Gıda artıklarından üretilen biyolojik ambalaj
Avrupa Birliği destekli ‘USABLE’ projesi biyolojik atıklardan, doğada çözülebilir ambalajlar üretmeyi hedefliyor.
Sürdürülebilir ve biyolojik olarak doğada çözülebilir ambalaj geliştirme fikriyle ortaya çıkan USABLE* projesi, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 11 ülkeden 25 ortakla araştırmalarını sürdürüyor. Gıdada kullanılan yan ürünleri ham madde olarak kullanarak, plastik ambalajlara karşı yüksek performanslı biyo-alternatifler geliştirmeyi hedefleyen projede ürün hedefine ulaşıldı.
USABLE projesinin geliştirdiği biyolojik kökenli, doğada çözünen ambalajı ülkemizde ilk kez kullanacak olan Koruma Klor Alkali, gıda atıklarının geri dönüşümüne katkıda bulunacak, karbon ayak izini düşürecek ve ambalajlarının çözünmesine olanak sağlayacak.
Makarna üretiminde kullanılan yan ürünlerden mukavemetli ambalaj
Koruma Şirketler Grubu’nun alt şirketi Koruma Klor Alkali’nin nihai kullanıcı olarak yer aldığı proje, gıda kalıntıları, biyojenik CO2 gibi düşük maliyetli ve yaygın olarak bulunan gıda endüstrisinin yan ürünleri olan ham maddeleri mikrobiyal kültürler kullanarak polihidroksialkanoat (PHA) yani biyo-plastiğe dönüştürecek. Yüksek mukavemete sahip biyo-plastik ambalajlamada kullanılabilecek.
Poşet fiyatı 25 kuruşta kaldı marketlerin aldığı pay sıfırlandı
2019 yılında başlayan “Ücretli Poşet” uygulamasında 2022 yılı için 25 kuruşluk ücrete zam yapılmaması, bunun yerine 25 kuruş içinde Zincir Marketlere verilen payın sıfırlanması çağrısında bulunan PAGEV’in önerisi karşılık buldu. 2022 yılında poşet fiyatına zam yapılmayacağını açıklayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2020 ve 2021 yılında aynı fiyatla devam eden plastik poşet ücretlerinin, 2022 senesi için de geçerli aynı ücretten devam etmesine karar verildiğini açıkladı. Buna göre 2022 Aralık sonuna kadar plastik poşet ücreti 25 kuruşta sabit kalacak.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2022 yılında uygulanacak poşet fiyatlarını görüşmek üzere konunun tarafları ile 29 Kasım Pazartesi günü toplantı düzenleyip, görüş almıştı. Poşet üreticilerini temsilen PAGEV’in davet edildiği toplantıya TOBB, Sivil Toplum Örgütü Yetkilileri ile Zincir Market Temsilcileri katılmıştı. Hararetli tartışmalara sahne olan toplantıda Bakanlık yetkilileri, tüm tarafları dinlemişti. Türkiye’de 2019 yılı itibariyle başlayan ücretli poşet uygulamasıyla birlikte 25 kuruşa satılmaya başlanan plastik poşette fiyatın 2022 yılı için 50 kuruşa çıkarılmasını talep eden Zincir Marketler, yüzde 100’e varan zam talep etmişlerdi.
Plast Eurasia İstanbul 30. kez dünya plastik endüstrisini buluşturdu
Tüyap, plastik endüstrisinin bölgedeki en önemli fuarı olan Plast Eurasia İstanbul ile 30. kez dünya plastik endüstrisini buluşturdu. Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve PAGEV iş birliğiyle 1 Aralık tarihinde kapılarını açan fuar, 4 gün boyunca plastik sektörü için verimli iş birliklerine sahne olacak. 120 bin metrekarelik alanda 854 katılımcı firma ile 120’nin üzerinde ülkeden 60 binin üzerinde ziyaretçiyi bir araya getirecek olan fuar, 4 Aralık tarihine kadar devam edecek. Almanya, Azerbaycan, Bahreyn, Belarus, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Fas, Filistin, Finlandiya, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Irak, İran, İspanya, İsrail, İsveç, İtalya, Kosova, Libya, Lübnan, Makedonya, Mısır, Moritanya, Özbekistan, Pakistan, Polonya, Romanya, Rusya, Sırbistan, Şili, Tacikistan, Tunus, Ukrayna, Umman, Ürdün, Yemen, Yunanistan’dan olmak üzere 39 ülkeden 900’ün üzerinde alım heyeti fuardaki yerini aldı. Katılımcı firmaların ticari faaliyetlerine büyük bir açılım getirmesi beklenen fuar, bu yönüyle de ihracat faaliyetlerine kalıcı bir değer kazandıracak.
Borusan Limanı, pet şişe atıklarını döngüsel ekonomiye kazandırıyor
Aylık 18 bin atık pet şişe ipliğe dönüştürülürken bu iplikler liman çalışanlarının iş kıyafetlerinde kullanılıyor.
Borusan Grup şirketlerinden Borusan Limanı genel kargo, konteyner ve araç olmak üzere üç farklı faaliyet alanında konusunda uzman, deneyimli kadrosu ile Gemlik bölgesinde dünya standartlarında hizmet veriyor.
Geçtiğimiz Eylül ayında 10.Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınlayan Borusan Holding, “İklim, İnovasyon, İnsan” odak alanlarında “Dünyadan İlham Alarak Geleceğe İlham Verme” yaklaşımıyla sürdürülebilirlik faaliyetlerine devam ediyor. Holding Sürdürülebilirlik Komitesi ve Döngüsel Ekonomi Komitesi kapsamında yürütülen projeler ile doğal kaynak ve enerji kullanımını azaltan, döngüsel modellerden ilham alarak atık oluşumunu engelleyen ve karbon ayak izini en az seviyeye düşüren iklim dostu uygulamalar hayata geçiriliyor.
Türkiye’nin ilk Yeşil/Eko limanlarından biri olan Borusan Limanı benimsemiş olduğu sürdürülebilirlik anlayışı ve çevre odaklı iş yapış modelleri ile her yıl artan iş hacmine oranla karbon ayak izini azaltıyor. Bu kapsamda yakıt yerine elektrik dönüşümleri gerçekleştiriyor, devreye aldığı güneş enerji panelleri ile yenilebilir enerji kaynakları kullanıyor, enerji tüketimini azaltmak için bünyesindeki eski teknoloji makineler yerine daha az enerji tüketen çevreci makineleri operasyona dahil ederek karbon salınımını azaltıyor. Borusan Limanı, bu projelerin yanı sıra döngüsel ekonomi inisiyatifi kapsamında geri dönüşüm projeleri ile yılda 10 binin üzerinde ağacı kesilmekten kurtarıyor.
Pet şişeler düğmeye dönüşüyor
Doğal malzemelerden ürettiği düğme ve aksesuarlarla tekstil yan sanayinin öncü firmaları arasında yer alan Form Düğme, pet şişe atıklarından düğme üreterek dünya markalarına satıyor.
Plastiğin doğaya karışmasını önlemek için faydalı bir şekilde yeniden işlenmesi büyük bir öneme sahip. Bu bilinçle harekete geçen Form Düğme, hem kaynakları korumak hem de çevre kirliliğinin önlenmesine katkı sağlamak amacıyla geliştirdiği proje kapsamında doğada kaybolması en az 400 yıl süren pet şişeleri geri dönüşüm işleminden geçirerek düğmeye dönüştürüyor.
Form Düğme’nin uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda düğmeye dönüştürdüğü dünyanın en büyük çevresel atıklarının başında gelen pet şişeler, tekstil sektöründe dünyanın öncü firmaları tarafından kullanılıyor. Şirketin ürettiği bu düğmeler H&M, Tommy Hilfiger, Zara, Mango, Massimo Dutti, Ted Baker, River Island, Next, Scotch&Soda, Marco Polo ve Daniel Hechter gibi birçok marka tarafından tercih ediliyor.
Form Düğme’nin polyester düğme üretiminin %20’lik kısmı pet şişe geri dönüşümünden oluşuyor. Bu oranın yakın gelecekte çok daha fazla olmasını hedefleyen şirket, İspanya, İngiltere, İtalya, Romanya, Almanya, Hindistan, Çin ve Bangladeş gibi ülkelere de bu ürünleri ihraç ediyor.
Doğadaki pet şişe atıklarından düğme üretiyor
Düğme üretiminde kullanılan malzemelerin sürdürülebilir olmasına dikkat ettikleri ifade eden Form Düğme'nin Kurucu Ortağı Mustafa Oktay; “Sektördeki 24 yılı aşkın tecrübemizle, uluslararası standartlara sahip, çevre dostu üretimin öncü markaları arasındayız. TQP (Trim Qualification Program), GRS(Global Recycle Standart) ve Oekotex belgeleri ile çevreci duruşumuzu kanıtlıyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız neticesinde pet şişe atıklarını kullanarak geri dönüşümlü polyester düğme üretimine başladık. Doğal kaynakların etkin kullanımı için atıkların azaltılması, geri kazanımı, doğaya dost ürünlerin kullanımı konusunda önemli çalışmalara imza atıyoruz. Sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm konularını önemsiyor ve bu konuda çeşitli Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz” dedi.
Doğal düğme üretiminde Avrupa'daki lider firmalar arasında yer aldıklarını ifade eden Oktay, katma değerli kalkınma için geri dönüşümlü ürünlerin önemine dikkat çekerken korozo, boynuz, kemik, kokonat, tahta, pamuk ve sedef gibi doğal hammaddelerden de üretim yapıklarını belirtiyor.
Form Düğme
Toyo Matbaa Mürekkepleri, Avrasya Ambalaj Fuarı’na katıldı
Şirket fuarda baskı ve ambalaj teknolojilerine yönelik yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerini sergiledi
Japonya merkezli mürekkep üreticisi Toyo Ink Group’a bağlı olan Toyo Matbaa Mürekkepleri, 26. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda ambalaj ve baskı sektörlerine yönelik ürün ve hizmetlerini sergiledi. Şirket pandemi koşullarına ve önlemlerine göre tasarlanan standı ile fuarın ilk gününden itibaren ziyaretçilerin dikkatini çekmeyi başardı. Türkiye ve yurt dışından katılan ziyaretçiler fuar boyunca Toyo Ink’in deneyimli ekibi ile gerçekleştirdiği toplantılarda metal ambalaj sistemleri, likit mürekkepler ve sheet-fed ofset mürekkepleri yanında ambalaj ve baskı sektörüne yönelik laminasyon tutkalı, plastik renklendirici ve pigment ürün grubu hakkında bilgi aldı.
Özellikle Fogra ve G7 Metodolojisi uzmanlarıyla fuarda yer alan şirket, kalibrasyon ve baskı standardizasyonu uygulamaları ile birlikte, yeni ürün serisi olan GMP standartlarına uygun şekilde üretilen, kağıt ve karton gıda ambalaj malzemelerinin dış yüzeylerinde uygulanabilen, düşük koku ve migrasyon özelliklerine sahip LP-9000 Toyo Life Premium Food LO/ LM sheet-fed ofset mürekkep serisini tanıttı.
Ürün çeşitliliği, yenilikçi teknolojilere yaptığı yatırımlar ve iş süreçlerinde mükemmelliği hedefleyen kalite çalışmaları ile rakiplerinden farklılaşan Toyo Matbaa Mürekkepleri, lojistik avantaj sağlayan coğrafi konumu sayesinde ihracatta oldukça güçlü bir konumda bulunuyor. Bu anlamda dünyanın birçok bölgesinden gelen ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaşan şirket, fuardan beklentisini karşılayarak ve ihracat hedeflerine katkı sağlayarak ayrıldığı bilgisini paylaştı.
Bareks yeni MDO hattı ile çevreye duyarlı yatırımlarına yenisini ekledi
İzmir Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ve İzmir Serbest Bölgesi’nde faaliyetlerini yürüten Bakioğlu Holding şirketlerinden polietilen film üreticisi Bareks, yeni fabrika ve çevreci MDO PE hat yatırımlarını tamamlayarak üretim kapasitesini arttırdı.
Yürüttüğü sürdürülebilirlik ve çevre politikaları ile karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen şirket; %100 geri dönüştürülebilir ve daha az kaynak tüketen ambalaj çözümleri konusunda devam eden çalışmaları kapsamında önemli bir adım atarak; MDO (Machine Direction Orientation- Makine Yönü Oryantasyonu) özellikli “blown film” hattı yatırımını devreye aldı.
Yeni üretim hattında makine yönünde esnetilen filmler, standart çok katlı polietilen esnek ambalaj üretiminden farklı olarak; ısıl dayanım, çekme dayanımı, delinme direnci, sertlik ve makine yönünde uzama kontrolü gibi gelişmiş mekanik özellikler kazanıyor.
MDO’lu hatta üretilen filmler bu üstün mekanik özelliklere ilaveten yüksek şeffaflık ve parlaklık, düşük veya yüksek pusluluk ve ışık polarizasyonu gibi özel gereksinimleri karşılayacak birçok önemli optik özelliğe de sahip oluyor.
Bareks’te devreye alınan MDO teknolojisi sayesinde daha gelişmiş özelliklere daha az kaynak kullanımı ile ulaşarak; karbon ayak izi azaltılıp, %100 geri dönüştürülebilir esnek ambalaj üretimi mümkün oluyor. Bu işlemin üretim esnasında makine üzerinde yapılıyor olması, haricen yapılmasına kıyasla daha düşük enerji tüketimi ve daha az fire oluşumu sağlıyor.
Tamamen polietilenden üretilen çok katlı esnek ambalajların geri dönüştürülebilir olması, döngüsel ekonomi adına ciddi fırsatlar sunuyor. Yakarak bertaraf edilmek ya da atık toplama sahalarında kaderine terk edilmek yerine geri dönüştürülerek tekrar kullanılacak olan plastik atıklar sürdürülebilirliğin temelini oluşturuyor.
Depozito sistemiyle çevresel ve finansal kaybın önüne geçiliyor
Tüm atık yönetimi ve geri dönüşüm sürecini dijitalleştirmek için bulut tabanlı ERP yazılım ve donanımları sunan SaaS şirketi Evreka, Türkiye’de başlatılan uygulamalar kapsamında tüketilen içeceklerin ambalaj atıklarının depozito sistemiyle toplanması hareketine destek veriyor.
Atık yönetimi gibi büyük projelerin merkezi olarak yönetilebilmesi, verilerin toplanması ve analizi, karar destek sistemleri, entegrasyon kabiliyetleri gibi noktaların giderek önem kazandığını belirten Evreka Kurucu Ortağı ve CEO’su Umutcan Duman, “Tüm dünyada atık yönetimi ve geri dönüşüm süreçlerine dair deneyimlerimizi bir potada eriterek, Türkiye’de çevresel ve finansal kaybın önüne geçecek başarılı projelere imza atmayı hedefliyoruz. Süreçte etkisi olan ve rol oynayan tüm paydaşlar, kurum ve kuruluşlarla iletişim halinde kalarak bilgi, görüş paylaşımı ve işbirliğine açık olduğumuzu aktarmaya çalışıyoruz. Merkezi bir yazılımın olması gerekiyor “Hayalimiz yeni kurulacak bir düzen ile sistemin tamamen merkezi bir yazılım üzerinden yönetilebiliyor olmasını sağlamak” ifadesini kullanan Duman, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu sayede Türkiye çapında mahalle mahalle geri dönüşüm oranları takip edilebilecek, gerekli yerlerde eğitim çalışmalarına ağırlık verilmesi sağlanabilecek, tüm süreçler anlık olarak takip edilebilecek ve istenen ölçüde anlık olarak raporlama yapılabilecek. Bu noktada sistem tasarımı süreçlerinde karar verici mercilerle fikir ve deneyimlerimizi paylaşmak üzere sürekli dirsek temasında olmayı hedefliyoruz.
Clariant’tan suya dayanıklı akrilik boyaları destekleyen yeni polimerik emülgatörler
Üretim avantajları: Minimum koagülasyon ile daha verimli bir bağlayıcı üretimi
Clariant, polimerik bağlayıcılar için iki yenilikçi reaktif emülgatörü Emulsogen® CPA 100 XS ve Emulsogen® CPN 100 XS’i piyasaya sürüyor. Bu emülgatörler, boya üreticilerinin olağanüstü su dayanımına sahip, kirlenme ve yağmur izi oluşumuna daha dayanıklı dekoratif boyalar üretebilmesine olanak sağlıyor.
Clariant'ın yeni emülgatörleri, kararlı, olağanüstü hidrofobik, küçük tanecikli bağlayıcılar oluşturmak için saf akrilik ve stiren akrilik bağlayıcılara adeta çapa gibi tutunuyor. Boyanın su dayanımı ve yüzeye yapışması gibi temel özelliklerini olumsuz etkileyen veya yağmur izi ve kirlenme gibi hoş olmayan estetik kusurlara neden olan emülgatör migrasyonunu önleyerek boya üreticilerinin en son gereksinimlerini de karşılayabiliyor.
Clariant Endüstriyel Uygulamalar Bölümü’nün Global Pazarlama Lideri olan Sebastian Prock yaptığı açıklamada konu ile ilgili şunları söyledi: “Kirlenme ve yıkama dayanımı, günümüzün dış cephe dekoratif kaplamalarında giderek daha fazla talep ediliyor. Çeşitli faktörlerden etkilenmesine rağmen, daha az su emme özelliğine sahip bir akrilik veya stiren akrilik bağlayıcı, bileşenlerini ve koruyucu özelliklerini muhafaza etmek üzere sıkıca kapatılmış bir film oluşturuyor. Boya performansına olumsuz etkileri olan emülgatör sızıntısı olmadığında, yağmur izleri gibi istenmeyen durumların oluşma olasılığı daha da azalır. Yapılan testlerde bu emülgatörlerimiz, alternatiflerine kıyasla beyazlamayan, şeffaf filmler oluşturarak daha yüksek performanslı boyalar ve endüstri tarafından kabul edilen daha yüksek kaliteli, suya dayanıklı bağlayıcılar elde edilmesine olanak sağlıyor.”
Yeni emülgatörler, boyalara olan faydalarının yanı sıra daha pürüzsüz ve daha sorunsuz bir bağlayıcı üretim sürecinin avantajlarını da beraberinde getiriyor. Bağlayıcı, daha küçük ve kararlı parçacıklara sahip olduğundan, karıştırma hızında yavaşlamaya veya daha fazla temizlik molasına ihtiyaç duyulmasına neden olan büyük parçacıklara kıyasla, daha az tıkanma veya koagülasyon oluşmasını sağlıyor.
Meltem Kimya’nın geri dönüşüm projesine 30 milyon dolarlık kredi
Şirket, kimyasal depolimerizasyon yöntemiyle kullanılmış PET şişeleri yapıtaşlarına ayırarak ürettiği rPET resin hammaddesiyle PET şişelerin sonsuz kez geri dönüştürülmesine imkân sağlayacak.
Yenilikçi finansman modelleriyle Türkiye’nin sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümesine katkı sağlayan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), döngüsel ekonomi alanında dünya çapında önemli bir ilki gerçekleştiren geri dönüşüm projesine 30 milyon dolar tutarında 8 yıl vadeli finansman desteği sağlıyor. TSKB ile Meltem Kimya arasında imzalanan kredi anlaşması, TSKB Genel Müdürü Ece Börü ve Meltem Kimya CEO’su Turan Şahin’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Meltem Kimya’nın Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan tesislerinde gerçekleştirilen imza töreninde TSKB Genel Müdürü Ece Börü, “Pet şişelerin doğada yok olması 400 yılı buluyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı tahminlerine göre plastik atıkların 2050 yılında 12 milyar tonu bulacağı ön görülüyor. İklim krizi riskinin kritik boyutlara ulaştığı günümüzde doğayı ve geleceğimizi koruyan iş birlikleri son derece büyük önem taşıyor. TSKB olarak kredi sunduğumuz Meltem Kimya, dünyada ilk kez kullanılacak kimyasal ayrıştırma yöntemi ile pet şişelerin sonsuz kez geri dönüştürülebilmesini sağlayacak. Bu yöntem aynı zamanda geri dönüşüm işleminin düşük karbon salımı ile gerçekleşmesine olanak tanıyacak. Döngüsel ekonomi açısından böylesine önemli bir projeye finansman sağlamaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.