plastik-ambalaj.com

Yeni çözüm üreticilerin enerji maliyetlerini azaltıyor

Emerson, hızlı kurulum ve sezgisel kullanım ile endüstriyel alanda elektrik izlemeyi basitleştirmek için tasarlanmış ve projesi önceden tamamlanmış bir donanım ve yazılım teklifi olan yeni Energy Manager çözümünü piyasaya sürdü. Kutudan çıktığı anda hazır olduğu belirtilen çözüm, varlıkların enerji kullanımını gerçek zamanlı izleyerek, üreticilerin enerji tüketimi ve işletme maliyetleri hakkında daha derinlemesine bilgi edinmesine yardımcı oluyor.

Orijinal ekipman, endüstriyel, ambalajlı tüketici ürünleri, gıda ve içecek üreticileri de dahil birçok üretim tesisi, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda, enerji kullanımını ve çevresel etkileri azaltırken verimliliği artırma konusunda da artan bir baskı ile karşı karşıyalar. Ancak endüstriyel makineler, boşta bile yüksek enerji tüketen enerji yoğun cihazlardır. Verimlilik ve sürdürülebilirlik hedeflerini daha iyi karşılayabilmek için, operatörlerin tesislerindeki enerji kullanımına ilişkin en iyi görünürlüğe sahip olmaları ve israf olan verimsizlikleri ele almaları gerekmektedir.

Emerson´ın Energy Manager çözümü, gerçek zamanlı enerji ölçümleri sunarak tesis yöneticilerinin ayrıntılı değerleri hızla görmesini ve boşta tüketim ile pik yükler gibi tasarruf fırsatlarını belirlemesini sağlayabiliyor. Kullanıcı dostu yazılım arayüzü, donanımlara özel enerji kullanımını, ilgili maliyetlerini ve CO₂ emisyonlarını 10 farklı noktaya kadar (lisans ile 50 noktaya genişletilebilir) detaylı bir şekilde görüntüleme imkânı sunabiliyor.

BOY 50 Electric, Slovenya’daki fuarda tanıtılacak

Slovenya’da 8-11 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan International Industry Fair (Endüstri Fuarı), plastik sektörüne de kapılarını açıyor. BOY ve Slovenya’daki temsilcisi UNIPLAST, bu yıl da Celje’deki dört günlük ticaret fuarında yer alarak sektöre yönelik yeniliklerini sergileyecek.

UNIPLAST Genel Müdürü Matjaž Teršar, fuarda hassas ve hızlı enjeksiyon kalıplamanın önemine odaklanacaklarını belirterek, yeni BOY Electric serisini tanıtacaklarını duyurdu. Teršar, “Fuarda, polistirenden şarküteri tepsileri üretecek olan yeni BOY 50 Electric enjeksiyon makinesini sergileyeceğiz. Bu yeni makinenin sunduğu avantajları ziyaretçilerimize göstermek istiyoruz” dedi.

Son derece kompakt bir tasarıma sahip olan BOY 50 Electric, yalnızca 4,01 m² alan kaplıyor. 500 kN kilitleme kuvveti ve 207,8 cm³ maksimum enjeksiyon hacmi sunan makine, özellikle yüksek hızlı uygulamalar için optimize edilmiş bir sistemle donatılmış durumda. Paralel hareketler sayesinde enjeksiyon kalıplama sırasında dinamik bir performans sunarak verimliliği artırıyor.

Üretime yeni bir boyut kazandıran teknoloji

Hexagon’un geliştirdiği HxGN Production Machining yazılım paketi, endüstri lideri özellikleri ve yenilikçi çözümleriyle işletmelerin üretimine yüksek kalite standartları getiriyor. Bu yeni paket, üreticilerin tasarımdan üretime kadar tüm süreçlerde daha verimli ve hatasız operasyonlar yürütmesine olanak tanıyor. Hexagon'un bulut tabanlı Nexus platformuyla entegre çalışarak şirketlere yüksek verimlilik ve otomasyon avantajları sunan yazılım, otomotivden havacılığa kadar birçok sektöre hitap ediyor.

İşletmelerle çözüm ortaklığı kuruyor

Hexagon Türkiye Genel Müdürü Koray Alpaslan, yeni yazılım paketine ilişkin şu açıklamada bulundu: "Dijitalleşen yeni dünya düzeninde işletmeler arası rekabet giderek zorlaşıyor. Üretimde gereksiz iş yükünün azaltılarak verimliliğin artırılması işletmelere büyük bir rekabet avantajı sağlıyor. HxGN Production Machining de işletmelerin üretim, kalite güvence ve ürün teslimatına kadarki tüm süreçlerde hataları azaltarak gereksiz görevleri ortadan kaldırmalarına rehberlik ediyor. Hexagon ekosistemine bağlı yenilikçi ürünlerden oluşan bu paket, üreticilere basitleştirilmiş tedarik, uygulama ve destek avantajları sunuyor. Paketin esnek yapısı sayesinde her büyüklükteki işletmeye oldukça geniş bir yelpazede çözüm sunuyor.”

ROBOGUIDE’ın yeni sürümü yayında

FANUC, çevrim dışı robot programlama ve simülasyon yazılımı ROBOGUIDE’in yeni sürümünü (v10) kullanıcılarına sundu. Doğrudan müşteri geri bildirimlerine dayanan yükseltilmiş yeni sürüm, üstün grafik performansı ve kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşıyan yeniliklerle donatıldı.

ROBOGUIDE’ın yeni sürümü, kurulum senaryoları yaratmak için harcanan zamanı önemli ölçüde azaltırken, robot hareketlerini ve uygulama komutlarını gerçekçi bir şekilde simüle ediyor. Yeni 64-bit altyapısıyla ise, daha fazla robot ve ekipmanın yer aldığı büyük projeleri destekleyerek birçok sektörde fark yaratmaya hazırlanıyor.

Geliştirilmiş kullanıcı arayüzü daha sezgisel

FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Sanal robotların gücünden yararlanan yazılımımız, tekli veya çoklu robot düzenlerini tam bir netlikle görselleştirerek güvenlik doğrulamasını basitleştiriyor ve sorunsuz kurulum sağlıyor. Bu yeni sürümle yazılım, gelişmiş grafik performansını destekleyen yepyeni bir kullanıcı arayüzüne (UI) sahip oldu. Daha sezgisel olan bu arayüz, robot çalışma hücresinin görsel temsilini çok daha etkili hale getiriyor.  Bu sayede deneyimli kullanıcılara yetkinlik kazandırırken, simülasyon deneyimi az olanların kolayca adapte olmasına olanak sağlıyor.”

Kalite faktörleri kontrol altında

WITTMANN’ın uzman MouldTemp destek sistemi, sıcaklık kontrolünü dengeliyor

WITTMANN, enjeksiyon kalıplama süreçlerinde kaliteyi ve verimliliği artıran yeni Expert MouldTemp sistemini tanıttı. Sıcaklık kontrolü, enjeksiyon kalıplama süreçlerinin en kritik faktörlerinden biri olup, bu süreçlerin verimliliği ve kalite düzeyi üzerinde doğrudan etkili. Elektronik sıcaklık izleme ve düzenleme sistemleri, temperleme sürecinin sürekliliği ve güvenilirliğini sağladığı için giderek daha fazla önem kazanıyor. WITTMANN, enjeksiyon kalıplama makineleriyle birlikte sunulacak yeni Expert MouldTemp sistemiyle sıcaklıkları her uygulamaya özel şekilde ayarlamayı mümkün kılıyor. Bu yenilik, parça kalitesini artırırken enerji tasarrufu da sağlıyor.

Temperleme işleminin otomatik optimizasyonu, akıllı Flow-con plus akış kontrolörü ile sağlanıyor. Aşınmasız akış ölçümü teknolojisi, tüm soğutma kanallarının sürekli olarak izlenmesini mümkün kılıyor. Sistem, tıkanmış soğutma kanalları veya akış hızı dalgalanmalarını tespit ederek, bunları otomatik ve doğru bir şekilde telafi edebiliyor. Bu sayede, sıcaklık kalıp içinde dengeli bir şekilde dağıtılarak, daha verimli üretim sağlanıyor. Kullanıcılar, bu sistemden birden fazla avantaj elde ediyor. Enjeksiyon kalıplama sürecinin başlatılma süresi kısaltılarak, üretkenlik artırılıyor. Özellikle büyük kalıplar kullanıldığında veya sık kurulum yapıldığında, makinelerin daha verimli çalışması sağlanıyor. Ayrıca, ısınma aşamasındaki enerji tüketimi %70’e kadar azalıyor. Bu da, hem enerji tasarrufu sağlıyor hem de daha kararlı bir temperleme süreci ile yüksek kaliteli parçalar üretilmesini mümkün kılıyor.

Manuel kontrol ile, bu optimizasyon potansiyeli bu kadar etkili bir şekilde kullanılamazdı. Çünkü işlem koşullarındaki dalgalanmaların etkileri hemen görülmeyebilir. Akıllı düzenleme sistemleri olmadan, makine operatörlerinin sorunları tespit edip işlem parametrelerini yeniden ayarlamadan önce, genellikle hatalı parçalar üretilir. Expert MouldTemp, bu tür sorunları önleyerek verimli ve hatasız üretime destek oluyor.

Kollmorgen, SafeMotion™ Monitor yükseltmesi ile fonksiyonel güvenlik desteğini genişletiyor

Kollmorgen, SafeMotion™ Monitor (SMM) ürün yazılımının en son güncellemesini duyurdu. Bu yükseltme, OEM'lerin malzeme şekillendirme, çok eksenli ölçüm ekipmanı, gıda işleme ve gıda paketleme gibi daha geniş bir uygulama yelpazesini desteklemek için daha fazla kodlayıcı ve motor türüyle SMM işlevsel güvenlik özelliklerinden yararlanmasına olanak tanıyacak.

Başlangıçta 2G Hareket Sistemi için standart olan SMM2.0, artık herhangi bir HIPERFACE-DSL drotary-safe geri bildirim sistemine sahip tüm motorlarla uyumlu olacak. Buna, artık daha geniş bir geri bildirim sistemi seçeneği yelpazesine sahip olan AKM2G ve AKMA motor serileri de dâhil. Ürün ayrıca daha fazla tasarım esnekliği için ikinci bir Güvenli Çalışma Durdurma (SOS) örneği sağlayabiliyor.

AB tarafından yürürlüğe konulan işlevsel güvenlikle ilgili güncellenmiş düzenlemelerin bir sonucu olarak, dünya genelinde çok çeşitli sektörlerdeki müşteriler bu yeni standartları karşılamak için yükseltmeler arıyor. Ürün, SafePosition, SafeStop ve SafeSpeed dahil olmak üzere 16 güvenlik özelliğinden oluşan kapsamlı bir set ile uyumluluğu kolaylaştırıyor.

Ürün Yönetimi Kıdemli Direktörü Christopher Cooper, konu ile ilgili olarak, "İşlevsel güvenliğe olan talep arttıkça, müşterilerimizin bu özelliği makine tasarımlarına dâhil etmelerini kolaylaştırmak istiyoruz. SMM2.0'ın daha da zorlu uygulamalar için daha geniş bir motor yelpazesine yönelik kolay, sürücüye yerleşik fonksiyonel güvenlik sağladığını duyurmaktan heyecan duyuyoruz" açıklamalarında bulundu.

Brady, 76 mm kukalı etiketlerin baskısını yeniden tasarlıyor

Küresel tanımlama uzmanı Brady Corporation, yeni tescilli yazıcı modelinde 76 mm kukalı etiket deneyimini yeniden tasarlamak üzere tüm etiket yazdırma zorluklarını ortadan kaldırdığını duyurdu.

Şirket tarafından yapılan açıklamada, bugüne kadar çoğu sektörde yüksek hacimli, yüksek hassasiyetli termal ısı transferli 76 mm kukalı (3’’ kuka) etiketlerin baskısına yaklaşımın neredeyse her zaman “kur ve dokunma” şeklinde olduğu belirtiliyor. Şirket, izlenebilirlik ve uyumluluk açısından büyük önem taşıyan, ancak kurulumu ve kalibrasyonu oldukça zahmetli olan 76 mm kukalı etiketlerin yazdırma deneyiminin imalat, elektronik, elektrik ve laboratuvar endüstrisi için büyük bir sorun teşkil ettiğini düşünüyor.

Şirketin 76 mm kukalı etiket ruloları için geliştirdiği yeni BradyPrinter i7500, yeni sarf malzemeleri yüklendiğinde tüm ayarlarını otomatik olarak yapabiliyor. Yalnızca 40 saniyede yazdırmaya hazır hale gelen yazıcı, ilk etiketi doğru yazdırarak tüm kalibrasyon israfını da ortadan kaldırıyor.

Yeni ürünlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Brady Corporation Masaüstü Yazıcılar ve Yazılım Ürün Müdürü Ömer Adisen, şu ifadeleri kullandı: “Yeni BradyPrinter i7500 sayesinde kullanıcıların sensörleri ayarlaması, ısı ayarlarını yapması, etiket boyutlarını tanımlaması veya kalibrasyon için etiket israf etmesi gerekmiyor. Biz buna LabelSense diyoruz. Bu teknoloji, manuel yazıcı kalibrasyonunun zahmetli deneme yanılma sürecini azaltarak sadece 40 saniye içinde yazdırmaya hazır hale getiriyor. Buna, yalnızca doğru şekilde yüklenebilecek şekilde tasarlanmış Brady sarf malzemelerinin yüklenmesi de dahil.”

Otomotiv endüstrisi için yeni çok yönlü güç

FANUC’tan ağır kaldırma görevlerine çok yönlülük getiren yeni robot: M-950iA/500

FANUC, otomotiv endüstrisinin ihtiyaçlarına çözüm üretecek yeni seri bağlantılı robot modeli M-950iA/500’ü sanayiciyle buluşturdu. Robotun yüksek torka ve atalete sahip ultra güçlü üç eksenli bileği ağır yük taşıma kapasitesini desteklerken dik durabilen ve geriye doğru dönebilen J3 kolu ise proses esnekliğini mümkün kılıyor.

500 kg taşıma kapasitesi ve 2830 mm erişim mesafesi

Otomotiv endüstrisinin ihtiyaçları gözetilerek geliştirilen M-950iA/500’ün bağlantı yapılandırması sayesinde geniş hareket aralığına sahip olduğunu ifade eden FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Robotumuzun uygulamalar arasında motor blokları, elektrikli araç bataryaları ve araç gövde panelleri gibi büyük dökümlerin işlenmesi bulunuyor. M-950iA/500 bunun yanında iRVision tam entegre görsel algılama sistemi ve çeşitli akıllı özellikleri sayesinde çeşitlendirilmiş ürünlerin üretimini kolaylaştırıyor. Kaynak, delme ve perçinleme gibi görevleri de destekleyebilmesi robotu otomotiv endüstrisinde avantajlı hale getiriyor” dedi.

Müşteri gereksinimlerine göre çeşitli yerleşim konfigürasyonlarında kullanılıyor

Proses esnekliğinin seri bağlantılı robotun üzerinde dik durabilen ve geriye doğru dönebilen robotun J3 kolu sayesinde sağlandığını açıklayan Yiğit, sözlerine şöyle devam etti: “395 derece’lik J3 ekseni dönüşü, karşılaştırılabilir FANUC M-900iB/360 robotun 224 derece’lik dönüşünden yaklaşık yüzde 75 daha fazla. M-950iA/500’ün üzerindeki ve arkasındaki alan da dahil olmak üzere geniş bir çalışma alanı, yeni robotun özel müşteri gereksinimleri doğrultusunda çeşitli yerleşim konfigürasyonlarında kullanılmasını mümkün kılıyor. Verimli M-950iA/500’ün üç ana eksenin (J1-J3) saniyede 100 derece’ye kadar hareket etmesi ise onu ağır parça kaldırma, ağır paletleme/paketleme ve zorlu malzeme taşıma işlemleri için hızlı ve güçlü bir seçenek haline getiriyor. Yüksek performanslı AC servo motor sürücü sistemimiz bu hızı kolaylaştırıyor.”

DOĞAPET, PET şişeden şişeye geri dönüşüm tesisi açıldı

Türkiye'de PET şişelerin geri dönüşümü hız kazanıyor. İstanbul merkezli inşaat ve emlak grubu Doğa, Kırklareli'ndeki yeni PET geri dönüşüm tesisinde iki Starlinger PET şişeden şişeye geri dönüşüm sistemini kısa süre önce hizmete aldı.

DOĞAPET adı altında faaliyet gösteren geri dönüşüm tesisinin kuruluş aşamasından itibaren sürdürülebilir inşaat yöntemlerine, yenilenebilir enerji ve ham madde kullanımına özen gösterildi. İki Starlinger recoSTAR PET 165 HC iV+ PET geri dönüşüm sisteminin 2024'ün 4. çeyreğinde faaliyete geçmesiyle birlikte saatte 3,6 ton şişe kalitesinde rPET granül üretimi gerçekleştiriliyor ve bu da yılda toplam 28.000 ton kapasiteye karşılık geliyor. Starlinger PET şişeden şişeye geri dönüşüm yöntemi, FDA ve EFSA gibi, ulusal ve uluslararası otoritelerin yanı sıra gıda sektöründeki uygulamalar için prestijli markalar tarafından onaylanmış bulunuyor.

Konu ile ilgili düşüncelerini paylaşan DOĞAPET Genel Müdürü Selçuk Gökhan Gerlikhan, "Plastik geri dönüşüm sektörünün önem kazanmasını ve özellikle şişeden şişeye dönüşümde daha fazla yatırım çekmesini bekliyoruz. Pek çok ülkede gün geçtikçe geri dönüşüm yoluyla elde edilen ham maddelerin kullanılmasını öngören yönetmelikler yürürlüğe giriyor. Türkiye'deki sıfır atık hedeflerine de önümüzdeki yıllarda daha da yoğunlaşılacağını düşünüyoruz" dedi.

Plastik Atıklarınıza Uygun Doğru Geri Dönüşüm Makinesi Nasıl Seçilir?

Günümüzde plastik ürünler şekil, durum, kat sayısı, baskı miktarı ve formül bakımından farklılık göstermektedir. Bunları geri dönüştürmek zor olabilir. Malzemelerinize göre doğru besleme, gaz alma, filtreleme ve granül kesim sistemlerine sahip doğru plastik granül makinesi hattı seçildiğinde geri dönüşüm verimliliği artırılabilir. Bu nedenle, bir geri dönüşüm makinesi seçmenin ilk adımı plastik atıklarınızı belirlemek olmalıdır.

Doğru plastik granül makinesi seçiminde 6 adımda plastik atık analizi

Bir plastik granül makinesi (plastik geri dönüşüm makinesi) aradığınızda, aşağıdaki kilit noktalar plastik atıklarınızı analiz etmenize yardımcı olacaktır. Aşağıdaki altı soruyu yanıtlayıp POLYSTAR ile iletişime geçebilir ve uygun plastik geri dönüşüm makineleri hakkında öneri alabilirsiniz. 

Vakum pompasının ambalajlamadaki rolü

Paketleme işlemi sırasında vakum veya koruyucu gaz kullanımı, gıda maddelerinin tüketiciler için cazip olan porsiyonlu ambalajlarda hijyenik olarak paketlenmesi için günümüzün en yaygın yöntemlerinden biridir. Vakum ve koruyucu gazın her ikisi de ambalaj içindeki oksijene bağımlı mikroorganizmaların aktivitesini azaltır. Bu şekilde vakumla paketlenen gıda maddeleri, koruyucu maddeler olmadan da daha uzun bir raf ömrüne sahip olur. Farklı vakum paketleme türleri vardır. Peynir söz konusu olduğunda, vakumlu ambalajın türü büyük ölçüde spesifik peynir türüne bağlıdır.

Peynir üretimi sırasında mikroorganizmalar genellikle önemli bir rol oynar. Ancak paketlenmiş peynirde amaç, peyniri bozabilecekleri için bu mikroplardan tamamen kaçınmaktır. Suyu az olan (yüzde 56'nın altında) sert peynirler küflenme eğilimindeyken, yumuşak peynirlerin bakterilerden etkilenme olasılığı daha yüksektir. Bazı peynir çeşitleri, peynirdeki yağlar oksijenle temas ettiğinde oksidasyon nedeniyle ekşir. Dolayısıyla, peyniri mikroorganizmalardan korumak için ambalaj kullanmanın tat, görünüm veya kaliteden ödün vermeden mümkün olan en uzun raf ömrünü elde etmek için faydalı olduğuna dair iyi kanıtlar vardır. Bu da peynirin ambalaj içinde normal ortam havasına maruz kalmamasını sağlamanın önemli olduğu anlamına gelmektedir.

ARaymond 'Akıllı Fabrika' tesisini iki IntElect eklentisiyle tamamladı

Otomotiv montaj ve bağlantı elemanları uzmanı ARaymond GmbH & Co KG, Sumitomo (SHI) Demag ile onlarca yıllık başarılı iş birliğini taçlandırarak 75 ton kapasiteli iki yeni tamamen elektrikli IntElect makinesini daha hizmete aldığı bilgisini paylaştı. ARaymond’da otomotiv sektörü Uluslararası Plastik Üretim Proje Yöneticisi Martin Knobloch, bu son yatırımla birlikte Weil am Rhein üretim tesisinde yalnızca Alman-Japon üretici tarafından tedarik edilen 30 enjeksiyon kalıplama makinesinin bulunduğunu belirtti.

IntElect makineleri, tesisteki mevcut 60-75 ton arasında değişen sıkıştırma kuvvetlerini içeren makine filosuna sorunsuzca entegre edildi. Knobloch, “Uzun vadeli iş ortağımız Sumitomo (SHI) Demag ile yapılan iş birliği sayesinde, IntElect makinelerine özel yeni özellikler ekleyebildik. Bu, işleme personelimiz için ergonomik çalışma alanlarını optimize etmemizi sağlarken, üretim planlama esnekliğini de artırdı. Yeni makineler ayrıca daha hızlı kurulum süreçlerini de destekliyor; bu da daha fazla özerkliğe ve son teknoloji inovasyona yardımcı oluyor” dedi.

Yüksek hassasiyet ve verimlilik standartlarını belirleme

Birçok özel bağlantı elemanı uygulaması otomotiv güvenlik parçaları olarak sınıflandırıldığından, IntElect serisinin güvenilirliği, dinamik, hassas ve paralel hareketleri sayesinde, önemli ölçüde daha yüksek üretim çıktısıyla birlikte optimum kaliteyi sunmaya yardımcı oluyor. Bunların hepsinin ARaymond'un kararını etkileyen kritik faktörler olduğunu belirten Knobloch, “Bu makinelerin hassasiyeti, en kısa başlatma aşamalarına izin veriyor ve en istikrarlı süreçleri sunuyor. Tüm bunlar zorlu ürün portföyümüz için olmazsa olmaz kriterlerdir. Makinenin bir diğer önemli avantajı ise enerji verimliliğidir. Çevreye duyarlı, sürdürülebilir ve modern bir Akıllı Fabrika tesisi olarak, karbon ayak izimizi önemli ölçüde azaltmak bizim için karar sürecinde büyük önem taşıdı” açıklamalarında bulundu.

FANUC ROBODRILL ile üretimde yüksek verim ve kazancın önü açılıyor

Fabrika otomasyonuna yenilikler kazandıran FANUC’un yüksek verimliliğe sahip dik işleme makinesi ROBODRILL, çok yönlülük, yüksek doğruluk ve sağlam yapısı sayesinde üretkenliği artırırken son teknolojiyi ileri taşımaya devam ediyor. Verimli yüksek hızlı CNC işleme için tam donanımlı bir sisteme sahip olan dik işleme makinesi üzerinde yarının teknolojisine uyum sağlayacak geliştirmeler yapan şirket, ROBODRILL α-D28LiB5ADV Plus Y500 ve α-D28MiB5ADV Plus modelleri ile otomotiv endüstrisini güncel teknolojiyle buluşturuyor. 

Büyük fikstürleri yerleştirmek için 500 mm’lik genişletilmiş tabla derinliğine sahip

400 kg’a kadar yükleri taşıyabilen daha büyük tablaya sahip yeni α-D28LiB5ADV Plus Y500, 500 mm Y ekseni ile otomotiv gibi endüstrilerde, özellikle elektrikli araç (EV) segmentinde yaygın olan bir dizi büyük bileşeni kapsama alanına alıyor. Daha büyük fikstürleri yerleştirmek için 500 mm’lik genişletilmiş tabla derinliği ile de elektrikli araç akü muhafazaları ve invertör kasaları gibi parçalar için ideal çözümü sunuyor. Yeni model, Z ekseninde daha yüksek hızlı travers hızları (60 m/dak'ya kadar) ve hızlanma (2,2 G) sunarak delme ve kılavuz çekme işlemlerinde döngü sürelerinin kısalmasını destekliyor. 

Sürdürülebilir Chiller Tasarımları

Aytek Soğutma tarafından Ar-ge projeleri ile geliştirilen sürdürülebilir chiller tasarımları, endüstriyel üretim proseslerinde yüksek verimlilik ve ekonomik performans sağlamasının yanı sıra, çevresel değerlere yarattığı katma değeriyle öne çıkıyor

Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik performanslarını artırmak amacıyla geliştirilen Ecotech® ‘serbest soğutma’ chillerleri, çeşitli endüstri üretim alanlarında soğutma gereksinimlerini karşılayan son derece etkili bir çözüm olarak öne çıkıyor. Enerji tüketiminin optimize edilmesiyle gereksiz enerji kullanımını önleyen sistem, yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde, daha düşük işletme maliyetleri ile tasarruf edilmesine ve karbon nötr bir geleceğe katkı sağlıyor.

"Ekonomizör Soğutma" olarak da bilinen ‘Serbest Soğutma’ sistemi, bir bina veya tesisin soğutma sürecinde çevrenin doğal serinliğini kullanan yöntemdir. Buna göre, ‘Serbest Soğutma’ chillerleri, özellikle serin iklimlerde veya serin mevsimlerde, dış ortamın serinliğinden yararlanarak, geleneksel mekanik soğutmaya olan bağımlılığı azaltıyor.

ARBURG, Plast Eurasia 2024'te Hibrit Allrounder teknolojisi ve otomasyona odaklanıyor

ARBURG, Plast Eurasia'da 11 Salon 1114B numaralı standında Multilift Select lineer robot sistemi ile otomatikleştirilmiş hibrit Allrounder 470 H Premium'u sergiliyor olacak. 

Plast Eurasia 2024 kapsamında bir hibrit Allrounder 470 H Premium, yaklaşık 31 saniyelik bir çevrim süresinde polikarbonattan (PC) şeffaf içecek sürahileri üretecek. Sekiz kilogram yük kapasiteli Multilift Select 8 lineer robot sistemi, 0,5 litrelik kalın cidarlı kalıplanmış parçaların hızlı ve hassas bir şekilde işlenmesinden sorumlu olacak. Enerji ve kaynak tasarrufu sağlama konusunda özellikle başarılı olan Allrounder Hidrive makineleri, üretimdeki verimli, güvenilir ve kullanıcı dostu özellikleriyle öne çıkıyor. Bu makinelerin diğer önemli özellikleri arasında, daha düşük satın alma ve işletme maliyetlerinin yanı sıra yüksek optimizasyonlu enerji dengesi ve daha kısa çevrim süreleri de bulunuyor. Geniş seçenek yelpazesi sayesinde, makineler ilgili gereksinimlere tam olarak uyacak şekilde özelleştirilebiliyor. Ayrıca, akıllı yardımcılar ve robotik sistemler ise Gestica kontrol sistemine entegre edilebiliyor.

ARBURG Türkiye Genel Müdürü Engin Malcan, konu ile ilgili olarak, “Türkiye'deki müşterilerimiz, ARBURG'dan enerji tasarruflu, hızlı ve hassas makineler bekliyor. Elektrikli ve hibrit tahrik teknolojisi de tam olarak bunu sunuyor. Müşterilerimiz genel itibariyle ihracat odaklı olarak üretim yapıyor ve gereksinimlerine tam uyarlanmış, yüksek kaliteli makinelere ihtiyaç duyuyorlar. Birinci sınıf servisimiz, hızlı orijinal yedek parça teslimatı, optimum makine seçimine yönelik kapsamlı tavsiyelerimiz ve sahada sunduğumuz eğitim olanaklarıyla müşterilerimize kapsamlı destek sağlıyor ve makinelerinden en iyi şekilde faydalanmalarına yardımcı oluyoruz. ARBURG Türkiye ekibi ayrıca, müşterilerle kuracakları kişisel temas ve ilgi çekici görüşmeler için de sabırsızlanıyor” açıklamalarında bulunuyor.

Saraç’tan Çevre Dostu ve Yüksek Verimli Çözümler

Saraç, müşterilerinin ihtiyaçlarına ve beklentilerine yönelik full elektrikli ve enerji tasarruflu enjeksiyon makineleriyle, sektöre katma değerli ve maliyet avantajlı çözümler sunarak plastik işleme süreçlerinde verimliliği artırmaya odaklanıyor. "Daha Yeşil Bir Gelecek İçin" felsefesiyle hareket eden şirket, makineleriyle karbon ayak izini azaltmayı ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemeyi amaçlıyor. 

4-7 Aralık tarihleri ​​arasında gerçekleşecek olan Plast Eurasia Fuarı'na katılarak şirket, sektördeki en yeni makinelerini sergileyecek. Öne çıkan ürün ise, yüksek enerji verimliliği sunan SRC-AE 120 ton kapasiteli tam elektrikli plastik dönüştürme makinesi olacak. Bu makineler, 400 kN ile 6500 kN arasında kapasiteye sahip kapatma güçleri, üstün hız, sıcaklık ve düşük enerji tüketimi sunuyor. Tamamen elektriklenmeleri, karbon salınımını kaybetmesini önemseyen, özellikle medikal, ambalaj, teknik parça, ilaç ve kozmetik sektörlerindeki firmalar için ideal bir seçenek haline getiriyor.

Tam elektrikli SRC-AE serisi, hidrolik makinelerle kıyaslandığında %50 ila %70 oranında daha az enerji tüketiyor. Makineler, minimum yağlama maliyeti ve yağ hidrolik soğutma sistemleri olmadan enerji tasarrufu sağlar. Ayrıca su tüketiminin azalması, gürültünün azalması ve bakım masraflarının minimuma inmesi gibi özelliklerle üretim süreçlerini daha verimli hale getiriyor.

Saraç'ın yeni makineleri, yayımı, duyarlılığı ve yüksek tekrarlanabilirlik özellikleriyle dikkat çekiyor. Şirket ayrıca fuar standında ServoTech serisinden enerji tasarrufu sağlayan SRC 90-TS ve SRC 270-TS modellerini de sergileyecek. Bu makineler, daha dayanıklı yapılar, sütun aralıkları ve büyük değiştirme kapasiteleri ile öne çıkıyor.

Saraç, bu yeni Full ve ServoTech makinelerini Plast Eurasia Fuarı'nda 8. Salonda, 808 standında kalıp ve robotlarla birlikte sergileyerek, teknik personel ve satış temsilcileriyle yasale destek verecek.

Mitsubishi Electric, ICONICS SCADA ile endüstrinin geleceğini şekillendiriyor

Endüstriyel dijital dönüşüm, üretim süreçlerinde verimliliği, esnekliği ve sürdürülebilirliği artırmaya yönelik hızla ilerlerken, bu dönüşümün merkezinde SCADA (Supervisory Control and Data Acquisition) sistemleri bulunuyor. Mitsubishi Electric’in düşük kodlu SCADA çözümleri, günümüzün gereksinimlerini etkin bir şekilde karşılarken, gelecekteki dijital dönüşüm süreçlerine de esneklik ve uyum sağlıyor. 

ICONICS SCADA, işletmelerin fabrika otomasyonundaki zorlukları aşmalarını kolaylaştırarak, kullanıcı dostu olması, maliyetleri düşürmesi ve iş süreçlerine hız ve esneklik kazandırmasıyla öne çıkıyor. Bu çözümler, üretim süreçlerini daha verimli hale getirirken, veri odaklı yeteneklerin geliştirilmesine olanak tanıyor ve işletmelerin hızla değişen rekabet koşullarına uyum sağlamasına yardımcı oluyor. Düşük kodlu bir mimari üzerine inşa edilen yeni çözüm, yüksek performans ve ölçeklenebilirlik sunuyor. Geniş ürün yelpazesi ile birçok endüstriyel sektörde kullanılabilen bu platform, hem sistem entegratörleri hem de son kullanıcılar için gelişmiş özellikler sağlıyor. Böylece, işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerinde önemli bir rol oynuyor.

Düşük kodlu SCADA çözümü, görsel arayüz ve sürükle-bırak özellikleri sayesinde programlama bilgisine ihtiyaç duymadan SCADA sistemlerini kolayca yönetme ve geliştirme imkânı sunuyor. Ayrıca geleneksel yazılım süreçlerinin ötesine geçilerek uygulamalar hızla oluşturulabiliyor ve projeler daha hızlı devreye alınabiliyor. Aynı zamanda işletmelere iş ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verme esnekliği sunuluyor. Yazılım geliştirme süreçlerini daha geniş bir kitleye ulaştırırken, çalışanların kendi sorunlarına çözüm bulmasını ve yenilikçi fikirler geliştirmesini teşvik ediyor.

Geleceğin Fabrikası: SPS SENUR Technology Center ve Akıllı Otomasyon Çözümleri

SPS Senur, yenilikçi çözümleri ve ileri teknolojileri ile plastik enjeksiyon sektöründe öncü bir şirket olarak fark yaratmaya devam ediyor. Şirket, müşteri memnuniyetini ve kaliteyi ön planda tutarak plastik enjeksiyon makineleri ve yardımcı ekipmanların satışındaki uzmanlığını kuruluşundan bu yana başarılı bir şekilde yürütüyor. Şirket şimdi ise, otomasyonu bir üst seviyeye taşıyarak SPS Senur Technology Center (Senur Teknoloji Merkezi)’ni hayata geçirdi. 

Yeni fabrikaları ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan SPS Senur Plastik Robotik Ar-Ge Mühendisi Yasemin Biçer, “Amacımız, teknik ekip ve müşterilerimizin ziyaretine 7 gün 24 saat açık olan ve sürekli üretim yapan insansız fabrika uygulaması oluşturmak” dedi.

Senur Technology Center’ın, karanlık fabrika showroom’u ve eğitim merkezini kapsayan 600m² alanda interaktif bir teknoloji merkezi olmayı hedeflediğini belirten Yasemin Biçer, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Merkezimizde sergileyeceğimiz çeşitli üretim teknolojileri arasında gerçek zamanlı veri toplama, kolaboratif robotlar, otonom mobil robotlar (AMR), otomatik depo sistemi ve yapay zekâ destekli 3 boyutlu kameralar dikkat çekiyor. Merkezimizde bu son teknoloji ekipmanların eğitimlerini vermekteyiz. Henüz sistemin tamamı kurulmamış olsa da Showroom’umuzda gerçek üretim başladı bile.” 

Geri Dönüşümde Verimlilik ve Yenilikler

Gamma Meccanica'nın geri dönüşüm hatları için yeni nesil AFT kesici kompaktörleri

Gamma Meccanica S.p.A., plastik geri dönüşüm tesislerinin üretimindeki 45 yıllık tecrübesiyle uluslararası pazarın önde gelen isimlerinden biridir.

Plastik malzemelerin geri dönüşümü, ürünlerin yaşam döngüsünün yönetiminde ve çevreye duyarlılıkta önemli bir rol oynar. Çevresel etkileri azaltmak, Gamma Meccanica ve sektördeki diğer birçok şirketin temel hedeflerinden biridir. Plastik geri dönüşümü; yeni, yüksek kaliteli ürünler yaratmayı mümkün kılarak ham madde talebini düşürür, üretim süreçlerinde daha az enerji kullanılmasını sağlar ve çöp sahasına giden plastik miktarını azaltır.

Plastik sektöründe faaliyet gösterenler için atıklardan enerji üretimi genellikle istenmeyen bir çözümdür, çünkü bu yöntem ekonomik bir kaynağı "küle" dönüştürür. Buna karşın, plastik geri dönüşümü, hem tüketici sonrası atıkların ayrıştırılarak toplanması hem de geniş bir yelpazedeki plastik atıkların işlenmesine olanak tanıyan teknolojik gelişmeler sayesinde hızlı bir büyüme göstermektedir.

CubeBOX’ın genişleyen model gamı MAKTEK’te sergilendi

Tezmaksan, bu yılki fuar yolculuğuna MAKTEK Avrasya Fuarı ile devam etti. Teknolojik gelişmeler ile pazardaki değişen talepleri yakından gözlemleme imkânı sunan fuarda robotlu otomasyon sisteminin yeni modelleri olan CubeBOX Soul ve CubeBOX IO ile RoboCAM+ yazılımını sergileyen şirket, aynı zamanda sektördeki iş ortaklıklarını güçlendirerek ihracat için yeni fırsatlar da yarattı.

Uluslararası niteliğe sahip MAKTEK Avrasya Fuarı’nın talaşlı imalat, metal işleme ve otomasyon sektörlerindeki en güncel gelişmeleri takip etme adına bu yıl da önemli bir görev üstlendiğini vurgulayan Tezmaksan Grup CEO’su Hakan Aydoğdu, “İnovatif çözümlerimizi, teknolojik ürünlerimizi ve yenilikçi hizmetlerimizi paylaştığımız bir fuarı geride bıraktık. Fuarda ayrıca sektördeki yeni trendleri ve iş birliği fırsatlarını keşfetme imkânı da bulduk. Fuar boyunca birçok teknolojik çözümümüzü tanıttık. Bunlardan biri de, CubeBOX robot sistemlerimiz için özel olarak geliştirdiğimiz RoboCAM+ yazılımı. Bu yazılım, parçaları kolayca tanımlayabilmeyi ve DXF modelleri yükleyebilmeyi sağlıyor. Yazılım, parçaları otomatik olarak DXF modelinden tanımlayarak istenen sayıda makine ve sisteme uygun bir akış tasarlamaya olanak tanıyor. Tüm bu işlemler herkes tarafından çabuk öğrenilebilirken oldukça basit bir şekilde de kullanılabiliyor. Makine besleme sistemlerimiz, sahada büyük avantaj sağlıyor. Yeni geliştirdiğimiz CubeBOX Soul ünitemizi de fuarda sergiledik. Bu ünitede robotumuz makineyi besledikten sonra mobil robotumuz olan CubeBOX AMR’den yeni işlenecek parçaları talep ediyor. AMR, bu parçaları robota getirirken işlenmiş olanları da operatöre teslim ediyor. Bu sayede kesintisiz bir döngü içerisinde işlemler devam ediyor” dedi.

Fuarda geleneksel CubeBOX tasarımından farklı olarak altıgen döner tabla yapısına sahip CubeBOX Tower modelini de tanıttıklarını söyleyen Aydoğdu, sözlerine şöyle devam etti: “Kat sayısı artırılabilen yapısıyla dikkat çeken bu modelimizde robot, çalışma esnasında döner tabla sayesinde ünitenin beslenmesine olanak tanıyor. Bu fonksiyon özellikle ağır paletlerle çalışmak için tasarlandı. Standımızda sergilediğimiz diğer bir yenilik ise DR 3 konumlu ünitemiz oldu. Bu ünite, bizzat kendi Ar-Ge birimimizin geliştirdiği RoboCAM+ yazılımıyla entegre çalışıyor. Üç konumlu yapısıyla, robot tezgahın arka tarafında çalışırken operatörün duraksamadan parça beslemesi yapabilmesine olanak tanıyor. CubeBOX IO ise bir adet AMR, kolaboratif robot ve palet taşıma haznesinden oluşuyor. Bu sistem, CNC tezgahlarına yüklemeye hazır paletleri alarak palet taşıma haznesine diziyor. Daha sonra, Wi-Fi üzerinden CNC tezgahından gelen çağrıya göre palet yükleme işlemini gerçekleştiriyor.”