Friday, Jul 26th

Last updateThu, 25 Jul 2024 8am

You are here: Home News Ürünler

Bak Gravür’den kapasite artırımına yönelik çok önemli bir yatırım

Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nden biri olan ve baskılı esnek ambalaj sektörü için rotogravür baskı silindiri ve flekso baskı klişesi üretimi gerçekleştiren Bak Gravür ise, kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği çok önemli yatırımlara bir yenisini daha ekledi. 

Şirket, kapasite artırımı ve teknolojiyi yenileme yatırımı ile var olan makine parkuruna ilave olarak; 1 adet CFM, 4 adet CUmax teknolojisine sahip bakır kaplama, 1’er adet krom kaplama, yağ alma, gravür işleme, finishmaster ve lazer finish yağ alma makinelerinin yatırımını gerçekleştirdi.

Bak Gravür, gerçekleştirdiği büyük ölçekli yeni yatırımı ile Türkiye’nin ve Avrupa’nın önde gelen rotogravür baskı silindiri üreticilerinden biri konumuna ulaşmış olmakla birlikte, müşterilerine aylık 5.000, yıllık 60.000 silindire kadar üretim kapasitesi sunuyor. 

Şirket yetkilileri; sürekli gelişen ve yenilenen yatırımlarıyla, esnek ambalaj sektöründe ve ülke ekonomisinde değer yaratmanın gururunu yaşadıklarının altını çiziyor.

Bak Ambalaj, sürdürülebilir ambalaj çözümlerine yenilerini eklemeye devam ediyor

Bakioğlu Holding Ambalaj Grup Şirketleri’nden Bak Ambalaj, sürdürülebilir gelecek için, baskılı esnek ambalaj sektörüne yönelik sürdürülebilir çözümler geliştirmeye devam ediyor.

Türkiye’den ilk paydaşın Bak Ambalaj olduğu, döngüsel ekonomide esnek ambalajın performansını artırmak Şirket yetkilileri; sürekli gelişen ve yenilenen yatırımlarıyla, esnek ambalaj sektöründe ve ülke ekonomisinde değer yaratmanın gururunu yaşadıklarının altını çiziyor. için tüm değer zincirlerini temsil eden Avrupa şirketler ve dernekleri konsorsiyumunun ortak girişimi olan CEFLEX paydaşlığı ile, döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak girişimlerde bulunmak için gerek ürün gerek üretim süreçleri boyutunda katkı sağlıyor.

Aynı zamanda, Reborn Ürün Ailesi ile birden fazla sürdürülebilirlik seçeneği geliştirmek üzere Azalt/Dönüştür/Yeniden Kullan yaklaşımı ile müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarını sorgulayarak daha sürdürülebilir ambalaj çözümlerini, Türkiye’nin Bakanlık onaylı ilk AR-GE Merkezi olan Bak Ambalaj AR-GE Merkezi çatısı altında geliştiriyor. Reborn Ürün Ailesi içerisinde yer alan “Mono PE, Mono PP, Mono PO, Paper ve PCR” ürün gruplarıyla, müşterilerine farklı kategorilerde geri dönüştürülebilir ambalaj yapıları sunan şirket; kuruluşundan bu yana insan değerini odağına alarak çevreye duyarlı ve sürdürülebilirlik stratejisiyle uyumlu biçimde faaliyetlerine devam ediyor.

Toyo Matbaa Mürekkepleri Avrasya Ambalaj fuarına katılıyor

Toyo Matbaa Mürekkepleri, 11-14 Ekim tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilmesi planlanan ve ambalaj sektörünün en kapsamlı fuarlarından biri olan 28. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’na katılmaya hazırlanıyor.  

Japonya merkezli Toyo Ink Group’a bağlı olan Toyo Matbaa Mürekkepleri; Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda “Sürdürülebilir Gelecek için Ambalaj İnovasyonu” başlığı altında basım ve ambalaj üreticilerinin döngüsel bir ekonomiye geçiş yapmalarına yardımcı olabilecek ürün ve hizmetlerini 5’inci salon, 513B numaralı standında sergileyecek. Yenilikçi çözümleri ve teknik destek hizmeti ile uluslararası alanda gücünü artıran şirket; her türlü baskı malzemelerine uygun, yüksek performanslı mürekkeplerini, kaplama sistemlerini ve yardımcı malzemelerini fuarın yerli ve yabancı ziyaretçileri ile buluşturacak. Özellikle, MOSB’deki fabrikasında üretimini yaptığı sheet-fed ofset mürekkepleri, likit mürekkepler, metal ambalaj sistemleri ve veb ofset mürekkepleri ürün gruplarının yanı sıra gıda, içecek ve endüstriyel uygulamalar için geliştirilen ve Toyo Ink Group bünyesinde yer alan laminasyon tutkalları gibi ambalaj sektörüne yönelik ürün gruplarını da tanıtacak. 

Geri dönüştürülebilirliğe doğru artan eğilimin bir parçası olarak, esnek ambalaj yapılarında alüminyumun yerine geçen oksijen bariyeri kaplamaları ve şeffaf UV-blok kaplamaları için Ar-Ge uzmanları tarafından geliştirilen RV-20010 serisi de fuarda tüm mevcut ürün grupları ile birlikte Toyo Matbaa Mürekkepleri’nin öne çıkan ürünleri arasında yer alacak. Bu seri, sadece paketlenmiş ürüne zarar verebilecek istenmeyen UV ışınlarını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda toplam paketin geri dönüştürülebilirliğini artırmaya da yardımcı oluyor. 

Şirket gıda güvenliğine yönelik çözüm önerilerinde ise, LP-9000 Toyo Life Premium Food LO/LM tabaka ofset mürekkep serisini sergileyecek. LP-9000 sistemleri, INGEDE tarafından mürekkepten arındırılabilirlik sertifikasına sahip olmasının yanı sıra, EuPIA yönergeleri ve İyi Üretim Uygulamaları (GMP) standartlarına da uygun olarak tasarlandı ve üretildi. Toyo Matbaa Mürekkepleri ayrıca, metal ambalaj iç kaplamalarına yönelik BPA içermeyen, gıda regülasyonlarına uygun ürün önerilerini de bu fuarda ziyaretçilerine sunacak.

Toyo Matbaa Mürekkepleri Stratejik Planlama ve Pazar Analizi Ekip Lideri Pınar Demir Altın, “Ambalaj ve basım endüstrisi hem ülkemizde hem de dünyada hızlı büyüyen, gelişen sektörlerin başında geliyor. Bununla birlikte her yıl tüketici davranışları ve beklentileri değişkenlik gösteriyor. Özellikle tüketiciler ve markalar sürdürülebilir ambalajlara, ürünlere her geçen gün daha çok önem veriyor. Bu durum tedarik zincirinin bir parçası olan biz mürekkep üreticilerini de yakından ilgilendiriyor. Toyo Matbaa Mürekkepleri olarak ürün yaşam döngüsünün daha iyi bir noktaya gelmesi adına sürdürülebilirliğe katkı sağlayan ürünler geliştirmek için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu doğrultuda yenilenebilir kaynakları kullandığımız, gıda regülasyonları ile uyumlu tüm ürün serilerimizi Avrasya Ambalaj Fuarı’nda standımızı ziyaret edenler bulabilecekler” dedi.

Yeni nesil, ambalajda “kişisel deneyim” arıyor

Gelişen teknoloji, değişen damak zevkleri ve tercihleri ile farklılık gösteren ürün içerikleri. Tüm bunlar ve daha fazlası tüketici olarak alım kararlarımızı etkileyen unsurlar. Peki üreticiler bizim karar verme süreçlerimizi belirlemek için neler yapıyorlar, tüketici davranışları nasıl şekilleniyor?

Karma Grup tarafından İstinye Üniversitesi ev sahipliğinde 23-24 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan "Kalite ve Ürün Deneyimi Semineri"nde bu soruların yanıtları ve birçok başlık gıda sektörünün uzmanları tarafından işlenecek. 

Seminerde  "Tüketici Davranışları" üzerine bir sunum yapacak olan İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Batı, markayı temsil eden ambalajın artık ürünü korumasının yanında satış ve marka itibarı için de daha değerli hale geldiğini ifade etti. Batı, "Günümüzde markaların tüketicilere ulaşmak ve onların dikkatlerini çekmek için kullandığı birçok strateji bulunmaktadır. Bu stratejilerin içinde duyusal pazarlama, özellikle son yıllarda önemli bir yer edinmeye başladı. Duyusal pazarlama, tüketici duyularını etkileyerek satın alma kararları üzerinde olumlu etkiler yaratma amacını taşıyan bir yaklaşımdır" dedi. 

İnsanların yüzde 83'ü görerek öğreniyor 

Duyusal pazarlamanın temel ilkesinin, insanların beş duyusu (görme, işitme, dokunma, koku, tat) ile yaydığı izlenimlerin ve deneyimlerin; kullanıcıların ürünler ve markalar hakkında oluşturduğu algıları belirlemesi olduğunu belirten Batı, "Özellikle ürün görselinin insanların satın alma yolculuğunda önemli bir rol oynadığı biliniyor. Araştırmalara göre, insanlar edindikleri bilginin yüzde 83'ünü görme kanalıyla öğreniyor. Bir ürünün renginden şekline, satış yerinde konumlandırılmasına kadar birçok görsel faktör satışların arttırılmasında önemli rol oynuyor. Ürünlerin ambalajları, renk seçimleri, görsel ve vitrin düzenlemeleri, tüketiciyi etkilemek ve markanın hafızasında yer edinmek için kullanılan önemli araçlardır" diye konuştu. 

Diğer bir etkili duyusal pazarlama yönteminin işitme duyusu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Batı Coca Cola örneğine değindi: "Sesler, zorlayıcı duygusal tepkilerini tetikleyebilir ve ürün ya da markanın karakterini vurgulayabilir. Örneğin, Coca Cola'nın açılış sesi gibi sesli sesler, alıcı zihninde kalıcı izler bırakabilir ve markanın tanınabilirliğini arttırabilir."

Yeni nesil ambalaj tercihleri dikkat çekiyor

Ambalaj tasarımının tüketicinin satın alma kararında önemli rol oynadığını dile getiren Batı, özellikle görsel, dokusal, kokusal unsurlarla tüketicilere çeşitli duygusal ve algısal deneyimler sunulabilir. Batı, yeni nesil tüketicilerin de genellikle farklı tercihlere sahip olabildiğini söylerken, bunları şu başlıklarla açıkladı:

1. Estetik ve Görsel Çekicilik: Yeni nesil tüketiciler, ürün ambalajının estetik açıdan çekici olmasını önemserler. Şık, modern ve özgün tasarımlar tercih edilir. Ambalajın renkleri, şekli ve desenleri tüketicilerin görsel zevkini tatmin etmeye yönelik olmalıdır.

2. Çevresel Duyarlılık: Günümüzde çevresel konulara duyarlılık arttığından, yenilikçi ve sürdürülebilir ambalaj tercih edilir. Yenilikçi ambalaj tasarımları ve çevre dostu malzemelerin kullanımı, yeni nesil tüketicilerin tercihlerini etkileyebilir.

3. Hikaye Anlatımı: Ürünlerin ve markaların arkasındaki hikayeler tüketiciler için önemlidir. Ambalaj tasarımı, bu hikayeyi iletebilecek şekilde tasarlanabilir. Markanın kökeni, ürünün üretim süreci veya ürünün hedeflediği deneyim gibi unsurlar, tüketicilerin bağ kurmasına yardımcı olabilir.

4. Pratiklik ve Kullanım Kolaylığı: Yeni nesil tüketiciler, ambalajın pratikliğine ve kullanım kolaylığına da değer verir. Kolay açılabilir, tekrar kapatılabilir veya taşınabilir ambalajlar tercih edilebilir.

5. Kişisel Deneyim: Tüketiciler, ürünü satın alırken kişisel bir deneyim yaşamak isterler. Ambalaj tasarımı, bu deneyimi artırıcı unsurlar içerebilir. Örneğin, ürünü denemeye teşvik eden örnekler veya sürpriz hediyeler içerebilir.

6. Tüketici İncelemeleri ve Sosyal Etkileşim: Yeni nesil tüketiciler, diğer tüketicilerin deneyimlerini önemserler. Ambalajda, ürünün aldığı olumlu yorumları veya sosyal medya etkileşimlerini vurgulayan unsurlar bulunabilir.

7. Dijital Entegrasyon: Akıllı telefonların yaygın kullanımıyla birlikte, ambalaj tasarımları dijital içeriklere yönlendirebilecek QR kodları veya diğer bağlantıları içerebilir. Bu, tüketicileri marka ve ürünle daha fazla etkileşime teşvik edebilir.

8. Marka Bağlılığı: Tüketiciler, ambalaj tasarımının markayı yansıtmasını ve marka bağlılığına katkıda bulunmasını beklerler. Tutkulu bir marka takipçisi olan yeni nesil tüketiciler, markanın değerlerini ve kişiliğini ambalaj tasarımında görmek isterler.

Sağlığa faydalı ürünlerde gerçeği yansıtan ambalajlar ön plana çıkıyor

Beslenme tarzı ve sağlıklı yiyeceklere doğru evrilen günümüz tüketicisinin, sağlıklı gıda ürünlerine olan ilgisi gün geçtikçe artıyor. Yeni neslin sağlıklı beslenme taleplerinin ambalaj tasarımında yenilenmeye yol açtığına değinen Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Yaratıcı ambalaj tasarımıyla özellikle sağlığa zararlı ürünler ‘sağlıklı’ görünebiliyor. Bu sebeple tüketiciyi doğru şekilde etkilemek için ambalajı gerçekçi ve bilgilendirici şekilde tasarlayarak ürünün sağlığa etkisini açıkça yansıtmak gerekiyor” ifadelerinde bulunuyor.

Doğal besinlere yönelik artan talep, ambalaj tasarımı için beklentileri yükseltiyor. Tüketicilerin ihtiyaçlarına dürüstçe karşılık vermek isteyen markalar, besin kategorisindeki ürün ambalajlarını yeniden tanımlıyor. Doğru ifadelerle kaliteli şekilde tasarlanmış ambalajın tüketiciye yardımcı olduğunu söyleyen Musa Çelik, “Tüketiciye en hızlı ambalaj yoluyla ulaşabiliriz. Bu sebeple ambalaj, ürünün sadece lezzetli değil aynı zamanda sağlıklı olduğuna dair doğru bilgilere sahip olmalı. Artık tüketici satın almak istediği ürünü gerçeği yansıtan, sade ve bir o kadar anlaşılır şekilde kurgulanmış ambalajlarda görmek istiyor. Dolayısıyla akıllıca tasarlanmış bir ambalajla ürünün sağlığa olan etkisi kolayca ayırt ediliyor” açıklamasında bulunuyor.

Ambalaj sayesinde tüketici sağlığına uygun olan ürünü kolayca anlıyor

Dünya genelinde yaşanan nüfus artışı ve kirlilik, insanları sağlıksız yaşam tarzına sürüklüyor. İnsanların beslenme konusunda daha fazla duyarlı hale gelmesi, yiyecek ve içecek ürünlerinin ambalaj tasarımında yenilenmeye yol açıyor. Yeni nesil tüketicinin, ürünün besin miktarı ve kalsiyum değerleri gibi temel özelliklerin yer aldığı ambalajlar daha çok dikkatini çekiyor. Yiyecek ve içeceklerin sağladığı tüm besin bilgilerine ambalaj yoluyla kolayca ulaşıldığına değinen Musa Çelik, “Yeni nesil tüketici anlaşılır, orijinal ve bilgilendirici ambalajlara yöneliyor. Sade bir arka planda canlı renklerin, gerçekçi görsellerin, basit logoların ve kısa ürün bilgilerinin yer aldığı ambalajlar daha çok talep görüyor. Böylece tüketici kendisine ve sağlığına uygun olan ürünü kolayca anlıyor” ifadelerini kullanıyor. 

Minimalist ambalaj tasarımı tüketiciye güven veriyor

Ambalaj tasarımı, tüketicinin tek bakışta ürün hakkında bilgilenmesine olanak sağlıyor. Paketin ön yüzünde yer alan görsellerin ve doğru ifadelerin ürünü öne çıkaracağını söyleyen Musa Çelik, “Ürünün görüneceği şekilde şeffaf bir kısma sahip olan ambalaj tüketicide güven duygusu yaratıyor. Aynı zamanda ürünü nem, ısı, koku gibi birçok çevresel faktöre karşı koruma sağlayan açılır-kapanır bir ambalajda muhafaza etmek gerekiyor. Bu özelliklerle beraber ambalaj tasarımında yalnızca görünüme değil stratejik bir hikâyeye odaklanmak önemli. Dürüst ifadelerin, gerçeği yansıtan öğelerin ve ürün bilgilerinin yer aldığı minimalist bir tasarımla tüketicilerin beslenme tarzını büyük oranda etkileyebiliriz” yorumlarında bulunuyor.

Çeliğe alternatif olarak seçilen sürdürülebilir ambalaj çözümü

Aromsa, paslanmaz çelik konteynerleri değiştirerek sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için Mondi ile ortaklığa gitti

Ürünleri arasında soslar, sos malzemeleri, özler ve baharatlar bulunan Türk aroma şirketi Aromsa’nın önünde aşılması gereken bir zorluk vardı. Şirket sürdürülebilirlik stratejisine tümüyle bağlıydı, ancak aynı zamanda nakliye için paslanmaz çelik konteynerler kullanmak isteyen yeni bir müşteriyle çalışmaya başladı. Bunun için yaklaşık 250 tane paslanmaz çelik konteynere yatırım yapılması gerekiyordu ve bu da şirkete göre maliyetli bir ambalaj çözümü anlamına geliyordu. Yüksek fiyatın yanı sıra depolama ve bakım, konteynerlerin yıkanması ve sterilize edilmesi gibi lojistik maliyetler de söz konusuydu.

Mondi alternatif bir çözüm geliştirmeye çağrıldı ve şirket de Aromsa’ya üretim hattında denemesi için TankerBox önerdi. Aromsa tesislerinde birkaç ay süren yakın iş birliği ve inovasyon çalışmalarının ardından TankerBox ticari kullanıma hazır hâle getirildi.

Şirkete göre, oluklu mukavvadan üretilen, geleneksel Dökme Yük Konteyneri (IBC) ve metal varilin yerine geliştirilen TankerBox, yenilikçi bir ürün ve daha sürdürülebilir çözüm olarak nitelendiriliyor. Bu ürünün patentli tasarımı 5 parçadan oluşuyor: dış kutu, iç sekizgen kutu, köşegen destek, alt yıldız ve üst kapak parçaları. Bu çözümün üstten veya alttan boşaltma için iki alternatif tasarım seçeneğine sahip akıllı bir boşaltma sistemi sunduğu ve taşınan ürün boşaltıldıktan sonra kalan içeriği en aza indirecek şekilde yapılandırıldığı belirtiliyor.

Aromsa Üretim Müdürü Nil Okyar şunları söylüyor: “Paslanmaz çelik konteyner ile yaptığımız tüm işlemleri TankerBox ile çok daha rahat yapabiliyoruz. Artık metal konteynerlerle ilişkili iade işleminden kurtulduğumuz için nakliye işlemini kolaylaştırmamız mümkün oldu. Ayrıca TankerBox’ı üst üste stoklayabiliyor ve sevk edebiliyoruz, böylece depolama alanı kazanıyor ve sevkiyat kapasitesini iki katına çıkarıyoruz. Bu avantajlar ancak Mondi ile yaptığımız iş birliği sayesinde mümkün oldu.”

Metal varil veya IBC muadilleri ile karşılaştırıldığında, kimyasal olarak temizlenmesi veya boş kargo olarak iade edilmesi gerekmediğinden, yeni ambalaj çözümünün optimize edilmiş tasarımının depolama ve lojistikte verimlilik, buna bağlı olarak da maliyet avantajları sağladığı ifade ediliyor. Kolay kullanımı ve dolum hatlarına entegrasyonunun yanı sıra markayı öne çıkarmak amacıyla üstüne baskı yapılabilmesi diğer avantajları arasında yer alıyor.

Mondi Corrugated Türkiye Ağır İş Ambalajları Satış ve İş Geliştirme Lideri Gözdecan Demir şunları söylüyor: "Müşterilerimizin gereksinimlerini karşılamak için onlarla birlikte çalışmaktan gurur duyuyoruz. Aromsa için tasarladığımız bu çözüm çok iyi bir şekilde işe yaradı çünkü onların ihtiyaçlarını temel alıyordu. Başarıyı sağlayan da işte bu iş birliği düzeyidir.” 

TankerBox kimya, boya, ilaç ve petrol gibi çeşitli sektörlerin yanı sıra konsantre içecekler, endüstriyel sıvı gıda ve katkı maddeleri, alkollü içecekler, süt ve süt ürünleri için gıda sektöründe de güvenle kullanılabiliyor. Mondi, TankerBox ve bağlantı parçalarını sağlarken, ürün geliştirme hizmetleri tüm satış süreci boyunca müşterilerine kapsamlı destek sunuyor. 

Kaynak: Mondi

Makine imalat süreçlerinde rulman seçimi

Silkar Endaş, güç aktarım ürünleri konusunda sunduğu çözümlerle makine imalat sektörünün üretim süreçlerini kolaylaştırıyor

Makine imalat süreçlerinde her parçanın üretimi için ayrı ürün seçilmesi gerekiyor. Güç aktarım ürünlerinin seçiminde de süreç aynı şekilde ilerliyor. Üretim süreçlerinde doğru ürün seçimi, montaj uygulamaları ve ayar yöntemleri büyük önem taşıyor.

Makine imalat sektörü için üretim hattına giren parça sayısının fazla olmasından kaynaklı satın alma süreçleri karmaşık hale geliyor. Karar alma kriterleri öncelik sıralamasına göre; fiyat, ürün kalitesi ve marka bilinirliği olsa da, bu sektör için makine kullanıcılarının, yani müşterilerin ‘memnuniyet derecesi’ en önemli belirleyici oluyor.

Bu durum imalatta kullanılan ürünlerin seçiminin önemini daha da arttırıyor. Önemli olan nokta satılan makinelerin sorunsuz çalışması ile birlikte maliyetleri düşürmek.

Silkar Endaş, 60 yıllık tecrübesiyle makine imalatçılarının rulman seçiminde, montaj safhasında, kayış, kasnak ve kaplin ayar cihazı kullanımlarında yanlarında olarak üretim süreçlerini kolaylaştırmalarına yardımcı oluyor. Şirket aynı zamanda Endaş Akademi eğitimleri ile güç aktarım ürünlerinin doğru kullanılması ve bakımlarının doğru yapılması ile ilgili fabrikaları bilgilendiriyor.

Kaynak: Silkar Endaş

Coveris’in PaperBarrier Seal ürünü ödüllendirildi

Plastik ve kağıttan yapılmış esnek ambalajlar konusunda uzman olan Coveris Group, geleneksel plastik ambalajlara benzer şekilde - neme, oksijene, greslere ve mineral yağlara karşı yüksek bariyer işlevine sahip, geri dönüştürülebilir kağıt bazlı bir ambalaj geliştirdi. Şirket tarafından verilen bilgiye göre PaperBarrier Seal ürünü, gıda açısından güvenli olması nedeniyle gıda ürünlerinin yanı sıra hijyen ürünlerinde de kullanılabiliyor. Aynı zamanda döngüsel bir ekonomiyi teşvik eden yeni ambalaj çözümünün, mevcut geri dönüşüm akışlarını kullandığı ve toplama işlemlerinde kağıt olarak geri dönüştürülebileceği belirtiliyor.

Süt ürünleri alanında bir üretici olan Emmi Group ise, sürdürülebilir ambalaj çözümlerine yönelik yenilikçi fikirleri teşvik etmek ve desteklemek amacıyla Fair Inno Pack yarışmasını düzenliyor. Şirket, kurucu üyelerinden biri olduğu Drehscheibe Kreislaufwirtschaft ve PRISMA da dahil olmak üzere döngüsel ekonomiyi teşvik etmek için çeşitli İsviçre kuruluşlarıyla aktif olarak çalışıyor. Fair Inno Pack yarışmasıyla şirket, sürdürülebilir döngüsel ekonomi konusunda farkındalığı artırmayı ve Coveris gibi önde gelen ambalaj şirketleriyle işbirliğini yoğunlaştırmayı hedefliyor.

Yarışmaya sunulan toplam 80 ambalaj konseptinden 38 farklı tedarikçiden 32 başvuru ikinci tura yükseldi. Emmi tarafından bir araya getirilen uzman jüri üyelerinin değerlendirmelerinin sonucunda, Coveris'in PaperBarrier Seal konsepti ve diğer yedi ürün çözümü ödüle layık gördü.

Emmi İsviçre Araştırma ve Geliştirme Başkanı Günter Englmeier konu ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söylüyor, "Emmi'de başarımızın sürdürülebilir büyüme ve bozulmamış bir gezegenle bağlantılı olduğunun farkındayız. Bu nedenle, döngüsel ekonomiye aktif bir şekilde bağlıyız ve ambalajlarımızı daha çevre dostu hale getirmek için sürekli olarak yenilikçi çözümler arayışındayız. Fair Inno Pack yarışması, bu tür çözümleri görünür kılmak ve Coveris gibi ambalaj üreticileriyle işbirliğini ilerletmek için önemli bir adımdır."

Coveris Flexibles Almanya Genel Müdürü Jürgen Taut ise, "PaperBarrier Seal ambalaj çözümümüzün Emmi Group'un Fair Inno Pack yarışmasında ödül kazanmasından büyük onur duyuyoruz. Bu ödül sürdürülebilir ambalaj çözümlerine olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyor ve Coveris'in yenilikçi gücünün altını çiziyor. Bu öncü ambalaj çözümünün fizibilitesinin yanı sıra tüketici tarafından kabul edilebilirliğini test etmek ve uygulandığı takdirde kaynakların korunmasına ve döngüsel ekonomiye olumlu bir katkıda bulunmak için Emmi Group ile işbirliği yapmayı dört gözle bekliyoruz" ifadelerine yer veriyor.

Kaynak: Coveris 

Banner Engineering, veri portalındaki ürünlerini büyük oranda artırdı

Şirket EPLAN ürün portföyünü, makina ve tesis sistemleri tasarımında daha yüksek verim sağlayacak şekilde önemli ölçüde genişletiyor

Endüstriyel otomasyon üreticisi Banner Engineering, EPLAN veri portalındaki ürünlerini büyük oranda artırdığını duyurdu. Şirket tarafından kullanıcıların proje tasarımlarına verimli bir şekilde dahil edebilecekleri 2.000'e yakın parça yüklenmiş bulunuyor. 

Şirketin en son ürün portföyü genişlemesinin temelini emniyet ürünleri oluşturuyor. Emniyet kontrolörleri, emniyet röleleri ve emniyet ışık bariyerleri, endüstriyel otomasyonun hızlı ve büyüyen bir bölümü. Yeni eklenen parçaların her biri için karşılık gelen bir makro diyagram bulunuyor ve veri portalını kullanan mühendisler bu Banner ürünlerini hızla arayabiliyor ve tasarımlarına dahil edebiliyorlar.

Banner Engineering Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Tytus VanMatre, “Banner olarak, daha da çok ürün verimizi EPLAN veri portalı aracılığıyla müşterilere sunmaktan heyecan duyuyoruz” şeklinde konuştu. “Bu onların, çok geniş bir ürün ve çözüm portföyünü ekipman tasarımlarına zahmetsizce dahil etmelerini sağlayacak. Müşterilerimizi daha iyi destekleyebilmek için portaldaki ürün sayısını artırmaya devam etmeyi hedefliyoruz.” 

Parçaları veri portalında bulunan üreticilerin yalnızca yaklaşık yarısı EPLAN veri standardını karşılamaya yetecek parça verisi eklemiş bulunuyor. Banner Engineering Veri Analisti Müdürü Stewart Sawdey’in görüşleri şu yönde, "Tüm verilerimiz bu standarda uygundur. Tasarımcılar emin bir şekilde eksiksiz, yüksek kaliteli verilere sahip parçalar kullanabilirler. EPLAN Data Portal'da parça ararken parçaları, EPLAN veri standardını karşılayan üreticilere göre filtreleyerek zamandan tasarruf edebilir ve maliyetli hataları azaltabilir.”

Kaynak: Banner Engineering

Yeni track ve taşıma ünitesi özellikleri

Telif Hakkı B&RB&R, mekatronik ürün taşıma sistemleri için dört yeni bileşen sunuyor. ACOPOStrak, SuperTrak ve ACOPOS 6D portföyüne yapılan eklemeler, yeni uygulama alanlarında olanaklar sunuyor. Böylece kullanıcılar ve makine üreticileri için yeni pazar fırsatları açıyor.

ACOPOStrak taşıma üniteleri

Yeni taşıma üniteleri sorunsuz ve dolayısıyla düşük aşınmalı çalışma için optimize edildi ve mevcut taşıma üniteleriyle birlikte çalıştırılabiliyorlar. Ayrıca, elektrikli otomobiller için pil montajında veya tıbbi teknolojide yeni uygulamalar açarak daha fazla hassasiyet sunabiliyorlar. Örneğin kateterler ve insülin pompaları gibi hafif bileşenlerin büyük bir hassasiyetle monte edilmesi gerektiğinde avantaj sağlıyor.

SuperTrak - Önemli olan doğru açı

Yeni bir 90° kavis segmenti ile SuperTrak sistemi, daha küçük bir alanda daha fazla konfigürasyon seçeneği sunuyor. Standart taşıma sistemleriyle karşılaştırıldığında, şirkete göre B&R çözümü hat tasarımını daha da özgür hale getiriyor. Yeni kavisli element, makine tasarımcısına daha fazla işleme istasyonunu hattın dışına yerleştirmek yerine içine yerleştirme fırsatı veriyor.

ACOPOS 6D – Aseptik & Hijyenik Taşıma Ünitesi

ACOPOS 6D için yeni nesil aseptik ve hijyenik taşıma üniteleri ile çok sayıda endüstride küçük seriler ekonomik olarak üretilebiliyor. Daha önce temassız, sessiz ve yüksek hassasiyetle hareket eden ACOPOS 6D manyetik kaldırma teknolojisine sahip taşıma üniteleri, artık en yüksek hijyen gereksinimlerini de karşılıyor ve temizlenmesi de oldukça kolay. Mikropsuz bir ortama da ihtiyaç duyan müşteriler, aseptik ve hijyen varyantlarına güvenebilir.

Yiyecek ve içeceklerden kozmetik ve ilaçlara kadar - sıkı hijyen düzenlemeleri, üretim alanlarının her metrekaresini değerli kılmaktadır. B&R Tıbbi Cihaz Montajı Global Segment Müdürü Lazaros Patsakas, "Düzlemsel ürün sistemimiz işleme istasyonlarının yapımını basitleştirebilir ve özellikle temiz oda uygulamalarında önemli olan daha küçük bir alanda daha fazla performans sunar" diye belirtiyor.

ACOPOStrak - Temiz odalara uygun üretim teknolojisi

Akıllı taşıma sistemi artık IP69K koruma sınıfıyla da sunuluyor. Bu yıkama versiyonu ile Track, yüksek basınç ve 80°C'ye kadar sıcaklıklarda temizlenebilir ve ayrıca tamamen toza karşı korumalıdır. Böylece B&R, gıda ve ilaç endüstrileri gibi hijyen konusunda en yüksek talepleri bulunan bazı sektörlerin gereksinimlerine yanıt veriyor.

Kaynak: B&R Endüstriyel Otomasyon

Vidalı miller için biyoplastik bilya tutucu

NSK S1, vidalı miller için küresel pazara arz edilen ilk biyoplastik bilya tutucu parçasını geliştirdiğini duyurdu. %100 yenilenebilir biyolojik kaynaklardan (çoğunlukla bitkilerden) imal edilen yeni bilya tutucu parçası için biyoplastik kullanımı, yaşam döngüsü boyunca karbon ayak izini geleneksel malzemelerin kullanımına kıyasla %90 oranında azaltıyor. Bu kapsamda geliştirme, karbon emisyonlarını azaltmak ve giderek daha sıkı hale gelen mevzuat gerekliliklerini karşılamak isteyen, Avrupa’da faaliyet gösteren imalatçılar için çevresel olarak sürdürülebilir bir seçim olarak sunuluyor.

Sürdürülebilir çözümler için artan ihtiyacı vurgulamak amacıyla, Avrupa Komisyonu Mart 2023'te Net Sıfır Sanayi Yasası’nı yayınladı. AB Yeşil Mutabakat Sanayi Planının önemli bir parçası olan yasa, Avrupa'nın net sıfır ürün üretim ekosistemini güçlendirmek için bir düzenleyici önlemler çerçevesi öneriyor. Birçok ülke artık karbon nötr girişimler konusundaki hamlelerini geliştirmek istiyor, bu da çok çeşitli endüstriyel makinelerde düşük karbonlu ve çevresel önlemlerin giderek daha fazla gerekli olduğu anlamına geliyor.

HE kalite Z-board ürünü stok alanı ihtiyacını azaltıyor

Türkiye’de Z Karton’un öncüsü Has Kutu, sektörüne bir ilki daha kazandırarak HE kalite Z-board ürününü pazara sundu.

Türkiye’de HE kalite ürün üreten ilk marka olduklarının altını çizen ve özellikle mobilya ve e-ticaret sektöründe çok yoğun kullanılan bir ürün olduğu bilgisini paylaşan Has Kutu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Haskaraman, bu ürünün piyasada en çok kullanılan BC ondüle formundaki ürün ile karşılaştırmasına ve avantajlarına dikkat çekti. 

HE kaliteli ürününün BC ondüle formundaki ürün ile kıyaslandığında, HE’nin yatay mukavemet değerinin BC’ye göre 4 kat daha iyi olduğunu dile getiren Haskaraman, HE’nin kutu kapama makinelerinde daha iyi sonuç verdiğini söyledi. 

HE kaliteli ürünlerinin bir paletiyle daha fazla ürün paketlenebildiğini, zamandan tasarruf edildiğini, minimum stok alanına ihtiyaç duyulduğunu, hızlı üretim yapıldığını ve sonucunda ise minimum maliyetle maksimum kâr elde edildiğini dile getiren Haskaraman, BC kaliteli üründen HE kaliteli bu ürüne geçiş ile birlikte işletmelerin depolarındaki farkı göreceklerini söyledi.

Nakliye maliyetlerini düşürüyor

6,20 mm kalınlığa sahip BC kaliteli ürünün yatay mukavemet değeri 1000N, 3,30 mm kalınlığa sahip HE kaliteli ürünün yatay mukavemet değeri ise 4000n. Ürünün kapladığı alanın küçülmesine rağmen 4 kat daha fazla bir mukavemete sahip olduğundan nakliye maliyetlerini de düşürüyor. Has Kutu’nun ürettiği HE kaliteli oluklu mukavva, e-ticaret ve mobilya gibi ambalaj ve paketleme ihtiyacı yoğun olan sektörlerde sağladığı avantajlarla işletmelerin tercihi oluyor.

Ambalajda yapay zekâ iş birliği derinleşiyor

Soğuk kahve pazarının yenilikçi ve başarılı markası OBSESSO, deneyim odaklı yaklaşımıyla son ambalajlarını yapay zekâ destekli olarak tasarlayarak, raftaki duruşu ve görünürlüğünü de yapay zekâ ile ölçümleyerek soğuk kahve deneyimini bir üst seviyeye taşıdı.

Dimes tarafından lansmanı 2018 yılında yapılan OBSESSO zengin ürün gamı ile, soğuk kahve severlere lezzet tercihlerine göre birbirinden farklı alternatifler sunuyor. Aynı zamanda teknolojik deneyimlere de önem veren markanın son yeniliği ise yapay zekâ aracı “Midjourney” ile tasarlanan ambalajları oldu. Ajansın geliştirdiği konsept üzerinden yapay zekânın hazırladığı tasarım alternatifleri markanın pazarlama ekibine sunuldu ve yorumlar alındı. Sonrasında tasarımların performansını ölçümlemek için Tasarist’in rafta etki yaratacak ambalaj tasarımlarını tespit etmek için geliştirdiği, tüketici dikkatini ve davranışlarını saniyeler içinde tahmin eden nörobilim ve A.I. aracı “Neuronist” ile tasarımın performansı ölçümlendi. 500 bin gerçek kişiden alınan “Eye Tracking” verilerinin yüklendiği Neuronist A.I. aracı, yüzde 95 oranında ve saniyeler içinde sonuca ulaşılmasını sağlıyor. Neuronist A.I. ile OBSESSO tasarımlarının rafta görünürlüğü, rakip karşılaştırmaları, logo görünürlüğü, mesaj hiyerarşisi gibi tasarım enstrümanlarını kullanıcı gözünde ne kadar görünür olduklarını ölçümlendi.

DİMES OBSESSO Kıdemli Marka Yöneticisi Merve Ekem Dumanoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi: “OBSESSO olarak biz her zaman yeniliklerin markası olmayı hedefledik. Soğuk kahve pazarına girdiğimiz günden beri tüketicilerimize ödül gibi bir deneyim sunmak için çalıştık. Yapay zekâ ile tasarladığımız yeni ambalajlarımız da bunun bir göstergesi. Hem görsel hem de işlevsel olarak tüketicilerimizin beklentilerini karşılayacak şekilde tasarladık. En iyi sonucu elde etmek için, raftaki duruşumuzu ve görünürlüğümüzü de yapay zekâ ile ölçümledik. Soğuk kahve deneyimini yapay zekâ iş birliğini derinleştirerek zenginleştiriyoruz.”

Z kuşağı, sıradanlıktan uzak cesur ambalajlı ürünleri tercih ediyor

Ambalaj tasarımı; ürünlerin dikkat çekmesi, marka algısını yaratması ve tüketiciyle etkileşim kurması için en önemli unsurların başında geliyor. Son yıllarda ise 1997 ve 2012 yılları arasında doğan Z kuşağı tüketici tercihleri ve alışveriş alışkanlıkları ambalaj tasarımında yeni eğilimlerin ortaya çıkmasında belirleyici oluyor. Bu neslin etkisiyle maksimalist tasarımlar, ambalaj dünyasında önemli bir yer edinirken yaratıcı ve özgün yaklaşımlarla ambalajlama kulvarı cesur bir perspektif kazanıyor.  

Günümüzde pazarlama dünyasını domine eden temel güçlerin başında Z kuşağının geldiği aşikâr… Özellikle de markalar, bu etkin neslin tercihlerini değiştirmek ve satın alma alışkanlıklarında yer edinmek için farklı yollar deniyor. Z kuşağının bir ürünle temas ettiği ilk noktada ise ambalajlar yer alıyor. Ambalajların maksimalist bir görünüm kazanmasında Z kuşağının çıkarma yaptığını ifade eden B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, raflardaki savaşın kazanını belirlemede maksimalist tasarımların önemini anlattı. 

Vazgeçilmez sosların basit görünen incelikli ambalaj detayları

Ketçap ve mayonezin liderliğinin ardından popülerleşen acı, barbekü ve daha birçok sos çeşidi artık evlerin ve restoranların vazgeçilmezi. Son zamanlarda sıkça konuşulan sos markasının ambalajındaki ayırt edici yeniliğin ardından Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, neden bazı soslarda özellikle cam şişelerin tercih edildiğinden, acı sosların ayrıcalığına ve bir sos ambalajının rafta nasıl fark yaratacağına kadar birçok noktaya değiniyor.

Soslar, insanlar onlarsız yemek yiyememeye başladığından beri çeşitlerini artırıyor. Eskiden zor bulunan, özel yapım olan ve her markette ya da her restoranda olmayan soslar, şimdi herkesin evinde ve restoranında lezzeti uçurmak için hazırda bekliyor. Her zaman masada durması ve buzdolabının kapağında ilk göze çarpan ürün olmasıyla sos ambalajlarının estetik açıdan hoş görünmek zorunda olduğunu belirten Musa Çelik, “Gizli tariflerle tutturulan soslar o benzersiz renklerini korumak, sıktıktan sonra kapağında fazlalık ve bitmeye yakın dibinde israf kalmaması için görünenin aksine çok detaylı bir tasarım istiyor. Basit ayırt edilen ancak işlevsel ve dayanıklı ambalajlar yaratmak gerekiyor” sözleriyle sos ambalajları için incelikleri anlatıyor.

Sürdürülebilir ambalaj çözümlerinde Türkiye’ye yeni yatırım

Yeniden kullanılabilir plastik kasa tedarikçisi IFCO, Konya’da açtığı yeni merkezinde yıllık 40 milyondan fazla kasasını yıkayacak

1992 yılında Almanya’da kurulan ve kısa sürede dünyanın önde gelen yeniden kullanılabilir kasa tedarikçisi haline gelen IFCO’nun Türkiye’deki ikinci yıkama merkezinin açılışı Konya’da, şirketin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti. Açılışta IFCO CFO’su Julian Zu Putlitz ve Güney Avrupa Bölge Başkanı Francesca Amadei, Konya Yıkama Merkezi ile ilgili düşüncelerini ve IFCO’nun Türkiye pazarı ile ilgili değerlendirmelerini paylaştılar. Konya’da açtığı ikinci servis merkeziyle şirket, tedarik zinciri yönetiminde karbon emisyonunun düşürülmesini amaçlıyor.  

2011 yılında Gebze Dilovası’nda yaptığı ilk yatırımla Türkiye’ye adım atan IFCO, toplam 7.200 m2’lik Konya Servis Merkezi’ni, her boyuttaki ve türdeki IFCO Katlanır Kasa’yı işlemek ve tasnif etmek için tasarladı. Söz konusu merkezde, SmartCycle akıllı geri dönüşüm prensibi ile kasalar tamamen otomatik şekilde tasnif edilerek yüksek basınçlı makinelerde yıkanıyor ve sanitasyonları sağlanıyor. Yeni servis merkezi şirketin, 2025 yılına kadar operasyonlarda karbon nötr olma ve 2040 yılına kadar tüm işletmeler genelinde net sıfır emisyona ulaşma yönündeki iddialı hedefleriyle uyumlu enerji verimliliği, koruma ve sürdürülebilirlik önlemleri açısından da dikkat çekiyor.

Kokulu ambalaj tasarımı tüketici deneyimini artırıyor

Koku alma duyumuz, beyin ve hafıza ile doğrudan ilişkili. Klasik anlamda raflarda görmeye alışık olduğumuz göz alıcı ambalajların artık oldukça farklı bir tüketici deneyimi ile buluşmak istemesi tam da bu ilişkinin eseri. Temel duyu organlarımızdan “görme, dokunma ve koku alma” gibi unsurların bir araya gelmesi ise klasik bir satın alma sürecinden çok ambalajın ötesine geçen bir tüketici deneyimi ortaya çıkarıyor. Market rafında duran ürünün son tüketiciyi etkilemesi için koku faktörünün giderek daha önemli hale geleceğini belirten B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, ambalajın kokusunun zamanla başarının kokusuna dönüşeceğini vurguladı.

21. yüzyılda ürünleri birbirinden ayırmak ve raf savaşlarında galip gelen olmak giderek zorlaşıyor. Satışları artırmak ve müşterinin ilgisini çekebilmek içinse ürünün vitrini hale gelen ambalajlar büyük önem taşıyor. Bu noktada kokulu ambalajların tüketicinin eğilimlerinde belirleyici olduğuna dikkat çeken Bürkan Çiftçigüzeli, satın alma sürecinde kokunun cazip edici etkisini anlattı. 

Dünyanın rengini belirleyenler, İstanbul’da bir araya geldi

25 yıldır Türkiye’de ileri teknoloji renk çözümleri sunan Odak Kimya, konusunda öncü partnerleri ile İnovasyon Günleri 2023 etkinliklerini gerçekleştirdi

Odak Kimya’nın hem kuruluşu hem de X-Rite ile ortaklığının 25’inci yılının da kutlandığı 9-10-11 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen etkinliklerde; Boya & Plastik, Tekstil, Otomotiv, Kağıt ve Baskı & Ambalaj sektörlerine yönelik X-Rite Pantone, IM Group, SDL Atlas, IGT ve Just Normlicht firmalarının uluslararası düzeydeki 14 sektör profesyoneli ilk kez bir araya gelerek en güncel gelişmeleri katılımcılarla paylaştı.

Etkinliklerin açılış konuşmasını yapan Odak Kimya Genel Müdürü Ayla Çuhadaroğlu, “25 yıldır rengin olduğu her yerde var olduk. İlk yıllarda endüstriyel olarak tanımladığımız boya ve plastik sektörüne yönelik çalışmalar yapıyorduk. Bunu takip eden yıllarda ise her sene bir sektör eklenecek şekilde ürün yelpazemiz genişledi. Bugün boya, plastik, otomotiv, tekstil, baskı ve ambalaj olmak üzere tüm sektörlere hitap eder duruma geldik. Ayrıca bunların etrafına, yıllar içinde tamamlayıcı ürünler ekleyerek sektörde baştan sona kadar çözüm sunan tedarikçi olma yolunda bir kimliğe büründük. 1998’de çıktığımız bu yoldaki misyonumuzu, Türk sanayicisini yüksek teknoloji ürünleriyle buluşturmak ve renk mükemmelliğine dayalı uygulamalarda ürün tedarikçisi değil, çözüm tedarikçisi olmak olarak belirlemiştik. Güçlü iş birliklerimizle global bir marka olma yolunda bu hedefimize emin adımlarla yürüyoruz. 25 yıllık yolculuğumuzda, sektörün teknik çözümleri iş akışına dahil etme hızının artıyor olmasına, bu çözümlere adaptasyonun rekabet gücünü artırmasının fark edilmesine, dijitalleşme sürecine hızı uyuma şahitlik etmekten dolayı gururluyuz. Sektörümüzde bir nebze fark yaratabildiysek bunun mimarı donanımlı ekibimiz’’ dedi.

E-ticarette markalaşma için ambalaj tasarımı ipuçları

Günümüz tüketicisinin satın alma alışkanlıkları durmaksızın değişiyor. Son yıllarda açıklanan verilere göre, tüketicilerin özellikle bir tasarruf yöntemi olarak online alışverişe daha fazla yöneldiği biliniyor. T.C. Ticaret Bakanlığı’nın 2022 yılı ilk 6 aylık raporunda, bir önceki yılın aynı dönemine göre %116 artan e-ticaret hacmi ve %38 artış ile 2 milyar 295 milyon adede ulaşan sipariş adetleri verisi paylaşılıyor. Tüketicinin yoğun ilgi gösterdiği online alışverişler için Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Özellikle online alışverişlerde ürünün her zaman ambalajdan daha önemli olduğu düşünülüyor olabilir. Oysa ambalaj tasarımı doğru uygulandığında yeniden satın almayı teşvik etme ve müşteri portföyünü geliştirme gücüne sahiptir. Dolayısıyla farklılaşmak, markalar için bugün her zamankinden önemli” yorumlarında bulunuyor.

Has Kutu sektöre yenilikler kazandırmaya devam ediyor

Türkiye’de Z Karton’un öncüsü olan Has Kutu, özellikle mobilya ve e-ticaret sektörüne yönelik geliştirdikleri çözümlerle faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de HE sertifikalı ürün üreten ilk marka olduklarının altını çizen ve Türkiye sanayisine kazandırdıkları ürün grupları hakkında bilgiler veren Has Kutu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Haskaraman, şu bilgileri paylaştı:

“2002 yılında Ankara’da mobilya sanayine ambalaj üretmek üzere kurulan Has Kutu’nun, sürekli yeniliği önceleyen, yüzü inovasyona dönük ve yapılmamış olanı yapma motivasyonuna sahip bir yapısı var. Sektörümüzde Türkiye'de yapılmamış olan birçok ilke imzamızı attık. İlk baskılı ondüla üretimini biz yaptık, 24 saat sadece Z Karton üreten ilk fabrika biz olduk. Zaten Z Karton’un isim hakkını da alarak Türkiye'ye getiren ilk firma olduk. Dahası Z Kartonu baskılı bir şekilde de ilk biz ürettik. Bunlar gibi kendi sektörümüzde yüzü yeniliğe dönük işler yapıyoruz. Ambalajı müşterimize ulaştırırken onların ihtiyaçlarını nasıl daha iyi karşılayacağımıza odaklanmış durumdayız.”

Ambalaj tasarımı ürünün tadını da etkiliyor

Ambalaj tasarımının ürünü satın alma konusunda tüketiciyi ikna etmesi söz konusu olduğundan ne kadar önemli olduğu biliniyor. Peki tasarım üzerinde kullanılan bir renk dahi ürünü tüketen kişinin tat algısını etkiliyorsa? Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Plastik şişe ya da cam bardakta içilen içecek elbette malzemeden kaynaklı tadı etkileyecektir. Oysa araştırmalar, ambalajın üzerindeki bir rengin ya da şeklin bile tüketicinin ürünle duygusal bağını etkilediğini, tüketici beyninde tat farklılıkları yarattığını ve ürünün kalitesini şekillendirdiğini kanıtlıyor” ifadesiyle ambalaj tasarımı ve tat duyusunun bağlantısını açıklıyor.

Gıda ambalajlarının tasarımları, duyusal uyarıcıların pazarlama stratejilerinde başarılı sonuçlar elde edilebileceğini gözler önüne seriyor. Önemli olanın yiyecek ya da içeceğin tadı ve dokusu olduğu düşünülüyor olabilir. Son yapılan araştırmalar da dahil olmak üzere birçok araştırma sonucu ürünün ambalajını görmenin tüketicide tat algısını şekillendirdiğini kanıtlıyor. Ambalaj tasarımının ürün lezzetinden daha önemli olabileceğini vurgulayan Musa Çelik, “Plastik bir tabakta özensiz şekilde servis edilen yemekle Michelin yıldızlı bir restoranda özenle hazırlanmış ve ilgi çekici sunum teknikleri ile servis edilen aynı yemeğin lezzetinin muhtemelen aynı olmayacağı herkes tarafından kabul ediliyor. Neredeyse aynı durum paketli gıdalarda da geçerli. Plastik, cam ya da metal ambalajlar, elbette ürünle temas ettiğinde doğası gereği lezzeti farklı şekillerde etkileyecektir ancak tat algısı ambalajın tüketicilerde çağrıştırdığı duygulardan da etkileniyor. Örneğin bir çikolatanın ambalaj rengi ne kadar koyu olursa o kadar acı olacağı beklentisinin geliştiği kanıtlandı. Güçlü, mutlu, enerjik ya da lüks. Gıdanın yaşatacağı duyguları görme duyusuyla destekleyerek ürünle ambalaj arasında pozitif bir bağlantı kurmak oldukça önemli” yorumlarında bulunuyor.