Saturday, Dec 21st

Last updateFri, 13 Dec 2024 12pm

You are here: Home Products Teknoloji

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Akıllı Schunk tutucu Red Dot Tasarım Ödülü’nü kazandı

Robotlu otomasyon ekipmanları, CNC tezgâh iş parçası bağlama sistemleri ve takım tutucuları alanında faaliyet gösteren Schunk, akıllı tasarımıyla dikkat çeken EGH tutucusu ile Red Dot 2021’de "ürün tasarımı" kategorisinde ödül kazandı. Schunk’un geliştirdiği bu akıllı ve esnek tutucunun, gelişmiş konsepti ve estetik tasarımının yanı sıra işlevi sayesinde de göz doldurduğu belirtiliyor. Red Dot ödülünün 60 yıllık geçmişinde katılan şirketler ve tasarım stüdyolarının sayısı açısından rekor kırılan bu yılda jüri üyeleri EGH tutucusunu "ürün tasarımı" kategorisinde çok etkileyici buldu.  

Ergonomik tasarımlı akıllı tutucu

Ergonomik yapısı ve tasarımıyla son derece başarılı olan Schunk EGH akıllı tutucu, yumuşak bir dokunuş sağlayan malzemelerle donatılan yuvarlatılmış dış konturları sayesinde ekipmanı kolay ve rahat bir şekilde yönlendirebiliyor. Tutucunun mevcut durumunu entegre bir LED ışık şeridiyle gösterebilen Schunk, insanla cobotlar arasında sorunsuz bir etkileşim imkânı sunuyor. Özellikle insan ve robot çalışma alanları arasında doğrudan bir örtüşmenin mevcut olmadığı uygulamalarla koruyucu perdelere sahip hücreler için uygun olan tutucunun tipik uygulama alanları arasında; otomotiv ve elektrik endüstrisi veya metal kesimhaneleri gibi nispeten temiz veya hafif kirli ortamlardaki taşıma ve tut-yerleştir görevleri bulunuyor. 

Otomasyon dünyasına kolay giriş

Schunk EGH tutucu; yenilikçi ve ergonomik yapılarının yanı sıra hızlı devreye alma özellikleriyle de öne çıkan cobotlar ile otomasyon dünyasına kolay giriş imkânı tanıyor. Esnek parmakları, 80 mm'lik değişken bir şekilde ayarlanabilir kursu ve tutucu özellikleriyle de geniş parçalar için uygun olup çok yönlü bir kullanım alanı sunuyor. Tak-çalıştır özelliğindeki başlangıç kiti, montaj ve devreye alım için adaptör levhasından uygun parmak setlerine, montaj aletlerinden fişlere kadar gerekli tüm parçalarla birlikte kullanıma hazır halde teslim edilebilen Schunk akıllı tutucu, aynı zamanda Universal Robots veya Techman Robotlarının robot kontrol ortamında hızlı bir şekilde uygulamaya alınabiliyor. EGH evrensel tutucunun devreye alımı ve programlanması sezgisel olarak 30 dakika içerisinde tamamlanabiliyor. IO-Bağlantı üzerinden kontrol, her bir parmak konumunun ayrı ayrı tanımlanmasını sağlarken, tutucunun durumunu her bir tutma işlemi için ayrı ayrı değerlendirebiliyor. Paralel kinematik ise tüm kurs boyunca sabit bir tutma kuvveti sağlıyor.

KraussMaffei, tüm ekstrüzyon teknolojilerini tek bir çatı altında topluyor

KraussMaffei Group teknolojik bilgi birikimini ve onlarca yıllık ekstrüzyon deneyimini birleştirerek kurumsal ekstrüzyon operasyonlarını tek bir yerde bir araya getiriyor. Bu stratejik yaklaşımın, müşteriler için önemli ürün faydaları, şirket için değerli sinerji etkileri, gelecek için yeni fırsatlar ve araştırma alanları ile sonuçlanması bekleniyor. Şu anda şirketin Hannover Laatzen’deki yeni yerinde inşa edilen tesisin dünyanın en modern ekstrüzyon Ar-Ge merkezlerinden biri olacağı vurgulanıyor. Yeni tesis, KraussMaffei’nin tarihindeki en büyük yatırım programının bir parçası olarak görülüyor. Tüm ekstrüzyon bölümünün taşınmasının ise 2022’nin ikinci yarısında yapılması planlanıyor.

KraussMaffei Yeni Makineler Bölümü Başkanı Dr. Volker Nilles “KraussMaffei’nin ekstrüzyon faaliyetlerini tek bir konumda toplamak, sektörümüzdeki mevcut ve gelecekteki zorluklara karşı doğru stratejik yanıttır. Çok çeşitli ekstrüzyon uygulamaları için Hannover’deki teknoloji merkezimizle ve özellikle 2022’de yeni tesisimize taşınmamızla uzmanlığımızı yeni bir seviyeye taşıyoruz. Ürün portföyümüz boru ve profil ekstrüzyonundan levha ve düz filme, kauçuk ve köpük ekstrüzyonundan birleştirme ve geri dönüşüme kadar neredeyse tüm ekstrüzyon teknolojilerini kapsıyor ve bunu 20 yılı aşkın süredir yapmaktayız. Tüm bu farklı teknolojiler tek bir yerde bir araya getirilecek” diye açıklıyor.

Etiketleme için küçük bir robot yeterli

Otomotiv sektörüne özel olarak kurulan robotik etiketleme sistemleriyle hatlarda yavaşlama ve durmalar engelleniyor.

Robotik etiketleme sistemine geçiş yapan otomotiv firmalarının en büyük kazanımları etiket - stok maliyetlerinde sağlanan tasarruflar ve kalitede standardı yakalamak oluyor. Robotik etiketleme ile; yürüyen bant üzerinde ürünün yavaşlamasına gerek olmadan etiketlerin doğru pozisyonlarda yapıştırılması, esnek üretim ve sıfır etiketleme hatası avantajları sağlanıyor.

Zaman ve işçilik verimliliklerinin dışında kalitede standardı yakalamanın en büyük avantajlardan biri olduğu üretim süreçlerinde firmalar küçük bir robotla birlikte bile sistemlerini otomatize hale getirebiliyor.

Kaynak, iç lojistik, boyama ve etiketleme gibi daha birçok fonksiyon entegre sistemlerinin yer aldığı otomotiv sektöründe robotik etiketleme ile esneklik ve kalite standardı yakalanıyor. 

İki ve çok eksenli çalışabilen robotlarla farklı yüzeylerin farklı noktalarına etiketleme yapılmasının yanı sıra yürüyen bant üzerinde ürünün durdurulması gerekmeden etiketleme mümkün oluyor. Böylelikle hatlarda yavaşlama ve durmalar engelleniyor. Bu durumda robotik etiketleme ile zaman ve işçilikte verimlilik sağlanıyor. 

50 yılı aşkın bir süredir Türkiye pazarında hizmet veren Novexx Solutions otomotiv sektöründeki firmalara özel geliştirdiği projelerle etiketleme konusunda çözüm ortağı oluyor.

Üretimde optimum düzeyde otomasyon çözümü

FANUC DR-3iB/8L Delta Robotu hızıyla üretime yön veriyor

Dünya genelinde 650 bini aşkın endüstriyel robot ve 25 milyonun üzerinde toplam ürün kurulumuyla sektörün önemli üreticilerinden olan FANUC, DR-3iB/8L Delta Robotu ile optimum düzeyde otomasyon çözümü sunuyor. Birbirine 120 derece açı ile konumlandırılmış 3 ana mafsala sahip olan 4 eksenli DR-3iB/8L, esnek hareket kabiliyeti ve yüksek hızıyla paketleme, dizme, toplama, sınıflandırma, sıralama, ayırma gibi proseslerde kullanılıyor. Yüksek ivmelenmeye sahip model, bir hat üzerinde ihtiyaç olan robot sayısını minimize ederek kullanıcısına önemli ölçüde tasarruf sağlıyor. 

Kısıtlı alanlarda minimum seviyede yer kaplıyor

İlaç, gıda ve elektronik sanayisi, tıbbi uygulamalar gibi birçok farklı alanda tercih edilen DR-3iB/8L Delta Robotu’nun maksimum 8 kg taşıma kapasitesi bulunuyor. Maksimum lineer çalışma hızı ise 10.000 mm/sn olan ve çok yönlülüğü yüksek seviyeye çıkarmak için özel tasarlanan ürünün çalışma alanı yatayda 1.600 mm, dikeyde 500 mm olarak öne çıkıyor. Robotun kurulumu, üretim hattının üzerine monte edildiği için kısıtlı alanlara sahip fabrikalarda rahatlıkla kullanılabiliyor.  

Robotun 0,2 kgm2’lik yüksek bilek ataleti ve +/-0,03 mm’lik tekrarlanabilirlik özelliği, büyük parçaların taşınmasını ve çoklu ped tutucuların kullanımını destekliyor. Hizmet verecek ortamın özelliklerine göre ürünün dış yüzeyi boyalı veya kaplamalı olarak tercih edilebiliyor. 

DR-3iB/8L Delta Robotu’ndaki kaplamalı varyant, boyanın yiyeceklere dökülmesi riskini engelliyor. Gıda sınıfı yağlama ile donatılan robot, asit ve alkali temizleyiciler ile dezenfektanlara karşı üst düzey dayanıklılık sunuyor.

Tederic yeni NEO makine serisini piyasaya sürüyor

Tederic Machinery Co., Çin’in Shenzhen kentinde düzenlenen Chinaplas 2021’de tamamen yeni premium enjeksiyon kalıplama makinelerinin lansmanını yaptı.

NEO serisi Tederic ekibi ve dünyanın dört bir yanından bir grup üst düzey tasarımcı tarafından ortaklaşa oluşturuldu ve şirket mühendislik deneyimini Avrupa’nın önde gelen tasarım bilgisi ile bir araya getirdi. Endüstriyel stil kombinasyonu, gelişmiş elektro-mekanik tasarım ve marka bileşenlerinin birleşimi, yüksek performans ve kullanıcı deneyimine sahip bir makineyle sonuçlandı.

Tüm makinelerde 12 inç, 15 inç ve 21 inç dokunmatik ekran konfigürasyonları seçeneğiyle gelişmiş bir Keba kontrolü bulunuyor. Kontrolörler OPC, UA ve Modbus veri protokolleri için destek sunuyor ve çeşitli özel proses gereksinimlerini karşılamak için ücretsiz programlama özelliklerini barındırıyor.

Yeni nesil servo pompalar, sistemi ultra yüksek tepki hızlarıyla çalıştırabiliyor (maks. basınca 28 ms’de ulaşılabilir) ve geleneksel hidrolik sistemlere kıyasla %30 ila %80 enerji tüketimi tasarrufu sağlayabiliyor.

Makine koruması, yeni Tederic markasıyla uyumlu olacak şekilde ve estetik açıdan hoş bir görünümün yanı sıra güvenli, pratik ve kullanıcı dostu olacak şekilde tamamen yeniden tasarlandı. Tüm makineler, Tederic’in satıldığı çeşitli uluslararası pazarlardaki yerel güvenlik standartlarına uygun şekilde yapılandırıldı.

Fuarda NEO-T, NEO-E, NEO-Ec, NEO-H, NEO-Mv ve NEO-Ms olmak üzere altı yeni üretim hattı tanıtıldı.

Yeni üretim hatlarından NEO-E’nin özellikleri

55t ila 460 ton aralığında tamamen elektrikli makinelerin özellikleri arasında daha geniş kolon aralığı, levha kılavuzu için NSK lineer rulman, standart 15 inç dokunmatik ekran, en yeni nesil motorlar ve DC Bus teknolojisine sahip sürücüler bulunuyor. 500 mm/sn’ye kadar enjeksiyon hızları, <1 bar’a kadar basınç doğruluğu, mükemmel düşük hız kontrolü ile mevcuttur. Hassas teknik, tıbbi ve yüksek hacimli ince cidar uygulamaları için idealdir.

Tetra Pak’tan sürülebilir peynir ürünleri için uçtan uça çözümler

Gıda işleme ve paketleme çözümleri şirketi Tetra Pak, sürülebilir peynir teknolojisi konusundaki uzmanlığıyla üreticilere son derece esnek ve maliyet avantajlı bir süreç sunuyor. Çok sayıda farklı tarif ve kapasite ile üretim yapabilen yüksek esneklik düzeyine sahip işleme hatlarında, gelişmiş karıştırma ve UHT teknolojileri kullanan marka, yenilikçi ve amaca uygun ambalajlama olanakları ile tüketicilere kullanım kolaylığı sağlarken üreticilerin de dağıtım ve depolama maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı oluyor. 

Aseptik ambalajlarla, ürünlerin tazeliğinin ve kalitesinin soğutma olmadan korunabilmesini sağlayarak yüksek düzeyde gıda güvenliği ve kalitesi sunan Tetra Pak aynı zamanda, büyük oranda yenilenebilir kaynaklar kullanarak ürettiği ambalajlarla, üreticilerin sürdürülebilirlik vaatlerini yerine getirebilmelerine de katkı sağlıyor.

Sürülebilir peynir ürünleri yıllık yaklaşık 2,2 milyar kilogramlık bir pazara sahip

Dünya genelinde ev dışı tüketimde meydana gelen artış, sağlıklı, pratik ve uygun fiyatlı atıştırmalık ürünlere olan ihtiyacın artmasına yol açıyor. Taze lezzetlerin yanı sıra ağızda cazip bir his bırakan yeni çeşit ve aromalara yönelik artan tüketici talebinin yanı sıra tüketicilerin temiz etiket, sağlıklı ürün ve sürdürülebilir üretim konularına verdikleri önem de giderek artıyor. Bunun sonucunda, gıda üreticileri üretim sırasında gıda ve bileşen israfını engellemeyi ve enerji tasarrufunu iyileştirerek karbon ayak izlerini azaltmayı öncelik haline getiriyorlar. 

Geleceğin otomasyonu için Schunk’tan inovatif çözümler

Schunk Türkiye, 5 yıl içinde mevcut organizasyonunu en az iki katına çıkarmayı ve genel merkez içindeki payını ise 10 yıl içinde yaklaşık yüzde 65 artırmayı hedefliyor.

1945 yılında Friedrich Schunk tarafından bir aile şirketi olarak kurulan Schunk, robotlu otomasyon ekipmanları, CNC tezgâh iş parçası bağlama sistemleri ve takım tutucuları alanında faaliyet gösteriyor. Almanya Stuttgart merkezli bir şirket olarak dünya çapında 50’den fazla ülkede faaliyet gösteren Schunk’un 9 fabrikada ve 35 ülke şirketinde 3 bin 500'den fazla çalışanı bulunuyor. 2007 yılında Türkiye pazarına giriş yapan şirketin, her yıl ortalama yüzde 30 büyüme sağladığı belirtiliyor. Schunk Türkiye, gösterdiği bu başarıdan dolayı Schunk global tarafından 2015 yılında Ortadoğu’nun merkez üssü seçildi. Önümüzdeki dönemde Türkiye organizasyonunu daha da büyüterek çok daha fazla şirkete inovatif ürün ve çözümleriyle katma değer katabilmeyi amaçlayan Schunk Türkiye, 5 yıl içinde mevcut organizasyonunu en az iki katına çıkarmayı ve genel merkez içindeki payını ise 10 yıl içinde yaklaşık yüzde 65 artırmayı hedefliyor.

Otomotiv yan sanayisi başta olmak üzere havacılık, savunma sanayi, plastik gibi çok sayıda sektöre çözüm sunan Schunk’un “takım tutucu ve iş parçası bağlama sistemleri” ve “otomasyon’’ olmak üzere iki ayrı ana faaliyet alanı bulunuyor. Takım tutucu ve iş parçası bağlama sistemlerinde; takım tutucular, torna aynaları, ayna çeneleri, sabit iş parçası bağlama sistemleri, çabuk palet değiştirme sistemleri, manyetik tablalar, manyetik kaldıraçlar ve özel hidrolik genleşme teknolojisi ürünleri yer alıyor. Otomasyon sistemlerinde ise robot elleri, tutucular (gripperlar), döner modüller, lineer eksenler, robot aksesuarları, modüler montaj teknolojisi ve modüler robotik ürünler mevcut.

Dünya genelinde robot şirketlerine en yüksek oranda gripper satışı gerçekleştiren şirket olarak dikkat çeken Schunk, Türkiye pazarında ise otomatik takım değiştiricinin adet bazında en çok kullanıldığı marka konumunda. Talaşlı imalat alanında da manyetik tabla ve hidrolik takım tutucuda pazar lideri olan Schunk; akıllı gripperlar, çapak alma, zımparalama ve taşlama uygulamaları için kullanılan robotik tesviye ekipmanlar, plug&play ve adheso tutucuları kategorileri altında pek çok inovatif ürün ve çözümler sunuyor. 

Schunk’tan her uygulama için ideal çözümler

Schunk’un ürün grubunda yer alan akıllı gripperlar; gripper çenelerinin pozisyon, hız ve kuvvet kontrolünü sağlıyor ve bu ürünler Profinet, EtherCat, Profibus ve CAN haberleşme ara yüzleriyle çalışıyor. Bu teknoloji; entegre motor ve kontrol teknolojisiyle Schunk tutucularının uzun ömürlü, güçlü ve yüksek hassasiyetli yapısının bir araya gelmesiyle oluşturuldu. Çapak alma, zımparalama ve taşlama uygulamaları için kullanılan robotik tesviye ekipmanları ise birçok sektörde zor, kirli ve insan sağlığını tehdit eden uygulamalar olduğu için robotlu çözümlere daha hızlı entegre edilebilir durumda. Bu ürünlerin Türkiye pazarındaki potansiyeli ise oldukça yüksek.

Aynı zamanda plug&play ürün grubunun dünyadaki ilk üreticisi olan Schunk; tutucudan takım değiştirmeye, kuvvet tork ölçümü yapan sensörlerden kolaboratif ve hafif robotlara kadar geniş bir yelpazede ürünler sunuyor. Bu ürün grubundaki özel olarak ayarlanmış mekanik ara yüzler ve adaptörler, tüm modüllerin bir araya gelmesini ve değiştirilmesini kısa zaman içinde mümkün kılıyor. Bu sayede otomasyona yeni başlayanlar için uygun hale geldiği gibi metal işleme, otomotiv, elektronik ve benzeri birçok sektördeki profesyonellere hitap ediyor. Adheso tutucuları ise temiz çalışma ortamlarında, pürüzsüz ve düzgün yüzeye sahip parçaların üzerinde kalıcı gerilim bırakmadan ve enerji verimliliği sağlayarak taşınmasını sağlıyor. Bu ürün; çoğunlukla elektronik, gıda, medikal ve tekstil sektörlerinde tercih ediliyor.  

SCHUNK

Merkezi plastik hammadde taşıma ve besleme sistemleri

Günümüz Türkiye’sinde hammaddeden maksimum tasarruf sağlamak şarttır. Çünkü hammadde fiyatlarının ciddi artışı hammaddenin en efektif ve tasarruflu şekilde kullanılmasına yol açmıştır. Bu vesile ile merkezi besleme otomasyonu sayesinde hammaddeden kayıpsız şekilde üretim yapılabilir. Yapılacak olan yatırım da çok kısa bir sürede kendini amorti etmiş olacaktır.

Avantajları

  • Optimum seviyede alan kullanımı
  • Karışıklık tehlikesi olmadan merkezi malzeme yönetimi
  • Daha az personel ile maliyet tasarrufu
  • Makine ve boru hatlarında malzeme kalmaması sebebiyle temiz ve sorunsuz üretim
  • Kısa amortisman süresi
  • Kurutma ve merkezi mikserlerin kolay entegrasyonu
  • Merkezi hammadde kontrol sistemi
  • Kesintisiz üretim
  • Modüler yapı sayesinde sistemin genişletilebilmesi mümkün

Masterbatch Otomasyonu

Üretimlerimize renk katan masterbatchi de en verimli şekilde kullanmalıyız. Masterbatch fiyatları hammadde fiyatlarının da üstünde bir maliyete sahip olduğu için her masterbatch tanesini en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Günümüz teknolojisinde el ile karıştırma yöntemi veya mobil mikserler hala kullanılmakta fakat verimi oldukça düşük seviyelerde çözüm sunmaktadır. Bunun yerine volümetrik (hacimsel) veya daha hassas üretim için gravimetrik (kütlesel) dozajlama sistemleri kullanılmaktadır. Bu sayede üretimde kullanılan her masterbatch granül tanesini en verimli şekilde kullanıp üretimin maliyetini ciddi şekilde azaltmak mümkün olabilir.

Aksoy Plastik ve Makine

Sergen Sarıdikmen

Satış Müdürü

Universal Robots, Siemens Mühendislik Portalı için arayüz geliştiriyor

Universal Robots, cobot’ların yaygınlaşması ve zorlu üretim süreçlerinde kullanımının kolaylaşması için dünyanın önde gelen otomasyon platformlarından Siemens TIA (Tamamen Entegre Otomasyon) portalı ile iş birliği yaptı. Bütüncül TIA Portalı mühendislik sistemi, kullanıcıların kapsamlı üretim otomasyon projelerini planlamalarına yardımcı olacak. Universal Robots, cobot’larını karmaşık makinelere ve üretim hatlarına Siemens TIA (Tamamen Entegre Otomasyon) portalı ile entegre edecek. Cobot’lar, 2021 yılsonunda tamamlanması planlanan yorumlamalı ara yüzüyle Siemens’in TIA ortamında Simatic Robot Kütüphanesi’nin bir parçası haline gelecek. Böylece makinelerle cobot entegrasyonu daha da kolaylaşacak.

Cobot teknolojisinden faydalanacak firma sayısı önemli ölçüde artacak

Siemens, Kasım 2020’de bu uygulamaya ek olarak Simatic Robot Kütüphanesi’ni tanıttı: Kapsamlı ‘robot kütüphanesi’ kullanıcıların cobot’larını doğrudan TIA programı içerisinde birleşik bir kullanıcı arayüzü üzerinden programlamasına ve planlamasına izin verecek. Universal Robots’un cobot’larını da dâhil edeceği kütüphane sayesinde cobot teknolojisinden faydalanacak firma sayısının önemli ölçüde artması bekleniyor. Tüm sektörlerden kullanıcılar cobot’larını tüm tesis mühendisliği çözümlerinde kullanabilecek.

Cobot’ların karmaşık üretim hatlarına entegresi hızlanacak

“Cobot’larımız her zaman sezgisel hareketleriyle bilinir” diyen Universal Robots OEM Direktörü Bernd Meier, “Cobot’larımızın TIA entegrasyonundan makine ve fabrika mühendislerinin yanı sıra geniş üretim tesislerine sahip imalatçılar da yararlanabilecek. Yeni arayüz sayesinde, cobot’larımız işlevsel çeşitlilik, hassasiyet ve tekrar edilebilirlik özelliklerini karmaşık üretim hatlarında kullanabilecek ve böylece, dijital planlamadan entegre mühendisliğe ve operasyonlara kadar dijital otomasyondan tam anlamıyla faydalanabilecek. Simatic Robot Kütüphanesi entegresiyle de cobot’ların, TIA portalına uyumu sayesinde karmaşık üretim hatlarına entegresi ve buralarda kullanılma süreci daha da hızlanacak. Kütüphane aynı zamanda cobot’ların EDGE data analizleri ya da bulut hizmetleri gibi teknolojilerle birleştirilmesini ve tesis şartlarının izlenmesi sürecine dahil edilmelerini de kolaylaştıracak” diye konuştu.

Geleceğe yönelik çözümler sunacağız

Siemens Digital Industries Pazarlama Direktörü Tobias Fengel ise iş birliğiyle ilgili şunları söyledi, “Yeni Simatic Robot Kütüphanemizin ilk dönemlerinde yeni ortağımız Universal Robots’a hoş geldiniz demek istiyorum. Cobot sektör lideri Universal Robots ile çok yakında müşterilerimize geleceğe yönelik çözümler sunacağız ve bundan memnuniyet duyuyoruz.”

Cobot’lar büyük üretim hatlarında bağımsız olarak kullanılabilecek 

TIA portalının entegre tasarımı sayesinde kullanıcılar, cobot’larını büyük üretim hatlarında bağımsız olarak kullanabilecek ve cobot’ların yörünge oluşturma fonksiyonlarını öğrenebilecek. Yeni kapsamlı kütüphane sayesinde programlama örneklerini indirerek, cobot’larını kontrol etmek için kullanabilecek.

Universal Robots

Ripack Isı Tabancalarından 3 önemli yenilik!

Ripack, 2021 yılına iki yeni modeli Ripack 2500 ve Ripack 2100 ile giriş yaptı. Amiral gemisi Ripack 3000 modelinin de gücünü, fonksiyonel eklentiler ile daha da üst seviyeye taşıyan Fransız Ripack, her üç ürünü 2021 yılının ilk çeyreğinde endüstriyel pazarın kullanımına sundu.

1970'lerde, palet üzerine dizilmiş ürünlerin ısıyla büzülebilir plastik bir örtü ile kaplanması fikri ortaya çıktı ve bu düşünce ile yükü stabilize etmek ve onu kötü hava koşullarından ve hırsızlıktan korumak için çalışmalar başladı.

Birkaç yıl sonra Ripack, shrink tabancalarının tasarımına ve üretimine başlayan ilk şirketlerden biriydi. Shrink Isı Tabancası olarak da bilinen Ripack araçları, yüksek güvenlik düzeyi ve verimliliği vurgulayan ekipmanlar olarak pazarda yerini aldı.

Bugün, mevcut Ripack shrink tabancaları yelpazesi endüstriyel pazarın tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek niteliklerde sunulmakta. Standart bir euro paleti 1,5-2 dakika gibi kısa bir sürede shrink ambalajlayabilen Ripack Isı Tabancaları, başta güvenlik, aynı zamanda güvenilirlik gereksinimlerine göre operatörü yanma riskine karşı koruyan patentli "soğuk nozul" teknolojisi ile öne çıkıyor. Geleneksel bir tabancayla ulaşılması zor olan yükseklikler için uzatma boruları, kısa, sert alev teknolojisi, Ripack 3000'de 360° dönen başlığın çıkarılabilir olması, piezo ateşleyicinin 15 saniye gibi kısa bir sürede değiştirilebilmesi, opsiyonel tüp taşıma arabası gibi özellikler Ripack Shrink Isı Tabancalarının piyasadaki çok yönlü ekipman ve geniş bir ayarlanabilir güç aralığında olduğunu teyit eder nitelikte.

Park Endüstriyel Ürünler

Endüstriyel ambalajlama makinelerinde, bir araya getirme sanatı

1985 yılında kurulan Keramik Makina, 2012 yılından beri aileden tek temsilci olarak Cem Büyükçıngıl’ın yönetiminde tamamen profesyonel ve uzman bir ekip ile Ambalajlama ve Paketleme sektöründe global bir marka olma yolunda büyük bir hızla ilerliyor.

Sektörlere özel paletleme ve paketleme çözümleri sunan şirket,

  • Sunta ve MDF sektörüne anahtar teslimi çemberleme ve streçleme hatları,
  • Taşyünü sektörüne 1300 mm x 3.600 mm ebatlarında 3.000mm yüksekliğe kadar levhaların tam otomatik istiflenmesi, paletsiz çemberlenmesi ve stretch hood hatları,
  • Gıda, madeni yağ, temizlik ürünleri ve kimya sektörüne teneke, şişe ve kutu istifleme, etiketleme ve streç sarma/ stretch hood hatları,
  • Çimento ve alçı sektörüne paletsiz paletleme ve paketleme hatlarını anahtar teslimi çözüm olarak tasarlayıp üretiyor.

FANUC SCARA SR-20iA modelini endüstriyle buluşturuyor

FANUC, SCARA robot ailesine yeni bir üye daha eklediğini duyurdu. 20 kg’a kadar taşıma kapasitesi sunan SR-20iA modelinin, 0,45 kgm2 bilek ataleti ve az yer kaplama özellikleriyle montaj, malzeme taşıma, toplama ve ambalajlama gibi geniş bir sektör yelpazesine fayda sağlayacağı belirtiliyor. 280 x 360 mm boyutlarına, 64 kg ağırlığa ve 1100 mm erişim mesafesine sahip model, hareket aralığı açısından maksimum verimlilik sunmayı hedefliyor. Yeni modelin yüksek taşıma kapasitesi ve bilek ataletinin kombinasyonu ile daha büyük parçaların montajlarını kolay hale getireceği ifade ediliyor.

FANUC’un bu zamana kadarki en dayanıklı SCARA robotu olan ve yüksek hızlı montaj ihtiyaçlarını kolayca karşılayacağı belirtilen SR-20iA, sunduğu 250 N azami bastırma kuvvetiyle son zamanlarda önemi artan güneş panelleri ve batarya grubu gibi uygulama alanları için ideal bir robot olarak ön plana çıkıyor.

Performanstan ödün vermeyen özelliklerinin yanı sıra uygun maliyeti de endüstriyle buluşturan SR-20iA modelinde, şirketin tüm robotlarında olduğu gibi son teknoloji FANUC yazılımı ve özellikleri bulunuyor.

FANUC SCARA SR-20iA modelinin diğer özellikleri ve avantajları 

•Sert ortam ve/veya temiz oda taleplerini karşılayabilmek için su geçirmez beyaz epoksi boyalı IP65 varyant sunulur.

•FANUC görüntü işleme aracı iRVision®, lojistik yazılımı iRPickTool®, konveyör takibi, çok çeşitli endüstriyel haberleşme ağları desteği, entegre güvenlik fonksiyonları (örneğin DCS) ve hemen hemen mevcut tüm robot yazılımı seçeneklerini destekleyen R-30iB Compact Plus Kontrolör ile donatılmıştır.

•Kolay robot kurulum ve programlama işlemleri için El Terminali ile veya El Terminali olmadan teslim edilebildiğinden FANUC tablet veya bilgisayarlarda kullanılabilen ve çeşitli tarayıcılarla (Safari, Chrome, Internet Explorer, vb.) erişim sağlanabilen iRProgrammer® programlama yazılımını sunar.

•FANUC’un fizibilite çalışmalarına yönelik RoboGuide® simülasyon yazılımı toplama veya ambalajlama projesini finansal risk almadan veya pahalı mekanik tasarımlar oluşturmadan verimlilik, erişim mesafesi ve robot dayanıklılığı açılarından önceden kontrol edebilmektedir.

FANUC

Sensör teknolojileri ve cobot’ların iş birliği

SICK ile online webinar düzenleyen Universal Robots, sensör teknolojisinin kolaboratif üretime sağladığı avantajlarını ele aldı.

Universal Robots, SICK ile gerçekleştirdiği “Sensör Teknolojileri ve Cobot’lar: Kolaboratif Üretim ve Güvenli Verimlilik” konulu webinarda; cobot’ların geleceğine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. “TakÇalıştır ve Üretime Başla” konseptiyle üretimde kolaboratif esneklik sağlayan cobot’ların, sensör teknolojileriyle birlikte, üretimdeki tüm birimlerin birbirleriyle her an haberleşeceğini vurgulayan Gök, bu teknolojilerle üretimde verimlilik, güvenlik ve kalite artışının da yaşanacağını söyledi.

“Sektörlerin Endüstri 4.0’a geçişini hızlandırıyor”

Sensörlerle birlikte cobot’ların yetenek ve kabiliyetlerinin daha da artacağının altını çizen Universal Robots Türkiye&MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, “SBOT Speed ve SBOT stop gibi SICK’in geliştirdiği sensör teknolojileri sayesinde cobot’lar algılama ve bir nevi görme yeteneği kazanıyor. Sensörlerle donatılan cobot’lar üretim hattında yer alan ürünlerin yerini tespit edebiliyor, çevrelerini algılayarak çalışıyor. Robot Vision PIM60 UR+ekipmanı cobot’lara kameralarla görüş ve algılama yeteneği veriyor. SBOT Speed ve SBOT stop UR+ sistemleri, cobot’un insanlarla güven içinde çalışmasına yardımcı olurken tüm bu sensörler, cobot’ların kullanım alanlarını yaygınlaştırırken aynı anda kalite ve güvenlik artışı sağlıyor. Ayrıca sektörlerin Endüstri 4.0 dönemine geçişini de sağlıyor” dedi.

Universal Robots 

Kozmetik ambalajda PCR? Hepsi bir teknoloji meselesi

Resim1: Test serisi için, şişeler saf PCR’den (solda) ve ayrıca içinde ve dışında işlenmemiş bir malzeme tabakası bulunan şişelerden yapılmıştır.Şişirme kalıplama uzmanı W.MÜLLER, ambalajda tüketim sonrası geri dönüştürmelerin (PCR) kullanımı için iki yöntemi test etti. İlk incelenen varyantta, Polikloropren kauçuk (PCR) katmanı iki yeni malzeme katmanı ile çevrilidir, ikinci varyantta iç kısım dâhili bir plazma kaplaması ile korunmuştur. Her iki varyant, saf PCR'den yapılmış içi boş gövdelere göre önemli ölçüde daha düşük migrasyon değerlerine sahipti.

W. MÜLLER, şişirme kalıplama prosesinde, içi boş nesnelerin üretiminde PCR kullanımı konusunda uzun yıllara dayanan deneyime sahiptir. 3 katmanlı koekstrüzyon sistemi olarak adlandırılan yapıda ReCo3 ile, içi ve dışı işlenmemiş bir katmanla çevrelenmiş bir PCR katmanından oluşan şişeler üretilebilir. Bu şekilde, işlenmemiş malzeme, işlem sırasında PCR ile değiştirilebilir ve yine de PCR’den istenmeyen göç azaltılabilir.

% 100 geri dönüştürülmüş 1 litre hacimli yuvarlak şişelerin göç (migrasyon) davranışının ReCo3 işlemiyle üretilenlerden ne kadar farklı olduğu yapılan bazı testler sonucunda ortaya kondu. İki sertifikalı PCR tipi seçildi ve bir şişe saf malzeme ve bir şişe dış tabakada normal işlenmemiş bir tabaka ile üretildi. SGS INSTITUT FRESENIUS, Taunusstein’da, küresel migrasyon (madde geçişleri) ve potansiyel olarak etkileşebilecek safsızlıklar, reaksiyon ve bozunma ürünleri (NIAS) için taramalar gibi çeşitli migrasyon testleri gerçekleştirildi. Küresel migrasyon, DIN EN 1186 2002-07’ye göre test edildi ve sonuçlar, her durumda 10 mg / dm2’lik (AB) 10/2011 sayılı yönetmeliğin yasal gerekliliğinin altındaydı.

Ancak W. MÜLLER, testlere dayanarak ReCo3 şişelerinin saf geri dönüştürülmüş şişelere kıyasla daha düşük bir küresel geçiş sergilediğini gösterebildi. Bu aynı NIAS testinde, geçiş konsantrasyonlarındaki önemli bir azalma ile de doğrulanmaktadır.

B&R, ACOPOS 6D ile çok boyutlu üretimin başlangıcını müjdeliyor

Manyetik kaldırma, taşıyıcıların münferit ürünleri makine içinde serbestçe hareket ettirmesini sağlar. Geleneksel taşıma sistemlerinin sıkı bir üretim döngüsü gerektirdiği günler geride kaldı. ACOPOS 6D, küçük partiler halinde ve sürekli değişen ürün tasarımlarıyla üretim için uygun koşulları sunuyor.

ACOPOS 6D, manyetik kaldırma teknolojisi prensibine dayanmaktadır: Entegre kalıcı mıknatıslara sahip taşıyıcılar, motor bölümlerinden oluşan bir yüzey üzerinde temassız hareket eder. Elektromanyetik motor segmentleri 240 x 240 mm boyutlarındadır ve herhangi bir şekle monte edilebilir. Taşıyıcılar boyutlarına bağlı olarak 0,6 ila 14 kg ağırlığında yük taşıyabilir ve 2 m/s’ye kadar hızlarda hareket edebilir. İki boyutlu şekilde serbestçe hareket edebilir, üç eksen boyunca dönebilir- eğilebilir ve kaldırma yüksekliği üzerinde hassas kontrol sağlayabilirler. Tüm bu özellikler birlikte, altı derecelik bir hareket kontrol özgürlüğü sağlar.

Daha az alan gereksinimi ACOPOS 6D, birkaç taşıyıcı aynı anda bir motor segmentinde çalışabildiğinden, dört kata kadar daha yüksek bir taşıyıcı yoğunluğu sağlar. Taşıyıcılar, işleme istasyonlarında eksen olarak da kullanılabilir. Örneğin, bir iş parçası olan bir taşıyıcı, işleme takımı sağlam bir şekilde takılıyken CNC yollarını takip edebilir. Her bir taşıyıcı aynı zamanda yüksek hassasiyetli bir terazi olduğu için tartım istasyonları tamamen ortadan kaldırılabilir. Bu da makinenin daha kompakt bir yapıda üretilebilmesini sağlar.

Tüm ihtiyaçlara yönelik bilimsel etiketleme çözümleri

1994 yılında kurulan ERDA LTD. ŞTİ. etiketleme makinaları, bas yapıştır (print and apply) sistemleri, koli-palet etiketleme makinaları ve etiket sıyırıcılar konusunda Türkiye’nin önde gelen firmaları arasında yer alıyor. Firma lineer etiketleme makinalarında 300 adet/dakikaya varan yüksek kapasitelerde çözümler sunuyor. 20 kişilik ekibinde 5 makina mühendisi, 10 meslek yüksekokul mezunu elektronik ve mekanik teknikeri bulunduran ERDA özgün ürünler için özel tasarımlar da geliştiriyor. Farma serisi etiketleme makinaları ile, ilaç endüstrisinin zor standartlarını da karşılıyor.

ERDA’nın 59 ülkede 1.500’ün üzerinde müşteri tarafından tercih edilen 5000’i aşkın kendinden yapışkanlı etiketleme makinası her gün 10.000.000’un üzerinde ürün etiketliyor. İçecek, gıda, ilaç, kozmetik, temizlik ürünleri, kırtasiye, boya ve ambalaj sektörlerine yönelik özgün tasarımları gün geçtikçe daha çok sayıda müşterinin özel etiketleme uygulamaları için ERDA’yı tercih etmesini sağlıyor. Firmanın bu başarısı 5 ana yaklaşımından kaynaklanıyor:

Lifler ve Filamentler Boyut Küçültme ve Aglomerasyon

Resim 1: Üretim firesi PET-filamentlerProblem: 

Liflerin/monofilamentlerin işlenmesi veya daha sonra gö-receği işlemler ile ilgili problemleriniz mi var?

Hedef, üretimde daima sıfır hurdaya sahip olmak şeklinde olup, bu pratikte mümkün olmamaktadır. Üretim atıklarının sürdürülebilir şekilde geri dönüşümü, kaynakların korun-ması anlamında gerekli olduğu kadar rekabetçi olması için de gereklidir. Aynı zamanda, sektördeki kalite gereksinim-leri çok yüksektir ve bu da daha fazla zorluk demektir. Bu nedenle, üretilen aglomerlerin üretim sürecini kesinlikle olumsuz yönde etkilememesi gerekmektedir.

Yukarıdaki resim, çoğunlukla işlem zinciri boyunca üretim-den kaynaklanan atık olarak sonuçlanan yüksek miktarda filamentleri göstermektedir. Üretimde bu malzemeyi tekrar kullanmak kolay değildir. En büyük problemler; 

  • Malzemenin uzunluğu çoğunlukla sonsuz uzunluktadır, bu nedenle boyut küçültme gereklidir.
  • Boyut küçültme de kolay değildir, çünkü malzemenin rotor şaftı etrafına sarılması riski vardır.
  • Malzemenin ebadı küçültüldükten sonra, üretimde daha fazla kullanım için hala yüksek hacimsel yoğunluk, dü-şük kütlesel yoğunluk sorunu vardır.

Nissei ASB – PET Ambalaj Teknolijisinde Öncü

1978’de kuruluşundan bu yana, Nissei ASB Machine Co. Ltd., gıda, içecek, kişisel bakım, temizlik malzemeleri ve endüstriyel kimyasal maddeleri için PET, diğer plastik şişe ve kavanoz üretiminde kullanılan Tek Kademe Enjeksiyon Gerdirmeli Şişirme teknolojisi konusunda dünyanın önde gelen firmalarından biri olarak faaliyetlerini sürdürüyor.

Makine ve kalıp üreticisi olmasının ötesinde, ASB devamlı olarak yeni patentli şişe ve kavanoz kalıplama teknolojisi geliştirmektedir. Kendinden taşıma kulplu şişeler, pastörizasyona uygun PET kavanozlar, cam gibi kozmetik şişe ve kavanozlar, çok katlı kalıplama gibi çok çeşitli özel ambalaj üretim teknikleri konusunda yeniliklere imza atmıştır. 

Enjeksiyon gerdirmeli şişirme teknolojisi PET ham maddesinin olanaklarını çift yönlü oryantasyon ile en üst düzeye çıkarır. PET ham madde en yayın ve en kolay geri dönüşümü yapılan plastiktir. Çift yönlü oryantasyon sayesinde, en düşük karbon ayak izine sahip olan şişe ve kavanozlar, yüksek bariyer özelliği ile üretilebilir. 

LSR silikon kapaklarla kahve keyfi

Sürdürülebilir keyif: LSR'den yapılmış kahve kapakları ile;

- Eksiksiz sistemlerle silikon işlemeye güvenli giriş

- Üst seviyede sağlığa uygunluk ve paketli kahve keyfi için tekrar kullanılabilir fincan kapakları

- Süreç uzmanı gerekmez: Teknik bilgi ve ağlar sağlanır

Günümüzde dışarıda yemek yerken ve içerken hijyenik güvenlik giderek önem kazanmaktadır. Bu alanda, tek kullanımlık uygulama olarak pek çok teknolojik ürün piyasaya sunulmaktadır. Tek kullanımlık ve çok kullanımlık fincanlar için, tercihen silikondan yapılmış kişisel kapak çözümlerinden biri de KraussMaffei tarafından ortaya kondu. 

Silikon esnektir, anti bakteriyeldir, sıcaklığa dayanıklıdır, uzun ömürlüdür ve plastikleştirici içermez. Bu özellikler onu kahve fincanları kapakları için ideal bir hammadde haline getirmektedir çünkü bunlar kolaylıkla taşınabilir ve daha sonra bulaşık makinesinde evde temizlenebilir. Depozitolu kap sistemlerinde bile, kapak genellikle hijyen nedeniyle ayrı satın alınmak zorundadır. Kişiselleşmiş silikon kapaklar, tek kullanımlık kaplarda kullanılarak atık pratik bir şekilde azaltılabilir. Bu tarz fincan kapağı gibi nesneler basit geometrileriyle, ayrıca bir proses uzmanlığına gerek duyulmadan termoplastik uzmanları tarafından silikon prosesi olarak uygulanabilirler. Komple sunulan çözümler içerisinde gerekli teknik bilgi ve ortak bir işbirliği ağı sağlanarak proses yürütülebilir. Örneğin KraussMaffei kendisiyle birlikte kalıp üreticisi ACH Solution ve bu tür tempersiz düşük uçucu formülasyonlar sağlayan malzeme üreticisi Wacker Chemie ile ortak olarak bu tür silikonların daha yaygın işlenebilmesi için işbirliği yapıyor.

Stäubli’den üç TX2-6 eksenli robot modeli

Stäubli orta yük taşıma kapasite aralığı için üç yeni 6 eksenli robotunu görücüye çıkardı: TX2-140, TX2-160 ve TX2-160L. Şirket mevcut TX2 neslini genişleterek toplamda dokuz model çıkarıyor. Sağlam yapıları ve akıllı tasarımları, onları zorlu ortamdan sterilize ortamlara kadar değişen koşullar için ideal seçim haline getirirken yüksek düzeyde güvenlik ve bağlanabilirlik sağlayabiliyorlar.

TX2-140, 1.510 mm'lik bir erişime ve TX2-160 ise 1.710 mm'lik sahip. Her ikisinin de maksimum 40 kg yük kapasitesi bulunuyor. TX2-160'ın uzun kollu versiyonu olan TX2-160L; 2.010 mm'lik erişim mesafesine ve maksimum 25 kg yük kapasitesine sahip. Bu yeni modellerle Stäubli şimdi kompakt TX2 90 ile büyük TX2-200 arasındaki boşluğu kapattığını belirtiyor. 

Örnek gösterebilecek dinamik değerleriyle birlikte alındığında örneğin 5. eksende 1.500 ° / s'lik maksimum hız bu en kısa döngü sürelerinin elde edilebileceği anlamına geliyor. Dahası, Stäubli’nin tescilli sürücü teknolojisinin artık 5. eksende de kullanılması, önceki RX160 modeline kıyasla bileğin sertliğini önemli ölçüde artırıyor.

Otomasyonda verimlilik, yüksek taşıma kapasitesi ile artıyor

FANUC, M-20iD ve ARC Mate 120iD serilerini 35 kg taşıma kapasiteli modellerle genişletiyor

FANUC, kapsamlı robot yelpazesini iki yeni modelle geliştiriyor. 35 kg taşıma kapasitesi ile büyük parçaların taşınması için tasarlanan M-20iD/35 ve kaynak versiyonu ARC Mate 120iD/35, eksen hızları ve kendi sınıflarındaki en yüksek hassasiyet ile donatılmış yapılarıyla otomasyon verimliliğini artırmayı hedefliyor. 

± 0.03 mm’ye kadar yüksek tekrarlanabilirlik ve yüksek eylemsizlik 

M-20iD/35 ve ARC Mate 120iD/35’nin maksimum taşıma kapasitesi 35 kg ve 1,831 mm aralığındayken her iki modelde de yeni aktarma organları bulunuyor. Bu sayede ± 0.03 mm’ye kadar yüksek tekrarlanabilirliği koruyan modeller, daha ağır yükleri daha yüksek eylemsizlikle taşıma kabiliyetiyle öne çıkıyor. 

M-20iD/35 modeli, gelişmiş özellikleriyle taşıma görevleri, makine yükleme ve indirme veya parça manipülasyonu için ideal bir performans gösteriyor. Modelin içi boş bilek tasarımı, ek donanımın yalın bir şekilde monte edilmesine imkân tanıyarak, kablolarda daha az aşınma ve yıpranmayla robotun dar alanlarda etkin bir biçimde kullanılmasını sağlıyor. M-20iD/35 kol ve bilek akslarında IP67 koruma sınıfı sayesinde taşlama veya çapak alma gibi kötü ortam koşullarındaki uygulamalarda da kullanılabiliyor.