Sunday, Nov 24th

Last updateWed, 13 Nov 2024 8am

You are here: Home Interview “Piovan müşterilerine ileriye dönük olarak da çok daha iyi bir hizmet vermeyi amaçlıyoruz”

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

“Piovan müşterilerine ileriye dönük olarak da çok daha iyi bir hizmet vermeyi amaçlıyoruz”

 

Cihan Sönmez Piovan Türkiye Yönetici Ortağı

Piovan dünya çapındaki elli binden fazla müşterisiyle çeşitli polimer dönüştürme işlemleri için yardımcı teknolojiler alanında dünyanın en büyük oyuncusu. Silolar, nem gidericiler, kristalizörler, kurutucular, küf nem gidericileri, hacimsel, yerçekimsel ve ağırlık kaybı karıştırıcıları, granülatörler, termoregülatörler ve soğutucular dahil olmak üzere eksiksiz bir ürün serisi sunan tek tedarikçi. Piovan dünya geneline yayılmış satış ve teknik destek ağıyla pazar taleplerine ve teknolojik gelişmelere uygun anahtar teslim merkezileştirilmiş sistemler ve yenilikçi çözümler tasarlayıp oluşturarak müşterilerine bir çeşit mühendislik ortağı olarak hizmet veriyor. 

1985 yılından beri Özhan Dış Ticaret aracılığıyla Türkiye’de faaliyet gösteren Piovan Sayın Cihan Sönmez’in girişimleriyle 2007 yılında kendi ofisini açtı. 2012 yılından beri Türkiye ofisi bir çeşit Türkiye ve yakın çevrelerine hitap eden bir merkez haline geldi. Son olarak ise 2014 Ocak ayında Bay Paolo Maguolo Piovan Turkiye’ye Genel Müdür olarak atandı. Kısaca son gelişmelerden bahsettiğimiz Piovan Turkiye hakkında Yönetici Ortağı Sayın Cihan Sönmez ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Sizleri bu bilgilendirici sektöre ışık tutan sohbetimizle baş başa bırakıyorum. 

Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz, firma ne zaman kuruldu? Piovan Türkiye’nin kurulma aşamasından kısaca bahseder misiniz?

1985 yılından beri Piovan Türkiye’de Özhan Dış Ticaret aracılığıyla faaliyet gösteriyor. Ardından 2007 yılında Piovan Türkiye’nin de kurulmasıyla kendi ofisinin açılışı gerçekleşti. Belli bir süre geçtikten sonra da 2012 yılının Eylül ayında Türkiye’deki ofisin bu bölgedeki merkez olmasıyla ilgili bir karar çıktı. Bunun üzerine yeni yerimize taşındık. Bununla beraber Türkiye ve yakın bölgelere hitap eden bir ofis yapısında geçtik. 

Bununla ilgili olarak Piovan’ın Türkiye’deki ofisiyle ilgili yatırımlarıyla bu bölgeye göstermiş olduğu öneminin oldukça arttığını ifade edebilirim. 

Onun haricinde de şuan yakın zamanda uzun yıllar Piovan’da görev yapmış en sonunda Piovan China’nın başında Genel Müdür olarak görev yapan Bay Paolo Maguolo 2014 Ocak ayında Türkiye Piovan’a Genel Müdür olarak tayin edildi. Şuan Piovan Türkiye’nin Genel Müdürü olarak faaliyet gösteriyor. Ben de yine Piovan’da uzun yıllardır yaptığım gibi yönetici ortağı olarak faaliyetlerime devam edeceğim. 

Ayrıca yine şirket bünyesinde teknik servis ve satış ekibine katılan yeni arkadaşlarımızla da yeni ülkelerdeki varlığımızı her geçen gün biraz daha genişletiyor ve güçlendiriyoruz. Yeni taşındığımız ofisle ilgili olarak da gerek yedek parça stokları ya da müşterilerimize hızlıca dönebilmek açısından da stoklarımızı da ona göre organize etmiş durumdayız. Bu yeni gelişmeyle beraber Piovan müşterilerine ileriye dönük olarak da çok daha iyi bir hizmet vermeyi amaçlıyoruz. 

Piovan olarak pek çok sektöre hitap eden makinelerin satışını yapıyorsunuz. Makine çeşitleriniz ve özellikleri hakkında kısacaca bilgi verir misiniz?

Piovan deyince aslında müşterilerimizin birçoğu bizi merkezi hammadde besleme sistemleri olarak tanıyorlar. Otomatik hammadde belseme sistemleri çok kuvvetli olduğumuz bir konu. Ama Piovan genel anlamda bir işletmeye orijinal plastik hammaddenin fabrikaya varış noktasından başlamak üzere plastik malzeme işleyecek olan makineye kadar varacak olan sürecin tümünü içeren bir ürün yelpazesi sunuyor. Dolayısıyla hammaddenin fabrikaya ulaşmasından, silolar veya arabirimlerde depolanması, bunların o arabirimlere aktarılması, daha sonra da silo ve depo alanında giderken dozajlanması, kurutulması, bazı özel karışımların yapılması, kriztalizatörlerle kristalize edilmesi gibi birçok işlemlerin tamamını gerçekleştirip hammaddeyi makineye ulaştırmaktır. Piovan olarak bütün ürün yelpazesinde yer alan, bir fabrikanın hammadde otomasyon sisteminin tümünü üstelenebiliyoruz. 

Bunun dışında mühendislik plastikleri PET, Polycarbonat gibi malzemelerin yani hidroskopik hammaddelerin kurutulması konusunda, kurutma sistemleri konusunda çok güçlü bir pozisyonumuz söz konusudur. Ayrıca sadece PET hammaddenin gerek şişe üretiminde kullanılan PET preformun gerekse Polycarbonatın da damacana tarzı ürünlerin üretiminde diyebiliriz ki Türkiye’deki pazar payımız %90 civarındadır. Dolayısıyla zor kurutulan belli bir prosese ihtiyacı olan örneğin Polyamid 6.6 dediğimiz iplik üretiminde olan Türkiye’de montajı yapılmış olan çok özel nitrojenli kurutucularımız var. Sadece standart basit kurutucular değil ama gerektiği takdirde Piovan bu konuda tercih edilen bir markadır. Dolayısıyla bu konuda güçlüyüz. Bunun yanında ikinci en güçlü olduğumuz söz konusu malzemelerin gravimetrik dozajlama veya belli bazı hassas karışımların gerçekleşmesi konusunda da müşterilerimiz tarafından tercih edilen bir firma konumundayız. Bu konuda da gerek çok istasyonlu gravimetrik dozajlama ünite sayısı itibariyle en çok ünitesi olan firmayız. 

Piovan’ın sözünü ettiğiniz alanlarda en fazla tercih edilmesinin nedenleri nelerdir?

Genelde bu kurutma konusuna değinecek olursak uzun yıllar önce bizim gibi firmalar özellikle pet hammaddesi konusunda özel Ar&Ge bölümü ve bu teknolojiye yönelik olarak PET’in kurutulması konusunda ilk adımları atan bu konudaki ilk teknolojileri yaratan firma Piovan’dır. Dolayısıyla aslında en zor kurutulan ve hassas olan PET alanında elde edilmiş olan bilgi ve teknoloji birikimini Piovan Türk Kurucularına gerektiği takdirde yansıtabilme imkanı sağlamıştır. Dolayısıyla içeceklerimizin PET’e geçişiyle alanında lider bir firma haline gelmiştir. Birçok rakibimiz Piovan’dan örnek alarak ürünlerini geliştirmişlerdir. Bununla beraber gravimetrik dozajlama konusunda endüstriyel PC ile çalışan tip bir dozajlama konusunda yine ilk adımları atan firmadır. Bununla birlikte Ar&Ge konusunda da ciddi yatırımları olmuştur. Piovan kendi sektöründe ürünlerinin tümünü ya da en azından teknolojisini kendisi üreten tek firmadır. Dolayısıyla kendi teknolojisini kendisi yarattı. Bugüne kadar da bu şekilde devam etti. Kendi alanında da yine bir bütün olarak dünyada en büyük firmadır. En büyük rakibiyle ciddi oranda bir fark bulunmaktadır. Şuan Brezilya, Amerika, Çin, İtalya ve Almanya’daki fabrikaları ile beraber değişik bölgelerde elde etmiş olduğu tecrübeleri toplayabilme imkanı oluyor. Böylelikle değişik ülkelerde değişik şartlarda oluşan üretim talepleriyle de Ar&Ge bölümümüzü destekleyerek bizleri ileriye doğru götürmeye yarıyor. 

Makinelerinizin, hız, verimlilik ve enerji tasarrufu gibi özelliklerinden bahseder misiniz?

Müşterilerimizin varoluşu bizim varlığımızın sebebidir. Bizim için müşterilerimizle partner olmayı tercih ederiz. Çünkü müşterilerimizin varlığı ve büyümeleri sayesinde ancak biz de başarılı olup da varlığımızı sürdürebiliriz. Dolayısıyla ürettiğimiz tüm ürünlerde müşterilerimize sadece performans açısından değil verimlilik ve enerji tasarrufu tüketimi konusunda da olan verimliliği de göz önünde bulunduruyoruz. Dolayısıyla bunun sayesinde biz müşterilerimize aradıkları ürünü en iyi şekilde sunabilmek bir diğer taraftan da genel maliyetleri açısından da bir katkımız olsun isteriz. Enerji tüketimi ve verimliliği de oldukça önemlidir. Son günlerde bütün sanayicilerimizin de üzerinde durduğu elektriğin çok pahalı olduğu ülkemizde enerji tasarrufu sağlamak diğer ülkelere nazaran daha da önemli hale gelmektedir. Ayrıca PET preform üretimi veya PET kurutucu konusunda da Almanya TÜV tarafından onaylanmış aslında dünyadaki en az enerji harcayan PET kurutucu Piovan makineleridir. Bu konuda oldukça iddialıyız. Türkiye’de bulunan birçok preform üreticisi Genesis adını verdiğimiz kurutucuyu tercih ediyorlar. 

Piovan Türkiye coğrafi konumu itibariyle de bir çeşit orta doğu ve asya bölgelerinin merkez ofisidir diyebilir miyiz?

Gerek Ortadoğu ya da Avrasya bölgelerine bir şekilde Piovan’ın merkezi olabilmek, bu bölgelerdeki müşterilerimize, gerek satış, gerekse teknik servis açısından destek vermek amacındayız. Birçok Türk firmasının zaten bölge ülkelerde işletmeleri bulunuyor. Dolayısıyla müşterilerimizin sayesinde Cezayir, Ürdün, Irak, Azerbaycan gibi birçok değişik ülkeye Türkiye’den hizmet veriyoruz. Öncelikli amacımız elbette Türkiye’ye hizmet vermektir. Ancak ondan sonra diğer ülkelere de hizmet verebiliriz.  

Ar-Ge çalışmalarınız merkez ofisinizde gerçekleştiriliyor. Kısaca bu gelişmelerden bahseder misiniz? 

Piovan ana merkezi İtalya Venedik’te bulunmaktadır. Ar&Ge merkezimiz de aynı yerdedir. Piovan Türkiye merkez ofisimizin hitap ettiği bölgededir. Türkiye’ye gelen bütün ürünlerimizin Ar&Ge çalışmalarının tamamı merkez ofisimizde gerçekleşmektedir. İtalya’da bulunan yelpazemiz bütün ürün yelpazemizi üretiyor. Hangi bölgede hangi ürünün pazarı daha genişse oradaki fabrikamızda ağırlıklı olarak o ürünler üretiliyor. 

Ağırlıklı olarak hangi sektörden müşterilere hitap ediyorsunuz?

Ağırlıklı olarak çalıştığımız sektörleri sayacak olursak, gıda sektörü, PET preform üreticileri, otomotiv sektörü özellikle kurutma ve hassasiyet konularında, beyaz eşya sektörü, tıp sektörü, tekstil sektörü. Aslında bizim birçok rakibimizden ayıran en önemli özelliklerimizden biri tekstil sektöründe çok iyiyiz. Rakiplerimizin tekstil alanında hiçbir faaliyetleri ve ürünleri yoktur. Bu da yine bizim kurutma tarafımızın kuvvetli oluşundan kaynaklanıyor. Aslında kısacası plastiğin olduğu her yerde bir Piovan ürünü görmek mümkündür. 

Piyasadaki konumunuzu nasıl buluyorsunuz? Pazar geliştirme için faaliyetleriniz neler?

Piyasadaki konumuzu genel anlamda pazar liderlerinden biriyiz. Merkezi besleme sistemi ve kurutma dendiğinde insanların aklına ilk olarak Piovan markası gelir. Genel piyasa konumu olarak amacımız mümkün mertebe istenilen hizmeti verebilmemizdir. Hizmet kalitesinden, servisten ödün vermeden, sağlıklı bir şekilde büyümek en önemli hedeflerimizden biridir. Bunun dışında alanımızla ilgili olan bazı fuarlara katılıyoruz. Ayrıca 2014-2015 yılları için bazı seminerler düzenlemeyi düşünüyoruz. Yine müşterilerimizin fabrikalarında gelen talepler doğrultusunda eğitimler düzenliyoruz. Özellikle kurutma, genel dozajlama, plastiğin otomasyonu konusunda bilgi isteyenler oluyor. O tür talepler geldiği takdirde işletmelerde seminerler düzenleyip bilgi verebiliyoruz. Bu tür tanıtımlar yapıyoruz. 

Piovan Türkiye’de bir yatırım düşünüyor mu? Merkez fabrikaya yakın olması ya da Türkiye pazarı üretim fabrikası için yetersiz mi?

Henüz pazarın hacmi böyle bir konunun gündeme gelmesi için yeterli değil fakat uzun yıllardır kendi aramızdaki toplantılarda hep konusu geçmiştir. Umarım yeterli büyüklüğe ulaşıp ülkemizde de böyle bir yatırım yaparız. Fakat henüz Türkiye’deki kapasite o boyutlara ulaşmadı. 

Sektör ile ilgili Avrupa ve Dünya’daki gelişmeleri nasıl buluyorsunuz? Gelecekten beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?

Genel anlamda aslında gelişen ülkelerde son 4-5 aydır plastik makine ve ekipmanları alanında beklenenin altında bir düşüş olduğu gözleniyor. Avrupa’da zaten çok ciddi bir düşüş vardı. Şimdilik hızlı bir yükseliş görünmüyor. Fakat yavaş da olsa ülke bazında değişiklikler gösterse de iyiye doğru bir gidişat söz konusudur. Dünyada son dönemlerdeki ekonomik verilerin sonucunda Türkiye, Brezilya, Çin gibi pazarlarda gerçekleşen büyümeler tahminlerin biraz daha altında gerçekleşiyor. Fakat yine de baktığınız zaman cazip pazarlar. 

Bu gerileme ekonomik durgunluktan mı kaynaklanıyor, yoksa pazar belli bir doygunluğa ulaştı mı?

Pazarda doyum söz konusu değil. Bu tür ülkelerde risk oranlarının artarak yatırıma yönelik sıcak paranın piyasadan biraz çekilmesi ile alakalı bir durgunluk yaşanıyor. Bu tür nakdin piyasadan çekilmesi yatırımı da tüketimi de yavaşlatıyor. Onun haricinde bakacak olursanız şuan Türkiye parlayan bir yıldız. Türkiye Avrupa’da her yıl ortalama belli bir oranın üzerinde büyüme gerçekleştiriyor. Türkiye bu sene plastik sektöründe ikinci sıraya yerleşti. Türkiye Avrupa ülkeleri arasında en çok plastik işleyen ülke konumundadır. Bu yıl İtalya’yı geride bırakarak Almanya’dan sonra gelen ülke olduk. İtalya kadar plastik üreten bir ülke konumundayız fakat yıllık verilerimize baktığımız zaman gerek makine sektörü veya aksesuarla ilgili yatırımlara baktığımızda ürettiğimizle yatırımlarımız pek uyuşmuyor. 

Sizce Türkiye’de sektörle ilgili ne türlü çalışmalar yapılmalı? Siz firma olarak bu süreç için neler yapıyorsunuz?

Türkiye pazarında hammadde işleme kapasitesi yüksek, onun karşılığında her yıl yapmış olduğumuz makine yatırımları düşük. Aslında ileriye dönük olarak Türkiye makine yatırımı açısından daha yenileme ya da kapasite anlamında daha önünün açık olduğunu söyleyebiliriz. 

Dünyada yaşanan ekonomik krizin sektörünüze yansıması nedir? 

Dünyada aslında bir ekonomik krizden ziyade az önce de bahsettiğim gibi tedbir amaçlı nakdin piyasadan çekilmiş olmasından kaynaklı bir ekonomik durgunluk yaşanıyor. Söz konusu ekonomik durgunluğa rağmen Türk Plastik sektörü özellikle plastik makine üreticileri için aslında önümüzdeki yıllar için parlayan bir yıldız olarak görünüyor. 

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Genel anlamda az önce de sözünü ettiğim gibi sektör büyüyor ve önümüzdeki yıllarda da büyümeye devam edecek. Dolayısıyla büyümekte olan sektörümüze çalışacak, destek verecek personel konusunda bütün müşterilerimiz çok büyük bir sıkıntı çekiyor. Benim okuyuculara söyleyebileceğim en önemli şey genel anlamda sektörel olarak bizim yeni gelecek olan nesilleri eğitmemiz gerekiyor. Bununla ilgili mevcut personellerimizle ilgili bunları geliştirebilmek açısından herkes bir yerden destekleyip sektörü biraz daha yukarıya çekmelidir ki biz de Avrupa’da olduğu gibi gerekli kaliteye ulaşabilelim. Şuan Türkiye ne yazık ki yalnızca üretici konumundadır. Teknoloji üreten bir konuma yükselmemiz gerekiyor ve bu da eğitimden geçiyor. İtalya pazarda bizden sonra geldiği halde makine üreticisi Türkiye’den daha fazla bulunmaktadır. Ayrıca İtalya bir çok yatırımı lokal olarak gerçekleştirebiliyor. Türkiye’de teknoloji yeterince gelişmediği için, zamanında gerekli yatırımları yapmayıp ve eğitimleri vermediğimiz için ne yazık ki ağırlıklı olarak ithal ediyoruz. Biz plastiği alıp işliyor konumundayız. Aslında nihai ürünlerdeki katma değerleri gerektiği kadar ülkemizde tutup yapmış olduğumuz yatırımları da elimizde tutmamız gerekiyor. 

Cihan Sönmez

Piovan Türkiye Yönetici Ortağı