Wednesday, Dec 04th

Last updateWed, 04 Dec 2024 6am

You are here: Home News Ürünler

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Makine imalat süreçlerinde rulman seçimi

Silkar Endaş, güç aktarım ürünleri konusunda sunduğu çözümlerle makine imalat sektörünün üretim süreçlerini kolaylaştırıyor

Makine imalat süreçlerinde her parçanın üretimi için ayrı ürün seçilmesi gerekiyor. Güç aktarım ürünlerinin seçiminde de süreç aynı şekilde ilerliyor. Üretim süreçlerinde doğru ürün seçimi, montaj uygulamaları ve ayar yöntemleri büyük önem taşıyor.

Makine imalat sektörü için üretim hattına giren parça sayısının fazla olmasından kaynaklı satın alma süreçleri karmaşık hale geliyor. Karar alma kriterleri öncelik sıralamasına göre; fiyat, ürün kalitesi ve marka bilinirliği olsa da, bu sektör için makine kullanıcılarının, yani müşterilerin ‘memnuniyet derecesi’ en önemli belirleyici oluyor.

Bu durum imalatta kullanılan ürünlerin seçiminin önemini daha da arttırıyor. Önemli olan nokta satılan makinelerin sorunsuz çalışması ile birlikte maliyetleri düşürmek.

Silkar Endaş, 60 yıllık tecrübesiyle makine imalatçılarının rulman seçiminde, montaj safhasında, kayış, kasnak ve kaplin ayar cihazı kullanımlarında yanlarında olarak üretim süreçlerini kolaylaştırmalarına yardımcı oluyor. Şirket aynı zamanda Endaş Akademi eğitimleri ile güç aktarım ürünlerinin doğru kullanılması ve bakımlarının doğru yapılması ile ilgili fabrikaları bilgilendiriyor.

Kaynak: Silkar Endaş

Coveris’in PaperBarrier Seal ürünü ödüllendirildi

Plastik ve kağıttan yapılmış esnek ambalajlar konusunda uzman olan Coveris Group, geleneksel plastik ambalajlara benzer şekilde - neme, oksijene, greslere ve mineral yağlara karşı yüksek bariyer işlevine sahip, geri dönüştürülebilir kağıt bazlı bir ambalaj geliştirdi. Şirket tarafından verilen bilgiye göre PaperBarrier Seal ürünü, gıda açısından güvenli olması nedeniyle gıda ürünlerinin yanı sıra hijyen ürünlerinde de kullanılabiliyor. Aynı zamanda döngüsel bir ekonomiyi teşvik eden yeni ambalaj çözümünün, mevcut geri dönüşüm akışlarını kullandığı ve toplama işlemlerinde kağıt olarak geri dönüştürülebileceği belirtiliyor.

Süt ürünleri alanında bir üretici olan Emmi Group ise, sürdürülebilir ambalaj çözümlerine yönelik yenilikçi fikirleri teşvik etmek ve desteklemek amacıyla Fair Inno Pack yarışmasını düzenliyor. Şirket, kurucu üyelerinden biri olduğu Drehscheibe Kreislaufwirtschaft ve PRISMA da dahil olmak üzere döngüsel ekonomiyi teşvik etmek için çeşitli İsviçre kuruluşlarıyla aktif olarak çalışıyor. Fair Inno Pack yarışmasıyla şirket, sürdürülebilir döngüsel ekonomi konusunda farkındalığı artırmayı ve Coveris gibi önde gelen ambalaj şirketleriyle işbirliğini yoğunlaştırmayı hedefliyor.

Yarışmaya sunulan toplam 80 ambalaj konseptinden 38 farklı tedarikçiden 32 başvuru ikinci tura yükseldi. Emmi tarafından bir araya getirilen uzman jüri üyelerinin değerlendirmelerinin sonucunda, Coveris'in PaperBarrier Seal konsepti ve diğer yedi ürün çözümü ödüle layık gördü.

Emmi İsviçre Araştırma ve Geliştirme Başkanı Günter Englmeier konu ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söylüyor, "Emmi'de başarımızın sürdürülebilir büyüme ve bozulmamış bir gezegenle bağlantılı olduğunun farkındayız. Bu nedenle, döngüsel ekonomiye aktif bir şekilde bağlıyız ve ambalajlarımızı daha çevre dostu hale getirmek için sürekli olarak yenilikçi çözümler arayışındayız. Fair Inno Pack yarışması, bu tür çözümleri görünür kılmak ve Coveris gibi ambalaj üreticileriyle işbirliğini ilerletmek için önemli bir adımdır."

Coveris Flexibles Almanya Genel Müdürü Jürgen Taut ise, "PaperBarrier Seal ambalaj çözümümüzün Emmi Group'un Fair Inno Pack yarışmasında ödül kazanmasından büyük onur duyuyoruz. Bu ödül sürdürülebilir ambalaj çözümlerine olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyor ve Coveris'in yenilikçi gücünün altını çiziyor. Bu öncü ambalaj çözümünün fizibilitesinin yanı sıra tüketici tarafından kabul edilebilirliğini test etmek ve uygulandığı takdirde kaynakların korunmasına ve döngüsel ekonomiye olumlu bir katkıda bulunmak için Emmi Group ile işbirliği yapmayı dört gözle bekliyoruz" ifadelerine yer veriyor.

Kaynak: Coveris 

Banner Engineering, veri portalındaki ürünlerini büyük oranda artırdı

Şirket EPLAN ürün portföyünü, makina ve tesis sistemleri tasarımında daha yüksek verim sağlayacak şekilde önemli ölçüde genişletiyor

Endüstriyel otomasyon üreticisi Banner Engineering, EPLAN veri portalındaki ürünlerini büyük oranda artırdığını duyurdu. Şirket tarafından kullanıcıların proje tasarımlarına verimli bir şekilde dahil edebilecekleri 2.000'e yakın parça yüklenmiş bulunuyor. 

Şirketin en son ürün portföyü genişlemesinin temelini emniyet ürünleri oluşturuyor. Emniyet kontrolörleri, emniyet röleleri ve emniyet ışık bariyerleri, endüstriyel otomasyonun hızlı ve büyüyen bir bölümü. Yeni eklenen parçaların her biri için karşılık gelen bir makro diyagram bulunuyor ve veri portalını kullanan mühendisler bu Banner ürünlerini hızla arayabiliyor ve tasarımlarına dahil edebiliyorlar.

Banner Engineering Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Tytus VanMatre, “Banner olarak, daha da çok ürün verimizi EPLAN veri portalı aracılığıyla müşterilere sunmaktan heyecan duyuyoruz” şeklinde konuştu. “Bu onların, çok geniş bir ürün ve çözüm portföyünü ekipman tasarımlarına zahmetsizce dahil etmelerini sağlayacak. Müşterilerimizi daha iyi destekleyebilmek için portaldaki ürün sayısını artırmaya devam etmeyi hedefliyoruz.” 

Parçaları veri portalında bulunan üreticilerin yalnızca yaklaşık yarısı EPLAN veri standardını karşılamaya yetecek parça verisi eklemiş bulunuyor. Banner Engineering Veri Analisti Müdürü Stewart Sawdey’in görüşleri şu yönde, "Tüm verilerimiz bu standarda uygundur. Tasarımcılar emin bir şekilde eksiksiz, yüksek kaliteli verilere sahip parçalar kullanabilirler. EPLAN Data Portal'da parça ararken parçaları, EPLAN veri standardını karşılayan üreticilere göre filtreleyerek zamandan tasarruf edebilir ve maliyetli hataları azaltabilir.”

Kaynak: Banner Engineering

Yeni track ve taşıma ünitesi özellikleri

Telif Hakkı B&RB&R, mekatronik ürün taşıma sistemleri için dört yeni bileşen sunuyor. ACOPOStrak, SuperTrak ve ACOPOS 6D portföyüne yapılan eklemeler, yeni uygulama alanlarında olanaklar sunuyor. Böylece kullanıcılar ve makine üreticileri için yeni pazar fırsatları açıyor.

ACOPOStrak taşıma üniteleri

Yeni taşıma üniteleri sorunsuz ve dolayısıyla düşük aşınmalı çalışma için optimize edildi ve mevcut taşıma üniteleriyle birlikte çalıştırılabiliyorlar. Ayrıca, elektrikli otomobiller için pil montajında veya tıbbi teknolojide yeni uygulamalar açarak daha fazla hassasiyet sunabiliyorlar. Örneğin kateterler ve insülin pompaları gibi hafif bileşenlerin büyük bir hassasiyetle monte edilmesi gerektiğinde avantaj sağlıyor.

SuperTrak - Önemli olan doğru açı

Yeni bir 90° kavis segmenti ile SuperTrak sistemi, daha küçük bir alanda daha fazla konfigürasyon seçeneği sunuyor. Standart taşıma sistemleriyle karşılaştırıldığında, şirkete göre B&R çözümü hat tasarımını daha da özgür hale getiriyor. Yeni kavisli element, makine tasarımcısına daha fazla işleme istasyonunu hattın dışına yerleştirmek yerine içine yerleştirme fırsatı veriyor.

ACOPOS 6D – Aseptik & Hijyenik Taşıma Ünitesi

ACOPOS 6D için yeni nesil aseptik ve hijyenik taşıma üniteleri ile çok sayıda endüstride küçük seriler ekonomik olarak üretilebiliyor. Daha önce temassız, sessiz ve yüksek hassasiyetle hareket eden ACOPOS 6D manyetik kaldırma teknolojisine sahip taşıma üniteleri, artık en yüksek hijyen gereksinimlerini de karşılıyor ve temizlenmesi de oldukça kolay. Mikropsuz bir ortama da ihtiyaç duyan müşteriler, aseptik ve hijyen varyantlarına güvenebilir.

Yiyecek ve içeceklerden kozmetik ve ilaçlara kadar - sıkı hijyen düzenlemeleri, üretim alanlarının her metrekaresini değerli kılmaktadır. B&R Tıbbi Cihaz Montajı Global Segment Müdürü Lazaros Patsakas, "Düzlemsel ürün sistemimiz işleme istasyonlarının yapımını basitleştirebilir ve özellikle temiz oda uygulamalarında önemli olan daha küçük bir alanda daha fazla performans sunar" diye belirtiyor.

ACOPOStrak - Temiz odalara uygun üretim teknolojisi

Akıllı taşıma sistemi artık IP69K koruma sınıfıyla da sunuluyor. Bu yıkama versiyonu ile Track, yüksek basınç ve 80°C'ye kadar sıcaklıklarda temizlenebilir ve ayrıca tamamen toza karşı korumalıdır. Böylece B&R, gıda ve ilaç endüstrileri gibi hijyen konusunda en yüksek talepleri bulunan bazı sektörlerin gereksinimlerine yanıt veriyor.

Kaynak: B&R Endüstriyel Otomasyon

Vidalı miller için biyoplastik bilya tutucu

NSK S1, vidalı miller için küresel pazara arz edilen ilk biyoplastik bilya tutucu parçasını geliştirdiğini duyurdu. %100 yenilenebilir biyolojik kaynaklardan (çoğunlukla bitkilerden) imal edilen yeni bilya tutucu parçası için biyoplastik kullanımı, yaşam döngüsü boyunca karbon ayak izini geleneksel malzemelerin kullanımına kıyasla %90 oranında azaltıyor. Bu kapsamda geliştirme, karbon emisyonlarını azaltmak ve giderek daha sıkı hale gelen mevzuat gerekliliklerini karşılamak isteyen, Avrupa’da faaliyet gösteren imalatçılar için çevresel olarak sürdürülebilir bir seçim olarak sunuluyor.

Sürdürülebilir çözümler için artan ihtiyacı vurgulamak amacıyla, Avrupa Komisyonu Mart 2023'te Net Sıfır Sanayi Yasası’nı yayınladı. AB Yeşil Mutabakat Sanayi Planının önemli bir parçası olan yasa, Avrupa'nın net sıfır ürün üretim ekosistemini güçlendirmek için bir düzenleyici önlemler çerçevesi öneriyor. Birçok ülke artık karbon nötr girişimler konusundaki hamlelerini geliştirmek istiyor, bu da çok çeşitli endüstriyel makinelerde düşük karbonlu ve çevresel önlemlerin giderek daha fazla gerekli olduğu anlamına geliyor.

HE kalite Z-board ürünü stok alanı ihtiyacını azaltıyor

Türkiye’de Z Karton’un öncüsü Has Kutu, sektörüne bir ilki daha kazandırarak HE kalite Z-board ürününü pazara sundu.

Türkiye’de HE kalite ürün üreten ilk marka olduklarının altını çizen ve özellikle mobilya ve e-ticaret sektöründe çok yoğun kullanılan bir ürün olduğu bilgisini paylaşan Has Kutu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Haskaraman, bu ürünün piyasada en çok kullanılan BC ondüle formundaki ürün ile karşılaştırmasına ve avantajlarına dikkat çekti. 

HE kaliteli ürününün BC ondüle formundaki ürün ile kıyaslandığında, HE’nin yatay mukavemet değerinin BC’ye göre 4 kat daha iyi olduğunu dile getiren Haskaraman, HE’nin kutu kapama makinelerinde daha iyi sonuç verdiğini söyledi. 

HE kaliteli ürünlerinin bir paletiyle daha fazla ürün paketlenebildiğini, zamandan tasarruf edildiğini, minimum stok alanına ihtiyaç duyulduğunu, hızlı üretim yapıldığını ve sonucunda ise minimum maliyetle maksimum kâr elde edildiğini dile getiren Haskaraman, BC kaliteli üründen HE kaliteli bu ürüne geçiş ile birlikte işletmelerin depolarındaki farkı göreceklerini söyledi.

Nakliye maliyetlerini düşürüyor

6,20 mm kalınlığa sahip BC kaliteli ürünün yatay mukavemet değeri 1000N, 3,30 mm kalınlığa sahip HE kaliteli ürünün yatay mukavemet değeri ise 4000n. Ürünün kapladığı alanın küçülmesine rağmen 4 kat daha fazla bir mukavemete sahip olduğundan nakliye maliyetlerini de düşürüyor. Has Kutu’nun ürettiği HE kaliteli oluklu mukavva, e-ticaret ve mobilya gibi ambalaj ve paketleme ihtiyacı yoğun olan sektörlerde sağladığı avantajlarla işletmelerin tercihi oluyor.

Ambalajda yapay zekâ iş birliği derinleşiyor

Soğuk kahve pazarının yenilikçi ve başarılı markası OBSESSO, deneyim odaklı yaklaşımıyla son ambalajlarını yapay zekâ destekli olarak tasarlayarak, raftaki duruşu ve görünürlüğünü de yapay zekâ ile ölçümleyerek soğuk kahve deneyimini bir üst seviyeye taşıdı.

Dimes tarafından lansmanı 2018 yılında yapılan OBSESSO zengin ürün gamı ile, soğuk kahve severlere lezzet tercihlerine göre birbirinden farklı alternatifler sunuyor. Aynı zamanda teknolojik deneyimlere de önem veren markanın son yeniliği ise yapay zekâ aracı “Midjourney” ile tasarlanan ambalajları oldu. Ajansın geliştirdiği konsept üzerinden yapay zekânın hazırladığı tasarım alternatifleri markanın pazarlama ekibine sunuldu ve yorumlar alındı. Sonrasında tasarımların performansını ölçümlemek için Tasarist’in rafta etki yaratacak ambalaj tasarımlarını tespit etmek için geliştirdiği, tüketici dikkatini ve davranışlarını saniyeler içinde tahmin eden nörobilim ve A.I. aracı “Neuronist” ile tasarımın performansı ölçümlendi. 500 bin gerçek kişiden alınan “Eye Tracking” verilerinin yüklendiği Neuronist A.I. aracı, yüzde 95 oranında ve saniyeler içinde sonuca ulaşılmasını sağlıyor. Neuronist A.I. ile OBSESSO tasarımlarının rafta görünürlüğü, rakip karşılaştırmaları, logo görünürlüğü, mesaj hiyerarşisi gibi tasarım enstrümanlarını kullanıcı gözünde ne kadar görünür olduklarını ölçümlendi.

DİMES OBSESSO Kıdemli Marka Yöneticisi Merve Ekem Dumanoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi: “OBSESSO olarak biz her zaman yeniliklerin markası olmayı hedefledik. Soğuk kahve pazarına girdiğimiz günden beri tüketicilerimize ödül gibi bir deneyim sunmak için çalıştık. Yapay zekâ ile tasarladığımız yeni ambalajlarımız da bunun bir göstergesi. Hem görsel hem de işlevsel olarak tüketicilerimizin beklentilerini karşılayacak şekilde tasarladık. En iyi sonucu elde etmek için, raftaki duruşumuzu ve görünürlüğümüzü de yapay zekâ ile ölçümledik. Soğuk kahve deneyimini yapay zekâ iş birliğini derinleştirerek zenginleştiriyoruz.”

Z kuşağı, sıradanlıktan uzak cesur ambalajlı ürünleri tercih ediyor

Ambalaj tasarımı; ürünlerin dikkat çekmesi, marka algısını yaratması ve tüketiciyle etkileşim kurması için en önemli unsurların başında geliyor. Son yıllarda ise 1997 ve 2012 yılları arasında doğan Z kuşağı tüketici tercihleri ve alışveriş alışkanlıkları ambalaj tasarımında yeni eğilimlerin ortaya çıkmasında belirleyici oluyor. Bu neslin etkisiyle maksimalist tasarımlar, ambalaj dünyasında önemli bir yer edinirken yaratıcı ve özgün yaklaşımlarla ambalajlama kulvarı cesur bir perspektif kazanıyor.  

Günümüzde pazarlama dünyasını domine eden temel güçlerin başında Z kuşağının geldiği aşikâr… Özellikle de markalar, bu etkin neslin tercihlerini değiştirmek ve satın alma alışkanlıklarında yer edinmek için farklı yollar deniyor. Z kuşağının bir ürünle temas ettiği ilk noktada ise ambalajlar yer alıyor. Ambalajların maksimalist bir görünüm kazanmasında Z kuşağının çıkarma yaptığını ifade eden B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, raflardaki savaşın kazanını belirlemede maksimalist tasarımların önemini anlattı. 

Vazgeçilmez sosların basit görünen incelikli ambalaj detayları

Ketçap ve mayonezin liderliğinin ardından popülerleşen acı, barbekü ve daha birçok sos çeşidi artık evlerin ve restoranların vazgeçilmezi. Son zamanlarda sıkça konuşulan sos markasının ambalajındaki ayırt edici yeniliğin ardından Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, neden bazı soslarda özellikle cam şişelerin tercih edildiğinden, acı sosların ayrıcalığına ve bir sos ambalajının rafta nasıl fark yaratacağına kadar birçok noktaya değiniyor.

Soslar, insanlar onlarsız yemek yiyememeye başladığından beri çeşitlerini artırıyor. Eskiden zor bulunan, özel yapım olan ve her markette ya da her restoranda olmayan soslar, şimdi herkesin evinde ve restoranında lezzeti uçurmak için hazırda bekliyor. Her zaman masada durması ve buzdolabının kapağında ilk göze çarpan ürün olmasıyla sos ambalajlarının estetik açıdan hoş görünmek zorunda olduğunu belirten Musa Çelik, “Gizli tariflerle tutturulan soslar o benzersiz renklerini korumak, sıktıktan sonra kapağında fazlalık ve bitmeye yakın dibinde israf kalmaması için görünenin aksine çok detaylı bir tasarım istiyor. Basit ayırt edilen ancak işlevsel ve dayanıklı ambalajlar yaratmak gerekiyor” sözleriyle sos ambalajları için incelikleri anlatıyor.

Sürdürülebilir ambalaj çözümlerinde Türkiye’ye yeni yatırım

Yeniden kullanılabilir plastik kasa tedarikçisi IFCO, Konya’da açtığı yeni merkezinde yıllık 40 milyondan fazla kasasını yıkayacak

1992 yılında Almanya’da kurulan ve kısa sürede dünyanın önde gelen yeniden kullanılabilir kasa tedarikçisi haline gelen IFCO’nun Türkiye’deki ikinci yıkama merkezinin açılışı Konya’da, şirketin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti. Açılışta IFCO CFO’su Julian Zu Putlitz ve Güney Avrupa Bölge Başkanı Francesca Amadei, Konya Yıkama Merkezi ile ilgili düşüncelerini ve IFCO’nun Türkiye pazarı ile ilgili değerlendirmelerini paylaştılar. Konya’da açtığı ikinci servis merkeziyle şirket, tedarik zinciri yönetiminde karbon emisyonunun düşürülmesini amaçlıyor.  

2011 yılında Gebze Dilovası’nda yaptığı ilk yatırımla Türkiye’ye adım atan IFCO, toplam 7.200 m2’lik Konya Servis Merkezi’ni, her boyuttaki ve türdeki IFCO Katlanır Kasa’yı işlemek ve tasnif etmek için tasarladı. Söz konusu merkezde, SmartCycle akıllı geri dönüşüm prensibi ile kasalar tamamen otomatik şekilde tasnif edilerek yüksek basınçlı makinelerde yıkanıyor ve sanitasyonları sağlanıyor. Yeni servis merkezi şirketin, 2025 yılına kadar operasyonlarda karbon nötr olma ve 2040 yılına kadar tüm işletmeler genelinde net sıfır emisyona ulaşma yönündeki iddialı hedefleriyle uyumlu enerji verimliliği, koruma ve sürdürülebilirlik önlemleri açısından da dikkat çekiyor.

Kokulu ambalaj tasarımı tüketici deneyimini artırıyor

Koku alma duyumuz, beyin ve hafıza ile doğrudan ilişkili. Klasik anlamda raflarda görmeye alışık olduğumuz göz alıcı ambalajların artık oldukça farklı bir tüketici deneyimi ile buluşmak istemesi tam da bu ilişkinin eseri. Temel duyu organlarımızdan “görme, dokunma ve koku alma” gibi unsurların bir araya gelmesi ise klasik bir satın alma sürecinden çok ambalajın ötesine geçen bir tüketici deneyimi ortaya çıkarıyor. Market rafında duran ürünün son tüketiciyi etkilemesi için koku faktörünün giderek daha önemli hale geleceğini belirten B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, ambalajın kokusunun zamanla başarının kokusuna dönüşeceğini vurguladı.

21. yüzyılda ürünleri birbirinden ayırmak ve raf savaşlarında galip gelen olmak giderek zorlaşıyor. Satışları artırmak ve müşterinin ilgisini çekebilmek içinse ürünün vitrini hale gelen ambalajlar büyük önem taşıyor. Bu noktada kokulu ambalajların tüketicinin eğilimlerinde belirleyici olduğuna dikkat çeken Bürkan Çiftçigüzeli, satın alma sürecinde kokunun cazip edici etkisini anlattı. 

Dünyanın rengini belirleyenler, İstanbul’da bir araya geldi

25 yıldır Türkiye’de ileri teknoloji renk çözümleri sunan Odak Kimya, konusunda öncü partnerleri ile İnovasyon Günleri 2023 etkinliklerini gerçekleştirdi

Odak Kimya’nın hem kuruluşu hem de X-Rite ile ortaklığının 25’inci yılının da kutlandığı 9-10-11 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen etkinliklerde; Boya & Plastik, Tekstil, Otomotiv, Kağıt ve Baskı & Ambalaj sektörlerine yönelik X-Rite Pantone, IM Group, SDL Atlas, IGT ve Just Normlicht firmalarının uluslararası düzeydeki 14 sektör profesyoneli ilk kez bir araya gelerek en güncel gelişmeleri katılımcılarla paylaştı.

Etkinliklerin açılış konuşmasını yapan Odak Kimya Genel Müdürü Ayla Çuhadaroğlu, “25 yıldır rengin olduğu her yerde var olduk. İlk yıllarda endüstriyel olarak tanımladığımız boya ve plastik sektörüne yönelik çalışmalar yapıyorduk. Bunu takip eden yıllarda ise her sene bir sektör eklenecek şekilde ürün yelpazemiz genişledi. Bugün boya, plastik, otomotiv, tekstil, baskı ve ambalaj olmak üzere tüm sektörlere hitap eder duruma geldik. Ayrıca bunların etrafına, yıllar içinde tamamlayıcı ürünler ekleyerek sektörde baştan sona kadar çözüm sunan tedarikçi olma yolunda bir kimliğe büründük. 1998’de çıktığımız bu yoldaki misyonumuzu, Türk sanayicisini yüksek teknoloji ürünleriyle buluşturmak ve renk mükemmelliğine dayalı uygulamalarda ürün tedarikçisi değil, çözüm tedarikçisi olmak olarak belirlemiştik. Güçlü iş birliklerimizle global bir marka olma yolunda bu hedefimize emin adımlarla yürüyoruz. 25 yıllık yolculuğumuzda, sektörün teknik çözümleri iş akışına dahil etme hızının artıyor olmasına, bu çözümlere adaptasyonun rekabet gücünü artırmasının fark edilmesine, dijitalleşme sürecine hızı uyuma şahitlik etmekten dolayı gururluyuz. Sektörümüzde bir nebze fark yaratabildiysek bunun mimarı donanımlı ekibimiz’’ dedi.

E-ticarette markalaşma için ambalaj tasarımı ipuçları

Günümüz tüketicisinin satın alma alışkanlıkları durmaksızın değişiyor. Son yıllarda açıklanan verilere göre, tüketicilerin özellikle bir tasarruf yöntemi olarak online alışverişe daha fazla yöneldiği biliniyor. T.C. Ticaret Bakanlığı’nın 2022 yılı ilk 6 aylık raporunda, bir önceki yılın aynı dönemine göre %116 artan e-ticaret hacmi ve %38 artış ile 2 milyar 295 milyon adede ulaşan sipariş adetleri verisi paylaşılıyor. Tüketicinin yoğun ilgi gösterdiği online alışverişler için Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Özellikle online alışverişlerde ürünün her zaman ambalajdan daha önemli olduğu düşünülüyor olabilir. Oysa ambalaj tasarımı doğru uygulandığında yeniden satın almayı teşvik etme ve müşteri portföyünü geliştirme gücüne sahiptir. Dolayısıyla farklılaşmak, markalar için bugün her zamankinden önemli” yorumlarında bulunuyor.

Has Kutu sektöre yenilikler kazandırmaya devam ediyor

Türkiye’de Z Karton’un öncüsü olan Has Kutu, özellikle mobilya ve e-ticaret sektörüne yönelik geliştirdikleri çözümlerle faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de HE sertifikalı ürün üreten ilk marka olduklarının altını çizen ve Türkiye sanayisine kazandırdıkları ürün grupları hakkında bilgiler veren Has Kutu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Haskaraman, şu bilgileri paylaştı:

“2002 yılında Ankara’da mobilya sanayine ambalaj üretmek üzere kurulan Has Kutu’nun, sürekli yeniliği önceleyen, yüzü inovasyona dönük ve yapılmamış olanı yapma motivasyonuna sahip bir yapısı var. Sektörümüzde Türkiye'de yapılmamış olan birçok ilke imzamızı attık. İlk baskılı ondüla üretimini biz yaptık, 24 saat sadece Z Karton üreten ilk fabrika biz olduk. Zaten Z Karton’un isim hakkını da alarak Türkiye'ye getiren ilk firma olduk. Dahası Z Kartonu baskılı bir şekilde de ilk biz ürettik. Bunlar gibi kendi sektörümüzde yüzü yeniliğe dönük işler yapıyoruz. Ambalajı müşterimize ulaştırırken onların ihtiyaçlarını nasıl daha iyi karşılayacağımıza odaklanmış durumdayız.”

Ambalaj tasarımı ürünün tadını da etkiliyor

Ambalaj tasarımının ürünü satın alma konusunda tüketiciyi ikna etmesi söz konusu olduğundan ne kadar önemli olduğu biliniyor. Peki tasarım üzerinde kullanılan bir renk dahi ürünü tüketen kişinin tat algısını etkiliyorsa? Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Plastik şişe ya da cam bardakta içilen içecek elbette malzemeden kaynaklı tadı etkileyecektir. Oysa araştırmalar, ambalajın üzerindeki bir rengin ya da şeklin bile tüketicinin ürünle duygusal bağını etkilediğini, tüketici beyninde tat farklılıkları yarattığını ve ürünün kalitesini şekillendirdiğini kanıtlıyor” ifadesiyle ambalaj tasarımı ve tat duyusunun bağlantısını açıklıyor.

Gıda ambalajlarının tasarımları, duyusal uyarıcıların pazarlama stratejilerinde başarılı sonuçlar elde edilebileceğini gözler önüne seriyor. Önemli olanın yiyecek ya da içeceğin tadı ve dokusu olduğu düşünülüyor olabilir. Son yapılan araştırmalar da dahil olmak üzere birçok araştırma sonucu ürünün ambalajını görmenin tüketicide tat algısını şekillendirdiğini kanıtlıyor. Ambalaj tasarımının ürün lezzetinden daha önemli olabileceğini vurgulayan Musa Çelik, “Plastik bir tabakta özensiz şekilde servis edilen yemekle Michelin yıldızlı bir restoranda özenle hazırlanmış ve ilgi çekici sunum teknikleri ile servis edilen aynı yemeğin lezzetinin muhtemelen aynı olmayacağı herkes tarafından kabul ediliyor. Neredeyse aynı durum paketli gıdalarda da geçerli. Plastik, cam ya da metal ambalajlar, elbette ürünle temas ettiğinde doğası gereği lezzeti farklı şekillerde etkileyecektir ancak tat algısı ambalajın tüketicilerde çağrıştırdığı duygulardan da etkileniyor. Örneğin bir çikolatanın ambalaj rengi ne kadar koyu olursa o kadar acı olacağı beklentisinin geliştiği kanıtlandı. Güçlü, mutlu, enerjik ya da lüks. Gıdanın yaşatacağı duyguları görme duyusuyla destekleyerek ürünle ambalaj arasında pozitif bir bağlantı kurmak oldukça önemli” yorumlarında bulunuyor.

Bu ambalajlar ile hamburgerin kağıdını, kahvenin bardağını yeme zamanı

Yenilebilir ambalajlar ile atık oluşumunun önüne geçmenin ve doğayı korumanın önemini B12 Creative Branding anlatıyor

İklim değişikliği, artan popülasyon, biyolojik çeşitlilik kaybı, kuraklık ve sel gibi ekolojik problemlere ek olarak sonu gelmeyen atıklar, her geçen gün daha büyük sorunları beraberinde getiriyor. Özellikle de artan insan nüfusunun oluşturduğu tüketim toplumu, atık miktarının önlenemez yükselişini hızlandırıyor. Bu noktada ise ekolojik çözümler, sürdürülebilir yaklaşımlar ve inovatif teknolojiler devreye giriyor. Ekolojik sistemde bir tehdit unsuru olan atıkların azaltılması için yenilebilir ambalajlar, raflardaki ağırlığını giderek daha da artırıyor. Raf ömrünü uzatmak hedefiyle gıda ürünlerinin ambalajlanmasında kullanılan ve gıda maddesi ile birlikte tüketilebilen ambalajların önemine dikkat çeken B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, biyo çözünür ambalaj da olarak adlandırılan bu ambalajların plastiklere karşı güçlü bir alternatif olacağını söyledi. 

Flokser Kimya, otomotiv sektörüne yenilikçi çözümler geliştiriyor

20 yıla yaklaşan bilgi, birikim ve tecrübeye sahip şirket, üretmiş olduğu inovatif çözümlerin yüzde 35’ini ihraç ediyor.

Farklı sektörlerin mevcuttaki gereksinimlere ek katkı ve iyileştirme sağlayan, bunu da global standartların gerekliliklerince geliştiren Flokser Kimya, otomotiv sistemlerinin ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretiyor. Bu çerçevede esnek (koltuk ve NVH), yarı esnek (tavan ve taban uygulamaları için destek takozu), integral (ön panel, direksiyon simidi, vites kutusu, kolluklar ve araç içinde kullanılan 3D kalıplanmış sızdırmazlık ürünleri, motor koruma parçaları) ve filtre sızdırmazlık uygulamaları için sistemler geliştiren şirket, kullanım alanları özelindeki otomotiv şartnamelerini (ECE-R 118 Annex 6-7-8 - FMVSS 302 - Alpha Cabin - NVH - Sealing - Low Emission VDA DBL specs) sağlayan çözümler sunulması üzerinde çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Otomotiv alanında “esnek sistemler” başlığı altında, sünger, integral, filtre, visco ve balistik özellikli sistemler üreten Flokser Kimya, bu alanda dünyaca ünlü, üst sınıf otomotiv markalarına bağlı bulunan yan sanayilere çözümler geliştiriyor. 

Tam anlamıyla çözüm ortağı oluyoruz

Yerli ve yabancı konsorsiyumlara katılarak otomotiv dünyası ile birçok Ar-Ge ve Ür-Ge projesi yürüttüklerini belirten Flokser Kimya Genel Müdürü Ekin Tükek, “Tesislerimizdeki yüksek ve alçak basınç PUR enjeksiyon makineleri sayesinde otomotiv müşterilerimizin üretim hatlarını durdurmadan deneme ve geliştirme çalışmaları yapabiliyor, süreçlerini aksatmıyoruz. Ürün dosyaları sunabilmemiz dolayısıyla kalite sistem gerekliliklerini de karşılayarak tam anlamıyla çözüm ortağı oluyoruz. Müşterilerimizin üretim hızını arttırmak, parça ağırlıklarında düşüş sağlamak, düşük emisyon hedeflerini yakalamak ve fiyat ile servis avantajı sağlayacak sistemler geliştirmeye devam ediyoruz” dedi. Bütün orijinal ürün üreticilerinin (OEM) ihtiyaçlarını karşılayacak ve global kabul sağlayacak sistemler geliştirdiklerinin altını çizen Tükek, “Mevcuttaki gereksinimlere ek katkı ve iyileştirme sağlayan, bunu da global standartların gerekliliklerince geliştiren bir poliüretan sistem üreticisi olarak bu geliştirmelerimiz öncesi müşterimiz ile istişarelerde bulunup geliştirme süreçlerinde müşteri ihtiyacı odaklı ilerliyoruz. Yurt içinde alanında lider ve yurt dışında bilinirlik ve saygınlığı yüksek bir çözüm ortağı olabilmek adına durmaksızın çalışıyoruz. Ulaşılan ve ulaşılabilecek her noktada müşteri memnuniyeti odağı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

Kaynak: Flokser Kimya

Güçlü niteliklere sahip blister konsepti

Maksimum malzeme verimliliği ve daha uygun bir eko-denge

SÜDPACK ilaç, tıbbi ürünler ve yaşam bilimleri endüstrileri için yeni bir geri dönüştürülebilir, mono-polipropilen blister ambalaj çözümünü tanıttı.

SÜDPACK Medica'nın en son yeniliği olan geri dönüştürülebilir blister konsepti PharmaGuard'ın, polipropilenin düşük yoğunluğu ve yüksek malzeme verimliliği sayesinde önrmli miktarda kaynak tasarrufu sağlarken yüksek verimi koruyacağı düşünülüyor. SÜDPACK'e göre, mono-malzeme mevcut paketleme hatlarında yalnızca küçük değişikliklerle güvenli ve optimum performansla işlenebiliyor. 

PP bazlı üst ve alt malzeme bir koekstrüzyon işlemiyle üretiliyor ve özellikle sızdırmazlık performansları söz konusu olduğunda işlevlerinin en uygun şekilde koordine edildiği iddia ediliyor. Bunun verimli ve yüksek kaliteli bir paketleme süreci sağladığı belirtiliyor.

Özellikle alt malzeme, tekdüze kalıptan çıkarma davranışı ve üstün termoform performansı ile geniş bir işleme penceresi sunuyor. SÜDPACK ayrıca, blister filmin ambalajın içindeki ürünün net bir şekilde görülebilmesi için yüksek şeffaflık sunduğunu ve malzeme yapılarının, ürün koruması için farklı bariyerlerle uyumlu olduğunu bildiriyor.

Sphera tarafından bir yaşam döngüsü değerlendirmesi de yapıldı ve sonuçlar PharmaGuard'ın CO2 eşdeğerini azalttığını ve yaygın olarak kullanılan diğer blister çözümlerine kıyasla su ve enerji tüketimini düşürdüğünü gösterdi.

SÜDPACK Medica Araştırma ve Geliştirme Başkanı Michael Hermann, "Şu anda ilaç endüstrisindeki yasal durum, geri dönüşüm oranlarına uyulmasını gerektirmiyor. Ancak şimdi geri dönüştürülebilir ambalaj konseptlerine geçiş yapanlar, kendilerine pazarda rekabet avantajı sağlayacak olan imajlarına yatırım yapıyor. Temel malzeme olarak PP doğal olarak olağanüstü bir su buharı bariyeri sunuyor. Koekstrüzyon sürecimiz, malzemeyi oksijen ve UV ışınlarına karşı bariyerlerle donatmayı da mümkün kılıyor. Tek noktadan tedarikçi olarak hedefimiz, müşterilerimize her zaman mümkün olan en iyi alternatifi, benzersiz gereksinimlerine göre uyarlanmış alternatifi tek bir kaynaktan sunmak ve pazara hızlı bir şekilde sürmeleri için en uygun çözümü uygulamaktır" ifadeleri ile açıklıyor.

Kaynak: SÜDPACK Medica AG

Nitto Bento yeşil enerji sertifikası sahibi oldu

Sürdürülebilir bir gelecek için karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen endüstriyel bant üreticisi Nitto Bento, CK Enerji Boğaziçi Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) alan kurumlar arasına katıldı. Bu sertifika ile birlikte şirket, elektrik tüketiminin yüzde 100’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacak. 

Nitto Bento’ya I-REC verilmesi nedeniyle düzenlenen törende konuşan CK Enerji Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Halit Bakal, dünya genelinde yenilenebilir enerjinin payı her geçen gün artarken CK Enerji Grubu olarak yeşil enerji kullanımının yaygınlaştırılması için çalışmalar yürüttüklerini söyledi. 

Paris İklim Anlaşması ile karbon ayak izinin azaltılması için ülkelerin taahhütlerde bulunduğunu anımsatan Bakal, “Çok ciddi kararlar alınmıştı, ancak Rusya-Ukrayna savaşı gündemi biraz değiştirdi. Günümüzde pek çok ülke ihracat yapan firmalardan üretimi sırasında yenilenebilir enerji kaynaklarını kullandığını belgelemesini istiyor. Nasıl turizmde Mavi Bayrak diye bir uygulama var ve bu belgeye sahip olan oteller teşvik alıyor, tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayan şirketler de pek çok avantaja sahip olacaklar. Bugün tükettiğiniz elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklardan elde edildiğini size taahhüt eden I-REC belgesini Nitto Bento’ya veriyor olmaktan ve kendilerinin gösterdiği duyarlılıktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz ve çok teşekkür ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. 

Nyala, Avrupa’da en çok satan model olmayı başardı

Türkiye’de Pigment Reklam tarafından temsil edilen UV baskı teknolojileri uzmanı swissQprint’in ürün portföyüne 2012 yılında katılan önde gelen endüstriyel modeli Nyala, pazardaki gücünü bir kez daha teyit etti. Cenevre merkezli pazar araştırma enstitüsü Infosource Nyala’nın kendi kategorisinde Avrupa pazarında en çok satan model olduğunu açıkladı. 

Infosource’un her yıl baskı pazarından elde ettiği istatistiklerden yola çıkarak hazırladığı araştırmaya göre, 2022 yılında swissQprint’in Nyala modeli, 130-500 bin euro fiyat segmentindeki 60 inç (152,4 cm) genişliğinden büyük UV flatbed/ hibrit baskı makineleri kategorisinde bir kez daha lider olarak açıklandı. Nyala üst üste sekiz yıldır bu araştırmadaki en çok satan model unvanını elde etmiş oldu. 

Nyala’nın endüstriyel bir baskı gücü sağladığına dikkat çeken Pigment Reklam Firma Sahibi Serkan Çağlıyan, Türkiye pazarında da bu modelin takdir gördüğünü söyledi. Çağlıyan; “swissQprint UV baskıda önce flatbed daha sonra rulodan ruloya olmak üzere geniş ürün segmentiyle oldukça iyi bilinen bir üreticidir. Giriş seviyesinden endüstriyel seviyeye kadar farklı modeller ve bu modellerin opsiyonel olarak geliştirilebilme esnekliği baskı profesyonelleri tarafından büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Nyala’nın 11 yıl önce başlayan yolculuğu bugün dördüncü nesil versiyonla devam ediyor. Artan hız ve üretkenliğin yanı sıra yeni özelliklerle Nyala pazarı daha uzun süre domine edecek gibi görünüyor” dedi.

Poliüretan enjeksiyon ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler

Flokser Kimya Ar-Ge merkezinde geliştirip üretilen poliüretan ve poliüre-silikat enjeksiyon malzemeleri, zemin enjeksiyon sistemlerinde hızlı ve kalıcı çözümler sağlamasıyla dikkat çekiyor.

20 yıla yaklaşan bilgi birikim ve tecrübeye sahip Flokser Kimya, sektöre kalıcı çözümler sunuyor. Sektörün ihtiyaçlarına göre inovatif ürünler geliştiren, bunu yaparken de yaşam döngülerini oluşturma yönünde aksiyonlar alarak sıfır atık ilkesini uygulayan şirket, geliştirdiği poliüretan ve poliüre-silikat enjeksiyon malzemeleri ile sektörün en büyük ihtiyacına karşılık veriyor. 

Zemin ve yapıların güçlendirilmesi, su yalıtımının sağlanması, boşlukların doldurulması, çatlak tamiratları gibi alanlarda kullanılan enjeksiyon sistemleri, çimento süspansiyonları ve kimyasal reçineler olmak üzere iki genel kategoride sınıflandırılıyor. Enjeksiyonun amacına ve zeminin özelliklerine bağlı olarak sodyum silikat, lignin, poliüretan, akrilat, akrilik ve epoksi reçineleri gibi çeşitli kimyasal enjeksiyon malzemeleri kullanılıyor. Flokser Kimya Ar-Ge merkezinde geliştirilmiş ve üretilmekte olan tek ya da çift bileşenli ürünlerden oluşan poliüretan ve poliüre-silikat enjeksiyon malzemeleri; metrolarda, tünellerde, inşaatlarda, barajlarda, arıtma havuzlarında, madencilikte ve köprülerde kullanım alanı bulabiliyor.

Su sızıntılarını hızla durdurabiliyor

Poliüretan zemin enjeksiyon ürünleri; zemin stabilizasyonu, toprak ve kumlu çakıllı alanların güçlendirilmesi, boşlukların doldurulması, çatlakların onarılması ve su sızıntılarının olduğu alanlarda hızlı su yalıtımı sağlamak amacıyla kullanılıyor. Enjeksiyon ürünlerin düşük viskoziteye sahip olması kılcal boşluklara bile kolaylıkla nüfuz edip doldurmasını sağlıyor. Hızlı bir şekilde reaksiyona girerek su sızıntılarını hızla durdurabiliyor. Poliüretan zemin enjeksiyon ürünleri, yüksek su akışının olduğu alanlarda kullanılabildiği gibi susuz ya da nemli alanlar için de çözüm sunabiliyor.