Monday, Nov 25th

Last updateWed, 13 Nov 2024 8am

You are here: Home Technology Röportaj Servo enjeksiyon robotları ve otomasyon sistemleri

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Servo enjeksiyon robotları ve otomasyon sistemleri

Burak Boray Wetec Europe Otomasyon Genel MüdürüOtomasyon sektörünün gelişimi için devlet politikasının desteğini de yanına alarak 1986 yılından beri servo robot tasarımı ve üretimi konusunda profesyonel olarak yoluna devam eden WETEC, 2000 yılında Taiwan’da yenilen fabrikası ile servo enjeksiyon robotları ve otomasyon sistemleri konusunda ürünlerini sürekli geliştirerek üretimine devam etmektedir. 2013 yılından itibaren gelişen pazara daha çok hakim olabilmek, müşterilere direk hizmet ve teknik servis sağlayabilmek için Türkiye’de Wetec Europe Otomasyon’u kurmuştur. 

Wetec Europe Otomasyon Genel Müdürü Sayın Burak Boray ile Wetec firmasını, Türkiye’de kurulum ve gelişme aşamalarının yanı sıra, sektörü ve sektörün geldiği son durumu konuştuk. Sizleri röportajımızla baş başa bırakıyoruz. 

Firmanız hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Firma ne zaman kuruldu, kaç yıldır Türkiye pazarında hizmet veriyorsunuz?   

Bir Tayvan firması olan Wetec’in Avrupa ve Türkiye satış ve servis ofisi olarak hizmet veriyoruz.  Wetec 1986 yılında Tayvan’da kurulmuştur. Şu anda da hala üretimine Tayvan’da devam etmektedir. Üretimine Tayvan’da başlayıp halen Tayvan’da devam eden tek robot üreticisi diyebiliriz, çünkü zaman içerisinde Tayvan firmaları artan maliyetler nedeniyle üretim tesislerini Çin’e taşıdılar. Wetec Tayvan kalitesi ve yüksek teknolojisi ile üretimine kendi ülkesinde devam etmektedir. 2000’li yılların ikinci yarısından sonra Wetec Global olarak yeniden yapılanmaya geçti. Dünya genelinde yaptıkları satışları tek nokta yerine müşteriye daha yakından yapmak ve teknik destek verebilmek için bir takım organizasyonlar oluşturdular. Vietnam, Filipinler gibi ülkelerin pazarlarına daha yakın olabilmek için Wetec Asia kuruldu. Hindistan’da Wetec India kuruldu. Çin’de zaten 5-6 bölgede satış ve servis noktalarımız mevcut. Avrupa tarafı için de şuan merkezimiz Türkiye’dir. Wetec Europe Otomasyon bu felsefe ile ortaya çıktı. Bizim şuan ilk hedefimiz tabi ki Türkiye. Çünkü burası 2013 yılında kuruldu, şuan 2 yıllık bir firma. İlk odak noktamız Türkiye olmakla birlikte, hedef Türkiye ve çevresindeki, Arap yarımadası, Rusya, Ukrayna, Doğu Avrupa ve tüm Avrupa’yı kapsayan bir çerçeveye buradan satış ve servisini sağlayacağımız bir firma yaratmak. 

Makine çeşitleriniz nelerdir? Özelliklerinden bahseder misiniz? Makinelerinizin hız, verimlilik ve enerji tasarrufu gibi özellikleri nelerdir?

Wetec’in ana işi enjeksiyon makineleriyle birlikte çalışan robotlar üretmektir. Bunlar tabi alt kategorilere ayrılıyor. Ana kısım enjeksiyondan parça ve yolluk alma robotları, ikinci kısım kalıp içi etiketleme robotları, ki bunlar üstten giriş tipte de olabilir ya da daha çok gıda ambalajlarında kullanılan yüksek hız gerektiren yandan giriş tipler de olabilir. Bunların yanında yoğunluk olarak daha az olmakla birlikte artan taleplere göre geliştirdiğimiz PET Preform soğutma robotlarıdır. Ayrıca çatal, bıçak, kaşık ürünleri için kalıptan alıp paketlemesine kadar tüm aşamasını robotlar ile yaptığımız otomasyon sistemi de standart ürün gamımızda yer almaktadır. Bu sistemde hiçbir şekilde el değmeden, ürünler kalıptan alınıyor, dizilimi yapılıyor, istenilen paket içi adetlerde paketlenip kolinin içerisine taşınıyor. Standart robotlarımızı dizme ve peketleme üniteleri ile entegre ederek geliştirdiğimiz bu ürün, oldukça verimli ve işletme maliyetlerini minimize eden bir sistem oldu. 

Wetec sadece standart robot üreten bir firma değil. Standart ürünün yanında makine başı otomasyon dediğimiz, kalıptan parçayı aldıktan sonra, yolluk kesme, tartma, dizme, kalite kontrol vs gibi bir çok işlemi aynı robot ile yaparak minimum maliyet ile maksimum verimlilik sunmaya çalışıyoruz. Ya da aynı mantıkla kalıp için etiket, insert yerleştirme amaçlı da aynı robotları kullandığımız sayısız projeye imza attık. Enjeksiyon prosesi sonrası yapılan işlemleri robota yaptırarak makine başındaki operatöre bağımlı işlemleri hem standart sürede yapabiliyorsunuz hem de operatörü daha verimli kullanabiliyorsunuz. Bazı uygulamalarda da operatörü tamamen sistemden kaldırıp, insansız üretim yapabiliyoruz.

Makine başındaki tüm ekipmanları standart WETEC robotlarımız ile kontrol edebiliyoruz. Bu da müşterimize ekstra bir kontrol sistemi, PLC vs yatırımı yapmasına gerek olmadan, tek yerden ekonomik ve kolay kontrol imkânı veriyor.

Medikal plastikler için temiz oda enjeksiyon robotları satış ve servisini sağlıyoruz dediniz. Teknik olarak bu robotların çalışma sistemlerinden bahsedebilir misiniz?

Medikalde tabi bir takım yaptırımlar ve kurallar var. Standart, otomotiv, beyaz eşyadaki kuralların yanında hijyenle ilgili bir takım üretici için problem tüketici için olmazsa olmaz regülâsyonlar var. Bunların en başında tabi temiz odalarda üretim ekipmanlarındaki yağlı yüzeylerin parçalar ile temas etmemesi gerekiyor. Bu nedenle hidrolik enjeksiyon makineleri yerine artık günümüzde elektrikli enjeksiyon makineleri tercih edilmeye başlandı. WETEC Robotlar olarak da full servo ile çalışan robotlar üretiyoruz ve medikal grubu için problem teşkil edecek bir sistemimiz bulunmuyor. 

Medikal sektöründe müşterilerimiz var ve giderek de artıyor sayıları. Medikalde robot kullanımları diğer sektörlere göre daha düşük fakat yaygınlaşmaya başladı diyebilirim. 

Özellikle ürünler kalıptan çıktıktan sonra serbest düşmesine izin verildiğinde, düştükleri yerde sıçrayabiliyor veya daha kalıptan çıkarken kalıbın kendisi ile temas ederek, buradaki yağ, kimyasal maddelere maruz kalmış olabiliyor. Bu da medikal sektörü için istenmeyen bir durum. 

Özetle bizim robotlarımızın temiz oda şartlarında kullanılmasında herhangi bir problem olmuyor ve son derece efektif ürünler sunabiliyoruz. 

Robotların avantajları nelerdir?

Özellikle Çin menşeili robot üreticilerinden teknolojik olarak ayrılıyoruz. Kullandığımız donanım, yazılım ve teknik özellikler bir araya geldiğinde Avrupa menşeili ürünler ile rekabet halindeyiz. Bu noktada da rekabetçi fiyatımız ile müşterilerimiz tarafından tercih edilebilir oluyoruz. 

Günümüzde halen Uzak Doğu bazı firmalar pnömatik robotlar üretiyorlar fakat gerek Avrupalı üreticiler gerekse biz, bu verimsiz sistemleri artık üretmiyoruz. Hava ile çalıştıkları için verimsiz, işletme ve bakım maliyetleri yüksek, teknik özellikleri geri de kaldı. Wetec olarak sadece full servo sistemler ile ürünlerimiz tasarlanıyor.

İkinci bir konu da servo kavramının çok geniş olması. Full servo olarak lanse edilen bazı ürünlerde, motorlar servo olmakla birlikte günümüz Avrupa servo robotları ve Wetec Robotlarda olan birçok özelliği yerine getiremiyor. Burada servonun da kendi içerisinde detay teknik özellik ve farkları bulunuyor. Kullanıcıların robot seçimi sırasında, sadece servo olmasına değil, detaylı olarak teknik özellik ve robotu neler yapabildiğini iyi irdelemeleri gerekiyor. Wetec olarak bunun için özel hazırladığımız video sunumları ile müşterilerimize bu özellikleri detaylı olarak aktarıyoruz. 

Satış öncesi ve satış sonrası hizmet ağınızdan bahseder misiniz?

Daha önce de belirttiğim gibi Tayvan firmasıyız. Burası da Avrupa ofisimiz. Ama projelendirme, satış öncesi ve satış sonrası üretim dışındaki tüm süreci biz buradan sürdürüyoruz. Müşterilerimiz Tayvan’la muhatap olmak zorunda kalmıyor. Her türlü teknik ticari iletişimi biz sağlıyoruz. Tüm süreci buradan yürütüyoruz çünkü standart ürünün yanında bir takım yan işler yapılacaksa onların ön tasarımlarını da biz burada yapıyoruz. Detay tasarım ve üretim Tayvan’da yapılıyor. Lojistik tarafındaki süreç yine bizim üzerimizden yürüyor. Satış sonrasındaki kurulumdan başlayan, gerek garanti süresinde gerekse garanti süresinden sonraki tüm servisle ilgili teknik ihtiyaçlarda yine biz kendi personelimizle İstanbul’dan destek veriyoruz. Özetle satış öncesi, satış sonrası, projelendirme, servis, kurulum bütün hizmetleri müşterilerimiz bizden alabiliyor. Bir acente ya da distribütör olmadığımızdan dolayı da firmayı yalnız bırakma, bir yıl sonra distribütörlüğü bırakma gibi bir durumumuz yok. Wetec aslında bir holding firması ve giderek global olarak satış/servis anlamında yayılan bir politika izliyor. Wetec Europe olarak biz de bu politikanın bir noktası olarak kurulduk. Tek konsantrasyonumuz kendi ürünümüz olduğu için verdiğimiz hizmetin kalitesini bir o kadar yüksek tutabiliyoruz.

Müşterilerimizin ilk geri bildirimi kaliteli ürün, ekonomik fiyat, iyi servis hizmeti şeklindedir. 

Müşteri profilinizi kimler oluşturuyor?

Robot kullanımı ağırlıklı olarak otomotiv sektöründen başlıyor. İkinci sırada beyaz eşya geliyor. Onun dışında elektrik elektronik son zamanlarda medikal artmaya başladı. Gerek sektörlerindeki ana sanayi, gerekse tedarikçi firma olarak hizmet veren her büyüklükte müşteri profilimiz var. 

Piyasadaki konumunuzu nasıl buluyorsunuz? Pazar geliştirme için faaliyetleriniz neler?

Wetec ürün gamında üstten giriş robotlardan, IML robotlarına, yanda giriş ürün alma robotlarından PET Preform soğutma sistemlerine kadar farklı gruplar yer alıyor. Piyasada şu an ekonomik yüksek performans/iyi servis noktalarımız ile öne çıkıyoruz ve müşterilerimizden de bu noktada güzel geri bildirimleri alıyoruz. Sürekli gelişmekte olan bir yapımız var ve Ar-Ge ye önem veren bir firmayız. Müşterilerimizin verimliliği arttırma noktasında onlara destek olmak, sadece ürün satmak değil bu ürünü daha verimli nasıl kullanabilirler noktasında da her zaman destek oluyoruz.

Sektör ile ilgili Avrupa ve Dünya’daki gelişmeleri nasıl buluyorsunuz? Gelecekten beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?

Avrupa’da, benim gördüğüm, makine ve robot teknolojilerinde çok hızlı bir yenilenme şuanda yok. Enjeksiyon tarafında elektrikli enjeksiyonların yaygınlaşmasından dolayı Japonya’nın ciddi bir atağı var. Özellikle Türkiye’de iyi satış yapmaya başladılar. Bizde Japon makinelere kurulum yapmaya başladık. Robot kullanımı giderek artmaya başladı ve özellikle Türkiye’de bu artışın daha yüksek olacağını düşünüyoruz çünkü robot kullanımı olarak çok ileri seviyede değiliz. Servo sistemlerin ucuzlaması ve bizim gibi direk üreticilerin pazara girmesi ile kullanım da artmaya başladı. 

Türkiye’nin robot&otomasyon konusunda Avrupa’yı yakalaması için önümüzde biraz daha zaman var fakat ivmemiz oldukça yüksek. Üretim kalitesi anlamında bir sıkıntımız yok aslında çok iyi firmalarımız var. Avrupa firmalarını satın alan firmalarımız var. Ancak otomasyon kullanımı açısından henüz beklenen düzeyde değiliz tabi. 

Piyasaya sunulan ürün anlamında ben artık globalize olmaya yaklaştığımızı düşünüyorum. Yani gelişen her teknoloji dünya genelinde hızla yayılıyor ve Uzakdoğu’lu firmaların da Avrupa kalitesinde teknik olarak benzer teknolojiyi yakalamaya başladıklarını görüyoruz. Türkiye’ye bakacak olursak, verimi çok yüksek olmayan bir üretim sistemimiz var. Avrupa’da işçilik çok yüksek ve verimsizliğe tahammülleri yok, Avrupa ile en büyük farkımız budur. Robot otomasyon kullanımında açık yüreklilikle söyleyebilirim gelecek 10 yılda üst noktalara çıkacağımıza inanıyorum. 

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Dergideki yazılar, reklâmlar oradaki ürünler bazen 1 sayfaya sığamayabiliyor. Ben bunları en azından firmaların web sayfalarından biraz daha detaylı araştırmalarını, kendilerini detayları inceleme noktasında biraz daha istekli olmalarını rica edeceğim. Günlük üretim yoğunlu bazen kişilerin vakitlerini tamamen bloke edebiliyor fakat bilgiye ulaşmak için bunu için vakit ayırmak da gerekiyor. Daha önce, gerek ürün kalitesi gerekse hatalı/yanlış ürün seçimi nedeniyle kötü deneyimlenmiş sistemler olabiliyor bu da önyargı oluşturabiliyor.  Bu noktada yeni sistemlere şans vermelerini rica ederim. 

Bir de başlangıçta bahsettiğim detay özellikleri irdelemeleri çok önemli. Robot deyince çok farklı altyapı ile çalışan, farklı özellikler bulunduran markalar yer alabiliyor. Bu noktada satınalma sürecince detaylı özelliklerin karşılaştırılması ve üretimde size nasıl etki edeceğini belirlemek, verdiğiniz paraya karşılık ne alıyorsunuz noktasında önem arz ediyor.

Ürünler yenileniyor, teknolojiler değişiyor bu nedenle güncel kalabilmek için sürekli teknolojileri takip edip firmaları araştırmalarını tavsiye ediyorum. Bunların dışında otomotiv sektöründe üretim yapan bir firmaysanız sadece otomotiv sektöründeki ürün ve uygulamaların yanında diğer sektörleri de incelemek çok farklı bir vizyon oluşturabiliyor. Bazen diğer sektördeki çok basit bir uygulama başka bir sektörde daha basit ve ekonomik bir sistemle çözümlenmiş olabilir. 

Ülke olarak, yeniliği ve teknolojiyi, hem diğer üreticilerden hem de yazılı ve görsel medya ile takip ederek en kısa zamanda maksimum düzeye çıkaracağımız günleri bekliyor olacağız.

Burak Boray 

Wetec Europe Otomasyon 

Genel Müdürü