Saturday, Nov 23rd

Last updateWed, 13 Nov 2024 8am

You are here: Home Interview Haberler

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Daha temiz bir geleceğe yönelik inovasyonlar

Samsung, çamaşır yıkama kaynaklı mikroplastik emisyonunu yüzde 98 oranında azaltan yeni bir teknoloji geliştirdi. Less Microfiber™ Filtre adını verdiği bu yeni teknoloji sayesinde okyanusları kirleten plastik atıklarla mücadeleyi günlük yaşamın bir parçası haline getiriyor.

Samsung Electronics, çamaşır yıkama işlemlerinden kaynaklanan plastik mikrofiber emisyonunu önemli ölçüde azaltma hedefiyle geliştirdiği yeni Less Microfiber™ Filtre'yi tanıttı. Filtre, giyim markası Patagonia'dan ilham alınarak ve global okyanus koruma organizasyonu Ocean Wise'ın uzmanlığından yararlanılarak tasarlandı. Geçtiğimiz yıl tanıtılan Less Microfiber™ Yıkama Programı’nın başarısını temel alan ürün, mikroplastikleri büyük ölçüde azaltırken sürdürülebilir bir çamaşır yıkama deneyimi sunmayı hedefliyor. Şu an Kore ve İngiltere'de kullanımda olan yeni filtre, yılsonuna doğru Türkiye’de de satışa sunulacak. 

Plastik kirliliğini yenme vakti geldi

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) öncülüğünde 1973’ten bu yana düzenlenen 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün 50. yılında Fildişi Sahili ev sahipliğinde Hollanda desteğinde plastik kirliliği çözümüne odaklı “Plastik Kirliliğini Yenelim” diyerek çevre kirliliği, biyoçeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği temel sorunlarımız için eylemleri hızlandırma gereği ile atık plastiğin döngüsel ekonomideki yerine odaklanıyoruz bilgisini veren İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu plastik kirliliğini yenme vaktinin geldiğini bildirdi. Ulusal servetimiz atık plastikle istihdam ve gelir yaratalım. Atmayalım, yakmayalım, ayrı toplayalım çağrısı yaptı.

Ulusal servet atık plastiğin dönüşümü

Prof. Dr. Karaosmanoğlu “Faydalı kullanım ömrünü tamamlayan plastiklere, atık plastiklere kıymetli yerli ham madde olarak bakmalıyız. Çünkü plastikler ithal petrol ve doğal gazdan üretilirken atık plastik çıktığında yerli ham maddemiz, ulusal servetimiz olur. Atık önceliklemesinde En Az Atık Çıkarma; Yeniden Kullanım; Geri Dönüşüm/İleri Dönüşüm; Enerji ve Malzeme Geri Kazanımı ve Bertaraf sırası mühim. Atık plastik döngüsel ekonomide dönüşerek değer kazanırken endüstrinin döngüsel ekonomiye geçişinde de sistematik dönüşüm ve eylemleri hızlandırma gerekiyor konusuna dikkat çekerek ülkemiz bu gidişatın dışında kalmamalı. Bu değişim için dönüşüm şart” dedi. 

Ultra polimerlerle 3 boyutlu baskı

3dörtgen, miniFactory markasının Türkiye’deki yetkili satış ve servis distribütörlüğü konusunda iki firma arasında anlaşma sağlandığını duyurdu. 

Finlandiya merkezli 3D yazıcı üreticisi olan miniFactory’nin FormNext 2022 fuarında ilk defa sergilediği yeni Ultra 2 cihazı ile PEEK, ULTEM, PPSU veya TPI gibi ultra polimerlerle 3 boyutlu baskı yapılabiliyor.

Firma geliştirdiği endüstriyel üç boyutlu yazıcı ile metal kadar sağlam, daha uzun ömürlü ve hafif ürünleri konvansiyonel üretim yöntemlerinden bir adım ileri götürerek kullanıcıların eklemeli imalat ile tasarımda özgürlüğün tadını çıkarmasına imkan sağlıyor. Bu malzemeleri miniFactory firmasının en son ürünü olan Ultra 2 ile ürettiğinizde birçok kimyasal veya zorlu koşullardaki korozyona karşı dayanıklılık ile yüksek güç ve ısı dayanımı elde edilebileceği iddia ediliyor. Ultra 2 ile basılan ürünler ısıya karşı dayanıklılık, havacılık veya gıda temas gibi birçok uluslararası standartlara uygunluk gösteriyor. Ayrıca kendinden yağlama yapabilen ve elektrik yalıtımı veya tekrar eden sterilizasyon işlemlerine karşı dayanıklı malzemelerle de üretim yapabileceği belirtiliyor.

Aynı zamanda firmanın geliştirmiş olduğu Aarni teknolojisi ile üretilmek istenen parçanın baskısı esnasında baskı kabini, baskı tablası, filament kabini ve baskı uçlarının sıcaklıklarındaki katmanlar arası değişimler raporlanabiliyor ve parçaların kalite kontrolü için beraberinde muhafaza edilebiliyor. Bununla beraber 500C dereceye kadar dayanıklı baskı ucu ile üretilen parçalar baskı sonrası kontrollü soğutma veya yarı kristalize malzemelerle baskı yapıldığında tavlama gibi işlemleri otomatize bir şekilde tamamlanabileceği verilen bilgiler arasında yer alıyor.

3dörtgen Kurucu Ortağı M. Vehbi Yavuz bu yeni gelişmeyle ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veriyor: “Firmamız yıllardır müşterilerine satış öncesi ve satış sonrası müşteri memnuniyetini temel ilke olarak benimsemiş ve Türkiye’de 3 boyutlu yazıcı ve tarayıcı ürünleri denince ilk akla gelen firması olmuştur. Şirketimiz şimdiye kadar UltiMaker, Raise3D, Shining3D ve BCN3D markaları gibi profesyonel segmentteki ürünleri Türkiye’de üretimden mimariye veya eğitimden medikale varan birçok sektöre ulaşılabilir hale getirmiştir. Ürün çeşitliliğimizi bir adım daha ilerleterek müşterilerimizin endüstriyel ihtiyaçlarını da karşılamak maksadıyla özellikle yüksek performanslı ultra polimer baskısı konusunda en iyi üreticilerden olan miniFactory ürünlerini de çözümlerimiz arasına eklediğimizi duyurmak istiyoruz. miniFactory’nin üstün kalite, güvenilirlik ve performans açısından çok güçlü olan Ultra2 cihazını İstanbul-Kısıklı’daki deneyim merkezimize kurduk ve müşterilerimizin özelleştirilmiş ihtiyaçlarını karşılamak için hizmete başladık.”

miniFactory Güney ve Doğu Avrupa Satış Müdürü Ilian Ivanov ise açıklamasında: “miniFactory olarak 3dörtgen Türkiye ile yeni stratejik ortaklığımızı duyurmaktan mutluluk duyarız. 3dörtgen, sektördeki 10 yılı aşkın deneyimiyle katmanlı üretim alanında güvenilir ve kendini işine adamış şirketlerden biridir. Ortak hedefler doğrultusunda 3dörtgen, değerli fikirler üzerinde çalışmak ve gelecekteki bilişsel iş birliği teklifleri aracılığıyla müşteriler için yenilikçi çözümler sunmak için çaba gösterecektir. miniFactory ailesine hoş geldin 3dörtgen” ifadelerine yer verdi.

Doğtaş’tan geri dönüşüme katkı

5 Haziran Dünya Çevre gününü kutlayan Doğtaş, geri dönüşümlü kumaşları sayesinde doğaya katkı sağlamaya devam ediyor.

Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakabilmek ve sürdürülebilir kaynaklar elde edebilmek için geri dönüşüme özen gösterilmesi gerekiyor. Tüketimi en aza indirerek malzemelerin tekrar kullanılabilir hale getirilmesi doğada denge oluşturmak için oldukça önemli. 

Doğtaş, sürdürülebilirlik alanında çalışmalar yaparak toprak ve suda mikroplastik kirliliğine neden olan plastiklerin geri dönüşümüne katkı sağlıyor. Recycle koltuklar sayesinde çevreye duyarlı üretim yapan şirket, bir koltukta kullanılan 25 metre kumaş için 1000 adet Pet şişeyi geri dönüştürüyor. 

Koltuk kumaşları geri dönüştürülmüş şişelerden oluşuyor

Sosyal sorumluluk bilinci ve çevreye olan duyarlılığı ile ön plana çıkan Doğtaş, dönüşümlü malzemeleri ürünlerinde kullanmaya devam ediyor. Dönüşüm alanlarının sadece kumaşla sınırlı kalmayacaklarını belirten Doğtaş Marka ve Ürün Direktörü Çağrı Öztürk, ‘’Doğanın kendini yenileme süreci, insanın tüketme ve kirletme hızına yetişemiyor. Doğanın dönüştürmekte zorlandığı, yüzlerce yıl doğada kalabilen plastik maddeler için en etkili yol geri dönüşüm. Böylelikle çevrenin kirlenmesinin önüne geçmek, ham maddeyi korumak ve enerji ihtiyacını azaltmak mümkün. Sadece koltuk kumaşıyla kalmayıp koltuklarda mobilya sektörü için yetiştirilen ormanlardaki ağaçlardan elde edilen ahşapları kullanıyoruz. İlerleyen süreçte ev aksesuarları gibi daha küçük objelerde farklı materyalleri dönüştürerek üretim yapma hedeflerimiz mevcut’’ dedi.

Farklı materyallerden de geri dönüşüm sağlanıyor

Gelişen teknoloji ile birlikte tasarımlarında farklı ürünleri kullanmaya ve Ar-Ge çalışmalarına devam edeceklerini vurgulayan Çağrı Öztürk, “İlk etapta bu koleksiyonumuz köşe gruplarında, ardından tüm oturma gruplarımızda kullanılmaya başlayacak. Sosyal sorumluluk projelerinin yanı sıra doğaya ve çevreye de duyarlı olan şirketimiz, sürdürülebilirlik çalışmalarına devam edecek’’ diyerek sözlerini noktaladı.

LG, üretimlerinde devrimci yenilikleri kullanıyor

Şirketin herkes için daha iyi bir yaşam gerçekleştirme hedefini yansıtan ürünler, tescilli cam malzemelerle hijyen avantajları sağlamanın yanı sıra, deniz ekosisteminin eski haline getirilmesine yardımcı oluyor

LG Electronics (LG), geliştirilmiş bir antimikrobiyal cam tozu ve deniz camı kullanarak gelişmiş geri dönüştürülmüş ham madde işini destekliyor. Antimikrobiyal cam tozu, önemli ölçüde hijyen avantajı sunarken camın karakteristik kimyasal ve termal kararlılığına, dayanıklılığına ve renk solmasına karşı direncine sahip olmasıyla tanınıyor. Şirketin ESG yönetimi taahhüdünü gösteren deniz camı, deniz ekosistemlerinin eski haline getirilmesine yardımcı olmada önemli bir rol oynama potansiyeline sahip. Her iki ürünün de LG'nin yeni gelişmiş geri dönüştürülmüş ham madde işi için büyüme fırsatlarını güvence altına alması bekleniyor.* 

LG, antimikrobiyal cam tozunu 2022'den beri buzdolapları, çamaşır makineleri ve klimalar dahil olmak üzere birçok farklı ev aleti serisinde kullanıyor. Ürün kullanımını daha hijyenik hale getirmeye yardımcı olan antimikrobiyal cam tozu, buzdolabı ve bulaşık makinesi kulpları gibi insan derisi ile sık temas eden plastik parçaların üretiminde kullanılıyor.

Epson uzay işçisi robotlara ek yatırım yapıyor

Epson ve iştiraki Epson X Investment Corporation, genel amaçlı uzay robotları geliştiren bir girişim olan GITAI Japan Inc.'e ek yatırım yaptı. Yatırımla, iç ve dış uzay istasyonları, dünyanın yörüngesi, Ay ve Mars üzerindeki görevler için çok yönlü uzay robotları geliştirilecek.

Seiko Epson Corporation (Epson) ve iştiraki Epson X Investment Corporation, genel amaçlı uzay robotları geliştiren bir girişim şirketi olan GITAI Japan Inc.'e ilk kez 2021 yılında yatırım yapmıştı. Yeni yatırım, EP-GB Investment Limited Ortaklığı aracılığıyla gerçekleştirildi. 

Tehlikeli işler için robot üretiyor

Japonya kökenli bir girişim olan GITAI, uzayda güvenli ve ekonomik iş gücü sağlamayı hedefliyor. Ay kaynaklarının geliştirilmesi, Mars keşfi ve Uluslararası Uzay İstasyonu'nun (ISS) ticarileştirilmesi gibi uzay gelişimi hızlanırken, yeni uzay istasyonlarının, Ay ve Mars üslerinin inşası gibi çeşitli uzay çalışmalarında hızlı bir artış bekleniyor. Bu çalışmalar potansiyel olarak tehlike taşırken şu anda astronotlar tarafından gerçekleştiriliyor ve büyük maliyetlerle eğitim veriliyor. 

Uzay keşfi güvenli hale gelecek

GITAI, astronotların yükünü ve riski önemli ölçüde azaltacak genel amaçlı robotlar geliştiriyor. Aynı zamanda uzay iş gücü ile ilgili taşıma ve eğitimle ilgili genel maliyeti de dramatik bir şekilde düşürmesi planlanıyor. Böylelikle, uzay keşfini ve geliştirmeyi hem güvenli hem de ekonomik hale getirmeyi amaçlıyor. GITAI, 2021'den bu yana, Ay çalışma robotları ve uzay yürüyüşü robotları geliştirerek ve ISS'deki gösterim modelleri üzerinde başarıyla deneyler yaparak güçlü bir başarı geçmişi oluşturdu.

İkinci yatırımını yaptı

Epson, ‘Epson 25 Renewed’ kurumsal vizyonunda belirtildiği gibi çevresel etkileri azaltan esnek, yüksek verimli üretim sistemlerini oluşturuyor. GITAI'nin uzay robotu teknolojisi, Epson'un robotik işinde potansiyel uygulamalara sahip rekabetçi bir kurum olduğunu kanıtlıyor. Elde ettiği önemli teknolojik ilerlemeleri dikkate alan Epson, 2021'deki ilk yatırımdan sonra GITAI’ye ek yatırım yapmaya karar verdi. Gelecekte de Epson, özgün teknolojiler, ürün ve hizmetlere dayanarak çeşitli ortaklıklar ve sinerjiler oluşturarak sürdürülebilir bir toplumun sağlanmasına yardımcı olacak.

Kimya sektörünün beş aylık ihracatı 12 milyar doları aştı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı Mayıs ayında geçen yıl aynı döneme göre yüzde 14 artışla 21,7 milyar dolar oldu. Mayıs ayında 2,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren kimya sektörü ise en çok ihracat yapan ikinci sektör oldu. Sektörün bu yıl ilk beş aylık ihracatı 12,3 milyar dolar oldu. Kimya sektörü Mayıs ayında ülke ihracatından yüzde 11,3 pay aldı.

Kimya sektörünün Mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Sektörümüz mayıs ayında 2,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. İlk beş aylık ihracatımız 12 milyar doları aştı. Son on iki aylık sektör ihracatımız yüzde 8,8 artışla 32 milyar dolara ulaştı. Enflasyon ve faiz baskısı ile küresel durgunluğun yaşandığı zor bir süreçten geçiyoruz. Almanya’nın resesyona girmesi ile birlikte AB ülkelerindeki ekonomik durgunluğun boyutunu görmüş olduk. Bu durgunluğun önümüzdeki dönemde yerini canlanmaya bırakmasını bekliyoruz. Nitekim yurt dışı pazarı hakkında öncü göstergelerden ihracat iklimi endeksi ve ülkemiz için öncü ekonomik göstergelerden imalat sanayi kapasite kullanım oranı ve imalat sanayi PMI rakamlarından da hafif de olsa yeniden canlanmanın başladığını görebiliyoruz. Mayıs ayında kapasite kullanım oranı hem sektörümüzde hem genel imalat sanayinde artış gösterdi. Kimya sektörümüzün ortalama kapasite oranı Mayıs ayında yüzde 78’in üzerine çıkarak, 5 aylık dönemdeki en yüksek kapasite oranına ulaşırken aynı zamanda geçen yıl mayıs ayına göre de 0,13 puan artış gösterdi. Bunlar olumlu gelişmeler elbette ancak bir yandan finansmana ulaşımdaki sıkıntılar, enflasyon, kur ve faiz dengesi gibi çözülmesini beklediğimiz sorunlarımız var. İnşallah yeni dönemde uygulanacak yeni ekonomik politikalarla bu sorunların bertaraf edileceğine inanıyoruz. Kimya sektörü olarak daha güçlü bir büyüme ve ihracat için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Mayıs ayında en çok “plastikler ve mamulleri” ihracatı gerçekleştirildi

Mayıs ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı, 795 milyon 423 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 497 milyon 952 bin dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünler yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 271 milyon 212 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘muhtelif kimyasal maddeler’, ‘yıkama müstahzarları’ ve ‘organik kimyasallar’ oldu. 

Mayıs ayında ilk onda yer alan ülkeler ise Rusya, Belçika, Almanya, Hollanda, Romanya, Irak, İspanya, İtalya, İngiltere ve Bulgaristan oldu. 

2023 yılı Ocak-Mayıs döneminde en çok kimya ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla Rusya, Hollanda, İtalya, Almanya, İspanya, Romanya, Irak, ABD, İngiltere ve Lübnan olarak ilk onda yer aldı.

Kahve atığı dönüşüm teknolojisine 3 milyon dolarlık yatırım

Sıfır atık misyonu ile çıktığı yolda, kahve atığı ortaya çıkaran işletmelerin mikro kahve atıklarını düzenli olarak yöneterek, sürdürülebilir teknolojik altyapısı ile bu atıkları biyo-ham maddeye dönüştüren Wastespresso, öncü fikirlere sahip Türkiye merkezli etki odaklı girişimlere yatırım yapan Founder One'dan 3 milyon dolar değerleme ile yatırım aldığını duyurdu.

Kahve atığının dünyaya verdiği zararı önleme konusunda öncü ve yenilikçi bir şirket olan Wastespresso, firmaların mikro kahve atıklarını düzenli olarak yöneterek, sürdürülebilir teknolojik altyapısı sayesinde kahve atıklarından ambalaj sanayi için biyoplastik ve tek/çok kullanımlık ürün pörtföylerine sahip tüm şirketlere bardak, saksı, pipet, kaşık, panel, kaşık vb. gibi birçok çeşitli biyomateryaller sunuyor. Geliştirdiği alternatif ham madde üretimi ve mikro atık yönetim sistemi ile şirketlerin sürdürülebilir bir ürün portföyü yaratmalarına ve sürdürülebilir iletişim sayesinde çevre politikalarına uyum sağlamalarına destek olan şirket, aynı zamanda şirketlerin bu alandaki karbon salınımlarını da hesaplayarak, uluslararası kuruluşlar tarafından tanınan raporlama hizmeti ile de düzenli olarak bu verileri şirketlere raporluyor.

SOCAR Petrol Ticaret 2022 yılının ilk 10 ihracatçısı arasında

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) açıkladığı “2022 İhracat Şampiyonları” listesinde Türkiye’nin en büyük entegre endüstriyel holdingi ve doğrudan dış yatırımcısı SOCAR Türkiye grup şirketlerinden SOCAR Petrol Ticaret 3’üncü sırada yer aldı.  

TİM tarafından düzenlenen İhracat Şampiyonları Ödül Töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Raffles Otel’de gerçekleştirildi. Törende Türkiye'de geçen yıl en fazla ihracat yapan ilk 10 firmaya ödülleri verildi. SOCAR Petrol Ticaret’in ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SOCAR Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda SOCAR Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Gasimov’a takdim etti.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan SOCAR Başkan Yardımcısı ve SOCAR Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Gasimov “Türkiye ekonomisi için stratejik önemimizin farkındalığıyla Azerbaycan ve Türkiye’nin güçlenmesi, toplumsal refahının artması için çalışıyoruz. 15 yıldan bu yana gerçekleştirdiğimiz 18 milyar doları aşan yatırımlarımızla, Türkiye’nin en büyük doğrudan dış yatırımcısı ve en büyük entegre endüstriyel holdingiyiz. SOCAR Türkiye’nin yatırım ve faaliyet gücüyle Türkiye’nin ekonomisine, sanayisine, toplumsal kalkınmasına uzun yıllar hizmet etmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye’nin ilk 10 ihracatçısı arasında yer almaktan büyük gurur duyuyoruz. Bu başarılarda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin kurumsal B2B makine alım-satım platformu: MachineTotal

Yeni ve ikinci el makinelerin/ekipmanların alınıp satılabildiği online pazar yeri platformu birçok ayrıntıyı göz önünde bulundurarak tasarlandı.

MachineTotal’de metal, plastik, paketleme/ambalaj makinelerinin yanı sıra yedek parça ve fabrika ekipmanları gibi birçok kategori bulunuyor. Platform, yakın gelecekte daha fazla kategori ile sanayinin tüm endüstriyel alanlarına hizmet vermek için çalışmalarına devam ediyor. Her kategori için alanında uzman mühendisleri istihdam eden platform, kategori özellikleri ve makine nitelikleri üzerine yazılım mimarisini inşa ediyor.

Bir teknoloji şirketi tarafından hayata geçirilen MachineTotal’in bünyesinde, 10 kişilik yazılım ve 15 kişilik satış ekibi bulunuyor. Her bir kategori için çalışan yetkin mühendis kadrosunun yanında yazılım ve pazarlama ekibine saha destek departmanı da entegre edilerek; İstanbul, Ankara, Gaziantep ve Konya illerinde faaliyet gösteren müşteri temsilcileri ile yerinde ilan ve üyelik desteği de sağlanıyor.

İKMİB, 2022 yılında en çok ihracat yapanları ödüllendirdi

2019 yılında ihracatta ikinci sıraya yükselmesinin ardından liderliğe odaklanan kimya sektörü, 2022 yılında gerçekleştirdiği 33,6 milyar dolarlık rekor ihracat ile Türkiye’nin en fazla ihracat yapan sektörü olmayı başararak zirveye yükseldi. Sektörün 2022 yılı ihracatı miktar bazında ise yüzde 4,19 artışla 28 milyon 913 bin ton olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre ihracatta yüzde 32 büyüme yakalayarak çıtayı yükselten sektör Türkiye’nin toplam ihracatındaki payını yüzde 13,2’ye çıkardı. 

Plastikten boyaya, kozmetikten ilaca 16 alt sektörüyle birlikte diğer sektörlere ham madde veya yarı mamul vererek ekonomide stratejik bir görev üstlenen kimya sektörü, ülke ekonomisine büyük bir katma değer sağlıyor. 2022 yılı verilerine göre, dünya kimya ihracatı 7,2 trilyon dolar olurken, Türk kimya sektörü küresel sektör ihracatında yüzde 0,6 pay ile 37’inci sırada yer aldı. 9 bin üzerinde aktif ihracatçı firmayı temsil eden İKMİB ise, Türkiye’nin toplam kimya ihracatının yarısından fazlasını gerçekleştirdi ve yüzde 60 pay aldı.

Türk plastik sektörünü Avrupa’da Eroğlu temsil edecek

Avrupa plastik pazarını yöneten EuPC Yönetim Kurulu Üyeliğine ilk kez AB üyesi olmayan bir ülke olan Türkiye’den seçilen Yavuz Eroğlu, tekrar aynı göreve oybirliği ile seçilerek güven tazeledi

Avrupalı 50 bin plastik üreticisini temsil eden, 1 milyon 600 bin kişinin çalıştığı, 280 milyar Euro’luk yıllık ciroya sahip Avrupa Plastik Üreticileri Birliği (EuPC) Yönetim Kurulu’na ilk kez Türkiye’den bir isim seçildi. Bugüne kadar sadece AB üyesi ülke temsilcilerinin yer alabildiği 8 kişiden oluşan EuPC Yönetim Kurulu’na, Yavuz Eroğlu tekrar oybirliğiyle seçildi. Türk plastik sektörünün Avrupa’daki sesi olan Eroğlu, EuPC’de ülkemizi temsil etmeye devam edecek. Plastik sektörünün dünyadaki en büyük kuruluşu olan EUPC, Avrupa Birliği Parlamentosu’nda plastikle ilgili kararların alınmasında etkin rol üstleniyor. Avrupa’daki çevre ve yeni düzenlemeler başta olmak üzere sektörü ilgilendiren tüm konularda söz hakkına sahip EuPC, tarihinde ilk kez Avrupalı olmayan yönetim kurulu üyesi seçmiş oldu. Türk plastik sektörünün çatı kuruluşu PAGEV ve TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanlıklarını da yürüten Yavuz Eroğlu, İcra kurulu üyeliği yaptığı Avrupa Plastik Üreticileri Birliği’nin Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçilen ilk Türk unvanına da sahipti.

GF Hakan Plastik, geri dönüşüm çalışmalarını “Sıfır Atık Sertifikası” ile belgeledi

Kaynakların verimli kullanımı konusunda tesislerine yaptığı yatırımlardan Kaizen çalışmaları ve eğitimlere kadar yoğun bir program sürdüren GF Hakan Plastik, Tekirdağ Valiliği Çevre Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden “Sıfır Atık Belgesi” aldığını duyurdu. Şirket, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sıfır Atık Yönetmeliği’nce Çerkezköy tesislerinde kurmuş olduğu Sıfır Atık Yönetim Sistemi ile bu belgeyi almaya hak kazandı. 

Mevzuatta, Organize Sanayi Bölgesi içinde bulunan işletmeler için Sıfır Atık çalışmaları Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi tarafından yürütüleceği belirtiliyor. Çerkezköy OSB içerisinde bulunan tesisinde OSB tarafından bir zorunluluk getirilmeden gönüllü olarak çalışmalar yürüten GF Hakan Plastik, almış olduğu Sıfır Atık Sertifikası ile sürdürülebilirlik ilkelerinin arkasında duruşunu da gösteriyor.

Sürdürülebilir üretimin en önemli öğelerinden biri olan atık yönetimi ile geri dönüşüm ve kazanımı sağlamanın hem dünya hem de Türkiye için önemli bir konu olduğunu belirten GF Hakan Plastik yetkilileri; ″İklim değişikliği, doğal kaynakların hızla tükenmesi gibi nedenler, üretim için gerekli ham maddeye erişimde geri dönüşüm ve yeniden kazanımı daha da önemli hale getiriyor. Atık yönetimi, döngüsel ekonominin de ayrılmaz bir parçası. Tesisimize kurmuş olduğumuz sistemle aynı zamanda verimliliğin artırılması, maliyetlerin düşürülmesi ve çevresel risklerin azaltılması gibi konulara da çözüm sunmuş oluyoruz. Çalışanlarımızın da bu konudaki farkındalığı ve katkıları daha iyi bir geleceğe yol almamızda bizleri motive ediyor. Kurum kültürümüzün bir parçası olan sürdürülebilirlik yaklaşımımız ve stratejimizle çalışmalarımıza devam edeceğiz″ açıklamasında bulundular.

35 ülkeden gelecek alıcılar FOTEG katılımcılarıyla buluşacak

FOTEG İstanbul-Gıda İşleme Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı, gıda işleme donanımı sağlayıcıları ile gıda üretim sektörü temsilcileri ve üst düzey yöneticilerinin en önemli buluşma noktası olarak sektörde varlığını sürdürüyor. 

HKF Fuarcılık tarafından organize edilen FOTEG İstanbul, 06-08 Temmuz 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nin 4 ve 8’inci salonlarında 16’ıncı kez kapılarını açacak. 

SOSİAD-Soğutma Sanayi İş İnsanları Derneği, ETBİR-Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği ve ASÜDER-Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği’nin desteği ile gerçekleşecek olan fuar, sektör lideri pek çok firmanın katılımı ve profesyonel alıcılarla tüm sektörün önde gelen ticaret merkezi olmayı hedefliyor.

Fuar ayrıca bu yıl, yine HKF organizasyonu ile fuar merkezinin 1, 2 ve 3’üncü salonlarında düzenlenecek olan tavukçuluk endüstrisi fuarı VIV Türkiye 2023 ile eş zamanlı olarak gerçekleşecek.

“Özel Alım Heyeti“ programı ile 35 ülkeden gelecek alıcılar katılımcılarla buluşacak

HKF Fuarcılık bünyesinde organize edilen, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Avrupa ve Asya’daki gıda endüstrisinin en önemli alıcılarını barındıracak olan “Alım Heyeti”, fuarı 3 gün boyunca ziyaret ederek katılımcı firmalar ile birebir görüşmeler gerçekleştirecek. 

Gıda endüstrisinin en güçlü firmalarıyla buluşmak ve deneyimlemek isteyenler, fuarın web sitesi üzerinden online ücretsiz ziyaretçi kaydı yapabilecekler.

ORTADOĞU

KUZEY AFRİKA

AVRUPA

ASYA

Katar

Tunus

İtalya

Rusya

Kuveyt

Libya

Arnavutluk

Kazakistan

Bahreyn

Cezayir

Kosova

Özbekistan

Lübnan

Fas

Bosna

Gürcistan

Suudi Arabistan

Mısır

Sırbistan

Azerbaycan

Umman

Sudan

Makedonya

Türkmenistan

Filistin

Kenya

Bulgaristan

 

Birleşik Arap Emirlikleri

 

Yunanistan

 

İran-Irak

 

Romanya

 

İsrail

 

Moldova

 

Ürdün

 

 

 

Toyo Ink, Interpack fuarında sürdürülebilir ambalaj çözümlerini sergiledi

Toyo Matbaa Mürekkepleri; Toyo Ink Europe ve Toyo Ink Japonya ile birlikte 4 - 10 Mayıs tarihleri arasında Düsseldorf Fuar Merkezi’nde düzenlenen ve ambalaj sektörünün en önemli etkinliklerinden biri olan Interpack 2023 Fuarı’na ortak katılım gerçekleştirdi. Toyo Ink Group standı, fuarın ilk gününden itibaren ziyaretçilerin dikkatini çekmeyi başardı. Grup çatısı altında yer alan tüm şirketler, “Sürdürülebilir Gelecek için Ambalaj İnovasyonu” başlığı altında markaların ve ambalaj üreticilerinin döngüsel bir ekonomiye geçiş yapmalarına yardımcı olabilecek çözümlerini fuarda sergiledi. 

Aynı zamanda başta Almanya olmak üzere birçok ülkeden gelen ziyaretçiler fuar süresi boyunca Toyo Ink’in deneyimli ekibi ile gerçekleştirdiği toplantılarda ultra enerji tasarruflu ürünler, düşük VOC mürekkep sistemleri; artan döngüselliğe ve gelişmiş gıda güvenliğine yönelik çözümler hakkında bilgi aldı. Farklı lokasyonlardaki üretim avantajıyla; ürün çeşitliliğiyle, yenilikçi teknolojilere ve Ar-Ge süreçlerine yaptığı yatırımlar ile rakiplerinden farklılaşan Toyo Ink Group, yürütmüş olduğu çalışmalar ile de ticari operasyonlarında önemli bir fark oluşturabileceğine inanıyor. 

Toyo Matbaa Mürekkepleri CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Benli “Interpack Fuarı, sektörün olimpiyat fuarlarından biri. Toyo Ink Group ile birlikte 6 yıl aradan sonra Interpack fuarında olmak çok güzel. Ambalaj sektörü, hızla değişen tüketici alışkanlıkları ve teknolojik gelişmelerin etkisiyle dünya çapında büyüme potansiyeli taşıyan sektörlerin başında geliyor. Türkiye de özellikle ambalaj anlamında çok güçlü ve gelişen bir ülke konumunda. Bu açıdan Türkiye; sektöre sunmuş olduğu kaliteli ürünler ve art arda gelen yatırım haberleri ile de uluslararası pazarda gücünü ortaya koyuyor. Biz de ambalaj ve basım sektörlerinin tedarikçisi olarak gelişen bu pazarda doğru ihtiyaç ve beklentileri analiz ederek sürdürülebilir, çevreci ve gıdaya uygun ürünler üretmeye gayret gösteriyoruz. Bu fuarda da Sürdürülebilir Gelecek için Ambalaj İnovasyonu başlığı altında geliştirdiğimiz ürünleri sergilemekten gurur duyuyoruz” dedi.

Tetra Pak, Financial Times 2023 Avrupa İklim Lideri seçildi

Tetra Pak, beş yıllık süre içinde Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarında yüzde 54,3'lük mutlak azalma elde ederek listedeki 500 şirket içinde ilk yüzde 20'lik dilim arasında yer aldı

Financial Times ve Statista tarafından değerlendirilen binlerce şirket arasından sera gazı emisyon yoğunluklarında yalnızca en büyük azalmayı sağlayan 500 şirket final listesinde kendisine yer buldu. Listedeki her şirkete emisyon hacmi, bu emisyonları açıklama düzeyi ve yüzde olarak emisyon azaltımı bilgileri kullanılarak hesaplanan puanlar verildi. İnsanı ve gezegeni korumaya yönelik bir yaklaşımla gıdayı her yerde güvenli ve erişilebilir hale getirmeyi taahhüt eden Tetra Pak, beş yıllık sürede Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarında yüzde 54,3 azalma sağlayarak liste içerisinde ilk yüzde 20’lik dilime girmeyi başardı.

Sıralama, aynı zamanda Tetra Pak'ın Karbon Saydamlık projesi A listesinde yer alan işletmeler arasına düzenli olarak dahil edilmesini ve Bilime Dayalı Hedefler Girişimi tarafından onaylandığı şekliyle 1,5 santigrat derecelik yol haritası kapsamındaki net sıfır hedeflerini ön plana çıkarıyor.

Siemens, Türkiye’de yeni bir operasyon merkezi kuruyor

Sergey Martynov Siemens Digital Industries Türkiye CEO'suSiemens Digital Industries Software, ortaklarının ve müşterilerinin başarısını artırmak ve dijital dönüşüm gücünü üretim gücüne katmak üzere Siemens Türkiye'yi kurduğunu duyurdu. 

Geniş bir bölgede, müşterilerinin kullanabileceği tüm hizmetler ve ihtiyaç duyabileceği destekler, şirketin hususi iş ortaklığı ekosistemiyle birlikte tamamen Türkiye pazarına odaklı genişletilerek doğrudan Siemens varlığıyla da artırılacak. Şirket, satış, hizmet ve teknik destek uzmanlarından oluşan 20 kişilik bir ekiple, sunulan ürünler, teslimat ve hizmet yetkinliği açısından Türkiye'deki en büyük endüstriyel yazılım tedarikçisi haline gelmeyi hedefliyor. 

Yeni girişimleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Siemens Digital Industries Türkiye CEO’su Sergey Martynov, "Avrupa'daki en yüksek start-up girişim sayısına sahip ülkelerden birisi olan Türkiye, yüksek büyüme hızına sahip, son derece yenilikçi ve teknolojik olarak gelişmiş bir pazardır. Deneyimli ekibimiz, yerel bilgi ve becerimiz, Siemens uzmanlığı ve ölçeği ile birleşen müşteri ilişkilerimizle, Siemens Xcelerator yazılım ve hizmet portföyünün tüm gücünü kullanarak, uzun süredir var olan önemli müşterilerimize olan bağlılığımızı güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda yeni müşterilerin dijital dönüşüm yolculuklarını hızlandırmalarını da kolaylaştıracağız” ifadelerini kullandı.

Yakın zamanda kuruluşunun 175. yılını kutlayan Siemens, 1856 yılında kurulduğu Almanya’nın ardından faaliyete geçen üçüncü ülke olarak, Türkiye pazarında 166 yıldır yer alıyor. 

Şirket tarafından verilen bilgiye göre Siemens'in yazılım çözümleri bugüne kadar, Türkiye'deki binlerce küçük ve büyük ölçekli üreticiye, ürün geliştirme yaşam döngüsünün her adımında yardımcı olabilecek mühendislik çözümleri sağladı. Bölgeye yapılan bu yatırımla, müşteriler yalnızca iş ortaklarının sağladığı destek ve yerel uzmanlıktan faydalanmakla kalmayacak, aynı zamanda Xcelerator yazılım ve hizmet portföyünün sunduğu teknolojilerin ve endüstri uzmanlığının tamamından da faydalanabilecekler.

Plastik sektörü, geri dönüşüm ile döngüsel ekonomiyi canlandırmaya devam edecek

Türk Plastik Sektörünün ülke ekonomisine en çok katkı sağlayan sektörlerin başında geldiğini vurgulayan Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, “Sektörümüzün iç piyasada ve ihracatta sağladığı katkı, doğrudan ve dolaylı olarak önümüzdeki dönemlerde de devam edecek. Plastik işletmelerimiz, gücünü daha da arttırarak önemli bir seviyeye geldiler. Plastik sektörünün başta otomotiv ve beyaz eşya gibi sektörler olmak üzere, sanayimizin gelişimine etkisi olan birçok sektöre kattığı ve katacağı değerler asla göz ardı edilemez. Bugün plastik sektörü, sadece ihracatta değil, iç pazarı canlandıracak adımların atılması için de üretmeye, çalışmaya ve sanayiye katkı sağlamaya devam etmektedir” dedi.

Günümüzde plastiklerin, geleneksel malzemelerin yerini almaya devam ettiğini söyleyen Ömer Karadeniz, “Esnek ve kolay işlenebilirliği olması açısından, plastikler bugün birçok farklı alanlarda kullanılabiliyor. Çoğu plastik türü, alternatif malzemelerle karşılaştırıldığında rahat geri dönüştürülebilirliği sayesinde döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor. Bugün döngüsel ekonominin ve buna bağlı olarak geri dönüşümün önemi hızla artmış durumda. Çevresel etkilerin en aza indirilmesi, sürdürülebilirlik ve ham madde tedarik güvenliğinin sağlanması gibi güçlü yönlere sahip olan plastik geri dönüşüm, sektörümüzün tamamlayıcısı konumunda döngüsel ekonomiyi canlandırmaya devam ediyor” dedi.   

Yeşil dönüşüme entegre olan Türk firmaları marka gücünü artırıyor

Mikroplastiklerin denizlere karışmasını engellemek amacıyla Amerika ve Avrupa’nın uyguladığı OCS Sertifikasyon Programı’nı Türkiye’de de hayata geçirdiklerini söyleyen PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu: “Farkındalık, eğitim ve denetim hizmetlerimizle sıfır granül, flake ve toz kaybı hedefliyoruz”

Dünyada, çevresel kirliliği azaltmak amacıyla geliştirilen global çalışmalardan biri olan Operation Clean Sweep (OCS) Türkiye’de de uygulanmaya başlandı. İyi Süpürme Hareketi olarak adını duyuran global program OCS, Amerika ve Avrupa’da yıllardır yürürlükte. Plastiklerin üretim ve kullanımları sonrasında oluşan atıkların yönetilmesinin çevre açısından ciddi takip gerektirdiğine işaret eden PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, özellikle son yıllarda sıkça gündeme gelen mikroplastikler ve bu mikroplastiklerin doğaya salınımının engellenmesiyle ilgili dünyada bir dizi tedbirin hayata geçirildiğinin altını çizerek şöyle konuştu: “OCS Sertifikasyon Programı bu hedefle hayata geçirildi. Üretim sürecinde kullanılan plastik granüller mikroplastik tanımı içinde olduğundan, söz konusu granüllerin gerek petrokimya tesisindeki üretimi gerek plastik mamul üreticilerine ulaşana kadarki nakliye süreçleri ve plastik mamuller üretilirken tesislerdeki kayıp ve sızmalarının engellenmesi için OCS Sertifikasyon Programı uygulanıyor. Deyim yerindeyse İSO Kalite Belgesi gibi, OCS Sertifikasyon Programı da firmaların kayıtlarıyla alakalı sistem oluşturmasını sağlıyor. Takip ve gözetimi içeren uluslararası geçerliliğe sahip belge niteliği taşıyan OCS Çevre Sertifikası’nın, Türkiye Temsilcisi olan PAGEV olarak bizler bu alanda ülkemizdeki firmalarımıza farkındalık, eğitim, denetim ve uluslararası geçerliliğe sahip sertifikalandırma hizmetlerini sunmak üzere yetkilendirilmiş tek kurumuz.”

Türk sanayisini bekleyen büyük tehlike

2023 yılı sonu itibariyle nihai kayıt yükümlülüğünün zorunlu hale geleceği Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması (KKDİK) uygulamasında henüz istenilen mesafenin alınamadığını dile getiren Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, “Günümüzde sanayi üretiminin tamamında kimyasal girdiler kullanılmakta. 2024 yılı itibariyle KKDİK nihai kaydı yapılmamış olan kimyasalların ithalatının durması ve buna bağlı olarak ülkemizin sanayi üretiminin ciddi sekteye uğraması ihtimali söz konusudur. Böylesi bir sonuçla karşılaşılmaması adına söz konusu uygulama takviminin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

İhracatta büyük kayıplar yaşanabilir

KKDİK nihai uygulama süreci yaklaştıkça üretimde kullanılan kimyasalların nihai kayıtlarının henüz gerçekleştirilmediğini gören yurtdışı firmaların tedarik zincirlerini gözden geçirebileceklerini ve risk almamak adına farklı ülkelere yönelebileceklerini belirten Gülsün, “Malum nitelikli üretim yapan iş kollarımızın birçoğunda ihracat uzun vadeli kontratlarla gerçekleşiyor. Bu kapsamda ihracat yaptığımız ülkelerdeki alıcıların da bizlerin üretim kapasitesine ve yeterliliğine güven duyması da büyük önem arz ediyor. Mevcut durumun sürmesi ve yılsonunda da nihai kaydı yapılmış kimyasal sayısının yetersiz olması durumunda ihracat kontratlarının yenilenmesi zora girecektir. Malum ülkemiz sanayisi tarafından ham madde olarak kullanılan ürünlerin önemli bir kısmının ülkemizde üretimi yok ve bunları ithalat yoluyla temin ediyoruz. Katma değerli üretim için kritik önemi haiz bazı kimyasallar ise ülkemize çok düşük miktarlarda gelmekte ve bu sebeple yurtdışı tedarikçilerimiz söz konusu az miktardaki ürün için KKDİK maliyetlerine katlanmak istememektedir. Diğer bir konu ise KKDİK için gerekli testlerin ülkemizde yapılamaması ve Türk firmaları kayıt yapmak için Avrupa’daki konsorsiyumlardan ilgili kimyasalın kayıt dosyasını satın almak istediğinde karşılarına çıkarılan zorluklardır. Bu sürecin sorunsuz geçebilmesi adına düzenlemelerin gözden geçirilmesi, ülkemizde test altyapısı oluşturulması ve konsorsiyumlarda yaşanan zorlukların aşılması adına devletler arası girişimlerde bulunulması önem arz ediyor” dedi.

İlka Plastik Interpack Fuarı’nda ‘İlka Hood’ ile öne çıktı

İlka Plastik, Almanya’nın Düsseldorf şehrinde gerçekleştirilen küresel ambalaj sektörünün en prestijli fuarları arasında yer alan Interpack 2023’e katılım gerçekleştirdi. “Esnek Çözümler” mottosu ile ambalaj sektörüne yönelik kaliteli ve performansı yüksek ürünlerini fuar ziyaretçileri ile buluşturan şirket, ‘İlka Hood’ ürünü ile ilgi odağı oldu.

Plastik ve ambalaj sektörünün buluşma noktası olarak her üç senede bir gerçekleştirilen Interpack fuarı, 169 ülkeden 170,899 ziyaretçisi ile bugüne kadarki en yoğun katılım talebiyle birlikte 19 salonda ve 262.000 metrekare alanda mevcut kapasitesinin %20 üzerinde bir seyir gösterdi.

Gıda, içecek, ilaç, kozmetik ve endüstriyel ürünler sektörleri için ambalaj malzemeleri, ambalaj makineleri, ilgili proses teknolojilerinin yanı sıra dijital teknolojiler ile sürdürülebilir ürün ve süreçlere odaklanan fuarda yerini alan İlka Plastik, gelişmiş ürün gamını dünyanın dört bir yanından katılımcılara tanıttı. 

Şirket, doğa dostu ve gelişmiş teknoloji ürünü olan İlka Hood ile hazırlanmış olan deneyim alanı ile Stretch Hood’un farklı özellikteki Hi Clear, Hi Strong, Hi Flex, Hi UV, Hi Tech ürünleri ile fuar alanında yerini aldı. Deterjan Paketleme Filmi, Doypack PE Filmi, Genel Laminasyon PE Filmi, Toz Dolum PE Filmi, Temizlik ve Hijyen Ürünleri Paketleme Filmleri sergilenen ürünler arasındaydı. Esnek çözümler üreten İlka Plastik, Kocaeli’de bulunan fabrikasının üretim alanlarından, üretim teknolojilerinden ve Ar-Ge süreçlerinden bahsettiği fabrika tanıtım filmini de ilk kez Interpack Fuarı’nda görücüye çıkardı.

İlka Plastik makine ve altyapı yatırımlarına devam edecek 

Fuar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan İlka Plastik Genel Müdürü Bahadır Karaarslan, Türkiye’de kalite ve istikrar odaklı lider üreticilerden biri olarak müşterilerden ve yeni müşteri adaylarından büyük ilgi gördüklerini belirterek; “Sürekli gelişen ambalaj teknolojileri ve müşteri ihtiyaçları doğrultusunda kendimizi geliştirmeye devam etmek adına sektörün bu büyük organizasyonun bir parçası olduğumuz için mutluyuz. Ürün yelpazemizi endüstriyel ihtiyaçlara uygun çözümler getirecek şekilde genişletmekteyiz. Gıda muhafaza pazarına hitap eden, çok katlı ve farklı yapıdaki filmleri üretmek üzere makine ve alt yapı yatırımlarımız devam edecektir” dedi.