Aktaş Holding’in yalıtım sektörüne katkısı sürüyor
AK-İZO, Türk yalıtım sektörüne bu kez de keçeli membran armağan etti
Aktaş Holding, çatısı altında yer alan tüm markalarda gerçekleştirdiği ileri teknoloji hamleleriyle, hizmet verdiği sektörün gelişimine katkı sağlamaya devam ediyor.
Lineflex markasıyla yalıtım sektörünün Türkiye’de büyük ölçekte pazar payına sahip olan ve kısa süre önce devreye aldığı kendinden yapışkanlı membran ve renkli membran ürünleri ile sektörde ses getiren AK-İZO, bu kez de geotekstilli (keçeli) membran üretimiyle sektörde farkını ortaya koydu.
Dünyada sayılı firmanın üretebildiği geotekstilli membranları, Ar-Ge çalışmaları sonucunda tamamen kendi öz kaynaklarıyla üretmeyi başaran AK-İZO, Türk yalıtım sektöründe bu ürünü üreten ilk firma olarak, büyük bir başarıya daha imza attı.
İşçilik ve maliyet tasarrufu sağlıyor
Sektörde ilklerin adresi olmaya devam ettiklerini ifade ederek, geliştirdikleri ürün hakkında bilgiler veren Aktaş Holding İcra Kurulu Başkanı İskender Ulusay, “Lineflex geotekstilli (keçeli) EPDM membranlarımız, kullanım ve uygulama kolaylığının yanında, işçilik ve maliyet açısından da tasarruf sağlayan bir su izolasyonu ürünüdür. Geotekstilli EPDM Membran, vulkanizasyon işleminden önce EPDM mebranın alt tarafına polyester geotekstilin eklenmesi ile elde edilmektedir. Standart membran altına yapılan bu laminasyon işlemi ile membrana ekstra koruma amaçlı takviye sağlanmaktadır. Lineflex geotekstilli membran; endüstriyel yapılarda, çatı & teras ve yeşil çatı gibi uygulamalarda rahatlıkla kullanılabilmekte ve yüksek performans elde edilmektedir. Beton ve şaplı yüzeylerde de geotekstil, EPDM membranı koruma amaçlı kullanılmaktadır. EPDM membranın altında takviye edilen polyester geotekstil, uygulanan yüzeyin membrana verebileceği aşınma sorunlarını önlemekte ve küçük kusurların veya çıkıntıların membranla temas etmesini de engelleyip, bir yastıklama tabakası görevi görmektedir. Bu sayede ürünü de korumaktadır” dedi.
ASAŞ 2020 yılını ihracatta 260 milyon dolar ile kapatmayı hedefliyor
Türkiye’nin en büyük 65’inci sanayi kuruluşu olan ASAŞ, 30’uncu kuruluş yıldönümü vesilesiyle yaptığı çalışmaları ve 2021 hedeflerini gerçekleştirdiği online toplantı ile aktardı
Bu yıl 30’uncu kuruluş yıldönümünü kutlayan ASAŞ, 2020 yılının değerlendirmesini yapmak ve 2021 planlarını aktarmak için ASAŞ Genel Müdürü Derya Hatiboğlu’nun ev sahipliğinde düzenlediği online bir basın buluşması düzenledi. ASAŞ’ın marka özünü 30 yıllık iş yapma felsefesinden ve tutkusundan yola çıkarak “Hayatın her alanına değer katar” olarak belirlediklerini söyleyen Hatiboğlu, pandemi sürecine dair değerlendirmelerde de bulunarak ASAŞ’ın ihracattaki başarılı çalışmalarına değindi.
Yılın ilk yarısında 111 milyon dolar ihracat
Bugün 6 kıtada 90’dan fazla ülkeye ihracat yapan ASAŞ, Türkiye’nin en büyük ihracatçıları arasında yer alıyor. Türkiye'nin İlk 1000 İhracatçısı arasında 52’inci sırada bulunan ASAŞ, 2019 İDDMİB İhracatın Metalik Yıldızları Ödül Töreni’nde İDDMİB İhracat Şampiyonları kategorisinde ikincilik, Alüminyum Yassı Ürünler kategorisinde birincilik ve Alüminyum Çubuk & Profiller kategorisinde ikincilik ödüllerinin sahibi oldu. Bu yıl ihracat odaklı bir büyüme gerçekleştirdiklerini belirten Hatiboğlu, “2019’da ihracatın tüm satışlarımızdaki oranı yüzde 53 oldu. 2019 yılı toplam ihracat tutarımız 268 milyon dolar iken 2020 yılının ilk 6 ayında 111 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. 2020 yılı sonu rakamımızın 260 milyon USD olmasını bekliyoruz” dedi.
2021 yılının ambalaj tasarımı trendleri
Yeni yılda çevre dostu ve rengarenk ambalaj tasarımları öne çıkacak
Yenidünya düzeni ile birlikte tüketicilerin özellikle hızlı tüketim ürünlerinde satın alma davranışları şekil değiştirmeye başladı. Ambalaj tasarımı ofislerinin pandemiye bağlı olarak değişen tüketici beklentilerini analiz ederek bu doğrultuda yeni projeler ürettiklerini ifade eden B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, 2021 yılındaki ambalajlarda daha çok sağlık ve çevre unsurlarının tasarımların odak noktasını oluşturacağını belirtti.
Pazarlama sektöründe fark yaratmanın önemli etkenlerinden biri olan ambalaj tasarımı, tüketici taleplerinin değişmesi ile birlikte daha da önemli hale geldi. Ambalaj tasarımlarının önümüzdeki dönemlerde çok daha doğal, sürdürülebilir materyallerden üretileceğini ve içeriğindeki ürünün daha doğal olacağını belirten B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, ambalajın çevreyi koruyan ve zarar vermeyen yapısı sayesinde tüketici için de daha tercih edilir olacağını vurguladı. Çevre dostu ambalaj örneklerinin dünyada hızla yaygınlaşmaya başladığını dile getiren Çiftçigüzeli, “Ünlü bir su markası, etiketsiz şişelerini satışa sunarken aynı zamanda tutkal ve daha fazla plastik kullanımını da otomatik olarak sonlandırmış oldu. Kuşkusuz bu markaların ufak gibi gözüken farkındalıkları yılda milyonlarca adet üretilen şişeleri ve başka markaların da bu gibi yenilikleri takip ettiğini düşündüğünüzde oldukça önemli boyutlara ulaşıyor. Yine uluslararası bir çorba markası geri dönüştürülebilir çorba ambalajlarını tüketicilerin beğenisine sundu. Dünyanın en büyük oyuncak üreticisi, artık kutularından çıkan plastik poşetler yerine kâğıt poşetleri kullanma kararı aldı. Bu gibi örnekler ufak ufak ülkemizde de görülmeye başlandı, ancak yaygınlaşması biraz zaman alacak” dedi.
Pandemiye rağmen en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektör Kimya
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre, kimya sektörü ihracatı 2020 yılı Kasım ayında 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu yıl Ocak-Kasım döneminde ise 16,5 milyar dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştirildi. Kimya sektörü, bu yıl on bir aylık dönemde pandemiye rağmen en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektör oldu.
Kimya sektörünün Kasım ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Bu yıl Kasım ayı kimya sektörü ihracatımız yüzde 9,6 azalışla 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşerek otomotiv sektörünün ardından ikinci sırada yer aldı. 208 ülke ve bölgeye yaptığımız kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı ile Kasım ayında da en çok ülke ve bölgeye ihracat yapan sektörler arasında birinci olduk. Kasım ayında en çok kimya ihracatı yaptığımız ilk üç ülke Hollanda, Irak ve Almanya oldu. Bu yıl on bir aylık sektör ihracatımız ise 16,5 milyar dolara ulaştı. 27 sektöre hammadde ve yarı mamul veren stratejik bir sektör olarak pandemiden en az şekilde etkilenmek için üretmeye ve ihracat yapmaya devam ediyoruz. Bu süreçte en çok ihracat yaptığımız ülkelerin başında gelen AB ülkeleri başta olmak üzere global pazardaki daralmadan dolayı mineral yakıtlardaki ihracatımızın azalması ve pandemi kaynaklı alınan tedbirlerin sektör ihracatımıza etkisini de görüyoruz. Nitekim pazar çeşitliliğimiz ve tüm sektörlere dokunuyor olmamız, diğer sektörlere göre performansımızın daha iyi olduğunu gösteriyor. Her şeye rağmen on bir aylık dönemde Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektörü konumumuzu korumayı başardık” dedi.
PLMA 2020 sanal fuarına Türkiye’den 75 ihracatçı firma katıldı
Bu yıl pandemi nedeniyle iptal edilen PLMA’s World of Private Label fuarı yerine 1-4 Aralık 2020 tarihleri arasında düzenlenen PLMA 2020 Online World of Private Label sanal fuarını 2 bin kişi ziyaret etti.
Her yıl “Özel Etiketli Ürünler Sektörü”ne yönelik olarak Hollanda’nın Amsterdam kentinde düzenlenen ve 11 senedir milli katılım organizasyonu İKMİB tarafından gerçekleştirilen PLMA’s World of Private Label fuarı, 2020 senesinde Covid-19 salgını gerekçesiyle iptal edildi. Yerine 1-4 Aralık 2020 tarihlerinde PLMA 2020 Online World of Private Label Sanal Fuarı düzenlendi. İKMİB organizasyonunda 51 firma fuarda yerini alırken, 24 ihracatçı firma bireysel olarak katılım sağladı. Gıda, kozmetik, kişisel bakım, temizlik, ev mutfak eşyası ve ambalaj gibi pek çok sektörde faaliyet gösteren bin 56 katılımcının yer aldığı sanal fuar, Avrupa ülkelerinden 710’u perakendeci/toptancı olmak üzere bin 160 firmadan toplam 2 bin kişi tarafından ziyaret edildi.
Pelister: “Sanal Fuar ziyareti 2021 Nisan ayına kadar açık olacak”
Sanal fuarın organizatörün online web sitesinde yer alan portalda düzenlendiğini ve katılımcı firmaların sayfalarının 2021 yılı Nisan ayı ortasına kadar yer alacağını dile getiren İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Böylece firmalar söz konusu tarihe kadar kayıtlı satın almacılar tarafından ziyaret edilmeye devam edilecek. Bu yıl sanal olarak gerçekleşen PLMA 2020 Online World Of Private Label fuarına katılan firmalarımızın yeni iş bağlantıları yapmalarını umuyoruz. 2021 yılı Nisan ayına kadar ziyaretlerin devam edecek olmasının da bu fırsatları artıracağına inanıyorum. Fuara Birliğimiz organizasyonunda 6 sektörden toplam 51 ihracatçı firmamız katıldı. Bireysel katılanlarla birlikte 75 firmamızı potansiyel alıcılarla bir araya getirmiş olduk. Sanal fuarın tüm katılımcı firmalarımız açısından verimli olmasını diliyorum” dedi.
Plastik poşette ücret değişmedi
Açık satılan gıdaların hijyenini sağlamak için satış noktalarında ücretsiz verilen plastik poşetlere alternatif olarak kâğıt/karton içerikli torbaların da sunulması zorunluluğu getirildi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca satış noktalarında plastik poşetlerden alınan ücretler, yeni yılda da 25 kuruş olacak. Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar'da Bakan Oluru ile güncelleme yapıldı.
Buna göre, 17 Aralık 2020'de ilgili sektör ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla çevrimiçi platformda gerçekleştirilen Plastik Poşet Komisyonu toplantısında görüşülen konular da dikkate alınarak, 1 Ocak 2019'dan itibaren yürürlükte olan Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar'da yapılan güncellemeyle, "2021 yılı plastik poşetlere uygulanacak taban ücret adet başına vergiler dâhil 25 kuruştur. 1 Ocak 2021'den başlayarak yıl sonuna kadar ise satışa tabi tüm poşetler için uygulanacak ücret adet başına vergiler dâhil 25 kuruş olup daha az veya daha fazla ücret uygulanamaz" hükmüne yer verildi.
Sadece Bakanlıkça belirlenen sıfır atık logosu ve çevreci sloganlar kullanılacak
Ayrıca güncelleme ile açık satılan gıdaların hijyenini sağlamak için satış noktalarında ücretsiz verilen plastik poşetlere alternatif olarak kâğıt/karton içerikli torbaların da sunulması zorunluluğu getirildi.
Ücretli poşetlerin bir yüzeyinde sadece Bakanlıkça belirlenen sıfır atık logosu ve çevreci sloganların kullanılması zorunluluğu da getirildi.
Sıfır atık logosu ve çevreci slogan kullanımı düzenlemesine uygun poşetlerin uygulamaya dâhil edilmesi için 1 Temmuz 2021'e kadar geçiş süreci öngörüldü.
Bu tarihe kadar hâlihazırda üretilmiş ve kullanımda olan plastik poşetlerin atık haline gelmeden tüketiminin sağlanmasına imkân tanındı. 1 Ocak 2022 itibarıyla bu kriterleri sağlamayan poşetlerin satışı yasaklandı.
SOCAR Türkiye Ar-Ge Merkezi, NEFERTITI projesi için Avrupa’dan fon almaya hak kazandı
SOCAR Türkiye Ar-Ge Merkezi’nin yoğunlaştırılmış güneş enerjisi teknolojilerini kullanarak karbondioksitten etanol/izopropanol gibi değerli kimyasalları üreteceği NEFERTITI projesi, Avrupa Komisyonu UFUK 2020 Hibe Programı tarafından fonlanacak. Yoğun rekabetin yaşandığı ‘Enerji Alanı 2020’ çağrılarından fon almaya hak kazanan konsorsiyumdaki 10 uluslararası şirketten biri olan SOCAR Türkiye Ar-Ge Merkezi’nin projesine ait 389 bin Euro’luk bütçenin tamamı bu program tarafından karşılanacak.
Sürdürülebilir büyümenin itici gücü olarak gördüğü Ar-Ge ve inovasyona büyük önem veren SOCAR, bu faaliyetlerini artırmaya yönelik çalışmalarını hızlandırdı. Petkim’in 51 yıllık Ar-Ge tecrübesini tüm gruba yaymak üzere Aralık 2019’da kurulan SOCAR Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon A.Ş; değer zincirindeki tüm paydaşları için yenilikçi, sürdürülebilir, çevre dostu ve pazar odaklı ürün, katalizör ve dijital teknolojiler geliştirmeyi hedefliyor.
Plastik sektörü 2020’de ihracatla büyüdü
Plastik sektörünün 2020 performansını değerlendiren PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün: “2020’de plastik sektöründe ihracat artışının hızlandığını sektörün büyümesinde itici bir güç olduğunu görüyoruz” dedi.
2019 yılında %3,9 büyümesine rağmen 2017 üretimini yakalayamayan sektörün 2020 yılında nihayet bu seviyeyi geçtiğini belirten Gülsün: “2018 yılında yaşanan kur şoku ve sonrasında 2019 yılında küresel otomotiv pazarında yaşanan daralmanın etkisiyle zayıf geçen iki yılın ardından 2020’de sektörün %5,7 büyümesini bekliyoruz. Tüm dünyada derin yaralar açan pandemi boyunca hijyenin sağlanması ve tedarik zincirinin kırılmaması için büyük önem arz eden plastiğin tüketimi de arttı. Ülkemiz plastik sektörü mevcut kurulu kapasitesi ve esnek yapısı sayesinde dünyada artan bu talebi karşılama konusunda önemli bir atılım yaptı. Bu kapsamda derneğimiz tarafından yapılan analizler yıl sonu itibariyle ülkemiz plastik mamul üretiminin 10,4 milyon ton dolayında olacağını gösteriyor” dedi.
Atık ithalatında yasaklama değil denetleme yoluna gidilmeli!
Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün: “Türkiye’ye ikincil plastik hammadde ithalatının yasak olduğu da göz önünde bulundurularak, Türkiye plastik sanayinin ikincil hamaddeye erişiminde tek yol olan atık ithalatında yasaklamadan ziyade denetlemenin arttırılması yoluna gidilmeli” dedi.
Küresel tedarik zincirinin geri dönüştürülmüş ürün talebi artıyor!
Son yıllarda gelişmiş ülkelerin tüketici taleplerinde bir değişim yaşandığını ve geri dönüştürülmüş hammaddeden üretilen ürünlere talebin hızla arttığının altını çizen Gülsün: “Bu talep artışına bağlı olarak küresel markaların tedarik zincirleri üzerinde geri dönüşüm hammadde kullanma kotaları koyduğunu görüyoruz. Ülkemizin ana ihracat pazarlarının başında gelen AB’de ambalaj ve otomotiv başta olmak üzere birçok endüstri bu trendi izlemekte ve %100’e yaklaşan iddialı hedefler ortaya koymaktadır. Türk plastik geri dönüşüm sektörümüz, ülkemiz ihracatçısının bu artan talebini şimdilik karşılayabilmekte lakin geri dönüşüm sektörünün ana girdisi olan atık ithalat yoluyla temin edilmekte. Ülkemizin toplama ve ayrıştırma altyapısının yeterince gelişmiş olmaması sebebiyle atığımızın büyük bir kısmı geri dönüşüme uygun değil bu sebeple geri dönüşüm sektörü ithal ettiğini geri dönüştürerek Türk plastik sektörü için hayati öneme sahip ikincil hammadde haline getiriyor. Mevzuat gereği ülkemize ikincil hammadde ithalatının yasak olduğunu da göz önünde bulundurursak, geri dönüşüm sektörünün hammaddesi olan atığa erişiminin engellenmesi Türk plastik sektörünün de 2 milyar doların üzerinde ihracat yaptığı AB pazarlarına ihracatının durması anlamına gelecektir” dedi.
FANUC Assisted Reality (FAR) teknolojisini hayata geçirdi
CNC kontrol sistemleri, Endüstriyel Robotlar, Robodrill (İşleme Merkezi), Robocut (Tel Erozyon), Roboshot (Plastik Enjeksiyon) ve Robonano (Hassas Torna) gibi fabrika otomasyon sistemlerinin önde gelen firmalarından FANUC, Endüstri 4.0 teknolojilerine bir yenisini daha ekledi. Şirket, dünya çapında tüm endüstrileri tehdit eden Koronavirüs salgınının üretim süreçlerindeki negatif etkisini minimize etmeyi hedefleyen uzaktan servis hizmeti FANUC Assisted Reality (FAR) teknolojisini müşterilerine sundu. FAR hizmeti, FANUC ürünlerinin bakımıyla birlikte ürünlerin garanti sürelerinin arttırılması, 7/24 telefon desteği ve yerinde servis gibi hizmetleri de içeriyor.
“FAR, pandeminin ulaşımı kısıtlamasının dezavantajının önüne geçerek uzaktan destekle arıza süresini azaltıyor ve verimliliği arttırırken üretimin kesintisizliğini destekliyor” FANUC ofislerinden uzakta olan veya sıkı bir üretim temposu bulunan firmaların talepleri doğrultusunda FAR teknolojisi hazırlıklarının pandemi öncesine dayandığını aktaran FANUC Türkiye Robot Teknik Müdürü Murat Kısa, pandemi ile birlikte sosyal mesafe kurallarının oluşması, ulaşımın daha kısıtlı ve zor hale gelmesiyle Nisan 2020 itibariyle hizmeti sunmaya başladıklarını belirtti. Murat Kısa “FANUC Assisted Reality, müşterilerimizin özel bir ekipmana ihtiyaç duymadan uzaktan yardım hattımız üzerinden akıllı telefon veya tabletle video görüşmesi yapabileceği, resim paylaşabileceği, video üzerinden anlık çizimler iletebileceği yani acil servis desteği alabileceği dijital bir sistem. Yardım hattımız ile müşterimizin problemini daha kısa sürede analiz edebiliyor ve yerinde servis hizmeti sağlanması gerekiyorsa parça listesini hızlıca oluşturabiliyoruz. Teknolojimizle 4 milyon Euro değerindeki stoklarımızda bulunan parçalarla müşterimizin ihtiyaçlarını en kısa sürede gideriyoruz. FAR, pandeminin ulaşımı kısıtlamasının dezavantajının önüne geçerek uzaktan destekle arıza süresini azaltıyor ve verimliliği arttırırken üretimin kesintisizliğini destekliyor” dedi.