Wednesday, Apr 02nd

Last updateThu, 27 Mar 2025 7am

You are here: Home Examples of the Reader Ürünler

Tek kullanımlık enjektör, yenilenebilir ham madde ile sürdürülebilirlik hedeflerini karşılıyor

Cihaz muhafazasının üretiminde Ineos Styrolution'ın biyo bazlı stiren akrilik kopolimeri kullanıldı 

Sağlık sektörüne yönelik İngiltere merkezli yenilikçi bir çözüm sağlayıcı olan Eco-inject, yeni nesil tek kullanımlık otomatik enjektörlerinin muhafazaları için INEOS Styrolution'ın sürdürülebilir NAS® ECO 21 BC70 malzemesini seçtiklerini duyurdu.

Büyüyen sağlık hizmetleri pazarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere özel olarak tasarlanan yeni çözüm Eco-inject’e göre, çevresel sürdürülebilirliği maliyet azaltma ile birleştiriyor. Yeni otomatik enjektör borusu, azaltılmış plastik atık ve biyolojik olarak atfedilen polimerlere dayalı bir muhafaza kutusu ile doğal ve düşük maliyetli bir kullanım sunuyor. Ayrıca tek bir cihaz biçiminde 1ml veya 2.25ml önceden doldurulmuş şırıngaların mevcut olduğu bilgisi veriliyor.

Ineos Styrolution ise malzemenin termal stabiliteye sahip, güçlü, sert ve su geçirmez bir plastik reçine gerektiren uygulamalar için uygun olduğunu belirtiyor. ISCC PLUS kapsamında sertifikalandırılmış bir kütle dengesi sürecine dayalı olarak yenilenebilir ham madde kullanılarak üretilen bu sınıf; %93 oranında karbon ayak izi azaltma (CFR) değeri ile şeffaflık, yüksek yüzey kalitesi ve düşük yoğunluk gibi özellikler de sunuyor.

Yirmi yılı aşkın bir kariyere sahip endüstriyel tasarımcı ve Eco-inject'in kurucusu John Palmer-Felgate şunları söylüyor: "Eco-inject'te hem ekonomik hem de çevre dostu çözümlere odaklanıyoruz. Sürdürülebilirlik ve şıklık için çabalarken aynı zamanda ürün maliyetini de düşürüyoruz. INEOS Styrolution'ın sürdürülebilir ECO malzemeleri ile tam da bunu başarabiliriz. Biyo-bazlı plastiklerin kullanılması, otomatik enjektör cihazlarının karbon ayak izini önemli ölçüde azaltarak, giderek daha sıkı hale gelen sağlık hizmetleri sürdürülebilirlik kriterlerini karşılamalarına olanak tanıyacaktır. Bu da tüketicilerin kendi kendini yöneten bu cihazları evlerinde kullanmanın avantajlarından yararlanmaya devam etmelerini sağlayacaktır.”

Sağlık hizmetleri segmentinin sürdürülebilir ECO malzemelerini benimsediğini görmenin heyecan verici olduğunu söyleyen INEOS Styrolution İş Geliştirme Müdürü Bernd Elbert ise; “Bizimle benzer değerleri paylaşan, kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik bütünsel bir yaklaşım ve yenilikçi tasarımla yeni alternatifleri keşfetmeye hazır bir şirketle çalışmak özellikle ilham verici” ifadeleri ile açıklıyor.

Kaynak: INEOS Styrolution

Ferrgem Mold: Kalıp üretimine sanatsal dokunuş

Ferrgem Mold, uzun yıllara dayanan bilgi birikimi, deneyimli kadrosu ve ileri teknoloji barındıran makine parkıyla yüksek kalite standartlarında ürettiği kalıplarını müşterilerinin hizmetine sunuyor. 

Ürün yelpazesinde yer alan gıda ambalajı, plastik kapak, mutfak gereçleri ve medikal malzeme kalıplarının tamamını kendi bünyesinde üretme kabiliyetine sahip olan şirket, her geçen gün daha yenilikçi ve daha uzun ömürlü kalıplar üretmek için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

20 yılı aşkın süredir kalıp sektörünün tüm aşamalarında kişisel olarak bulunan Ferrgem Mold Kurucusu ve Genel Müdürü Cebrail Demirbağ şirketlerinin yapılanması ve gelişim sürecini şu ifadelere anlatıyor: “2004 yılında ‘Geçmişten Geleceğe’ sloganıyla makine ve kalıp sektöründe faaliyetlerimize başladık. 7 yıl önce kendi şirketimizi kurup kurumsallaşma yolunda ciddi adımlar atarak devam ettirdiğimiz iş sürecine yakın zamanda “Ferrgem Mold” markasını oluşturarak başarıyla devam ediyoruz. Küçük işletmelerden büyük firmalara dek, bu 20 yıllık sürece binlerce proje sığdırabilmiş olmanın gururunu yaşıyoruz. Her daim müşteri memnuniyetini ön planda tutan, verdiği sözü zamanında yerine getiren olası yanlış ve hatalara karşı sorumluluk üstlenen anlayışımızla daima müşterilerimizin lehine bir yönetim anlayışına sahip olduk.” 

Ülkemizin kalıp alanında bir dünya markası olması adına yurt içi üretimi kadar, yurt dışı üretim süreçlerine de ciddi anlamda önem verdiklerini söyleyen Cebrail Demirbağ üretim süreçlerini şu şekilde açıklıyor: “Kalıp üretiminin bütün aşamalarında rol alıyoruz. Universal bakış açısıyla projelendirme ve üretim anlayışıyla yüksek kalitede uzun ömürlü kalıplar üretiyoruz. Ürünlerimizi üretirken müşteriye özel ve hassas üretim metodundan yararlanıyoruz. Bu hem yüksek kaliteli kalıp üretimi olanağı sağladığı gibi hem de kullanım esnasında ve ilerleyen zamanlarda iyileştirme, onarım süreçlerinde esneklik sağlamaktadır. İleri teknoloji barındıran makinelerimizle üretmiş olduğumuz kalıp parçalarımız HASCO ve DME standartlarındadır. Kalıplarımızda sızdırmazlık, kilit fonksiyonu, sorunsuz istiflenme, yüksek sağlamlık, özel üretim özellikleri bulunmaktadır. Sunmuş olduğumuz çözüm önerilerimiz ile müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak karşılıklı güven ortamı içinde sektörde kalıcı olma yolunda önemli adımlar atıyoruz. Gerek teknolojik alt yapımız, gerek değerli personel kadromuz, gerek ise modern yönetim biçimimizle her geçen gün daha atletik ve güçlü bir şirket halini alıyoruz. Ülkemizin obez büyüklükte şirketlerden ziyade güçlü ve yenilikler yaratan firmalara, markalara ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Ferrgem Mold olarak bunun için çalışıyoruz.”

ALPLA, Danimarka merkezli Paboco’nun büyük ortağı oldu

Paboco, 2024 yılının sonu itibariyle Danimarka’daki ileri teknolojiye sahip yeni üretim tesisinde tamamen geri dönüştürülebilir bir kâğıt şişe üretmeyi planlıyor.

The Paper Bottle Company (Paboco), inovatif selüloz şekillendirme teknolojisinin yardımıyla elyaf bazlı ambalaj çözümleri geliştirip üretiyor. Danimarka'nın Slangerup kentinde yerleşik olan şirket, 2019 yılında ALPLA ve Billerud tarafından ortak bir girişim olarak faaliyete geçti. Şirketin çoğunluk hissedarı, ambalaj ve geri dönüşüm uzmanı ALPLA, Billerud'un tüm hisselerini satın aldı ve Paboco'ya yaptığı yatırımla, FSC sertifikalı elyaflardan üretilen tümüyle geri dönüştürülebilir kâğıt şişenin sanayileşmesi yönündeki çalışmaları hızlandırdı. 

Güvenlik, fiyat uygunluğu ve sürdürülebilir ambalaj çözümlerinin şirket olarak temel kriterleri arasında yer aldığını ifade eden ALPLA CEO’su Philipp Lehner: “Paboco ekibi, birkaç yıl süren yoğun bir geliştirme sürecinin ve ezber bozan inovasyonların sonucunda artık sektörde lider konuma gelecek ürününü piyasaya sürmeye ve kâğıt şişeyi geniş bir müşteri kitlesi için sürdürülebilir bir seçenek haline getirmeye hazır" açıklamalarında bulunuyor. 

Test aşamaları başarılı oldu

Paboco, 2021 yılından bu yana The Absolut Company, Carlsberg Group, The Coca-Cola Company, L'Oréal ve Procter & Gamble gibi “Paboco Pioneer Topluluğu” üyeleri ile birlikte piyasaya ilk defa sürülen ürünleri test ediyor. Test sürecinin başarıyla tamamlanmasının ardından, yeni nesil geri dönüştürülebilir kâğıt şişelerin seri üretimine 2024 yılı sonunda başlanması planlanıyor. 

Read more...

Ravago Petrokimya, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle sektörde öncü bir rol üstleniyor

Şirket, polimer ham madde alanındaki bu yenilikçi yaklaşımıyla kendini sadece endüstri normlarını şekillendiren bir oyuncu değil, aynı zamanda sürdürülebilirliği teşvik eden bir örnek olarak konumlandırıyor.

1998'den bu yana Türkiye plastik sektörünün önde gelen oyuncularından biri olan Ravago, polimer ham madde üretim şirketi Ravago Petrokimya ile yatırımlarına ara vermeden devam ediyor. Şu an itibariyle Ravago Petrokimya, Aliağa (İzmir) ve Taysad (Kocaeli) üretim tesislerinde toplam 250 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösteriyor. Şirket ayrıca 400 bin tonluk üretim kapasitesi ile Türkiye'nin ikinci büyük plastik üreticisi ve plastik ham madde ihracatının lideri konumunda bulunuyor.

2001 yılında Gebze'de Termoplastik Elastomer ve Mühendislik Plastikleri üretimi ile yolculuğuna başlayan şirket, 2019’da İzmir Aliağa tesislerinde Endüstri 4.0 otomasyon sistemi kurulumu ve 100 bin ton üretim kapasitesiyle Türkiye'nin önde gelen teknik kompound üreticileri arasında yer alıyor.

Read more...

SOCAR Türkiye Ar-Ge yeni ürünler ve uygulamalar geliştirmeye devam ediyor

Şirket, ticarileşen yeni ürünleriyle Türkiye’nin hedefleri ve ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyor.

SOCAR Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon şirketinin zengin bilgi birikimi ve deneyimi ile geliştirilen PETİLEN EC 10-19 türü, 2023 yılı itibari ile ticari ölçekte üretime geçerek Alçak Yoğunluklu Polietilen türleri arasındaki yerini aldı. 

Yenilikçi bir yöntem ile üretilen PETİLEN EC 10-19 türü, ekstrüzyon prosesi ile kağıt, karton ve alüminyum kaplama işlemlerini hedefleyen kullanıcılar için geliştirildi. Şirket tarafından verilen bilgiye göre, yeni polietilen türü özel moleküler yapısı sayesinde yüksek hat hızlarında dahi işlenebilirken, farklı malzeme yüzeylerine mükemmel yapışma ve üstün sızdırmazlık özellikleri sunuyor. Bu özelliklerinin yanı sıra, stabil eriyik akış ve sabit neck-in (boyun verme) özellikleri sayesinde son kullanıcıların işleme sırasında malzeme kaybını azaltmayı hedefleyen katkısız bir ürün olarak öne çıkıyor. SOCAR Türkiye Ar-Ge, yüksek performanslı yeni polietilen türünü geliştirerek ambalaj sektörüne yönelik kaliteli ürünler ve uzun vadeli tedarik güvencesi sunuyor. Şirket ayrıca yeni ürünleri ile, sektörde yerel ürün kullanımının artırılması ve ithalatın azaltılması amacıyla hem ürün yerlileştirme çabalarına hem de bu sayede ülke ekonomisine de önemli bir katkı sağlamayı hedefliyor.

Read more...

Sürdürülebilir gelecek için ambalaj inovasyonu

Ambalaj ve basım sanayine hizmet veren Toyo Matbaa Mürekkepleri sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerini Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda sergileyecek.

Japonya merkezli Toyo Ink Group’a bağlı olan Toyo Matbaa Mürekkepleri, ambalaj sektörünün en kapsamlı fuarlarından biri olan Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda “Sürdürülebilir Gelecek için Ambalaj İnovasyonu” başlığı altında basım ve ambalaj üreticilerinin döngüsel bir ekonomiye geçiş yapmalarına yardımcı olabilecek ürün ve hizmetlerini 5’inci Salon, 513B Numaralı Standında sergileyecek. Yenilikçi çözümleri ve teknik destek hizmeti ile uluslararası alanda gücünü artıran şirket; her türlü baskı malzemelerine uygun, yüksek performanslı mürekkeplerini, kaplama sistemlerini ve yardımcı malzemelerini fuarın yerli ve yabancı ziyaretçileri ile buluşturacak. Özellikle, MOSB’deki fabrikasında üretimini yaptığı sheet-fed ofset mürekkepleri, likit mürekkepler, metal ambalaj sistemleri ve veb ofset mürekkepleri ürün gruplarının yanı sıra gıda, içecek ve endüstriyel uygulamalar için geliştirilen ve Toyo Ink Group bünyesinde yer alan laminasyon tutkalları gibi ambalaj sektörüne yönelik ürün gruplarını da tanıtacak. 

Geri dönüştürülebilirliğe doğru artan eğilimin bir parçası olarak, esnek ambalaj yapılarında alüminyumun yerine geçen oksijen bariyeri kaplamaları ve şeffaf UV-blok kaplamaları için Ar-Ge uzmanları tarafından geliştirilen RV-20010 serisi de fuarda tüm mevcut ürün grupları ile birlikte Toyo Matbaa Mürekkepleri’nin öne çıkan ürünleri arasında yer alacak. Bu seri, sadece paketlenmiş ürüne zarar verebilecek istenmeyen UV ışınlarını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda toplam paketin geri dönüştürülebilirliğini artırmaya da yardımcı oluyor. 

Şirket gıda güvenliğine yönelik çözüm önerilerinde ise, LP-9000 Toyo Life Premium Food LO/LM tabaka ofset mürekkep serisini sergileyecek. LP-9000 sistemleri, INGEDE tarafından mürekkepten arındırılabilirlik sertifikasına sahip olmasının yanı sıra, EuPIA yönergeleri ve İyi Üretim Uygulamaları (GMP) standartlarına da uygun olarak tasarlandı ve üretildi. Toyo Matbaa Mürekkepleri ayrıca, metal ambalaj iç kaplamalarına yönelik BPA içermeyen, gıda regülasyonlarına uygun ürün önerilerini de bu fuarda ziyaretçilerine sunacak.

Bak Gravür’den kapasite artırımına yönelik çok önemli bir yatırım

Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nden biri olan ve baskılı esnek ambalaj sektörü için rotogravür baskı silindiri ve flekso baskı klişesi üretimi gerçekleştiren Bak Gravür ise, kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği çok önemli yatırımlara bir yenisini daha ekledi. 

Şirket, kapasite artırımı ve teknolojiyi yenileme yatırımı ile var olan makine parkuruna ilave olarak; 1 adet CFM, 4 adet CUmax teknolojisine sahip bakır kaplama, 1’er adet krom kaplama, yağ alma, gravür işleme, finishmaster ve lazer finish yağ alma makinelerinin yatırımını gerçekleştirdi.

Bak Gravür, gerçekleştirdiği büyük ölçekli yeni yatırımı ile Türkiye’nin ve Avrupa’nın önde gelen rotogravür baskı silindiri üreticilerinden biri konumuna ulaşmış olmakla birlikte, müşterilerine aylık 5.000, yıllık 60.000 silindire kadar üretim kapasitesi sunuyor. 

Şirket yetkilileri; sürekli gelişen ve yenilenen yatırımlarıyla, esnek ambalaj sektöründe ve ülke ekonomisinde değer yaratmanın gururunu yaşadıklarının altını çiziyor.

Bak Ambalaj, sürdürülebilir ambalaj çözümlerine yenilerini eklemeye devam ediyor

Bakioğlu Holding Ambalaj Grup Şirketleri’nden Bak Ambalaj, sürdürülebilir gelecek için, baskılı esnek ambalaj sektörüne yönelik sürdürülebilir çözümler geliştirmeye devam ediyor.

Türkiye’den ilk paydaşın Bak Ambalaj olduğu, döngüsel ekonomide esnek ambalajın performansını artırmak Şirket yetkilileri; sürekli gelişen ve yenilenen yatırımlarıyla, esnek ambalaj sektöründe ve ülke ekonomisinde değer yaratmanın gururunu yaşadıklarının altını çiziyor. için tüm değer zincirlerini temsil eden Avrupa şirketler ve dernekleri konsorsiyumunun ortak girişimi olan CEFLEX paydaşlığı ile, döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak girişimlerde bulunmak için gerek ürün gerek üretim süreçleri boyutunda katkı sağlıyor.

Aynı zamanda, Reborn Ürün Ailesi ile birden fazla sürdürülebilirlik seçeneği geliştirmek üzere Azalt/Dönüştür/Yeniden Kullan yaklaşımı ile müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarını sorgulayarak daha sürdürülebilir ambalaj çözümlerini, Türkiye’nin Bakanlık onaylı ilk AR-GE Merkezi olan Bak Ambalaj AR-GE Merkezi çatısı altında geliştiriyor. Reborn Ürün Ailesi içerisinde yer alan “Mono PE, Mono PP, Mono PO, Paper ve PCR” ürün gruplarıyla, müşterilerine farklı kategorilerde geri dönüştürülebilir ambalaj yapıları sunan şirket; kuruluşundan bu yana insan değerini odağına alarak çevreye duyarlı ve sürdürülebilirlik stratejisiyle uyumlu biçimde faaliyetlerine devam ediyor.

Toyo Matbaa Mürekkepleri Avrasya Ambalaj fuarına katılıyor

Toyo Matbaa Mürekkepleri, 11-14 Ekim tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilmesi planlanan ve ambalaj sektörünün en kapsamlı fuarlarından biri olan 28. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’na katılmaya hazırlanıyor.  

Japonya merkezli Toyo Ink Group’a bağlı olan Toyo Matbaa Mürekkepleri; Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda “Sürdürülebilir Gelecek için Ambalaj İnovasyonu” başlığı altında basım ve ambalaj üreticilerinin döngüsel bir ekonomiye geçiş yapmalarına yardımcı olabilecek ürün ve hizmetlerini 5’inci salon, 513B numaralı standında sergileyecek. Yenilikçi çözümleri ve teknik destek hizmeti ile uluslararası alanda gücünü artıran şirket; her türlü baskı malzemelerine uygun, yüksek performanslı mürekkeplerini, kaplama sistemlerini ve yardımcı malzemelerini fuarın yerli ve yabancı ziyaretçileri ile buluşturacak. Özellikle, MOSB’deki fabrikasında üretimini yaptığı sheet-fed ofset mürekkepleri, likit mürekkepler, metal ambalaj sistemleri ve veb ofset mürekkepleri ürün gruplarının yanı sıra gıda, içecek ve endüstriyel uygulamalar için geliştirilen ve Toyo Ink Group bünyesinde yer alan laminasyon tutkalları gibi ambalaj sektörüne yönelik ürün gruplarını da tanıtacak. 

Geri dönüştürülebilirliğe doğru artan eğilimin bir parçası olarak, esnek ambalaj yapılarında alüminyumun yerine geçen oksijen bariyeri kaplamaları ve şeffaf UV-blok kaplamaları için Ar-Ge uzmanları tarafından geliştirilen RV-20010 serisi de fuarda tüm mevcut ürün grupları ile birlikte Toyo Matbaa Mürekkepleri’nin öne çıkan ürünleri arasında yer alacak. Bu seri, sadece paketlenmiş ürüne zarar verebilecek istenmeyen UV ışınlarını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda toplam paketin geri dönüştürülebilirliğini artırmaya da yardımcı oluyor. 

Şirket gıda güvenliğine yönelik çözüm önerilerinde ise, LP-9000 Toyo Life Premium Food LO/LM tabaka ofset mürekkep serisini sergileyecek. LP-9000 sistemleri, INGEDE tarafından mürekkepten arındırılabilirlik sertifikasına sahip olmasının yanı sıra, EuPIA yönergeleri ve İyi Üretim Uygulamaları (GMP) standartlarına da uygun olarak tasarlandı ve üretildi. Toyo Matbaa Mürekkepleri ayrıca, metal ambalaj iç kaplamalarına yönelik BPA içermeyen, gıda regülasyonlarına uygun ürün önerilerini de bu fuarda ziyaretçilerine sunacak.

Toyo Matbaa Mürekkepleri Stratejik Planlama ve Pazar Analizi Ekip Lideri Pınar Demir Altın, “Ambalaj ve basım endüstrisi hem ülkemizde hem de dünyada hızlı büyüyen, gelişen sektörlerin başında geliyor. Bununla birlikte her yıl tüketici davranışları ve beklentileri değişkenlik gösteriyor. Özellikle tüketiciler ve markalar sürdürülebilir ambalajlara, ürünlere her geçen gün daha çok önem veriyor. Bu durum tedarik zincirinin bir parçası olan biz mürekkep üreticilerini de yakından ilgilendiriyor. Toyo Matbaa Mürekkepleri olarak ürün yaşam döngüsünün daha iyi bir noktaya gelmesi adına sürdürülebilirliğe katkı sağlayan ürünler geliştirmek için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu doğrultuda yenilenebilir kaynakları kullandığımız, gıda regülasyonları ile uyumlu tüm ürün serilerimizi Avrasya Ambalaj Fuarı’nda standımızı ziyaret edenler bulabilecekler” dedi.

Yeni nesil, ambalajda “kişisel deneyim” arıyor

Gelişen teknoloji, değişen damak zevkleri ve tercihleri ile farklılık gösteren ürün içerikleri. Tüm bunlar ve daha fazlası tüketici olarak alım kararlarımızı etkileyen unsurlar. Peki üreticiler bizim karar verme süreçlerimizi belirlemek için neler yapıyorlar, tüketici davranışları nasıl şekilleniyor?

Karma Grup tarafından İstinye Üniversitesi ev sahipliğinde 23-24 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan "Kalite ve Ürün Deneyimi Semineri"nde bu soruların yanıtları ve birçok başlık gıda sektörünün uzmanları tarafından işlenecek. 

Seminerde  "Tüketici Davranışları" üzerine bir sunum yapacak olan İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Batı, markayı temsil eden ambalajın artık ürünü korumasının yanında satış ve marka itibarı için de daha değerli hale geldiğini ifade etti. Batı, "Günümüzde markaların tüketicilere ulaşmak ve onların dikkatlerini çekmek için kullandığı birçok strateji bulunmaktadır. Bu stratejilerin içinde duyusal pazarlama, özellikle son yıllarda önemli bir yer edinmeye başladı. Duyusal pazarlama, tüketici duyularını etkileyerek satın alma kararları üzerinde olumlu etkiler yaratma amacını taşıyan bir yaklaşımdır" dedi. 

İnsanların yüzde 83'ü görerek öğreniyor 

Duyusal pazarlamanın temel ilkesinin, insanların beş duyusu (görme, işitme, dokunma, koku, tat) ile yaydığı izlenimlerin ve deneyimlerin; kullanıcıların ürünler ve markalar hakkında oluşturduğu algıları belirlemesi olduğunu belirten Batı, "Özellikle ürün görselinin insanların satın alma yolculuğunda önemli bir rol oynadığı biliniyor. Araştırmalara göre, insanlar edindikleri bilginin yüzde 83'ünü görme kanalıyla öğreniyor. Bir ürünün renginden şekline, satış yerinde konumlandırılmasına kadar birçok görsel faktör satışların arttırılmasında önemli rol oynuyor. Ürünlerin ambalajları, renk seçimleri, görsel ve vitrin düzenlemeleri, tüketiciyi etkilemek ve markanın hafızasında yer edinmek için kullanılan önemli araçlardır" diye konuştu. 

Diğer bir etkili duyusal pazarlama yönteminin işitme duyusu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Batı Coca Cola örneğine değindi: "Sesler, zorlayıcı duygusal tepkilerini tetikleyebilir ve ürün ya da markanın karakterini vurgulayabilir. Örneğin, Coca Cola'nın açılış sesi gibi sesli sesler, alıcı zihninde kalıcı izler bırakabilir ve markanın tanınabilirliğini arttırabilir."

Yeni nesil ambalaj tercihleri dikkat çekiyor

Ambalaj tasarımının tüketicinin satın alma kararında önemli rol oynadığını dile getiren Batı, özellikle görsel, dokusal, kokusal unsurlarla tüketicilere çeşitli duygusal ve algısal deneyimler sunulabilir. Batı, yeni nesil tüketicilerin de genellikle farklı tercihlere sahip olabildiğini söylerken, bunları şu başlıklarla açıkladı:

1. Estetik ve Görsel Çekicilik: Yeni nesil tüketiciler, ürün ambalajının estetik açıdan çekici olmasını önemserler. Şık, modern ve özgün tasarımlar tercih edilir. Ambalajın renkleri, şekli ve desenleri tüketicilerin görsel zevkini tatmin etmeye yönelik olmalıdır.

2. Çevresel Duyarlılık: Günümüzde çevresel konulara duyarlılık arttığından, yenilikçi ve sürdürülebilir ambalaj tercih edilir. Yenilikçi ambalaj tasarımları ve çevre dostu malzemelerin kullanımı, yeni nesil tüketicilerin tercihlerini etkileyebilir.

3. Hikaye Anlatımı: Ürünlerin ve markaların arkasındaki hikayeler tüketiciler için önemlidir. Ambalaj tasarımı, bu hikayeyi iletebilecek şekilde tasarlanabilir. Markanın kökeni, ürünün üretim süreci veya ürünün hedeflediği deneyim gibi unsurlar, tüketicilerin bağ kurmasına yardımcı olabilir.

4. Pratiklik ve Kullanım Kolaylığı: Yeni nesil tüketiciler, ambalajın pratikliğine ve kullanım kolaylığına da değer verir. Kolay açılabilir, tekrar kapatılabilir veya taşınabilir ambalajlar tercih edilebilir.

5. Kişisel Deneyim: Tüketiciler, ürünü satın alırken kişisel bir deneyim yaşamak isterler. Ambalaj tasarımı, bu deneyimi artırıcı unsurlar içerebilir. Örneğin, ürünü denemeye teşvik eden örnekler veya sürpriz hediyeler içerebilir.

6. Tüketici İncelemeleri ve Sosyal Etkileşim: Yeni nesil tüketiciler, diğer tüketicilerin deneyimlerini önemserler. Ambalajda, ürünün aldığı olumlu yorumları veya sosyal medya etkileşimlerini vurgulayan unsurlar bulunabilir.

7. Dijital Entegrasyon: Akıllı telefonların yaygın kullanımıyla birlikte, ambalaj tasarımları dijital içeriklere yönlendirebilecek QR kodları veya diğer bağlantıları içerebilir. Bu, tüketicileri marka ve ürünle daha fazla etkileşime teşvik edebilir.

8. Marka Bağlılığı: Tüketiciler, ambalaj tasarımının markayı yansıtmasını ve marka bağlılığına katkıda bulunmasını beklerler. Tutkulu bir marka takipçisi olan yeni nesil tüketiciler, markanın değerlerini ve kişiliğini ambalaj tasarımında görmek isterler.