Thursday, Nov 14th

Last updateWed, 13 Nov 2024 8am

You are here: Home Examples of the Reader Ürünler

Sürdürülebilir gelecek için ambalaj inovasyonu

Ambalaj ve basım sanayine hizmet veren Toyo Matbaa Mürekkepleri sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerini Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda sergileyecek.

Japonya merkezli Toyo Ink Group’a bağlı olan Toyo Matbaa Mürekkepleri, ambalaj sektörünün en kapsamlı fuarlarından biri olan Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda “Sürdürülebilir Gelecek için Ambalaj İnovasyonu” başlığı altında basım ve ambalaj üreticilerinin döngüsel bir ekonomiye geçiş yapmalarına yardımcı olabilecek ürün ve hizmetlerini 5’inci Salon, 513B Numaralı Standında sergileyecek. Yenilikçi çözümleri ve teknik destek hizmeti ile uluslararası alanda gücünü artıran şirket; her türlü baskı malzemelerine uygun, yüksek performanslı mürekkeplerini, kaplama sistemlerini ve yardımcı malzemelerini fuarın yerli ve yabancı ziyaretçileri ile buluşturacak. Özellikle, MOSB’deki fabrikasında üretimini yaptığı sheet-fed ofset mürekkepleri, likit mürekkepler, metal ambalaj sistemleri ve veb ofset mürekkepleri ürün gruplarının yanı sıra gıda, içecek ve endüstriyel uygulamalar için geliştirilen ve Toyo Ink Group bünyesinde yer alan laminasyon tutkalları gibi ambalaj sektörüne yönelik ürün gruplarını da tanıtacak. 

Geri dönüştürülebilirliğe doğru artan eğilimin bir parçası olarak, esnek ambalaj yapılarında alüminyumun yerine geçen oksijen bariyeri kaplamaları ve şeffaf UV-blok kaplamaları için Ar-Ge uzmanları tarafından geliştirilen RV-20010 serisi de fuarda tüm mevcut ürün grupları ile birlikte Toyo Matbaa Mürekkepleri’nin öne çıkan ürünleri arasında yer alacak. Bu seri, sadece paketlenmiş ürüne zarar verebilecek istenmeyen UV ışınlarını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda toplam paketin geri dönüştürülebilirliğini artırmaya da yardımcı oluyor. 

Şirket gıda güvenliğine yönelik çözüm önerilerinde ise, LP-9000 Toyo Life Premium Food LO/LM tabaka ofset mürekkep serisini sergileyecek. LP-9000 sistemleri, INGEDE tarafından mürekkepten arındırılabilirlik sertifikasına sahip olmasının yanı sıra, EuPIA yönergeleri ve İyi Üretim Uygulamaları (GMP) standartlarına da uygun olarak tasarlandı ve üretildi. Toyo Matbaa Mürekkepleri ayrıca, metal ambalaj iç kaplamalarına yönelik BPA içermeyen, gıda regülasyonlarına uygun ürün önerilerini de bu fuarda ziyaretçilerine sunacak.

Bak Gravür’den kapasite artırımına yönelik çok önemli bir yatırım

Bakioğlu Holding Ambalaj Grubu Şirketleri’nden biri olan ve baskılı esnek ambalaj sektörü için rotogravür baskı silindiri ve flekso baskı klişesi üretimi gerçekleştiren Bak Gravür ise, kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği çok önemli yatırımlara bir yenisini daha ekledi. 

Şirket, kapasite artırımı ve teknolojiyi yenileme yatırımı ile var olan makine parkuruna ilave olarak; 1 adet CFM, 4 adet CUmax teknolojisine sahip bakır kaplama, 1’er adet krom kaplama, yağ alma, gravür işleme, finishmaster ve lazer finish yağ alma makinelerinin yatırımını gerçekleştirdi.

Bak Gravür, gerçekleştirdiği büyük ölçekli yeni yatırımı ile Türkiye’nin ve Avrupa’nın önde gelen rotogravür baskı silindiri üreticilerinden biri konumuna ulaşmış olmakla birlikte, müşterilerine aylık 5.000, yıllık 60.000 silindire kadar üretim kapasitesi sunuyor. 

Şirket yetkilileri; sürekli gelişen ve yenilenen yatırımlarıyla, esnek ambalaj sektöründe ve ülke ekonomisinde değer yaratmanın gururunu yaşadıklarının altını çiziyor.

Bak Ambalaj, sürdürülebilir ambalaj çözümlerine yenilerini eklemeye devam ediyor

Bakioğlu Holding Ambalaj Grup Şirketleri’nden Bak Ambalaj, sürdürülebilir gelecek için, baskılı esnek ambalaj sektörüne yönelik sürdürülebilir çözümler geliştirmeye devam ediyor.

Türkiye’den ilk paydaşın Bak Ambalaj olduğu, döngüsel ekonomide esnek ambalajın performansını artırmak Şirket yetkilileri; sürekli gelişen ve yenilenen yatırımlarıyla, esnek ambalaj sektöründe ve ülke ekonomisinde değer yaratmanın gururunu yaşadıklarının altını çiziyor. için tüm değer zincirlerini temsil eden Avrupa şirketler ve dernekleri konsorsiyumunun ortak girişimi olan CEFLEX paydaşlığı ile, döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak girişimlerde bulunmak için gerek ürün gerek üretim süreçleri boyutunda katkı sağlıyor.

Aynı zamanda, Reborn Ürün Ailesi ile birden fazla sürdürülebilirlik seçeneği geliştirmek üzere Azalt/Dönüştür/Yeniden Kullan yaklaşımı ile müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarını sorgulayarak daha sürdürülebilir ambalaj çözümlerini, Türkiye’nin Bakanlık onaylı ilk AR-GE Merkezi olan Bak Ambalaj AR-GE Merkezi çatısı altında geliştiriyor. Reborn Ürün Ailesi içerisinde yer alan “Mono PE, Mono PP, Mono PO, Paper ve PCR” ürün gruplarıyla, müşterilerine farklı kategorilerde geri dönüştürülebilir ambalaj yapıları sunan şirket; kuruluşundan bu yana insan değerini odağına alarak çevreye duyarlı ve sürdürülebilirlik stratejisiyle uyumlu biçimde faaliyetlerine devam ediyor.

Toyo Matbaa Mürekkepleri Avrasya Ambalaj fuarına katılıyor

Toyo Matbaa Mürekkepleri, 11-14 Ekim tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilmesi planlanan ve ambalaj sektörünün en kapsamlı fuarlarından biri olan 28. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’na katılmaya hazırlanıyor.  

Japonya merkezli Toyo Ink Group’a bağlı olan Toyo Matbaa Mürekkepleri; Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda “Sürdürülebilir Gelecek için Ambalaj İnovasyonu” başlığı altında basım ve ambalaj üreticilerinin döngüsel bir ekonomiye geçiş yapmalarına yardımcı olabilecek ürün ve hizmetlerini 5’inci salon, 513B numaralı standında sergileyecek. Yenilikçi çözümleri ve teknik destek hizmeti ile uluslararası alanda gücünü artıran şirket; her türlü baskı malzemelerine uygun, yüksek performanslı mürekkeplerini, kaplama sistemlerini ve yardımcı malzemelerini fuarın yerli ve yabancı ziyaretçileri ile buluşturacak. Özellikle, MOSB’deki fabrikasında üretimini yaptığı sheet-fed ofset mürekkepleri, likit mürekkepler, metal ambalaj sistemleri ve veb ofset mürekkepleri ürün gruplarının yanı sıra gıda, içecek ve endüstriyel uygulamalar için geliştirilen ve Toyo Ink Group bünyesinde yer alan laminasyon tutkalları gibi ambalaj sektörüne yönelik ürün gruplarını da tanıtacak. 

Geri dönüştürülebilirliğe doğru artan eğilimin bir parçası olarak, esnek ambalaj yapılarında alüminyumun yerine geçen oksijen bariyeri kaplamaları ve şeffaf UV-blok kaplamaları için Ar-Ge uzmanları tarafından geliştirilen RV-20010 serisi de fuarda tüm mevcut ürün grupları ile birlikte Toyo Matbaa Mürekkepleri’nin öne çıkan ürünleri arasında yer alacak. Bu seri, sadece paketlenmiş ürüne zarar verebilecek istenmeyen UV ışınlarını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda toplam paketin geri dönüştürülebilirliğini artırmaya da yardımcı oluyor. 

Şirket gıda güvenliğine yönelik çözüm önerilerinde ise, LP-9000 Toyo Life Premium Food LO/LM tabaka ofset mürekkep serisini sergileyecek. LP-9000 sistemleri, INGEDE tarafından mürekkepten arındırılabilirlik sertifikasına sahip olmasının yanı sıra, EuPIA yönergeleri ve İyi Üretim Uygulamaları (GMP) standartlarına da uygun olarak tasarlandı ve üretildi. Toyo Matbaa Mürekkepleri ayrıca, metal ambalaj iç kaplamalarına yönelik BPA içermeyen, gıda regülasyonlarına uygun ürün önerilerini de bu fuarda ziyaretçilerine sunacak.

Toyo Matbaa Mürekkepleri Stratejik Planlama ve Pazar Analizi Ekip Lideri Pınar Demir Altın, “Ambalaj ve basım endüstrisi hem ülkemizde hem de dünyada hızlı büyüyen, gelişen sektörlerin başında geliyor. Bununla birlikte her yıl tüketici davranışları ve beklentileri değişkenlik gösteriyor. Özellikle tüketiciler ve markalar sürdürülebilir ambalajlara, ürünlere her geçen gün daha çok önem veriyor. Bu durum tedarik zincirinin bir parçası olan biz mürekkep üreticilerini de yakından ilgilendiriyor. Toyo Matbaa Mürekkepleri olarak ürün yaşam döngüsünün daha iyi bir noktaya gelmesi adına sürdürülebilirliğe katkı sağlayan ürünler geliştirmek için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu doğrultuda yenilenebilir kaynakları kullandığımız, gıda regülasyonları ile uyumlu tüm ürün serilerimizi Avrasya Ambalaj Fuarı’nda standımızı ziyaret edenler bulabilecekler” dedi.

Yeni nesil, ambalajda “kişisel deneyim” arıyor

Gelişen teknoloji, değişen damak zevkleri ve tercihleri ile farklılık gösteren ürün içerikleri. Tüm bunlar ve daha fazlası tüketici olarak alım kararlarımızı etkileyen unsurlar. Peki üreticiler bizim karar verme süreçlerimizi belirlemek için neler yapıyorlar, tüketici davranışları nasıl şekilleniyor?

Karma Grup tarafından İstinye Üniversitesi ev sahipliğinde 23-24 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan "Kalite ve Ürün Deneyimi Semineri"nde bu soruların yanıtları ve birçok başlık gıda sektörünün uzmanları tarafından işlenecek. 

Seminerde  "Tüketici Davranışları" üzerine bir sunum yapacak olan İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Batı, markayı temsil eden ambalajın artık ürünü korumasının yanında satış ve marka itibarı için de daha değerli hale geldiğini ifade etti. Batı, "Günümüzde markaların tüketicilere ulaşmak ve onların dikkatlerini çekmek için kullandığı birçok strateji bulunmaktadır. Bu stratejilerin içinde duyusal pazarlama, özellikle son yıllarda önemli bir yer edinmeye başladı. Duyusal pazarlama, tüketici duyularını etkileyerek satın alma kararları üzerinde olumlu etkiler yaratma amacını taşıyan bir yaklaşımdır" dedi. 

İnsanların yüzde 83'ü görerek öğreniyor 

Duyusal pazarlamanın temel ilkesinin, insanların beş duyusu (görme, işitme, dokunma, koku, tat) ile yaydığı izlenimlerin ve deneyimlerin; kullanıcıların ürünler ve markalar hakkında oluşturduğu algıları belirlemesi olduğunu belirten Batı, "Özellikle ürün görselinin insanların satın alma yolculuğunda önemli bir rol oynadığı biliniyor. Araştırmalara göre, insanlar edindikleri bilginin yüzde 83'ünü görme kanalıyla öğreniyor. Bir ürünün renginden şekline, satış yerinde konumlandırılmasına kadar birçok görsel faktör satışların arttırılmasında önemli rol oynuyor. Ürünlerin ambalajları, renk seçimleri, görsel ve vitrin düzenlemeleri, tüketiciyi etkilemek ve markanın hafızasında yer edinmek için kullanılan önemli araçlardır" diye konuştu. 

Diğer bir etkili duyusal pazarlama yönteminin işitme duyusu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Batı Coca Cola örneğine değindi: "Sesler, zorlayıcı duygusal tepkilerini tetikleyebilir ve ürün ya da markanın karakterini vurgulayabilir. Örneğin, Coca Cola'nın açılış sesi gibi sesli sesler, alıcı zihninde kalıcı izler bırakabilir ve markanın tanınabilirliğini arttırabilir."

Yeni nesil ambalaj tercihleri dikkat çekiyor

Ambalaj tasarımının tüketicinin satın alma kararında önemli rol oynadığını dile getiren Batı, özellikle görsel, dokusal, kokusal unsurlarla tüketicilere çeşitli duygusal ve algısal deneyimler sunulabilir. Batı, yeni nesil tüketicilerin de genellikle farklı tercihlere sahip olabildiğini söylerken, bunları şu başlıklarla açıkladı:

1. Estetik ve Görsel Çekicilik: Yeni nesil tüketiciler, ürün ambalajının estetik açıdan çekici olmasını önemserler. Şık, modern ve özgün tasarımlar tercih edilir. Ambalajın renkleri, şekli ve desenleri tüketicilerin görsel zevkini tatmin etmeye yönelik olmalıdır.

2. Çevresel Duyarlılık: Günümüzde çevresel konulara duyarlılık arttığından, yenilikçi ve sürdürülebilir ambalaj tercih edilir. Yenilikçi ambalaj tasarımları ve çevre dostu malzemelerin kullanımı, yeni nesil tüketicilerin tercihlerini etkileyebilir.

3. Hikaye Anlatımı: Ürünlerin ve markaların arkasındaki hikayeler tüketiciler için önemlidir. Ambalaj tasarımı, bu hikayeyi iletebilecek şekilde tasarlanabilir. Markanın kökeni, ürünün üretim süreci veya ürünün hedeflediği deneyim gibi unsurlar, tüketicilerin bağ kurmasına yardımcı olabilir.

4. Pratiklik ve Kullanım Kolaylığı: Yeni nesil tüketiciler, ambalajın pratikliğine ve kullanım kolaylığına da değer verir. Kolay açılabilir, tekrar kapatılabilir veya taşınabilir ambalajlar tercih edilebilir.

5. Kişisel Deneyim: Tüketiciler, ürünü satın alırken kişisel bir deneyim yaşamak isterler. Ambalaj tasarımı, bu deneyimi artırıcı unsurlar içerebilir. Örneğin, ürünü denemeye teşvik eden örnekler veya sürpriz hediyeler içerebilir.

6. Tüketici İncelemeleri ve Sosyal Etkileşim: Yeni nesil tüketiciler, diğer tüketicilerin deneyimlerini önemserler. Ambalajda, ürünün aldığı olumlu yorumları veya sosyal medya etkileşimlerini vurgulayan unsurlar bulunabilir.

7. Dijital Entegrasyon: Akıllı telefonların yaygın kullanımıyla birlikte, ambalaj tasarımları dijital içeriklere yönlendirebilecek QR kodları veya diğer bağlantıları içerebilir. Bu, tüketicileri marka ve ürünle daha fazla etkileşime teşvik edebilir.

8. Marka Bağlılığı: Tüketiciler, ambalaj tasarımının markayı yansıtmasını ve marka bağlılığına katkıda bulunmasını beklerler. Tutkulu bir marka takipçisi olan yeni nesil tüketiciler, markanın değerlerini ve kişiliğini ambalaj tasarımında görmek isterler.

Sağlığa faydalı ürünlerde gerçeği yansıtan ambalajlar ön plana çıkıyor

Beslenme tarzı ve sağlıklı yiyeceklere doğru evrilen günümüz tüketicisinin, sağlıklı gıda ürünlerine olan ilgisi gün geçtikçe artıyor. Yeni neslin sağlıklı beslenme taleplerinin ambalaj tasarımında yenilenmeye yol açtığına değinen Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Yaratıcı ambalaj tasarımıyla özellikle sağlığa zararlı ürünler ‘sağlıklı’ görünebiliyor. Bu sebeple tüketiciyi doğru şekilde etkilemek için ambalajı gerçekçi ve bilgilendirici şekilde tasarlayarak ürünün sağlığa etkisini açıkça yansıtmak gerekiyor” ifadelerinde bulunuyor.

Doğal besinlere yönelik artan talep, ambalaj tasarımı için beklentileri yükseltiyor. Tüketicilerin ihtiyaçlarına dürüstçe karşılık vermek isteyen markalar, besin kategorisindeki ürün ambalajlarını yeniden tanımlıyor. Doğru ifadelerle kaliteli şekilde tasarlanmış ambalajın tüketiciye yardımcı olduğunu söyleyen Musa Çelik, “Tüketiciye en hızlı ambalaj yoluyla ulaşabiliriz. Bu sebeple ambalaj, ürünün sadece lezzetli değil aynı zamanda sağlıklı olduğuna dair doğru bilgilere sahip olmalı. Artık tüketici satın almak istediği ürünü gerçeği yansıtan, sade ve bir o kadar anlaşılır şekilde kurgulanmış ambalajlarda görmek istiyor. Dolayısıyla akıllıca tasarlanmış bir ambalajla ürünün sağlığa olan etkisi kolayca ayırt ediliyor” açıklamasında bulunuyor.

Ambalaj sayesinde tüketici sağlığına uygun olan ürünü kolayca anlıyor

Dünya genelinde yaşanan nüfus artışı ve kirlilik, insanları sağlıksız yaşam tarzına sürüklüyor. İnsanların beslenme konusunda daha fazla duyarlı hale gelmesi, yiyecek ve içecek ürünlerinin ambalaj tasarımında yenilenmeye yol açıyor. Yeni nesil tüketicinin, ürünün besin miktarı ve kalsiyum değerleri gibi temel özelliklerin yer aldığı ambalajlar daha çok dikkatini çekiyor. Yiyecek ve içeceklerin sağladığı tüm besin bilgilerine ambalaj yoluyla kolayca ulaşıldığına değinen Musa Çelik, “Yeni nesil tüketici anlaşılır, orijinal ve bilgilendirici ambalajlara yöneliyor. Sade bir arka planda canlı renklerin, gerçekçi görsellerin, basit logoların ve kısa ürün bilgilerinin yer aldığı ambalajlar daha çok talep görüyor. Böylece tüketici kendisine ve sağlığına uygun olan ürünü kolayca anlıyor” ifadelerini kullanıyor. 

Minimalist ambalaj tasarımı tüketiciye güven veriyor

Ambalaj tasarımı, tüketicinin tek bakışta ürün hakkında bilgilenmesine olanak sağlıyor. Paketin ön yüzünde yer alan görsellerin ve doğru ifadelerin ürünü öne çıkaracağını söyleyen Musa Çelik, “Ürünün görüneceği şekilde şeffaf bir kısma sahip olan ambalaj tüketicide güven duygusu yaratıyor. Aynı zamanda ürünü nem, ısı, koku gibi birçok çevresel faktöre karşı koruma sağlayan açılır-kapanır bir ambalajda muhafaza etmek gerekiyor. Bu özelliklerle beraber ambalaj tasarımında yalnızca görünüme değil stratejik bir hikâyeye odaklanmak önemli. Dürüst ifadelerin, gerçeği yansıtan öğelerin ve ürün bilgilerinin yer aldığı minimalist bir tasarımla tüketicilerin beslenme tarzını büyük oranda etkileyebiliriz” yorumlarında bulunuyor.

Çeliğe alternatif olarak seçilen sürdürülebilir ambalaj çözümü

Aromsa, paslanmaz çelik konteynerleri değiştirerek sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için Mondi ile ortaklığa gitti

Ürünleri arasında soslar, sos malzemeleri, özler ve baharatlar bulunan Türk aroma şirketi Aromsa’nın önünde aşılması gereken bir zorluk vardı. Şirket sürdürülebilirlik stratejisine tümüyle bağlıydı, ancak aynı zamanda nakliye için paslanmaz çelik konteynerler kullanmak isteyen yeni bir müşteriyle çalışmaya başladı. Bunun için yaklaşık 250 tane paslanmaz çelik konteynere yatırım yapılması gerekiyordu ve bu da şirkete göre maliyetli bir ambalaj çözümü anlamına geliyordu. Yüksek fiyatın yanı sıra depolama ve bakım, konteynerlerin yıkanması ve sterilize edilmesi gibi lojistik maliyetler de söz konusuydu.

Mondi alternatif bir çözüm geliştirmeye çağrıldı ve şirket de Aromsa’ya üretim hattında denemesi için TankerBox önerdi. Aromsa tesislerinde birkaç ay süren yakın iş birliği ve inovasyon çalışmalarının ardından TankerBox ticari kullanıma hazır hâle getirildi.

Şirkete göre, oluklu mukavvadan üretilen, geleneksel Dökme Yük Konteyneri (IBC) ve metal varilin yerine geliştirilen TankerBox, yenilikçi bir ürün ve daha sürdürülebilir çözüm olarak nitelendiriliyor. Bu ürünün patentli tasarımı 5 parçadan oluşuyor: dış kutu, iç sekizgen kutu, köşegen destek, alt yıldız ve üst kapak parçaları. Bu çözümün üstten veya alttan boşaltma için iki alternatif tasarım seçeneğine sahip akıllı bir boşaltma sistemi sunduğu ve taşınan ürün boşaltıldıktan sonra kalan içeriği en aza indirecek şekilde yapılandırıldığı belirtiliyor.

Aromsa Üretim Müdürü Nil Okyar şunları söylüyor: “Paslanmaz çelik konteyner ile yaptığımız tüm işlemleri TankerBox ile çok daha rahat yapabiliyoruz. Artık metal konteynerlerle ilişkili iade işleminden kurtulduğumuz için nakliye işlemini kolaylaştırmamız mümkün oldu. Ayrıca TankerBox’ı üst üste stoklayabiliyor ve sevk edebiliyoruz, böylece depolama alanı kazanıyor ve sevkiyat kapasitesini iki katına çıkarıyoruz. Bu avantajlar ancak Mondi ile yaptığımız iş birliği sayesinde mümkün oldu.”

Metal varil veya IBC muadilleri ile karşılaştırıldığında, kimyasal olarak temizlenmesi veya boş kargo olarak iade edilmesi gerekmediğinden, yeni ambalaj çözümünün optimize edilmiş tasarımının depolama ve lojistikte verimlilik, buna bağlı olarak da maliyet avantajları sağladığı ifade ediliyor. Kolay kullanımı ve dolum hatlarına entegrasyonunun yanı sıra markayı öne çıkarmak amacıyla üstüne baskı yapılabilmesi diğer avantajları arasında yer alıyor.

Mondi Corrugated Türkiye Ağır İş Ambalajları Satış ve İş Geliştirme Lideri Gözdecan Demir şunları söylüyor: "Müşterilerimizin gereksinimlerini karşılamak için onlarla birlikte çalışmaktan gurur duyuyoruz. Aromsa için tasarladığımız bu çözüm çok iyi bir şekilde işe yaradı çünkü onların ihtiyaçlarını temel alıyordu. Başarıyı sağlayan da işte bu iş birliği düzeyidir.” 

TankerBox kimya, boya, ilaç ve petrol gibi çeşitli sektörlerin yanı sıra konsantre içecekler, endüstriyel sıvı gıda ve katkı maddeleri, alkollü içecekler, süt ve süt ürünleri için gıda sektöründe de güvenle kullanılabiliyor. Mondi, TankerBox ve bağlantı parçalarını sağlarken, ürün geliştirme hizmetleri tüm satış süreci boyunca müşterilerine kapsamlı destek sunuyor. 

Kaynak: Mondi

Makine imalat süreçlerinde rulman seçimi

Silkar Endaş, güç aktarım ürünleri konusunda sunduğu çözümlerle makine imalat sektörünün üretim süreçlerini kolaylaştırıyor

Makine imalat süreçlerinde her parçanın üretimi için ayrı ürün seçilmesi gerekiyor. Güç aktarım ürünlerinin seçiminde de süreç aynı şekilde ilerliyor. Üretim süreçlerinde doğru ürün seçimi, montaj uygulamaları ve ayar yöntemleri büyük önem taşıyor.

Makine imalat sektörü için üretim hattına giren parça sayısının fazla olmasından kaynaklı satın alma süreçleri karmaşık hale geliyor. Karar alma kriterleri öncelik sıralamasına göre; fiyat, ürün kalitesi ve marka bilinirliği olsa da, bu sektör için makine kullanıcılarının, yani müşterilerin ‘memnuniyet derecesi’ en önemli belirleyici oluyor.

Bu durum imalatta kullanılan ürünlerin seçiminin önemini daha da arttırıyor. Önemli olan nokta satılan makinelerin sorunsuz çalışması ile birlikte maliyetleri düşürmek.

Silkar Endaş, 60 yıllık tecrübesiyle makine imalatçılarının rulman seçiminde, montaj safhasında, kayış, kasnak ve kaplin ayar cihazı kullanımlarında yanlarında olarak üretim süreçlerini kolaylaştırmalarına yardımcı oluyor. Şirket aynı zamanda Endaş Akademi eğitimleri ile güç aktarım ürünlerinin doğru kullanılması ve bakımlarının doğru yapılması ile ilgili fabrikaları bilgilendiriyor.

Kaynak: Silkar Endaş

Coveris’in PaperBarrier Seal ürünü ödüllendirildi

Plastik ve kağıttan yapılmış esnek ambalajlar konusunda uzman olan Coveris Group, geleneksel plastik ambalajlara benzer şekilde - neme, oksijene, greslere ve mineral yağlara karşı yüksek bariyer işlevine sahip, geri dönüştürülebilir kağıt bazlı bir ambalaj geliştirdi. Şirket tarafından verilen bilgiye göre PaperBarrier Seal ürünü, gıda açısından güvenli olması nedeniyle gıda ürünlerinin yanı sıra hijyen ürünlerinde de kullanılabiliyor. Aynı zamanda döngüsel bir ekonomiyi teşvik eden yeni ambalaj çözümünün, mevcut geri dönüşüm akışlarını kullandığı ve toplama işlemlerinde kağıt olarak geri dönüştürülebileceği belirtiliyor.

Süt ürünleri alanında bir üretici olan Emmi Group ise, sürdürülebilir ambalaj çözümlerine yönelik yenilikçi fikirleri teşvik etmek ve desteklemek amacıyla Fair Inno Pack yarışmasını düzenliyor. Şirket, kurucu üyelerinden biri olduğu Drehscheibe Kreislaufwirtschaft ve PRISMA da dahil olmak üzere döngüsel ekonomiyi teşvik etmek için çeşitli İsviçre kuruluşlarıyla aktif olarak çalışıyor. Fair Inno Pack yarışmasıyla şirket, sürdürülebilir döngüsel ekonomi konusunda farkındalığı artırmayı ve Coveris gibi önde gelen ambalaj şirketleriyle işbirliğini yoğunlaştırmayı hedefliyor.

Yarışmaya sunulan toplam 80 ambalaj konseptinden 38 farklı tedarikçiden 32 başvuru ikinci tura yükseldi. Emmi tarafından bir araya getirilen uzman jüri üyelerinin değerlendirmelerinin sonucunda, Coveris'in PaperBarrier Seal konsepti ve diğer yedi ürün çözümü ödüle layık gördü.

Emmi İsviçre Araştırma ve Geliştirme Başkanı Günter Englmeier konu ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söylüyor, "Emmi'de başarımızın sürdürülebilir büyüme ve bozulmamış bir gezegenle bağlantılı olduğunun farkındayız. Bu nedenle, döngüsel ekonomiye aktif bir şekilde bağlıyız ve ambalajlarımızı daha çevre dostu hale getirmek için sürekli olarak yenilikçi çözümler arayışındayız. Fair Inno Pack yarışması, bu tür çözümleri görünür kılmak ve Coveris gibi ambalaj üreticileriyle işbirliğini ilerletmek için önemli bir adımdır."

Coveris Flexibles Almanya Genel Müdürü Jürgen Taut ise, "PaperBarrier Seal ambalaj çözümümüzün Emmi Group'un Fair Inno Pack yarışmasında ödül kazanmasından büyük onur duyuyoruz. Bu ödül sürdürülebilir ambalaj çözümlerine olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyor ve Coveris'in yenilikçi gücünün altını çiziyor. Bu öncü ambalaj çözümünün fizibilitesinin yanı sıra tüketici tarafından kabul edilebilirliğini test etmek ve uygulandığı takdirde kaynakların korunmasına ve döngüsel ekonomiye olumlu bir katkıda bulunmak için Emmi Group ile işbirliği yapmayı dört gözle bekliyoruz" ifadelerine yer veriyor.

Kaynak: Coveris 

Banner Engineering, veri portalındaki ürünlerini büyük oranda artırdı

Şirket EPLAN ürün portföyünü, makina ve tesis sistemleri tasarımında daha yüksek verim sağlayacak şekilde önemli ölçüde genişletiyor

Endüstriyel otomasyon üreticisi Banner Engineering, EPLAN veri portalındaki ürünlerini büyük oranda artırdığını duyurdu. Şirket tarafından kullanıcıların proje tasarımlarına verimli bir şekilde dahil edebilecekleri 2.000'e yakın parça yüklenmiş bulunuyor. 

Şirketin en son ürün portföyü genişlemesinin temelini emniyet ürünleri oluşturuyor. Emniyet kontrolörleri, emniyet röleleri ve emniyet ışık bariyerleri, endüstriyel otomasyonun hızlı ve büyüyen bir bölümü. Yeni eklenen parçaların her biri için karşılık gelen bir makro diyagram bulunuyor ve veri portalını kullanan mühendisler bu Banner ürünlerini hızla arayabiliyor ve tasarımlarına dahil edebiliyorlar.

Banner Engineering Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Tytus VanMatre, “Banner olarak, daha da çok ürün verimizi EPLAN veri portalı aracılığıyla müşterilere sunmaktan heyecan duyuyoruz” şeklinde konuştu. “Bu onların, çok geniş bir ürün ve çözüm portföyünü ekipman tasarımlarına zahmetsizce dahil etmelerini sağlayacak. Müşterilerimizi daha iyi destekleyebilmek için portaldaki ürün sayısını artırmaya devam etmeyi hedefliyoruz.” 

Parçaları veri portalında bulunan üreticilerin yalnızca yaklaşık yarısı EPLAN veri standardını karşılamaya yetecek parça verisi eklemiş bulunuyor. Banner Engineering Veri Analisti Müdürü Stewart Sawdey’in görüşleri şu yönde, "Tüm verilerimiz bu standarda uygundur. Tasarımcılar emin bir şekilde eksiksiz, yüksek kaliteli verilere sahip parçalar kullanabilirler. EPLAN Data Portal'da parça ararken parçaları, EPLAN veri standardını karşılayan üreticilere göre filtreleyerek zamandan tasarruf edebilir ve maliyetli hataları azaltabilir.”

Kaynak: Banner Engineering