Sunday, Dec 22nd

Last updateFri, 13 Dec 2024 12pm

You are here: Home News Röportaj

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

ALPLA Plastik Türkiye Genel Müdürü Emre CANOĞLU

ALPLA Plastik Türkiye Genel Müdürü Emre CANOĞLU“Ambalajlarımız, kaliteli, yenilikçi ve sürdürülebilir olacak şekilde tasarlanıyor”

En son teknolojileri kullanarak ambalajlarımızı tasarlıyor, üretiyor ve sürekli olarak yenilikler üzerinde çalışıyoruz. Ambalajlarımızın öne çıkan özelliklerinin başında hafiflik, dayanıklılık, tekrar kullanılabilirlik, geri dönüştürülebilirlik, gıda ve çocuk güvenliği geliyor. Hafif yapıları sayesinde kaynakların daha etkin kullanılmasını sağlıyor ve çevresel etkimizi azaltıyoruz. Dayanıklı tasarımlarımız, ürünlerin güvenli bir şekilde taşınmasını ve korunmasını sağlıyor. Aynı zamanda, tekrar kullanılabilirlik özelliğiyle atık miktarını azaltarak sürdürülebilir bir döngü oluşturmayı hedefliyoruz.

Emre Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Öncelikle ALPLA Plastik Türkiye Genel Müdürü Emre Canoğlu olarak tüm okuyucularınıza merhaba demek istiyorum. Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezunum. ALPLA’da dört yıldır genel müdürlük görevini yürütüyorum.

Kariyerim boyunca dünyanın farklı ülkelerinde çeşitli ambalaj sektörlerinde çalışma fırsatım oldu. Bu deneyimler, sektördeki çeşitli zorlukları anlama ve müşterilerin ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirme konusunda bana farklı bakış açıları kazandırdı. Benim için, plastik ambalaj sektöründe inovasyon ve iş birliği ile ilerlemek, geleceğin gereksinimlerini karşılamak için önemli adımlar atmak anlamına geliyor. Şirketimizdeki başarılı büyüme ve müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımızla sektörde önemli bir oyuncu haline gelmeyi başardık.

Biliyoruz ki ALPLA dünya çapında 46 ülkedeki 190 lokasyon ağı ile plastik ambalaj sektöründe 68 yıldan bu yana faaliyet gösteriyor. ALPLA’nın hem globalde hem de Türkiye’deki kuruluş aşamaları, yapılanması ve başarılı gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Şirketimiz, 1955 yılında Avusturya'da kuruldu. Bugün sizin de vurguladığınız gibi 46 ülkede 190 lokasyondan ve 23 bin 300 profesyonelden oluşan çok büyük bir aileyiz. Plastik ambalaj çözümlerinin önde gelen sağlayıcılardan biri olarak, ürünlerimiz yiyecek, içecek, ilaç ve diğer sektörlerde geniş bir müşteri yelpazesi tarafından kullanılmakta. 

Türkiye'deki başarımız, birkaç faktöre dayanıyor. Öncelikle, müşterilerimize en iyi hizmeti sunmaya adanmış deneyimli profesyonellerden oluşan güçlü bir ekibimiz bulunuyor. İkincisi, müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun yenilikçi ve sürdürülebilir ambalaj çözümleri sunmak konusunda çeşitlilik sağlıyoruz. Üçüncüsü, kalite ve müşteri memnuniyetine karşı güçlü bağlılığımızı korumayı başaran bir şirketiz.

Türkiye'deki faaliyetlerimize 1992 yılında başladık ve son teknolojilerle desteklenmiş beş üretim tesisi ile Türkiye genelinde faaliyet gösteriyoruz. Bu tesislerimizde yaklaşık 500 kişiye istihdam sağlıyoruz. Müşterilerimize en iyi kalite ve hizmeti sunmaya kendimizi adadık ve sürekli olarak ürünlerimizi ve süreçlerimizi iyileştirmenin yeni yollarını arıyoruz.

Yıldırım Soğutma A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Yıldırım

Yıldırım Soğutma A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Yıldırım,“İlk hedefimiz 5 yıl içinde satışlarımızın %50'sini yurt dışına yapmaktır”

Müşterilerimize 27 yıllık deneyimimizle basınçlı hava ve proses soğutma sistemleri konusunda profesyonel çözümler sunan bir firmayız. İstikrarlı büyüme ve sürdürülebilirlik sağlayarak hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. Firmamız 2000 yılından itibaren Chiller üretmektedir ve bu süreç boyunca dünyada soğutma sistemleri ile ilgili yenilik ve teknolojiyi Türkiye'de her zaman ilk uygulayan firmalardan biri olmuştur. Yıldırım Soğutma'nın en büyük özelliği, satış sonrası hizmet ve bu konudaki özenidir. Bu, bizi diğer firmalardan ayıran büyük bir özelliktir.

Öncelikle sizi ve firmanızı tanıyabilir miyiz? Firmanızın dünden bugüne kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

1995 yılında babam, Ali Osman Yıldırım tarafından Gebze’de kurulduk. 1996 yılında ise ben ve kardeşim Mustafa Yıldırım ile birlikte kurumsal kimliğin ilk adımını atarak Yıldırım Soğutma Hava Kompresörleri San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanını aldık. 1997 yılında Bursa şubemizi hizmete açtık. 1999 yılında ise ilk Prototip Chiller grubunu ürettik. 2002 yılında Chiller seri üretimine başladık, Babam Ali Osman Yıldırım‘ın isminin baş harfleri olan AOY'yi markamız olarak belirledik. 2003 yılında CMY Markası ile Basınçlı Hava Kurutucusu prototip üretimini gerçekleştirdik. 2005 yılında ihracat için pazar araştırmalarına başladık. 2006 yılında yüksek basınçlı hava kurutucu imalatına başladık. 2009 yılında yurt dışı bayi ağımızı kurmaya başladık. 2013 yılında su soğutmalı Chilleri’de ürün gamımıza ekledik. 2015 yılında firmamız unvan değişikliğine gitti. Yeni adı, Yıldırım Soğutma Basınçlı Kompresör San. ve Tic. A.Ş. oldu. 2017 yılında ise sektöründe dünya lideri Atlas Copco Makinaları A.Ş. ile distribütörlük anlaşması imzaladık. O günden bu yana Atlas Copco’nun basınçlı hava kompresörleri konusunda Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Bilecik, Eskişehir, Yalova, Bursa, Balıkesir, Çanakkale illerinin yetkili satış ve servis distribütörlüğünü yapmaktayız. 2019 ve 2021 yıllarında yaptığımız yatırımlar ile üretim sahamızı 2,5 katına çıkardık. 2022 yılında kesimhane ve boyahanemizi devreye aldık. Müşterilerimize 27 yıllık deneyimimizle basınçlı hava ve proses soğutma sistemleri konusunda profesyonel çözümler sunan bir firmayız. İstikrarlı büyüme ve sürdürülebilirlik sağlayarak hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz.

Işık Plastik ürün kalitesi ile fark yaratarak büyümeye devam ediyor

Işık Plastik Üretim ve Mühendislik Direktörü Serkan İşmarEndüstriyel levha ve thermoform gıda ambalajı ürünlerini tek çatı altında sunan Işık Plastik, ihracatın stratejik üssü Gebze Organize Sanayi bölgesinde yer alan toplam 26.678 m2 kapalı alana sahip fabrikalarında bulunan son teknoloji makine parkı ile üretimlerini gerçekleştiriyor. Yılda 20.000 ton plastik levha, 18.000 ton plastik ambalaj ve masterbatch üretim kapasitesine sahip olan şirket, yeni geliştirdiği Ar-Ge projeleri ile de sektöre öncülük edecek adımlar atıyor. Işık Plastik Üretim ve Mühendislik Direktörü Serkan İşmar; 2021 yılı sonunda hayata geçirdikleri ve Türkiye’de bir ilk olan ayna özellikli endüstriyel levhaların üretim tekniklerini ve öne çıkan özelliklerini anlattı.

Serkan Bey öncelikle sizi ve firmanızı tanımak isteriz. Okuyucularımız için kısaca anlatabilir misiniz?

Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden 2002 yılında mezun olduktan hemen sonra Işık Plastik’te çalışma hayatıma başladım. Bu süre zarfında 2007 yılında Yeditepe Üniversitesi’nde MBA yaptım. Işık Plastik’te sırayla üretim mühendisi, üretim şefi, üretim müdürü görevlerinde bulundum ve son olarak üretim ve mühendislik direktörü olarak çalışmaya devam etmekteyim.

Depart Satış ve Servis Mühendisi Barış Dinçer

“Satake, optik ayrıştırma alanında endüstrinin en büyük oyuncularından biridir”

Alapala Holding’in grup şirketi olan Depart; ana faaliyet alanı olan değirmen yedek parçaları ve inovatif çözümler satış ve satış sonrası hizmetleri haricinde distribütörlüğünü yaptığı dünya çapındaki firmalarla makarna üretimi yedek parçaları, teleskopik bant konveyör sistemleri, birincil & hat sonu paketleme makineleri ve Satake temsilciliğimizle ise renk ayırıcılar ve pirinç proses makineleri alanlarında dünya çapında faaliyet göstermektedir. Günümüzde 5 kıtada 8 devasa fabrikası bulunan Satake, 1930 yılından bu yana yaptığı Ar-Ge çalışmaları ve her zaman en iyisini hedefleyen vizyonu ile Japon teknolojisini harmanlamıştır.

Barış Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Yaklaşık 5 yıldır Depart firması çatısı altında Satake Türkiye satış ve satış sonrası hizmetler sorumlusu görevini üstleniyorum. Daha önce otomotiv ve dizel enjeksiyon sistemleri üzerine Türkiye distribütörlükleri bulunan özel firmalarda aynı görevleri yürüttüm. Burada da Satake makine ve yedek parçalarının satışı, bu satışları takiben makinelerin müşteri tesisinde kurulumu ve temel bakım-onarım aksiyonlarını kapsayan hizmetleri Depart güvencesi ile sunmaya devam ediyorum.

ARBURG Türkiye Genel Müdürü Engin Malcan

ARBURG Türkiye Genel Müdürü Engin Malcan“Türkiye’de “premium segment”te pazar lideriyiz”

Türkiye’de ağırlıklı olarak ihracat odaklı ve kalite seviyesi sayesinde katma değeri yüksek parça üretmeyi hedefleyen sektörlerde makinelerimiz yer almaktadır. Önemli markalara üretim yapan müşterilerimiz makinelerimizi kullanarak maceraya girmeyip, kaliteli ürün üretmektedir. Hedefimiz daha çok firmanın kaliteli parça üreterek ihracatımıza katkıda bulunmasıdır. Firmamız satış ve satış sonrası hizmetleriyle bu amaca yönelen firmalara eksiksiz ve kusursuz hizmet vermeye odaklıdır, piyasada bu yönde konumumuz her geçen gün gelişmektedir.

ARBURG Türkiye Genel Müdürlüğü görevini 2001 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde yürütüyorsunuz. Profesyonel özgeçmişinizin en başına gidersek, bu başarılı kariyer sürecinizi kısaca sizden dinleyebilir miyiz?

1996 yılında kurulmuş olan ARBURG Plastik Enjeksiyon Makinaları San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Genel Müdürlüğü görevini Eylül 2001 yılında aldım, o zamanki 8 kişilik ekibe zamanla yeni çalışma arkadaşlarını da katarak bugün 18 kişilik güçlü bir kadro oluşturduk. Ekibimizle birlikte istikrarlı şekilde görevlerimizi yürütmek en büyük hedefimiz.

ALBIS Türkiye Genel Müdürü Özgür Evlioğlu

ALBIS Türkiye Genel Müdürü Özgür Evlioğlu“ALBIS sürdürülebilir büyümeye odaklı bir yapıyla ilerlemektedir”

ALBIS, 60 yıllık global teknik kabileyetini teknoloji yatırımlarıyla birleştirip, Türkiye’de müşterilerine çözüm ortağı olmaya 2006’dan bu yana devam ediyor. ALBIS Türkiye'de odak noktamız, müşterilerimize en makul ve doğru ürünü yüksek kalite standartlarında sunabilmektir. Bunu yaparken dayandığımız en büyük gücümüz, yüksek bilgi birikimi, güçlü operasyon kabiliyeti, teknik alt yapıya sahip uzman kadromuz ve sürekli teknolojiye yaptığımız yatırımlardır. Sunduğumuz çözümler standart plastiklerden, yüksek performanslı plastiklere kadar 11.500 adede varan farklı kombinasyonlar içermektedir.

Özgür bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Lise eğitimimi İzmir'de tamamladıktan sonra Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü'nde okudum. Sonrasında Koç Üniversitesi'nde Executive MBA eğitimimi tamamladım. 

Yaklaşık 20 yıldır, özellikle mühendislik plastikleri alanında, Türkiye de dahil olmak üzere farklı coğrafyalarda, Orta Doğu ve Doğu Avrupa’daki çeşitli çok uluslu şirketlerde satış, pazarlama, iş ve yeni bölge geliştirme konularını kapsayan çeşitli yönetim rollerinde bulundum. Ağustos 2020'den bu yana ALBIS Türkiye'nin Genel Müdürü olarak görev yapmaktayım.

Bize ALBIS ve Otto Krahn Group hakkında bilgi verebilir misiniz?

ALBIS; standart plastikler, mühendislik plastikleri ve termoplastik elastomerler alanında dünyanın önde gelen distribütörleri arasında yer almaktadır. Teknik bilgi birikimi, güçlü dağıtım ağı ve ihtiyaca yönelik en uygun çözümü bulma konusundaki odağıyla, müşterilerine farklı plastik işleme teknikleri konusunda pazar lideri üreticilerin kapsamlı ürün portföylerini sunmaktadır. Dünya çapında 24 lokasyonu ve 500 çalışanı bulunan ALBIS, Avrupa'da güçlü bir konuma sahip olup, EMEA ve Asya Pasifik bölgelerinde de varlığını güçlendirmektedir. Aynı zamanda, Almanya'daki aile şirketi Otto Krahn Group'un bir parçasıdır. Grubun temelleri, kurucusu Otto Krahn tarafından 1909 yılında Hamburg, Almanya'da atılmıştır ve bugün farklı alandaki şirketleriyle sürdürülebilir büyümeye odaklı bir yapıyla ilerlemektedir. 

ALBIS Türkiye olarak da bu yapının bir parçası olarak 2006 yılından bu yana Türkiye pazarında faaliyet göstermekteyiz. 

Maksipan Plastik Makina Genel Müdürü Necdet BAŞPINAR

Maksipan Plastik Makina Genel Müdürü Necdet BAŞPINAR“Ar-Ge çalışmalarımız hız kesmeden devam etmektedir”

26 yıldır plastik sektöründe hizmet etmekteyiz. 23 yıldır ise kendi imkânlarımızla Ar-Ge çalışmaları yapmaktayız. Bu çalışmalar sırasında 5 adet TÜBİTAK projesini hayata geçirmiş ve Türk sanayisine kazandırmış durumdayız. Şu ana kadar kurmuş olduğumuz 60’ın üzerindeki fabrikada çalışan hiçbir makinemiz bir diğeriyle aynı değildir. Her birinde mutlaka bir yenilik unsuru mevcuttur.

Firmanızın kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Firmamız 1997 yılında plastik ürünler üretmeye başlamış ve 2002 yılında ilk defa Türkiye’de Balonlu Naylon Makineleri üretimine başlamıştır. 21 yıl içerisinde sürekli olarak hem makine üretimi yapıp yeni fabrikalar kurduk, hem de kendi bünyemizde Ar-Ge faaliyetlerini sürdürdük. Aradan geçen bunca yıl içerisinde makinelerimizi son derece teknolojik ve kullanışlı hale getirdik. Öyle ki şu anda makinelerimiz sadece 2 personelle çalışabilmektedir.

Teknosin Kodlama Sistemleri A.Ş. Genel Müdürü İdil YAĞLI PAKER

Teknosin Kodlama Sistemleri A.Ş. Genel Müdürü İdil YAĞLI PAKER“Markalama alanındaki pazar payının büyük kısmına sahibiz”

Kodlama ve markalama sürecini müşteri taleplerine en uygun şekilde yazılım çözümlerimizle hat boyunca tüm dijital iletişimlerini gerçekleştiriyoruz. Şu an inkjet/mürekkep, nokta vuruş, kazıma, termal transfer ve lazer (CO2, Fiber, Green) teknolojilerinin yanında, kendi markamız Teknoprint yaz yapıştır etiketleme sistemlerini içeren geniş çözüm portföyümüz ile 20’den fazla sektörde hizmet veriyoruz. 2023 yılının ikinci yarısında, toplam 3500 m2 kapalı alana sahip üretim tesisimizde, sertifikalandırılmış seri üretime başlayacağız. 

İdil hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

İtalyan Lisesi ardından, Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdim. Mezuniyetimin akabinde ilaç sektöründe finans, muhasebe ve insan kaynakları alanında çalışmaya başladım. Daha sonra uluslararası bir danışmanlık şirketinde 6 seneye yakın yönetim danışmanı olarak farklı projelerde çalıştım. Ocak 2017’de ortağı ve ikinci nesil temsilcisi olarak Teknosin’e katıldım, Ocak 2019’dan itibaren Genel Müdür olarak ekibimizi ve organizasyonumuzu geliştirirken yeni yatırımlarla şirketimizi geleceğe taşımak için çalışıyorum.

Teknosin, otuz yılı aşkın bir süredir kodlama ve markalama alanında müşterilerine çözümler sunan sektörün önemli firmalarından biri. Firmanızın dünden bugüne kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Teknosin 1991 yolunda bir danışmanlık şirketi olarak kuruldu. 2000 ve 2001 yıllarında kodlama ve markalama alanında geniş bir ürün portföyü ile tedarikçi ağı kurarak, güçlü bir organizasyon ile Türkiye’de farklı sektörlerde hizmet vermeye başladı. 2007 yılında ilk defa ISO 9001 sertifikası aldık ve bunu her sene başarı ile güncelliyoruz. 2014 yılında TÜBİTAK projesi ile ilk yaz yapıştır etiketleme makinesi tasarladık, geliştirdik ve ürettik. Teknoprint markası ile geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz yaz yapıştır etiketleme makinelerini 2018’de ihraç etmeye başladık. 2019 yılında geleceğe yönelik stratejik planlama yaparak, mürekkep üzerine araştırma geliştirme çalışmalarına başladık. 2023 yılında Ar-Ge laboratuvarımızda kendi know howımız ile geliştirdiğimiz mürekkeplerin seri üretimine başlayacağız. Bu alanda yatırım yapan ilk şirket olmaktan gurur duyuyoruz. 

Unnox Aksoy Kimyasal Ticaret A.Ş. Türkiye Genel Müdürü Ekin Kurt

“Yenilikçi ve yüksek kaliteli ürünler geliştiriyoruz”

Unnox Aksoy olarak, Türkiye başta olmak üzere Doğu Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Orta Doğu pazarlarına en iyi hizmeti vermek, rekabetçi ve yüksek kaliteli ürünler sunmak, yenilikçi ve katma değerli çözümler geliştirmek hedefiyle iç ve dış pazarlarda hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin ürünlerinin kalitesini iyileştirmelerine yardımcı olmak için geliştirdiğimiz çeşitli masterbatchlerimiz mevcuttur. Her uygulamada en iyi çözümü sağlamak için müşteriye özel çalışmalar yapılarak formülasyonlar geliştiriyoruz.

Unnox Group ile Aksoy Plastik firmalarının ortak girişimi olan Unnox Aksoy Kimyasal Ticaret A.Ş. Türkiye Genel Müdürü Ekin Kurt ile masterbatch konusunda keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Masterbatch alanında uzun yıllar çalışmış biri olarak kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Kimya Mühendisiyim aynı zamanda Kimya alanında Yüksek Lisans, İşletme alanında ise master yaptım. Bunun yanında yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda eğitim programlarına katıldım. 

Masterbatch sektörünün önde gelen Amerika, İsviçre, İspanya merkezli çok uluslu şirketlerinde başta üst yönetim olmak üzere teknik ve ticari alanda toplamda 26 yıl çeşitli görevlerde bulundum. Bu süre zarfında Türkiye dışında ayrıca Belçika’da görev aldım. 

Halen Unnox Aksoy Türkiye Genel Müdürüyüm, Türkiye başta olmak üzere Doğu Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerine hizmet vermekteyiz. 

ELM Kimya, 40’tan fazla ülkeye hammadde ihracatı gerçekleştiriyor

ELM Kimya A.Ş. Firma Ortağı Abdullah Emir YıldızhanPolimerler, petrol ürünleri ve diğer emtiaların dağıtımı ve ticaretini yapan uluslararası bir şirket olma vizyonuyla 2018 yılında kurulan ELM Kimya, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm ve sirküler ekonomi çerçevesinde Türkiye ve doğaya daha fazla katkıda bulunmayı hedefliyor. Şirket, kuruluşundan bugüne kadar geçen süreçte petrokimya endüstrisinin ileri gelen hammadde üreticileri ile kurduğu iş birlikleri çerçevesinde kaliteli ve geniş ürün yelpazesini, rekabetçi fiyat performansı ile müşterilerine sunuyor.

ELM Kimya A.Ş. Firma Ortağı Abdullah Emir Yıldızhan, Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.

Plastik & Ambalaj Teknolojisi dergisi olarak sizinle gerçekleştirdiğimiz ilk röportajımız. Okurlarımız için ELM Kimya’nın kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

ELM Kimya olarak polimerler, petrol ürünleri ve diğer emtiaların dağıtımını ve ticaretini yapmaktayız. 2018 yılından beri 40’tan fazla ülkeye hammadde ihracatı gerçekleştirmekteyiz.

MT Makina Genel Müdür Yardımcısı Hacer Emine Soydan

MT Makina Genel Müdür Yardımcısı Hacer Emine Soydan“Mühendislik sınırları içerisinde gerçekleşebilecek her projede varız”

MT Makina olarak proje bazlı çalışan bir yerli üretici olarak parçalama, kırma, öğütme, presleme, yakma makineleri ve geri dönüşüm tesisleri üretmekteyiz. Genellikle Arap ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeye ihracatımız mevcuttur. 2023 yılı içerisinde ciddi bir ihracat hacmi bekliyoruz. Bunun her yıl artarak devam edeceğinden hiç şüphemiz yok.

MT Makina Genel Müdür Yardımcısı Hacer Emine Soydan ile dosya konumuz kapsamında gerçekleştirdiğimiz röportajda şirket olarak yakaladıkları başarılara ve gelecek dönem hedeflerine değindik.

MT Makina’nın kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Kurucu olan Müslim Bağluca Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği mezunudur. Bundan yaklaşık 20 yıl önce geri dönüşüm sektörünün ilk yıllarında MT Makina’yı kurmuştur. Yıllar içerisinde Müslim Bağluca mühendislik yetenekleri ile firmayı bugünlere taşımıştır. Geri dönüşümün en önemli kaynak olduğu prensibinden yola çıkan firmamız, tüm çalışanları ile kenetlenmiş bir aile anlayışı içindedir. Bu sayede doğru ve dürüst olmaktan taviz vermeden büyümesini istikrarlı bir şekilde sürdürmektedir. Tecrübeli kadromuz çağdaş çalışma alanları ve her geçen gün genişleyen modern makina parkuru ile sektörünün en iyisi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

Asal Teknik'ten Ethem Uysal

"Geri dönüşümden katma değeri yüksek granül üretmek isteyen firmaların radarına girmiş durumdayız"

Gamma Meccanica firmasının temsilciliklerimizin arasına katılmasıyla plastik geri dönüşüm sektöründe faaliyet göstermeye başladık. Gamma Meccanica 1987 yılından beri plastik geri dönüşüm hatları imalatı yapmaktadır. Özellikle güçlü çelik işçiliği, vida kovan dizaynları ile uzun yıllar zorlu şartlar altında yüksek performans ve verimlilikle çalışabilecek makineler üretmektedirler.

Asal Teknik'ten Ethem Uysal dosya konumuz kapsamında yer alan çözümleri ile ilgili olarak Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.

Ethem bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

1976 Burdur doğumluyum. 1999 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2002-2010 seneleri arasında özel sektörde bazı firmalarda üretim mühendisi ve kısım şefi olarak çalıştım. 2011 yılından beri de Asal Teknik’teyim; evliyim ve bir kızım var.

Asal Teknik’in dünden bugüne kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Asal Teknik 2010 yılında Ahmet Uysal tarafından kurulmuştur. 2011 yılında da şirkete ben katıldım. Plastik granül üretim ve compound hatlarında kullanılan kesim sistemlerinin temsilciliği ile başladığımız iş hayatımıza, anahtar teslim proje ve hat kurulumları yaparak devam ettik. 2014 yılında Gamma Meccanica firmasının temsilciliklerimizin arasına katılmasıyla plastik geri dönüşüm sektöründe faaliyet göstermeye başladık. Yıllar içerisinde aramıza katılan yeni firmalarımız ile plastik sektöründeki faaliyetlerimizi artırarak devam ettirmekteyiz.

Ravago Petrokimya A.Ş. CEO’su Sami Amira

“Geri dönüşümden elde edilen plastik üretimi konsepti bizim DNA’mızda var”

Çevreci yaklaşımlar çerçevesinde, müşteri ve tedarikçi iş partnerlerimizle geri dönüşüm çalışmalarımız her geçen gün artarak devam ediyor. Şu aşamada işbirliği yaptığımız firmaların granüle ettikleri atıkları kullanmaktayız. Bu çalışmalara hız kazandırmak için de hem üretim hurdaları/atıkları, hem doğaya bırakılmış plastik atıkları değerlendirmek için İzmir Aliağa tesisimizde Geri Dönüşüm fabrikamızın yatırımına başladık. Muhtemelen 2024 yılı başlarında, 30,000 MT/yıl kapasiteli geri dönüşüm fabrikamız hizmete başlamış olacak.

20 yılı aşkın bir süredir Türkiye'de faaliyette olan Ravago Petrokimya'nın kuruluşuyla birlikte bugüne kadarki faaliyetlerini ve başarılarını paylaşabilir misiniz? 

1998'den bu yana Türkiye’de yaptığı yatırımlarla plastik sektörünün önemli oyuncularından biri haline gelen Ravago, 2013 yılında Türkiye’deki tüm plastik üretim şirketlerini Ravago Petrokimya AŞ. çatısı altına topladı. Bugün Ravago Petrokimya; Taysad (Kocaeli) ve Aliağa (İzmir) üretim tesislerinde toplam 255 bin m² alan üzerinde faaliyet gösteren, 300 bin tonluk üretim kapasitesi ile polimer hammadde üretim ve satışında, Türkiye’nin 2’nci büyük plastik üreticisi konumundadır. 

Plastec Makina Genel Müdürü Yunus Emre Karabulut

“LK Group’un desteğiyle birlikte çok büyük başarılara imza attık”

Sektörümüzün ve sanayicimizin ihtiyaç duyduğu enjeksiyon makinelerini 100 adetlik Türkiye’nin en büyük stok gücümüzle müşterilerimizin hizmetine sunmaktayız. En büyük özelliğimiz ise teknik servis hızımıza ve yeterliliğimize uygun çözüm odaklı hizmetimiz ve yetkinliğimizdir.

Plastik enjeksiyon makine sektöründe satış ve pazarlama alanında edindiğiniz uzun yıllara dayanan birikim ve deneyiminizi 2017 yılında PLASTEC Makina firmasını kurarak taçlandırdınız. Plastik & Ambalaj Teknolojisi dergisi olarak yakından tanıklık ettiğimiz bu başarılı serüveni bize kısaca anlatır mısınız?

Yaklaşık 15 yıllık plastik enjeksiyon makineleri satış tecrübemizle Hong Kong menşeili LK GRUP’un Türkiye, Ortadoğu, Rusya ve Avrupa bayiliğini üstlenmekteyiz. Sektörümüzün ve sanayicimizin ihtiyaç duyduğu enjeksiyon makinelerini 100 adetlik Türkiye’nin en büyük stok gücümüzle her daim anında teslim imkanı, merkez ofisimiz ve Türkiye’nin 3 bölgesindeki teknik servis ofislerindeki yetişmiş teknik kadromuzla müşterilerimizin hizmetine sunmaktayız. Dünyanın en büyük markalarından biri olan LK Group’un pazara olan desteğiyle birlikte çok büyük başarılara imza attık.

Potenza, Forza, Lena, Varia, Effecta, Elettrica ve Doppio olarak farklı modelleri bulunan makinelerinizi hız, enerji tüketimi, hassaslık, doğruluk, fire verimlilik ve maliyet gibi noktalardan kıyaslarsanız özellikleri konusunda neler söylersiniz?

Bildiğiniz üzere LK A++ enerji verimlilik belgesine sahip tek firma. Ayrıca hassasiyet ve sürdürülebilirlik anlamında ise rakiplerimizden çok önde olduğumuzu ifade etmek isteriz. Her ihtiyaca uygun çözümler sunan geniş makine seçeneği ve eş zamanlı sunduğumuz teknik servis desteği ise müşterilerimizin bizi seçmesindeki en büyük etken olmaktadır.

Orego Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. Pazarlama Müdürü İnanç Pestil

Orego Ambalaj enerji ihtiyacının %25’ini güneş enerjisi ile karşılıyor

2008 yılında bir aile şirketi olarak %100 yerli sermaye ile kurulan Orego Ambalaj, 35.000 m2’lik alan üzerine kurulu üretim tesisinde en yeni teknolojileri bünyesine dahil ederek, gıda endüstrisi, yemek servisi sektörleri için yüksek performanslı, gıdayı koruyan, müşteri alımını teşvik eden plastik ve kağıt ambalajların tasarımı, üretimi ve pazarlaması konularında hizmet veriyor. Geniş ürün yelpazesiyle Avrupa başta olmak üzere 50’ye yakın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Müşterilerine yüksek kalitede ürünler sunan Orego, sahip olduğu BRCGS Packaging, SEDEX, ISO 9001- 2015 ve FSC belgeleri ile “her zaman en iyisi” prensibi ile güvenden ödün vermeden çalışmalarına devam ediyor.

Orego Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. Pazarlama Müdürü İnanç Pestil ile bir araya gelerek günümüzde ambalaj ve sürdürülebilirlik konularına değindiğimiz keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Ambalajın ticari hayatta değişimini nasıl değerlendirirsiniz?

Ambalajın ticari hayatta üç rolü olmuştur: koruma, teşvik etme ve performans. Korumayla birlikte, ürünleri müşterilere ulaştırma ya da dağıtım kanalları değiştikçe tutundurmayla ilgili ihtiyaçlar da gelişti ve yeni gelişmeler görmeye devam ediyoruz. Tüketicilerin değişen beklentileriyle beraber ambalajın ürün tutundurma rolü giderek önem kazanmakta ve müşterilerimizin satışlarını artırmalarına yardımcı olmaktadır. Ancak en büyük değişiklikler performansla ilgili ve önümüzdeki yıllarda performans ile ilgili gelişmeler devam edecek.

Önersan Ambalaj Makinaları Firma Sahibi Nejla Öner

“Uzmanlık alanımız shrink ambalaj makineleridir”

Polietilen ve poliolefin film ile ambalaj yapan manuel, yarı otomatik ve tam otomatik shrink makineleri müşterilerimizin kullanımına sunmaktayız. Firmamızın en önemli özelliği son teknolojileri ve gelişmeleri sistemlerinde uygulayarak günümüz rekabet koşullarının ve tüketici isteklerinin gerektirdiği zor ve değişik paketleme uygulamalarına çözüm getirmesidir. Bir başka deyişle bu sektörün terziliğini yapmaktayız. Bu bağlamda firmaların en büyük çözüm ortağı olarak talep ve ihtiyaçlarına cevap vermekteyiz.  

Önersan Ambalaj Makinaları Firma Sahibi Nejla Öner, Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.

Nejla hanım öncelikle sizi ve firmanızı tanımak isteriz. Okuyucularımız için firmanızın kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim sürecini kısaca anlatabilir misiniz?

Bulgaristan göçmeni bir ailenin tek çocuğu olarak 1955’te İstanbul’da doğdum. 1993 yılında eşim vefat edince firmanın başına geçerek mücadelemi bugünlere kadar sürdürmekteyim.

1964 yılında ilk olarak torba ağzı kapama makineleri ile yola çıkan Önersan Ambalaj, 1976 yılına kadar sipariş üzerine makineler üretmiş olup, bu tarihten sonra shrink ambalaj makineleri konusunda Türkiye’de ilk üretici firma olarak bu sektörde hizmet vermeye başlamıştır. 2000 yılında İkitelli’deki yerine taşındıktan sonra standart donanımlı makine imalatına ağırlık verilmiştir. Türkiye’de ve yurtdışında toplamda 2800’ün üzerinde makinesi olan firmamız emin adımlarla yoluna devam etmektedir.

ERDA Genel Müdürü Saner San

“Logomuz, sektörde kalıcılığımızı ve teknolojik dönüşümümüzü yansıtmaktadır”

Özgün ambalaj makineleri tasarımı ve üretimi, teknik uzmanlık ve bilgi birikimi gerektirir. ERDA olarak sadece etiketleme makineleri konusunda uzmanlaşmamız, global pazarda üst segmentteki rakiplerimizin teknoloji seviyesini yakalamamızı sağladı. Fiyatına bağlı olmaksızın her ERDA etiketleme makinesi aynı kalite çizgisinde ve etiketleme hassasiyetinde üretilmektedir.

ERDA Genel Müdürü Saner San, şirket olarak yakaladıkları başarıları ve gelecek dönem hedeflerini Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya ile paylaştı.

ERDA, otuz yıla yakın bir süredir etiketleme makinelerinin üretimini yapıyor. İthalat deneyimi ile başlayan sonra üretime evrilen bu süreci kısaca anlatır mısınız?

İlk yıllarımızda İtalyan ALTECH firmasının tek yetkili distribütörü olarak kendinden yapışkanlı etiketleme makineleri ithalatı, satışı ve teknik servisi ile ambalaj makineleri sektörüne adım atmıştık. 1998’den sonra etiketleme makineleri tasarımı ve üretiminde yoğunlaştık. Başlangıçta standart donanımlı basit kullanımlı etiketleme makinelerinin üretimini hedefleyen ERDA aradan geçen süre içinde, ülkemizde ürün izlenebilirliğinin ön plana çıkması, firmaların kendilerine özgü tasarım ürünlere ağırlık vermesi ve ölçek ekonomisinin önem kazanması ile daha sofistike etiketleme makinelerinin tasarımlarını ön plana çıkarmıştır. Bu süreçte, ürüne özel ve yüksek kapasiteli etiketleme makinesi tasarımlarına ağırlık verilmiştir. 

BonaBant Yönetim Kurulu Başkanı Nida Beyoğlu Arslan

“Bonabant inovatif ürünleriyle 25 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor”

Mersin'de kurduğumuz tesisle Türkiye'de akrilik bant üreten ilk firma olma özelliği taşıyan BonaBant, ürettiği ürünlerle Türkiye'de ve dış pazarda dikkat çekmeyi başardı. Ar-Ge ve inovansyon alanında da ciddi bir çalışma yaparak, sessiz bant ve kağıt bant proje ürünleri ile de dış pazarda tercih edilen marka haline geldik. İhracat yaptığımız ülke sayısını her geçen yıl artırarak ilerliyoruz. Ürünlerimizin en çok Avrupa pazarında yer bulmasını istiyoruz. Buna göre yoğun bir çalışma içerisindeyiz. 

BonaBant'ın bu güne kadar gelinen noktadaki faaliyetlerini değerlendiren BonaBant Yönetim Kurulu Başkanı Nida Beyoğlu Arslan, Yazı İşleri Müdürümüz Berivan Kaya’nın sorularını yanıtladı.

Elektromag Makine Genel Müdürü Ozan Okur

“Ülkemizde olmayan makinelerin ilk üretimini yapmak bizi benzersiz kılan özelliğimizdir”

Rekabet her geçen gün artıyor ve sektöre yeni firmalar giriyor. Burada bizi ayrıştıran özellik en kaliteli ürünleri üretiyor olmamız ve 1978 yılından beri ambalaj makineleri sektöründe Türkiye’de lider üretici firma olmamızdır. Şuan bizim kadar geniş bir ürün portfolyosuna sahip bir üretici firma yok. Marka kimliğimizi geliştirirken en büyük yatırımızı ürün geliştirmesine ve tutundurmasına harcıyoruz. Paketleme sektörünün ihtiyacı olan, ülkemizde üretimi yapılmayan veya istenilen adetlere ulaşamayan makinelerin hızlılarını yaparak, müşterilerimizin üretim adetlerini ve kazançlarını arttırmayı hedefliyoruz.

1978’de Topçular’da bir atölyede başlayan üretimlerinize bugün ise on dört bin metrekare alana kurulu fabrikanız ile devam ediyorsunuz. Buradan geriye doğru baktığınızda, 45 yıla yaklaşan bu istikrarlı büyümede, çıtayı yükselten kilometre taşlarınız ve başarıyı sürdürülür kılan temel yaklaşımlarınız sizce nelerdir?

Ülkemizde olmayan makinelerin ilk üretimini yapmak bizi benzersiz kılan özelliğimizdir, üretmiş olduğumuz makinelerin mekanik ve elektrik olarak uzun yıllar çalışabilecek özelliklere sahip olması yıllar süren referansların oluşumu ile memnun müşteri profilini oluşturmamıza katkı sağlamıştır.

Son 10 yılda teknolojinin hızlı gelişimi, bilgisayar tabanlı alt yapıya geçiş yapılmasıyla birlikte yüksek teknolojiye sahip, kullanıcı dostu makineler üretmemizi sağlamıştır.

HUSKY Technologies Türkiye Ofis Genel Müdürü Burak ILDIZ

“Husky, enjeksiyon kalıplama ekipmanı ve hizmetlerinin en büyük markasıdır”

Türkiye’nin de dahil olduğu birçok ülkede satış ve servis ofislerimiz bulunmaktadır. Kendi markamız olan enjeksiyon makineleri, kalıplar, sıcak yolluklar, yardımcı ekipmanlar ve entegre sistemler dahil olmak üzere dünyanın en kapsamlı enjeksiyon kalıplama sistemleri ve ekipmanlarını oluşturuyor, kuruyor ve servis veriyoruz. Başarı ve büyümemizin temelinde müşterilerimizi doğru anlamak, ihtiyaç ve problemlerine yönelik tasarladığımız çözümlerimiz ile kârlılıklarını maksimize etmek yatmaktadır.

Burak Bey önce sizi tanımak isteriz? İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra önemli firmalarda hızlı bir kariyer süreciniz olmuş. Bu gelişimden ve bugünkü konumunuzdan bize biraz bahseder misiniz?

2000 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra, gıda ve otomotiv sektörlerinde çalıştım. 2010 yılında Husky Technologies’e Türkiye’deki PET dışı sistemlerden sorumlu satış yöneticisi olarak katıldım. Bu 12 yıllık süre içerisinde farklı iş birimlerinde olmak üzere, Afrika, Ortadoğu ve Doğu Avrupa bölgelerindeki müşterilerimiz ile çalışma imkânım oldu. Şu anda da sıcak yolluk ve ısı kontrol sistemleri çözümlerimizin Türkiye ve Doğu Avrupa’daki satışından sorumlu Bölge Müdürü ve Türkiye Ofis Genel Müdürü olarak çalışmaktayım

Biliyoruz ki Husky Techonologies kendi üretim tesisleri ve dünya çapında 140’tan fazla ülkedeki geniş lokasyon ağı ile faaliyet gösteriyor. Husky markasının kuruluş ve başarı hikayesini kısaca sizden öğrenebilir miyiz? 

1953 yılında kurulan Husky, yıllar içerisinde plastik endüstrisine enjeksiyon kalıplama ekipmanı ve hizmetlerinin en büyük markası haline geldi. Husky çalışanları olarak bizler mühendisler, tasarımcılar, yenilikçiler, malzeme ve yazılım uzmanları ve problem çözücüleriz. Husky ekibi, müşterilerimiz için başarı ve kârlılık oluşturmaya odaklanmış, kendini işine adamış globalde 4300'den fazla çalışandan oluşmaktadır. Genel merkezimiz Kanada’dadır ve ana üretim tesislerimiz ABD, Lüksemburg, İsviçre, Hindistan, Çin ve Çek Cumhuriyeti'ndedir. Ayrıca, Japonya, Lüksemburg ve Şanghay'daki üç teknik merkezin yanı sıra dünya çapında Türkiye’nin de dahil olduğu birçok ülkede satış ve servis ofislerimiz bulunmaktadır. Kendi markamız olan enjeksiyon makineleri, kalıplar, sıcak yolluklar, yardımcı ekipmanlar ve entegre sistemler dahil olmak üzere dünyanın en kapsamlı enjeksiyon kalıplama sistemleri ve ekipmanlarını oluşturuyor, kuruyor ve servis veriyoruz. En üst seviye teknolojik ürünlerinin ötesinde, Husky ayrıca müşterilerine çözüm geliştirme, ortak fabrika planlama/tasarım/inşa etme, eğitim, sistem entegrasyonu ve eksiksiz varlık yönetimi dahil katma değerli hizmetler sunar. Başarı ve büyümemizin temelinde müşterilerimizi doğru anlamak, ihtiyaç ve problemlerine yönelik tasarladığımız çözümlerimiz ile kârlılıklarını maksimize etmek yatmaktadır. 

Bir önceki soruma bağlı olarak ayrıca Husky Türkiye hakkında da bilgi alabilir miyiz? Türkiye Ofisi ne zaman kuruldu? 

Husky Türkiye resmi olarak 2006 yılında kuruldu. Bu geçen 16 senelik süreçte Türkiye ve komşu bölgelerdeki müşterilerimize tamamı kendi markamızla olmak üzere Sıcak Yolluk ve Isı kontrol sistemleri çözümlerimiz, Anahtar teslim medikal, PET Preform ve Kapak sistemlerimizle beraber ince cidar paketleme makinalarımız ile ilgili satış ve servis hizmetimizi vermekteyiz.

Husky, plastik endüstrisine anahtar çözümler sunan uluslararası bir yüksek teknoloji firması. Genel olarak bu ürünler nelerdir? 

Plastik enjeksiyon makineleri, kalıplar, sıcak yolluklar, yardımcı ekipmanlar ve entegre sistemler dahil olmak üzere dünyanın en kapsamlı enjeksiyon kalıplama sistemleri ve ekipmanlarını tasarlıyor, üretiyor, kuruyor ve destekliyoruz. Sistemlerimiz ve ekipmanlarımız ile müşterilerimize katma değer sağladığımız sektörlerden bahsetmek gerekirse; Medikal endüstrisi, İçecek ve Gıda endüstrisi, Genel paketleme ve Kapaklar, İnce cidarlı ambalaj, Elektronik ve Tüketici ürünleri

Sıcak yolluk sistemlerinizin çeşitleri, fark ve üstünlükleri nelerdir? Hassaslık, parça kalitesi, doğruluk, fire azaltımı ve performans gibi özellikler açısından kıyaslarsak neler söylemek istersiniz? 

Sıcak yolluk sistemleri, genel olarak birçok avantaj sunan enjeksiyon kalıplama işleminin kritik bir bileşenidir. Sıcak yolluklar, sektöre girişlerinden bu yana, kalıplama sürecini geliştirmede önemli bir rol oynamıştır. Daha yüksek üretkenlik ve sistem performansı sağlayarak daha iyi parça estetiği ve daha fazla tasarım esnekliği sağlar. Ayrıca, enerji verimliliğini artırır ve hurda plastiği ortadan kaldırarak daha hızlı çevrim süreleri ve daha düşük parça maliyeti sağlar.  Yüksek yüzey kalitesi, gözler arası sağladığı mükemmel denge, hızlı renk değişiklikleri, tasarım özgürlüğü ve daha fazla özelleştirilebilirlik ile eriyiği kalıba teslim ederler. Sıcak yolluk çözümleri, plastik parça üreticilerinin en düşük parça maliyetiyle en yüksek kalite ve parça adedi seviyelerine ulaşmasına yardımcı olur. Her bir aplikasyon için optimize edilmiş, hem iğne uçlu (hot tip) hem de valf gate konfigürasyonlarında mevcutturlar.

Çok gözlü ve çevrim süresi düşük uygulamalar, sıcak yolluk teknolojisini kullanarak en fazla kazanımı sağlar, ancak sürekli iyileştirme için hız ve tutarlılığın önemli olduğu düşük göz adedindeki kalıplarda da önemli kazanımlar sağlanmaktadır.

Husky sıcak yolluk ürünlerinin birkaç örneği aşağıdaki gibidir:

UltraHelix - Helix Valf Gate teknolojisi, valf piminin çift taraflı yataklanması sayesinde her zaman merkez eksende çalışmasını sağlar. Valf Piminin sürekli merkezde çalışması sayesinde, gate bush (kovan) ve iğnedeki aşınma riski minimize edilir. Bu da üretimde önemli kazançlar sağlar. Sistem daha uzun süre ve daha verimli çalıştığı için, müşterilerimizin kârlılığını arttırır. Özellikle medikal, içecek ve gıda/gıda dışı ambalajı ve tüketici elektroniği parçaları gibi yüksek hassasiyet gerektiren uygulamalar için mükemmeldir.

 

 

Ultraside Gate: Ultraside Gate sıcak yolluk ürünümüz, çok çeşitli ham maddeler için mükemmel yüzey kalitesi sağlar. Kalıp ayrım hattından nozullara erişim mümkün olduğu için makine içi bakıma izin verir. 18 mm'ye kadar inebildiğimiz eksen aralığı konfigürasyonları ile tıbbi pipetler, kartuş uçları ve şırıngalar gibi uzun, silindirik parçalar için ve ayrıca bazı kapak uygulamaları için mükemmeldir.

 

 

 

Husky'nin Yeni Ultramelt Hot Runner Teknolojisi! - UltraMelt, ham madde kimyası üzerinde minimum etki ile mükemmel proses ve termal kontrol gerektiren termal olarak hassas veya aşındırıcı uygulamalar için tasarlanmış Husky'nin birinci sınıf çözümüdür.

Bu yeni sıcak yolluk teknolojisi, belirli sıcaklıklarda veya bekleme sürelerinde kolayca bozunabilen farklı derecelerde polikarbonattan yapılmış çok küçük teknik veya medikal parçalar için mükemmel şekilde uygundur. Bu parçalar tipik olarak yüzey patlama noktası kalitesi, parça kalitesi veya renginde minimum veya hiç değişikliğe izin vermez; ve bu nedenle dikkatle tasarlanmış ekipman ve teknoloji ile işlenmelidir. UltraMelt ayrıca ham madde kimyası nedeniyle kalıplanması son derece zor olan polilaktik asit (PLA), polihidroksialkanoat (PHA) ve selüloz asetat (CA) gibi biyoreçine uygulamaları için tasarlanmıştır.

UltraMelt, tüm erimiş ham madde temas yüzeylerinin reaktif olmayan malzemelerden yapıldığı yerlerde özel olarak tasarlanmıştır. Bu malzemeler, belirli ham maddelerin aşındırıcı etkilerine karşı bileşen ömrünü uzatır ve termal profil üzerinde mükemmel kontrol sağlar. UltraMelt, eriyik bozulması, oksitlenme ve renk bozulması için en düşük riski sağlar. Her uygulama için özelleştirilmiştir ve çeşitli yolluk yöntemleri, nozul boyutları, manifold hatveleri ile mevcuttur. Hem düşük hem de yüksek göz adetli uygulamalarda kullanılabilir. UltraMelt, bu zorlu reçinelerin ve zorlu uygulamaların işleme ihtiyaçlarını karşılamak için son derece etkili bir çözüm sunarak kusursuz yüzeylere sahip son derece yüksek kaliteli parçaların üretilmesine yardımcı olur.

Sıcak yolluk sistemlerinizin yanı sıra ısı kontrol cihazlarınızın çeşitlerinden ve özelliklerinden de bahseder misiniz? 

Sıcaklık kontrolü, valf gate ve servo kontrolü için Husky'nin kanıtlanmış teknolojisi olan Altanium Serisi enjeksiyon kalıplama kontrol cihazları, gerek hassasiyet gerekse de kullanım kolaylığı açısından piyasadaki en üst seviye kontrol cihazlarıdır. Endüstri 4.0'a hazırdırlar; tek bir kasa ve ekran içerisinde sıcak yolluk ısısı, kalıp servosu ve sıralı valf gate kontrolünü sunan, sektördeki en entegre platformdur. Ayrıca, üretim sahasında hızlıca değiştirilebilen Akıllı Kontrol Kartları sayesinde sınıfının en iyisi tanılama yeteneklerine ve arıza giderme çözümlerine sahiptirler.

Üstün doğruluk ve kullanım kolaylığı için tasarlanan Altanium kalıp sıcaklık kontrol cihazları, tam renkli dokunmatik ekranlara ve nozul ucu sıcaklıklarını tam olarak set değerinde tutan yeni nesil Active Reasoning Teknolojimize (ART 2.0) sahiptir. Bu, daha fazla baskıdan baskıya ve gözler arası tutarlılık ve tekrarlanabilirlik yoluyla daha iyi eriyik akışı yönetimi sağlar. ART ayrıca daha kısa çevrim süresi, daha düşük enerji tüketimi ve daha yüksek kaliteli parçalar sunar. ART Teknolojimizin diğer faydaları ise, hızlı, sorunsuz güç çıkışı dağıtımı, tamamen izole edilmiş termokupl girişleri ve belki de en önemlisi olan termokupl ve kartlar arasındaki veri alışveriş hızının sektördeki açık ara en yüksek değerde olması sebebi ile ısının son derece hassas kontrol edilmesi. Bu sayede set değerinizi aşağı indirebilirsiniz ve bunun sonucunda da daha hızlı çevrim, daha az enerji tüketimi gibi avantajlara sahip olabilirsiniz. Tüm Altanium kalıp kontrolörleri, 2 ila 255 bölge sıcaklık kontrolü ile sunulur ve ayrıca 5 yıllık garantimiz ile desteklenir. 3 ana model sunuyoruz: Neo 5; Uygulama gereksinimlerimize göre özelleştirilmiş Delta 5 ve Matrix 5 üniteleri.

Sistemlerinizin Endüstri 4.0 uygulamaları konusundaki yeterliliği ne düzeydedir? 

Altanium® kontrol cihazları, bir ağa bağlanmak, bir enjeksiyon makinesiyle arayüz oluşturmak veya proses kontrolü ve üretim takip sistemleri ile veri alışverişi yapmak için çeşitli yöntemleri destekler. Bağlantı ve veri toplama, daha hızlı ve daha iyi karar vermeyi sağlama potansiyeli nedeniyle değerlidir. Ayrıca, üretim sahasına cihazların bağlanması, zamandan ve paradan tasarruf etmek için verimsizliklerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir. Altanium® kalıp kontrol cihazları, mevcut bir OPC UA sunucusu, Euromap 82.2 makine arayüzü ve Sanal Ağ Bilgi İşlem (VNC) ile artık Endüstri 4.0 ve IIoT'ye hazır. Teknoloji şu anda mevcuttur.

Türkiye’deki ve dünyadaki satış-servis ve pazar ağlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Satış öncesi ve sonrası hizmetlerinizden söz eder misiniz? 

Genel merkezimiz ve ana üretim tesislerimiz ABD, Lüksemburg, İsviçre, Çin ve Çek Cumhuriyeti'nde ek üretim tesisleriyle birlikte Kanada'da bulunmaktadır. Ayrıca, Japonya, Lüksemburg ve Şanghay'daki üç teknik merkezin yanı sıra globalde birçok bölge ve ülkede satış ve servis ofislerimiz bulunmaktadır. Birleşik Devletler, Latin Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Afrika, Asya Pasifik, Çin, Avustralya ve Hindistan’dır. Bu bölgelerde, aşağıdaki destekleri vermekteyiz;

• 9 tane Yedek Parça Dağıtım Merkezi

• Dünya genelinde 8 Müşteri İletişim Merkezi

• Çoğu yere ertesi gün teslimat

• 40 ülkede 250'den fazla Servis Teknisyeni

• 7/24 Uzaktan Destek

• 140'tan fazla ülkedeki müşterilere hizmet

Türkiye’de de birçok ülkede olduğu gibi satış ve servis ofisimiz bulunmaktadır. Ekstra destek gerektiğinde Husky’nin herhangi bir global lokasyonundaki kaynakları kullanabilmekteyiz.

Sizce dünyada ve ülkemizde enjeksiyon kalıplama endüstrisinin karşılaştığı en büyük zorluklar nelerdir ve bunun üstesinden nasıl gelinebilir? Önümüzdeki süreçte plastik sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz? 

Pazar, gelişmiş sıcak yollukların veya daha yüksek kavitasyon çıktısı ile parça kalitesine odaklanan enjeksiyon sistemlerinin geliştirilmesini hızlandıran daha fazla talepkâr ve teknik kalıplama uygulamaları gördüğümüz yere doğru gelişmeye devam ediyor. Bu uygulamalara yakından bakıldığında, zorlukların çoğu, plastik ham maddenin sıcak yolluk ve kalıp içinde nasıl yönetileceğini ele alır. Akış tereddüdü açısından ham maddeye ne olduğunu düşünürseniz, kalıbın doldurulması ve ütülenmesi, parça kalitesi ve bazen parça optik netliği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Ayrıca eğer kalıptaki göz sayısını arttırırsanız, gözler arası elde edilen parçalardaki varyasyonu ve kalıp içi stresi de arttırırsınız ki bu durumda iyi tasarlanmamış bir sıcak yolluk sistemi ile maalesef her bir gözden farklı parça elde edersiniz. Termal olarak hassas ve zorlu ham maddelerin, çok pahalı ham maddelerin ve hatta biyo reçinelerin gereksinimlerini eklersek, bu durumu çok daha zorlaştıracaktır. Plastik enjeksiyon kalıplamanın gelecekte gideceği yer burasıdır. Ve elbette, tüm bunların üretim süreçleri üzerinde ciddi bir etkisi var.

Bu tür zorlukların üstesinden gelmek için Ultrashot gibi yeni teknolojinin devreye girdiği yer burasıdır. Ultrashot Enjeksiyon sistemimiz hacimsel ve hassas doldurma ile ilgilidir. Ham madde eriyik yönetim sistemine bakarsanız, özellikle ince cidarlı ürünlerin sahip olduğu et kalınlığına oranla daha uzun akış yollarını doldurmak için daha yüksek basınçlar gerekir. Akış yolunun dolum sonuna ulaşmadan donmasını önlemek için, bazen yüksek kalıp içi stres ve parçada çift kırılma yaratan yüksek enjeksiyon akış hızları kullanılır. UltraShot kullanmak, makine ocağından gelen basınç kaybını ve geometrik olarak dengeli bir "sıcak yolluk" eriyik dağıtım yaklaşımının dağıtım ağındaki (manifold) basınç kaybının çoğunu ortadan kaldırır. Bu, daha yavaş bir doldurma hızına ve daha az moleküler oryantasyona, daha az kalıplanmış strese ve nihai kalıplanmış ürünün optikleri üzerinde azaltılmış etkiye izin verir.

Enjeksiyona başlama yeriniz, parça patlama noktasından ne kadar uzaksa, ham madde üzerinde o kadar az kontrolünüz olur. Bu mesafeyi ne kadar kısaltabilirseniz, enjeksiyon hassasiyetiniz önemli ölçüde artar, gözler arası değişkenliği büyük ölçüde ortadan kalkar ve aynı zamanda ham madde tarafından görülen stresin çoğunu ortadan kaldırır. Ultrashot ile, parça patlama noktasına oldukça yakın bir bölgede enjeksiyonu başlattığımız için, aşırı doldurulmuş parçalar (çapaklanma) veya yetersiz doldurulmuş parçalar (az baskı-short shot) ile ilgili endişe duymadan parçayı son derece hassas basınçla çok hassas bir şekilde doldurabilirsiniz. Bu teknoloji atılımı, pazarın gittiği yön ile iyi bir uyum içindedir.

İklim krizi ve küresel çevre felaketlerinin durdurulmasında ve karbon ayak izinin azaltılmasında duyarlılık gittikçe artıyor ve bu noktada çoğu firmanın belli çevre stratejileri oluşuyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? 

Husky’nin doğa ve çevreye olan hassasiyeti, kurulduğu zamanlara dayanır ki o tarihlerde global gündemde bugünkü gibi bir çevre bilinci yoktu. 1953'teki kuruluşundan beri, Husky, plastikler ve onların bu dünyadaki yeri hakkındaki felsefesinde ileri görüşlüydü. Ve aynı görüşe hala sahiptir. Husky, Çevresel, Sosyal ve Yönetişim kriterlerinin yalnızca müşteriler, çalışanlar ve tedarikçilerle değil, aynı zamanda faaliyet gösterdiğimiz topluluklarla da iş kararlarına, operasyonlara ve ilişkilere rehberlik etmesi gerektiğine uzun zamandır inanmaktadır. Müşteriler, tüketiciler ve çevremiz için bugün ve gelecek nesiller için nasıl anlamlı, sürdürülebilir bir fark yarattığımız özetlersek;

Çözümlerimizle: Faaliyetlerinde hangi plastikleri kullanırlarsa kullansınlar, müşterilerimizin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak Husky için en önemli önceliktir. Günümüzün döngüsel ekonomi odaklı ambalaj tasarımıyla, ambalajlarının ve diğer nihai ürünlerinin, özellikle ambalajın kendisindeki geri dönüşüm ve geri dönüştürülmüş içerikle ilgili olarak belirli bölgesel tasarım gereksinimlerini karşılamasını sağlamak için müşterilerle yakın bir şekilde çalışıyoruz.

Tesislerimizle: Husky'nin sürdürülebilirliğe olan bağlılığı, çevre ve doğa dostu çalışma ortamlarımızda da görülebilir. Kanada'daki genel merkezimiz ve dünya çapındaki teknik merkezlerimiz ve üretim tesislerimiz, çevresel etkilerini en aza indirmeye yardımcı olan enerji tasarrufu özelliklerini bir araya getirecek şekilde tasarlanmıştır. Birçoğu, ısıtma ve soğutma yüklerini azaltmak için güneş enerjisi ve radyan zeminler ve tavanlar ile yüksek yalıtımlı beton yapıya sahiptir. Daha düşük elektrik gereksinimleri için içeride daha fazla doğal ışık sağlayan çatı pencereleri ve pencereler bulunmaktadır. Ayrıca, pestisit ihtiyacını en aza indiren veya ortadan kaldıran doğallaştırılmış peyzaj kullanılmaktadır. Su ve sıvılar, kağıt, kompost, cam, plastik, metaller, ahşap ve çöpler gibi mümkün olan her atık akışını geri dönüştürüyoruz. Atıklarımızın %96'ya kadarı düzenli depolama alanlarından yönlendirilmektedir. Ve çevresel sürdürülebilirliği destekleyen ürün ve teknolojilere yatırım yapıyoruz.

Çalışanlarımızla: Çalışanlarımızı aktif, sağlıklı yaşam tarzları yaşamaya ve zamanlarını hayır işlerine ve çalıştığımız topluluklara gönüllü olmaya teşvik ediyoruz. ABD, Kanada ve Avrupa'da çevresel sorumluluğun değerini destekleyen eğitim kurumlarının tutkulu destekçileriyiz. Ve biz insanlar olarak, minimum atık ve ekolojik etki ile yaratıcı bir şekilde sorumlu, sürdürülebilir tüketici ambalaj çözümleri geliştirmeye odaklanmış durumdayız. Hepsi Husky kültürümüzün merkezinde.

Biliyoruz ki rekabetin önemli olmazsa olmazlarından biri de, inovasyon ve işlevsel tasarımın yanı sıra marka kimliği oluşturmak.  Siz bu süreci nasıl yürütüyorsunuz? Fuar ve sektörel dergilerle sinerjiyi nasıl sağlıyorsunuz? 

Teknolojimizi sergilemek Husky için çok önemlidir. Plastik parça üzerindeki etkiye ve kalıpçı ve marka sahibine olan değere odaklanarak katma değerli fuarlara katılıma odaklanıyoruz. Müşterilerimiz Husky'yi deneyimlediğinde, sadece çok değerli bir ilişkinin başlangıcına adım atmış olmaz, aynı zamanda Husky ürünlerinin pazara getirdiği değeri ve farkı ilk elden tecrübe etmiş olur. Marka kimliği oluşturmak için sadece müşterilerinizi anlamak, sorunlarına yönelik üst düzey ürün tasarlamak, bu ürünleri hassas bir şekilde üretmek ve servislerini vermek yeterli değildir. Her ne koşulda olursa olsun size güvenen müşterinizin her zaman arkasında olmak, bu yolda yalnız olmadıklarını hissettirmek ve bunu yıllar boyunca göstermek belki de marka kimliğini oluşturmadaki en önemli maddelerdir.

Son olarak neler söylemek istersiniz? 

Öncelikle bu kıymetli söyleşi için Plastik & Ambalaj Teknolojisi dergisine teşekkür etmek istiyorum. Okurlarımız, Husky Technologies ile ilgili en güncel teknolojik gelişmeleri takip etmek isterlerse Husky Technologies’in Linkedin sayfasını takip edebilirler veya detaylı bilgi almak/birebir görüşmek isterler ise Türkiye Ofisimiz ile direkt temasa geçebilirler.

Husky olarak katma değerin, verimliliğin, inovasyonun ve şeffaf/dürüst işbirliğinin önemine çok değer veriyoruz. Bütün çalışmalarımız bu temel değerlerin üzerine kuruludur. Husky’nin gelirinin çok büyük bir oranı mevcut müşterileri ile yaptığı işbirliğinden gelmektedir. Uzun yıllara dayanan işbirliğimiz olan müşterilerimizin oranı oldukça yüksektir.

Sadece globalde değil, Türkiye’de de her geçen gün pazar payımızı arttırıyoruz ki hizmet verdiğimiz sektörlerin çoğunda halihazırda en çok tercih edilen markayız. Bizleri tercih eden bütün iş ortaklarımıza, pazardaki katma değeri ve verimliliği arttırıcı faaliyetlerde bulunan üreticilere ve sektörü geliştirmeye katkısı bulunan tüm rakiplerimize teşekkür etmek istiyorum.

Vermiş olduğunuz önemli bilgiler ile Husky markasını yakından tanımamıza vesile olan bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederiz.

Ersey Makina Yurtiçi Pazarlama Direktörü Yasin Yanova

“Komple hat üretiminde dünyanın sayılı firmalarından biriyiz”

"Çıkardığımız projeler hep ilk tasarımlar olmakla birlikte, gelecek teknolojileri de önceden sunmaktadır. Servo kontrol sisteminin yapısını komple sisteminde uygulayan ilk firma olmaktayız. Böylelikle yatırımcının her sene yapmış olduğu yedek parça maliyetleri düşmüş olmaktadır. Ürettiği şişe kalitesinden kullandığı preform gramajı düşüklüğüne, daha düşük hava basıncı kullanıp daha az enerji sarfiyatına kadar çok özellikli tasarımlarımız bulunuyor."

Ersey Makina sektörde kırk yılı aşkın bir süredir istikrarlı bir büyüme ivmesiye yoluna devam ediyor. Plastik&Ambalaj Teknolojisi dergisi olarak biz bu sürece yakından tanıklık ettik. Okuyucularımız için de bu başarı hikâyesini kısaca anlatır mısınız?

Firmamız “tasarımdan gerçeğe” sloganı ile doğduğu günden bu yana aralıksız üretimlerine devam etmektedir. Bu üretim koşullarını en aktif yöneten dünyadaki 8 firmadan birisiyiz. Sloganımızdaki tasarım modelinde gerçekten üretim serüveninin her noktasında varız. A’dan Z’ye diye tabir ettiğimiz makinelerimizin tüm ekipmanlarının üretimini kendimiz yapmaktayız. Bu da firmamızın her projede aktif olarak %100 başarı oranını sağlamaktadır. 

15.000 m2 kapalı alana sahip fabrika binamızın sahip olduğu üretim parkuru ve tek çatı altındaki MRP sistemi ile üretimin her noktasında sistemce hareket etmekle birlikte, akıllı depo sistemlerimizle stok kontrolü, stok analizi ve zamandan çok iyi derecede tasarruf sağlayıp başarımızı katlamaktayız. Bu projelerin oluşmasında böyle bir alt yapı yatırımınız olmadığı takdirde kontroller zorlaşır ve başarısızlık oluşur. Bizim tek niyetimiz mutlak başarıdır.