Sunday, Dec 22nd

Last updateFri, 13 Dec 2024 12pm

You are here: Home Article Haberler Ambalaj sektörü 9 milyar dolar büyüklüğe ulaştı

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Ambalaj sektörü 9 milyar dolar büyüklüğe ulaştı

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Korkut

Ürünün giysisi ambalaj 300 milyar dolarla ihracatın temelini oluşturuyor Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Korkut, 2005 yılında 4.75 milyar dolar büyüklüğü olan ambalaj sektörünün ülke ekonomisinden daha hızlı büyüyerek, 2011 yılında 9 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını söyledi. 

 

Korkut, ASD’nin 20. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yapılan basın toplantısında ki konuşmasında şunları kaydetti: “Ambalaj sektörümüzün büyüklüğü 9 milyar dolar ama 300 milyar dolarlık bir ekonomik hareketliliği etkiliyoruz. Ambalaj bir ürünün giysisidir. Ürününüz ne kadar iyi olursa olsun giysisi iyi değilse satmanız zor olacaktır. Türkiye’de mevcut ve son yıllarda gelişme eğilimi gösteren sanayi dallarında üretilen çeşitli tarım ve gıda ürünleri ile diğer gıda dışı ürünlerin amaca yönelik pazarlanmasında, özellikle ihraç mallarında ambalaj giderek daha önemli bir yer tutmaktadır. Ambalaj ürünün tüketiciye en ekonomik yolla ulaşmasını sağlar, depolama kolaylığı yaratır. Önemli bir görevi de taşıdığı bilgilerle tüketiciye seçim ve kullanım kolaylığı sağlamasıdır.” 

ASD yirminci yılında 

20 yıl önce, 24 Ocak 1992 tarihinde Türkiye Ambalaj Sektörünün gelişmesi için 39 ambalaj sanayicisinin bir araya gelerek Ambalaj Sanayicileri Derneği’ni kurduğunu belirten Korkut, bugün Derneğin 200 üyesi bulunduğunu söyleyerek; “Dernek üyeleri üretilen ambalajın ana malzemesine göre gruplandırıldığında 13 alt grubu kapsamaktadır” dedi. Türkiye’de ambalaj sektörünün gelişimi konusunda çalışmalarını sürdüren ASD başta WPO (Dünya Ambalaj Örgütü) ve IAPRI (Uluslararası Ambalaj Araştırmaları Enstitüleri Birliği) gibi dernek ve birliklere üye olarak sektörü uluslararası arenada da temsil ediyor.

Sadettin Korkut, sektöre aynı heyecan ve özveriyle hizmet etmeye devam edeceklerini; Ambalaj Müzesi oluşturmayı ve uygun bir lokasyonda Ambalaj İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurmayı planladıklarını; ayrıca, Ambalajın Toplumdaki Algısını Kuvvetlendirme çalışmalarına da ağırlık vereceklerini söyledi. 

ASD; İstanbul Ambalaj Fuarı, Ambalaj Bülteni dergisi, Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması ve Yaşam Boyu Eğitim faaliyetleri gibi birçok alanda yaptığı çalışmalarla Türkiye Ambalaj Sektörünün gelişmesi için hizmet vermektedir.

3 milyar dolar ihracat 

Türkiye’de ambalaj sektörünün dünya ortalamasının üstünde bir büyüme elde ettiğine dikkat çeken Korkut şöyle konuştu: “Türkiye’de 2006’da 1,5 milyar dolar olan ambalaj ihracatımız, 2011’de 3 milyar dolara çıkmış durumda. Dünyada 180 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2011’de en çok ambalaj ihraç edilen ülkelerin başında Almanya, İngiltere, Irak, Fransa, İran, Hollanda, İtalya, İsrail, Rusya ve Yunanistan geliyor. Bu ihracatta yüzde 69’luk oranla en fazla payı plastik ambalaj alıyor. 500 milyar dolar ihracat hedeflenen 2023 yılında ise, sektör olarak hedefimiz ihracatımızı 10 milyar dolara çıkararak 30 milyar dolarlık bir sektör büyüklüğüne ulaşmak.” 

109 dolar kişi başı tüketim 

Ambalaj sanayinin yaklaşık 3.000 işyerinde 90.000 – 100.000 bin kişiye istihdam sağladığını hatırlatan Korkut şöyle devam etti: “Türkiye’de ambalaj sektöründe büyümek için halen büyük bir potansiyel var. 2011’de dünyada kişi başı ambalaj tüketimi 78 dolar. Bu rakam Türkiye’de 109 dolar iken, Avrupa Birliği (AB) ortalaması 250 dolar, ABD ve Kanada ortalaması 350 dolar. Ambalajın en yoğun kullanıldığı Japonya’da ise kişi başı tüketim 550 dolar oldu. Sektör olarak hedefimiz Türkiye’de kişi başı ambalaj tüketimini 2023’e kadar 300 doların üzerine çıkarmak.” Ambalaj sektörünün gelişmişliği ve kişi başına ambalaj tüketimi genel olarak “yaşam standardı ve ekonomik faaliyetlerin göstergesi” olarak da değerlendirilmektedir.

Ambalaj üretiminin yaklaşık %50’sinin günlük ihtiyaç maddeleri arasında büyük ağırlıkta da gıda ürünleri olduğu ve %20-30’unun diğer gıda dışı tüketim malları ve keza %20-30’unun ise endüstriyel ambalajlar olduğu WPO (Dünya Ambalaj Örgütü) tarafından ele alınmakta olan değerlerdir.

İlk binde 53 şirket

Ambalajın ihracatı mümkün kılan en önemli stratejik araç olduğunu kaydeden Korkut, “Türk ambalaj sanayi, ülkedeki imalat sanayindeki genişlemeye cevap verecek durumdadır. İstanbul Sanayi Odası (İSO) en büyük 1000 şirket araştırmasında 2009 yılında 50 ambalaj sanayi şirketi yer aldı. 2010 yılında bu rakam 53’e çıktı. Bu 53 şirketin 22’si derneğimiz üyesi. Türkiye’nin en büyük 1.000 firmasının % 5,3’ü ambalaj sektöründe faaliyet göstermektedir.” 2014’te 600 milyar dolara yaklaşacak Dünya ambalaj sanayisindeki gelişmelere de değinen Sadettin Korkut şu bilgileri verdi:

“2008’de başlayan küresel kriz sürecinden önce dünyada ambalaj endüstrisi 500 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahipti. 2009’da pazarın büyüklüğü 429 milyar dolara indi. Bundan sonra ise sektörde her yıl yüzde 3,5 büyüme kaydedildi. 2014’de sektör büyüklüğünün 597 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor.” 

Kaynak azaltma çalışmaları ile sürdürülebilir üretim 

Bugün ambalaj üretiminde mümkün olan minimum malzeme kullanımı konusunda çok detaylı çalışmalar yapıldığına dikkat çeken Sadettin Korkut; “Böylelikle mümkün olan minimum hammadde, doğal kaynak ve enerji kullanımı ile sürdürülebilir üretimi sağlıyoruz. Büyük bir üretici 10 yıl önce kullandığı hammadde ile bugün de aynı miktar hammadde kullandığı halde çok daha fazla üretim yapabilmekte ve bunun sonucunda da kaynaklarını verimli kullanarak karlılığını artırabilmektedir” dedi. 

“Ambalaj atıklarına çöp muamelesi yapmayalım” 

“Ambalajlar geri dönüşebilir/ geri kazanılabilir malzemelerden üretilmektedir, kesinlikle çöp değildir” diyerek sözlerine devam eden Sadettin Korkut “Tüketici olarak çoğu zaman içtiğimiz bir meyve suyunun, yediğimiz bir gıdanın veya aldığımız yeni bilgisayarımızın ambalajlarını evsel atıklarımızla birlikte aynı kutuya atarız. Oysaki kullanım sonrası oluşan ambalaj atıkları birçok sektörde ikincil hammadde olarak kullanılabilecek, maddi değeri yüksek malzemelerdir. Bizler ambalajın bu değerinin farkında olmazsak, her gün ellerimizle ülkemizin ve dünyamızın doğal kaynaklarını da yok etmiş oluruz. Günümüzde sınırlı sayıda olan düzenli depolama tesislerinin de evsel atıklarımız ile hızla dolduğu düşünülürse, daha kalıcı bir çözüm arayışı başlaması kaçınılmazdır. Ülke ekonomisine katkı ve doğal kaynakların daha verimli kullanılması için tüm değerlenebilir atıklarda olduğu gibi ambalaj atıklarını da diğer atıklardan ayrı olarak biriktirmeliyiz. Ambalaj atıklarına çöp muamelesi yapmayalım. Onların yeniden hammaddeye dönüştürülmeleri için gereğini yapalım” dedi.