Monday, Dec 30th

Last updateFri, 13 Dec 2024 12pm

You are here: Home Article Takviye malzemelerinin önemi

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Takviye malzemelerinin önemi

 

Termoset ve termoplastiklerde kullanılan takviye malzemelerinin çoğunluğu elyaflı bir yapıya sahiptir. Gerçi elyaf dışında köpük, petek, kağıt ve ahşap bazlı takviye malzemeleri de görülmektedir. Buna rağmen takviyeli plastiklerin ana takviye maddeleri elyaflı bileşiklerdir. 

Kompozit malzemelerde takviye malzemenin mekanik değerlerini belirleyen komponenttir. Başlangıç olarak L:H:Baekelandın 1909’da fenolformaldehid kalıplama birleşiğini üretmesi olarak kabul edilebilinir. Fenolmormaldehidin oldukça sınırlı olan darbe dayanımı talaş, amyant ve diğer takviye malzemeleriyle kıyaslanmayacak şekilde artmış ve takviyeli plastikler dönemini başlatmıştır. 

Takviye maddesinin elyaflı yapısı elastik bir bağlayıcıyla yani termoset bir reçine veya termoplastik bir dokuyla kaplanır. Bütün oluşacak özellikler elyafın cinsi kadar takviye maddesi ve matrix arasındaki bağdaşmayla oluşan bağlar tarafından belirlenir. Kompozitin zorlanması halinde basınç matrix tarafından elyafa iletilir ve bütün elyaf boyunca yürümesi sağlanır. Bu dağılım elyaf boyunca mekanik dayanıklılığı artırır. Ne var ki aynı gelişme elyafa dik yönde görülmez. Ancak elyafın matrix içinde homojen dağılımı takviyenin her yönde yeknesak etkili olmasını sağlayabilir. 

Takviye maddelerinin çoğunluğu hidrofil, polar ve suya hassastırlar. Halbuki plastiklerle bağdaşabilmesi için hidrofop özellik gerekmekte olup elyafa bir türlü verilmesi gerekir. Bu görevi haşıl maddeleri ve bağlayıcılar üstlenirler. Bunların özelliği hem hidrofil hem de hidrofop merkezlere sahip olarak elyaf ile matrix reçinelerin bağdaşmasını sağlamaktır. Örneğin camelyaf takviyesi için faydalanılan bağlayıcı türü silanlardır. Hidroliz sonucu oluşan silanol grupları camelyafla Sİ-O-Sİ bağları üzerinden bağlanırlar ve gerideki organik kuyruklarıyla da matrix reçinenin cinsine göre ayarlanır. Bu şekilde her matrix için daha uygun bağlayıcılı bir elyaf türü bulunur.

Uygun bağlayıcıyla matrix-elyaf bağdaşması sağlanınca maruz kalınan basıncın elyaf üzerinde optimal dağılmasında bir engel kalmamış olur. Üretilen kompozitin mekanik değerlerinde kullanılan elyafın çapı da önemlidir. Daha düşük çaplı yani ince elyafın bu değerleri yükselttiği görülmüştür. Bu etkinin sebebini ince elyafın daha büyük yüzeye sahip olması dolayısıyla elyaf-matrix bağlantısının gücünün artmasında aramak gerekir. 

Plastik malzemelerinin takviyesinde en çok kullanılan elyaf türü camelyaftır. Bunun yanında bazı doğal elyaf (nylon, poliester, asetat pva gibi) ile yüksek performans elyafı (aramid, bor, carbon metal v.s) kullanım bulmaktadır. 

Kompozitlerde elyaf ilavesi roving, keçe, kırpılmış veya kumaş olarak dokunulmuş olabilir. Seçilen şekilin tetbikat cinsine ve son üründe erişilmek istenilen özelliklere uygun olmasına dikkat edilir. 

Kompozitlerin bir çok sektörde yaygınlaşması oranında elyaf türleri ve üretim şekillerinde büyük bir Ar&Gefaaliyeti göze çarpmaktadır. Bir taraftan doğal elyafların devreye girerek ekonomi ve çevre bilinciyle hareket edilmekte diğer taraftan da üstün nitelikli elyaf çalışmalarıyla olağanüstü özellikler geliştirilmektedir. Havacılık ve uzay teknolojilerinde ulaşılan sonuçlar bugün için bile baş döndürücü bir düzeye ulaşmıştır. Bu çalışmaların giderek hızlandığı düşünülürse önümüzde bizi hayrete düşürecek ne gelişmeler olacağını tahmin bile edemeyiz. 

Bu cümleden olarak üç boyutlu tatbikatlar ile hibrid konularını sayabiliriz. Üç boyutlu tatbikatlarda olağanüstü mekanik değerler elde edilmekte ve çalışma süreleri çok kısalabilmektedir. Hibrid tatbikatlarında ise değişik elyaf türlerin birlikteliğinde her elyafın üstün niteliğinin birleşmesi gibi bir sonuç çıkmaktadır. 

Camelyaf

Kompozit dünyasının, takviyeli plastikler sektörünün en çok kullanılan takviye malzemesi camelyaftır. Takviyeli plastiklerden bahsedildiği zaman büyük olasılıkla camelyaf takviyeli poliester akla gelir. Son yıllarda termoset diğer reçineler ve termoplastiklerin de camelyaf takviyeli kullanımında büyük artış gözlenmektedir. Bu kadar rağbet görmesi camelyafın kompozitlere yüksek çekme, bükme ve darbe değerlerinin yanında belli bir rijidite sağlaması nedeniyledir. Ayrıca ısıya dayanıklılık, ölçü sabitesi ve düşük su emmesi ile dış etkenlere dayanıklılık gibi çok önemli özellikler verir. Nemli ortamlarda gösterdiği performans elektrik sektöründe çok takdir edilmektedir. 

Camelyafı esnek bir malzeme olarak tanımlamak mümkündür. Zira yük altında sünmeden esner ve yük kaklınca da eski haline döner. Metal ve organik elyafın aksine camelyaf bünyesinde enerji depolayabilmektedir. Bu özelliği nedeniyle otomobil sanayinde camelyaftan yay üretilmektedir. 

Camelyaf üretimi için hammaddeler -kum, kaolin, kireçtaşı ve kolamanit- toz olarak belli bir oranda karıştırılır ve yüksek fırında 1600 ºC’ye ısıtılır. Bu ısıda cam oluşur ve sıvı olarak kanallara akıtılır. Sıvı cam platinden buşinglerden çekilerek 10-24 mikron çapında lif haline getirilir. Camın geçerken katılaşmaması için buşingler elektrikle ısıtılır. Bu şekilde elde edilen lifler daha önce değinildiği nedenle haşılla kaplanarak bağdaşır hale getirilir ve abrazyon önlenir. Daha sonra ıslak lifler kurutulur, demet haline sokulur ve son şeklini alacağı işlemlere tabi tutulur. Tatbikatın gerektiği gibi roving, kırpılmış, keçe veya kumaş olarak piyasaya sunulur. 

Camelyaf türleri

Piyasada değişik yapıda camelyaf türleri vardır: 

A-Glas: Camelyafın en eski türü olup pencere camı yapısındadır. Bugün fazla bir önemi kalmamıştır zira alkali oranı yüksektir. 

E-Glas: E elektirkten gelmektedir. Nedeni de elektrik sektörünün tercih ettiği tip olmasıdır. Kalsiyum-aluminyum-borsilikat karışımından oluşan bu cam türünün alkali oranı düşük buna karşılık mekanik direnci yüksektir. Çekme, eğme direnci ve elektrik değerleri yüksek, buna karşılık fiyatı makul seviyededir. Böylece piyasanın en çok tercih ettiği camelyaf tipi olmuştur. Tek dezavantajı darbe değerlerinin düşük olmasıdır. 

C-Glas: C Chemicaldan gelmektedir ve kimyasal maddelere daha dayanıklı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle yüzey için tercih edilir çünkü dış etkenlere karşı daha dayanıklıdır. 

D-Glas: Dielektrik değerlerinin yüksekliği D ile blirtilmiş olup elektrik sektöründe bu özelliğinin gerekli olduğu yerlerde faydalanılır. 

R-S-Glas: Bu cam türlerinin değişik kimyasal yapıları vardır ve çok daha yüksek direnci ve çekme modülü sağlayabilirler. En yaygın kullanıldıkları alanlar havacılık ve savunma sanayi olup bu sektörlerin gereksinim duyduğu yüksek nitelikli kompozitlerin üretilmesinde yararlanırlar. Yüksek mekanik dirençlerin oluşmasında bu türlerin çok ince olan liflerinin interminar güçlerinin daha iyi ıslanma sonucunda oluşmasının etkisi büyüktür. S-Glas Amerika’da R-Glas ise Avrupa’da üretilmekte ve birbirlerine çok yakın özellikler göstermektedirler. 

Camelyaf kullanım formları

Plastik sanayinde kullanılan camelyaf takviyesi için çeşitli formlarda camelyaf üretilmektedir. Kesintisiz roving yanında değişik uzunlukta kırpıntı, muhtelif kalınlıkta ve ağırlıkta keçe, her gereksinime uygun halde dokunmuş kumaş şeklinde camelyaf bulmak olasıdır. Eskiden keçenin tatbik edildiği yerlerde bugün daha çok kırpılmış elyaf kullanılmaktadır. Bu değişikliğin nedeni ekonomik olmasının yanında firesiz çalışma olanağını da aramak gerekir. Kompozitte ulaşılan mekanik değerlerdeki artış genelde camelyaf oranıyla paralel olursa da camelyaf dağılımının geometrisinin önemini de gözden ırak tutmamak gerekir. Camelyaf karışımda ne kadar homojen dağılırsa darbe değeri de o kadar yüksek bir seviyeye çıkar. Buna karşılık eğme ve çekme değerleri bundan pek o kadar etkilenmezler. 

Son zamanlardaki en ilginç gelişme ise camleyafın üç boyutlu üretilmesidir. Bu sayede istenilen parça kalınlığı bir defada kolayca sağlanabilmektedir. 

Kesintisiz roving:

Bağlayıcı ile kaplanmış liflerden oluşan camelyaf demetleri silindirik paketler halinde ve demetlerdeki lif miktarı belirtilmiş olarak sunulmktadır. Roving piyasadaki en ucuz camelyaf formudur ve çekme yönünde çok yüksek mekanik direnç göstermektedir. Bu şekilde sarma pultruzyon ve diğer yüksek mekanik direncin gerekli olduğu metodlarda başarıyla kullanılmaktadır. Bunun dışında bir tabanca marifetiyle püskürtmede ve kırpıcıyla SMC’de kırpılmak suretiyle tatbikat bulmakatdır. Püskürtmeyle elyatırmasından daha hızlı ve daha yeknesak parçalar elde etmek mümkün olmakta SMC ile de çok büyük bir tüketim alanına hitap edilmektedir.

Kırpıntı elyaf:

Camelyaf üreticileri camelyafı değişik bağlayıcılar ve değişik uzunlukta kırpılmış olarak da piyasaya sunmaktadırlar. Genelde tercih edilen 3,6,12 mm uzunlukta olan tipler olup BMC, fenolik reçineler, epoksi reçineler ve bazı termoplastiklerle karışım için alınmaktadırlar. Amyantın çevre ve sağlık nedeniyle devre dışı kalmasından sonra takviye malzemesi olarak camelyaf kırpıntısı büyük ilgi bulmaktadır. Kırpıntı ile takviye edilmiş hamur çeklindeki kompozitlerin kolayca enjekte edilebilmesi bu malzemelere önemli bir pazar yaratmış ve bu konuda çalışmalar çok hızlanmıştır. 

Dokuma elyaf:

Dokunmuş elyaf pek çok değişik ağırlıkta ve formda üretilmektedir. İsteğe ve ihtiyaca göre ağırlığı ve kütlesi ayarlanabilmektedir. Dokumada ana faktör seçilen elyafın kalınlığı ve ağırlığıdır. Kumaş elyafla düzgün yüzey elde etmek zor olduğu gibi katlar arasındaki bağlar da zayıf olmaktadır. Yani delaminasyon tehlikesi daha yüksektir. Bu nedenle kırpıntı elyafla birlikte kullanılmaya özen gösterilir. Böylece delaminasyon tehlikesi ortadan kalkarken çok yüksek mekanik değerler gösterebilen kompozitler elde edilir. 

Dokunmuş roving

Rovingler birbirlerine dik açı oluşturacak şekilde dokunur ki mekanik direncin sadece tek yönde yüksek çapraz yönde ise düşük olmasın. 

Tek yönlü roving

Eğer kompozitin bir yönde olağanüstü güçlü olması hedefleniyorsa o zaman dokuma esnasında rovinglerin tek yönde dokunmasına dikkat edilir. 

Camelyaf kumaş

Camelyaf tekstil endüstrisinin değişik metodlarıyla kumaş şeklinde dokunabilmektedir. Bu şekilde son yıllarda çok reğbet gören bir takviye malzemesi oluşmaktadır. Çok ince bir kumaş şeklinde de olsa bu tür bir takviye kompozite inanılmaz çekme ve bükme değerleri verebilmektedir. Bu formdaki en önemli sorun da gene katlar arasındaki bağın yeterince güçlü olmamasıdır. 

Dokumanın yanında örgü yoluyla da elde edilen kumaşlar vardır. Örgü yoluyla iki kat veya üç kat roving bağlanması mümkündür. Bu şekilde elde edilen laminatlar yüksek mekanik değerlere ama düşük ağırlığa sahiptirler zira laminatlar çok iyi ıslatılmış olurlar. Bu laimanatlar kalıba uygun ve düzgün yüzeyli olurlar.

Cam Keçe

Camelyafın en yaygın olan şekli keçe halinde olanıdır. İlk zamanlara göre epeyce pazar payı kaybetmiş olmasına karşın hala önemli bir yer tutmaktadır. Keçe camelyaf kırpıntısının gelişi güzel dağıtılıp bir bağlayıcıyla yapıştırılmasıyla oluşur. Piyasaya değişik kalınlık ve ağırlıkta tipler olarak sunulur ve genelde rulolar halinde taşınır. Keçe kompozit üretimin birçok metodunda açık, tek tarafı kalıplarda, kapalı kalıplarda ve laminat üretiminde kullanılır. Keçe kullanımında bağlayıcı tipi çok önemlidir. Tek taraflı kalıplarda hemen çözünüp elyafın reçineyle çabucak ıslanmasını ve kalıp içinde kolayca dağılmasını kolaylaştıracak bir yapıda olması gerekir. Bu sayede yüzeyde yüksek oranda bağlayıcı reçine birikir ve düzgün bir satıh oluşur. Kapalı kalıpta durum bunun tam tersidir. Kalıp tamamen kapanıp basınç oluşuncaya kadar bağlayıcının erimemesi gerekir ki keçenin bir kısmı bir tara kaymasın. Ancak ondan sonra bağlayıcı erimeli reçinenin lifleri ıslatmasına izin verilmelidir. Şeffaf olması istenen parçalarda bağlayıcının reçine içinde tamamen çözülüp kaybolması istenir. Aksi halde bağlayıcı reçine içinde görüntüyü bozan bulutlanmaya neden olabilir. Keçeyi oluşturan kırpıntının uzunluğu 3,2 mm ile 50 mm arasında değişebilir. Keçe cinsleri daha çok belli bir alanın ağırlığı olarak sınıflandırılır. 300 g/m2--700 g/mÇ gib. Keçeyle üretilen parçalar kumaşla üretilenlere oranla % - kadar daha düşük mekanik değerler gösterirler. Buna karşılık katlar arasında güç ve yüzey düzgünlüğü avantajları vardır. Bundan başka kumaş elyaf oranlda çok daha ucuz olmaları nedeniyle de tercih edilirler. Kumaş elyaf ancak çok yüksek performans gerektiren ve fiyatın kolayca alınabildiği yerlerde keçenin yerini alabilmektedir.

Yüzey Keçesi

Kompozitlerde camelyafın yüzeye çıkması ile oluşan yüzey bozukluğu önemli bir sorundur. Güzel yüzeyli laminatların üretilmesinde bu nedenle yüzey keçesine başvurulur. Yüzey keçesi ince bir tabaka halinde kırpıntının özel bağlayıcı ile bağlanmasıyla elde edilir. Bu özel bağlayıcı reçineyle temasta hemen eriyerek bol miktarda reçinenin yüzeye çıkmasını sağlar. Bu sayede yüzeyde yüksek oranda reçine toplanarak düzgün bir satıh oluşturur ve keçenin yüzeyi bozması önlenmiş olur. 

Camelyaf Ölçümleri

Cam elyaf ölçümlerinde kullanılan değerlemeler:

1- 100 yards da 1 pound ağırlıkta lif sayısı olarak

2- 1 km uzunlukta ağırlığın g olarak belirlenmesi ki enternasyonal tanımı TEX tir. 

Yeni Gelişmeler : -E-CR-Glass

Yukarıda görüldüğü gibi bütün gelişmelerin ana motoru piyasanın itekleridir. Piyasanın son zamanda en göze çarpan isteği ise uzun sre kimyasallara dayanıklı olarak camelyaf türlerinin geliştirilmesidir. Denizcilik malzemeleri kağıt endüstrisi, kimya sanayi, gıda endüstrisi, su arıtma, santralarda kükürten arıtma ve çevre korumayla uğraşan birçok sanayi dalı camelyaf takviyeli malzemelerin antikorozif özelliğine büyük önem vermektedir. Ne yazık ki hiçbir madde tam geçirmez değildir ve mini çatlaklardan sızan korozif sıvı da derhal takviye malzemesine atake etmektedir. Fiyat/performans nedeniyle sıkça kullanılan E-camı üstün özelliklerine karşın kimyasallara karşı tamamen inert değildir. Elyafı korumak için daha zengin reçine emebilen C-camı veya Poliester veya akrilik elyaf bazlı organik elyaftan oluşmaktadır. Bu sayede kimyasalların kolayca geçemiyeceği bir engel oluşturulabilir. 

E_CR - camdan üretilen elyaf asidlere çok daha dayanıklıdır. Yapısında ki en önemli farjk bor ihtiva etmemesidir. ASTMD 578 ve İSO 2078 ve MS’ye göre asidik ortamlarda kullanılacak camelyaf olarak sınıflandırılmıştır. D1259’a göre bir aluminyum silikat olan E-CR camı aynı zamanda Lloyds ve Boeing BMS 8-79 sertifikasını da haizdir. Aşağıda E_CR ile E-camı özelliklerinin bir kıyaslamasını bulacaksınız.  

Yeni Gelişmeler 

Yeni gelişmeler içinde en yaygın gerçekleşme olanağı bulan SMC için özel rovingen devreye girmesidir. SMC üretiminde cam elyafın kolay ıslanması hem üretim produktivitesi açısından hemde bitmiş ürünün mekanik değerleri açısından çok önemlidir. Yeni roving bağlayıcı sistemi bunu gerçekleştirerek hem görüntüsü mükemmel hem de mekanik değerleri üstün son ürün elde etmeyi kolaylaştırmaktadır. Bu sayede otomotiv ve diğer sektörlerin isteklerine büyük oranda cevap verebilmektedir. 

Diğer başarılı bir gelişme de resin transfer moldinge uygun özel elyaf türlerinin üretilmesidir. 

Yeni nesil camelyafta düşük bağlayıcı oranlarıyla çalışılmaktadır. Bu sayede reçineyle elyafın bağdaşması daha hızlı gerçekleşebilmekte ve daha iyi sonuşlar elde edilmektedirç Bu tür camelyafla poliester yanında epoksi, furan, fenolik ve vinilester ile de kullanılmaktadır. 

Poliester Elyaf

Poliester elyaf düşük dansite ile yüksek darbe değerinin önemli olduğu hallerde tercih edilir. Modulüsü düşük olduğundan parçada sertliğin önemli olduğu yerler de ise iyi sonuç vermez. Poliester elyafın en yaygın kullanıldığı alanlar yüzey uygulamaları, yüksek darbe, iyi kimyasal dayanım ve sürtünme direncinin gerekli olduğu uygulamalrdır. 

Poliesterin en büyük avantajı bağlayıcı gerektirmemesi ve yüksek mekanik değer/ağırlık oranına sahip olmasıdır. Elyafı oluşturan lifler camelyafın yarı ağırlığında buna karşın olağanüstü elektirik değerlerine sahiptirler. Entarnasyonaş geçerlilik için Lloyd sertifikası ve American Boreau of Shipping sertifikaları gerekli olabilir. Özel üretilmiş poliester keçeler aleve dayanıklı plastik kompozit yapımında kullanılır ve kolay ıslanması nedeniyle de çok yeknesak ürünler oluştururlar. özellikle yüzey güzelliği için gel coatlı uygulamalarda poliester elyaf sıkça kullanılır Takviye malzemesi olarak kompozite belli bir kalınlık verirken ağırlığında düşürücü etki yapar. Bu iki özelliğiyle SMC-BMC uygulamalarında tercih edilen takviye malzemesi olmaktadır. 

Yüzeyde düzeltici etkisinden sarma metodunda da istifade edilebilir. Fazla değil 0,076 mm’lik poliesterelyaflı bir son kat sarma sırasında oluşan kaba görüntü kapatmaya yeter. 

Poliester elyaf deniz araçları üretiminde, pultruzyonda ve tek parçalı kalıp uygulamalarında yüzey düzgünlüğü, antikorozyon, darbe dayanıklılığı ve düşük özgül ağırlık nedenleriyle belli bir yer edinmiştir. Bu şekilde %100’ü aşan esneklik elde etmek mümkündür. 

Polietilen - Çok Büyük Moleküllü

Takviye malzemeleri konusunda yapılan arge çalışmalarının en son harikalarından birisi çok yüksek molekül ağırlıklı (UHMW-PE) düşük dansiteli polietilendir. Bu yeni elyaf türü bugüne kadar bilinen takviye malzemelerinden çok daha yüksek mekanik değerlerle herkesi şaşırtmıştır. Elde edilen bu çok uzun polimer zincirler olağanüstü esneklik ve darbe değerleri vermektedir. 

Bu olağanüstü değerlere rağmen çok büyük moleküllü poetilen elyafın sınırlı kullanım alanı bulmasının en önemli nedenleri modülüs ve çekme değerlerinin düşük olması ve çok pahalı olmasıdır. 

Özelliklerine gelince: özgül ağırlığı çok düşüktür: 0,97 g/cc (aramid-1,44---poliester-1,38 g/cc) 

Erime noktası 147oC olup yüksek ısılarda kullanılması sakınca doğurur. Bu elyaf aramidden %35 daha güçlü olup çok yüksek enerji yutma yeteneğine sahiptir. Bu nedenle olağanüstü balistik özellikler sergilemektedir. Kompozit içinde camelyaf, aramid ve carbonelyaftan 30 defa daha fazla enerji yutabilmektedir. Bundan başka vibrasyon önlemede de üstün niteliğe sahiptir. 

Çok yüksek moleküllü poliettilen elyaf pahalı olmasına rağmen giderek daha fazla tüketilmektedir. Tekne yapımı, spor malzemeleri, muhafazalar,i basınçlı kaplar, uzay endüstrisi ve daha birçok sahada kullanım bulmaktadr. En çok kullanıldığı alan ise hala savunma sanayi olup miğfer, emniyet yeleği, özel kumaşlar yapımının gözde malzemesi konumunu muhafaza etmektedir. 

Hibrit Elyaf

KOMPOZİT üretiminde denenmiş ve başarılı olmuş pek çok elyaf türü bulunmaktadır. Bunların her birisinin avantajlarınını yanında dezavantajlarının da bulunduğu bir gerçektir. Değişik elyafların bir araya getirilerek müşterek kullanılması avantajların da toplamı demek olacaktır. Bu şekilde değişik özellikler çeşitli kombinasyonlarla ilginç olanaklar yaratabilmektedir. Eğer elyaf özellikleri iyi bilinir ve uygun matrix reçineler de seçilebilirse imkanlar sonsuz olabilir. Böylece ihtiyaca tam cevap verecek kombinasyon seçilir ve sorun çözülür. 

Örneğin aramid - camelyaf bileşimi iki elyafın da avantajlarını birleştirebilir. İki elyafla birlikte dokunan hibrid kumaş çok özel değerler vermekte ve yaygın kullanım bulmaktadır. 

Aramid Elyaf

Aramid elyaf likid kristal polimerin iplik olarak çekilmesiyle elde edilir. Düşük özgül ağırlığına karşın çok yüksek çekme gücüne dsahiptir. Aramid kimyasal bir poliamid (polifenilamid) dir ve dikarbonik asidlerle diaminlerin reaksiyonuyla üretilir. Üretim şartları ve daha sonra iplik olarak çekikmesi oldukça zahmetli olması nedeniyle aramid pahalı bir elyaf durumundadır. Piyasaya iplik, roving ve kırpıntı olarak sunulursa da en çok kumaş olarak kullanılır. Tipik sarı renge sahip bu elyafın çok özel çekme dayanıklılığı en göze çarpan özelliğidir. retim şekline göre değişik tipleri vardır. Ama hepsinin ortak özelliği yüksek darbe dayanımıdır. Antibalistik tatbikatlarda daha düşük modulusu olanlar tercih edilmektedir. Baskı dayanımında camelyaftan daha iyi değildir. 

Kompozitler içinde yüksek özellikli olanların oranı, bunların içinde de aramid kullanımının oranı giderek artmaktadır. Artış hızı öyledir ki bugün üretim tüketimi karşılayamaz durumdadır. 

Aramid sadece yüksek performans kompozitlerinde değil aynı zamanda hibrid elyaf elde etmede de gidrek daha fazla yararlanılan bir malzeme durumundadır. Bu sayede çok özel konular çözüme kavuşturulabilmektedir. Örneğin hovercraft üretiminde çok işe yaramaktadır. Aracın sürekli darbeye maruz kaldığı birçok noktası bu şekilde kolayca korunabilmiştir. Aramid otomobil lastiği üretiminde işe yaradığı gibi bazı termoplastiklerin takviyesinde sert köşelere dayanma özelliği de verebilmektedir. 

Aramidin eksik yönü matrix reçineyle ıslanma problemi olmuştur. Yeni bir üretim tekniğiyle elyaf yüzeyi genişletilerek matrix reçineyle daha iyi ıslanması sağlanmış ve problem bir ölçüde çözüme kavuşmuştur. Bu sayede bazı özellikler, örneğin sürtünmeye dayanıklılık çok yüksek değerlere çıkarılabilmiştir. 

Aramidin meziyetleri arasına düşük dansite ve yüksek mekanik değerlerin yanına yüksek ısıya ve kimyasallara dayanıklılığı da eklemek gerekirç 

Aramid üreticileri termosetler, elastomerler ve termoplastikler için özel tipler de geliştirmişlerdir. 

Bütün takviye malzemelerinde olduğu gibi aramid de de üç boyutlu tiplerin geliştirilmesi gündemdedir. Bu tipler daha çok çimento takviyesi için düşünülmekte olup, asid, alkali ve çimentonun agrasif etkilerine dayanabilecek takviye ile inşaat sanayine büyük katkı sağlayacaktır. Bu konudaki çal şmalar üretime geçiş safhasına çoktan gelmiştir.