Thursday, Nov 21st

Last updateWed, 13 Nov 2024 8am

You are here: Home Examples of the Reader Teknoloji

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Çok yönlü ve gelişmiş UV baskı çözümleri

swissQprint yeni Kudu modeli ve cam baskı seçeneği ile iki EDP Ödülü’ne birden layık görüldü

Türk baskı ve reklamcılık endüstrisinde Pigment Reklam tarafından temsil edilen UV baskı teknolojileri uzmanı swissQprint, geliştirdiği çözümlerle hem küresel pazarda büyük beğeni kazanıyor hem de endüstrinin saygın ödüllerini elde ediyor. Baskı ve reklamcılık endüstrisinin buluşma noktası FESPA Global Print Expo 2023 fuarı sırasında dağıtılan prestijli EDP Ödülleri’nin ikisi bu yıl da swissQprint ürünlerine verildi. 

Avrupa Dijital Basın Birliği (EDP- European Digital Press Association) tarafından verilen prestijli ödüllerde birçok önemli teknik kriter göz önünde tutuluyor. Her yıl yenilikleriyle bu ödüllere ulaşan swissQprint, birçok yeni özellik barındıran Kudu flatbed baskı makinesi ve cam baskı opsiyonu ile iki adet EDP Ödülü’ne layık görüldü.

Kudu çok yönlülüğü ve gücü ile öne çıkıyor

Şirketin en yeni flatbed UV baskı makinesi Kudu, EDP Ödülleri’nde “250m2/saat hızından büyük flatbed/hibrit baskı makinesi” kategorisinde birinci oldu. Jürinin kararında; “Baskı makinesi, yeni uygulamalar ve baskı malzemeleri tarafından yönlendirilen çok yönlülüğün kritik olduğu, çok olgun bir pazara hitap ediyor” ifadeleri yer aldı. 

Serbestçe yapılandırılabilen 10 renk kanalına sahip olan model şirkete göre, kendi kategorisinde pazarın en gelişmiş geniş format baskı makinesi olarak kabul ediliyor. Makinede ayrıca beyaz için otomatik bir besleme ve bakım sistemi de bulunuyor. Kudu, 30 adet yüksek çözünürlüklü baskı kafası ile, baskı servisi sağlayıcılarına farklı uygulamalar için renk paletlerini özgürce oluşturma fırsatı sunuyor. Buna ek olarak saatte 304 m2’ye kadar baskı hızları ile üstün bir performansa imza atıyor.

3.2x2 m baskı genişliği ile 1350 dpi maksimum çözünürlük sunan makine, rulodan ruloya ve çift rulo opsiyonları ile uygulama alanını genişletiyor. Droptix özelliği ile 3D efektli baskılar üretebilen makine, LED kürleme teknolojisiyle ısıya hassas malzemelere baskıyı mümkün kılıyor. 

Cam Opsiyonu EDP Ödülü ile değerini kanıtladı

Çok yönlü ve gelişmiş UV baskı çözümleri geliştiren swissQprint, baskı profesyonellerinin farklı uygulamalara dönük talepleri için farklı opsiyonlar ile baskı makinelerini güçlendirmeyi sürdürüyor. Son yıllarda cam baskı katma değeri yüksek işler için tercih edilmeye başlandı. Bu konuda başarısını pazarda da gösteren cam seçeneği, EDP Ödüllerinde “Endüstriyel Çözümler” kategorisinde Cam/Seramik Üretimi başlığında ödüle değer görüldü.

Baskı servisi sağlayıcılarının uygulama alanını genişleten cam seçeneği şirketin Nyala, Impala ve Oryx flatbed baskı makinelerinde bulunuyor. EDP jürisi ödüle değer gördüğü çözüm için şu değerlendirmede bulundu; “Önceden kesilmiş cam paneller için swissQprint’in tam sayfa baskı seçeneği, yeni iş fırsatlarının kapılarını aralıyor. Bu çözüm, mevcut yatırımları korurken yeni uygulamalara olanak sağlıyor.” Birden fazla üretim için doğru kayıt ve kullanıcıyı baskı yatağını temizlemekten kurtaran koruyucu kağıt, bu özelliği gerçek bir kullanıcı dostu çözüme dönüştürüyor.

Cam opsiyonunda her biri basılacak formatlara göre ayarlanmış, kademesiz olarak kullanılabilen beş yatay durdurucuya sahip döner bir hizalama kenarı bulunuyor. Hava geçiren koruyucu kağıt, boyayı tutarken vakumun işini yapmasını mümkün kılıyor. Vakum tablasını temizlemek yerine, her işten sonra kağıdın ilerletilmesi yeterli oluyor. Dolayısıyla her baskı sonrasında makine temiz ve bir sonraki iş için hazır durumda bulunuyor. Mekanik olarak hizalama mekanizması ve koruyucu kağıt özelliklerinin yanı sıra, şirket cam baskı için optimize edilmiş bir boya seti de sunuyor. Böylece baskı profesyonelleri eksiksiz bir cam baskı sistemine sahip oluyor.

Tandem fonksiyonu ile iş verimliliğini ikiye katlayan makinelere, cam seçeneği sonradan da takılabiliyor. Uzun süre kesintisiz çalışma ve yeni uygulamalar için esneklik, teknolojilerin temel özellikleri arasında öne çıkıyor.

Kaynak: Pigment Reklam

Yaygın plastik geri dönüşüm operasyon sorunlarına 7 çözüm

Her plastik türünün farklı özelliklere sahip olması, geri dönüşüm operasyonlarını zaman zaman zorlayıcı hale getirebilir. Çoğu durumda, operasyondaki değişikliklere uyum sağlayabilen kullanıcı dostu makinelere sahipseniz birçok yaygın sorunu minimum çabayla çözebilirsiniz. Burada 7 yaygın plastik geri dönüşüm operasyon sorununu ve olası çözümlerini sizin için listeledik.

1.Malzeme besleme kararsızlığı

Atık malzemelerin plastik geri dönüşüm makinelerine beslenmesi, makine duruş süresini azaltmak ve maksimum verimlilik elde etmek için kararlı olmalıdır. Aşırı besleme veya yetersiz besleme genellikle düşük üretim verimliliğine neden olur. 

Çözüm:

Plastik granül makinesi ile senkronize çalışan bantlı konveyör, vidalı konveyör veya tutucu merdaneli besleyicilere sahip otomatik malzeme besleme sistemleri, kararlı malzeme besleme avantajı sağlar. Bu POLYSTAR malzeme besleme sistemleri, granül makinesinin yüküne bağlı olarak duraklar veya çalışır, bu da maksimum besleme verimliliği sağlar.

2.Kirli plastik malzeme

Gıda atıkları, kir, yağ ve diğer kirleticilerinin yanı sıra, farklı plastik türlerinin karıştırılması, geri dönüşüm granülleri kirletebilir, bunların kalitesinde ve yeniden kullanılabilirliğinde bir düşüşe neden olabilir. Kontaminasyon aynı zamanda geri dönüşüm verimini azaltır, maliyetleri yükseltir ve daha fazla malzeme firesine sebep olur.

Çözüm:

En etkili çözüm, atık plastiklerin geri dönüşüm makinelerine beslenmeden önce temizlenmesini ve türlerine göre ayrıştırılmasını sağlamaktır. Kirli tüketici sonrası plastik atıklar, geri dönüşüm işleminden önce yıkanmalı ve kurutulmalıdır.

 

Read more...

Cobot’lar, farklı alanlarda yüzlerce şekilde kullanılabiliyor

Küçük şirketler için uygun maliyetli, güvenli ve esnek otomasyonu hiç olmadığı kadar kolay hale getiriyor. Klasik üretim yöntemlerini değiştiren cobot’lar, dünyanın her köşesinde farklı alanlarda yüzlerce şekilde kullanılabiliyor. Üretim ve lojistik dünyasında KOBİ’ler için çok fazla değer yaratarak rekabet gücü, esneklik, kalite, sürdürülebilir üretim ve maliyet kontrolü imkânı sunuyor.

Sanayileşmede öncü ülkelerde yer alan uluslararası holdingler ve büyük şirketler, sahip oldukları avantajlarla küresel pazarda rekabet etmekte zorlanmıyor ve faaliyetlerinde bir adım önde bulunuyorlar. Buna karşın, küçük yerel şirketler ile benzer zorluklarla karşılaşan işletmeler, cobot’ları kullanarak dezavantajlarını avantaja çeviriyor. Üstelik yerel pazarlara yakınlıkları günün trendlerine kolayca uyum sağlamalarına da olanak tanıyor.

“Rekabette engelleri aşmak imkânsız değil”

Küçük şirketler için büyük oyuncularla rekabet etme noktasında engelleri aşmanın imkânsız olmadığını ifade eden Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, “İçinde bulundukları sektörü, pazarı ve teknolojiyi çok yakından takip ederek, değişikliklere hızlı tepki vererek, çok çalışarak, daha akıllı yöntemler kullanarak ve teknolojiye yatırım yaparak pazarın büyük oyuncularıyla rekabet etme noktasında engelleri aşmanın imkânsız olmadığını görüyoruz” dedi. Küçük şirketlerin pazarda rekabet edebilmelerini sağlayan teknolojilerin başında cobot’ların geldiğini belirten Gök “Yüksek maliyetli geleneksel endüstriyel robotlar, pazardaki KOBİ’ler için erişilmesi güç iken uygun maliyet, esnek üretim imkânı, dar alanda çalışabilme gibi sayısız avantaj sağlayan kolaboratif robotlar, kompakt yapısı ve bakım-kurulum-programlama-güvenlik bariyeri gibi ek maliyetler olmaksızın iş süreçlerine kolayca entegre edilebiliyor. Universal Robots olarak iddia ettiğimiz ve önemle üzerinde durduğumuz konulardan biri, cobot’ların hangi büyüklükte olursa olsun ve lokasyonu ne olursa olsun bir şirketi, benzer işi yapan büyük ve uluslararası şirketlerle rekabet edebilir duruma getirebilmesidir” diye konuştu. 

“Paletleme sistemi otomasyonun en hızlı yolu”

Üretim ve lojistik dünyasında otomatik paletleme sistemlerinin, KOBİ'ler için çok fazla değer yarattığını kaydeden Gök, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Paletleme, saatlerce yapıldığından iş yerinde yaralanma olasılığını artıran, fiziksel olarak zorlu ve tekrarlayan bir iştir. Ağır yüklerin taşınması için kolaboratif (cobot) robotun kullanılması, iyi uygulanmış bir KOBİ otomasyon çözümünün işletmeler için nasıl olumlu etkileri olabileceğinin bir örneğidir. Küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) destekleme konusundaki deneyimimize göre iş süreçlerini robotik otomasyona geçirenler hızlı kazançlar sağlıyor. Robot tabanlı paletleme sistemleri, küçük işletme otomasyonunu sağlamanın ve hızlı bir şekilde yararlanmaya başlamanın nispeten basit bir yolu olarak kabul ediliyor”

Kaynak: Universal Robots

40 bar basınca tek seferde ulaşabiliyor

İlk pistonlu kompresörü 1904 yılında tanıttığı günden beri teknolojisini sürekli olarak geliştirerek sektöre öncülük eden Atlas Copco Kompresör Tekniği, 40 bar'a kadar basınç sağlayabilen yeni bir orta basınç modeli olan LB Serisi'ni tanıttı. Şirket, ileri teknolojiler ve yeni kompresör blok tasarımıyla, pistonlu kompresör serisini genişleterek; müşterilerine daha fazla esneklik, geliştirilmiş performans, güvenilirlik ve verimlilik sunmayı amaçlıyor.

Özel performans ve kanıtlanmış dayanıklılık sunan üst düzey hava ve azot basınçlandırma çözümü olan booster kompresörleri, işletmeler ve operatörlere optimize edilmiş bir kurulumla büyük ölçüde artırılmış verimlilik sağlıyor. Kayış kasnak aktarma sistemi ile tahrik edilen yeni seri; PET şişeleme, muhtelif testler (özellikle borularda kaçak testleri) ve lazer kesim gibi çeşitli amaçlar için kullanılan azot uygulamaları da dahil olmak üzere geniş bir uygulama yelpazesinde güvenilirlik ve esneklik sunuyor. Ayrıca, geniş güç aralığı ve basınç seviyeleri sayesinde, 500 m³/saat'e kadar yüksek akış hızları elde edilebiliyor. Bu özellikler, nispeten yüksek basınç gerektiren her uygulama için uygun bir çözüm sunuyor.

LB Serisi ile Atlas Copco’nun kompresör portföyü genişledi

40 bar maksimum çalışma basıncına sahip LB40 serisi ve 300 bar maksimum çalışma basıncına sahip LB300 serisi ile müşterilerine çözüm sunan Atlas Copco, LB40 Serisi’nin tasarımı geliştirilmiş yeni serisi ile müşterilerine ihtiyaçlarına uygun bir şekilde daha geniş bir ürün gamı sunma taahhüdünü yeniden teyit ediyor. Önceki 2 ve 3 kademeli 40 bar ve 300 bar versiyonlarının aksine, yeni tasarlanmış modeller tek kademeli yağlanmış hava/azot booster'i olarak karşımıza çıkıyor ve maksimum 40 bar (580 psi) basınca sahip. Yeni ürün hakkında görüşlerini paylaşan Atlas Copco Endüstriyel Hava Bölümü Global Ürün Müdürü Anne Wouters; “Müşterilerimize değer katmanın en iyi yolu, yüksek kaliteli üretim ve düşük maliyetler için onların bireysel gereksinimlerine uygun ekipman sağlamak. Yeni booster serisi, çeşitli uygulama alanları ve çevreler için geniş bir yüksek basınç seçeneği sunarak müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı” açıklamasında bulundu.

 

Read more...

Yarının verimliliğini bugünden yakalamak isteyenlerin tercihi Endüstriyel IoT çözümleri

Teoman Alper Yiğit  FANUC Türkiye Genel Müdürüİnternet ağ altyapısı yıllardır toplumu ve ekonomiyi donatmaya, bilgi ve medya paylaşımı hızını artırmaya devam ederken bu gelişim sürecinin yeni adımını “Nesnelerin İnterneti” olarak tabir edilen IoT oluşturuyor. 21. yüzyılın en önemli teknolojileri arasında yerini alan bu terimin insanlar, süreçler ve nesneler arasında sorunsuz iletişimi mümkün kılması ise endüstride büyük bir değişimi beraberinde getiriyor. Fabrikadaki üretim verimliliğini ciddi ölçüde artıran Endüstriyel IoT çözümlerinin geleceğin dünyasına atılan adımın önemli bir aşaması olduğunu ifade eden FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, IoT yardımıyla üstesinden gelinecek zorlukları açıkladı.

Bir şirket bugün verimliliğini yüzde 10, yüzde 20 ve hatta yüzde 100 artırmanın yollarını ararken çözüme inovasyonu hızlandıran IoT teknolojisi sayesinde ulaşıyor. Özellikle günümüz üretiminde Endüstriyel IoT ürünleri yalnızca fabrikalardaki şeffaflığı artırmakla kalmıyor, aynı zamanda iyileştirme potansiyelini ortaya çıkarıyor ve üretimdeki temel zorluklara yönelik çözümler sunuyor. Her büyüklükteki şirket, Endüstriyel IoT çözümlerini uygulayarak rekabet gücünü artırıyor, önemli maliyet tasarrufları elde ediyor ve verimlilik artışı, kalite kontrolü, kestirimci bakım ve enerji yönetimi için çözümler buluyor.  

 

Read more...

Hat sonu paketleme sistemlerinde yatırımın geri dönüşü

Otomatik ikincil paketleme kullanmayan firmalar; birincil paketleme çıkışında zamana karşı yarışan, ekstra efor sarf eden ve sağlık riski oluşan çok sayıda insan gücüne ihtiyaç duyarlar.   

Üretim hızının yüksek olması durumunda, üretim hattında oluşabilecek sorunlara karşı, ürün bekletme istasyonlarına ihtiyaç vardır. Ancak sistem tamamen manuel kalır. İkincil paketleme makineleri kullanımıyla otomasyon artarak insan gücüne olan ihtiyaç daha az yorucu hale gelir. Operatörler yine süreçte yer alırlar ancak makine kontrolü, ayarlar ve bakım gibi önemli süreçlerde yer alır, görevlerini arka planda yerine getirirler.

Hat sonu paketleme makinesi alımı yapan firmaların avantajları arasında; insan gücünün azaltılması, artan işçi refahı ve artan üretkenlik sayılabilir.

Hat sonu paketleme sistemlerinde yatırımın geri dönüşü birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir. Hat sonu paketleme sistemine yapılan yatırımın geri dönüş süresini etkileyen faktörleri; makine maliyeti, işçilik maliyeti, günlük vardiya sayısı, haftalık çalışma günü sayısı, yıllık çalışma haftası sayısı, üretkenliğin ne kadar iyileştirilebildiği, ekonominin mevcut durumu olarak sıralayabiliriz. 

Read more...

Wittmann, Interplas'ta yerini alıyor

Elmet kalıbı ve dozaj pompası ile SmartPower 120/350 LIMWITTMANN BATTENFELD, 26-28 Eylül 2023 tarihleri arasında Birmingham'da düzenlenecek olan Interplas fuarında, en son ultra modern enjeksiyon kalıplama teknolojisini, otomasyon ve yardımcı ekipmanlarını uygulamalarla ziyaretçilere sunmaya hazırlanıyor. İngiltere'nin önde gelen plastik fuarı olan Interplas, WITTMANN Group'un yerel iştirakiyle birlikte en son teknolojilerini İngiltere pazarına tanıtması için önemli bir platform olarak öne çıkıyor. Şirket tüm çözümleri ile birlikte ayrıca, LSR ( ikit silikon kauçuk) işleme ve alternatif biyo-bazlı malzemelerin işlenmesi alanındaki uzmanlığını da sergileyecek.

Fuardaki makine sunumunun ana odak noktasını özel malzemelerin işlenmesi oluşturacak. SmartPower 120/350 LIM'de (likit enjeksiyon kalıplama), SMARTlens olarak bilinen motorlu taşıt farları için bir optik lens, Adaptif Sürüş Farı (ADB) için enjekte edilebilir 2 komponentli bir silikon olan DOW Corning MS5002'den yapılmış, Avusturyalı Elmet şirketi tarafından sağlanan tek kaviteli bir kalıpla üretilecek. Sadece 10,38 gram ağırlığında olan lens, son derece şeffaf optik uygulamalar için özel olarak geliştirildi. Kalıp, sorunsuz üretim ve maksimum performans için havalandırma ve taşma mekanizmaları ile birlikte geliyor. Ayrıca, SIGMASOFT kalıp akış teknolojisi, tasarım ve numune alma aşamasını kısaltmak için ön simülasyon sağlayan kalıp analizi için kullanılıyor. Hazırlık aşamasında, kalıbın tasarlanmasında simülasyon yazılımı kullanılıyor. Yine Elmet'ten gelen dozaj pompası, en son model olan bir SMARTmix TOP 7000 pro olacak. Yalnızca 1.150 x 790 mm'lik kaplama alanıyla, şu anda piyasada bulunan 200 litrelik variller için uygun tüm dozajlama sistemleri arasında en düşük alan gereksinimine sahip. Bu aynı zamanda sistemin içinde bulunan LSR miktarını da azaltarak proses güvenilirliğini artırıyor ve durulama hacmini azaltıyor.

Read more...

Tekstil baskısında analogdan dijitale dönüşüm hızlanıyor

Endüstriyel inkjet baskı makineleri, kesim plotterları ve 3D baskı makinelerinin markası Mimaki, süblimasyon transfer baskı makinesi Tiger600-1800TS’yi ITMA 2023 fuarında tanıtmaya hazırlanıyor. Bu yeni yüksek hızlı, kompakt ve güçlü, rulodan ruloya inkjet baskı makinesi, tekstil baskı endüstrisinde analogdan dijitale dönüşümü hızlandırmak için tasarlandı.

Tiger600-1800TS, yenilenen yüksek hızlı baskı kafası ve Mimaki’nin tescilli görüntü kalitesi geliştirme teknolojileri sayesinde saatte 550 m2 maksimum baskı hızına (önceki modelden %143 daha hızlı) çıkabiliyor. Kağıt takma ve sarma sistemlerinin her ikisinin de makinenin arkasında yer aldığı yeni tasarım sayesinde, baskı makinesinin boyutu da önceki sisteme kıyasla yarı yarıya küçültüldü. Alandan tasarruf sağlayan bu daha küçük ayak izi, kullanıcıların değişken taleplerini karşılamak için kolayca birden fazla ünite kurmasını sağlarken, genel üretim kapasitesini de artırıyor. 

Mimaki Eurasia Genel Müdürü Arjen Evertse; “Tüm bu yenilikçi gelişmeler, Tiger600-1800TS’yi analog tekstil işlemleriyle rekabet etmek ve dijital baskı üretimine geçişi desteklemek için ideal bir konuma getiriyor” dedi. Evertse; “Dijital baskının faydaları uzun, karmaşık ve sürdürülemez analog üretim yöntemlerine kıyasla çok çeşitlidir. Baskı üreticilerinin değişen talep miktarı ve çeşitliliğine yanıt vermesini mümkün kılan dijital baskı, en hızlı ve uygun maliyetli çözüm olarak öne çıkıyor. Daha fazla tasarım esnekliği sağlayan dijital baskı, yerel üretim, minimum stok ve dolasıyla ürün israfının önlenmesi gibi avantajlarının yanı sıra, analog işlemden kaynaklanan atık suyun tamamen ortadan kaldırılması sayesinde çevresel etkiyi de azaltıyor” dedi.

Read more...

Yeni sürdürülebilir ayakkabı üretim konsepti

HP, dünyanın önde gelen spor şirketlerinden Decathlon ve Lonati Group ile güçlerini birleştirerek, Milano'daki ITMA fuarında oyunun kurallarını değiştiren bir üretim konsepti tanıttı. Her üç marka birlikte, ayakkabı üretiminde sektörü yeniden şekillendirecek yenilikçi ve sürdürülebilir bir yaklaşım sunuyorlar. HP'nin Multi Jet Fusion teknolojisi ve Lonati'nin pabuç örme makineleri gibi gelişmiş teknolojilerin gücünden yararlanan bu işbirliği, sürdürülebilir ayakkabı üretiminin geleceğinin önünü açıyor.

Geleneksel olarak ayakkabı üretimi çok sayıda parça, yapışkan malzeme ve önemli bir iş gücü gerektiriyor. Ancak bu üç marka son yeniliklerinde, 3D baskının gücünden yararlanarak ayakkabı üretiminin geleceğini temsil eden bir spor ayakkabısı geliştirdiler.

Bu yeni ayakkabı, Lonati'nin çorabını HP'nin son teknoloji 3D yazıcısı kullanılarak üretilen yenilikçi bir orta taban ve dış taban ile birleştiriyor. Lonati'nin XT-MACHINE ve Double Cylinder E1530XS örgü makineleri, tek veya çift katmanlı kumaşla ayakkabının sayasının (ayakkabının tabanı hariç görünen yüzü) üretimine olanak tanıyarak konfor, hafiflik, performans ve kalite sunan entegre bir saya elde edilmesini sağlıyor.

HP'nin Jet Fusion 5200 yazıcısı, 3D baskı teknolojisinin en ileri yeteneklerini sergileyerek ayakkabının hem orta tabanını hem de dış tabanını üretiyor. Optimum performans sağlamak için bu bileşenler, şok emilimi ve esnekliği ile bilinen çok yönlü bir termoplastik poliüretan tozu olan BASF Ultrasint TPU01 malzemesi kullanılarak üretiliyor. Decathlon ve HP, bu gelişmiş malzeme ve teknolojileri entegre ederek spor ayakkabı endüstrisinde yenilikçi tasarımların önünü açıyor.

Read more...

Giyilebilir teknoloji şirketinden yeni Endüstri 5.0 çözümleri

Türkiye'nin giyilebilir teknolojiler alanında faaliyet gösteren Endüstriyel Nesnelerin Interneti şirketi Thread in Motion (TIM), işletmelere yönelik sunduğu yenilikçi çözümleri ile dikkat çekiyor. 2016 yılında iletken ipliklerle başlayan bir girişim olarak yola çıkan ve yenilikçi giyilebilir teknoloji ürünleri ve tamamlayıcı akıllı yazılım çözümleriyle bugün 35 ülkede 30’un üzerinde global müşteriye ulaşan Thread in Motion’ın kurucu ortağı ve CEO'su Kadir Demircioğlu, "Mümkün olanın ötesine geçmeye hazır mısınız?" mottosuyla hızla büyüyen müşteri tabanına ve endüstriyel ortaklara yaptığı katkıları anlattı.

Kadir Demircioğlu ve Rahim Öner tarafından, ilk olarak, akıllı bir kumaş ve bu kumaşın kullanıldığı akıllı bir ceketin üretimiyle bir start-up olarak başlayan Thread In Motion, endüstri alanlarında, çalışanların giydiği kıyafetlere farklı teknolojiler entegre ederek onların sağlığı ve güvenliği için bir ürün geliştirmek ve fabrikalarda daha verimli ve izlenebilir bir ortam kurmak üzere hedef belirledi. Mercedes-Benz tarafından start-up’lara yönelik düzenlenen yarışmada giyilebilir teknoloji alanındaki proje ile birinciliği kazanan Thread in Motion kurucuları, iletken iplik teknolojisini temel alarak ürettikleri ve işletmelerde hata yapmayı önlemeyi ve verimliliği artırmayı hedefledikleri akıllı eldiveni geliştirerek kısa sürede önemli yatırımlar almayı başardılar. 

Read more...