Friday, Sep 20th

Last updateFri, 20 Sep 2024 8am

You are here: Home Article Haberler Plastik ham maddedeki astronomik fiyat artışına iki adımlı çözüm önerisi

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Plastik ham maddedeki astronomik fiyat artışına iki adımlı çözüm önerisi

Plastik ham madde fiyatlarında Ağustos ayından bugüne yüzde 137’lere varan astronomik zamlara karşı plastik sanayicilerinin çıkarlarına yönelik girişimlerini sürdüren Türk Plastik Sanayicileri, Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) 24 Şubat 2021 tarihinde online olarak gerçekleştirdiği “Ham madde Fiyatlarında Astronomik Artış ve Çözüm Önerimiz” toplantısı ile yaşanılan süreci ve çözüm önerilerini sektör temsilcileri ile paylaştı.

Dünya ekonomisinin sarsıldığı pandemi sürecinde bile çarkların hızla dönmeye devam ettiği üretim alanlarında ham madde tedarik sorunu yaşanıyor. Fiyatların katlandığı günlerde ham madde bulamayan Türk Sanayicisi, sipariş yağmuruna tutulsa da yetersiz ham madde üretiminden kaynaklanan mal bulamama sorunu yüzünden sipariş taleplerini karşılayamıyor. “Ham madde sıkıntısı yaşayan sektörlerin başında plastik endüstrimiz geliyor” diyen Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, ham madde sorununa ve çözümüne ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunarak, “İhracatta, otomotivden sonra ikinci sırada yer alan kimya bünyesindeki plastik sektörümüz, ham madde tedarikinde yaşanan problem nedeniyle ihracatta hızla kan kaybetmeye başladı. Fiyatlarda yaşanan yüzde 100’lük artışa rağmen ham madde bulmakta zorlanıyoruz. Bu durum, üretime ağır darbe vuruyor” dedi.

Fiyatlar neden zirve yaptı?

Ham madde fiyatlarındaki artışın ana sebepleri hakkında bilgi veren Eroğlu, “dünyadaki büyük kartellerin, ham madde üretimini kısması fiyatlarda artış getirdi. Plastik sektörümüze ham madde üreten global firmalar belli. Özellikle bu yılın Eylül, Ekim, Kasım aylarına baktığımız zaman söz konusu dev üreticilerin, fabrikalarındaki üretimi çeşitli gerekçelerle ciddi şekilde kıstığını görüyoruz. Fabrikalarda kapanan üretim ve duruş seviyesinin zirveye çıkmasıyla piyasadaki ham madde azaldı. Mal azalınca da fiyatlarda ciddi artışlar yaşandı. Yönetiminde yer aldığım Belçika merkezli Avrupa Birliği plastik üreticilerinin yayınladığı Küresel Hammadde Arzı Raporu’nda, son 3 aya ilişkin üretim grafiklerine göz attığımızda, ham madde tiplerindeki duruşun zirveye çıktığını gözlemliyoruz. Ham madde tiplerine göre duruşları gösteren grafiklere göre en fazla kısıntı PVC’de gerçekleşti. Üretim kısıntısı ile fiyat artışları arasındaki ilişkiyi gösteren grafiklerde; PVC’nin ardından sırasıyla Polipropilen, Polistren ve Alçak Yoğunluklu Polietilen de ciddi üretim kısıntıları dikkatimizi çekiyor. Plastiğin ana ham maddesi petrolde artış sınırlıyken, plastik ham maddeler mantıksız bir şekilde kat kat artmaya devam ediyor. Özetle fabrikalar duruş sayısını arttırıp, bazı tesislerini kapatınca üretim azaldı ve bulunamaz hale gelen ham madde fiyatları tırmanışa geçti. Avrupalı üreticiler başta olmak üzere Uzakdoğu ve Ortadoğu’daki üreticilere ek olarak yerli üreticimiz de kısıntıya gidince, ham madde fiyatları spekülatif olarak son 3 ayda iki katı geçen oranda yükseldi” şeklinde açıklamada bulundu.

Ham madde krizi nasıl çözülür?

Türkiye’deki ham madde üretiminin, toplam talebin yanında devede kulak kaldığını belirten Eroğlu, ham madde tedarikinde yaşanan sorunun çözümüne ilişkin şöyle konuştu: “iç pazarımızda plastik ham maddeye ciddi talep var. Bu nedenle yerli üreticinin, yurt içinde fiyatların daha da tırmanmasını sağlayacak ihracat stratejisini gözden geçirmesi gerekiyor. Nitekim AB ülkelerindeki ana ham madde üreticileri, arz sıkıntısı yahut fiyat artış dönemlerinde önceliği kendi iç piyasalarına veriyorlar. Dolayısıyla Türkiye’deki sanayiciler olarak bizlerin de yerli ham madde üreticisinden aynı yaklaşımı beklemek hakkımız. Ayrıca ekonomi yönetiminden de plastik ham maddeyi; ham olarak ihraç etmek yerine, yurt içinde işlenerek nihai ürüne dönüştürüp, daha katma değerli şekilde ihraç etmenin yolunu açacak önlemleri almasını bekliyoruz. Önerimiz böylesi zorlu bir süreçte yerli ham madde üreticisinin, mamul üreticileriyle diyalog ve iş birliği halinde hareket etmesidir. Üreticinin çağrısına kulak tıkanıyorsa, kamunun bu konuda arabulucu yahut oyun kurucu olarak çerçeveyi çizmesi gerekiyor. Nitekim geçmiş yıllarda kamu, farklı sektörlerde spekülasyonu engellemek için ham madde ihracatına kısıtlamalar getirmiş ve sorunun çözümüne katkı sunmuştur.”

Ham madde fiyatlarındaki çılgın yükselişin önlenmesine ilişkin bir diğer önerisini de anlatan Eroğlu, pandeminin de tetiklediği bu kritik süreç sona erene kadar en azından 2021 yılının ilk yarısında ithal ham madde üzerindeki vergilerin geçici olarak askıya alınması teklifinde bulundu. İthal ham maddeden geçici olarak vergi alınmamasının, fiyatlarda kısmi de olsa rahatlama getireceğini belirten Eroğlu, ‘Vergiden arındırılmış olacağı için daha ucuz temin edilecek ithal ham madde, fabrikalardaki çarkların daha hızlı dönmesini sağlayacaktır. Üretim maliyetleri ve dolayısıyla ürün maliyetlerine düşürücü etki oluşacak. Örneğin marketten aldığımız plastik su şişesinin fiyatında, sudan ziyade plastik şişenin maliyeti belirleyicidir. Dolayısıyla ham madde fiyatlarındaki astronomik yükselişe çözüm önerimizi; ilk adımda yerli üreticinin, ürettiği ham maddeyi ihraç etmek yerine iç piyasadaki sanayiciye satması, ikinci adımda ise ithal ham maddeden alınan verginin geçici süreyle alınmaması olarak özetleyebiliriz. Bu adımların atılması üretimimizi rahatlatırken öte yandan hem Türkiye ekonomisinin canlanmasını sağlar hem de maliyetlerdeki düşüşle birlikte makro ekonomideki yüzde 5’lik enflasyon hedefinin tutturulmasını kolaylaştırır” şeklinde konuştu.