Sunday, Nov 24th

Last updateWed, 13 Nov 2024 8am

You are here: Home Interview Haberler Kozmetikçiler ithal ve kalitesiz ürünlerin denetiminin artırılmasını istiyor…

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Kozmetikçiler ithal ve kalitesiz ürünlerin denetiminin artırılmasını istiyor…

Murat Akyüz / İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Sağlık Bakanlığı her 3 kozmetik ürününden 1’inin sağlığa zararlı olduğunu açıkladı. Denetimler sonucunda kremden ruja, yüz yıkama jelinden bebek pudrasına kadar pek çok ürünün sağlıksız olduğu belirlendi. Hatta denetime takılan bu ürünlerde civa gibi tehlikeli kimyasal bulgularına da rastlandı. Sorunun temelini kalitesiz ithal ürünlerin oluşturduğunu belirten İKMİB Başkanı Murat Akyüz “En iyi markalar bile bu tehdit ile karşı karşıya, ürünü güvenilir noktalardan satın almak büyük önem taşıyor” dedi. 

Dünyadaki büyüklüğü yaklaşık 300 milyar Euro olan kozmetik sektörünün iç pazar büyüklüğü ise 3 milyar Euro civarında. Son yıllarda hızla büyüyen Türk kozmetik sektörü, hem iç pazarda hem de dış pazarlarda kalitesi ve uygun fiyatları ile dünya markaları ile rekabet edebilir noktaya geldi. Son 10 yılda ihracatını yüzde 170 artıran sektör firmaları 190’ın üzerinde ülkeye ihracat yapar durumda. Her yıl yüzde 10’nun üzerinde oranlarda ihracatını artıran sektör küresel pazardaki payını her geçen gün daha da büyütüyor. Ancak sektörün çaresiz kaldığı, devletten çözüm beklediği büyük bir sorunu var: İthal ve denetlenemeyen ürünlerin sağlığa zararları. 

Sektörün yıllardır mücadele ettiği en önemli sorunların başında merdiven altı üretim olduğunu söyleyen İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz; “Kozmetik ürünlerinde yerli zararlıdır ithal ürünler kalitelidir demek çok yanlış… Her ikisinin de hem iyisi hem kötüsü var. Yerli üreticiler en çok kozmetik ihracatı yaptığı noktalardan biri Almanya biri İtalya… İnsan sağlığı konusunda bu kadar dikkatli ülkelere yerli üretici ihracat yapıyorsa yerli ya da yabancı üründen çok güvenilir ürün üzerine gitmek gerekiyor. Ünlü markalar sağlıklı olur algısı da yanlış, önemli olan herkesin bildiği bir markanın ürününü kullanmak değil,  doğru ürünü bulmak. Bugün çok ünlü bir marka diye satın aldığımız ürünler sahte çıkabiliyor. Etiketine duyduğumuz güvenden dolayı kullandığımız ürün sağlığımızı tehdit edebiliyor. 100 liralık üründe de bin liralık üründe de ağır metaller olabilir önemli olan analizlerin doğru yapılması” dedi.

Özellikle internet üzerindeki satışlara çok dikkat etmek gerektiğinin altını çizen İKMİB Başkanı Murat Akyüz, tüketicileri güvenilir alışveriş sitelerini kullanmaları konusunda uyardı. Murat Akyüz tüketicilerin dikkat etmesi gereken diğer noktalarla ilgili şunları söyledi: “Bir diğer önemli nokta ise renkten kaçınmak ağır metaller renkle daha fazla geliyor. Renkli ruj yerine lipstick kullanılabilir. Alınan ürünün içinde hangi maddelerin olduğuna dikkat etmek gerekiyor. Kimyasallar nano metaryellere indirgenmişse vücuda girişi çok daha hızlı ve etkisi çok daha kuvvetli olur.  Çok renk ve çok parlak malzemeler kullanmamakta fayda var. Bir ürün ne kadar parlak olursa o kadar metalize olduğu anlamına da geliyor olabilir.”

Kozmetik sektörü ile ilgili yönetmeliklerin çok yeni olduğunu belirten Murat Akyüz “Konu ile ilgili yönetmelikler AB’de bile 2013 yılında yürürlüğe girdi. Bu tarihten itibaren raflardaki her üründen sorumlu bir firma var. Kullanıcı ürün ile ilgili herhangi bir problem ile karşılaşırsa ürünün üzerinde yazan firma sorumlu. Biz de İKMİB olarak Brüksel merkezli RGS (Reach Global Services) şirketini kurduk. Öncelikle Türk kozmetik üreticilerimizin ürünlerinden sorumlu olan şirketimizin bugün Çin’den, ABD’den, Hindistan’dan müşterileri var” dedi.

İKMİB Başkanı Murat Akyüz konu ile ilgili açıklamalarını şu sözlerle bitirdi: “Sağlık Bakanlığı kadar Gümrük Bakanlığı’nın da denetimde etkin rol oynaması gerekiyor. Ürünün gümrüğe gelir gelmez denetiminin ve sorumlu kişisinin belirlenmesi büyük önem taşıyor. Bu noktada gümrükte görevli kişiler ve ürün üzerinde sorumluluk kabul edenler yetkin isimler olmalı… Ayrıca sahte ürünlerde sorumluların hapis cezası gibi ağır cezai yaptırımlarının olması gerekiyor ki sadece para cezası sağlığa zararı engellemiyor”