Tetra Pak’tan geri dönüşüme yatırım
Tetra Pak’ın Kahramanmaraş Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş (KMK) ile işbirliği, yılda 18 bin ton kartonu geri dönüştürecek.
Tetra Pak sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda Ortadoğu ve Afrika bölgesindeki en önemli geri dönüşüm ortaklarından biri olan Kahramanmaraş Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. iş birliğinde, içecek kartonu geri dönüşümü konusunda sıfır atık uygulaması yapan Türkiye’deki ilk tesisi yaklaşık 50 milyon TL’lik bir yatırımla hayata geçirdi. Tetra Pak Sürdürülebilirlik Orta Doğu & Afrika Bölge Direktörü Volkan Aydeniz, Key Holding ve KMK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahmut Ciğer ’in ev sahipliğinde Kahramanmaraş’ta düzenlenen basın toplantısında Tetra Pak karton kutularının bütün bileşenlerinin geri dönüştürülmesini mümkün kılan tesis ve süreçler ile ilgili detaylar aktarıldı.
Tetra Pak kutularının belirli prosesler çerçevesinde ayrıştırıldığı, elyafların kâğıt üretim sürecine katıldığı geri dönüşüm tesisinde, geriye kalan polietilen ve alüminyum kısımları da granül elde edilerek ekonomiye kazandırılıyor. Ağırlıklı olarak kâğıt sektörü için geri dönüştürülen içecek kartonu atıkları, geniş bir ürün yelpazesinin içeriğinde ise hammadde olarak kullanılıyor.
Migros’ta kuruyemiş kabuğundan reyon
Mağazada satılan ceviz ve fındıkların kabuklarından ileri dönüşüm tekniğiyle üretilen raflar, Migros’un MLife markalı ürünlerinin reyonlarında kullanıldı.
Migros’un geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği, girişimcilik ve ortak inovasyon platformu Migros Up, lansman programına katılıp dereceye giren OTTAN Studio ile organik atıkların mağazalarda yeniden kullanıma kazandırılması için iş birliği yaptı. Pilot çalışması gerçekleştirilen proje kapsamında, mağazada satışı bulunan fındık ve cevizlerin kabuklarının ileri dönüşüm tekniği ve sıfır plastik kullanımıyla biyo-kompozit malzemeye dönüştürülmesi sonucunda aynı mağazadaki MLife markalı ürün reyonlarının raflarının üretimi sağlandı.
Migros, proje ile tüketime uygun olmayan gıda ve organik atıkları yeniden kullanıma kazandırarak, hem doğaya hem de ekonomiye katkı sağlamayı amaçlıyor.
Kerim Tatlıcı: “Dünyaya örnek olacak bir projeye imza attık”
Döngüsel ekonominin, dünyanın geleceği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu, bu kapsamda kaynakların verimli kullanımı ve atıkların yeni kaynaklara dönüşebilmesi konularına büyük önem verdiklerini söyleyen Migros Ticaret A.Ş. Bilgi Teknolojileri ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kerim Tatlıcı, “Türkiye’de Ar-Ge merkezine sahip ilk ve tek gıda perakende şirketi olarak geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz Migros Up’ın hedefleri arasında Türkiye girişim ekosistemine değer katmak olduğu gibi yapılan iş birlikleri ve çalışmalar sonucunda dünyaya örnek projeler üretmek de bulunuyor. Topluma fayda sağlarken gençleri ve girişimci ruhuna sahip herkesi heyecanlandıran yenilikçi projeleri ve iş birliklerini bu platformumuz ile hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. Bu proje kapsamında, Migros Up’ın lansman çağrısına yanıt veren girişimciler arasında dereceye giren OTTAN Studio ile dünyaya örnek teşkil edecek bir projeyi hayata geçirdik” dedi.
Mondi, “ThinkBox” adıyla üç yeni müşteri ilişkileri merkezi açtı
İlk lokasyonlar Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Türkiye olarak belirlendi.
Mondi, oluklu mukavva ambalaj müşterileri için üç yeni müşteri ilişkileri merkezi açtığını duyurdu. “ThinkBox” merkezleri ilham verici ve bilgilendirici etkinlikler, eğitim kursları ve bireysel atölyeler aracılığıyla fiziksel, dijital veya hibrit formatlarda daha iyi, daha sürdürülebilir ambalaj tasarımlarının birlikte yaratılmasını mümkün kılmayı hedefliyor.
Bilgi havuzuna erişim
ThinkBox, çeşitli sanayi kollarından müşterileri daha iyi oluklu mukavva ambalaj arayışlarının herhangi bir evresinde desteklemek için oluşturuldu. Tesisler sanayi ve sürdürülebilirlik uzmanları tarafından ve ödül kazanan tasarımcıların fikirleri ve uzmanlıklarıyla sürekli olarak doldurulan bir bilgi havuzu niteliğinde olacak. İlk üç ThinkBox tesisi České Budějovice Mondi Bupak (Çek Cumhuriyeti), Mondi Tire Kutsan’ın Tire fabrikasında (Türkiye) ve Mondi Ansbach (Almanya)’da bulunuyor.
Tasarım bir süreçtir
ThinkBox konsepti, müşterileri olası çeşitli düzenlerde tam potansiyellerini ortaya koymaya davet ediyor:
• Think Co-creation – belirli ambalaj sorununu çözmek veya vizyonların nasıl hayata geçirileceğini keşfetmek için bireysel atölyeler
• Think Skills - çeşitli eğitim kursları ve beceri aktarma etkinlikleri
• Think Inspiration - interaktif webinarlar ve analiz etkinlikleri
• Think Verification - ambalaj çözümlerinin performans testleri
Yeni konsept şirket tarafından yalnızca bir yer değil, aynı zamanda net bir sonucu olan, sürükleyici ve yaratıcı bir deneyim olarak nitelendiriliyor. Süreçler, kısa sürede sağlam bir dizi seçenek sunmak ve somut çözümler sunmak için tasarlandı. Tesisler, konseptin anında kanıtlanması için en son test ekipmanlarını sağlayacak ve böylece, ürün yaşam döngüsündeki olası riskler tasarım sürecinde ortadan kaldırılabilecek.
Herkes yaratıcıdır
ThinkBox, doğru kişileri ve uzmanlığı bir araya getirerek yaratıcılığı ve bilgi paylaşımını da teşvik edecek. Bu şekilde tüm paydaşların görüş ve ihtiyaçları, dış faktörler, üretim gerçekleri, mevzuat, toplum ve çevre tasarım sürecinde dikkate alınabilir ve daha fazla fırsat keşfederken minimum uygun ürün gereksinimi karşılanabilecek.
Mondi Oluklu Mukavva Çözümleri COO’su, Armand Schoonbrood, “Müşterilerimiz değişen mevzuatlarla ve hızlı büyümeden güç alan bir ortamla yüz yüze ve böyle bir ortamda rekabet güçlerini güvenceye almak için net hedefleri var. Müşterilerimiz genellikle netlik ve kesinlik arıyorlar. ThinkBox’ı modern ambalajlamanın zorluklarını her açıdan ele alan bir mekân olarak tasarladık ve profesyonel rehberlik sağlamak için oluşturduk. Müşterilerimize bir sonraki paketleme hedeflerini gerçekleştirmelerine veya vizyonlarını destekleyen seçenekleri anlamalarına yardımcı olmak için bu benzersiz ThinkBox deneyimini sunuyoruz’’ diyor.
Bak Gravür’den flekso klişe üretiminde yenilikçi yatırımlar
İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde rotogravür baskı silindirleri ve flekso klişe üretimi gerçekleştiren Bakioğlu Holding şirketlerinden Bak Gravür; flekso klişe üretiminde ödüllü ve yenilikçi iki teknolojiye yatırım yaptı.
Dijital flekso baskı kalıpları hazırlamada; çözünürlük ve ürün tasarımı alanlarında ödül alan makinelerden oluşan yeni üretim parkurları ile müşterilerine hızlı ve üstün kalitede ürün sağlamayı hedefleyen şirket, yeni flekso hattı için oluşturduğu deneyimli yeni ekibi ile ülke istihdamına katkı sağlamaya devam ediyor.
Flekso Baskı Klişe Üretim Tesisi ile yıllık 10.000 metrekare ilave klişe üretim kapasitesine sahip olan şirket, tercih ettiği ileri teknoloji Entegre Distilasyon Sistemi ile de, proseste kullanılan kimyasalın %90 geri dönüşümüne olanak yaratarak sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağladığını açıkladı.
Ürün çeşitliliği ve üstün kalite sağlamak amacı ile yeni geliştirilen KODAK NX 'in "Digicap" ve ESKO'nun "Crystal" bileşenleri ile klişe üretimi yapacak olan Bak Gravür, müşterilerine ürün kalitesi ile artı değer katmayı hedefliyor. İnovatif bakış açısıyla değişim ve sürekli gelişimi kurum felsefesi olarak benimseyen şirket, sektöründe Avrupa’nın en büyük ve en çok tercih edilen kuruluşu olmayı hedefliyor.
Omron, Techman Robot için yatırım yapıyor
Omron Corporation, üretim tesislerinde insanlarla çalışan kolaboratif robot markası Techman Robot, Inc. ile sermaye yatırımı için bir anlaşma imzaladığını duyurdu. Omron, Techman'da yaklaşık %10 hisse sahibi olacak. Yatırımın Aralık 2021'e kadar tamamlanması bekleniyor.
Omron 2018 yılında, iş gücü kesintilerinin neden olduğu artan otomasyon ihtiyaçlarını karşılamak üzere Techman ile stratejik bir iş birliği içine girdi. O zamandan bu yana Techman'ın TM Serisi kolaboratif robotları, Omron'un dağıtım ağı aracılığıyla ortak markalı bir ürün olarak dünya çapında satıldı. İki şirket, insanların ve makinelerin iş birliği yaptığı bir üretim tesisini mümkün kılmak amacıyla Omron'un mobil robotu ile TM serisini bir araya getiren mobil bir çalışma robotu olan Mobil Manipülatörü de birlikte geliştirdi. Techman'a yapılan bu yatırım sayesinde fabrika otomasyon ekipmanını Techman'ın kolaboratif robotlarıyla birleştiren yenilikçi robot çözümleri geliştirmeyi hedefleyen şirket, hem emniyet hem de üretkenlik sağlayacak ve üretim tesislerinde iş gücü sıkıntıları sorununa çözüm sunacak.
Omron Endüstriyel Otomasyon İşleri Şirketi Başkanı Junta Tsujinaga konu hakkında yaptığı açıklamada "Üretim endüstrisinin yer aldığı çevre önemli ölçüde değişmektedir. Bu değişiklikleri öngören şirketimiz, 2016 yılından bu yana üretim tesislerinin karşılaştığı sorunları çözmek için benzersiz değer üretme konsepti "i-Automation" ile gelişmiş üretimi hedefledi. 2015 yılında şirketimizin endüstriyel robot üreticisi Adept Technology Co., Ltd.yi satın almasından beri robot teknolojisi ve pazar geliştirme üzerine odaklandık" ifadelerine yer verdi.
Techman Robot'un başkanı Dr. Shi-Chi Ho ise, "Techman Robot, 2018 yılından bu yana dünyanın en büyük ikinci kolaboratif robot şirketi oldu. İnsan-makine iş birliği için akıllı fabrika çözümleri oluşturmayı hedefliyoruz ve bu iş birliği sayesinde Omron ile uzun zamandır devam eden ilişkimizi derinleştirmekten mutluluk duyuyoruz. Akıllı üretime duyulan talepkar ihtiyaç için pazardaki hızlı büyüyen boşluğu doldurabilmek her iki şirket için de önemli bir fırsat sunuyor" dedi.
Omron, robot girişimlerini güçlendirerek, "i-Automation!" konseptinin hayata geçirilmesini hızlandıran üretim tesislerinin oluşturulmasını ve böylece müşterilere fayda sağlayıp dünyanın dört bir yanındaki insanların yaşamlarını zenginleştirmeyi amaçlıyor.
PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Dövizdeki artış sanayicimizi daha zorlu bir sürecin içine sürüklüyor”
Pandemi sürecinde global şirketlerin üretimi azaltması ve uluslararası taşımacılıkta yaşanan konteyner sorununun navlun fiyatlarına yansımasının plastik sektörünü hammadde krizine sürüklediğini belirten Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Son dönemde döviz kurlarındaki hızlı yükselişlerden kaynaklı risk ve belirsizliklerin giderek artması, hammadde konusunda sıkıntı çeken sanayicimizi daha zorlu bir sürecin içine sürüklüyor” dedi.
Dövizdeki hızlı ve yüksek artışlardan kaynaklı sektörde ciddi bir durgunluk yaşanacak
Plastik sektörünün, sanayinin en önemli üretim kollarından biri olduğunu ve büyük ölçüde ithal hammaddeyle çalışıldığını söyleyen Ömer Karadeniz, “Hammaddeyi döviz üzerinden satın alan üreticilerimiz, son dönemde kurdaki yüksek artış ile ciddi sıkıntıya girmiştir. Yaşanan bu sıkıntı devam ettiği sürece maalesef iç piyasaya da olumsuz yansıyacak, dövizdeki hızlı ve yüksek artışlardan kaynaklı sektörde ciddi bir durgunluk yaşanacaktır. Çok uzağa değil, pandeminin etkisini ağır hissettirdiği yakın geçmiş döneme baktığımızda, hammaddede yüzde 150’lere varan fiyat artışı nedeniyle pek çok sanayici üretimi durdurdu. Öte yandan tedarik zincirinin de bozulması ile navlun fiyatları kısa sürede yaklaşık 5 kata kadar yükseldi. Son günlerde içinde bulunduğumuz duruma bakarsak sanayicinin işi daha da zorlaşıyor” dedi.
10.Kimya Ar-Ge Proje Pazarı’nda kazananlar ödüllerine kavuştu
T.C. Ticaret Bakanlığı onayında, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) koordinasyonunda ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) organizasyonu ile düzenlenen “10. Kimya Ar-Ge Proje Pazarı Ödül Töreni”, 27 Kasım 2021 tarihinde dijital olarak gerçekleştirildi. Altı proje kategorisinde toplam 87 projenin başvurduğu yarışmada 20 proje ödüle layık görüldü ve 550 bin TL para ödülü dağıtıldı.
Bu yıl 10’uncusu düzenlenen ve İKMİB’in YouTube kanalından canlı yayınlanan “Kimya Ar-Ge Proje Pazarı” etkinliğinin ödül töreni, İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, Ar-Ge Proje Pazarı Yürütme Kurulu Başkanı Necmi Sadıkoğlu, İMMİB Genel Sekreteri Dr. S. Armağan Vurdu, Ar-Ge Proje Pazarı Yürütme Kurulu Üyeleri ile proje başvuru sahipleri, akademisyenler ve sanayicilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Bu yıl 87 proje başvurdu
Bu yıl, “ilaç”, “medikal”, “boyalar ve yapıştırıcılar”, “plastik ve kauçuk”, “kozmetik-sabun ve temizlik ürünleri” ve “temel kimyasallar” olmak üzere 6 ayrı kategoride toplam 87 proje başvuru yaptı.
Her kategoride finalist olan projelerin belirlenmesi ile finalistler, 27 Kasım 2021 tarihinde sabah ve öğlen oturumlarında jüri üyelerine dijital ortamda projelerini sundu. Jüri tarafından gerçekleştirilen değerlendirme sonucunda belirlenen kategori birincileri 50 bin TL, ikincileri 30 bin TL ve üçüncüleri 20 bin TL para ödülü almaya hak kazandı. Derece alan 20 proje sahibine toplam 550 bin TL para ödülü verildi. Ayrıca bir yıl içinde ticarileşen projelere 100 bin TL özel ödül verilecek.
Raceplast Kurucusu ve CEO’su Süleyman Ceyran: “Yüksek kaliteli mühendislik plastik ürünlerinde güvenilir ortağınızız!”
Raceplast müşterilerine başta otomotiv, havacılık ve uzay sanayi olmak üzere pek çok sektör için çeşitli formatlarda, renklerde ve sac kalınlıklarında termoplastiklerden yapılmış çok çeşitli yarı mamul ürünleri sunuyor.
Şirket Almanya Legden'deki üretim merkezinden, dünyanın her yerindeki müşterileri için çalışıyor ve ihtiyaçlarına göre uyarlanmış her türden plastik parçalar üretiyor. Müşteriler, teknik olarak yüksek düzeyde bireysel danışmanlık hizmetlerinden ve tüm sektör için özel olarak hazırlanmış çözümlerden yararlanabiliyor. Bununla beraber Raceplast güvenilirliğe, zamanında teslimata ve mümkün olan en iyi hizmete büyük önem veriyor.
Üretim sahalarında her zaman en uygun sonuca ulaşmak için çok çeşitli plastik malzemelerle çalıştıklarını söyleyen Raceplast Kurucusu ve CEO’su Süleyman Ceyran: “En modern makineler ve deneyimli çalışanlarımızla, daha sonraki işlemler için müşterilerimizin ihtiyacı olan bitmiş parçalar, tornalanmış parçalar, yuvarlak çubuklar ve yarı mamul ürünler üretiyoruz. Mühendislik plastiklerinde modern makine parkı, uygun fiyat, güvenilir çalışma, zamanında teslimat, yüksek kaliteli plastik, özel çözümler ve güvene dayalı işbirliği stratejimiz ile Alman kalitesini tüm dünyaya ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu.
Mühendislik plastikleri endüstrinin tüm kilit alanlarında gerçek bir yenilik öncüsü
Ana iş kolu olan mühendislik plastiklerinde başta otomotiv olmak üzere pek çok sektör için çeşitli avantajlar sunduklarını ifade eden Süleyman Ceyran açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Bu inovatif ürünlerin önümüzdeki dönemde etkin kullanımı ile metallerin veya seramiklerin yerini alması bekleniyor. Ayrıca söz konusu olağan dışı teknik uygulamalar olduğunda, mühendislik plastiği bileşenleri genellikle tek alternatiftir diyebiliriz. Bu durum mühendislik plastiklerini endüstrinin tüm kilit alanlarında gerçek bir yenilik öncüsü haline getiriyor. PE1000, PE500, POM, PA, PEEK gibi yaygın kullanılan ticari ambalaj plastiklerine kıyasla mühendislik plastiklerinin, mekanik dayanım veya ısı direnci gereksinimleri daha yüksektir. Malzeme karışımları ve modifikasyonları, ürün özelliklerinin farklı uygulamalara uyacak şekilde geniş bir yelpazede optimize edilmesine imkân veriyor. Mühendislik plastikleri dayanıklı yapısı, kusursuz işlenebilirliği, güçlü kimyasal ve aşınma direnci ile endüstride tercih sebebi olmaya devam ediyor.”
Abdi İbrahim’den sürdürülebilirlikte yeni bir adım
Şirket, tüketici sağlığı ürünlerinin birincil ambalajlarında kullanılmak üzere daha sürdürülebilir ve döngüsel bir ambalaj türü olan biyobozunur polimerler geliştirilmesi için anlaşma imzaladı.
Abdi İbrahim ve Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde biyobozunur ambalajların geliştirmesi, prototip üretimi ve üretilen prototip ambalajın tüketici sağlığı ürünlerinin mevcut ambalajları için aranan tüm yasal ve teknik başarı kriterlerini sağladığının test edilmesini içeren süreçlerin 27 ayda tamamlanması hedefleniyor. Proje sonunda üretilecek biyobozunur polimer ambalajlar, Abdi İbrahim’in mevcut tüketici sağlığı ürünleri portföyünde yer alan ürünlerde kullanılacak. Proje ile Türkiye’de tüketici sağlığı ürünleri sektöründe ilk kez biyobozunur ambalaj kullanılmış olacak.
“Küresel rekabette yeni eksen düşük karbonlu ekonomi”
Abdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Dr. M. Oğuzcan Bülbül, Abdi İbrahim’in HEAL2030 sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında belirlediği hedefler doğrultusunda pek çok çalışma yürüttüklerini söyledi. “Çevresel başlık altındaki en önemli çatı hedefimiz 2030 yılına kadar karbon nötr bir şirket olmak” diyen Dr. M. Oğuzcan Bülbül, şöyle devam etti:
Epson, yosundan biyoplastik üretimi için düğmeye bastı
Şirket, insan ve gezegen odaklı Ar-Ge çalışmalarını artırma kararı aldı. İlk hedef yosundan elde edilen biyoplastik ve hurda metal tozundan 3 boyutlu yazıcıyla üretim yapmak.
Epson, çevresel etkiyi azaltmaya yönelik yeni malzeme ve teknolojilerin geliştirilmesine odaklandı. Şirket, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanında yaptığı 100 milyar Japon yeni büyüklüğündeki yatırımın duyurulmasından sonra insan ve gezegen odaklı Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vereceğini açıkladı. Bu hedefle bu ürün ve malzemelerin gelişmesine fon sağlayacak. İlk hedef doğadan gelen ve doğada çözünebilen plastik ve geri dönüşümlü metaller kullanmak olacak.
İsrafı azaltmayı hedefliyor
Epson bu konuda başarıya ulaşmak ve küresel rekabet gücünü arttırmak üzere, fikir üretmeye ve fikirleri pazara sunmaya yönelik izlediği yöntemleri, yeni inovasyon ve girişim sermayesi fonlarıyla desteklenen bir modelle ele alıyor. Her türlü inovasyonun, kaynakların kullanımının en aza indirgenmesinden israfın azaltılmasına kadar toplumsal sorunlara çözüm üretmeyi temel alması hedefleniyor. Bu amaçla çalışanlar her şeyden önce sürdürülebilir çözümlere odaklanan bir yaklaşım içerisinde paylaşmaya ve yeni fikirler üzerinde iş birliği yapmaya daha fazla teşvik edilecek. Şirket, gelirlerde aşırı büyüme amacı gütmeden adil kâr elde etmeyi, sahip olduğu tescilli teknolojiler, ürünler ve hizmetlerden yararlanan açık ortaklıklar ve işbirlikleri yoluyla sürdürülebilir bir toplumu desteklemeyi taahhüt ediyor.