Geri Dönüşümde Verimlilik ve Yenilikler
Gamma Meccanica'nın geri dönüşüm hatları için yeni nesil AFT kesici kompaktörleri
Gamma Meccanica S.p.A., plastik geri dönüşüm tesislerinin üretimindeki 45 yıllık tecrübesiyle uluslararası pazarın önde gelen isimlerinden biridir.
Plastik malzemelerin geri dönüşümü, ürünlerin yaşam döngüsünün yönetiminde ve çevreye duyarlılıkta önemli bir rol oynar. Çevresel etkileri azaltmak, Gamma Meccanica ve sektördeki diğer birçok şirketin temel hedeflerinden biridir. Plastik geri dönüşümü; yeni, yüksek kaliteli ürünler yaratmayı mümkün kılarak ham madde talebini düşürür, üretim süreçlerinde daha az enerji kullanılmasını sağlar ve çöp sahasına giden plastik miktarını azaltır.
Plastik sektöründe faaliyet gösterenler için atıklardan enerji üretimi genellikle istenmeyen bir çözümdür, çünkü bu yöntem ekonomik bir kaynağı "küle" dönüştürür. Buna karşın, plastik geri dönüşümü, hem tüketici sonrası atıkların ayrıştırılarak toplanması hem de geniş bir yelpazedeki plastik atıkların işlenmesine olanak tanıyan teknolojik gelişmeler sayesinde hızlı bir büyüme göstermektedir.
CubeBOX’ın genişleyen model gamı MAKTEK’te sergilendi
Tezmaksan, bu yılki fuar yolculuğuna MAKTEK Avrasya Fuarı ile devam etti. Teknolojik gelişmeler ile pazardaki değişen talepleri yakından gözlemleme imkânı sunan fuarda robotlu otomasyon sisteminin yeni modelleri olan CubeBOX Soul ve CubeBOX IO ile RoboCAM+ yazılımını sergileyen şirket, aynı zamanda sektördeki iş ortaklıklarını güçlendirerek ihracat için yeni fırsatlar da yarattı.
Uluslararası niteliğe sahip MAKTEK Avrasya Fuarı’nın talaşlı imalat, metal işleme ve otomasyon sektörlerindeki en güncel gelişmeleri takip etme adına bu yıl da önemli bir görev üstlendiğini vurgulayan Tezmaksan Grup CEO’su Hakan Aydoğdu, “İnovatif çözümlerimizi, teknolojik ürünlerimizi ve yenilikçi hizmetlerimizi paylaştığımız bir fuarı geride bıraktık. Fuarda ayrıca sektördeki yeni trendleri ve iş birliği fırsatlarını keşfetme imkânı da bulduk. Fuar boyunca birçok teknolojik çözümümüzü tanıttık. Bunlardan biri de, CubeBOX robot sistemlerimiz için özel olarak geliştirdiğimiz RoboCAM+ yazılımı. Bu yazılım, parçaları kolayca tanımlayabilmeyi ve DXF modelleri yükleyebilmeyi sağlıyor. Yazılım, parçaları otomatik olarak DXF modelinden tanımlayarak istenen sayıda makine ve sisteme uygun bir akış tasarlamaya olanak tanıyor. Tüm bu işlemler herkes tarafından çabuk öğrenilebilirken oldukça basit bir şekilde de kullanılabiliyor. Makine besleme sistemlerimiz, sahada büyük avantaj sağlıyor. Yeni geliştirdiğimiz CubeBOX Soul ünitemizi de fuarda sergiledik. Bu ünitede robotumuz makineyi besledikten sonra mobil robotumuz olan CubeBOX AMR’den yeni işlenecek parçaları talep ediyor. AMR, bu parçaları robota getirirken işlenmiş olanları da operatöre teslim ediyor. Bu sayede kesintisiz bir döngü içerisinde işlemler devam ediyor” dedi.
Fuarda geleneksel CubeBOX tasarımından farklı olarak altıgen döner tabla yapısına sahip CubeBOX Tower modelini de tanıttıklarını söyleyen Aydoğdu, sözlerine şöyle devam etti: “Kat sayısı artırılabilen yapısıyla dikkat çeken bu modelimizde robot, çalışma esnasında döner tabla sayesinde ünitenin beslenmesine olanak tanıyor. Bu fonksiyon özellikle ağır paletlerle çalışmak için tasarlandı. Standımızda sergilediğimiz diğer bir yenilik ise DR 3 konumlu ünitemiz oldu. Bu ünite, bizzat kendi Ar-Ge birimimizin geliştirdiği RoboCAM+ yazılımıyla entegre çalışıyor. Üç konumlu yapısıyla, robot tezgahın arka tarafında çalışırken operatörün duraksamadan parça beslemesi yapabilmesine olanak tanıyor. CubeBOX IO ise bir adet AMR, kolaboratif robot ve palet taşıma haznesinden oluşuyor. Bu sistem, CNC tezgahlarına yüklemeye hazır paletleri alarak palet taşıma haznesine diziyor. Daha sonra, Wi-Fi üzerinden CNC tezgahından gelen çağrıya göre palet yükleme işlemini gerçekleştiriyor.”
Medikal sektöründe verimliliğin adresi FANUC ROBOSHOT
2022’de 500 milyar doları aşan küresel medikal sektörünün 2030’a kadar yaklaşık 800 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Pandemi sırasında ve sonrasında tıbbi ürünlere erişimin zorlaşması, üretimi kritik bir boyuta taşırken üst düzey tekrarlama kabiliyetine sahip hassas üretim imkânı sunan ve temiz oda şartlarına uygun çalışabilen FANUC ROBOSHOT tam elektrikli plastik enjeksiyon makinesi, medikal sektörünün üretim kapasitesi ve verimliliğini artırıyor.
Oldukça geniş bir ürün yelpazesi ve teknolojiyi içinde barındıran medikal sektörü, büyümesini sürdürürken ileri teknoloji olarak tanımlanan nanoteknoloji ve hücre mühendisliği ürünleri de gelişimine devam ediyor. Otomasyon endüstrisinde CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine öncülük eden FANUC, otomasyon potansiyelinin yüksek etki ettiği medikal sektörüne de inovatif teknoloji gücüyle yüksek iş kabiliyeti sağlıyor. Dünyanın en düşük enerji tüketimini destekleyen %100 elektrikli plastik enjeksiyon modelleri ROBOSHOT modelleri sayesinde üretim maliyetlerini minimum seviyeye düşüren şirket, Avrupa’nın en büyük firmaları ile çözüm ortaklığını her geçen gün büyütmeyi sürdürüyor.
ARBURG ve AIMPLAS malzeme araştırma alanında iş birliği yapıyor
İspanya, Valensiya'daki ünlü Plastik Teknoloji Enstitüsü AIMPLAS ve Arburg, Temmuz 2024'ten bu yana endüstriyel katkılı üretim için malzeme araştırmaları alanında iş birliği yapıyor. Sağlanan Freeformer 200-3X, AIMPLAS'ta katkılı üretim için yeni malzemeleri nitelendirmek amacıyla testler gerçekleştirmek için kullanılıyor. Araştırma ekibi, Eylül ayında Arburg uzmanları tarafından eğitildi. Ortak hedef, tıp gibi zorlu endüstrilerin gereksinimlerini karşılayan yeni uygulamalar geliştirmek.
Freeformer, tıbbi teknoloji için malzemeleri katkılı olarak işliyor
AIMPLAS’a kurulan Freeformer 200-3X cihazı, tıbbi olarak onaylanmış orijinal malzemeler (FDA) dahil olmak üzere ticari olarak temin edilebilen çok çeşitli plastik granülleri işleyebilme kapasitesine sahip. Test edilen malzemeler arasında modifiye edilmiş orijinal malzemeler, tıbbi polilaktitler, biyopolimerler ve bu malzemelerin kombinasyonları yer alıyor. Plastik uzmanları, çekme mukavemeti, kopma uzama, sıkıştırma ayarı, çözünürlük ve su direnci gibi özellikler açısından malzemeleri optimize etmek için çalışıyorlar. Daha sonra bumalzemeler, örneğin ortezler, emilebilir implantlar ve kemik kırıklarının tedavisi gibi uygulamalar için katkılı olarak 3D baskılı bileşenler üretmek için kullanılacaklar.
Optimize edilmiş malzeme işleme için açık 3D baskı sistemi
Freeformer ve APF prosesinin en önemli avantajlarından birinin, bileşen özelliklerini hedeflenen bir şekilde değiştirmek için süreç parametrelerinin esnek bir şekilde değiştirilebilmesi olduğu ifade ediliyor. Freeformer için oluşturulan program, küçük serilerin tekrarlanabilir bir şekilde katkılı olarak üretilmesine olanak tanıyor ve gerekirse süreci ayrı ayrı daha da optimize etme seçeneği korunuyor.
Arburg ve AIMPLAS arasındaki iş birliği, Freeformer 200-3X'in ilk olarak bir yıllık bir süre için kiralanmasını kapsıyor. Bu sayede Valencia'daki teknoloji merkezindeki araştırmacılar, test ve deneylerini daha da geliştirme fırsatı bulacaklar. İş birliği, tıbbi teknoloji ve kişiselleştirilmiş bileşenler üzerine odaklanıyor. Arburg'un APF (Arburg Plastic Freeforming) uzmanları, bu görev için Eylül 2024'te AIMPLAS ekibine özel eğitim verdiler. Bu ortaklığın, araştırmaların derinleştirilmesine ve yenilikçi çözümler geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedeflediği belirtiliyor.
WITTMANN, Plast Eurasia Fuarı'nda
Şirket, enerji tasarruflu ve sürdürülebilir teknolojileri Plast Eurasia'ya getiriyor
WITTMANN Group, 4-7 Aralık 2024 tarihleri arasında İstanbul Plast Eurasia 2024 fuarında, 8. salon 823 numaralı stantta son teknoloji enjeksiyon kalıplama makinelerini, yüksek teknolojili otomasyon ekipmanlarını ve yardımcı ekipmanlarını ziyaretçilerin ilgisine sunacak.
WITTMANN Group, yerel iştiraki WITTMANN BATTENFELD Plastik Makineleri Ltd. Şti ile birlikte uzun yıllardır bu fuarda yerini alıyor. Şirket, Plast Eurasia 2024'te 270 m² stant alanında, SmartPower serisi iki ayrı enjeksiyon kalıplama makinesini sergileyecek. Makinelerden biri çift renkte çalışmaya uygun multi-komponent model olup, enjeksiyon ünitelerinden bir tanesi tamamen servo elektrik özellikli olacak. Ana enjeksiyon grubu 350H yatay ocak servo elektrikli SmartPower B8X 120/350H/130S Combimould makinesinde, Alman FKT Formenbau und Kunststofftechnik tarafından tedarik edilen bir kalıp kullanılarak PC ve TPE'den yapılmış bir şişe açacağı üretilecek.
Bakcycle, esnek ambalajları TOMRA teknolojileriyle geri dönüştürüyor
Türkiye’de ambalaj sektörünün öncülerinden Bakioğlu Holding’in kuruluşu olan Bakcycle, esnek ambalaj atıklarının geri kazanılmasıyla çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor.
2023 yılı sonunda aktif olarak faaliyete başlayan Bakcycle Geri Dönüşüm, Türkiye’de ilk defa tüketim sonrası ambalaj atıklarından yüksek saflık ve kalitede, orijinal ham madde muadili geri dönüştürülmüş LDPE (düşük yoğunluklu polietilen) granül üretmeyi başarıyor. Geri dönüştürülen granüllerin yine esnek ambalaj üretiminde kullanılmasıyla döngünün kapatılmasına katkı sağlanıyor. Ambalaj geri dönüşümündeki önemli bir açığı kapatmayı hedefleyen Bakcycle’ın en son teknolojilerle donatılmış tesisinde, TOMRA sensör tabanlı ayıklama makineleri de karışık esnek ambalaj atıklarının yüksek doğruluk ve saflık oranları ile ayıklanmasını sağlıyor.
Bakcycle Geri Dönüşüm Genel Müdürü Övünç Dirik, esnek ambalaj sektöründe geri dönüşüm oranlarının artırılmasının önemine dikkat çekerek, bu alandaki sürdürülebilirlik hedeflerine vurgu yapıyor; “Esnek ambalaj alanı, modern tüketim alışkanlıklarının önemli bir parçası olarak hızla büyüyor. Hızla gelişen perakende ve FMCG sektörleri, online alışverişin yaygınlaşması, her türlü üründe streç ve shrink film kullanılması, esnek ambalaj çözümlerine olan talebi her geçen gün daha da artırıyor. Türkiye, esnek ambalaj üretiminde önemli bir pazar. Öte yandan geri dönüşüm sürecindeki zorluklar nedeniyle esnek ambalajların geri kazanım oranları, diğer ambalaj ve plastik (özellikle PET veya HDPE) türlerine kıyasla maalesef daha düşük kalıyor. Türkiye ve Avrupa'daki bu açığı kapatmayı hedefleyen yatırım kararımız doğrultusunda yaptığımız fizibilite çalışmalarımız sırasında TOMRA’nın sunduğu teknolojiler ile ideal çözümlere ulaşabileceğimizi gördük.”
Yakınlaştırma özellikli optik 3D tarayıcısı
Hexagon’un Manufacturing Intelligence bölümü, yüksek üretkenliğe sahip yapılandırılmış ışıklı tarayıcıyı piyasaya sürdüğünü duyurdu. Kullanıcıların veri çözünürlüğünü ve ölçüm hacmini tamamen yazılım ayarları aracılığıyla ölçümlemeyi sağlayan motorlu yakınlaştırma lensine sahip 3D tarayıcı SmartScan VR800, tamamen yeniden tasarlanmış bir platform üzerine inşa edildi. Kalite denetiminin verimliliğini büyük ölçüde artırdığı belirtilen yeni ürün, farklı çözünürlükteki taramaları tek bir projede birleştirme özelliği ile daha verimli tarama sağlayarak iş akışlarını iyileştiriyor.
Geleneksel yapısal ışıklı tarayıcılar sabit bir optik konfigürasyona sahipken, çift stereo kamera ve optik zoom özellikli projeksiyon kombinasyonu SmartScan VR800'ü çok daha işlevsel hale getirerek kullanıcıların verilerini tam olarak hangi biçimde toplayacaklarını belirlemelerini sağlıyor. Üç yeni yazılım fonksiyonu; Smart Resolution, Smart Zoom ve Smart Snap kullanıcının sistemde hiçbir mekanik değişiklik yapmadan denetim çözünürlüğünü ve ölçüm hacmini özelleştiriyor. Bu da veri ağırlıklı yüksek çözünürlüklü taramaların en önemli özelliklere sahip alanlara odaklanabileceği, diğer alanların ise daha büyük veya daha düşük çözünürlüklü taramalarla daha verimli bir şekilde kapsanabileceği anlamına geliyor.
Yeni etiketleme sistemi hassas ve verimli performans sunuyor
Yenilikçi Videojet® 9560 sistemi, etiketleri yazdırıyor ve dış ambalajlara, kutulara ve şrink filme uyguluyor
Videojet Technologies, artırılmış işleme hızları ve genişletilmiş bağlantı seçenekleri sunan Videojet 9560 yazdır ve uygula etiketleyiciyi piyasaya sürdüğünü duyurdu.
Videojet’in küresel iş birimi yöneticisi Marcy Vanderbei, “9550’nin doğrudan uygulama avantajları ile yeni 9560’a dönüşmesi, daha hızlı işleme hızları, mevcut üretim ve kontrol ağlarına kolay entegrasyon sayesinde hat sonu paketleme operasyonlarına fayda sağlıyor. Her iyileştirme, müşterilerimizin kodlama ve etiketleme zorluklarına yanıt veren çözümlerin araştırılmasına ve geliştirilmesine olan bağlılığımızın bir kanıtıdır. Bu yeni sistem, geleneksel etiketleme makinelerinde gündelik operasyonel sorunların ana sebepleri olan manuel ayarlamalar ve ilave parçalar olmadan çalışıyor” açıklamalarında bulunuyor.
Doğrudan Uygulama, etiketin ambalajın üzerine hassas bir şekilde yerleştirilmesine olanak sağlayan bir isteğe bağlı etiketleme yöntemi olarak tanımlanıyor. Sistem, etiketleri geçen paketin üstüne veya yanına tamp veya hava üflemeli aplikatör kullanılmasına gerek kalmadan aynı anda yazdırıp uygulayarak çalışıyor. Tipik 4 inç x 6 inç GS1 barkod etiketlerinde dakikada 150 pakete varan hızlara ulaşan cihaz, paketler biriktiğinde bile iş hacmini koruyabiliyor.
Kozmetik sektörü, FANUC robotlarıyla standartlarını yukarı taşıyor
Güzellik ve cilt bakımı ürünlerinin üretim ve sevkiyatı için en uygun steril koşulları sağlarken enerji tasarrufuyla birlikte esnek şartlar sunan robotlar, her aşamada kesintisiz operasyon imkanını mümkün kılıyor.
Doğal ürünlere olan ilginin her geçen gün arttığı günümüzde 750 milyar dolarlık bir hacme ulaşan kozmetik pazarından en büyük payı, güzellik ve cilt bakım ürünleri alıyor. Pazarda oluşan yüksek talep karşısında üretimin ve kalitenin daha da artırılmasında endüstriyel robotlar başrol oynuyor. Japonya merkezli CNC, robot ve makine üreticisi FANUC, üstün teknolojiye sahip robotlarıyla kozmetik pazarının ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra üretim şartlarını da iyileştiriyor.
Endüstriyel robotların sahip oldukları koruma sınıfları sayesinde steril çalışma ortamı gerektiren kozmetik üretiminde temiz bir çalışma ortamı yarattığını vurgulayan FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Dünyada yaklaşık 750 milyar dolara ulaşan kozmetik sektörünün büyüklüğü, Türkiye’de ise yaklaşık 15 milyar dolar seviyesinde. Türkiye’de pazarın yüzde 80’ini kişisel bakım ürünleri, yüzde 20’sini ise makyaj ürünleri, parfümler ve diğer kozmetik ürünleri oluşturuyor. Böyle bir ortamda üretim safhasında endüstriyel robotların varlığı kritik önem taşıyor. Üretim alanındaki bu avantaj, bize önemli ölçüde enerji tasarrufu olarak geri dönüyor. Bunun yanı sıra robotlara entegre olarak çalışan kamera çözümleri de esnek üretim şartlarını sağlıyor. Üretimin her aşamasındaki bu teknolojik altyapı, birbiriyle haberleşen, kesintisiz iletişim kuran ve en verimli şekilde çalışan otomasyon çözümleri sunuyor” dedi.
Plastik soğutma proseslerinde enerji verimliği
İşletmelerin en fazla enerji tüketen sistemleri arasında yer alan soğutma sistemleri, gelişen teknolojiyle çok daha verimli hale geldi. Enerji verimliliği açısından bakıldığında ise inverter kontrollü soğutma ünitelerinin, farklı soğutma ihtiyaçlarında en etkin çözümü sunduğu görülüyor aynı zamanda bu sistemler, işletmelerin karbon salınımının düşürülmesine de önemli katkı sağlıyor.
Türkiye’de her geçen yıl biraz daha büyüyen plastik sektörü, ülke ekonomisinin en önemli aktörlerinden birisi konumuna geldi. 40 milyar dolarlık hacmi ile plastik sektörü; otomotiv, tarım, beyaz eşya, elektronik, tekstil ve inşaat gibi sektörlere farklı çeşitlilikte ürünler tedarik edebiliyor. Türkiye ise plastik sektöründe önemli bir oyuncu konumunda bulunuyor. Toplam üretim hacmi baz alındığında, Avrupa’da 2’inci sırada, dünyada ise 7’inci sırada bulunan plastik sektörü, global pazarda önemli bir rekabet halinde. Plastik imalatının en önemli maliyet kalemlerinin başında ise ham madde ve enerji geliyor.
Inverter kontrollü soğutma üniteleri enerji verimliliği en yüksek çözümü sunuyor
Soğutma gruplarında enerji verimliliğine ilişkin açıklamalarda bulunan FORM Endüstri Ürünleri Endüstriyel Proje Geliştirme Müdürü Erdem Şahin, “Soğutma işlemi sırasında kullanılan sistemlerin (soğutma grubu, soğutma kulesi vb.) enerji tüketimleri, işletmelerin yüksek enerji tüketen sistemleri arasında yer alıyor. Ancak gelişen teknoloji ile birlikte çok daha verimli soğutma sistemleri sektörde kullanılmaya başladı. Özellikle yıl boyu soğutma ihtiyacının olduğu plastik üretiminde, üretim yoğunluğu ve tipine göre faklı soğutma kapasiteleri talep ediliyor. Soğutma kapasitesi değişimlerine enerji verimliliği açısından bakıldığında, inverter kontrollü soğutma ünitelerinin, farklı soğutma ihtiyaçlarında en verimli çözümü sunduğu görülüyor” dedi.