Sunday, Dec 22nd

Last updateFri, 13 Dec 2024 12pm

You are here: Home Article Haberler

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

ProManage görüntü işleme teknolojisine TÜBİTAK’tan destek

Akıllı Üretim Yönetim Sistemi ProManage’ın görüntü işleme teknolojisi, TÜBİTAK TEYDEB’in “Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı”na seçildi. 

İstatistiksel yöntemler, makine öğrenmesi ve derin öğrenme ile yapay zekânın alt kollarından biri olan görüntü işleme teknolojisi hızla gelişmeye devam ediyor. Bilgisayarların insanların görme duyusuyla algıladığı ve tanımladığı şeyleri bir eğitim sonrası algılayıp tanımlamasını sağlayan bir yapay zekâ dalı olan görüntü işleme teknolojisi; güvenlik sistemleri, sağlık sektörü, robotik teknolojisi, otonom araçlar ve savunma sanayi başta olmak üzere pek çok farklı alanda kullanılıyor. Temel olarak bir insanın görsel olarak yapabileceği görevlerin veya işlevlerin bilgisayar ortamında yapılması olarak adlandırılan “görüntü işleme” veya “bilgisayarla görü” teknolojisi, dijital görsellerden veya video görüntüleri üzerinden bir insanın karar verme mekanizmasına benzer şekilde işlemler yapıp çıkan sonuca göre karar veriyor.

Kimya 9. Ar-Ge Proje Pazarı dijital ödül töreni 21 Kasım’da

T.C. Ticaret Bakanlığı onayında, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) organizasyonu ve TÜBİTAK desteği ile düzenlenen “Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Ar-Ge Proje Pazarı”nın 9’uncusu bu yıl gerçekleştirilecek. Pandemi dolayısıyla dijital olarak gerçekleştirilecek ve İKMİB’in youtube kanalından canlı yayınlanacak etkinliğin ödül töreni 21 Kasım’da yapılacak.

2011 yılından beri düzenli olarak gerçekleştirilen Kimya Ar-Ge Proje Pazarı, kimya sektöründe inovatif ve Ar-Ge yönü güçlü, uygulanabilir fikirleri ticarileştirmeyi hedefliyor. “İlaç”, “medikal”, “boyalar ve yapıştırıcılar”, “plastik ve kauçuk”, “kozmetik-sabun ve temizlik ürünleri” ve “temel kimyasallar” olmak üzere 6 ayrı kategoride başvuruların değerlendirileceği etkinlikte derece alan proje sahiplerine 600 bin TL ve ek olarak ticarileşen projelere verilecek 100 bin TL özel ödül ile toplam 700 bin TL para ödülü verilecek. 

Plastik sektörü Eylül ayında kimya ihracatında ilk sırada yer aldı

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre, kimya sektörü ihracatı 2020 yılı Eylül ayında 1 milyar 638 milyon dolar olarak gerçekleşti. Pandeminin etkilerine rağmen geçen seneki ihracat rakamını yakalamak için çalışan sektörün dokuz aylık ihracatı 13,1 milyar dolara ulaştı.

Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektörü olan kimya sektörü, bu yıl Ocak-Eylül döneminde geçen yıla kıyasla yüzde 12,69 daralarak 13,1 milyar dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştirdi. Eylül ayında en çok ülke ve bölgeye ihracat yapan sektörler arasında kimya sektörü 206 ülke ve bölgeye yaptığı ihracat ile birinci sırada yer aldı. Irak, ABD, Almanya, İspanya ve İngiltere en çok kimyevi maddeler ihracatı yapılan ilk beş ülke oldu.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, kimya sektörü ihracat rakamları değerlendirmesinde “Bu yıl Eylül ayı kimya sektörü ihracatımız geçen yıl aynı döneme göre yüzde 1,15 daralarak 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz Ağustos ayına göre ise yaklaşık yüzde 18’lik bir artış oldu. Eylül ayında 206 ülke ve bölgeye yaptığımız kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı ile en çok ülke ve bölgeye ihracat yapan sektör olduk. Eylül ayında ilk on arasında yer alan ABD ve İspanya’ya yapılan kimya ihracatı yüzde 100’ün üzerinde artışla dikkat çekiyor. Dokuz aylık sektör ihracatımız ise 13,1 milyar dolara ulaştı. Pandeminin etkilerini en aza indirmek üzere üretmeye devam ediyoruz ve ihracatımızdaki açığı kapatmaya çalışıyoruz. İhracattaki kaybımızı dokuz ayda yüzde 12’lere kadar indirdik. İnşallah önümüzdeki son çeyrekte de beklentimiz bu açığı en aza indirmek ve kapatmak olacak. Yeni Ekonomi Programı’nda da açıklanan beklenti ve hedeflerin uygulamaya geçmesi ile birlikte bu yılı pozitif olarak tamamlamayı ve önümüzdeki yıla güzel bir başlangıç yapmayı diliyoruz. Diğer sektörlere hammadde, yarı mamul veya mamul veren kimya sektörü olarak da her zaman olduğu gibi ülkemizin kalkınması için öncü olmaya ve daha çalışmaya devam edeceğiz. İhracatçılarımızın beklediği en önemli gelişme ise, finansal desteklerde sektörümüze tanınacak ayrıcalık ve finansmana ulaşımın kolaylaştırılması olacaktır” ifadelerini kullandı.

Atık ithalatına ihracat istisnası tanınmalı

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün: “Sıfır atık hedeflerinin yakalanması için kritik öneme sahip olan plastik geri dönüşüm sektörünün ayakta kalabilmesi adına firmaların işleyerek ikincil hammaddeye dönüştürdüğü ve ihraç ettiği atık miktarının bu kota dahilinde değerlendirilmemesi gerekiyor” dedi. 

Atık ithalat kotasında güncelleme geriye dönük uygulandı

Plastik geri dönüşüm sektörünün temiz ve sürdürülebilir atık için ithalat yapmak zorunda olduğunun altını çizen Gülsün: “Ne yazık ki ülkemizde kaynağında ayrıştırma sistemi kurulamamış olduğundan toplanan atık kontamine oluyor ve geri dönüşümü imkânsız hale geliyor. Üstelik toplama ayrıştırma tesisleri belli bir kalitenin üstünde atık tedarik etmeyi başarabilseler dahi bu kaynaklar sürdürülebilir olmuyor ve geri dönüşümü yapılan üründe bir standart yakalamayı çok zor hale getiriyor. Bu kapsamda temiz atığa ithalat yoluyla erişebilen plastik geri dönüşüm sektörümüzün atık ithalat kotası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı genelge ile %80’den %50’ye düşürüldü. Üstelik kotada ki bu düşüş tüm teamüllerin aksine genelgenin yayınlanma tarihi öncesini de kapsayacak şekilde geriye dönük olarak uygulanacak” dedi.

Ev ve Mutfak Eşyaları OSB kuruluyor

2019 yılında 2,6 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türkiye ev ve mutfak eşyaları sektörü temsilcileri, Kırklareli Vize’de gerçekleştireceği kümelenme ile arz genişliği yaratacak imzaları attı. Üreticileri Teşvik Yasası’nın getirmiş olduğu yatırım teşviki, konum, istihdam ve kümelenmenin maliyet avantajları ile sektörün büyüme ihtiyaçlarına çözüm oluştururken, 3,2 dolar/kg ortalaması ile ihracat gerçekleştiren firmaların bölgedeki sinerji ile katma değerli üretim yapmaları olanaklı olacak.

Ev ve mutfak eşyaları sektörünü; şehir içinden kurtarıp birçok avantajın bir arada sunulduğu bir endüstri bölgesinde toplayacak Ev ve Mutfak Eşyaları İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi, Kırklareli-Vize’de kurulan PAGDER ASLAN Plastikçiler İhtisas Özel OSB’ye komşu olacak. Plastik sektörünün dinamikleri ile bir arada üretim yapma imkânına sahip olacak ev eşyaları üreticilerini temsilen Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD), Asrey İnşaat, PAGDER ASLAN Plastikçiler İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi (PAOSB) ve Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) ile protokol imzaladı.

Ambalajlı gıda hayat kurtarır

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), 16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeniyle ambalaj kullanımının önemine ve hijyenin insan sağlığındaki kritik rolüne dikkat çekti. 

Geçtiğimiz yılı 4,7 milyar dolar ihracatla kapatan Ambalaj Sektörü, Türkiye’nin toplam ihracatına aralıksız katkı sunmanın yanında ambalajın insan sağlığı, hijyen ve israfı önleme konularında farkındalık yaratmaya devam ediyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), 16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeniyle ambalaj kullanımının önemine vurgu yaptı. Dernek, gıda tüketimi alışkanlıkları hakkında halkı bilinçlendirmek amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Gıda Günü’nde ambalajın insan sağlığı ve hijyen konularındaki rolünü ve ekonomiye sağladığı katma değeri bir kez daha vurguladı. 

Ambalajlı gıda insan sağlığı için ‘olmazsa olmaz’ niteliğinde

ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, hijyenin bu dönemde en etkili korunma yöntemi olduğuna vurgu yaptı: “Ambalaj, içine konulan gıdaların üretildikleri koşullarda bozulmadan en ekonomik ve güvenilir biçimde tüketiciye ulaştırılmasını ve tanıtılmasını sağlayan bir ürün. Gıda ambalajının temel amacı; gıdaların raf ömrünü uzatmak, uygun koşullarda depolanmasını sağlamak ve gıdaları tüketiciye ulaşıncaya dek diğer bulaşanlardan korumak, gıda bozulmaları ve kalite kayıplarını en aza indirmek. Ambalajlar ekmek, süt, peynir, bakliyat ve sebze-meyve gibi günlük ihtiyacımız olan gıdaları korurken aynı zamanda sağlığımızı da koruyor. Çünkü açıkta, ambalajsız şekilde satılan gıdalar bakteri ve çürümeye karşı savunmasız, hızla bozuluyor ve sağlığı tehdit ediyor. Üstelik bu tür gıdaların menşei takip edilemiyor, raf ömrü de güvenilir olmuyor. Koronavirüsle sarsılan dünyada insan sağlığı için ambalajlı gıda olmazsa olmaz niteliğinde."

İKMİB’de ilk kez Gençlik Komitesi ve Kadın Kimya İhracatçıları Komitesi kuruldu

Yaklaşık 7 bini aktif olmak üzere 12 bin ihracatçıya ev sahipliği yapan İKMİB, 16 alt sektörü ile otomotivden tekstile, savunmadan gıdaya 27 sektöre hammadde ve yarı mamul sağlayarak ülke ekonomisine büyük bir katma değer sağlıyor. Bu kapsamda, kimya sektöründe ihracat yapan firmaların ihracatının artması, yeni pazarlara ulaşması ve ihraç ürünlerinin çeşitlendirilmesi ile ürünlere rekabet gücü kazandırılması amacıyla birçok faaliyet gerçekleştiriliyor. 

Öncü uygulamalara imza atan İKMİB tarafından gençlere ve kadınlara yönelik komite oluşturularak bir ilk daha gerçekleştirildi. Şimdiye kadar Boya Sektörü Komitesi, İlaç Sektörü Komitesi, Kauçuk Sektörü Komitesi, Kozmetik, Temizlik ve PL Sektörü Komitesi, Madeni Yağlar Sektörü Komitesi, Medikal Sektörü Komitesi, Plastik Sektörü Komitesi ve Yayın Kurulu Komitesi olmak üzere toplamda 8 çalışma grubu bulunan İKMİB’de Ekim ayı itibariyle “Gençlik Komitesi” ve “Kadın Kimya İhracatçıları Komitesi” olarak iki yeni komite daha kuruldu. 

İKMİB bünyesinde yer alan ve alt sektörlere dair daha etkin ve verimli çalışma yapabilmek adına oluşturulmuş birer çalışma grubu olan alt sektör komiteleri ile sektörün sorun ve çözüm önerileri değerlendirilirken, sektörün gelişimine katkı sağlayacak çalışmalar yapılıyor. Birlik üyesi firma temsilcilerinin katılabildiği komite toplantılarında İKMİB tarafından gerçekleştirilen ve gelecek dönemde planlanan faaliyetler ile sektörel gelişmeler hakkında bilgi paylaşımı yapılıyor. 

UNO’dan akıllı ambalaj teknolojisi ile çevreci hareket

UNO, yepyeni bir teknolojiyi daha sektöre kazandırıyor. Besin değeri yüksek, tam tane tahıllı ekmekleri el değmeden tüketicisi ile buluşturan UNO, ambalajlarında doğa dostu özelliğini bir üst seviyeye taşıyor. Geri dönüştürülebilir UNO ambalajları, doğaya karışırsa oxo-biyoçözünür özelliği devreye giriyor. Doğaya karıştığı andan itibaren doğada yüzyıllarca kalabilen ve ciddi boyutlarda çevre kirliliğine sebep olan plastiklerin aksine, oxo-biyoçözünür özelliğe sahip UNO ambalajları geride hiçbir kalıntı bırakmadan 24 ay içerisinde tamamen çözünerek yok oluyor. Doğa dostu akıllı ambalajlar ile UNO; tüketicileri, atıkları geri dönüşüm kutusuna atmaları konusunda teşvik ediyor.

Peki, Oxo-Biyoçözünür Teknoloji Nasıl Çalışıyor?

UNO akıllı ambalaj içeriğindeki d2w teknolojisi sayesinde; hava, su, ısı ve gün ışığı ile temasa girdiği an itibariyle, ambalajın molekül bağları kırılmaya başlarken, bakteri üretimi ile ambalajda sürekli bir çözünme gerçekleşiyor. 24 aylık bir süre aralığında çürüyüp parçalara ayrılan akıllı ambalaj karbondioksit, su ve biyokütle haline dönüşerek, geride hiçbir zararlı kalıntı bırakmadan doğada kayboluyor. d2w teknolojisi, UNO’nun akıllı ambalajının normal bir plastiğe göre çok daha hızlı bir şekilde çözünmesine yardımcı oluyor.

Polinas koronavirüsü yok eden koruyucu film üretti

Polinas, COVID-19 virüsünü yüzde 99,2 oranında yok ettiği kanıtlanan gümüş iyonlu koruyucu film üreterek pandemiyle mücadelede yeni bir sayfa açtı.

YILDIZ Holding bünyesinde faaliyet gösteren Polinas, COVID-19 virüsünü yüzde 99,2 oranında yok ettiği kanıtlanan gümüş iyonlu koruyucu film üretti. Bakteri ve virüslere karşı etkili olduğu yüzyıllardır bilinen gümüş iyonu içeriğine sahip ve “BOPP AB1F1/30μ” ismiyle tescillenen film, salgınla mücadelede önemli bir gelişme olarak görülüyor. Polinas’ın daha önce ambalaj sektörü için kullanıma sunduğu, virüs ve bakterilere karşı koruyucu özelliği olan film, Ankara’da COVID-19 testlerinin gerçekleştirildiği Antimikrop Ar-Ge ve Biyosidal Analiz Merkezi’nde test edildi. Laboratuvar sonuçlarına göre koruyucu filmin ilk beş dakika sonunda yüzde 71,8, iki saat sonunda yüzde 90 ve 24 saat sonunda yüzde 99,2 oranında COVID-19 virüsünü öldürdüğü tespit edildi.

Türkiye’de fabrika otomasyon sistemlerine yönelik farkındalık artıyor

FANUC, Türkiye’de fabrika otomasyon sistemlerine yönelik farkındalığı arttırmak, profesyonel sahada oluşan problemlerin giderilmesine yardımcı olmak, nitelikli işgücünü ve üretkenlik düzeyini geliştirmek üzere yürüttüğü eğitimleri online platformda sürdürüyor.  Covid-19 sürecinden bu yana yaklaşık 13 online eğitim düzenleyen kuruluş, robotların ve kabinetlerin tanıtılmasından başlayarak robot kullanımı, kamera teknolojisi, kaynak teknolojileri, kolaboratif robotlar, Roboguide (simülasyon programı) kullanımı, makine yükleme-boşaltma uygulamaları ve sektöre yönelik özel teknolojiler konularına eğiliyor. 

“Sektöre kazandırılabilecek en efektif değeri eğitimdir”

Covid-19’un başlangıcından bu yana eğitim başına 115 kişilik ortalamayla toplamda yaklaşık 2 bin kişiye eğitim verdiklerini söyleyen FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit online eğitimlerin FANUC’un geçmişteki ve mevcut müşterileri, öğrenciler ve robot teknolojileri hakkında eğitim almak isteyen herkese açık, temel ve ileri seviye olarak planlandığını belirtti. Yiğit, FANUC’un online eğitimlere yönelimin temel nedeninin Covid-19 salgını ile gelişen sosyal mesafe kurallarına uyum ve güvenlik önlemleri olduğunu belirtti. Güvenliğin yanı sıra internet bulunan her ortamdan bilgisayar, tablet veya telefon yoluyla eğitimlere katılmanın mümkün olmasının da önemli bir faktör olarak gördüklerini ifade eden Yiğit “FANUC, sektörde donanım ve yazılım için her bir önemli bileşeni kendi bünyesinde geliştiren ve üreten tek şirket. Üstün fonksiyonel güvenilirlik,  en yüksek üretkenlik garantisi ve çevreye duyarlılık üçgeninde geliştirdiğimiz ürünlerimizle teknik altyapımız son derece sağlam. Bu derinleşmiş teknik altyapıyı yetişmiş insan gücüyle bir araya getirerek yaygınlaştırmak, otomasyon sistemlerine yönelik bilinci ve farkındalığı geliştirmek adına ülkemizin temel gereksiniminin nitelikli insan kaynağı olduğuna inanıyor ve projelerimizi çoğunlukla bu hedef üzerine kurguluyoruz. Sektöre kazandırılabilecek en efektif değerin de eğitim olduğunun farkındayız” dedi. Gelecek dönem eğitimlerine ilişkin bilgi veren Yiğit, “Roboguide (simülasyon programı) eğitimlerine oldukça yüksek ilgi ve talep olduğu için offline programlama eğitimlerine devam edeceğiz. Roboguide’ın uygulamaya yönelik birçok farklı paketi olduğundan sırasıyla tüm paketler konusunda eğitim vermeyi planlıyoruz. Şu ana kadar Taşıma (HandlingPro) ve Paletleme (PalletPro) konusunda eğitimler verdik. Gelecek programlarda ise Spot kaynak (SpotPro), Ark Kaynak(WeldPro), Kamera(IRVision) ve hareketli konveyorden ürün toplama konusunda(IRPick) eğitimlere devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

FANUC

Toyo Matbaa Mürekkepleri 50 basamak daha yükseldi

Japonya merkezli Toyo Ink Group’a bağlı olan Toyo Matbaa Mürekkepleri, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2019 yılı verilerine göre Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde geçen yıla göre 50 basamak yükselerek 250'nci sırada yerini aldı.

İstanbul Sanayi Odası’nın, şirketlerin finansal verilerini ve çalışan sayılarını dikkate alarak yapmış olduğu anket sonucunda açıklanan İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Listesi’nde Toyo Matbaa Mürekkepleri, 2017 yılından itibaren istikrarlı yükselişini sürdürerek 250’nci oldu. Kısa bir süre önce mürekkep sektöründe ‘TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi’ni almaya hak kazanan Toyo Matbaa Mürekkepleri, son olarak İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde geçen yıla göre 50 basamak yükselerek büyük bir başarıya daha imza attı. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde gazete, dergi, ambalaj ve basım sektörlerinin ihtiyaçlarına en uygun çözümü sunacak ürünleri uzman kadrosuyla üretimini sürdüren ve gerçekleştirmiş olduğu yatırımlar ile ihracat hedefini büyüten şirket, listedeki yükselişi ile kararlılığını bir kez daha kanıtladı. 

TÜV NORD onaylı “Sertifikalı CE İşaretleme Uzmanlık Eğitimi” PILZ’de

CE işaretleme sürecinde kapsamın iyi bir şekilde kavranarak, gerekliliklerinin belirlenmesi ve en doğru şekilde uygulanması uzmanlık gerektiriyor. Pilz tarafından düzenlenen TÜV NORD onaylı “Sertifikalı CE İşaretleme Uzmanlık Eğitimi” ile CE işaretleme sürecine hâkim olunarak, dışarıdan alınan hizmete olan bağımlılık ve bununla ilişkili maliyetler önemli oranda azalıyor.

Türkiye’de üretilen veya ithal edilerek kullanıma arz edilen makinelerin 2006/42/AT Makine Emniyeti Yönetmeliği ve 4703 sayılı kanun uyarınca CE işaretine sahip olması, bu işaretlemenin eksiksiz ve tam yapılmış olması zorunludur. Türkiye ve Avrupa Topluluğu (AT) ülkelerinde CE işaretlemesine sahip olmayan makinelerin satılması kanuna aykırıdır. AT, CE işaretinin doğru uygulanmamasından dolayı meydana gelen kazalarda makineyi pazara arz edenlere ciddi yaptırımlar uygulamaktadır. CE işareti, makine satın alan veya hizmete sunan her işveren vekiline de sorumluluk yüklemektedir.

CE işaretlemesi, birçok standart ve direktife atıfta bulunan uzun ve karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte kapsamın iyi anlaşılması, gerekliliklerinin belirlenmesi ve en iyi şekilde uygulanması uzmanlık gerektirmektedir.

Pilz tarafından düzenlenen, TÜV NORD onaylı Sertifikalı CE İşaretleme Uzmanlık Eğitimi ile, CE işaretleme sürecinin tüm bilinmezlerini ve zorluklarını ortadan kaldırarak firma içerisinde bilgili ve yetkin uzmanlar oluşturulabiliyor. Organizasyona kazandırılan yetkin insan kaynağı sayesinde dışarıdan hizmet alımına olan bağımlılık ve buna ait maliyetler önemli oranda azaltılıyor.

Tetra Pak’tan düşük enerji tüketimli yeni üretim hattı

Tetra Pak, içecek işlemeyi yeni bir verimlilik düzeyine taşımak için meyve suyu, nektar ve gazsız içecekler için yeni bir düşük enerji tüketimli proses hattını pazara sunduğunu duyurdu. Pastörizasyon, filtrasyon ve UV ışık teknolojilerinin benzersiz bir kombinasyonunu inovatif şekilde kullanan üretim hattı, içeceklerin iki ayrı akış halinde işlenmesi ve aseptik olarak birbirlerine karışmasıyla nihai içeceğin elde edilmesini sağlıyor. 

Yeni üretim hattı, ürünün tüm hacmini pastörize etmek yerine suyu ayırarak sadece konsantre ürünü pastörize ediyor. Su ise çok daha az enerji gerektiren filtrasyon ve UV ışığı ile ayrı şekilde işlem görüyor. Yeni meyve suyu, nektar ve gazsız içecekler hattı, enerji tüketimini %67'ye, yerinde temizlik, sterilizasyon ve ürün değişimi için gereken su tüketimini ise %50'ye kadar düşürerek içecek endüstrisinde sürdürülebilirlik çalışmalarına da önemli katkılar sunuyor.

GF Hakan Plastik yalınlaşıyor

Yalınlaşmadaki temel amacı, müşteri memnuniyeti yaratmak ve yalın dönüşümü tüm ekiple birlikte gerçekleştirmek olan GF Hakan Plastik, çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

GF bünyesine katılım ile birlikte tüm dünyada geçerli olan global GF ürün ve süreç standartlarını uygulanmaya başlayan GF Hakan Plastik, plastik boru sektöründe yalın üretim faaliyetlerine öncelik vererek gelişimini sürdürüyor.

Ürün ve hizmet yaratma sürecini israflardan arındırıp sadeleştirerek, sunulan değeri mükemmelleştirmek ve bu yolla firma kârlılığını artırmak amacını taşıyan sistem ve teknikler bütünü olarak tanımlanan Yalım Üretim, GF dünyası için önemli bir yer tutuyor. Yalın kültürü tabana yaymak ve tüm organizasyonu yalın anlamında aktive etmeyi amaçlayan GF Hakan Plastik, maliyetleri kontrol altına alarak pazarda ayrışabilmeyi hedefliyor. 

TOMRA Geri Dönüşüm, birbirine bağlı makinelerin potansiyelini ortaya çıkaran yeni E-kitabını yayınladı

Makinelerin bağlantısı, stratejik yönetim sürecini yürütmek için temel üretim ve hizmet verilerini sağlıyor.

Birbirine bağlı makineler ve bulut tabanlı veri depolama, işletmelerin verileri toplama, erişme ve analiz etme şekillerini dönüştürüyor. Geri dönüşüm endüstrisi, birbirine bağlı optik ayıklama ekipmanı tarafından bildirilen verilerin gücünü keşfetme aşamasında bulunuyor. Bu kabiliyet, veriye dayalı süreç optimizasyonunda yeni bir çağın habercisi olarak sensör tabanlı ayıklamada dünyanın önde gelen firmalarından biri olan TOMRA Sorting Geri Dönüşüm’ün "Dijitalleştirme - Geri Dönüşüm Sektöründe Verimliliği Artırmak İçin Bağlanın" adındaki yeni e-Kitabında işleniyor.

Kiefel GmbH, ABB Yetkili Değer Sağlayıcı Programı’na katıldı

Kiefel’in son yıllarda sektörde imza attığı yenilikler ile kurduğu güçlü ortaklıklar, ABB Yetkili Değer Sağlayıcı Programı’na üye olmasıyla ödüllendirildi.

Kiefel, ABB robot teknolojisinden Fiber Termoform Sistemleri olan NATUREFORMER KFT 90’da yararlanmaktadır. ABB robotları, alma&yerleştirme uygulamaları ile ağır işlere elverişli robotlar olarak KFT 90 araçları için kullanılmaktadır. Kiefel’in müşterileri plastik ve fiber ürünlerin imalatında ABB robotları sayesinde tam esneklikten yararlanabilmektedir. RobotStudio®'nun (kapsamlı bir simülasyon ve çevrimdışı programlama yazılımı) uygulanması nedeniyle geliştirme süreleri kısaltılmakta olup, işe başlama zamanı önemli ölçüde öne çekilebilmektedir. Makine çalışması sırasında robot işlemleri daha hızlı değiştirilebilmekte ve başka bir ürüne geçiş gibi değişen koşullara hızlı ve verimli şekilde uyarlanabilmektedir.

Inkmaker Ailesi’nin yeni üyesi: SWESA Dosiersysteme GmbH

Inkmaker srl, özelleştirilmiş dozaj sistemlerinde Alman şirketi olan SWESA’nın satın alımının, 2020’nin 3. çeyreğine kadar tamamlanacağını duyurdu.

Yakın zamanda gerçekleşen alım; SWESA Dosiersysteme GmbH’nin, İtalya merkezli küresel teknoloji firması Inkmaker Group’un, müşterisine toplam proses mühendisliği sunma konusundaki küresel hedefine ulaşmada bir başka kilometre taşı olarak katıldığını gösteriyor.

Bu satın alma, Inkmaker’ın 2019’dan bu yana üçüncü satın alması oldu:

Inkmaker srl; geçen yıl Ekim ayında gerçekleşen İngiltere’deki Rexson Systems Limited ve Vale-Tech Limited şirketlerinin satın alınması ile, bu yılın başlarında da İtalya’da Tecnopails S.n.c’ni de satın alarak küresel iddiasını korumaya devam ediyor.

Çevresel teknolojiye çok büyük önem veren SWESA, ekolojik ve ekonomik fikirleri FLEXO ve SMARTMaster gibi yenilikçi dozaj sistemleriyle gerçekleştiriyor. Pazarda sağlam ve dayanıklı olmalarıyla saygı duyulan bu makineler, sık bakım gerektirmemeleriyle biliniyor. Ayrıca SWESA’nın yüzde 100 mürekkep sirkülasyonu sağlama kabiliyetine sahip iğnesiz vanaları, gıda ambalajı, ofis mobilyası, kâğıt mendil ve ağır hizmet oluklu ambalaj endüstrilerinden önemli bir küresel müşteri veri tabanına sahip.

Tayvan’ın akıllı plastik ve kauçuk makineleri çevreci üretimi şekillendiriyor

Tayvan Dış Ticaret Bürosu (BOFT) ve Tayvan Dış Ticaret Geliştirme Konseyi (TAITRA) öncülüğünde bir araya gelen Tayvanlı 4 firma “ Taiwan Excellence Plastik ve Kauçuk Makineleri Online Lansmanı” ile ürünlerini küresel pazardaki alıcılara ve medyaya çevrimiçi lansmanla tanıttı.

Günümüzde uluslararası ham petrol fiyatlarının dalgalanması ve çevre bilincinin artması ile plastik atıkların geri dönüştürülme oranı artarken plastik ve kauçuk sektörü önem kazanmaya başladı. Tayvan, dünyanın ilk altı plastik ve kauçuk makinesi ihracatçısı ülkesinden biri olarak, rafine teknoloji ve tutarlı performansa sahip ürünler sağlamasıyla tanınıyor. Uluslararası pazarda ürünleriyle tanınan Tayvanlı 4 firma Tayvan Ekonomi Bakanlığı’na (MOEA) bağlı Dış Ticaret Bürosu (BOFT) ve Tayvan Dış Ticaret Geliştirme Konseyi (TAITRA) tarafından, Tayvan Makine Endüstrisi Derneği (TAMI) ile işbirliği ile bir araya gelerek Taiwan Excellence Plastik ve Kauçuk Makineleri Online Basın Toplantısı’nı gerçekleştirdi.

Kimya ihracatı 8 ayda 11,5 milyar dolara ulaştı

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre, kimya sektörü ihracatı 2020 yılı Ağustos ayında 1 milyar 378 milyon dolar olarak gerçekleşti. Sektörün 8 aylık ihracatı 11,5 milyar dolara ulaştı.

Bu yıl Ocak-Ağustos döneminde 11 milyar 521 milyon dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı gerçekleştiren kimya sektörü, geçen yıl aynı döneme kıyasla yüzde 14,09 geriledi. Irak, ABD ve Almanya en çok kimyevi maddeler ihracatı yapılan ilk üç ülke oldu.

Ağustos ayı kimya sektörü ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Bu yıl pandemi dolayısıyla özellikle ikinci çeyrek itibariyle daralan dünya ve ülkemizin ekonomisinde ihracattaki genel gerilemede kimya sektörümüz de etkilendi. Haziran ve Temmuz ayında toparlanmanın ardından Ağustos ayında ise hem ülkemizin ihracatında hem de sektörümüzde bayram tatilinin de etkisiyle bir gerileme oldu. Ağustos ayında 1 milyar 378 milyon dolarlık kimya ihracatı gerçekleştirdik. En çok kimyevi maddeler ve mamulleri gerçekleştirdiğimiz ülkelerde ise Ağustos ayında Irak birinci sırada yer alırken, yüzde 39,06 artışla ikinci sırada yer alan ABD dikkat çekiyor. Diğer yandan kimya sektörümüzün kapasite kullanım oranlarına baktığımızda ortalama Mayıs ayında yüzde 67,08’a kadar indiğini, Haziran ayından itibaren yükselmeye başladığını ve Ağustos ayında yüzde 70,85’e kadar yükseldiğini görüyoruz.

BASF 3D Printing Solutions ile Photocentric, Ar-Ge alanındaki mevcut işbirliklerini genişletme kararı aldılar

Almanya merkezli BASF 3D Printing Solutions GmbH şirketi ile Birleşik Krallık merkezli, baskı ekipmanları ve foto polimer reçine malzemeleri üreticisi Photocentric isimli şirket stratejik ortaklıklarını derinleştirme kararı aldılar. Bahsi geçen şirketler, foto polimer reçineleri ile baskı parametrelerini optimize ederek yenilikçi ve işlevsel malzemeler geliştirmek için Ar-Ge alanında hâlihazırda iş birliği içindeydiler. Mevcut iş birliklerini genişletmeyi hedefleyen şirketler, katmanlı üretim teknolojisindeki uzmanlıklarını birleştirerek yeni bir malzeme portföyünü piyasaya sunmaya hazırlanıyorlar. Şirketler, malzeme portföylerinin genişlemesiyle, 3D yazıcı bileşenlerinin seri üretiminin arttırılmasını planlıyor.

Şirketler arasındaki iş birliği anlaşması sonucunda, Foward AM Photocentric Ltd. tarafından üretilen LCD günışığı yazıcıları için özel olarak geliştirilmiş foto polimerleri piyasaya sunacak ve mevcut portföyünü genişletme imkânı bulacak.

Sarten, Balkanlar’da ve Doğu Avrupa’da hedef büyüttü 2020’de 20’nci fabrikasını satın aldı

Türkiye’de 16 fabrika ile hizmet veren şirket, Bulgaristan’daki son yatırımıyla yurt dışındaki dördüncü üretim merkezini devreye almış oldu.

Sarten Ambalaj, 10 milyon Euro yatırımla Bulgaristan’daki ikinci fabrikasını satın aldı. Bulgaristan’da hâlihazırda 25 milyon Euro ciro yapan Sarten, son yatırımıyla bu rakamı 50 milyon Euro seviyelerine çekmeyi hedefliyor. Türkiye’de 16 fabrikayla hizmet veren şirket, bu yatırımla Bulgaristan’daki ikinci, yurt dışında ise dördüncü merkezini devreye almış oldu.

“Balkanlar’da ve Doğu Avrupa’da Bulgaristan merkezli büyüyeceğiz”

Bulgaristan’daki ikinci yatırımı değerlendiren Sarten Ambalaj CEO’su Zeki Sarıbekir şunları söyledi: “Bu ülkedeki şirketimizi 1999 yılında kurduk. 2001 yılında da oradaki ilk fabrikamızı aldık ve üretime başladık. 19 yıldır da Bulgaristan’da üretim yapıyoruz. Şirketin ilk yurt dışı yatırımı da Bulgaristan’dır. Yeni yatırımımız, Bulgaristan’ın ilk metal ambalaj fabrikası. Bu yatırımımızla Bulgaristan’da 400 kişinin üzerinde istihdam sağlamış olacağız. Bu ülkede 25 milyon Euro ciro yapıyoruz. Hedefimiz 1-2 yıl içerisinde ciromuzu iki katına çıkarmak olacak. Romanya’da da depomuz ve bir şirketimiz var. Sırbistan’da da bir şirketimiz var. Yunanistan’da Selanik’te bir ofisimiz var. Balkanlar’da ve Doğu Avrupa’da Bulgaristan’ı merkez seçerek büyüyoruz. İkinci fabrikayla da Doğu Avrupa’da metal ambalajda daha güçlü bir konuma geleceğiz. Bu yatırım Türkiye’den ihracatımızı da artıracak. Yine yarı mamulü Türkiye’den göndereceğiz. Hammadde de gidecek. Yeni fabrikamızda kavanoz kapağı ve endüstriyel ambalaja odaklanacağız. Plevne’deki fabrikamızda ise gıda tarafında büyüme hedefliyoruz. 2020’de 20’nci fabrikamızı kurmuş olduk. Türkiye ve yurt dışı olmak üzere toplam çalışan sayımız 3 binin üzerinde. Şirket olarak bir yıl öncesine göre yüzde 5 büyüdük. Sektörün de bu düzeyde büyüdüğünü düşünüyorum. Türkiye’de kişi başına düşen ambalaj tüketimi 250 dolarları buldu. Avrupa’da bu 450 dolarların üzerinde.