Monday, Dec 23rd

Last updateFri, 13 Dec 2024 12pm

You are here: Home Examples of the Reader Röportaj “Mitsubishi Electric ilk makinemizi yaptığında, yaklaşık %20 - %30 performans artışı yaşadık”

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

“Mitsubishi Electric ilk makinemizi yaptığında, yaklaşık %20 - %30 performans artışı yaşadık”

IPACK 2014 fuarı katılımcısı olan MARMAK Otomatik Ambalaj Makineleri San. Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Sayın Süleyman Çavdar ile bir söyleşi gerçekleştirdik. MARMAK, 34 yıllık bir firma. İzmir’de 3.000 m2 açık alan, 5.000 m2 kapalı fabrika alanında dikey paketleme, termoform, terazi makineleri, değişik ambalaj ekipmanları, elavatörler ve nakil bantları üretimi yapıyor. Sektörün kurucularından biri olmanın yanı sıra, öncü ve yenilikçi yaklaşımıyla tanınıyor.

Sayın Çavdar, bize firmanızı tanıtır mısınız? 

MARMAK olarak sektörde 34 yıllık bir firmayız. En eski firmalardan birisiyiz ve sektörün kurucularındanız. Teknolojiyi başından beri takip eden bir firmayız. Dolayısıyla sürekli bir gelişim göstermek zorundayız. Sektörün lideri olduğumuz için de, Türkiye’de öncü olmalı, yenilikleri ilk biz yapmalıyız. Bunun için sürekli bir arayış içindeyiz.

Sektörün durumunu nasıl görüyorsunuz?

Sektör giderek zorlaşıyor. Küçük firmalar bölünüyorlar. Bölündükçe daha fazla rakip çıkıyor ortaya ve Uzak Doğu menşeli çok ürün geliyor. Özellikle Çin pazarından gelen ürünler çok fazla. Bunlarla ilgili sıkıntılardan ötürü, bizim daha kaliteli ürünler çıkarmamız ama fiyatlarımızı yükseltmememiz gerekiyor. Bu durum sektörde şu an için bir durgunluk yaratıyor. Özellikle de şimdilerdeki Türkiye’nin içinde bulunduğu durum dolayısıyla, Orta Asya’ya ve Orta Doğu’ya ürün satamamanın sıkıntılarından ötürü, sektör kendi içinde rekabeti biraz sertleştirdi. Ama her şeye rağmen, kalitenizle ve isminizle yine iş yapabilir ve bundan iyi bir sonuç elde edebilirsiniz.

Fuardan beklentileriniz nelerdir ve fuar sizin için nasıl geçiyor?

Fuar, güzel başladı. Hareketliydi ama eski yıllara göre, iki üç yıl önceye göre durgun geçiyor. İki üç yıl önce biz oturamazdık. Dört beş kişi, geleni karşılamaya yetmezdi. Ama organizasyonla ilgili de sıkıntılar oluyor. Yurtdışından yeteri kadar insan getirilmiyor. Bunda belki Arabistan’ın, Afrika’nın durumu da söz konusudur. Bununla ilgili sıkıntılar çekiyoruz. Genel olarak memnun muyuz? Memnunuz. Müşterilerimiz geliyor. Satış yapıyoruz ama tabii ki düşüncemiz bunun iki katı, üç katı satış yapıyor olmamız ve daha fazla iş yapıyor olabilmek.

Ürün gamınızdan bahseder misiniz?

MARMAK olarak, normalde dikey paketleme makineleri üretiyoruz. Buna ek olarak yıllar içinde terazisini, yani buna adapte olabilen bu parçayı da yaptık ve satışa sunduk. Türkiye’de hassas tartım yapan terazi üretebilen tek firma biziz. Bizimkinden başka bütün ürünler Çin malıdır. Yani Çin’den gelerek yapılıyor. Dolayısıyla oluşturduğumuz bir kalitemiz ve standardımız var. Temelde, terazi ve dikey makine olarak üretime devam ediyoruz. Ancak son iki yıldır değişiklik yaptık ve robotlu sistemlere, kutu dolum sistemlerine başladık. Bununla ilgili olarak da, Mitsubishi Electric ile çalışıyoruz. Onların robotlarını kullanıyoruz. Artık biraz, paketleme sonrasına da bir yönelim olmak zorunda oldu. Türkiye’de sektörde üretim hattı da oluştu. Yeteri kadar da makine, fabrikalarda yerini aldı. Şu an fabrikaların yatırım yapmak için aradığı şey, paketleme sonrası. İnsan gücünü azaltıp maliyetleri düşürmek için bir araştırma içine girildi. Burada oluşturduğumuz yeni sistem makineler üzerine kurulu. Biz insanların yapmış olduğu koli içine koyma, dizme, sıralama, kontrol etme işlerini otomatik yapacak cihazlar üretiyoruz. Esas işimiz tabii ki devam ediyor. Dikey paketleme.

Makinenizi ve sisteminizi, diğer firmalarınkinden farklı kılan nedir?

Makinelerimizi diğerlerinden ayıran en büyük fark, 34 yıllık tecrübemizi ürünlerimize ve sistemimize yansıtmak. Hidrolikle başlayıp pnömatiklere, asenkron motorlara, ondan sonra servo motorlara ve şu an motion sisteme geçişimiz herkesten önce olmuştur. Biz en iyi ürünleri tercih ederiz. Yani makinelerimizin üstüne, sektördeki alabileceğimiz en iyi ürün ne ise, onu alıp koymaya çalışırız. Sağlam ve uzun yıllar çalışacak makineler üretiriz. Bizim şu an, sektörde 3000’e yaklaşan bir makine adetimiz var. Bu makinaların içinde hâlâ 15 yıllık makinalarımız ikinci el olarak satılır. İkinci elde, yan sanayisi oluşacak kadar makine sattık. Dolayısıyla diğer firmalara göre en büyük farkımız budur. Diğer firmalar da artık, MARMAK’ın kalitesini kabul etmiştir. En büyük farkınız, tekrar söyleyeyim. 34 yıllık istikrarlı bir üretim ağı oluşturmamız. Firmamız 5000 m2 kapalı alan üzerine kurulmuş durumda. Tezgâh parkurumuz çok fazla. Olabildiğince, her şeyi kendimiz yapmaya çalışıyoruz. Parçaların hepsini CNC makinelerden çıkarmaya çalışıyoruz. Firmada çalışan mühendis sayısını artırıyoruz. Dolayısıyla bizi ayıran bir diğer özellik de, biraz daha büyük ve kurumsal olmamız. Avrupa’daki rakiplerle mücadele etmeye ve kısasa kısas onlarla rekabet halinde olmaya çalışıyoruz.

Makineyle birlikte otomasyon sistemi, üretim hattınız da var. Bu üretim hattını kendiniz mi kuruyorsunuz? Kiminle çalışıyorsunuz?

Makinelerde otomasyon sistemi olarak Mitsubishi Electric kullanıyoruz. Mitsubishi Electric ile yaklaşık son üç senedir çalışıyoruz. Daha önce başka firmalarla ve ürünleriyle çalıştık. Ama sonra yeni bir arayışa girdik. Daha iyi bir ortak aradık. Hızlarımızın artmasını istedik. Stok durumlarında, malzeme tedarikinde sorun yaşamamak istedik. Mitsubishi Electric ile görüştük. İlk olarak bir makinemizi yaptılar. İlk makine ile yaklaşık %20 - %30 performans artışı yaşadık. Ondan sonra verdikleri desteği görünce biz de ürünlerimizi yavaş yavaş Mitsubishi Electric’e çevirdik. Şu an için Mitsubishi Electric ile aramızdaki ilişkiden gayet memnunuz. Sebebi de, aldığımız ürün kaliteli, ardında duran güzel bir ekip var, sağlam bir teknik destek var ve stok konusunda hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz.

Mitsubishi Electric’in firmanıza sağladığı çözümler nelerdir?

Biz Mitsubishi Electric’in çok farklı ürün gamını kullanıyoruz. Bir üründe takılı kalmıyoruz. İnvertörler, motion kontrol cihazları, servo sistemler, robotlu sistemler, PLCler gibi birçok farklı ürünü kullanıyoruz. Bizde Ar-Ge sürekli devam ettiği için, ürünleri alıp deneme şansımız da oluyor. Bir de bizim için iyi olan bir başka şey, Mitsubishi Electric’in bize verdiği teknik destek. Teknik destek olarak da, sorularımıza cevap alabildiğimiz için, istediğimiz zaman elaman desteğini görebildiğimiz için çok memnunuz. Bu tarz şeyler, firmayı çok etkiliyor. Sizi daha cesur hale getiriyor. Projeye girerken, arkanızdaki ekibin de bunu yapabileceğini görürseniz, projeye daha net girebiliyorsunuz.

Mitsubishi Electric’in başarılı olmanızda size ne gibi katkıları oldu?

Bir müşteriyle oturup yeni bir ürün, yeni bir değişiklik düşündüğümüzde, makinenin bunu yapabileceğini ve Mitsubishi Electric’in de bunu yapabileceğini biliyoruz. Biz de projelere bu güvenle giriyoruz. Biz, makine olarak bir mekanik aksam ortaya çıkarırız. Bunu çalıştıracak bir ekip gerekli. Burada MARMAK’ın kendi bünyesinde de bir ekip var. Ama takıldığımızda, soru sorduğumuzda, buna cevap verebilecek insan kaynağı gerekiyor ve bu da Mitsubishi Electric bünyesinde mevcut. Zaten o sayede sıkıntısız bir makine üretimine girdik. Makinemizi gönderirken, satarken ya da kurarken hiçbir korku yaşamıyoruz. Bu çok önemli. Her türlü desteği alabildiğimiz için, yapacağımız işlerde çok daha güvenliyiz.

Makine imalatçılarına teknoloji kullanımı konusunda önerileriniz nelerdir?

Türkiye’de makineciler, genelde ucuz ürünler isterler ve bunu isterlerken biraz da teknolojiden kaçarlar. Şöyle kaçarlar: Yeni teknolojinin kullanımı sıkıntıdır. Kullanacak insan bulma durumu ve buna alacağınız teknik destek sıkıntılıdır. Biz bu konuda gözümüzü karartıyoruz. Bu da, Ar-Ge yapabilmemizden kaynaklı. Yani ürünü alıp, önce deniyoruz. Sonuçlarını görüyoruz. Bittikten sonra ortaya çıkarıyoruz. Bazı projelerimiz 5-6 ay sürüyor. Müşteriye çıkmadan önce önemli bir deneme sürecinden geçiyor. Firmalarda Ar-Ge bütçesi düşük olduğu için, ileriki zamanlarda belirli sorunlar yaşıyorlar.