Friday, Mar 29th

Last updateThu, 28 Mar 2024 9am

You are here: Home Technology

AccurioShine 3600 ile 3B etkisini yeniden düşünün

Konica Minolta, günümüzün baskı gereksinimlerinin zorlu ihtiyaçlarını karşılamak için MGI'nin yenilikçi vernik teknolojisinden güç alan en yeni inkjet spot UV lâk makinesi AccurioShine 3600'ü pazara sunuyor.

AccurioShine 3600, prototiplemeden tam üretime kadar serigrafi, ofset ya da lito kalıplara ihtiyaç duymadan spot UV lâk ve dijital sıcak yaldız baskıları gerçekleştiren kompakt bir çözüm olarak öne çıkıyor. Dijital spot UV lâk ve dijital sıcak yaldız, herhangi bir projeye üçüncü boyut ekleyerek diğer baskılı tabakalar arasından sıyrılmasına yardımcı oluyor.

MGI JETvarnish 3D One'ın başarısı üzerine inşa edilen yeni ürün, şirketin genişleyen portföyüne kendi alt markası olarak eklendi. Konica Minolta, zaten kanıtlanmış teknolojiyi geliştirmek için MGI ile işbirliği yaptı ve kararlılık, güvenilirlik ve hizmet verebilirlik alanında daha fazla gelişime yol açtı.

Tamamen dijital, yapay zekâ kayıt teknolojisi ve çevre dostu bir LED kürleme sistemi içeren, tümü etkileyici derecede kompakt bir boyutta olan makine, 2B ve 3B parlaklık efektleri ile ayrıca dijital sıcak yaldız dokunsallığı eklemek için yenilikçi bir teknolojiye de sahip bulunuyor. Geleneksel sistemlerin karmaşık adımları olmadan makul bir maliyetle göz alıcı bir baskı sağlayarak, matbaacıların kâr marjlarını yükseltirken bir dizi yüksek etkili sonlandırma etkisi de sağlıyor.

Ticari matbaalar ve kopyalama merkezleri için desteklenen maksimum kâğıt boyutu B3+ (364mm x 750mm) olan makine, kartvizit, tebrik kartları, fotoğraf kitabı kapakları ve hatta isteğe bağlı ambalajlar gibi yaygın olarak kullanılan baskıları geliştirmek için etkili ve kaliteli bir baskı deneyimini de müşterilerin ilgisine sunuyor.

AccurioShine 3600, değişken data ve herbiri farklı süslemelerle ayrıca biletlere, kişiselleştirilmiş paketlere, etiketlere, davetiyelere, bire bir pazarlamada kullanılarak daha fazla etki sağlamakla birlikte değişken veri yazdırmayı da (VDP) destekliyor. Barkod tarayıcı ile iş değişiklikleri, bir barkodu değiştirmek kadar basit bir şekilde yapılabiliyor. Makinenin barkod tarayıcısı, önceden yazdırılmış bir sayfadaki barkodları okuyor ve iş istasyonunda önceden depolanmış ilgili TIFF dosyasını anında seçebiliyor. VDP barkod tarayıcıyı Otomatik PDF Dosya Dönüştürücü ile birleştirmek, dosyaları dakikalar içinde PDF'den çıktı tepsisine almak hızlı bir iş akışı sağlıyor.

MGI Küresel İş Birimi Genel Müdürü Tony Charlet, AccurioShine 3600'ün lansmanında; “Baskı endüstrisi/birinci sınıf süslemeler pazarına olan bağlılığımızın bir kanıtıdır. Dijital baskıya geçişle birlikte talep üzerine kısa tirajlı baskının yanı sıra baskı öncesi ve baskı sonrası süreçlerin dijitalleştirilmesine daha fazla önem veriliyor. AccurioShine 3600'ü diğer Konica Minolta dijital renkli baskı makineleri ile birleştiren müşterilerimiz yalnızca işlerini yeni yollarla büyütmekle kalmıyor, aynı zamanda günlük işlerine uygun maliyetli, etkili, birinci sınıf kısa vadeli süslemeler sağlayarak müşterilerine değer katıyor” şeklinde konuştu.

Kaynak: Konica Minolta

FANUC’un karanlık fabrikasında robotların üreticisi robotlar

Şirket, yaklaşık 2 milyon m2’yi kaplayan tesislerinde uygulamaya koyduğu bu konsept sayesinde 4 bin 600’ü aşkın robotuyla insan müdahalesinin olmadığı bir üretim gerçekleştiriyor.

Fabrika otomasyonu geliştikçe yenilikçi metotlar ve bu alanda ortaya çıkan teknolojiler birçok sektörün üretimini değiştiriyor. Tamamen otomatik sistemlerle donatılmış karanlık fabrikalar her geçen gün üretimde daha fazla söz sahibi oluyor. İnsan gücüne ihtiyaç duymayan karanlık fabrika uygulaması bu yönüyle verimliliği artırarak yüksek vasıflı çalışanların teknik bilgi ve becerilerini daha yetkin işlerde kullanmasına olanak tanıyor. 

Ham maddenin fabrikaya girişinden ürünün fabrikadan çıkışına kadar olan sürede yok denecek kadar az olan insan müdahalesi, otomasyon teknolojilerine yönelik yatırımlarını artıran FANUC’un Japonya’daki fabrikasında da üretim sürecini şekillendiriyor. 4 bin 600’ün üzerinde robotuyla karanlık fabrika konseptini sürdüren ve artan verimlilikle rekabet avantajını yakalayan şirket, bu sayede geleceğin robot üretiminin temellerini bugünden atıyor. 

Donanımın yazılımla buluştuğu yeni uzaktan bağlantı çözümleri

17 Nisan itibarıyla HMS Networks, yakın zamanda satın aldığı WEBfactory i4connected ve i4scada yazılım çözümlerini Ewon® markası altında sunarak uzaktan bağlantı çözümlerini güçlendiriyor. Yeni çözümler, makine üreticilerine ve müşterilerine, makinelerden veri toplayan ve bu veriyi kullanımı kolay bir web arayüzünde sunan uçtan uca bir IIoT çözümü sağlıyor.

HMS Networks'ün sunduğu Ewon, uzak makine bağlantısı için dünyanın en çok kullanılan çözümlerini içinde barındırıyor ve makinelerin proaktif ve verimli bakımı için güvenli uzaktan makine erişimi ve veri toplama işlemi sağlıyor.

Yeni i4 yazılım çözümleri ile makine üreticileri ve müşterileri, bağlı makinelerden gelen verileri bir web arayüzünde görselleştirerek karar verme, kontrol ve servis iyileştirme süreçlerini iyileştirebilecek ve maliyetli makine ve sistem arıza süresi riskini en aza indirebilecek.

Nasıl çalışıyor?

Bir makineye Ewon ağ geçidi (Flexy veya Netbiter) kurulur kurulmaz, Ewon i4connected yazılımı çalışmaya başlayabiliyor. i4connected, Ewon ağ geçitlerinden veri toplayarak ve anlaşılması kolay bir grafik kullanıcı arayüzünde kullanıcıya sunabiliyor. Karmaşık endüstriyel süreçler, basit bir şekilde görüntülenerek kullanıcının güvenli bir şekilde bağlantı kurmasını ve tesis, bina, makine, ekipman ve sensörlerden veri almasını sağlayabiliyor. i4connected'da veriler gerçek zamanlı olarak görselleştirilebiliyor ve analiz edilebiliyor, bu da kullanıcının veriye dayalı kararlar almasına ve kestirimci bakım gerçekleştirmesine yardımcı oluyor.

Ek olarak, Ewon i4scada ile fabrika sahipleri ve sistem entegratörleri, karmaşık tesis içi endüstriyel süreçlerin verimliliğini gerçek zamanlı olarak artırmaya yardımcı olmak için tamamen web tabanlı bir SCADA yazılımından yararlanıyor. i4scada, daha iyi üretkenlik ve maliyet optimizasyonu için veri odaklı kararlar sağlıyor.

HMS Networks İş Biriminden Sorumlu Genel Müdür Alexander Hess: "Bu entegre yaklaşım, başarılı Ewon ağ geçitlerimiz Flexy ve Netbiter ile son teknoloji ürünü i4connected yazılımını birleştiriyor. Makine üreticileri ve müşterileri, operasyonel verimliliği artırmak ve maliyetleri azaltmak için makinelerinden gelen değerli verileri kolayca açabilecek ve bunlardan yararlanabilecek. HMS'nin açılımı Hardware Meets Software, yani "Donanım Yazılımla Buluşuyor" anlamına geliyor ve bu entegrasyon bunun önemli bir göstergesi" diyor.

Kaynak: HMS Networks

INEOS Styrolution, sürdürülebilir çözümler konusunda Arburg ile işbirliği yapıyor

INEOS Styrolution, yenilikçi sürdürülebilir enjeksiyon kalıplama makinelerini dünyanın en geniş sürdürülebilir stirenik polimer portföyüyle birleştirmek için Arburg ile birlikte çalıştıklarını duyurdu.

Terluran® ECO ve NAS® ECO dahil olmak üzere INEOS Styrolution’ın ilk sürdürülebilir ECO ürünleri, Arburg tarafından en yeni nesil enjeksiyon kalıplama makinelerinde başarıyla test edildi. Gösteri Arburg Yıldönümü Günleri 2023’te yapıldı ve FAKUMA 2023 fuarı kapsamında da canlı olarak tecrübe edilebilecek.

Arburg'un yeni yıldönümü makinesi

ALLROUNDER 470 H İki hibrit Allrounder 470 H makinesi, Şubat 2023'teki Arburg’un ilk yıldönümü etkinliğinde yeni makine teknolojisine sahne oldu. "Comfort" ve "Premium" performans varyantlarında tasarlanmış olan makineler, özellikle enerji ve kaynak tasarrufu, üretim verimliliği, kullanıcı dostu ve güvenilir yapılarıyla öne çıkıyor. Hidrolik bir makineye kıyasla %50'ye kadar daha iyi bir enerji dengesi sunan yeni Allrounder 470 H, yıllık olarak 12.000 kg'a kadar CO2 tasarrufu sağlayabiliyor. Hibrit makine, yalnızca Arburg bünyesindeki birçok teknik yeniliği bünyesinde barındırmakla kalmıyor: Örneğin yeni bir yağ yönetimi konsepti ile, yağ tüketimi yaklaşık %35 oranında azaltılıyor. Akış bölme özelliği, hidrolik yan eksenlerin eş zamanlı hareketlerini mümkün kılıyor. Kuru çalışma süresi de yaklaşık üçte bir oranında azalıyor. Arburg Servo Hidrolik Sistemi (ASH) ise, özellikle enerji açısından verimli ve düşük emisyonlu çalışmaya olanak tanıyor.

INEOS Styrolution'ın stirenik ECO portföyü

Şirketin yeni portföyü Styrolution® PS ECO'dan çeşitli ABS, ASA, SAN, SMMA ve SBC ECO çözümlerine kadar uzanıyor.

Terluran ECO sürdürülebilir ürün portföyü, geleneksel ABS'nin hem mekanik olarak geri dönüştürülmüş hem de biyolojik olarak atfedilmiş alternatiflerini içeriyor.

Mekanik olarak geri dönüştürülmüş malzemeler %70'e kadar tüketici sonrası geri dönüştürülmüş içerikten oluşuyor. NAS ECO ise, şeffaflığı, son derece düşük bulanıklığı, iyi termal ve kimyasal direnciyle popüler olan, ISCC sertifikalı, biyo-özellikli bir SMMA malzemesi. Malzeme, %99’a kadar karbon ayak izi azaltma sağlıyor. Geleneksel eşdeğeri NAS gibi, gıda ambalajlama çözümleri için de uygun performans gösteriyor.

Arburg Uygulamalar Ekip Yöneticisi Christian Homp şunları söylüyor: "Enjeksiyon kalıplama makinelerimizin INEOS Styrolution'ın ECO malzemesiyle kombinasyonu, CO2 ayak izlerini iyileştirmek isteyen tüm müşteriler için ikna edici bir argüman olmalıdır."

INEOS Styrolution Teknik Müşteri Yöneticisi Christian Dietlein şunları ekliyor: "Her şeyden önce Arburg'a 100’üncü yıldönümü günlerinde en iyi dileklerimizi sunuyoruz. INEOS Styrolution gibi sürdürülebilirlikle ilgili benzer güçlü hedefleri olan bir şirketle çalışmaktan heyecan duyuyoruz."

Kaynak: INEOS Styrolution

Starlinger ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınladı

Dokuma plastik ambalaj üretimindeki makineler ve komple üretim hatları alanında dünya çapında faaliyet gösteren Viyana merkezli Starlinger, 2022 yılının ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınladığını duyurdu. Rapor, Starlinger'in kurumsal stratejisine dahil ettiği KSS politikası ve şirketin uyguladığı önlemler hakkında bilgiler veriyor.

Yaklaşık 720 çalışanı ve dünya çapında 11 şubesi bulunan Avusturyalı bir aile şirketi olan Starlinger, tekstil ambalaj, geri dönüşüm teknolojisi ve viscotec bölümlerinden oluşuyor. Şirketin verdiği bilgiye göre Starlinger’in %99 ihracat oranı ile 2021/22 mali yılında 356 milyon Euro'luk satış gerçekleştirdiği belirtiliyor.

2019'dan beri Starlinger'de Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) yetkilisi olarak yer alan Clarissa Graf, ekibiyle birlikte KSS önlemlerini tanımlıyor ve bunların kurumsal stratejinin bir parçası olarak uygulanmasını sağlıyor. Rapor hakkında bilgiler veren Graf, "Starlinger'in ilk sürdürülebilirlik raporu, şu anda bulunduğumuz noktanın bir özeti olarak görülebilir. Şirketimiz için çevre ve toplumla ilgili olarak tanımladığımız KSS politikasını ortaya koyar, kaynak ve enerji yönetimi, satın alma, eğitim, mesleki gelişim, sağlık ve güvenlik gibi çeşitli alanlarda hâlihazırda alınmış olan önlemlere genel bir bakış sağlar” açıklamalarında bulunuyor.

Cobot’lar hizmet sektöründe kesintisiz ve farklı bir deneyim sunuyor

Kolaboratif robotların insan ve makine iş birliği noktasında önemi artıyor. Universal Robots Türkiye & MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök de robotik otomasyonun faydalarına değinerek nitelikli insan iş gücünün kazanıldığı yeni bir sürecin doğduğuna dikkat çekti.

Teknolojinin ve robotik endüstrisinin gelişimi gerek üretim gerek hizmet sektöründe faaliyet gösteren pek çok iş alanını etkiliyor. Endüstri 5.0’a dair gelişmelerin öne çıktığı günümüzde şimdiden yeni meslekler doğmaya başlarken, geleneksel iş süreçlerinin otomasyona entegrasyonu oldukça önem kazandı. İnsanların ve makinelerin birlikte çalışarak endüstriyel üretimde verimliliği artırmasını sağlayan Endüstri 5.0, yalnızca üretimi değil, tüm sektörleri ve iş alanlarını kapsıyor. Endüstride dönüşüm gerçekleşirken sağlıktan eğitime, imalattan hizmete ve eğlenceye kadar hemen her sektörde insanlar ile birlikte çalışan cobot’lar yer almaya devam ediyor.

Multidisipliner meslekler ön plana çıkacak

Endüstri 5.0 dönüşümünde insanın odakta kalmaya devam edeceğini aktaran Universal Robots Türkiye & MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, “Gelecekte kolaboratif robot kullanabilen doktorlar, sağlık mühendisleri, robotik tarım operatörleri gibi yeni multidisipliner meslekler daha fazla ön plana çıkmaya başlayacak. Bu yeni gelişmeler, insana özgü iş yapma şekillerini daha nitelikli kılacak. Bu noktada teknolojinin, hayatın içine daha fazla girerek yeni mesleklerin oluşmasında alışılagelmiş uygulama şekillerinin değişmesinde önemli rol oynadığını görüyoruz. Orta ve uzun vadede cobot teknolojisi, insan hayatının sadece endüstriyel alanında yer almayıp; sağlık, sosyal ve hizmet alanlarındaki varlığını da artırarak sürdürecek” şeklinde konuştu.

Konica Minolta Türkiye, endüstriyel baskı çözümlerini tanıttı

Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği KASAD Yönetim Kurulu ve üyeleri ile endüstrinin önde gelen matbaalarını 21 Mart Salı günü İstanbul Swiss Otel’de ağırlayan Konica Minolta Türkiye, geleneksel baskı süreçlerini dijital baskı, süsleme ve kesim süreçlerine dönüştürecek endüstriyel baskı çözümlerini tanıttı.

Konica Minolta Türkiye Profesyonel Baskı ve Endüstriyel Baskı Bölüm Müdürü Orhan Doğan’ın sunumu ile başlayan toplantıda Doğan; şirketin tüm üreticilerin ihtiyaçlarına yönelik güvenlik, görüntüleme, ofis yönetimi, dijitalleşme ve baskı ihtiyaçlarını karşılayan geniş çözüm portföyünü anlattı.

B2 formatta dijital baskı ve sonlandırma

Tanıtım toplantısında şirketlerinin baskı ve kesim çözümlerini ise Konica Minolta Avrupa Endüstriyel Baskı Başkanı Hidetoshi Omo, anlattı. Omo’nun gündeminde ise B2+ (578 x 740 mm) baskı yapan KM-1 UV Inkjet Baskı makinesi ve yine 50 x 70 lazer şekilli kesim makinesi Motion Cutter vardı. 

KM-1 UV inkjet baskı makinesi, 1200 x 1200 dpi çözünürlükte saatte 3000 bin tabaka hızla 0,06 – 0,6 mm kalınlıktaki baskı altı malzemeler üzerine CMYK baskı yapabiliyor. 60 milyon baskı ya da 7 yıl üretim imkânı tanıyan bu UV inkjet baskı makinesinin, ticari, yayın ve ambalaj matbaalarının B2+ baskılarını FOGRA sertifikasyonu ile ofsetle birebir örtüşen kalitede basmalarını garanti altına alabiliyor.

Daha verimli ve yeşil üretim için 10 adım

İklim değişikliğine bağlı endişelerin her geçen gün arttığı günümüzde, sorumluluk bilinciyle hedeflerini belirleyen firmaların radarında daha verimli ve yeşil üretim yer alıyor. İklim değişikliğini yavaşlatmak için bilime dayalı sürdürülebilirlik hedeflerini merkezine koyan Atlas Copco Kompresör Tekniği de geniş ürün portföyüyle sanayide sürdürülebilir verimliliği desteklemeye devam ederken yeşil üretim önerileriyle de sektöre çözüm sunuyor.

Küresel ısınmanın dramatik etkilerini önlemek için alınması gereken aksiyonların yanı sıra Atlas Copco’nun geliştirdiği teknoloji ve ürünlerin iklim krizi üzerinde olumlu bir fark yaratmayı hedeflediğinin altını çizen Atlas Copco Kompresör Tekniği Ürün ve Pazarlama Müdürü Erdem Enç, geliştirdikleri inovatif çözümlerle firmalara yüzde 60’a kadar enerji verimliliği sağladıklarını belirtti. 

Veri merkezleri için uçtan uca çözümler

Veri merkezi çözümleriyle sektöre giriş yapan Mitsubishi Electric, Data Center Ankara Konferansı’na katıldı.

Tüm dünyada evden uzaya uzanan geniş hizmet ağıyla faaliyetlerini sürdüren Mitsubishi Electric, fabrika otomasyon ve iklimlendirme sistemleri iş birimlerinin ortak çalışmasıyla hayata geçirdiği veri merkezi çözümleriyle Data Center Ankara Konferansı’ndaki yerini aldı. 100 yılı aşkın köklü inovasyon mirasını veri merkezi pazarına aktaran şirket, bütünsel yaklaşımlarını ve teknolojilerini kamu ve bilişim sektörünün önde gelen isimlerine anlattı. 

Bütünsel veri merkezi çözümleriyle pazarın ihtiyaçlarını karşılayacak

Şirket olarak kendi ürettikleri ürün ve kontrol sistemleri ile bir veri merkezi için gerekli olan tüm çözümleri tek bir çatı altında bütünsel olarak sunduklarını vurgulayan Mitsubishi Electric Avrupa Veri Merkezi Uygulama Mühendisliği Direktörü Rick Van Der Kooij; “Mitsubishi Electric olarak Veri Merkezleri için tamamen entegre ve güvenli baştan sona elektrik altyapısı, soğutma, performans yönetimi ve enerji optimizasyonu çözümleri sunuyoruz. Veri merkezi tasarımının kritik unsurları arasında güç yönetimi ve soğutma yer alıyor. ICONICS yazılımımızı kullanan Veri Merkezi Altyapı Yönetimi (DCIM) çözümümüz ile tesis performansı, güç kullanımı verimliliği ve sürdürülebilirlik için tam güvenli görünürlük sunuyoruz. Çok geniş bir ürün çeşitliliğe sahip güvenilir IT Soğutma çözümlerimiz enerji tasarrufu sağlayarak işletme maliyetlerinizi düşürmeye yardımcı oluyor ve veri merkezleri için arzu edilen bir özellik olan düşük güç kullanımı verimliliği (PUE) sağlıyor. Üstün dayanıklılık ve güvenilir kesme performansına sahip Orta ve Alçak Gerilim Şalterlerimiz veri merkezlerinizin istikrarlı çalışmasına ve güvenliğine katkıda bulunuyor. Bizi farklı kılan detaylara baktığımızda ise öncelikle çevre dostuyuz, işletme maliyetlerinin önemli ölçüde azaltılmasına ve veri merkezi alanlarının potansiyelinden en yüksek şekilde yararlanılmasına yardımcı oluyoruz, DCIM ile görünmeyeni görünür kılabiliyoruz. En önemlisi de küresel bir ortak ve yerel bir dostuz, müşterilerimize hizmet vermek için dünya çapında bir ağ sunuyoruz” dedi. 

TOMRA Recycling Sorting, Almanya'daki ek test merkezinin açılışını gerçekleştirdi

TOMRA, Almanya'nın Mülheim-Kärlich şehrindeki genel merkezinde bulunan ikinci test merkezini, sektör paydaşları, müşterileri ve basın mensuplarının katılımı ile düzenlenen bir açılışla hizmete sundu. Etkinlik, şirketin Entegratörler Konferansı çerçevesinde gerçekleşti. İki gün boyunca 26 ülkeden 200'den fazla katılımcının yer aldığı çeşitli konferans ve organizasyonlar düzenlendi.  Konferansın ilk gününde katılımcılar, TOMRA CEO'su Tove Andersen'in yaptığı sunum da dahil olmak üzere, şirketin stratejik yönünü ayrıntılarıyla anlatan çok sayıda sunumu takip ettiler. İkinci gün ise TOMRA Recycling Sorting'in uzun vadeli hedeflerinde bir kilometre taşını oluşturan test merkezlerinin gelişimine odaklanıldı.

TOMRA Recycling Sorting Başkan Yardımcısı, Küresel Satış ve Pazarlama Başkanı Fabrizio Radice, açılış konuşmasında; "Daha sıkı mevzuatlar ve daha yüksek geri dönüşüm hedefleri doğrultusunda atıktan geri dönüştürülebilir malzemelerin kazanılmasına yönelik talep, rekor seviyelere ulaşıyor. Dolayısıyla ayıklama çözümlerimiz ve malzemelerin demo çalışmaları da yüksek bir talep görüyor. Son birkaç yılda bu talep artışını gözlemledik. Almanya'daki test merkezimiz kapasite sınırlarına yaklaştığı için müşteriler ve iş ortaklarımıza en iyi hizmeti sunabilmek üzere harekete geçtik” diye belirtti. 

FANUC, otomotiv sektörünün verimliliği ve geleceğinde robotlarıyla söz sahibi

Otomotiv alanında faaliyet gösteren dünyanın önde gelen firmalarıyla çözüm ortaklığını sürdüren şirket, robotlarıyla sürecin birçok farklı aşamasında üretime destek oluyor.

FANUC, sanayinin birçok dalında olduğu gibi otomotiv sektöründe de fabrikaları akıllandırmada ve üretim süreçlerini geliştirmede etkin rol oynuyor. Amerika, Avrupa ve Asya pazarında faaliyet gösteren otomotiv firmalarının üretim hattında yer alan 100 binin üzerinde kurulu robota sahip şirket, üretimde değer yaratırken kullanıcı odaklı yazılımları sayesinde geleceğin üretim süreçlerini de bugünden inşa ediyor.

Üretim hızı ve verimliliğin kritik öneme sahip olduğu otomotiv sektörünün günümüzde robotlara daha çok ihtiyaç duyduğuna vurgu yapan FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit: “Bugün robotlar ve CNC makineleri tüm dünyadaki otomobil ve otomotiv parçaları üreten fabrikaların üretim verimliliğine büyük katkıda bulunuyor. Üreticilerin ve tedarikçilerin maliyetleri düşük tutup globalde daha rekabetçi kalmasını sağlıyor. Ancak IoT teknolojileriyle donatılacak gelecekte otomotiv sektöründe de bugünün çok daha üzerinde bir verimlilik seviyesinde çalışan teknolojiler yer alacak. Bunun sonucunda da otomotiv sektöründe kesintisiz veri akışıyla birlikte insan-makine iş birliği üzerine kurulu yeni fırsat alanları açılacak. Bunun için de öncelikle bugünün teknolojisine yatırım yapıp bunlarla üretim gerçekleştirmek, geleceğe yatırımın temelini oluşturuyor. Bu yüzden otomotiv sektörünün devleri tercih ettikleri FANUC robotları ile üretim hatlarında yüksek verimlilik sağlamanın yanı sıra maliyet avantajı da elde ediyorlar” dedi.

Sert (rijit) plastik nasıl geri dönüştürülür?

İnsanın çevre üzerindeki etkisi günümüzde her zamankinden daha belirgin ve haliyle insanlar çevre konusunda daha bilinçli hale gelmekteler. Bu da gözleri özellikle plastik atıklarına çeviriyor, sert (rijit) plastik atıkları bunlar arasında önemli bir yer tutmakta.

Plastik atıkların geri dönüştürülmesi yalnızca çevreyi korumaya yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda birçok üretici için maliyet tasarrufu da sağlar. Şampuan şişeleri, süt şişeleri, şişe kapakları, plastik boru ve bidon atıkları gibi hurda ya da fire plastiklerin yeni ürün üretiminde belirli miktarlarda kullanılması işlenmemiş malzeme kullanımını azaltır. Böylece daha az işlenmemiş polimer malzeme kullanımıyla kaynakların daha dengeli kullanılmasına katkı sağlanmış olur. 

POLYSTAR olarak dünya çapında bir çok geri dönüşümcü ve plastik ürün üreticisine çeşitli esnek ve uygun maliyetli plastik geri dönüşüm makinesi çözümleri sunuyoruz. Müşterilerimizin geri dönüşüm sürecinin önemini anlamalarına yardımcı olmayı ve kolay, istikrarlı bir operasyon yapmaları için gerekli makineleri sağlamayı amaçlıyoruz.

TOMRA Recycling'in teknolojisi, BAE'nin merkezinde yerini alıyor

TOMRA Recycling Sorting'in AUTOSORT™ sensör tabanlı ayıklama teknolojisi, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) ilk otomatik karışık atık ayıklama tesisi olan FARZ'da geri dönüştürülebilir malzemelerin yüksek kalitede ve saflık değerinde geri kazanılmasına yardımcı oluyor. Tesisin biri evsel katı atık (MSW), diğeri ticari ve endüstriyel (C&I) atıklar için olmak üzere iki ayrı hattı bulunuyor. Hatlarda yer alan altı ayrı AUTOSORT ünitesi, atık akışından plastik malzemeleri tanımlayarak ayırmak ve ayrıca yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) ile polietilen terefitalatı (PET) karışık 3D plastiklerden yüksek saflıkta ayıklamak için kullanılıyor. 

Orta Doğu'nun önde gelen entegre tesis yönetim şirketi olan Imdaad bünyesindeki FARZ, yine bu şirket tarafından işletiliyor. Tesis, Dubai'nin yeni sanayi bölgesinin merkezinde bulunan 21 km2'lik Dubai Ulusal Endüstri Parkı'nda 45.322 m2 bir alana sahip. FARZ, Dubai'nin 2030 yılına kadar sıfır atık depolama alanına ulaşma hedefiyle uyumlu olarak BAE'deki geri dönüşüm tesisleri arasında en verimli geri kazanım oranına sahip bulunuyor. 

En gelişmiş otomatik teknolojileri kullanan geri dönüşüm tesisi, günde 1.200 ton ticari ve endüstriyel atık ile karışık atığı işleme kapasitesine sahip. Tesiste hedef fraksiyonlar olan HDPE, PET, alüminyum, demirli metaller, OCC, ahşap ve alçak yoğunluklu PE‘nin geri kazanımını en üst düzeye çıkarmak için otomatik bir sistem kullanılıyor. 

Arburg’un, Plástico Brasil 2023'te odak noktası ambalaj sektörü olacak

Arburg, 27-31 Mart 2023 tarihleri arasında Brezilya'nın São Paulo kentinde düzenlenecek olan Plástico Brasil fuarına katılım gerçekleştireceğini duyurdu. Fuarda odak noktası ambalaj sektörü olacak şirket, standında plastik parçaların seri üretiminde dijitalleşme ve verimlilik artırma uygulama örneklerini sergileyecek. Vidalı kapakların ve IML kaplarının üretimine ek olarak, fuarda sergilenen her iki makineyi birbirine bağlamak için kullanılan Arburg ana bilgisayar sisteminin (ALS) potansiyeli de fuar sırasında canlı olarak gösterilecek.

Arburg Brezilya'nın Genel Müdürü Alfredo Fuentes konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Plástico Brasil, Brezilya ve Güney Amerika'nın tamamı için en önemli plastik ticaret fuarıdır. Şimdi, dört yıllık bir aradan sonra, fuar bize mevcut ve potansiyel müşterilerimizle yeniden bağlantı kurma fırsatı veriyor" dedi.

Ambalaj, ev eşyaları ve tıbbi teknoloji uygulama alanlarının son yıllarda Brezilya pazarında çok dinamik bir büyüme kaydettiğini de vurgulayan Fuentes, bu endüstriler için birinci sınıf üretim çözümleri sunabilmek için portföy genişlettiklerini söyledi.

PET geri dönüşüm firması Akmert, yeni Starlinger hattı kuruyor

Akmert İplik San. ve Tic. A.Ş., Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan rPET tesisinde üreteceği yeni “GSR Granules” markası için, Starlinger şişeden şişeye geri dönüşüm hattı kurma çalışmaları yapıyor.

Saatte 1.800 kg şişe kalitesinde rPET granül üretim kapasitesine sahip yeni recoSTAR PET 165 HC iV+ hattı, tüketiciden toplanan PET şişeleri geri dönüştürecek. Üretilen rPET reçine %100 gıda ile temas onaylı olarak ve “GSR Granules” ticari markası altında, PET şişe üretiminde kullanılacak. Bu şekilde firma PET şişeler için bir kapalı çevrim oluşturacak. 

2023 Şubat ortasında hizmete başlaması planlanmakta olan yeni Starlinger geri dönüşüm hattı ile Akmert’in ürün portföyü genişleyecek ve PET flake’in yanı sıra rPET granülleri de tedarik etmesini sağlayacak.

Akmert’in sahibi Kasım Aksoy düşüncelerini şöyle ifade etti: “Geri dönüşümü geleceğin sektörü olarak görüyoruz, bu nedenle de yatırımlarımızı rPET doğrultusunda yapıyoruz. Starlinger‘in teknolojisini seçmemizin nedeni daha en baştan kaliteye inanıyor olmamızdır. Sektörün zirvesindeki üreticiler arasında yer alma hedefimize erişebilmek için Starlinger kullanmayı tercih ediyoruz” dedi.

Türkiye'nin en büyük rPET flake tedarikçileri arasında yer alan Akmert’in aylık 1.200 ton rPET flake kapasitesi var ve bu ürünü “SENA PET” markasıyla pazarlıyor. En gelişmiş tasnif ve arındırma teknolojileri, firmanın PET levha tedarik ettiği müşterilerin şart koştuğu ürün standartlarını garantiliyor. 

Köpük ekstrüzyonda teknolojik yenilik

PET film örneğinde < 50 μm hücreli Promix Microcell köpük yapısıÇevre dostu şişirme ajanları CO2 ve nitrojen kullanan fiziksel köpük ekstrüzyonunda faaliyet gösteren Promix Solutions'ın yeni Microcell Teknolojisi, mekanik özelliklerini kaybetmeden ekstrüzyon proseslerinde ham madde tüketimini %20'ye kadar azaltmaya yardımcı oluyor. Şimdiye kadar, fiziksel köpürmedeki yoğunluğun azalması, mekanik özelliklerin belirli bir şekilde kaybolmasına neden oluyordu. Şirkete göre bu yeni buluş durumu değiştirdi ve teknolojiyi daha da çekici hale getirdi.

Yüksek kaliteli fiziksel köpürmenin sırrı hücre yapısındadır. Promix’in yapmış olduğu testler, çok küçük ve eşit olarak dağıtılmış hücrelerin mekanik mukavemeti önemli ölçüde iyileştirdiğini gösterdi. 50 μm hücre boyutuna sahip bir köpük, 150 μm hücre boyutuna (aynı yoğunluk) sahip bir köpüğe kıyasla 27 kat daha fazla hücreye sahiptir. Bu gerçek, mikro hücreli köpüklerin mekanik davranışlarının farklı olduğunu anlaşılır kılmaktadır. Küçük hücreler elde etmenin anahtarı, çeşitli faktörlerin bir kombinasyonudur. Şişirme akışının çok yüksek hassasiyetle ve süperkritik aşamada dağıtılması, benzersiz soğutma ve karıştırma ekipmanı, özel çekirdekleştirme teknolojisi ve bir sonraki köpürme seviyesine ulaşmak için daha da iyileştirilmiş proses bilgisi gerekiyordu.

Polikarbonat pipet hattı, ekstruder ve proses kontrol sistemi ile donatıldı

Davis-Standard’ın tıbbi uygulamalar için çalışan bir ekstrüzyon sistemi, Şubat ayında Kaliforniya’da düzenlenen Medical Design & Manufacturing (MD&M) West fuarında tanıtıldı.

Fuarın ziyaretçileri, Davis Standard HPE (yüksek performanslı) ekstruder ve yeni DS-XEL proses kontrolü ile donatılmış bir polikarbonat pipet hattını görme fırsatına sahip oldu. Hat ayrıca, her ikisi de şirketin teknoloji ortağı olan Conair Group'tan alt akış ekipmanı ve Zumbach Electronics'in bir OD/ID/Wall ölçü sistemi ile donatıldı. Ayrıca fuar ziyaretçileri, DS-XEL kontrolleriyle birlikte sergilenen 2,5 inçlik (50 mm) bir Davis-Standard Super Blue® ekstruderi, önleyici bakım ve mönitörleme için şirketin bulut tabanlı DS Activ-Check™ platformu hakkında daha fazla bilgi edinebildi.

Geçen sonbaharda tanıtılan DS-XEL, günümüzün üretimi için gerekli olan veri toplamayı ve süreç bilgilerini işlemeyi kolaylaştırmak için yüksek performanslı HMI özelliklerini uyguluyor. İşlemciler, sistem kurulum parametrelerinde yetkisiz değişiklikleri önlemek için yerleşik güvenlikten, çoklu dil desteğinden, işlem alarmı günlüğünden, gerçek zamanlı ve geçmiş veri trendlerinden yararlanabiliyor. Ek olarak, daha iyi bir operatör deneyimi ve gelişmiş bağlanabilirlik için aktif işlevlere görsel olarak önem veriliyor. DS-XEL, Davis-Standard'ın Super Blue® ve HPE ekstrüderlerine yönelik yeni standart kontrolüdür.

Hattı besleyen Davis-Standard'ın HPE ekstrüderin, ¾ inç (19 mm) ila 1 ¾ inç (44 mm) arasında değişen boyutlarda ayarlanabilir dikey veya yatay konfigürasyonları bulunuyor. Şirkete göre, doğrudan akuple motor ve daha az yer kaplama, bu makineyi dar üretim alanları ve temiz oda ortamları için ideal hale getiriyor. HPE, birincil ekstrüder olarak veya bir koekstrüzyon düzenlemesinde tamamlayıcı bir ekstrüder olarak çalıştırılabiliyor. Super Blue®'nun öne çıkan özellikleri arasında bakımının kolay olması, enerji tasarrufu ve yüksek viskoziteli reçineler için artırılmış tork kapasitesi sağlaması yer alıyor. 2 inç (50 mm) ile 4 1/2 inç (114 mm) arasındaki boyutlarda, çeşitli DSB® bariyer vida tasarımları ve üç yıl garanti desteği de veriliyor.

Battenfeld-cincinnati, sürdürülebilir üretim için yeni boru kalıbı geliştirdi

Battenfeld-cincinnati’nin K fuarı standında bu yılın öne çıkan ürünlerinden biri, kolay kullanım ve son derece kısa yıkama süreleriyle kendini gösteren yeni helix II 32-5 VSI 5 katmanlı boru kalıbı oldu.

Boru kalıbı sadece yeni solEX 45NG tek vidalı ekstrudere bağlanmadı, aynı zamanda her ziyaretçinin akış kanallarının ve eriyik dağıtım sisteminin tasarımına yakından bakma şansı elde etmesi için açıkça görülebilir bir şekilde kuruldu.

Sergilenen boru kalıbı, battenfeld-cincinnati'nin, makine mühendisliği uzmanlığının değişen pazar ve müşteri taleplerinin zorluğunun üstesinden nasıl gelebileceğini bir kez daha gösterdiği en yeni nesil sarmal boru kalıplarına ait. Şirkete göre, kolay kullanım ve malzeme kayıplarının en aza indirilmesi, bu yeni ürün hattının geliştirilmesinde en öncelikli hedeflerdi ve bu hedeflere akıllı eylemlerle ulaşıldı.

Normalde her boru kalıbının zaman zaman sökülmesi ve temizlenmesi gerekir. Özellikle daha küçük çok katmanlı kalıplar için bu oldukça sık gerekli olabilir. Bazen işlenecek malzemeler kısa aralıklarla değiştirilir veya malzemeler tortu oluşturma eğilimi gösterir. Bu gibi durumlarda, ekipmanın kolay taşınması hayati önem taşır. Bu husus, yeni boru kalıbının geliştirilmesinde çeşitli önlemlerle dikkate alındı. İlk olarak, münferit bileşenlerin sayısı azaltıldı ve ikinci olarak, hemen hemen tüm bileşenler, maksimum kullanım kolaylığı ve arızaların önlenmesini sağlayan bir koni aracılığıyla ortalandı.

Şirketin diğer bir odak noktası ise akış kanallarını optimize etmeye yönelikti. Buradaki amaç, geçiş süreçlerini olabildiğince verimli hale getirmek için yıkama sürelerini en aza indirmekti. Eşzamanlı bir hedef, borunun tüm çevresi boyunca katman dağılımında yüksek hassasiyet sağlamaktı. Tüm bunlar, birbiriyle en uygun şekilde uyumlu hale getirilmiş birkaç farklı tasarıma sahip eriyik dağıtıcıları birleştirilerek elde edildi. Bu şekilde, beklenecek yıkama süresinin iyi bir göstergesi olan ortalama kalma süresi %50'den fazla azaltıldı.

K'da sergilenen helix II 32-5 VSI kalıbı, 350 kg/saat çıkış kapasiteli, 6 ile 32 mm arasında değişen dış çaplara sahip PE borular için tasarlandı. Kanıtlanmış spiral mandrele, kafes sepetle birleştirilmiş bir spiral dağıtıcıya sahip tüm boru kalıp serisi 15 farklı boyuta sahip. 4 mm ila 3.000 mm arasındaki boru boyutlarını ve 300 ila 3.000 kg/h arasındaki olası ürün çıkışlarını kapsıyor.

Kaynak: battenfeld-cincinnati

Büyük verinin gücünü kullananlar üretkenliğini ve verimliliğini artırıyor

Mitsubishi Electric lityum-iyon pil hücre üretiminde veri odaklı, otomatikleştirilmiş üretim çözümleri sayesinde verimliliğin artırılmasına yardımcı oluyor

Dünyada her geçen gün daha da önem kazanan elektrifikasyon stratejilerinin merkezinde lityum-iyon pil hücreleri yer alıyor. Üstelik bu teknoloji, firmaların iddialı net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmasına yardımcı olan önemli faktörlerin başında geliyor. Lityum-iyon pil hücrelerine yönelik hızla artan talebi karşılamak içinse üreticilerin, belirli çevre ayak izi ve kısa teslim süreleri paralelinde üretimi artırmaları gerekiyor. Veri odaklı, otomatikleştirilmiş üretim çözümleri sayesinde bu hedeflere ulaşmak artık daha kolay hale geliyor.

Elektrikli araçların (EV) sayısı hızla artarken 2021 yılında dünya yollarındaki toplam elektrikli araba sayısı 16,5 milyon oldu. Aynı yıl yeni elektrikli araç satışları, küresel otomobil satışlarının yaklaşık yüzde 10'unu1 temsil eden 6,6 milyonluk yeni bir rekora ulaştı. Geleneksel içten yanmalı karayolu taşımacılığından elektrikli araçlara geçiş, müşteri talebinin yanı sıra iddialı araç verimliliği ve CO2 standartları tarafından destekleniyor. Önde gelen elektrikli araç pazarlarının çoğunda, bu araçların kullanımı 2025 yılına kadar günde 1,6 milyon varil petrolün yer değiştirmesine yol açabileceğinden (iki ve üç tekerlekli araçlar hariç) bu ulaşım araçları karbondan arındırma hedeflerine ulaşmanın anahtarı olarak görülüyor.  

Favori Grup, plastik sektörünün tüm ihtiyacına cevap veriyor

Şirket, 2022 yılı değerlendirme ve 2023 hedeflerini belirlemek üzere  ‘’Yönetim Strateji Zirvesi’’ gerçekleştirdi

“Yeni Nesil Hizmet, Yeni Nesil Tedarikçiniz” mottosuyla plastik sektörünün tüm makine ve donanım gereksinmelerine çözüm sağlayan Favori Grup, 2022 yılını değerlendirme ve 2023 hedeflerini belirlemek üzere “Yönetim Strateji Zirvesi” gerçekleştirdi. Şirketin gerçekleştirmiş olduğu etkinliğe Favori Grup Yönetim Kurulu Üyeleri F. Kerem Yeşilçimen, M. Fatih Beşe, Erhan Gürasi ile birlikte üretim, satış-pazarlama, dış ticaret, teknik servis ve lojistik birim yöneticileri katıldı.

Kompaund sektörüne poex’ten bir ilk

Aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüder üreticisi Polimer Teknik, kompaund sektörünün yüksek kapasite ihtiyaçlarına cevap oluşturacak ekstrüder hattını piyasaya sundu. 

Türkiye’de alanında hiçbir üreticinin bulunmadığı 2007 yılında aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüder ve ekipmanlarının üretimini yapmak üzere kurulan şirket, poex markasıyla kompaund ve masterbatch sektörüne yenilikler sunmaya devam ediyor. Lokal ve küresel plastik pazarlarının büyümesine paralel kompaund sektöründe de artan kapasite ihtiyaçlarına cevap oluşturan poex T110 aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüder, yüksek kapasitesi ile birim üretim maliyetlerini düşürmeyi de vadediyor.

Plast Eurasia İstanbul 2022’de sergilenen poex T110 aynı yöne dönen çift vidalı ekstrüder, 108 mm vida çapına sahip, 570 kW su soğutmalı yüksek verimli Elin motor, Mayr tork limitörü, yüksek çıkış torkuna sahip Zambello redüktörüne sahip. Ayrıca Brabender gravimetrik besleyiciler ve Maag sualtı kesim sistemi ile desteklenen ekstrüder hattı, yüzde 83’e varan mineral dolgu imkanı ve saatlik 2500 kilogramlık üretim kapasitesi ile yükseklik dolgulu kompaund pazarına hitap ediyor.

Bunlarla sınırlı kalmamak üzere, müşterilerine anahtar teslimi üretim hatları kurulumu konusunda da katkı sağlayan Polimer Teknik, firmaların dijitalleşme ve endüstri 4.0 taleplerine de çözüm sunmayı hedefliyor. poex T110 hattına akuple ettiği yenilikçi bakım monitörü, tam otomatik yağlama sistemi ve kullanıcı dostu endüstriyel yazılımı ile kullanıcılarına hem kestirimci bakım hem de minimum üretim kaybı sunuyor.

Şirketin son dönemdeki yenilikçi ürünleri arasında bilimsel çalışmaları destekleyecek 16 mm vida çapına sahip poex T16 Scientific modeli ve bitkisel bazlı proteinlerden hayvansal ete muadil gıda ürünleri üreten poex T50 food ekstrüder hattı bulunuyor. Ayrıca Polimer Teknik, yılların verdiği tecrübe ile, üzerinde çalışılacak malzeme prosesine uygun vida tasarımı ve konfigürasyonu gibi teknik konularda da müşterilerini desteklemeye devam ediyor.

POLİMER TEKNİK