Yalova Üniversitesi Polimer Malzeme Mühendisliği öğrencileri TÜBİTAK tarafından ödüllendirildi
“TÜBİTAK 2242 Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmaları” kapsamında Rumeysa Betül Aydoğdu enerji ve çevre kategorisinde yaptığı projeyle birinciliğe layık görülürken Aybüke Sultan Demirel ise finale kalma başarısı gösterdi.
Bilimsel çalışmalara lisans öğrencilerinin katılımını sağlamak ve ülkemizdeki sorunların çözümü konusunda lisans öğrencilerini bilimsel araştırma süreçlerine dâhil etmek amacı ile Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenen TÜBİTAK 2242 Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmaları’na 9 alanda toplam 842 proje başvurusu gerçekleşti. 80 jüri üyesi tarafından yapılan ön değerlendirme sonucunda 9 alanda toplam 172 proje final yarışmasına katılmaya hak kazandı. Yalova Üniversitesi Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü Dr.Öğr.Üyesi Hatice Aylin Karahan Toprakçı ve Dr.Öğr.Üyesi Ozan Toprakçı danışmanlığında yarışmaya katılan bölüm öğrencileri Rumeysa Betül Aydoğdu, Aybüke Sultan Demirel ve Mukaddes Şevval Çetin’in projeleri yarışmada büyük başarı elde etti.
Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü yüksek lisans öğrencilerinden 2021 yılı Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi birincisi Rumeysa Betül Aydoğdu’nun, Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü yüksek lisans öğrencisi Mukaddes Şevval Çetin’in de yardımları ile Dr.Öğr.Üyesi Ozan Toprakçı danışmanlığında devam etmekte olan, TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı desteği alarak geliştirmiş olduğu “Sürdürülebilir ve Yerli Selüloz Kaynakları Kullanarak Bariyer Özelliği Geliştirilmiş Biyobazlı Kağıt Ambalaj Üretimi” isimli projesi 2242 Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmaları final yarışmasında enerji ve çevre kategorisinde birincilik derecesini elde etti ve 20 bin TL değerindeki ödülün sahibi oldu. Final yarışması değerlendirmeleri neticesinde “TEKNOFEST 2021” etkinliği kapsamında yapılan sergide poster sunumu ve ödül törenine katılım da sağlandı.
Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü yüksek lisans öğrencilerinden 2021 yılı Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü’nü ikincilikle bitiren Aybüke Sultan Demirel’in, Mukaddes Şevval Çetin’in de yardımları ile Dr.Öğr.Üyesi Hatice Aylin Karahan Toprakçı danışmanlığında devam etmekte olan TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı desteği alarak geliştirmiş olduğu “Sürdürülebilir Zirai Atıklarından İletken, Esnek Elektronik Malzeme Üretimi ve Karakterizasyonu” adlı proje de 2242 Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmaları’nda enerji ve çevre kategorisinde finale kalan projeler arasında yer aldı.
Yaptıkları milli, çevreci, sürdürülebilir ve katma değeri yüksek olan ürün geliştirdikleri projeleri başarı ile temsil etmekten dolayı çok mutlu olduklarını ifade eden Rumeysa Betül Aydoğdu, Aybüke Sultan Demirel ve Mukaddes Şevval Çetin yaptıkları çalışmaların her anında yanlarında olan danışmanları Sensör ve Enerji Malzemeleri Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Laboratuvarı sorumluları Dr.Öğr.Üyesi Hatice Aylin Karahan Toprakçı ve Dr.Öğr.Üyesi Ozan Toprakçı’ya çok teşekkür ettiklerini belirttiler.
Kimya sektörünün ihracatı ikinci çeyrekte yüzde 71,59 büyüdü
Adil Pelister: “Kimya sektörümüz, büyümeye en fazla katkıyı veren ikinci sektör”
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Türkiye’nin 2021 yılı ikinci çeyrek büyüme verilerine ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.
Pelister değerlendirmesinde şunları kaydetti:
“Bu yıl ilk çeyrekte yüzde 7 büyüyen Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte güçlü bir performans göstermesi bekleniyordu. Geçen yıl pandemi dolayısıyla bu dönemde kapanmalar olduğu için ekonomik aktivitelerde ciddi bir düşüş olmuştu. Ancak buna rağmen ülkemiz diğer ülkelere göre daha hızlı toparlanmıştı. Dolayısıyla baz etkisinin de desteğiyle birlikte çift haneli büyüme rakamlarını görmeyi bekliyorduk. Bununla birlikte bu yıl içinde takip ettiğimiz imalat sanayi kapasite kullanım oranları, Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) ve rekorlar kıran ihracat rakamları da bize büyümenin kuvvetli olacağı sinyallerini verdi. Bu yönüyle ülkemizin ikinci çeyrekte yüzde 21,7 büyümesini büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz.
Özel tüketimden sonra büyümeye 6,9 puanla katkı veren net ihracatın yanı sıra sanayideki yüzde 40,5’luk büyüme ve yatırımlardaki yüzde 20,3’lük büyüme oldukça dikkat çekici. İhracat, 2021 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 60 ithalat ise yüzde 19,2 büyüdü. Bu büyük performansta ülkemizin büyümesine en çok katkı veren ikinci sektör olan kimya sektörümüz ise ikinci çeyrekte gerçekleştirdiği 6,67 milyar dolarlık ihracat ile yüzde 71,59 büyüdü. İlk çeyreğe göre ise ihracatını yüzde 25,60 artırdı. Bu dönemde kimya sektörümüz, Mayıs ve Haziran aylarında ihracat lideri oldu. Haziran ayında 2,3 milyar dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı ile sektörel bazda aylık yeni rekorumuzu kırdık. Yine öncü göstergelere baktığımızda bu pozitif tablonun biraz yavaşlayarak devam edeceğini öngörüyoruz. Kimya sektörü olarak bu yıl ihracatta 22 milyar doları yakalamayı bekliyoruz” dedi.
Plastikte İşleyen Döngüsel Ekonomi için: WWF ve Jokey’den İşbirliği
Atmak yerine yeniden kullanın, yakmak yerine geri dönüştürün: Jokey Grubu ve WWF Almanya, plastik ambalajlar için işleyen bir döngüsel ekonomiyi birlikte teşvik etmek istiyor.
Yeniden kullanıma ve yüksek kaliteli geri dönüşüm üretimine olanak tanıyan kapalı döngü plastik akışını sağlamak amacıyla bu işbirliğine başlayan Jokey Grubu, dünyanın önde gelen plastik ambalaj üreticileri arasında yer alıyor. Şirket bu ortaklıkla, çevresel ayak izini en aza indirmeye, sürdürülebilirliği işin tüm alanlarına entegre etmeye ve değer zinciri boyunca etkili yaklaşımlar geliştirmeye devam etmeyi hedefliyor.
Jokey Grubu CEO’su Jens Stadter, “Jokey’de düşüncelerimiz ve eylemlerimiz on yıllardır sürdürülebilirliğe odaklanmıştır. Ancak sürekli gelişmek zorundayız. İklim değişikliğinin dramatik sonuçlarının ışığında, imkanlarımız dahilindeki taahhüdümüzü Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerine odaklanan bir dönüşüme yönlendireceğiz. Bu bağlamda, hammadde kaynaklarımızın kullanımı da eylem planımızın odak noktasıdır. 2025 yılına kadar hammaddelerimizin yüzde 30’unu sıfır olmayan döngüsel kaynaklardan edinmeyi ve de sürekli olarak tam döngüsel bir ekonomi hedefini ilerletmek istiyoruz. Plastiği yüksek kaliteli bir şekilde dolaşımda tutarak sektörümüzde öncü olmayı istiyoruz. Jokey’in Eko Konsepti, sürdürülebilirliğe bütünsel bir yaklaşımı temsil etmekte ve de tüm Jokey Grubu’nda uygulanmaktadır” ifadeleri ile açıklıyor.
Sumika Polymer Compounds Türkiye’de THERMOFIL HP® üretimine başlıyor
Türkiye compound pazarında yer alan Sumika Polymer Compounds Turkey (eski adıyla Emaş Grup), THERMOFIL HP® (yüksek performanslı) polipropilen (PP) bileşiklerini Türkiye’deki ve Karadeniz’e komşu ülkelerdeki müşteriler için üretmeye başlayacağını duyurdu.
Sumika Polymer Compounds (SPC) Türkiye, çeşitli termoplastik bileşikler ve poliolefin bazlı elastomerler üreten Japon grup Sumitomo Chemical Co Ltd.’nin iştiraki olan Sumika Avrupa’nın bir parçası. SPC Türkiye’nin Gemlik, Bursa ve Manisa’da tesisleri bulunuyor.
2019’un başlarında Sumika bünyesine katılan Türkiye tesisleri, mineralli ve geri dönüştürülmüş PP üretiminde uzun yılların tecrübesini taşıyor. Ayrıca THERMOFIL™ HP üretimi de Gemlik fabrikasında yakın zamanda başlayacak. Bu ilaveyle birlikte SPC Türkiye’nin toplam üretim kapasitesinin yılda 60Kt’a ulaşacağı belirtiliyor.
THERMOFIL HP®, poliamidlerin (PA), polibütilen tereftalatların (PBT) ve uzun lifli PP’nin yerine kullanılabilecek özelliklere sahip cam elyaf takviyeli bir PP bileşiktir. Bu bileşikler kullanıcılara hafiflik, düşük maliyet, düşük yoğunluk, yüksek mukavemet ve sertlik, yüksek darbe direnci ve kolay işlenebilirlik gibi avantajlar sağlıyor.
Sumika Polymer Compounds, ağırlıklı olarak otomotiv, beyaz eşya ve çeşitli endüstriyel uygulamalarda kullanılan sürdürülebilir, sağlam ve yüksek performanslı PP bileşikleri ile tanınıyor. Grubun Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Tayland, Çin, Japonya, Hindistan, Fransa ve son olarak Polonya’da üretim tesisleri bulunuyor.
Almanya’daki Türk girişimi Raceplast sektörde liderliği hedefliyor
Almanya’da yaşayan Türk girişimci Süleyman Ceyran’ın 2007’de kurduğu “Raceplast” firması ürettiği mühendislik plastikleriyle sektörde kalite ve hizmeti aynı anda sunmayı hedefliyor. “Made in Germany” markasının tüm dünyada bilindiğini ancak Almanların hizmet konusunda eksiklikleri olduğunu fark ettiğini belirten Ceyran sektörde lider firmalar arasında yer almak istediklerini söylüyor.
İkinci nesil Türk göçmen Süleyman Ceyran’ın 2007’de kurduğu “Raceplast” firması Almanya’da hızla büyümeyi sürdürüyor. Geçen aylarda Türkiye pazarında da yer alacağı açıklanan firma mühendislik plastiklerindeki uzmanlığını kullanarak kalite ve hizmeti aynı anda sunmak için çalışmalarına başarılı bir şekilde devam ediyor. Girişimci Ceyran, Türkiye’de gıda, içecek, otomotiv ve savunma sanayisinde 2023’ten itibaren hizmet vermeyi hedeflediklerini söyleyerek çalışmaları hakkında şöyle konuşuyor:
“Almanya’da hizmet arka planda kalabiliyor”
Almanya’da 1982’de doğdum. İkinci nesil olarak Almanca ana dilim oldu. Liseden sonra yüksek ticaret okulunu bitirdim. Üç senelik sanayi memur eğitimini başarıyla iki senede bitirdim. 2004’te bir polietilen üreticisinin satış ofisinde çalıştım. O zamanlar “Made in Germany”nin ne kadar büyük bir marka olduğunun farkına vardım. Ancak bununla birlikte Almanların en büyük eksiği “hizmet”. Almanya’da müşteri memnuniyeti arka planda kalabiliyor.
Ambalaj sektöründen 3 milyar 44 milyon dolarlık ihracat
Türkiye ambalaj sektörü 2021 yılının ilk 6 ayında 3 milyar 44 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek 1 milyar 222 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi ve bir önceki yılın aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 6, değer olarak ise yüzde 26 artış yakaladı. Buna göre 2020 yılının ilk 6 ayında 1,39 milyon ton olan toplam ambalaj ihracatı 2021’in ilk 6 ayında yüzde 6’lık artışla 1,48 milyon ton olarak gerçekleşti. Ambalaj sektörü ithalatı 2020 yılının ilk 6 ayında 898 ton olarak gerçekleşirken 2021 yılının ilk 6 ayında 930 ton olarak hesaplandı. Değer bazında ise rakamlar sırasıyla 1,5 milyar dolar ve 1,8 milyar dolar olurken, ambalaj sektörünün toplam ithalatı bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 4, değer olarak yüzde 19 şeklinde gerçekleşti.
Ambalaj sektörünün ihracat rakamlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “Ülke ekonomimizin yüzde 21,7 olarak gerçekleşen ikinci çeyrek büyüme rakamına ambalaj sektörü olarak katkı sunuyor olmaktan ötürü büyük gurur ve mutluluk yaşıyoruz. Hedefimiz her geçen gün daha çok ihracat yapmak ve Türkiye’de ürettiğimiz ambalajların en az yarısını ihraç edebilmek. 2020 yılında olduğu gibi 2021’de de sektör olarak pandemi sürecine rağmen dış ticaret fazlası vermeye devam ediyoruz. Ambalaj türüne göre genel toplamlara baktığımızda 2021’in ilk 6 ayında plastik ambalajların yüzde 67’lik payla ilk sırada, ikinci sırada ise yüzde 22 ile kâğıt/karton ambalajların yer aldığını görüyoruz. 2021 yılında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler ise sırasıyla; Birleşik Krallık, Almanya, Irak, ABD ve İsrail oldu” dedi.
“Döngüsel Ekonomi ve Sürdürülebilirlik Ana Gündemimiz Olmalı”
Ambalaj üretiminde iki önemli noktanın büyük önem taşıdığını söyleyen Zeki Sarıbekir, bunların; 'Sürdürülebilirlik' ve 'Çevre' olduğunu belirtti. Zeki Sarıbekir sözlerini şu şekilde noktaladı: “Sürdürülebilir kalkınma hedefleri, döngüsel ekonomi ve yeşil mutabakat konuları ana gündemimiz olmalı. Türkiye’nin itibarı ve Yeşil Mutabakat uyum süreci için bu konular büyük önem taşıyor. Sürdürebilir kalkınma hedefleri kapsamında bizim için en önemli olan nokta ‘sorumlu tüketim ve üretim’ konusu. Ülke olarak üretim ve tüketim döngüsünde bu çerçevede yol almalıyız. İhracat hedeflerimize ulaşmak için karbonsuz ekonomiye geçiş sürecini yakından takip etmeliyiz. ASD olarak bizler de bu konuda üzerimize düşenleri yerine getirerek, elimizden gelen desteği sektörümüze sunmayı sürdüreceğiz.”
PlastEurasia İstanbul Fuarı 30 yaşında
Plastik Endüstrisi’nin bölgedeki en önemli fuarlarından biri olan PlastEurasia İstanbul, 1-4 Aralık 2021 tarihleri arasında kapılarını açacak. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek fuara, 50’nin üzerinde ülkeden 1.000’in üzerinde firmanın katılması bekleniyor.
Düzenlenmeye başladığı yıldan bu yana plastik endüstrisinin önemli pazarlama platformlarından biri olma konumunu sürekli sağlamlaştıran Plast Eurasia İstanbul fuarı bu yıl 30’uncu yaşını kutluyor. 30 yıldır sektörün öncülerini bir araya getiren fuarın, her yıl düzenlenen plastik endüstrisi fuarları arasında Avrupa’da birinci dünyada ise ikinci fuar konumunda olduğu belirtiliyor.
Plastik tedarikinde Avrupa ve Avrasya’nın merkezlerinden biri olan Türkiye, sektörün en önemli fuarlardan birine hazırlık yapıyor. TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve Türk Plastik Sanayicileri, Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) işbirliği ile düzenlenecek fuara; Almanya, Rusya, Azerbaycan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Fas, Filistin, Gürcistan, Irak, İran, İsrail, İspanya, İtalya, Katar, Kosova, Lübnan, Makedonya, Mısır, Nijerya, Özbekistan, Sırbistan, Suudi Arabistan, Tunus, Ürdün, Güney Kore, Japonya ve Yunanistan başta olmak üzere 100’ün üzerinde ülkeden ziyaretçi bekleniyor.
PlastEurasia İstanbul Fuarı istikrarından ödün vermiyor
PlastEurasia İstanbul Fuarı düzenlendiği her yıl katılımcı ve ziyaretçisi ile istikrarlı bir şekilde varlığını sürdürmeye ve sektöre yön vermeye devam ediyor. Bu yıl da 120 bin m2 kapalı alanda gerçekleşecek fuarda; yerli ve yabancı binin üzerinde firma ve firma temsilciliği potansiyel alıcılarla bir araya gelecek. Plastik makineleri, makine yan ve ara sanayi, ısı ve kontrol cihazları, plastik ve ambalaj teknolojisi, kalıp, geri dönüşüm, hammadde ve kimyasalları alanlarında en son ürünler, hizmetler, teknolojiler ve yeniliklerin sergileneceği Fuar’a ülkelerin milli katılım gerçekleştirmesi için gerekli çalışmalar da tüm hızıyla devam ediyor.
MyTüyap ile hibrit fuarlar büyüyor
Fiziki fuarın yanı sıra dijital uygulamaları da hayata geçiren TÜYAP Fuarcılık Grubu, MyTÜYAP uygulaması üzerinden hibrit fuarları da gerçekleştiriyor. Fiziki fuarlara yeni bir boyut kazandıracak dijital uygulamaları geliştiren fuar şirketi, MyTÜYAP’a entegre bir Connect programı ile alıcı ve satıcıyı online olarak da bir araya getiriyor. Fuarın tüm paydaşlarını özel algoritmalar ile çalışan akıllı eşleştirme sistemi sayesinde bir araya getirmeyi amaçlayan fuar, MyTÜYAP ve Connect ile ticaretin yıl boyunca kesintisiz ve aktif bir şekilde sürdürülmesini sağlıyor. PlastEurasia Fuarı’nda da yeni nesil fuarcılık uygulamaları ile katılımcıların ve ziyaretçilerin geniş bir iş hacmine ulaşması hedefleniyor.
Raceplast Türkiye pazarına giriyor
Teknik ve mühendislik plastik malzemeleri alanında faaliyet gösteren Raceplast, Türkiye pazarına gireceğini duyurdu. Raceplast'ın kurucusu Süleyman Ceyran, firmasının gelecekteki atılımları ve hangi dallarda hizmet verdikleri konusunda açıklamalarda bulundu.
''Alman kalitesini ve Türk hizmetini harmanlayarak çok büyük başarılara imza atıyoruz''
Şirketin hem Almanya hem de dünya pazarındaki yeri ve yol haritası hakkında bilgi veren Süleyman Ceyran, ''2007 yılından beri tüm sektörlere teknik ve mühendislik plastik malzemelerini üretiyoruz. Plastik malzemeler, yarı mamuller yani plaka/levha ya da çubuk halinde de olabiliyor. Müşterilerimizin bizlere gönderdikleri teknik çizimlere göre 5 eksen, Computer Numerical Control (CNC) işleme merkezlerimizde Alman kalitesini ve Türk hizmetini harmanlayarak çok büyük başarılara imza atıyoruz. Vizyonumuz: Müşterilerimize sunduğumuz hizmet, sahip olduğumuz entelektüel sermayeyle katma değerli iş ortaklarıyla sektöre öncü olmak'' dedi.
''Türkiye pazarını yaklaşık 15 yıldır takip ettiğimiz için burada çok büyük bir potansiyel görüyorum''
Diğer rekabetçi markalarla karşılaştırıldığında şirketlerinin öne çıkan birincil özelliğine değinen Ceyran, ''Hizmet ve kalite bizim için sadece bir slogandan ibaret değil, bunlar bizim çalışma şeklimiz olduğu için de işlerimizi diğer firmalardan ayıran en bariz özelliğimiz bu. Türkiye pazarını yaklaşık 15 yıldır takip ettiğimiz için burada çok büyük bir potansiyel görüyorum. Türkiye'nin kalite konusunda çok büyük adımlar attığını görüyorum. Bu adımlar Türkiye'nin genç nüfusuyla birleşince ortaya daha güzel şeyler çıkıyor. Mühendislik plastikleri değişik alanlarda kullandıkları için Türkiye'deki şirketlere kaliteli alternatifler sunabileceğimize inanıyorum'' şeklinde konuştu.
''Pandemide 100 bin euroluk parçalar teslim ettik''
Pandemi sürecinin şirkete etkisini değerlendiren Ceyran, ''Pandemi süreci bizi etkilemedi desem tam yerinde olur. Çünkü gıda, savunma, otomotiv, et, içecek, ilaç ve robot gibi sektörlerin parçalarını üretiyoruz. Çok kısa bir süre önce de dünyaca ünlü olan makine fabrikası (Korona-Antigen-Test-Makinesine) medikal bölümüne 100 bin euroluk parçalar teslim ettik. Tüm sektörlerin kullandığı ürünlerin parçalarını üretmek bizim avantajımız'' diye konuştu.
Ceyran, sözlerini şöyle tamamladı: ''Şu anki yatırımlarımız arasında CNC'lerimizi robot ile beslemeyi planlıyoruz. Döviz her zaman dezavantaj bir faktör olacak. Fakat bu durum bizim Türkiye pazarına girme fikrimizi etkilemeyecek. Bizim için her şeyden önce müşterimizin memnuniyeti ön planda oldu ve olmaya da devam edecek. Bu düşüncemiz firmamızın her sene büyümesine etken oluyor. Teknolojik yarımlarımızla yeni pazarlarda ve yeni ülkelerde müşterilerimize satış vaadimizi belirtmek isterim. Aynı zamanda da pandemi sürecinin bittiği bir süreç olmasını temenni ediyorum.''
Huhtamaki, Elif Holding’i satın aldı
Finlandiya merkezli global ambalaj şirketi Huhtamaki, Elif Holding A.Ş.’yi (“Elif”) satın almak için hisse devri anlaşması imzaladığını duyurdu. Anlaşma kapsamında Elif, Huhtamaki’nin esnek ambalaj iş segmentinin bir parçası olacak. Huhtamaki’nin resmi web sitesinde yayınlanan açıklamada satın alma bedelinin 412 milyon Euro olduğu belirtildi. Finlandiyalı şirket, satış fiyatının “borçlardan ve nakitten arındırılmış” olduğu bilgisini vererek, “Satın alma, şirketimizin esnek ambalaj ürün gamını ve var olduğu coğrafyaları genişletecek” açıklamasını yaptı. 36 ülkede 82 üretim merkezine sahip Huhtamaki, 18.200 çalışanı ile dünyanın önde gelen sürdürülebilir ambalaj şirketlerinden biri olarak faaliyet gösteriyor. Şirketin 2020 yılı cirosu 3,3 milyar euro olarak gerçekleşti.
Türkiye’nin en büyük esnek ambalaj üreticileri ve ihracat şirketleri arasında yer alan Elif ise, Türkiye ve Mısır’da son teknolojiye sahip iki üretim tesisine sahip. 50’yi aşkın ülkede ve çoğunluğu uluslararası şirketlerin oluşturduğu 200’den fazla üretim tesisine esnek ambalaj çözümleri sunmakta olan Elif, alanında sektörün önemli firmalarından biri olarak faaliyet gösteriyor.
Petkim’den tüm zamanların en iyi performansı
SOCAR Türkiye’nin iştiraki Petkim, 2021’in ikinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Bu dönemde 1 milyar 325 milyon TL net kâr elde edildiği, toplam ciro da ise 7 milyar 397 milyon TL’ye çıkarak her iki göstergede de şirket tarihinin en yüksek rakamlarına erişildiği bilgilerine yer verildi. Böylece şirketin ilk 6 aylık net kâr rakamı da 2 milyar 216 milyon TL’ye ulaşmış olduğu belirtildi.
Petkim’in kuruluşundan bu yana imza attığı en iyi performans olarak kayda geçen finansal sonuçlarda petrokimya sektöründe küresel ölçekte yaşanan olumlu ortamın ağırlıklı etkisi hissedildi. Geçen çeyrekte alınan başarılı sonuçları getiren performansın artarak sürdüğü bu dönemde, hammadde maliyetlerindeki önemli global artışa rağmen STAR Rafineri ile sağlanan sinerjilerin ve global dinamiklerin etkin bir şekilde yönetilmesi, aynı zamanda zor pandemi şartlarına rağmen üretimin sürekliliğinin sağlanması Petkim’de kârlılığı yükselten en önemli faktörlerden biri olduğu ifade edildi.
“Küresel gelişmeleri doğru okuyarak hızlı ve isabetli adımlar attık”
Petkim’in 2021 ikinci çeyrek finansal sonuçlarını değerlendiren SOCAR Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi Başkanı ve Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, petrokimya piyasalarında Asya ve Amerika bağlantılı tedarik zincirindeki kırılmalar ve bunlara bağlı ihtiyaç fazlası alımın oluşturduğu talebin, Petkim’in de üreticisi olduğu ürün fiyatlarında global bir yükselişe yol açtığına dikkat çekti. Aşılamanın artışıyla pandemiden çıkış beklentisinin de toplam talepte tetikleyici bir etki yaptığını vurgulayan Mammadov, yaşanan tüm bu gelişmelerin Petkim’in rekor seviyeye ulaşan kârlılığında önemli etkenler olduğunu belirtti.
Anar Mammadov, “Üretim maliyetlerinin bir önceki yıla göre yüzde 110 seviyelerinde arttığı, nafta fiyatlarındaki artışın da geçen yıla göre %60’ları bulduğu bir dönemde STAR Rafineri ile kesintisiz entegre üretimimiz, Petkim’de kârlılığı yükselten bir diğer önemli etken oldu. Kapasite kullanım oranının da bir önceki çeyreğe göre 2,5 puan arttığı Petkim, aynı zamanda bildiğiniz gibi üretimden satışların yanı sıra ticari satış faaliyetleri de gerçekleştiriyor. Bu satışlarımızdaki artış da rekor kârlılığa önemli bir katkı yaptı. Bu dönemde gerçekleşen 7 milyar 397 milyon TL’lik toplam cironun 2 milyar 649 milyon TL’sini ticari satışlar oluşturdu. Ulaştığımız bu güçlü finansal performansta, yaşanan küresel gelişmeleri doğru okuyarak hızlı ve isabetli adımlar atmamızın büyük katkısı oldu. Elde ettiğimiz kârlılığı öncelikli olarak şirketimizin borçluluk seviyesinin azaltılması hedefimizle uygun şekilde değerlendirerek kısa vadeli borçlarımızı yaklaşık 90 milyon dolar azalttık. Bu durum, net faiz masraflarımızı azalttığı için net kârımıza da olumlu bir etki yaptı. Tüm bunlara ek olarak; aktif büyüklüğümüzü %23, öz kaynaklarımızı da %29 arttırarak finansal pozisyonumuzu güçlendirdik ve şirketimizin uzun vadeli değerinin artmasına önemli katkıda bulunduk. Pandemi kaynaklı dalgalanmaların hâlâ sürdüğü bir ortamda ortaya koyduğumuz bu başarılı performansın, küresel rekabetteki güçlü konumumuzu perçinlediğini düşünüyorum. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma ve paydaşlarımıza teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.