plastik-ambalaj.com

İspak, esnek ambalaj sektöründe 50 yıldır faaliyet gösteriyor

İspak olarak, Türkiye’nin en büyük esnek ambalaj üreticilerinden biriyiz. Ayrıca iklimlendirme ve izolasyon sektörlerine de teknik folyo üretiyoruz, Türkiye’nin ve Avrupa’nın lider üreticisiyiz. 2018’den bu yana İzmit fabrikamızda faaliyet gösteren Ar-Ge merkezimizde, inovatif ve sürdürülebilir ambalaj çözümleri geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu an itibarıyla 33 kişilik uzman bir ekip ile sanayi ve üniversite iş birlikleri çerçevesinde ileri teknolojili projeler yürütüyoruz.

İspak Genel Müdürü Hakan Koçoğlu ile gerçekleştirdiğimiz röportajda şirketlerinin esnek ambalaj sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerine değindik.

Hakan Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

Öncelikle bu röportaj için teşekkür ederim. Kısaca kendimden bahsetmem gerekirse, üniversiteden mezun olduktan sonra profesyonel kariyerime 1995 yılında Unilever Türkiye’de Kilit Müşteriler Satış Müdürü olarak başladım. Ardından Unilever Rusya’da İş Geliştirme Müdürü olarak görev yaptım. Daha sonra o dönem P&G markası olan Wella Professional bünyesinde farklı liderlik pozisyonlarında bulundum. 2012 yılında Bahçeşehir Koleji’nde CEO olarak eğitim sektöründe de deneyim kazanma fırsatı buldum. 2013’te KCH MNG Consulting’i kurarak danışmanlık alanında çalışmalar yaptım. 2014 yılında Kibar Holding bünyesindeki Assan Foods’a Genel Müdür olarak katıldım, önemli projelere imza attım. Bizzat yönettiğim Assan Foods’un Kraft Heinz’a satış süreci sonrası, 2022 yılında yine bir Kibar Holding şirketi olan İspak’a Genel Müdür oldum. 

Kibar Holding Topluluk Şirketlerinden İspak, 50 yılı aşkın uzmanlık ve deneyimi ile Türkiye’nin en köklü ambalaj üreticilerinden biri. Bizlere şirketinizin kuruluş sürecinden bahsedebilir misiniz? Sektöre giriş hikâyeniz nasıl başladı?

1974 yılında kurulan, 1994 yılında Kibar Holding tarafından satın alınan İspak, esnek ambalaj sektöründe 50 yıldır faaliyet gösteriyor. Bugün, Türkiye’nin en büyük esnek ambalaj üreticilerinden biriyiz. Ayrıca iklimlendirme ve izolasyon sektörlerine de teknik folyo üretiyoruz, Türkiye’nin ve Avrupa’nın lider üreticisiyiz. İzmit’te Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi’nde 60 milyon Euro’luk yatırımla kurulan fabrikamız, esnek ambalaj sektöründe Türkiye’de tek seferde yapılan en büyük yatırımlardan biri olma özelliği taşıyor. Tuzla’daki tesisimizle beraber yılda 712.510.000 m²’lik üretim kapasitesine sahibiz. 

Ürün yelpazenizde hangi tür esnek ambalaj çözümleri yer alıyor? Ürünlerinizin öne çıkan özellikleri ve uygulama alanları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Ürün çeşitliliğimiz, sektörümüzdeki rekabet gücümüzün önemli bir unsuru. Özellikle gıda sektöründe çikolata, şekerleme, süt ürünleri, içecekler ve atıştırmalıklar gibi ürünler için yüksek bariyer özelliklerine sahip, dış etkenlerden kaynaklanan nem ve oksijenin ürünlere zarar vermesini önleyen ambalaj çözümleri sunuyoruz. Ar-Ge çalışmaları sonrasında geliştirdiğimiz ve sektörde 30 yıldır öncü olduğumuz bardak su üst folyoları, su sektöründe hijyen ve güvenlik standartlarına uygun, dayanıklı ve kaliteli kapama sağlıyor. Bunun yanında tıbbi malzeme, ilaç ambalajları, hijyen ürünleri ve evcil hayvan mamaları gibi sektörlere de ürün verebiliyoruz.

Teknik folyo üretiminde de sektörün öncülerinden biriyiz. İklimlendirme, buzdolabı arka panelleri ve izolasyon folyolarında enerji verimliliğini artıran çözümler sunuyoruz.

Günümüzün öne çıkan değeri “Sürdürülebilirlik”. Bu kapsamda, müşterilerinize çevre dostu ambalaj çözümleri sunuyor musunuz? 

Sürdürülebilirlik, İspak’ın iş yapış biçiminin merkezinde yer alıyor. "Ispak Green" markamızla geri dönüştürülebilir ve gübrelenebilir ambalaj çözümleri sunuyoruz. 2023 yılında inovasyon bütçemizin %50’sini çevre dostu ürünler için ayırdık. EcoVadis'te de 73 puan alarak "Altın Madalya" kazandık, bu da şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını değerlendiren uluslararası bir başarıdır.

Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Yeni ürün geliştirme süreçleriniz nasıl ilerliyor?

İspak olarak Türkiye’de Ar-Ge merkezi olan sayılı esnek ambalaj firmalarından biriyiz ve bu alanda öncü olmanın sorumluluğuyla hareket ediyoruz. 2018’den bu yana İzmit fabrikamızda faaliyet gösteren Ar-Ge merkezimizde, inovatif ve sürdürülebilir ambalaj çözümleri geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu an itibarıyla 33 kişilik uzman bir ekip ile sanayi ve üniversite iş birlikleri çerçevesinde ileri teknolojili projeler yürütüyoruz.

Özellikle sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarımız, Ar-Ge projelerimizin büyük bir bölümünü oluşturuyor. Avrupa ve Amerika pazarlarında sürdürülebilir çözümler sunmanın artık bir zorunluluk haline geldiğinin bilincindeyiz. Bu nedenle, geri dönüşüme uygun ve biyobozunur ambalajlar geliştirme konusunda önemli aşamalar kaydettik. Aynı zamanda, geri dönüştürülebilir ambalajlarda mono yapı teknolojileri üzerine çalışarak, ürünlerimizi Avrupa’daki sertifikalandırma süreçlerinden başarıyla geçiriyoruz.

Yeni ürün geliştirme sürecimizde müşteri ihtiyaçlarını ve küresel pazar trendlerini yakından takip ediyoruz. Ürünlerimizi yalnızca fonksiyonel değil, aynı zamanda üretim süreçlerinde enerji verimliliği sağlayan ve karbon ayak izini azaltan bir yapıya kavuşturmak için çalışıyoruz. Ar-Ge merkezimizde, üniversitelerle yaptığımız iş birlikleriyle sensörlü ambalaj gibi yenilikçi projelere de imza atıyoruz. Sonuç olarak, Ar-Ge bizim için sadece bir yatırım alanı değil, aynı zamanda geleceği şekillendiren en önemli gücümüz. İnovasyon, sürdürülebilirlik ve müşteri odaklılık ilkelerimiz doğrultusunda, sektöre yön veren çözümler geliştirmeye devam edeceğiz.

Üretim süreçlerinde kullanılan gelişmiş makine parkuru ve yenilikçi teknolojiler günümüzde özellikle önem kazanıyor. Siz makine yatırımlarınızda ürün kalitesini ve rekabeti oluşturan bu süreci nasıl sağladınız? 

İzmit tesisimiz, 2017 sonunda uçtan uca tüm iş süreçlerini sıfırdan tasarlayarak, ‘temiz’ bir ERP’ye sahip olma proje uygulamalarından Greenfield olarak ve Dijital 4.0 altyapısıyla en son teknolojilerle kurulmuş modern bir üretim tesisidir. Tesisimizdeki yüksek depo ve silindir işleme gibi bölümler, yüksek derecede dijitalleşmiş ve otomasyon seviyesi yüksek teknolojilerle çalışıyor. Bu sayede, minimum insan müdahalesi ile programlama yapıp otomatik bir şekilde üretim süreçlerini gerçekleştirebiliyoruz. Solvent Geri Kazanım tesisimiz ise uzaktan yönetilebilir bir yapıya sahip. Bu teknoloji sayesinde, distilasyon tesisimizin proseslerini uzaktan kontrol edebildiğimiz gibi, iş ortağımız da İtalya’daki merkezinden proses konusunda destek ve müdahalede bulunabiliyor. Anormallikleri önceden tespit ederek gerekli önlemleri alabiliyoruz.

Ambalaj sektöründeki en yeni teknolojilerle donatılmış olan fabrikamızda, ürün baskı ve kalite kontrolünü takip için kullandığımız özel kameralar aracılığıyla, baskı kalitelerini sürekli ve anlık olarak kontrol eden sistemler bulunuyor. Bu sistemler sayesinde, baskı yüzeylerinin tüm eni ve boyu boyunca %100 bir kalite kontrolü sağlarken olası problemlerle ya da önlemleriyle ilgili önceden tedbirler alabiliyoruz.

Ayrıca, MES (Üretim Yürütme Sistemi) altyapısına yaptığımız yatırımlar kapsamında tesisimizde büyük veri analitiği ve IoT teknolojilerini yaygınlaştırıyoruz. Bu altyapıyı da kullanarak, kendi ekiplerimizle üzerinde çalıştığımız Predictive Quality adını verdiğimiz temelde machine learning sistemiyle makinelerin sensör ve sinyallerini analiz ederek olası kalite sorunlarını ve üretim trendindeki değişiklikleri oluşmadan önce tespit etmeye odaklanıyoruz. Bir sonraki adımında da bu projemizi önleyici bakım çalışmalarımızın bir parçası olarak Predictive Maintenance projesi olarak geliştirmeyi ve böylece kaliteyi artırırken, olası sorunlar oluşmadan çok daha önce tespit etmeyi ve yönetmeyi planlıyoruz. 

İzmit fabrikamızın yanında inşaatı bitmek üzere olan ikinci İzmit tesisi yatırımımız da yine sektördeki en son teknolojilere sahip kaplama sistemlerine ve MES altyapısına uygun bir şekilde tasarlanıyor. Yaklaşık 30 milyon Euro’luk bu yeni tesisimizi yakında devreye almayı planlıyoruz.

Bu teknolojik yatırımlar ve süreçler, İspak’ın Dijital 4.0 alanında sektör ortalamasının üzerinde olduğunu ve ideal dönüşüme adım adım yaklaştığını açıkça göstermektedir. Bu sayede üretim süreçlerimiz daha verimli, sürdürülebilir ve yüksek kalite standartlarına uygun hale gelmektedir.

Üretim süreçlerinizde karbon ayak izinizi azaltmak için nasıl önlemler alıyorsunuz? Döngüsel ekonomi modellerine yönelik firmanızın geliştirdiği projeler var mı?

Üretim süreçlerimizde düşük karbon ekonomisini destekleyerek, döngüsel ekonomi ve inovasyon tabanlı bir üretim modelini benimsiyoruz. Etkin atık yönetimi uygulamalarımızla yeniden kullanımı artırıyor ve çevreci bertaraf yöntemlerini tercih ediyoruz. 

"İspak Green" markamız altında geliştirdiğimiz sürdürülebilir ve döngüsel ekonomiyi destekleyen ürünlerimiz ile müşterilerimizin çevre dostu alternatiflere yönelmelerini sağlıyoruz. Geri dönüştürülebilir ve kompostlanabilir ürün portföyümüzü genişletmeye yönelik çalışmalarımızı 2024 yılında da sürdürerek, hem çevre dostu ambalaj üretimine katkı sağlıyor hem de paydaşlarımızı bu alanda teşvik ediyoruz.

Kaynak kullanımını azaltmak ve enerjiyi verimli kullanmak adına İzmit fabrikamızda 2019 yılında faaliyete geçen Solvent Geri Kazanım Tesisimiz, yıllık 4.000 ton solvent geri dönüşüm kapasitesine sahiptir. Bu tesis sayesinde üretim hattındaki solventi atmosfere salmadan geri kazanıyor, enerji amaçlı kullanarak birincil solvent alımını en aza indiriyoruz. Böylece, döngüsel ekonomiye somut katkılar sunuyoruz.

Ayrıca, üretim süreçlerimize entegre ettiğimiz iyileştirme ve verimlilik çalışmalarıyla çevresel etkilerimizi azaltmaya yönelik önemli adımlar atıyoruz. 2023 yılı itibarıyla, 2020 baz yılına kıyasla enerji yoğunluğumuzu %7, emisyon yoğunluğumuzu %10 ve atık yoğunluğumuzu %11 oranında azaltarak sürdürülebilir üretim hedeflerimize ulaşma yolunda ilerliyoruz. 

İspak Ambalaj olarak ihracatta hangi ülkelerde faaliyet gösteriyorsunuz? Uluslararası pazarlarda büyüme stratejiniz nedir? 

Sektörümüzün ihracatı 8 milyar dolara ulaşıyor. Yaklaşık 2 milyar dolar ihracat fazlası sağlıyor. İspak olarak biz de uluslararası pazarda güçlü bir varlık sergiliyoruz ve Türkiye’nin önde gelen ambalaj ihracatçılarından biri olarak İspanya, Belçika, Fransa, Almanya, Hollanda, Çekya, Polonya, Macaristan, Yunanistan, Bulgaristan, Portekiz, Hindistan, Mısır, Kuveyt, Romanya, Sırbistan, Çin, İtalya, İngiltere, ABD, Danimarka başta olmak üzere 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. İhracatımızın önemli bir kısmını teknik folyo ürünlerimiz oluşturuyor. Yıllık ihracatımız yaklaşık 40 milyon Euro seviyesinde, bu da ciromuzun yüzde 40’ına denk geliyor. Bu oranı yüzde 50’ye yükseltmeyi hedefliyoruz.

Uluslararası pazarlarda büyüme stratejimiz hedef pazarlarımız çerçevesinde oluşturuluyor. Önümüzdeki beş yıl içinde dört kat büyüme hedefiyle ilerliyoruz. Bu hedefin içinde Avrupa’da, ardından da Amerika’da fabrika satın alma planlarımız da var. Rekabetçi olabileceğimiz pazarlarda hem esnek ambalaj hem de teknik folyo işlerimizi büyüteceğiz.  

Önümüzdeki dönemde yeni yatırım, üretim kapasitesi artırımı veya tesis genişletme gibi planlarınız var mı? 

Yakın zamanda devreye almayı planladığımız yeni yatırımlarımız ile kapasitemizi daha da artırmayı ve sektördeki liderliğimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz. Herkesin yatırımlarını durdurduğu ve beklediği bir dönemde, biz yaklaşık 30 milyon Euro’luk yeni bir fabrikayı ilk deneme üretimleriyle faaliyete alıyoruz. Kendi fabrikamızın yanına kurduğumuz bu tesis hem grubumuzun hem de İspak’ın geleceğe olan güvenini gösteren bir yatırım niteliğinde. Tesisimiz teknik folyo üretim kapasitemizi ve verimliliğimizi artırarak hem iç pazarda hem de ihracatta daha güçlü bir konum elde etmemizi sağlayacaktır.

Türkiye’nin esnek ambalaj sektöründeki konumu hakkında ne düşünüyorsunuz? 2025 ve sonrası için sektörde öne çıkmasını beklediğiniz trendler nelerdir?

2023 yılı, dünya genelinde enflasyonla mücadele ve küresel belirsizliklerin damgasını vurduğu bir yıldı. Buna rağmen, dünya genelinde esnek ambalaj sektörü önemli bir büyüme kaydetti. 2023 yılında esnek ambalaj pazarı 252,8 milyar dolarlık bir hacme ulaştı ve bu büyümenin 2024’te 260,7 milyar dolara çıkması bekleniyor. Türkiye’de ise geçen yıl ambalaj ihracatımız 6 milyar 856 milyon dolar oldu. İhracat 2022 yılına göre yüzde 8 gerilerken, sektör 2 milyar 257 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verdi.

Önümüzdeki dönemde ambalaj sektöründe sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi ve esneklik konularının daha fazla ön planda olacağını öngörüyoruz. Hem tüketiciler hem de regülasyonlar, geri dönüşüm oranlarının artırılması ve karbon ayak izinin düşürülmesi konularına giderek daha fazla önem veriyor. Bu doğrultuda, yüksek performanslı ve çevre dostu ambalaj çözümlerine yatırım yapıyoruz.

İspak olarak, çevreci ürünler kapsamında geliştirilen geri dönüştürülebilir ve gübrelenebilir ambalaj seçeneklerini önemli fırsatlar olarak değerlendiriyoruz. İnovasyonu, ürün ve süreçlerimizin çevresel etkilerini azaltmanın en güçlü aracı olarak görüyor; geliştirme süreçlerimizde doğa dostu çözümlere öncelik veriyoruz.

İspak Genel Müdürü Hakan Koçoğlu 

Plastik & Ambalaj Teknolojisi Dergisi 2025 Mart - Sayı 314