Canon, Drupa 2024'te “Dönüşümün Gücünü” gözler önüne serecek
Canon, Drupa 2024’teki 4.600 metrekarelik sergi alanı ‘The Core’da; baskının duygusal etkisini, görüntüleme deneyimlerinin yaşamları ve işletmeleri nasıl zenginleştirebileceğini, sürükleyici ve birçok duyuya hitap eden özel sunumuyla ziyaretçilerine tanıtacak. Şirket; ‘The Core’ ile fuar katılımcılarını, Canon’u farklı bir açıdan tanımaya ve baskının nasıl bir dönüştürücü güce sahip olduğunu deneyimlemeye davet ediyor.
‘The Core’u çevreleyen Canon teknolojileri; Ticari Baskı, Yayıncılık, Promosyon İletişimi, Etiket ve Ambalaj, İç Mekân Dekorasyonu, Şirket İçi ve CAD baskı gibi endüstri segmentlerine göre düzenlenecek. Stant genelinde, bu segmentlerdeki müşterilere işlerindeki uygulama, malzeme ve işlem çeşitliliğini yansıtan birçok farklı canlı uygulama sunulacak. Canon uzmanları; her tür ve büyüklükte baskı işletmesine, operasyonlarını, üretim hacimlerini, müşteri profillerini ve büyüme hedeflerini göz önünde bulundurarak en iyi dijital baskı teknolojisi, iş akışı ve baskı medyası seçenekleri konusunda rehberlik edecek.
Şirket Drupa 2024’te; tabaka beslemeli, mürekkep püskürtmeli ve tonerli baskı makineleri, yüksek hızlı kesintisiz mürekkep püskürtmeli üretim hatları, düz yataklı ve rulodan ruloya geniş formatlı yazıcılar ve dijital etiket yazıcıları dahil olmak üzere çok çeşitli bir ürün gamıyla yer alacak. Canon ayrıca, fuarda ilk kez; farklı etiket, oluklu ve katlanır karton uygulamalarının canlı üretimini göstererek, etiket ve paketleme pazarlarının önemli ve güvenilir bir iş ortağı olma yolundaki kararlılığını ortaya koyacak.
Yalnızca 6 ay içerisinde amortisman
WITTMANN'ın S-Max 2 model kırma makinesi, birim maliyetleri azaltarak rekabet gücünü artırıyor
Ham madde ve enerji fiyatlarının dalgalanan hali ile ortaya çıkan mevcut zorluklar; sürdürülebilirliğin sağlanması ve döngüsel bir ekonominin yaratılması için, yollukların ve ıskarta malzemelerin geri dönüşümünü kritik önem seviyesinde tutuyor. Hangi ürün veya parçaların yeniden öğütülebileceğini kontrol etmek işe yarayacaktır. Tanınmış bir elektronik komponent üreticisi, şirket içi geri dönüşüm sayesinde enjeksiyon kalıplama üretiminde birim maliyetleri azaltmayı başardı. WITTMANN'ın yeni S-Max 2 kırma makinesi modeli, satın alma fiyatlarını yalnızca altı ay içinde geri ödedi.
Söz konusu işleme şirketi, 15 ila 120 ton arasında değişen kitleme tonajlarına sahip 15 enjeksiyon kalıplama makinesinde gelişmiş elektronik bileşenler üretmektedir. Bunlar, teknik ve endüstriyel uygulamalara yönelik birçok farklı fiş ve konnektörü içerir.
Enjeksiyon kalıplama departmanı müdürü; ‘’Ürünlerimizin çoğunu burada kendimiz kullanıyoruz. Örneğin, enjeksiyon kalıplama makinelerinde ve robotlarda. Bu, kesinlikle tedarikçilerimizi seçerken karar verme faktörüdür” diye açıklıyor. Ayrıca şirketin üretim alanına en son alınan makineler (iki servo-hidrolik SmartPower modeli) WITTMANN'dan tedarik edildi. WITTMANN enjeksiyon kalıplama teknolojisinin enerji verimliliği, bu makinelerin tercih edilmesinde dikkate alınan diğer bir faktördü.
Yüzde 25'e kadar yeniden öğütülmüş malzeme ile karıştırma WITTMANN ile işbirliği uzun yıllardan beri mevcut, çünkü işleme malzemelerinin kullanımında Avusturya'nın çözümlerine güveniliyor. WITTMANN, her projeyi kapsamlı bilgi birikimi, danışmanlık ve müşterinin ihtiyaçlarına tam olarak uyacak şekilde tasarlanmış çözümlerle destekliyor.
Her yeni projede pazar detaylı bir şekilde analiz ediliyor ve birçok farklı tedarikçinin ürünleri kontrol edilip değerlendiriliyor. En son bu, iki yıl önce şirketin, yolluk ve ıskarta malzemeleri kendi bünyesinde geri dönüştürmeye ve bunları enjeksiyon kalıplama prosesine geri kazandırmaya karar vermesiyle gerçekleştirildi.
Uzun süre boyunca müşterilerin kendi parçalarında belirli bir oranda geri dönüştürülmüş malzeme kabul etmesinin imkânsız olduğu düşünülüyordu. Ancak döngüsel ekonomiye yönelik mevcut talep, sektörü bu noktayı yeniden düşünmeye sevk etti. Enjeksiyon kalıplama departmanı müdürü, "Geri dönüştürülmüş malzemelerle çok sayıda test gerçekleştirdik ve üretilen parçaların kalitesini kapsamlı bir şekilde analiz ettik. Birçok fişin ince cidarlı alanlara sahip tel işlemeli yapıları vardır. Geri dönüştürülmüş malzemeyle de boşlukları tamamen doldurabildiğimizden ve gerekli ürün özelliklerini koruyabildiğimizden emin olmamız gerekiyordu” diye açıklıyor.
Testler başarılı oldu. Orjinal malzemeyle karıştırılabilecek yeniden öğütülmüş (kırma) malzeme yüzdesi her bir ürün için tanımlandı. Şirketin tesisinde üretilen parçalar için yüzde 25'e kadar bir oran mümkün kılındı.
En gelişmiş derin öğrenme inovasyonu
TOMRA, gıdaya uygun yeni plastik ayıklama çözümüyle dünya genelinde sektörde bir ilke imza attı
TOMRA'nın, AUTOSORT™ ünitelerinde derin öğrenmeye dayalı ayıklama eklentisi olan GAIN için yaptığı kesintisiz yatırımlar sayesinde, PET, PP ve HDPE uygulamalarında gıdaya uygun plastikleri, gıdada kullanılamayan plastiklerden büyük hacimlerde hızlı ve verimli bir şekilde ayırmak ilk kez mümkün oluyor.
Gıdaya uygun ve gıdaya uygun olmayan ambalajlar, genellikle aynı malzemeden yapıldığı ve görsel olarak çok benzediği için bugün piyasada bulunan herhangi bir ayıklama sisteminin farkı algılaması ve ayıklaması güç oluyor. Bu nedenle gıdaya uygun ayıklama uygulamaları, şimdiye kadar sektörde büyük bir zorluk yaratıyordu. Ayrıca hijyen endişeleri ve her geçen gün daha büyük baskı yaratan yönetmelikler, geri dönüşümde gıda atıklarının işlenmesini daha da zorlu hale getiriyor.
Bununla birlikte, TOMRA'nın GAIN teknolojisi (ürün, önemli bir inovasyon olması nedeniyle GAINnext™ olarak yeniden markalaştırılmıştır) şirketin AUTOSORT™ ünitelerinin ayıklama performansını daha da geliştirerek tüm bu zorluklara çözüm getiriyor. Böylece üniteler şirkete göre, zorlu ve hatta bazı durumlarda geleneksel optik atık sensörlerini kullanarak sınıflandırmanın imkânsız olduğu nesneleri tanımlayabiliyor.
OTX, Kurutma Devrimi
Plastik sektörü köklü bir değişim süreciyle karşı karşıya ve sektörün geleceğini şekillendiren etkenler arasında geri dönüşüm de yer alıyor. Ham maddeleri en verimli şekilde ve dünyamızın kaynaklarını tüketmeden kullanmaya yönelik artan ilgi, plastik ham madde işleyicilerini yalnızca işlenmemiş orjinal malzemelerle değil, aynı zamanda yüksek oranda geri dönüştürülmüş malzemelerle de çalışabilen gelişmiş ekipmanlar aramaya yöneltiyor.
Sektördeki bu yeni ilgi, nihai müşterinin taleplerinin yanı sıra, iyi bir ürün kalitesini daha az kaynak ve daha az enerji kullanımıyla birleştirmek isteyen endüstri oyuncularının talepleriyle de ilgilidir. Plastiğin doğru ve verimli işlenmesi için çok önemli bir unsur da kurutma haznesinin yapısıdır. Bu nedenle Moretto, nem alma işleminde ve hazne tasarımında devrim yaratan; enerji ile nem arasında gerçek bir ısı eşanjörü görevi sağlayan yüksek enerji verimliliğine sahip OTX (Original Thermal eXchanger) ünitesini geliştirdi.
Moretto bünyesinde bulunan, saniyede 22 trilyon işlem gerçekleştirebilme kabiliyeti ile Leonardo Supercomputer bilgisayar sayesinde OTX; geometri, akışkanlar dinamiği, termodinamik ve malzeme akışı kavramlarını yeniden gözden geçirilmesine olanak tanıyan çalışmaların ve gelişmiş matematiksel simülasyonların bir sonucu olarak tanımlanıyor. Yenilikçi geometrisi sayesinde OTX, plastik kurutma operasyonunda, enerji değişiminin nasıl optimize edileceğini, granüllerin düzgün bir şekilde akışının sağlanarak işlenen her bir granülün nasıl doğru şekilde kuruması gerektiğini temin edebiliyor.
Geleneksel haznelerle karşılaştırıldığında rekabet avantajını temsil eden sonuçlar ortaya çıkaran yeni ünitede; kuruma süresi ve aynı kurutma kapasitesi için hazne hacmi %40 oranında azaltıldı. Ayrıca özel geliştirilen iç geometrik yapısına ve detaylara gösterilen maksimum özen sayesinde enerji verimliliği %66 oranında artırılarak, nem alma gibi enerji yoğun bir prosesin maliyetleri önemli ölçüde azaltıldı.
Her kurutma haznesi, malzemenin kuruma durumunu ve sıcaklık bilgisini gösteren bir kontrol ünitesi ile donatıldı, böylece kurutma sisteminin çalışma durumu her an takip edilebiliyor. Moretto'nun OTX tipi kurutma haznesi, teknik polimerlerin nem almasında şirkete göre devrim yaratan, 7 patentle korunan özel bir ürün olarak tanımlanıyor. Kullanıcı firmaya enerji verimliliği, rekabet gücü ve yüksek kaliteli performans sunması ise öne çıkan diğer özellikleri olarak ayrıca belirtiliyor.
Yapay zekâ, kaynak makineleri kullanımında da devrede
Sanayi kuruluşlarına kaynak teknolojileri konusunda hizmet veren Vega Makina, Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği MILLER kaynak makineleri ile sektörü yapay zekâ ile tanıştırdı. Amerikan menşeli MILLER ürünleri, yapay zekânın da etkisiyle en zorlu uygulamalarda iş süreçlerini kolaylaştırıyor. Ortalama 20 yıl kullanım ömrüne sahip kaynak makine ve ekipmanları ile Türkiye’de pazarın yüzde 15’ine hakim olduklarını belirten Vega Makina Genel Müdürü Serdar Selim Zengin, MILLER’ın yeni jenerasyon kaynak makinelerinde hem üretimde kullanılan parametrelerin toplanıp verimlilik raporlarına dönüştürülmesi hem de üretilen parçanın izlenebilirliği konusunda yapay zekâ uygulaması olan Insight core ve Center point isimli çözümler ile süreci yürüttüklerini bildirerek şunları söyledi: “Yapay zekâ, kaynak makinelerindeki veri analizi, tahminleme ve otomatikleştirme gibi bir dizi önemli görevi gerçekleştirmeye yardımcı oluyor. Sensörler aracılığıyla elde edilen veriler, yapay zekâ algoritmaları tarafından işlenerek, makinenin durumunu izlemek, bakım gereksinimlerini tahmin etmek ve üretim süreçlerini optimize etmek için kullanılabilir. Bu, makinenin verimliliğini artırırken aynı zamanda arızaların önlenmesine ve işletme maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, yapay zekâ destekli kaynak makineleri, karmaşık iş parçalarının üretimini ciddi şekilde kolaylaştırıyor. Yapay zekâ algoritmaları, iş parçasının tasarımını analiz ederek, optimum işleme yöntemlerini belirleyip, kesme veya kaynak işlemlerini optimize edebiliyor. Bu da üretim süreçlerindeki verimliliği artırırken kaliteyi de yükseltiyor.”
Kaynak makineleri için iyileştirmeler planlıyor
Insight core ve Center point fonksiyonları sayesinde kaynak verimliliğinin ölçülerek, her kaynakçının kaynak yaptığı süre, kullanılan kaynak koruma gazı ve kaynak teli miktarının takip edilebildiğini ve bu doğrultuda stoklama maliyetlerinin düşürülebildiğini ifade eden Zengin, “Bu sayede kaynak maliyetlerini hesaplayarak iyileştirmeler planlayabilirsiniz. MILLER’daki bu çözümlerin en büyük avantajı çok kolay kurulabilmesi, web’e bağlı herhangi bir cihazdan online olarak görüntülenebiliyor olması. Ayrıca anlaşılması kolay raporlar oluşturarak, üretimdeki genel eğilimleri izleyebilirsiniz. Ancak, yapay zekâ destekli kaynak makinelerinin yaygın benimsenmesi bazı zorlukları da beraberinde getirebilir. Bu makinelerin karmaşıklığı, operatörlerin eğitim ihtiyacını artırırken yeni becerilerin öğrenilmesini de gerektirebilir. Ayrıca, veri güvenliği ve gizliliği gibi endişeler de göz önünde bulundurulmalı. Yapay zekâ destekli sistemler, büyük miktarda veriye dayandığı için, bu verilerin güvenliğinin sağlanması önem kazanıyor. MILLER, Insight core modülü ile veri saklama ve depolama işini kullanıcıya bırakırken Center point modülü ile de yüksek güvenlikli kendi serverlarında bu verileri muhafaza ediyor” dedi.
Woven çuval atıklarından nasıl geri dönüşüm polipropilen granül elde edilir?
PP Çuval (Polipropilen woven çuval) güçlü, dayanıklı ve hafif olma özelliği nedeniyle hayvan yem çuvalı, gölgeleme tülü, lamineli çuval, bigbag, PP file çuval vb. uygulamalar başta olmak üzere tarım, hayvancılık ve endüstriyel ambalaj alanlarında sıklıkla kullanılır. Tüketici sonrası hurda PP çuval atıklarının ve fabrika firesi PP çuval üretim atıklarının geri dönüştürülmesi, atıkları azaltmanın, kaynakları korumanın ve çeşitli maliyetlerden tasarruf etmenin önemli bir yoludur.
POLYSTAR Satış ve Pazarlama Sorumlusu Resul Gökpınar, yüksek oranda yeniden kullanılabilir geri dönüşüm PP granül üretmek için her iki tür hurda PP çuval atığının nasıl verimli bir şekilde geri dönüştürüleceğinden ve uygun plastik granül makineleri ile ilgili çözümleri hakkında bilgiler paylaşıyor.
PP çuval geri dönüşümünün faydaları
•Atıkları ve çevre kirliliği azaltır
•Geri dönüşüm PP plastik üreterek kaynakları korur
•İşlenmemiş polimerlerin üretimine kıyasla enerji tasarrufu sağlar
•Plastikleri yeniden kullanarak döngüsel bir ekonomi yaratır
Özelleştirilebilir robot el sistemi geliştiriliyor
NSK ile Alman Havacılık ve Uzay Merkezi, özellikle hizmet sektöründe manuel görevleri otomatikleştirmeye yardımcı olacak bir robot el sistemi geliştiriyor. Konsept, sektörde bir ilk olduğu düşünülen, her biri ayrı olarak yapılandırılabilir parmak modüllerinden oluşan özelleştirilebilir bir robot ele odaklanıyor. Bu yenilikçi ürün, çok yönlü kullanımla birlikte aynı zamanda uygun maliyeti sayesinde çok çeşitli nesneleri kavramayı içeren manuel işlerin otomasyonuna katkıda bulunmayı hedefliyor.
Bazı Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki birçok ülke, çeşitli önemli sektörlerde ciddi işgücü kıtlığıyla karşı karşıya. Manuel işleri gerçekleştirme kabiliyetine sahip robotlar, giderek yaygınlaşan bu durumun üstesinden gelmenin iyi bir yolunu temsil ediyor. Bununla birlikte, robotların devreye alındığı uygulamalar, perakende, restoran ve bazı üretim sektörlerinde yüksek derecede el becerisi gerektiren görevlerde henüz yeterince ilerleme kaydetmemiştir. Burada önemli bir faktör fiyattır. Sadece belirli bir tür veya boyutta nesneleri kavrayabilen robot ellerin fiyatı düşük olsa da, çok çeşitli nesneleri kavrayabilen robot eller son derece pahalıdır.
Bu bağlamda, NSK ile Alman Havacılık ve Uzay Merkezi, her kullanım durumuna göre kolaylıkla yeniden yapılandırma olanağı sunan parmak modüllerine sahip bir robot el sistemi geliştirmek için birlikte çalışıyor. Parmak modüllerinden her biri, müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için gereken minimum konfigürasyona sahip robot ellerin oluşturulmasını sağlıyor; başka bir deyişle, yalnızca standart ürünleri veya çeşitli nesneleri kavrayan bir robot el oluşturmak mümkün.
NSK, özellikle üretimi tek parmak modülleriyle sınırlı tutarak, seri üretim yoluyla düşük bir birim maliyet elde etmeyi amaçlıyor. Şirkete göre bu durum, hassas parmak hareketi, kolay düzen değişiklikleri ve optimize edilmiş parmak modülü yerleşimi gerektiren hedef uygulamaları olan şirketler için son derece ilgi çekici olabilir.
NSK'nın kendi bünyesinde geliştirdiği sökülebilir manyetik mekanizması, modülleri gerektiği şekilde takmak veya ayırmak için bir kolu çekerek parmak modüllerinin düzenini hızlı ve kolay bir şekilde değiştirmeyi mümkün kılarken, Alman Havacılık ve Uzay Merkezi tarafından geliştirilen kablolu tahrik teknolojisi ise çeşitli nesnelerin hassas hareketini ve nazikçe kavranmasını sağlıyor. Parmak modülü yerleşimi açısından ise bu görevi nesne boyutuna ve şekline göre optimize eden bir algoritmanın geliştirilmesi NSK'nın dijital ikiz teknolojisiyle mümkün oldu.
Gıda hizmeti, perakende, üretim, lojistik ve tarım dahil olmak üzere çok çeşitli sektörlerde mekanizasyona ve otomasyona katkıda bulunmak için NSK, mevcut robot ve ekipmanlarıyla robotik sistem entegratörlerine ve müşterilere çözüm önerileri sunma sürecinde bulunuyor. Saha testlerinin ise çok yakında başlayacağı belirtiliyor.
FANUC’un geri dönüşümde kullandığı yapay zekâda iş ortağı Recycleye
Atıkların sebep olduğu kirlilik günümüzün en ciddi çevre sorunlarından biri olurken geri dönüşümün gerekliliği her geçen gün artıyor. Her yıl milyonlarca ton atığın geri dönüştürülmesi adına insan gücünün yetersiz kaldığı noktalarda ise bu işi otonom olarak yapabilecek robotların varlığı, süreci daha hızlı ve hatasız sonuca ulaştırıyor. Dünya piyasalarında nümerik kontrol sistemlerinin önde gelen markası FANUC’un akıllı atık yönetimi start-up’ı Recycleye ile yaptığı iş birliği sonucunda geliştirdiği 6 eksenli robotu LR Mate 200 iD/4SC, atık yönetimine yeni bir soluk getiriyor. FANUC'un otomasyon alanındaki 60 yılı aşkın deneyiminin Recycleye Robotics’in yapay zekâ desteğiyle buluştuğu robotik atık toplama sistemi, geri dönüştürülebilir maddeleri plastik, alüminyum, kağıt ve karton gibi farklı malzeme sınıflarına otomatik olarak kusursuza yakın şekilde ayırıyor.
Yapay zekâ görüş teknolojisiyle geri dönüşümde yeni bir çağ
Geri dönüşümde geleneksel ayıklama yönteminin günümüz dünyasında nitelik ve nicelik anlamında beklentileri karşılamaktan uzak kaldığını belirten FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Recycleye Robotics, karmaşık atık akışlarındaki her bir öğeyi tanımlamak için yapay zekâ destekli bilgisayar görüşünü kullanıyor. Sistemin merkezinde yer alan FANUC robotu LR Mate 200 iD/4SC ise daha sonra bu geri dönüştürülebilir maddeleri plastik, alüminyum, kağıt ve karton gibi farklı malzeme sınıflarına otomatik olarak ayırıyor. Bugün dünya çapında mevcut olan en doğru ve verimli yapay zekâlı robotik toplama çözümü olan bu sistem, 7/24 çalışarak 10 saatlik bir vardiyada robot başına 33 bin adede kadar ürün toplayabilme kabiliyetine sahip. Kompakt, kısa kollu, mini bir robot olarak dar alanlara entegre edilmesi kolay olan LR Mate 200 iD/4SC’nin Recycleye Robotics tarafından entegre edilen yapay zeka görüş teknolojisi ise iş sürecine hız katıyor. Buna ek olarak robotun gelişmiş sensörleri boşa hareketi ortadan kaldırırken sekiz yıl boyunca 7/24 çalışıp yine de hareket etmesi söylenen aynı milimetre noktasına geri dönebiliyor” dedi.
2028 yılına kadar geri dönüşüm sektöründe 89 bin boş pozisyon oluşması bekleniyor
Geri dönüşüm tesisleri için Recycleye’nin geliştirdiği yapay zekâ teknolojisinin bir önemli faydasını da iş gücü krizine çözüm sunduğunu ifade eden Yiğit, sözlerine şöyle devam etti: “CIWM tarafından yakın zamanda yayınlanan bir rapor, ankete katılanların yüzde 60’ının geçtiğimiz yıl çalışan bulmakta zorlandığını ortaya koyarken, 2028 yılına kadar atık ve geri dönüşüm sektöründe 89 bin boş pozisyon olacağı tahmininde bulundu. LR Mate 200 iD/4SC robotu ise bir çalışan kadar doğru toplama yapıp insan gözü kadar hassas üstün görüş sistemiyle fark yaratıyor. En önemlisi de robotların mola vermemesi, yavaşlamaması, yorulmaması ve işi bırakmaması da süreç içindeki kesintileri ortadan kaldırıyor. Bu çok önemli çünkü atık toplama için çalışan bulmak çok zor olabiliyor. Ayrıca geri dönüşüm tesislerinde çalışanları yaralayabilecek tehlikeli maddelerle kolayca başa çıkabilmesi, robotun en büyük avantajlarından.”
INEOS Styrolution'ın ABS çözümü Arburg Teknoloji Günleri’nde yer aldı
Plastik işleme makinelerinin önde gelen global üreticisi Arburg, Almanya'nın Lossburg kentinde 13-16 Mart tarihlerinde düzenlenen Teknoloji Günleri 2024'te, en yeni nesil ALLROUNDER enjeksiyon kalıplama makinelerinin yeteneklerini göstermek için INEOS Styrolution'ın sürdürülebilir ABS Terluran® ECO GP35 BC100 malzemesini seçti.
Etkinlik sırasında INEOS Styrolution'ın malzemeleri Arburg'un iki enjeksiyon makinesi ALLROUNDER 520 H ve 1300 T’de işlendi. ALLROUNDER 520 H, artan üretim verimliliği ile birlikte maliyet ve kaynak tasarrufu avantajları sunuyor, geleneksel makinelerle karşılaştırıldığında enerji ihtiyacını da %50'ye kadar azaltabiliyor. Buna ek olarak, gerekli soğutma suyu çıkışı %70'e kadar, kurutma süresi de yaklaşık %40 oranında azaltılabiliyor.
ALLROUNDER 1300 T ise otomatik bir üretim hattına entegre edilebiliyor. Makine, örneğin bir sebze dilimleyicideki metal bıçak gibi plastik olmayan bileşenlerle birlikte kalıplama yapılmasına olanak sağlıyor.
Tüm gıdayla temas yönetmeliklerine (AB, FDA, Çin, Japonya) uygun olan Terluran® ECO GP35 BC100, ISCC sertifikası kütle dengesi yaklaşımıyla uyumlu, yenilenebilir ham madde kullanan dünyanın ilk tamamen biyolojik atfedilen ABS çözümü olarak tanımlanıyor. Yeni ISCC sertifikalı yenilenebilir ham madde, ABS'deki her üç bileşenin (akrilonitril, bütadien ve stiren monomeri) tümü için geleneksel ham maddenin yerine kullanılabileceği belirtiliyor. Bu yaklaşım, malzemedeki yenilenebilir ham maddeyi maksimuma çıkarırken CO2 ayak izini de en aza indiriyor ve bu yüksek performanslı ürün için negatif bir karbon ayak izine yol açıyor.
Arburg Uygulama Müdürü Christian Homp şunları söylüyor: “INEOS Styrolution malzemesinin kolay kullanım özelliği, yenilikçi enjeksiyon kalıplama makinelerimizle birleştiğinde müşterilere ikna edici, uygun maliyetli, sürdürülebilir bir çözüm sunuyor.”
INEOS Styrolution EMEA Teknik Servis Müdürü Christian Dietlein ise şunları ekliyor: "Arburg Teknoloji Günleri, hem Arburg'un yeni verimli makinelerini hem de en düşük CO2 ayak izine sahip ABS malzememizi deneyimlemek için mükemmel bir ortamdı."
Sesotec’den bir tesis daha
REKIS Hırvatistan'da, Sesotec'in çok sensörlü ayıklama sistemleri kullanılıyor.
Hırvatistan'ın Avrupa Birliği'ne katılımı, diğer konuların yanı sıra geri dönüşüm konusunda ülkeye önemli bir ivme kazandırdı. O zamandan bu yana amaç, AB'nin atık direktiflerini ve mevcut hedeflerini uygulamak ve her şeyden önce döngüsel ekonomiyi ulusal düzeyde ilerletmek oldu. AB'nin 2035 yılına kadar üretilen belediye atıklarının yüzde 65'inden fazlasını geri dönüştürme hedefi, sürdürülebilir bir döngüsel ekonominin yolunu açtı.
Döngüsel ekonominin aktif bir parçası olarak plastik ambalaj üreticileri
Plastik ambalaj alanından bir örnek, özellikle bu tür ambalajların distribütörlerinin ve üreticilerinin döngüsel ekonomiye ve dolayısıyla çevrenin ve kaynakların korunmasına katkıda bulunmayı bir görev olarak gördüklerini göstermektedir. Amaç, PET içecek ambalajı üretiminde geri dönüştürülmüş PET malzeme kullanmak ve payını sürekli artırmaktır. Geri dönüştürülmüş PET kullanırken saflık belirleyici faktördür. Çok çeşitli yeni ürünler ve özellikle içecek ambalajları için yalnızca saf ve yüksek kaliteli geri dönüştürülmüş PET kullanılabilir.