Türkiye’de 4 kişilik bir aile aylık 120 kilo geri dönüştürülebilir plastik atık üretiyor
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Müsteşarlığı’nın yaptığı araştırmalar 2018 yılında dünya genelinde 1.167,5 milyar litre, 2020 yılında ise 1,292 milyar litre ambalajlı içecek tüketildiğini gösteriyor. Öte yandan her yıl okyanuslara 4,8 ila 12,7 milyon ton arasında plastik atılıyor. Avrupa’nın birçok ülkesinin DRS ( Depozito İade Sistemi) ile ciddi manada bir başarı elde ettiklerini görüyoruz. Hollanda, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülke çöp toplama sahalarını kapatmış durumda. Ve birçok ülke evsel atıktan plastiğe, kağıttan ambalaja kadar evden çıkan tüm atıklarını yerinde ayrıştırarak geri dönüşüm tesislerine gönderiyor. Hatta ayrıştırma yapmadan evsel atığını ayrıştırma kutularına atanlar ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalıyor.
Türkiye’de 4 kişilik bir aile aylık 120 kilo geri dönüştürülebilir plastik atık üretiyor
Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği (GEKADER) Başkanı Fatih Eren, “Dernek olarak yaptığımız araştırmalarda Türkiye’de yıllık yaklaşık 27,6 milyon ton plastik atığın ayrıştırma yapılmadan çöpe atıldığını gösteriyor. Türkiye’de bugün 4 kişilik bir ailenin geri dönüştürülebilir atığına baktığımızda yaklaşık aylık toplam ortalama 120 kilo civarında bir atık oluşuyor. Kişi başı ise günlük 1 kilo civarında geri dönüştürülebilir atık üretiyor. Pandemi ile birlikte eve sipariş alışkanlığı hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. TÜİK’in açıkladığı yaklaşık 23 milyon hane halkı rakamı üzerinden hesapladığımızda ortaya çok ciddi bir rakam çıkmış oluyor. Aylık 120 kilo geri dönüştürülebilir atığı hane sayısı ile çarptığımızda yaklaşık 2,3 milyon ton plastik atık sonucuna varmış oluyoruz. Yıllık olarak baktığımızda bu oran 27.6 milyon tona kadar ulaşıyor. Ancak bugün altyapı ve toplumun bilinçlenmesi konusunda ciddi eksikliklerimiz var. Ambalaj atıkları kaynakta ayrı değil de karışık olarak toplandığı zaman yüzde 30-40 oranında fire oluşmaktadır” dedi.
Doğal kaynakların hızla tükendiğine dikkat çeken Fatih Eren “Nüfus artışı tüm dünya genelinde devam ederken, bu artış aynı zamanda geri dönüşüm konusunda bilinçli toplum olmamızı mecbur kılıyor. Zira artan nüfus gezegenin doğal kaynaklarını tehdit eder bir pozisyona geldiğini iklim değişiklikleriyle görebiliyoruz. Dolayısıyla bir an önce vakit kaybetmeden evlerde geri dönüşüm faaliyetlerini hızlandırmamız gerekiyor. Bakanlığın açıklamış olduğu depozito sisteminin ülke ekonomisine çok ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bir yandan sokak toplayıcılarının kayıtlı ve resmi bir şekilde çalışma modeli diğer yandan depozito sisteminin hayata geçmesi ve yaygınlaşması ile birlikte plastik hurda ithalatındaki rakamları da düşüreceğini ön görüyoruz. Depozito sisteminin ülke ekonomisine katkısı olacağı gibi çevre kirliliğinin de önüne geçmesi bakımından çok yerinde bir adım olduğunu düşünüyoruz.”
Depozito Sistemi 2 milyon ton plastik atığı “çöp”ten kurtaracak
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıklamış olduğu 81 ilde Depozito İade Sistemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan GEKADER Başkanı Fatih Eren Konuşmasını şöyle sürdürdü:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıklamış olduğu 81 ilde DRS ( Depozito İade Sistemi) hayata geçtikten sonra vatandaşlara da ilave bir gelir kaynağı yaratılmış olacak. Öte yandan Türkiye’nin AB Eylem Planı çerçevesinde ortaya koymuş olduğu hedeflerine de ulaşmasında etkin bir gösterge olacak. DRS’nin en büyük paydaşı ise döngüsel ekonomi. Sistemin hayata geçmesiyle vatandaşlar kazanacağı gibi plastik üreticileri de kazanmış olacak. Sera gazi CO2 salınımı azalacak. Enerji verimli kullanılarak iklim değişikliği ile mücadelede etkin bir rol oynayacak. Sektörde illegal yöntemlerde toplama ayrıştırma yapan sistemin de önüne geçilmiş olacak. Öte yandan uygulama yaygınlaştığında çöp depolama alanına giden atık miktarında 1 milyon ila 2 milyon arasında azalma olacağını bekliyoruz. DRS, uygulamaya konursa “cam şişeler 50, PET şişeler ise 25 defaya kadar geri dönüşüm ile yeniden kullanılabilir. Bu uygulama doğal kaynakları koruduğu gibi aynı zamanda enerji tasarrufu sağlar. Sıfır üretimden kaynaklı karbon oluşmasının da önüne geçer.”