Monday, Dec 30th

Last updateFri, 13 Dec 2024 12pm

You are here: Home Article Plastik Gıda Ambalajlama ve Sürdürülebilirlik

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Plastik Gıda Ambalajlama ve Sürdürülebilirlik

Özet 

Bu makalede, çevreye duyarlı ambalajlamanın önemini, plastik gıda ambalajları ve sürdürülebilirlik derinlemesine incelenmiştir. Sürdürülebilir gıda ambalajı sadece görünüm veya işlevsellikten daha fazlasıdır; gezegenimizin sınırlı kaynaklarını korumaya yönelik önemli bir adımdır. Atıkların en aza indirilmesi, değerli kaynakların korunması, çevreye zararın en aza indirilmesi (CO2 emisyonunu azaltması) ve tüketicinin bilinçlenmesini desteklemek için gerekenler derlenmiştir.

1.Giriş

Plastikler, düşük maliyetleri ve çok yönlü teknik özellikleri (hafiflik, uygun maliyet, iyi mekanik ve bariyer performansları, çoğu kimyasalla direnç, işleme kolaylığı ve çok yönlü yüksek performansları) nedeniyle giderek diğer ambalaj malzemelerinin yerini alan ve önümüzdeki 20 yıl içinde üretimini iki kat artırması beklenen ambalaj materyalidir. Küresel olarak üretilen petrol bazlı plastiğin %42'den fazlası, yılda yaklaşık 141 milyon tona karşılık gelen, gıda ambalajında petrol bazlı polimerler (yaygın olarak polipropilen (PP), polistiren (PS), polivinilklorür (PVC), polietilen (PE) ve polietilen tereftalat (PET)) kullanılmaktadır ve bu da kullanım sonrası büyük miktarda plastik atığın oluşmasına yol açmaktadır (Ncube ve ark 2021).  

Gıda ambalajının yaygın algısı yalnızca birincil ambalaja odaklanırken, taşımayı kolaylaştırmak olan ikincil ambalaj  (birkaç birincil üniteyi tek bir set halinde birleştiren) ve üçüncül ambalajların (birkaç ikincil paketi birleştiren, depolamayı ve taşımayı kolaylaştıran) sıklıkla unutulan varlığı, bu ürünlerin gerçek çevresel ayak izini daha da artırmaktadır. Ambalajın sürdürülebilir gıda tüketimindeki rolüne rağmen, özellikle plastik ambalajla ilgili çeşitli çevresel kaygılar bulunmaktadır (Jagoda ve ark 2023).

Plastik, fosil yakıt olan petrolden elde edildiğinden dolayı tek başına plastik ve üretimi önemli bir çevresel ayak izi sağlamaktadır. Plastik ürünlerin yaşam döngüsünün her aşamasında sera gazları (özellikle CO2) açığa çıkarmaktadır. Geleneksel plastikler, küresel yaşam döngüsü sera gazı emisyonlarının 2019 yılında 1,8 milyar ton sera gazı (GHG) emisyonu ürettiği (küresel emisyonların %3,4) ve bu emisyonların %90'ı plastiklerin üretiminden ve fosil yakıtlardan dönüştürülmesinden kaynaklanmaktadır. 2060 yılına kadar mevcut gidişatla plastik yaşam döngüsünden kaynaklanan emisyonların iki kattan fazla artarak 4,3 milyar ton sera gazı emisyonuna ulaşması beklenmektedir (EU Plastic Waste, 2024). AB plastik değer zincirindeki sera gazı emisyonlarının çoğunluğu (%63), plastik üretiminden kaynaklı olup, ayrıca bu polimerlerin ürüne dönüştürülmesinde ise %22 ve kullanım ömrü sonunda plastik atıkların işlenmesinden (esas olarak yakılmasından %15) kaynaklanır (Anonim 2021). 

Her yıl çevreye milyonlarca ton plastik salınmakta, ekosistemler ve insanlar için tehdit oluşturmaktadır. Ayrıca bunların bertaraf edilmesinde, toplanması veya uygun şekilde kullanılmaması nedeniyle, plastikler; çöplüklerde, karada ve su akıntılarında atık haline dönüşme eğiliminde olup çevresel kirliliklere yol açmaktadırlar. Plastikler düzgün bir şekilde toplandığında genellikle çöp sahalarına atılmakta veya yakılmaktadır. 2015 yılında yaklaşık 6300 milyon ton kümülatif plastik atık meydana geldiği ve bunların yaklaşık %9'unun geri dönüştürüldüğü, %12'sinin yakıldığı ve %79'unun çöplüklerde veya doğal ortamda biriktiği belirlenmiştir (Ncube ve ark 2021). 2019 yılında yaklaşık 22 milyon ton plastik toprağa, nehirlere ve okyanuslara karıştığı ve plastik sızıntısının 2060 yılına kadar iki katına çıkması beklenmektedir (EU Plastic Waste, 2024). Küresel plastik atıklar arasında ambalaj, toplam ağırlığın neredeyse %50'sini oluşturan en büyük kısmını oluşturmaktadır. Çoğu gıda ambalajı plastiği, özellikle tek kullanımlık ambalaj uygulamaları için, satın alındıktan kısa bir süre sonra atıkla sonuçlanır. Gıda ambalajı plastiklerinin büyük bir kısmı kolaylıkla çöp, belediye atığı, çöp depolama alanları ve hatta okyanuslar gibi açık alanlara ulaşırken, birkaçı geri dönüştürülebilir. Küresel olarak, tek kullanımlık plastik ambalaj malzemeleri için düşük geri dönüşüm oranları mevcut olup; plastik ambalajların yalnızca %14'ü geri dönüşüm için toplanırken, bunların yalnızca %5'i başarıyla yeni plastiğe dönüştürülmektedir (Ncube ve ark 2021).  

Geri dönüşüm sürecinden geçen plastiklerin çoğu, daha düşük değerli bir ürüne dönüştürülebilir, ancak bugüne kadar geri dönüşüm teknolojileri henüz döngüsel bir plastik sistemi ortaya çıkaramamıştır. Endüstri, plastik üretmenin ve kullanmanın daha çevre dostu, nasıl (daha fazla) sürdürülebilir hale gelebileceğinin bir yolunu bulmaya çalışmaktadır. Bu bağlamda, ambalaj üreticileri ve endüstrileri, geleneksel, yenilenemeyen petrol kaynaklarının kullanımını azaltma ve daha sonra CO2 emisyonlarında potansiyel azalma olanağı sunan, yenilenebilir, biyolojik olarak parçalanabilir ve düşük maliyetli alternatiflerin kullanılmasına yönelik çalışmaktadır. Tüketici tercihinin geri dönüştürülebilir ve “çevre dostu” malzemelere yönelmesiyle birlikte çevre dostu gıda ambalajı pazarının artacağı beklenmektedir. AB, sera gazı emisyonlarının azaltılmasını ve ambalajlamanın da döngüsel bir ekonomide artan geri dönüşümle hedeflenmesini talep etmektedir (AB Komisyonu, 2018). AB Komisyonu, plastik atık oluşumunu azaltmak için 2025 yılında plastik ambalajların %55'inin yeniden sirkülasyonunun sağlanması ve Döngüsel Ekonomi yaklaşımını takip ederek 2030 yılında tüm plastiklerin geri dönüştürülebilir (veya yeniden kullanılabilir) olması yönünde iddialı bir hedef belirlemiştir. Bu durum, AB'deki tüm plastik ambalajların en büyük kısmını temsil eden plastik ambalajların gıda için de geri dönüştürülmesi ve yeniden kullanılması konusunda baskı oluşturmaktadır (Mendes ve Pedersen 2021).

Haziran 2019'da AB, plastik deniz çöpü sorununu hedef alan yeni kurallar kabul etmiştir. Plastik şişelerdeki geri dönüştürülmüş içerik için 2025 yılına kadar %25, 2030 yılına kadar ise %30 hedef belirlemiştir. Avrupa Parlamentosu üyelerinin Nisan 2024'te onayladığı hedefe göre; AB ülkelerinin kişi başına düşen toplam ambalaj atığını 2018'e kıyasla 2030 yılına kadar %5 oranında azaltmasını gerektirmekte; 2035'e kadar %10 ve 2040'a kadar %15 ulaşmayı hedeflenmektedir (EU Plastic Waste, 2024). Yeni kurallar, 2030 yılına kadar plastik ambalaj atıklarının %55'inin geri dönüştürülmesine yönelik yeni bir hedef belirlemektedir, ayrı olarak toplanan atıkların çöp depolama alanına yerleştirilmesini yasaklayan daha güçlü düzenlemeler getirmektedir. Ayrıca, bazı tek kullanımlık plastik ambalaj türleri 1 Ocak 2030'dan itibaren yasaklanacaktır. 2029 yılına kadar tek kullanımlık plastik ve metal içecek kaplarının (üç litreye kadar) %90'ının ayrı olarak toplanmasını karar almıştır. Yeşil Anlaşmanın bir parçası olarak, 2030 yılına kadar plastik ambalaj atıklarının %55'inin geri dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu, geri dönüştürülebilirlik için daha iyi bir tasarım anlamına gelebilir (EU Plastic Waste, 2024a). Yeni planlara göre, 2030 yılına kadar tek kullanımlık plastik tüketimi azaltılacak ve mikroplastiklerin kasıtlı kullanımı kısıtlanacaktır (EU Plastic Waste, 2024b). Gıda ambalajının sürdürülebilirliğini değerlendirmek, çeşitli yönleri kapsayan daha geniş bir bakış açısı gerektirir. Bu, sera gazı emisyonu oluşturmayan, geri dönüştürülme veya yeniden kullanılma potansiyeli olan, sıfır çöp sahası atığı üreten, su kullanımını azaltan, yenilenebilir enerji kullanılarak üretilen, hava kirliliği oluşturmayan ve insan sağlığına zarar vermeyen malzemelerin kullanımını içermektedir. 

Alternatif ambalajlama sistemlerinin oluşturulması yönünde ilerleme kaydedilmiş olmasına rağmen, sürdürülebilirlik için birçok kriteri karşılayabilecek ve sonuçta gıda ambalajının işlevselliğini yerine getirebilecek mükemmel bir çözüm henüz mevcut değildir (Mendes ve Pedersen 2021). 

2. Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik kavramını, Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden, mevcut nesillerin ihtiyaçlarının karşılanması olarak tanımlamaktadır (UN, 2024). Bu terim, ürünün üretilmesi sırasında çevresel etkisinin en aza indirildiğini ima eder ve tüketiciler genellikle ürünün sürekli üretiminin, kullanıldıkları hızda değiştirilemeyecek kaynakları tüketmediği varsayılır. Çevre dostu, zaman zaman sürdürülebilir kelimesi yerine de kullanılır ve bir ürünün veya işletmenin çevreye zarar vermediği ve kaynakları koruduğu anlamına gelmelidir. Sürdürülebilirlik kavramı ekonomik, çevresel ve sosyal olmak üzere üç boyuttan oluşmaktadır (Purvis ve ark. 2019). 

Sürdürülebilir Gıda Sistemi, gelecek nesiller için gıda güvenliği ve beslenmeyi sağlayacak ekonomik, sosyal ve çevresel (doğal çevre üzerinde olumlu veya nötr bir etki) temellerden ödün vermeyecek şekilde herkes için gıda güvenliği ve beslenme sağlayan bir gıda sistemidir (FAO, 2018). Sürdürülebilir ambalaj, gıdaya gerekli koruma koşullarını sağlayabilen ancak aynı zamanda biyolojik olarak parçalanabilen ve doğal bir prosedürle biyolojik olarak parçalanması amacıyla organik atık olarak düzenli depolama alanlarına atılabilen ambalaj türüdür. Bu şekilde sürdürülebilir ambalaj döngüsel ekonominin bir parçası haline gelir (Dörnyei ve ark 2023).

Sürdürülebilirlik, gıda ve gıda ambalajları sektöründe temel bir öncelik haline geldiğinden, sektörün yatırım yapması gereken alanların başında gelmektedir. Gıda üretiminde; enerji, su, gübre ve çoğu zaman pestisit kullanılır ve gıda üretimi ambalaj malzemesi üretiminden çok daha yüksek miktarlarda sera gazları da dahil olmak üzere kirletici maddelerin emisyonuna neden olmaktadır. Bu nedenle, bir gıda ambalajının çevresel etkisini ve sürdürülebilirliğini değerlendirmek için hem ambalajın hem de gıdanın bir ürün-ambalaj kombinasyonun dikkate alınması gerekir. Sürdürülebilir gıda ambalajı, paketlenmiş gıdanın çevresel ayak izinin azaltılmasıyla ilgilidir. Yenilikçi sürdürülebilir ambalajlama, gıda kalitesinin yanı sıra gıda kaynaklı hastalıklar ve gıda kimyasalları kontaminasyonu gibi gıda güvenliği konularını iyileştirerek gıda israfını ve kayıpları azaltmayı amaçlamaktadır. 

Sürdürülebilirlik sektör açısından aşağıdaki özelliklere sahip malzemelerin üretilmesi ve kullanılmasına yönelik bir talep bulunmaktadır: 

i)Ambalajın yaşam döngüsü boyunca güvenli ve insan sağlığına veya çevreye risk oluşturmayan;

ii)Performans ve maliyet açısından pazar ihtiyaçlarının karşılayabilir;

iii)Tercihen yenilenebilir enerji türleri kullanılarak üretilir, taşınır ve geri dönüştürülür veya kompostlanır ve 

iv)Enerji, temiz ve verimli üretim teknolojileri kullanılarak üretilir (Mendes ve Pedersen 2021).

Geri dönüşümün artması, çevredeki plastik atık miktarını da potansiyel olarak azaltacaktır. Bu durum, gıda ambalajını daha sürdürülebilir hale getirmek için potansiyel bir çözüm aramaktadır. Sürdürülebilir gıda ambalajı, biyoplastikler, kompostlaştırılabilir veya biyolojik olarak parçalanabilen malzemeler veya sorumlu kaynaklardan elde edilen kağıt gibi yenilenebilir kaynakların kullanımına öncelik verir. Bu malzemeler sınırlı kaynaklara olan bağımlılığın azaltılmasına yardımcı olur ve döngüsel ekonomiye katkıda bulunur (Anonim 2023). 

Yenilenebilir kaynaklardan üretilen biyo-bazlı malzemeler fosil kaynakların kullanımını azaltır ve sera gazı emisyonları genel olarak petrol bazlı plastiklere göre daha düşüktür. Biyo-bazlı plastikler arasında petrol bazlı plastiklerle aynı kimya ve işlevselliğe sahip biyokütle ham maddesinden üretilen biyo-PET, biyo-PP ve biyo-PE ile PLA veya PHA gibi doğal ham maddelerden üretilen plastikler yer almaktadır. Bunlar, belirli gıda ambalajlama uygulamalarına yönelik işlevsellik açısından bazı petrol bazlı plastiklerin yerini almayı hedeflenmektedir. Günümüzde biyoplastikler tüm plastik pazarının %2'sinden azını oluşturmaktadır ancak tüketiciler ve perakendeciler halihazırda daha sürdürülebilir malzemeler talep etmekte ve bu talep de artmaya devam edecektir. Üreticiler rekabetçi kalmayı ve bu talebi karşılamayı amaçlıyorsa, maliyet veya kaliteden ödün vermeyen, daha sürdürülebilir ürünler üretmeleri gerekecektir (Mendes ve Pedersen 2021). 

Biyo bazlı plastikler genellikle fosil yakıt bazlı muadillerine göre daha düşük yaşam döngüsü sera gazı emisyonu göstermektedir. Dünyadaki geleneksel plastiklerin %65,8'inin biyo bazlı plastiklerle değiştirilmesinin 241–316 MtCO2 eşdeğeri (CO2 e) yıl–1 miktarını önleyeceği tahmin edilmektedir. Plastiklerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik diğer bir strateji, karbon yoğun işlenmemiş polimer üretimini kısmen azaltan ve aynı zamanda yakma gibi bazı kullanım ömrü sonu süreçlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını önleyen geri dönüşümdür.

Tüm plastik türleri arasında polyester, poliamid ve akrilik (PP&A) elyaflar her iki aşamada da en yüksek sera gazı emisyonlarına sahiptir. Dünya plastik tüketiminin yaklaşık %50'sini oluşturan poliolefin ailesi (polipropilen, PP; düşük yoğunluklu/doğrusal düşük yoğunluklu polietilen, L/LLDPE; ve yüksek yoğunluklu polietilen, HDPE) de önemli bir katkı sağlamaktadır (Zheng ve Suh 2019). 

Öte yandan plastikler bazı uygulamalarda sürdürülebilirliği de destekler: örneğin gıda bozulmasını önemli ölçüde azaltır. Alternatif malzemeler gıdaları koruma konusunda o kadar iyi olmayabilir, daha pahalı olabilir ve mutlaka daha sürdürülebilir olmayabilir. Plastikler aynı zamanda yenilenebilir enerji üretimine de katkıda bulunur: plastik rüzgar türbini kanatları hafiftir ve hızlı dönebilir; güneş pillerini çevresel faktörlerden korumak için fotovoltaik panellerde kullanılır. Araçlarda, otomobil ve uçak bileşenlerinde kullanılabilecek daha ağır malzemelere kıyasla yakıt tüketimini azaltabilecek birçok hafif plastik bileşen kullanılmaktadır. Plastikler hijyen sağladığı için tıbbi uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaktadır ve kişisel koruyucu ekipmanlar, sağlık çalışanlarının ve diğerlerinin enfeksiyonunu önlemek için COVID-19 salgını sırasında önemli bir rol oynamıştır (Gonella ve de Gooyert 2024).

Plastiklere olan talep ve üretimin son yıllarda artarak büyümeye devam etmesi beklenmektedir. Plastikler çevreye, sağlığa ve ekonomiye zarar vermeden tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap vermelidir. “Yeşil” yeni ana akımdır. Pek çok çevre sorununun bilimsel nedeni ve etkisi bazıları tarafından tartışılmaya devam etse de, tüketicilerin çevre dostu işletmelere ve ürünlere olan ilgisinin arttığı inkar edilemez. Sürdürülebilir ürünlere olan talep artmakta ve şirketler çevre dostu ürünlere yönelik artan talepten yararlanmaktadır (Mendes ve Pedersen 2021). 

3. Sürdürülebilirliğin Artırılması

Avrupa Çevre Ajansı (EEA) göre, üç ana yol plastik üretimini ve tüketimini daha sürdürülebilir hale getirebilir: plastiklerin daha akıllı kullanımı, artan döngüsellik ve daha fazla yenilenebilir malzeme.

Plastiğin daha akıllı bir şekilde kullanılması; Gereksiz ambalajların ve tek kullanımlık ürünlerin azaltılmasının yanı sıra, ürünlerin daha uzun süre dayanmasını ve yeniden kullanılmasını ve onarılmasını kolaylaştıran daha dairesel tasarımı da içerir. EEA göre, plastiğin daha akıllı bir şekilde kullanılmasına yönelik ekipman kiralama, araba ve alet paylaşımı ve gıda sektöründe kasa ve paletlerin yeniden kullanılması gibi Avrupa genelinde halihazırda mevcut olan başka örnekler de vardır.

Döngüselliğin artması; Ürünlerin daha uzun süre kullanılmasını ve yeniden kullanılmasını ve plastiklerin daha iyi toplanmasını, sınıflandırılmasını ve geri dönüştürülmesini gerektirir. İyi uygulama örnekleri arasında, geri dönüştürülmüş malzemelerin kalitesini artırabilecek veya bir tür yeniden kullanıma olanak sağlayabilecek şekilde, ürün yaşam döngüsünün sonunda kendi ürünlerini geri almayı teklif eden mağazalar yer almaktadır. Tüketicilerin rolü, ne satın alacaklarının seçiminde ve uygun geri dönüşümün sağlanmasında da kritik öneme sahiptir.

Yenilenebilir malzemelerin kullanımının arttırılması; Örneğin yalnızca fosil yakıtlara ve bunların ithalatına güvenmek yerine daha fazla geri dönüştürülebilir, biyo bazlı plastiklerin kullanılmasını içerir. EEA göre, yenilenebilir malzemelerin kullanımının artırılması, gıda ve yem üretimiyle rekabet etmeyen ikinci ve üçüncü nesil ham maddelere odaklanmalıdır (European Environment Agency (EEA), 2023).

Sürdürülebilir gıda ambalajı, çevre dostu olmasına ve genel çevresel etkisine katkıda bulunan çeşitli temel faktörlerle karakterize edilir. İşletmeler, çevre dostu malzemeleri bir araya getirerek ve geri dönüştürülebilirliği vurgulayarak sürdürülebilir uygulamalara yönelik önemli adımlar atabilir.

Ambalaj atıklarının azaltılması; Sürdürülebilir ambalajlamanın önemli bir yönü, ambalajın yaşam döngüsü boyunca atıkların en aza indirilmesidir. Bu, malzeme kullanımını azaltmak, gereksiz katmanlardan veya bileşenlerden kaçınmak ve hafif tasarımları teşvik etmek için ambalaj boyutlarının optimize edilmesini içerir. İşletmeler, ambalaj atıklarını azaltarak çevresel ayak izlerini en aza indirebilir ve daha verimli bir atık yönetim sistemine katkıda bulunabilir.

Yenilikçi tasarımların dahil edilmesi; Sürdürülebilir ambalajlar genellikle çevre dostu olma özelliğini daha da artıran yenilikçi tasarımları benimser. Bu durum, israfı tamamen ortadan kaldırmayı amaçlayan yenilebilir ambalaj veya aşırı malzeme ihtiyacını azaltan minimalist ambalaj gibi kavramları içerebilir. İşletmeler yeniliği benimseyerek sürdürülebilirliğin sınırlarını zorlayabilir ve hem çevreye hem de tüketici deneyimine fayda sağlayan yaratıcı çözümler bulabilir. Minimalist tasarımlar gereksiz malzemeleri azaltmaya ve alan verimliliğini optimize etmeye odaklanır. Bu yaklaşım, zarif ve çevre dostu bir ambalajlama çözümü sergileyerek ürün korumasını korurken israfı en aza indirir (Peek 2023).

Yenilenebilir enerji, geri dönüşüm ve talep yönetimi stratejilerinin birlikte agresif bir şekilde uygulanması, 2050 emisyonlarını ancak 2015 seviyeleriyle karşılaştırılabilir tutma potansiyeline sahip olacaktır. Ayrıca fosil yakıt ham maddesinin biyokütle ile değiştirilmesi emisyonları daha da azaltabilir ve mevcut seviyeden mutlak bir azalma sağlayabilir.

Düşük karbonlu enerji, plastiklerin yaşam döngüsü sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik başka bir stratejidir. %100 yenilenebilir enerji senaryosunda, ABD plastik üretiminden kaynaklanan sera gazı emisyonları %50-75 oranında azaltılabilir. Plastiklerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik diğer bir strateji, karbon yoğun işlenmemiş polimer üretimini kısmen azaltan ve yakma gibi bazı kullanım ömrü sonu süreçlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını önleyen geri dönüşümdür. 

Aynı zamanda küresel plastik talebi ve sera gazı azaltım stratejileri ve bunların kombinasyonlarını değerlendirildiğinde: 

(1) Biyo bazlı plastikler: Fosil yakıt bazlı plastikler, 2050 yılına kadar tamamen kullanımdan kaldırılıncaya kadar kademeli olarak biyo bazlı plastiklerle değiştirilmesi. Biyo bazlı plastikler çeşitli ham maddelerden elde edilebilmesine rağmen, mısır ve şeker kamışı en yaygın olanlarıdır. 

(2) Yenilenebilir enerji: Plastik tedarik zincirinin enerji karışımı, kademeli olarak karbondan arındırılır ve 2050 yılına kadar %100 yenilenebilir enerjiye (rüzgar ve biyogaz) ulaşılması hedeflenmektedir. 

(3) Geri dönüşüm: Kullanım ömrü sonu plastiklerinin geri dönüşüm oranları kademeli olarak artmakta ve 2050 yılına kadar %100'e ulaşmaktadır.

(4) Talepteki büyümenin azaltılması: Küresel plastik talebinin mevcut yıllık büyüme oranı (%4) %2'ye düşürülmesi hedeflenilmektedir (Zheng ve Suh 2019). 

Bu stratejileri, sera gazı azaltım potansiyellerini tasavvur etmek amacıyla gelecekteki gidişatların gerçekçi projeksiyonları yerine açıklayıcı senaryolar olarak incelenmektedir. Gerçekte %100 geri dönüşüme veya yenilenebilir enerjiye ulaşılması pratik veya ekonomik açıdan mümkün olmayabilir.

EEA, iş dünyasının, politika yapıcıların ve vatandaşların daha sürdürülebilir ve döngüsel plastik üretimi ve tüketimine katkıda bulunabileceği sonucuna varmıştır. Döngüsel iş modellerinin ölçeğinin büyütülmesi, politikaların güçlendirilmesi, sürdürülebilir ürünlere olan talebin artırılması, gereksiz tüketimin azaltılması ve geri dönüşümün iyileştirilmesi konusunda büyük bir potansiyel var.

4. Sürdürülebilirlik ve Bazı Terimler

Şirketin sürdürülebilirlik hedeflerini belirleyebilecek belirli terimler veya özellikleri vardır;

Biyobazlı: Tamamen veya kısmen biyojenik (biyolojik) karbon içeren organik (karbon bazlı) malzemelerden yapılan malzemeler. Bu malzemeler petrol/fosil karbonu yerine tamamen veya kısmen biyojenik biyo/yenilenebilir karbonla değiştirilir. 

Biyokompozit: Ahşap, nişasta, keten, jüt, kenevir ve diğer benzer malzemeler gibi biyomateryalleri geleneksel plastiklerle birleştirir. Bu malzemeler, yenilenemeyen petrol bazlı plastik miktarını azaltırken fiziksel özellikleri geliştirmek için kullanılır.

Biyolojik olarak parçalanabilirlik: Bir malzemenin, çevrede bulunan mikroorganizmaların malzemeleri su, karbondioksit ve kompost gibi doğal maddelere dönüştürdüğü kimyasal bir süreç olan biyolojik olarak parçalanma kabiliyetidir. Malzemelerin parçalanıp doğaya geri dönme yeteneğidir. Biyolojik bozunma süreci çevredeki çevresel koşullara bağlıdır.

Kompostlanabilirlik: Bir malzemenin belirli bir süre içinde belirli koşulları altında CO2, su ve biyokütleye biyolojik olarak parçalanabilen plastiklerin bir alt kümesidir ve toprakta hiçbir toksik kalıntı bırakmamalıdır. ASTM Uluslararası Standartları ASTM D6400 ve ASTM D6868 kompostlanabililik standartlarıdır. ASTM D5338 bu iki standart için ilgili test yöntemiyle tanımlanmıştır. Bu, ürünün boyutuna, hacmine ve kalınlığına bağlı olacaktır. Plastiğin kompostlanabilir olarak onaylanması için Avrupa'da bu, 12 haftalık bir zaman diliminde plastiğin %90'ının kontrollü koşullar altında boyutu 2 mm'den küçük parçalara ayrılmasını gerektirmektedir. Tüm kompostlanabilir malzemeler biyolojik olarak parçalanabilir (biodegradable), ancak biyolojik olarak parçalanabilen malzemelerin tümü kompostlanabilir değildir.

Plastik geri dönüşümü: Hurda veya atık plastiğin geri kazanılması ve malzemenin, bazen orijinal halinden tamamen farklı, faydalı ürünlere yeniden işlenmesi sürecidir. Örneğin bu, meşrubat şişelerinin eritilmesi ve ardından plastik sandalye ve masa olarak kalıplanması anlamına gelebilir. Endüstriyel sonrası ve tüketici sonrası geri dönüşüm arasındaki farka dikkat etmek de önemlidir. Sanayi sonrası geri dönüştürülmüş malzeme üreticinin hurdalarından gelir. Tüketici sonrası geri dönüştürülmüş malzeme, kullanılmış ürünlerin veya ambalajların toplanmasından gelir. Ancak fosil yakıt bazlı plastiklerin düşük fiyatı, geri dönüşüm oranlarının önemli ölçüde artmasının önünde önemli bir engel oluşturuyor. Plastik geri dönüşümündeki teknolojik yeniliklerle birlikte, karbon fiyatlandırması ve geri dönüşüm altyapısının genişletilmesinin teşvik edilmesi gibi mali politikalar bu tür engellerin aşılması için dikkate alınmalıdır. 

Karbon ayak izi: Belirli bir uygulamada bir ürünün tüm yaşam döngüsü boyunca biriken sera gazı emisyonlarının toplamını tanımlar. Sera gazları atmosferdeki ısıyı hapseder ve küresel iklim değişikliğinin önemli bir nedeni olarak kabul edilir.

Toksisite de dikkate alınmalıdır: Bazı petrol bazlı plastiklerin ana bileşenleri olan bisfenol A ve ftalatlar gibi kimyasalların endokrin sistemi bozarak gelişimsel sorunlara yol açtığı gösterilmiştir. Çok sayıda çalışma, bu toksinlerin vücudumuzda ve çevremizde giderek daha yaygın hale geldiğini göstermiştir (Anonim 2024; Zheng ve  Suh 2019).

Geri dönüştürülebilir, geri dönüştürülmüş, yeniden kullanılabilir ve sıfır atık genellikle benzer terimler olarak kabul edilir ve bu nedenle birlikte gruplandırılır. Sisteme giren yeni kaynakların azalması nedeniyle döngüsel ambalajlama sürdürülebilirliğe giden yollardan biri olarak görülebilir (Dörnyei ve ark 2023).

5. Sürdürülebilir Plastiklerin Uygulama Örnekleri

1-Biyoplastik uygulamaları: Alışveriş çantaları, oyuncaklar, kahve poşetleri, otomotiv parçaları ve hijyenik pedler.    

2-Geri dönüştürülmüş plastikler: Plastik mobilyalar, içecek şişeleri, plastik çöp kutuları, çöp torbaları, diş fırçaları. Bu uygulamaların tümü geri dönüştürülmüş plastiklerden yapılmıştır.

3-Biyolojik olarak parçalanabilen plastikler: Bu tür plastikler yaygın olarak gıda kapları, çatal bıçak takımları ve ambalajlar gibi tek kullanımlık eşyaların üretiminde kullanılır. Ayrıca plazma replasmanları gibi tıbbi ürünlerin üretiminde de kullanılırlar (Anonim 2024b).

Sürdürülebilir plastik gıda ambalajına örnekler: Belirli plastik türleri, özellikle de PET plastik – Bu tür ambalajlarda güvenli, toksik olmayan, güçlü, esnek ve geri dönüştürülebilir plastik malzemeler kullanılır. Popüler, şeffaf bir ambalaj malzemesidir ve sağladığı güvenlik nedeniyle cam ambalajlara sıklıkla tercih edilir. Aynı zamanda hafiftir ve mükemmel bir bariyer sunar. %100'e kadar geri dönüştürülmüş içerik içerebildiğinden ve R-PET (geri dönüştürülmüş polietilen tereftalat), işlenmemiş PET'e kıyasla CO2 emisyonlarını %79'a kadar azalttığından, PET'in özellikleri onu geri dönüşüm ve dolayısıyla döngüsel ekonomiye geçiş için ideal kılar. Bu malzeme döngüsel bir ekonomiye ulaşmak için hayati önem taşımaktadır (Anonim 2024c).

Mısır nişastası: Bu tür gıda ambalajlarının yapımında kullanılan malzemeler mısır ve mısır bitkilerinden elde edilir. Bu, bunların tamamen biyolojik olarak parçalanabilir olduğu anlamına gelir. Ambalajın uygun şekilde imha edilmesi önemlidir, çünkü daha sonra çevreye zarar vermeyecek şekilde karbondioksit ve suya dönüşecektir. Malzeme sürdürülebilir, ucuz ve üretimi kolaydır.

Kopostlanabilir kapaklı kaseler (gıda ambalajı): Bunlar genellikle şeker üretim fabrikalarının bir yan ürünü olan şeker kamışı lifinden yapılır. %100 biyolojik olarak parçalanabilir (Anonim 2024c).

6. Tartışma ve Sonuç

Plastik ürünlerin çok çeşitli yenilenebilir, geri dönüştürülebilir veya kompostlanabilir malzemelerden yapıldığı yeni bir plastik çağının şafağındayız. Günümüzün çevreye duyarlı dünyasında, sürdürülebilir uygulamalar çok önemli hale gelmiştir. Ekolojik ayak izlerini azaltmayı hedefleyen işletmelerin odak noktalarından biri sürdürülebilirliktir. Çevre dostu gıda ve içecek ambalajları, atıkların en aza indirilmesinde, kaynakların korunmasında ve çevresel etkinin azaltılmasında önemli bir rol oynayacaktır.

Sürdürülebilirliğe katkıda bulunan faktörlerin karmaşık matrisini ve sürdürülebilirlik hedeflerinin tanımlanması önemlidir. Sürdürülebilirliğin işletme için ne anlama geldiğini net bir şekilde tanımlamak ve müşterilere net bir şekilde iletilmesi önemlidir. Dünya daha sürdürülebilir bir gelecek için çabalamaktadır, ambalaj endüstrisi değişimin ön saflarında yer almaktadır. Ambalajlarda ve pazarlama materyallerinde müşteriler, bir ürünün arkasında durabildiklerinde, satın alma kararları konusunda kendilerini daha iyi hissedeceklerdir ve "sürdürülebilir" ve "yeşil" gibi terimlerin işi ve ürün için ne anlama geldiğini açıkça tanımlamak, tüketicinin kendi isteklerine en uygun kararı vermesine yardımcı olacaktır.

Daha sürdürülebilir plastiklerin çeşitliliği giderek artmaktadır. Talep artmaya devam ettikçe bu malzemelerin ürünlerde ve ambalajlarda kullanımı da artmaktadır. Küspe (şeker kamışı lifi), bambu, kalıplanmış kağıt hamuru veya mantar miselyumu gibi kompostlanabilir malzemelerden yapılan ambalajlar, geleneksel ambalajlara çevre dostu bir alternatif sağlar. 

Gelecek nesiller, tek kullanımlık günlük ürünler yerine, üreticiler ve tüketiciler yeni yenilikçi malzemeler sunarak, ihtiyaç duydukları ve her gün kullandıkları ürünler için daha iyi seçenekler sunabilir. Bu malzemeler geleneksel petrol bazlı plastikten daha iyi performans gösterecektir. Bu artan iyileştirmeler çevresel sorunlarımızın tamamını çözmeyecek ancak önemli bir olumlu etkiye sahip olacaktır. Doğru biyoplastik, yalnızca daha çevreci değil, aynı zamanda daha güvenli, daha iyi performans gösteren ve daha uzun ömürlü malzemeler sağlayarak, daha sürdürülebilir plastik ürünlere yönelik artan talebi karşılamanıza yardımcı olabilir. Plastiklerin yaşam döngüsü sera gazı emisyonlarındaki mutlak azalmanın, enerji altyapısının karbondan arındırılması, geri dönüşüm kapasitesinin iyileştirilmesi, biyo bazlı plastiklerin benimsenmesi ve talep yönetiminin bir kombinasyonunu gerektirdiğini göstermektedir.

Sonuç olarak sürdürülebilir ambalaj, yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra yenilenebilir veya geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımıyla elde edilen, üretilen, taşınan ve geri dönüştürülen güvenli, sağlıklı, pazar açısından verimli ve uygun maliyetli bir ambalaj olarak algılanmakta; aynı zamanda temiz üretim teknolojilerinden ve en iyi uygulamalardan faydalanmakta; kullanılan malzeme ve enerjiyi optimize edecek şekilde tasarlanmakta ve çok sayıda üretim döngüsünde etkili bir şekilde geri kazanılıp yeniden kullanılabilmektedir.

Sürdürülebilirliği yukarıda belirtilen seçenekler aracılığıyla benimsemek yalnızca çevreye yönelik bir taahhüt değildir; gelecek nesillere verilen bir sözdür ve kalıcı başarıya giden stratejik bir yoldur. Gerçek anlamda sürdürülebilir bir plastik endüstrisine giden yolculuk zorludur ancak herkes için daha temiz, daha yeşil ve daha sorumlu bir gelecek vaat eden bir yolculuktur.

Kaynaklar

1-Anonim 2021. https://www.scribd.com/document/683314466/ETC-2-1-2-1-GHGEmissionsOfPlastics-FinalReport-v7-0-ED

2-Anonim 2023. https://earth.org/sustainable-food-packaging/

3-Anonim 2024a. https://www.greendotbioplastics.com/pdf/sustainable-plastics.pdf

4-Anonim 2024b. https://www.gap-polymers.com/en/blog-post/sustainable-plastics

5-Anonim 2024c. https://www.repetco.com/why-the-recycling-rate-of-the-most-recyclable-plastic-on-the-market-pet-is-not-increasing-as-it-should/

6-Anonim 2024d. https://cpdonline.co.uk/knowledge-base/food-hygiene/sustainable-food-packaging/

7-Dörnyei KR, Uysal-Unalan I, Krauter V,Weinrich R, Incarnato L, Karlovits I, Colelli G,Chrysochou P, Fenech MC, Pettersen MK,Arranz E, Marcos B, Frigerio V, Apicella A,Yildirim S, Poças F, Dekker M, Johanna L,Coma V and Corredig M. 2023.  Sustainablefood packaging: An updated definition following a holistic approach.Front. Sustain. Food Syst. 7:1119052.doi: 10.3389/fsufs.2023.1119052

8-European Environment Agency (EEA), 2023, https://www.eea.europa.eu/en/newsroom/news/good-practices-sustainability-of-plastics

9-EU Plastic Waste, 2024a https://www.europarl.europa.eu/topics/en/article/20181212STO21610/ plastic-waste-and-recycling-in-the-eu-facts-and-figures

10- EU Plastic Waste, 2024b.https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/IP_18_5

11-FAO, 2018. https://openknowledge.fao.org/server/api/core/bitstreams/b620989c-407b-4caf-a152-f790f55fec71/content

12-Jagoda S. U. M., J. R. Gamage, and H. P. Karunathilake, “Environmentally Sustainable Plastic Food Packaging: A Holistic Life Cycle Thinking Approach for Design Decisions,” Journal of Cleaner Production 400 (2023): 136680, https://doi.org/10.1016/j.jclepro.2023.136680.

13-Mendes A.C., G.A. Pedersen. 2021. Perspectives on sustainable food packaging:–is bio-based plastics a solution? Trends in Food Science and Technology, 112, pp. 839-846

14-Ncube, L.K.; Ude, A.U.; Ogunmuyiwa, E.N.; Zulkifli, R.; Beas, I.N. An Overview of Plastic Waste Generation and Management in Food Packaging Industries. Recycling 2021, 6, 12. https://doi.org/10.3390/recycling6010012

15-Purvis, B., Mao, Y. & Robinson, D. Three pillars of sustainability: in search of conceptual origins. Sustain Sci 14, 681–695 (2019). https://doi.org/10.1007/s11625-018-0627-5

16-Peek A. 2023. https://meyers.com/meyers-blog/most-sustainable-food-beverage-packaging-8-examples/

17-Sara Gonella and Vincent de Gooyert 2024 Environ. Res. Lett. 19 073001 DOI 10.1088/1748-9326/ad536d

18-UN. 2024. https://www.un.org/en/academic-impact/sustainability

19-Zheng, J., Suh, S. Strategies to reduce the global carbon footprint of plastics. Nat. Clim. Chang. 9, 374–378 (2019). https://doi.org/10.1038/s41558-019-0459-z

Prof.Dr.Cengiz CANER

 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü

Plastik & Ambalaj Teknolojisi Dergisi - 307 Temmuz Ağustos 2024 Sayısı