TETRA, analitik teknolojileriyle sektöre yön veriyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Plastik ve ambalaj sektöründe kalite ve inovasyonun önemi her geçen gün artarken, doğru analiz teknolojileri rekabetin belirleyici unsurlarından biri haline geliyor. Bu sayımızda, TETRA Teknolojik Sistemler A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Türkan Güler ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, şirketin kuruluş hikâyesinden Türkiye’deki analitik cihaz pazarına katkılarına, sektöre sundukları yenilikçi çözümlerden müşteri odaklı yaklaşımlarına kadar pek çok konuyu ele aldık.
TETRA’nın kuruluş hikâyesini bizimle paylaşır mısınız? Şirketi hayata geçirme fikri nasıl doğdu?
TETRA Teknolojik Sistemler A.Ş., Türkiye’de bilimsel araştırmaların, endüstriyel üretimin ve kalite kontrol süreçlerinin en yüksek standartlara ulaşmasına katkı sağlamak amacıyla kuruldu. Kuruluş fikrimiz, ülkemizde ileri analiz teknolojilerine olan ihtiyacı gözlemlememizle doğdu.
Amacımız yalnızca cihaz satışı yapmak değil; analitik enstrümantasyonun her alanında çözüm ortağı olmak, araştırma ekosistemine değer katmak ve kullanıcılarımızın dünya ile aynı teknolojik seviyede çalışabilmesini sağlamaktır.
Bugün geldiğimiz noktada TETRA, yalnızca distribütör değil; sektörün gelişimine yön veren, çözüm üreten ve teknolojiyi kullanıcıyla buluşturan bir iş ortağı olarak konumlanmıştır.
Packaging technology that has exceeded borders in 20 years: Roboplas
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
In this edition, we sat down with Onur Oral, General Manager of Roboplas, a company that has been delivering innovative solutions to the packaging industry for two decades. We explored Roboplas journey from its founding to its current global presence, including its cutting-edge technologies such as IML in-mold labeling robots, product pick-up robots, and Robovision camera-based quality control systems.
Roboplas has completed its 20-year journey in the industry. Could you share with us the key milestones of this journey and where the company stands today?
Roboplas was founded 20 years ago by three partners—Zafer Kirik, Aydın Özkaymaz, and Onur Oral— with a vision to shape the future of packaging. Today, the company has far surpassed that goal, becoming a global brand with exports to 45 countries and over 950 active robotic systems worldwide.
Roboplas made history as the first Turkish company to participate in international trade fairs with domestically produced IML robots. Over the years, strategic investments have expanded its visibility and vision. In 2017, Roboter was established, followed by Roboplas North America Inc. in Canada in 2019. The launch of the Robovision brand in 2014 marked a new chapter, introducing proprietary camera-based quality control systems to the market.
In 2024, Roboplas opened its Robot Center factory in Silivri Çanta, initiating production and unveiling a new showroom. The facility features the Arburg Allrounder 630H-2300-800 HP machine, acquired through a long-standing partnership with Arburg. A new collaboration with SahaDX enabled the integration of Irayple 2D and 3D cameras, Zebra barcode readers, and Matrox software into Roboplas systems—laying the groundwork for expanded domestic and international market offerings.
Plastik enjeksiyon teknolojilerinde yeni merkez: YIZUMI Türkiye
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
YIZUMI Türkiye, Silivri’de açtığı yeni teknik merkez ile satış sonrası hizmetlerden hızlı yedek parça tedarikine, proses optimizasyonundan eğitim programlarına kadar kapsamlı bir destek sunuyor. Global bir oyuncu olarak Türkiye’deki yatırımlarını güçlendiren YIZUMI, merkezin lojistik avantajı, güçlü yedek parça stoğu ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla sektöre verimlilik, sürdürülebilirlik ve rekabet avantajı sağlamayı hedefliyor. YIZUMI Türkiye Şube Müdürü Myra Zeng, merkezin aynı zamanda sektör için bir eğitim ve teknoloji üssü olduğunu vurguluyor.
Myra Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? YIZUMI Türkiye’deki göreviniz, sorumluluk alanlarınız ve bu sektördeki geçmişiniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Merhaba, ben Myra Zeng. YIZUMI adına, plastik enjeksiyon makineleri sektöründe 11 yılı aşkın saha deneyimine sahibim. Son on yılda, ileri enjeksiyon kalıplama teknolojileri, anahtar teslim çözümler ve Türkiye ile çevre bölgelerdeki pazar geliştirme faaliyetlerine odaklandım. YIZUMI Türkiye bünyesinde, bölgesel satış ve teknik destek çalışmalarına liderlik etmekteyim. Müşterilerimizin verimliliğini artırmalarına, enerji verimli sistemleri benimsemelerine ve sektör trendlerinin önünde kalmalarına destek oluyorum. Teknik uzmanlığımı güçlü bir ticari geçmişle birleştirerek; makine seçimi, proses optimizasyonu ve satış sonrası hizmet mükemmeliyetine kadar uzanan geniş bir katkı sunmaktayım.
PRS, tüm sektörü dönüşüme davet ediyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Avrupa genelinde palet paylaşım sistemleri alanında faaliyet gösteren PRS, Türkiye Çevre Ajansı’nın hayata geçirdiği Depozito Yönetim Sistemi (DYS) kapsamına Türkiye operasyonlarıyla resmi olarak dâhil oldu. Şirketin Türkiye operasyonlarıyla attığı bu adım, hem çevre bilincinin hem de endüstriyel verimliliğin gelişmesi açısından sektör genelinde örnek teşkil ediyor. Bu süreci ve şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu, PRS Türkiye Varlık Yöneticisi Yiğit Civan ile konuştuk.
PRS olarak Depozito Yönetim Sistemi'ne dâhil olma kararını nasıl aldınız?
Son yıllarda hem Türkiye’de hem de global ölçekte sürdürülebilirlik konusundaki beklentiler önemli ölçüde arttı. PRS olarak çevre dostu çözümler sunmayı ana stratejilerimizden biri olarak benimsiyoruz. Depozito Yönetim Sistemi, çevresel katkıyı sistematik bir yapıya taşırken sektörde de belirli standartları oluşturuyor. Bu nedenle süreci başından itibaren çok yakından takip ettik ve resmi prosedürler tamamlanır tamamlanmaz Türkiye operasyonlarımızla sisteme dâhil olduk.
Sisteme dâhil olmanın müşterileriniz için sağladığı en önemli avantajlar neler?
En temel avantaj, PRS paletlerini kullanan müşterilerimizin Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) ödemelerinden muafiyet elde etmesi. Yeniden kullanılabilir ambalajlar için bu yükümlülüğün ortadan kalkması, özellikle büyük ölçekli palet dolaşımı yapan müşterilerimiz açısından önemli bir maliyet avantajı sağlıyor. Bunun yanı sıra, sistemin bir parçası olmamız sayesinde müşterilerimize daha sürdürülebilir, daha uygun maliyetli ve mevzuata tam uyumlu hizmetler sunabiliyoruz.
Operasyonel anlamda bu yeni sisteme uyum sağlamak için neler yaptınız?
PRS olarak, DYS uygulamaya alınmadan önce de sistemin gerektirdiği birçok altyapıya zaten sahiptik. Paletlerimizin dijital takibi ve kayıt sistemlerimiz uzun süredir aktif olarak kullanılıyor. Dolayısıyla yeni sisteme uyum sağlamak bizim için bir dönüşüm değil, mevcut yapımızı resmileştirme süreci oldu. Bunun yanında, ekibimize DYS ile ilgili özel eğitimler verdik ve müşterilerimizi yeni düzenlemeler hakkında bilgilendirmeye başladık. Böylece sürecin her açıdan sorunsuz işlemesini sağladık.
Plastik sektöründe verimliliğin yeni yüzü: SPS Robotics
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
SPS Senur Plastik Sistemleri Robotik Ar-Ge Mühendisi Yasemin Biçer ile gerçekleştirdiğimiz bu özel röportajda, SPS Robotics’in plastik sektöründe verimliliği artıran yenilikçi robotik otomasyon çözümlerini ve sektörün dijital dönüşüm sürecini nasıl şekillendirdiğini keşfediyoruz.
Yasemin Hanım, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Makine mühendisliği alanında lisans eğitimimi Kanada’da tamamlarken uçak mühendisliği ve yazılım mühendisliği gibi disiplinlerden de dersler alarak çok yönlü bir teknik altyapı oluşturdum. Eğitim hayatım boyunca üretim teknolojilerine ve dijital dönüşüme olan ilgim giderek arttı. Mezuniyetimin ardından, üretim süreçlerini daha verimli ve sürdürülebilir hale getirmeye odaklanan projelerde yer aldım. Şu an profesyonel hayatımda farklı grup firmalarımızda aktif rol alıyorum.
SPS Senur Plastik Sistemleri bünyesinde mühendislik rolümle, yeni teknoloji robotik ekipmanlarla üretim teknolojilerinin gelişimine katkı sağlıyorum. Robotik departmanı olarak yapay zekâ destekli otomasyon sistemleri üzerine Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz.
Aile şirketinizin bir parçası olarak, mühendislik rolünüzün yanında ikinci kuşak temsilcisi kimliğinizle de şirket vizyonuna katkı sağlıyorsunuz. Bu çok yönlü sorumluluk size nasıl bir bakış açısı ve motivasyon kazandırıyor?
SPS Senur Plastik bünyesinde mühendislik rolümle yer almak, üretim süreçlerine hem teknik hem de stratejik açıdan katkı sunmamı sağlıyor. Aynı zamanda SPS Robotics çatısı altında yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmaları sayesinde, üretim teknolojilerine daha yenilikçi ve ileri düzey çözümler geliştirme fırsatı buluyorum.
Yatırım, Teknoloji ve Sürdürülebilirlik Üzerine Kurulu Bir Başarı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Türkiye’de in-house üretim modeliyle lojistik maliyetleri azaltan, r-PET ile sürdürülebilirliği güçlendiren ve yeni fabrika yatırımlarıyla üretim kapasitesini büyüten Özpet, sektörde örnek gösterilen kurumsal bir yapı haline geliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Selim Özsoy ile yakınlık odaklı üretim modeli, çevreci yaklaşımlar ve teknolojik dönüşümle çözüm ortaklığına evrilen ambalaj vizyonlarını konuştuk.
Selim Bey, öncelikle Özpet Plastik’in kuruluş sürecini ve bugün geldiği noktayı sizden dinleyebilir miyiz?
Dördüncü kuşak temsilcisi olduğum ailem 70 yılı aşkın sanayi deneyimine sahip. Bu deneyim bize her zaman yeni alanlara yatırım gücü verdi. Ülkemiz 1980’li yıllarda Polietilen Tereftalat (PET) ile tanıştı. PET esas itibarıyla şeffaf, hafif ve geri dönüştürülebilir bir plastik olup gıda ambalajı olarak yoğun şekilde kullanılmaktadır. Türkiye'de 1990’ların başında yaygınlaşmaya başlamış, özellikle içecek ve gıda sektöründe hızla benimsenmiştir. Bizler de 1986 yılında Özsoy ailesi olarak PET’i ana iş kolu olarak seçtik ve Özpet Plastik Global A.Ş.’nin (Özpet) temellerini attık. Bu kapsamda 20.07.1990 tarihinde Özpet’in kuruluşunu gerçekleştirdik. Kurulduğumuzda bu alanda var olan ilk 10 şirketten biriydik. Günümüzde sektörde tespit edilebilen 110’dan fazla üretici bulunuyor. Kalite ve müşteri memnuniyetini temel alan bakış açımız sayesinde bugün sektörümüzün öncü üreticilerinden biriyiz.
İnan Makine'nin Teknoloji Üssü Hazır: Yeni Fabrikayla Hedef Global Liderlik!"
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
İnan Geri Dönüşüm Sistemleri AŞ., Tekirdağ Velimeşe OSB’de kurduğu yeni ileri teknoloji fabrikasıyla üretim kapasitesini %60 oranında artırırken, küresel pazarda güçlü bir oyuncu olma hedefini sürdürüyor. Firmanın Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Altunkaya ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, bu stratejik yatırımın sürdürülebilirlik ve büyüme hedeflerine nasıl yön vereceğini konuştuk.
İnan Geri Dönüşüm Sistemleri olarak yakın dönemde önemli bir fabrika yatırımı gerçekleştirdiniz. Öncelikle firmanızı bu yatırım kararını almaya iten temel motivasyonları bizimle paylaşır mısınız?
İnan Makine olarak, 60 yılı aşkın deneyimimizle plastik geri dönüşüm sektöründe küresel bir lider olma vizyonumuzu sürdürmek amacıyla bu fabrika yatırımını gerçekleştirdik. Temel motivasyonumuz, çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik büyümeyi bir araya getiren bir yaklaşımla, plastik atıkların çevreye olan zararını en aza indirmektir. Yüksek teknolojili geri dönüşüm sistemlerimizle, plastik atıkları yeniden kullanılabilir, yüksek kaliteli hammaddelere dönüştürerek hem doğal kaynakların korunmasına katkı sağlıyor hem de döngüsel ekonomiye destek oluyoruz. Bu da sürdürülebilir bir gelecek inşa etme taahhüdümüzün en güçlü yansımasıdır. Ayrıca, geri dönüşüm sektörünün Türkiye’de ve dünyada hızla büyümesi, artan plastik hammadde talebi ve küresel rekabet ortamında öncü bir konumda olma gerekliliği, yatırım kararımızın temel dayanakları oldu. Bu yatırım, çevresel ve ekonomik faydaları birleştirerek, İnan Makine’yi uluslararası pazarda daha rekabetçi ve yenilikçi bir konuma taşımayı hedefliyor.
Endüstriyel üretimde verimlilik ve teknoloji bir arada!
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Abant Makine 52 yıllık deneyimiyle, Inkjet kodlama, vakum paketleme ve etiketleme alanlarında nasıl fark yaratıyor? Sektördeki yenilikçi çözümlerini ve geleceğe dair planlarını Genel Müdür Emre Güreş anlatıyor.
Emre Bey, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Eğitimimi Avustralya’da işletme alanında aldıktan sonra üretim ve endüstriyel çözümler sektöründe 20 yılı aşkın bir deneyim kazandım. Özellikle Inkjet kodlama, Vakum paketleme ve Etiketleme makineleri konusunda Ar-Ge, üretim ve satış süreçlerinde aktif rol aldım. Bugün, Abant Makine’de Genel Müdür olarak, yenilikçi çözümler geliştirme ve sektöre değer katma misyonuyla çalışmalarımıza yön vermekteyim.
Bizlere Abant Makine’nin kuruluş sürecinden bahsedebilir misiniz? Sektöre giriş hikâyeniz nasıl başladı?
Abant Makine’nin tarihi 1974’lerde süt sektöründe Marmara Bölgesi’nin sayılı üretici firmaları arasından, endüstriyel üretim süreçlerine yenilikçi ve verimli çözümler sunma amacıyla kurulmuştur. Sektöre olan ilgimiz ve ihtiyaç duyulan kaliteli, dayanıklı ve verimli makineler üretme vizyonumuz doğrultusunda yola çıktık. Kuruluş sürecimizde, müşteri beklentilerini analiz ederek ve uluslararası kalite standartlarını esas alarak üretim altyapımızı oluşturduk. Bugün, Inkjet kodlama, vakum paketleme ve etiketleme makineleri başta olmak üzere birçok sektöre hitap eden yenilikçi çözümler sunuyoruz.
İspak, esnek ambalaj sektöründe 50 yıldır faaliyet gösteriyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
İspak olarak, Türkiye’nin en büyük esnek ambalaj üreticilerinden biriyiz. Ayrıca iklimlendirme ve izolasyon sektörlerine de teknik folyo üretiyoruz, Türkiye’nin ve Avrupa’nın lider üreticisiyiz. 2018’den bu yana İzmit fabrikamızda faaliyet gösteren Ar-Ge merkezimizde, inovatif ve sürdürülebilir ambalaj çözümleri geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu an itibarıyla 33 kişilik uzman bir ekip ile sanayi ve üniversite iş birlikleri çerçevesinde ileri teknolojili projeler yürütüyoruz.
İspak Genel Müdürü Hakan Koçoğlu ile gerçekleştirdiğimiz röportajda şirketlerinin esnek ambalaj sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerine değindik.
Hakan Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Öncelikle bu röportaj için teşekkür ederim. Kısaca kendimden bahsetmem gerekirse, üniversiteden mezun olduktan sonra profesyonel kariyerime 1995 yılında Unilever Türkiye’de Kilit Müşteriler Satış Müdürü olarak başladım. Ardından Unilever Rusya’da İş Geliştirme Müdürü olarak görev yaptım. Daha sonra o dönem P&G markası olan Wella Professional bünyesinde farklı liderlik pozisyonlarında bulundum. 2012 yılında Bahçeşehir Koleji’nde CEO olarak eğitim sektöründe de deneyim kazanma fırsatı buldum. 2013’te KCH MNG Consulting’i kurarak danışmanlık alanında çalışmalar yaptım. 2014 yılında Kibar Holding bünyesindeki Assan Foods’a Genel Müdür olarak katıldım, önemli projelere imza attım. Bizzat yönettiğim Assan Foods’un Kraft Heinz’a satış süreci sonrası, 2022 yılında yine bir Kibar Holding şirketi olan İspak’a Genel Müdür oldum.
Kibar Holding Topluluk Şirketlerinden İspak, 50 yılı aşkın uzmanlık ve deneyimi ile Türkiye’nin en köklü ambalaj üreticilerinden biri. Bizlere şirketinizin kuruluş sürecinden bahsedebilir misiniz? Sektöre giriş hikâyeniz nasıl başladı?
1974 yılında kurulan, 1994 yılında Kibar Holding tarafından satın alınan İspak, esnek ambalaj sektöründe 50 yıldır faaliyet gösteriyor. Bugün, Türkiye’nin en büyük esnek ambalaj üreticilerinden biriyiz. Ayrıca iklimlendirme ve izolasyon sektörlerine de teknik folyo üretiyoruz, Türkiye’nin ve Avrupa’nın lider üreticisiyiz. İzmit’te Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi’nde 60 milyon Euro’luk yatırımla kurulan fabrikamız, esnek ambalaj sektöründe Türkiye’de tek seferde yapılan en büyük yatırımlardan biri olma özelliği taşıyor. Tuzla’daki tesisimizle beraber yılda 712.510.000 m²’lik üretim kapasitesine sahibiz.
Türk Henkel, Transpack ambalajları ile endüstriye öncülük ediyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Türk Henkel, Yapıştırıcı Teknolojileri alanında sürdürülebilir gelecek için yenilikçi ambalaj çözümleri geliştirmeyi sürdürüyor. Şirket, şimdi de yeniden kullanılabilir Transpack ambalajları ile sektörde öne çıkıyor. Transpack ambalajlar, karton ambalajlama yerine tekrar kullanılabilir materyallerden oluşturulan bir paketleme yöntemi. Bu yöntem, çevresel etkiyi azaltarak ve atık miktarını düşürerek sürdürülebilirliği destekliyor.
Türk Henkel Yapıştırıcı Teknolojileri, Tüketici Ürünleri Yapıştırıcıları Türkiye Satış Direktörü Halil İbrahim Gündoğ ile Henkel’in sürdürülebilirlik kapsamındaki çalışmaları hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
T-MAX Sektöre Sunduğu Çözümlerle Fark Yaratmaya Devam Ediyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
30 yılı aşkın deneyimi ve uzmanlığı ile plastik makine sektöründe öncü bir konuma sahip olan T-MAX Proses ve Yardımcı Ekipmanlar, uluslararası markaların distribütörlüğünün yanı sıra yerli üretimle de sektördeki yerini güçlendiriyor. Robot otomasyon sistemlerinden ham madde yükleyicilere, kalıp şartlandırma ünitelerinden kırma makinelerine kadar uzanan geniş ürün yelpazesiyle, müşterilerinin ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyor. Bu sayede, işletmelerin üretim süreçlerini optimize ederek verimliliklerini artırmayı hedefliyor.
T-MAX’in kurucularından Semih Doğan ve Genel Müdür-Yönetim Kurulu Üyesi Sadrettin Nikbay ile şirketin sektördeki lider konumu, sunduğu çözümler ve ileri teknolojiler üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Burpol Polimer Genel Müdürü İlkay Yıldırım
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
“Türkiye'nin lider yüksek performanslı recycle plastik ham madde üreticisi Burpol Polimer”
Burpol Polimer Genel Müdürü İlkay Yıldırım ile gerçekleştirdiğimiz röportajda şirketlerinin geri dönüşüm sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerine değindik.
İlkay Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Yalova’da dünyaya geldim. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden ekonomist olarak mezun olduktan sonra Londra’da UCL MBA yaptım. Aynı dönemde Londra’da Turkish Bank’ta çalışarak, bankacılık tecrübesi edindim. 2000 yılında Türkiye’ye döndüm ve bir petrokimya firmasında çalıştım. Kariyer basamaklarını tırmanarak bu firmada üst düzey yönetici oldum. 2014 yılında, Burpol Polimer’i kurdum ve girişimcilik yolculuğum başladı. Evliyim ve Çınar adında bir oğlum var.
Burpol Polimer’in kuruluş hikâyesini ve günümüzdeki yapısını bizlerle paylaşabilir misiniz?
2000’li yılların başlarında Avrupa’da bir fuara katılmıştım. Orada yüksek performansta plastik geri dönüşüm yapan birkaç firmayı ve üreticiyi ziyaret etme şansımız oldu. Ben ülke olarak değerlerimize son derece bağlıyım. Ülkemizin çok geniş bir ülke olduğunu, çok zengin bir ülke olduğunu ve bir ulus devleti olarak da birçok güce muktedir olduğumuzu düşünüyorum. Fuar gözlemlerin neticesinde ülkemizde geri dönüşümlü ürünlerden performanslı plastik ham madde üretip üretemeyeceğimizi düşündüm. Bugün ülkemizde 6.000.000 tondan fazla plastik atık çıkıyor. Bu atıkları değerlendirerek ana sanayiye ham madde olarak geri kazandırmak benim en önemli hedefim oldu. Bu sebeple Burpol Polimer’i kurduk. Burpol Polimer, bilindik, sıradan geri dönüşümcü firmalardan biri değil. Atıklardan yüksek performanslı plastik ham madde üreten, otomotiv, beyaz eşya, tarım, inşaat ve elektrik gibi önemli sektörlere ham madde üreten, kuvvetli bir Ar-Ge laboratuvar ve insan kaynağı yatırımı olan, alanında Türkiye’nin önemli firmalarından biridir. Yola çıkarken de hedefimiz buydu. Ben yola çıkarken ülkemizdeki atıkları yüksek performanslı plastik ham maddeye dönüştürmek amacıyla yola çıktım. Ben ve ekip arkadaşlarım çok çalışarak, çok inanarak yatırımlarımızı hayata geçirmeye başladık ve başardık.
Bakcycle Geri Dönüşüm AŞ Genel Müdürü Övünç Dirik
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
“Esnek ambalaj döngüsel ekonomisinin önemli bir paydaşı olmayı amaçlıyoruz”
Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nin dikey entegrasyon yapısını tamamlayan beşinci şirketi Bakcycle Geri Dönüşüm, ekonomik ömrünü tamamlamış esnek ambalaj atıklarını geri dönüştürüp, ham madde olarak yeniden ekonomiye kazandırıyor.
Bakcycle Geri Dönüşüm AŞ Genel Müdürü Övünç Dirik, geri dönüşüm sektörüne yönelik yeni yatırımları ve şirketin gelecek vizyonuna ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Övünç Bey sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
2000 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. 2004 ile 2008 yılları arasında Vestel Beyaz Eşya San. ve Tic. AŞ’nde sırasıyla Buzdolabı Fabrikası Üretim Mühendisliği, Bakım Mühendisliği, Fırın Fabrikası Bakım Sorumlusu pozisyonunda görev yaptıktan sonra 2010 yılının Şubat ayında Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nden Bareks Plastik AŞ’de Üretim ve Bakım Takım Lideri olarak işe başladım ve sırasıyla 2011 yılında Üretim ve Bakım Müdürü, 2019 yılında ise Tedarik Zinciri Müdürü görevlerini üstlendim. Gruptaki görevime 2021 yılında yatırımına başladığımız Bakcycle Geri Dönüşüm AŞ’de Genel Müdür olarak devam etmekteyim. Yaklaşık 15 yıldır Bakioğlu Holding bünyesinde çalışıyor olmaktan mutlu ve gururluyum.
Moretto Türkiye Müdürler Kurulu Üyesi ve Şirket Müdürü Tolga Bostancı
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
“Moretto, enerji tasarrufunda başrol oyuncusu haline gelmektedir”
Moretto Türkiye Müdürler Kurulu Üyesi ve Şirket Müdürü Tolga Bostancı, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.
Tolga bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Profesyonel özgeçmişinizin en başına gidersek, başarılı kariyer sürecinizi kısaca sizden dinleyebilir miyiz?
İTÜ Makina Mühendisliği’nden yüksek lisans derecesine sahip olup, plastik endüstrisi sektöründe 25 yılı aşkın süredir çalışma deneyimine sahibim. Daha önce plastik endüstrisi makineleri ve yardımcı ekipmanları ile otomotiv sektörlerinde, farklı firmalarda satış müdürü ve fabrika müdürü görevlerinde bulundum. Plastik işleme endüstrisi için yardımcı ekipmanlar ve sistemler tasarlayarak imal eden, endüstriyel otomasyon alanında lider Moretto S.p.A.'nın (Padova-İtalya merkezli) 2012 yılından bu yana ülkemizdeki iştiraki olan Moretto Türkiye'nin Müdürler Kurulu Üyesi ve Şirket Müdürü’yüm.
Tepro Makine Kurucusu ve CEO’su Semih Doğan
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
“Müşterilerimize en uygun teknolojik çözümleri sağlıyoruz”
Tepro Makine ve Otomasyon Sistemleri, 1992 yılında İstanbul’da kurulmuş olup, plastik sektörüne yönelik enjeksiyon makineleri, robot otomasyon sistemleri, ham madde yükleme çözümleri ve yardımcı ekipmanlar sağlayarak Türkiye’nin önde gelen firmalarından biri olmayı başarmıştır. Krauss Maffei, Sepro ve Motan gibi Avrupa’nın önde gelen markalarının Türkiye’deki tek distribütörü olan Tepro, aynı zamanda T-Max markası ile yerli üretime de katkı sağlamaktadır.
Tepro Makine Kurucusu ve CEO’su Semih Doğan ile şirketlerinin başarı yolculuğunu, plastik sektöründeki güncel gelişmeleri ve geleceğe yönelik beklentilerini konuştuk.
Tepro’nun kuruluş hikayesi nasıl başladı? Kariyer yolculuğunuz sizi bu noktaya nasıl getirdi?
Almanya’da büyüdüm ve lise eğitimimin ardından Münih Üniversitesi’nde endüstri ve makine mühendisliği bölümünü bitirdim. Kariyerime, 1989 yılında Almanya’nın saygın şirketlerinden Krauss Maffei’de başladım. Burada, Türkiye ve Güney Asya bölgelerinde satış sorumlusu olarak çalışırken Türkiye’deki pazarın ihtiyaçlarını daha yakından görme fırsatım oldu. Bu süreçte kazandığım deneyimler ve plastik sektörüne olan ilgim, beni Türkiye’de kendi işimi kurma yönünde motive etti. 1992 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaparak Tepro Makine’yi kurdum. Krauss Maffei, Motan ve Sepro gibi dünya devleriyle olan bağlantılarım, Tepro’nun temel taşlarını oluşturan güçlü iş birliklerini kurmamı sağladı.
ALPLA, kalıcı etkiyi önceliklendiren bir vizyonla liderliğini sürdürmektedir
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
ALPLA Group Kurumsal Pazarlama ve İletişim Direktörü Dominic Fiel ile şirketlerinin yenilikçi sürdürülebilir ambalaj çözümlerine değindiğimiz keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
ALPLA, plastik ambalaj sektöründe 1955 yılından bu yana faaliyet gösteren ve dünya çapında tanınan önemli şirketlerden biri. Yeni okuyucularımız için ALPLA’nın müşterilerine sunduğu çözümler ve ürün yelpazesi hakkında kısaca sizden de bilgi alabilir miyiz?
1955 yılında kurulan ALPLA, bir aile şirketi olarak varlığını sürdürüyor ve bu da şirketin üç aylık raporlar yerine on yıllık raporlara odaklanarak uzun vadeli bir bakış açısıyla faaliyet göstermesine olanak tanıyor. Bu uzun vadeli strateji, ALPLA'nın gıda ve içecek, güzellik bakımı, ilaç ve otomotiv dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde güvenli, uygun fiyatlı ve çevre dostu plastik ambalaj çözümlerinin geliştirilmesine sürdürülebilir bir şekilde yatırım yapmasını sağlamaktadır. ALPLA'nın portföyünde yeni hafif şarap şişesi, Paboco kağıt şişe, güzellik sektöründe roll-up şişeler ve tek kullanımlık ve yeniden kullanılabilir şişeler için %100 rPET seçenekleri gibi yenilikçi çözümler bulunmaktadır. 47 ülkedeki 196 tesisi ve dünya genelinde yaklaşık 23.300 çalışanı ile ALPLA, kısa vadeli kazançtan ziyade kalıcı etkiyi önceliklendiren sürdürülebilir bir vizyonla liderliğini sürdürmektedir.
Ülkemiz ekonomisine sağladığımız katkıyla gurur duyuyoruz
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY

Polibak, teknoloji ve AR-GE yatırımlarıyla, ürün ve servis kalitesiyle rakiplerinden ayrışmaktadır. Güvenilir bir çözüm ortağı olarak pazardaki yerini her geçen yıl daha da sağlamlaştıran şirketimiz, son dönem yatırımlarıyla birlikte Avrupa’nın ilk 3 büyük kapasitesi arasında yerini almıştır. Özellikle sürdürülebilirlik çalışmalarının ön plana çıktığı günümüzde; geri dönüşüme hazır, mono materyal, çok katlı yapı çözümleri, alüminyum folyonun yerini alabilecek ultra yüksek in mould label, beyaz, pearlize, anti üründen oluşan çok geniş bir BOPP ve servis veriyoruz.
Polibak Genel Müdürü Özgür Çertuğ, Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya'nın sorularını yanıtladı...
Özgür Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
1999 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. 2000 ile 2015 yılları arasında Vestel Beyaz Eşya San. ve Tic. AŞ’nde sırasıyla Bütçe Planlama ve Kontrol Uzmanı, Buzdolabı Fabrikası Planlama Sorumlusu, Çamaşır Makinesi Fabrikası Tedarik Zinciri Müdürü, Çamaşır Makinesi Fabrikası Üretim, Yatırım ve Bakım Müdürlüğü görevlerini yerine getirdim. Bu dönemde çalışma hayatımın içinde şirketimin desteği ile 2006-2009 yılları arasında Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Yüksek Lisans (MBA) Programı’nı tamamladım. 2010 yılında Özyeğin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde Doktora Programı’na katıldım. 2015 – 2018 yılları arasında Yatsan AŞ’nde COO pozisyonunda görev yaptıktan sonra 2018 yılı Kasım ayında Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nden Polibak Plastik Film’de Operasyonlar Direktörlüğü görevini üstlendim ve 2021 yılının başından bu yana da yaklaşık 4 yıldır Polibak Genel Müdürü olarak Gruptaki görevime devam ediyorum.
PRS Türkiye Bölge Müdürü Sevil Söyleme Yurd
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
“PRS paletleri, kontrollü bir sistemin parçasıdır”
PRS Pooling, 90’larda Avrupa'daki polimer üreticilerinin yüksek kaliteli CP paletlere olan ihtiyacına çözüm üretmek amacıyla kurulmuştur. Şirketimiz, polimer ve petrokimya sektörlerindeki müşterilerine sürdürülebilir bir palet havuz sistemi sunuyor. Bu döngüsel model, atıkları azaltmanın yanı sıra karbon ayak izini düşürerek maliyet tasarrufu da sağlıyor. PRS bugün, 35 depo, 12.000’den fazla iş ortağı ve yılda 6 milyon sevkiyatın yönetildiği geniş bir palet havuzuna sahiptir.
PRS Türkiye Bölge Müdürü Sevil Söyleme Yurd ile şirketlerinin kuruluşundan bugüne gelişim süreci, müşterilerine sundukları hizmetler ve gelecek dönem hedeflerine değindiğimiz keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Sevil Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
2006 yılında İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. O dönemki hedefim, üniversitede akademik kariyer yapmaktı. Ancak tam bu sırada Türkiye’de faaliyetlerine yeni başlayan PRS ile tanıştım. Şirketin, iyi derecede İngilizce bilen, çeviri yapabilecek ve çağrı merkezi hizmetlerinde destek olabilecek birine ihtiyacı vardı. Bu fırsatı değerlendirmek istedim.
Hipermak Makine, 20. yılını teknoloji ve inovasyon ışığıyla kutluyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Babamız Saim Nantu’nun izini takip ederek 2004 yılından bu yana tam 20 yıldır, Hipermak markamızı büyütmeye ve güçlendirmeye devam ediyoruz. Geçmişten bugüne amacımız, yenilikçi vizyonumuz ve fark yaratan Ar-Ge faaliyetlerimiz ile farklı ürün grupları için uluslararası kalite standartlarında üretim yapmaktır. Şu anda ürün gamımız dahilinde endüstri 4.0 ve IOT altyapısına uygun anahtar teslim birincil ve ikincil paketleme hatlarını tasarlıyoruz. Farklı ürün grupları, ürün gramajları ve paket seçenekleri için dikey ve yatay makineler ile gruplama makinelerinin üretimini gerçekleştiriyoruz. 2022 yılından itibaren ise üretimine başladığımız kolileme hatlarımız ile de paydaşlarımızın ihtiyaçlarına uygun hat sonu paketleme çözümleri sunuyoruz.
HİPERMAK Makine Yönetim Kurulu Üyeleri Sercan ve Sertaç Nantu, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.
Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Sercan Nantu: Hukuk Fakültesi mezunuyum. Babamız Saim Nantu bu işi kurmaya karar verdiği andan itibaren, kardeşim Sertaç ve ben hemen her süreçte yer aldık. Lise yıllarımızda, derslerden arta kalan zamanlarda babamızın atölyesine gidip yardım ederdik. Bazen bir tezgahta parça işler, bazen de elimize bir takım çantası alıp makine montajını tamamlardık. O günlerden bugüne, şirketimiz 105 kişilik profesyonel bir ekibe dönüşmüş durumda. Bu bizim için büyük bir mutluluk.
Sertaç Nantu: Teknik Eğitim Fakültesi mezunuyum. Hipermak olarak uluslararası pazarda sektörümüzü temsil etmekten büyük bir gurur duyuyoruz. 20 yıldır edindiğimiz teknik bilgi ve tecrübeleri, sürekli gelişen teknolojiler ile harmanlayarak projeler geliştirmeye devam ediyoruz.
Bareks olarak sürdürülebilirliği odağımıza alıyoruz
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Bareks çatısı altında, çok katlı ekstrüzyon teknolojisi ile 18 mikron ile 200 mikron arasındaki kalınlıklarda, yılda yaklaşık 45.000 ton, sadece baskı ve laminasyon amaçlı, yani katma değeri yüksek polietilen film üretilmektedir. Döngüsel ekonomiye katkı sunduğumuz yeşil ürün portföyümüzü; 2021 yılında devreye aldığımız MDO-PE üretim hattımızda geliştirilen %100 geri dönüştürülebilir film yapılarıyla zenginleştirmiş durumdayız. AR-GE departmanımız, müşteri gereksinimlerini karşılamak ve sektördeki yenilikleri takip etmek amacıyla sürekli olarak yeni ürünler geliştirmektedir. Müşterilerimize özel ürün geliştirerek, özelleştirilmiş ambalaj çözümleri ve teknik destek sağlayarak, işlerini büyütmelerine yardımcı oluyoruz.
Bareks Plastik Film AŞ Genel Müdürü Yiğitcan Çelikoğlu, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.
Yiğitcan Bey öncelikle okurlarımızın sizi daha iyi tanıyabilmesi için akademik ve profesyonel özgeçmişinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
2004 yılında ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Yüksek lisansımı yine aynı alanda, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladım. İş hayatım boyunca İzmir Büyükşehir Belediyesi, BMC ve Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nde çeşitli pozisyonlarda görev aldım. 7 yıldır Bareks şirketimizde Genel Müdürlük görevini üstleniyorum.
Şirketimizin odak noktası ‘Sadelik, Yakınlık ve Uzmanlık’ çatısı altında toplanıyor
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Telemecanique Sensors Ülke Müdürü Bilkay Bilgen, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.
Telemecanique Sensors olarak endüstriyel otomasyon ve emniyet sensörleri üretiminde 90 yılı aşkın bir geçmişe sahibiz. Türkiye'de ise 20 yılı aşkın süredir elde ettiğimiz deneyim ve ‘Simply Easy’ vizyonumuz ile müşterilerimizin makine performanslarını artıracak daha akıllı sensör çözümleri için inovatif yolculuğumuza devam ediyoruz. Türkiye pazarı için hedeflerimiz büyük. Neredeyse tüm segmentlere uygun ürün gamımız ve uzmanlığımız sayesinde ülkemizdeki konumumuzu daha da sağlamlaştırma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Bilkay Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Akademik ve profesyonel özgeçmişinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
Hacettepe Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olmamın ardından Sabancı Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisans programını tamamladım. Ardından Columbia İşletme Okulu, Yönetici Eğitimi EMBA Programı’nı bitirdim. Uluslararası birçok şirkette üst düzey yönetici olarak çalıştıktan sonra 2022 yılında Telemecanique Sensors ile yollarım kesişti. Şirketimizde, Sensörler Grubu Lideri olarak başladığım kariyerime şu an Ülke Müdürü olarak devam ediyorum.
Interview


