Monday, Dec 23rd

Last updateFri, 13 Dec 2024 12pm

You are here: Home Article Haberler 2017’de yüzde 10 büyüyen plastik sektörü 2018’de en az yüzde 5 büyüme bekliyor

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

2017’de yüzde 10 büyüyen plastik sektörü 2018’de en az yüzde 5 büyüme bekliyor

Üretim kapasitesi ile dünyada altıncı, Avrupa’da ise ikinci sırada yer alan Türkiye plastik sektörü büyüme ivmesini devam ettirdi. 2017 yılında yüzde 10 büyüyen sektörün yılı 37,1 milyar dolarlık üretim ve 4,3 milyar doların üzerinde ihracatla kapatması bekleniyor. Plastik sektörünün 2018 yılında yüzde 5 büyüme potansiyeli olduğunu belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, başta Irak ve Suriye olmak üzere ihraç pazarlarındaki sorunlar, jeopolitik gelişmeler ve finansal piyasalardaki olası dalgalanmaların ise büyümeyi olumsuz etkileyebilecek başlıca risk unsurları olduğunu açıkladı.

Türkiye ekonomisindeki yerini giderek güçlendiren plastik sektörü; üretim, ihracat ve büyüme performansı ile dünya liginde liderliğe emin adımlarla ilerliyor. Sektörün üretiminin 2017 yılı sonunda miktarda yüzde 10,2’lik artışla 9,7 milyon tona, değerde ise yüzde 9,8 artışla 37,1 milyar dolara yükseleceği tahmin ediliyor. Aynı zamanda yurtiçi tüketimin 8,7 milyon tona ve direk mamul ihracatının da 4,3 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Plastik sektörü 2018 yılında ise yüzde 5 büyüme hedefliyor.

2017 yılını tüm sorunlara ve plastiklere karşı yürütülen negatif algı kampanyalarına rağmen büyüme ile kapatacaklarını ifade eden PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “Türkiye plastik mamul üretiminde dünya altıncısı ve Avrupa ikincisi konumunda yer alıyor. Plastikler tüm dünyada cam, metal, kauçuk, ağaç, inorganik maddeler gibi malzemelerin yerine alternatif olarak veya bu malzemelerle birlikte kullanılan geleceğin vazgeçilmez malzemesidir. Plastikler gelişen teknolojiye paralel olarak her gün tıptan eczacılığa, kozmetikten ilaç sanayine, inşaattan tekstile, sportif eşyalardan otomotive kadar çok sayıda sanayi kolunda yeni uygulamalara imkân sağlıyor. Daha ekonomik ve kolay uygulanabilir olması nedeniyle de alternatif malzemelere göre tüketimi hızla artıyor. Her ne kadar plastik poşetler, damacanalar, pet şişeler gibi ürünlerimize karşı negatif algı kampanyaları yürütülse de plastik sektörü büyümeye devam ediyor. Bugün yüzde 10 gibi Türkiye ekonomisinin üzerinde büyüme başarısı göstermiş olan sektörümüzü karalamaya çalışmak yerine desteklemek ve başarısıyla övünmek gerektiğine inanıyoruz” dedi.

İhracatta yaratılan katma değer açısından dünya ortalamasının gerisinde kaldıklarını oysa plastik sektörünün potansiyelinin çok daha yüksek olduğuna da vurgu yapan Yavuz Eroğlu, “Özellikle 2023 yılında en az 17 milyar dolar ihracat hedefleyen plastik sektörünün bu düzeyde bir ihracatı gerçekleştirmesi için büyümesine paralel olarak artan sorunlarının çözümüne yönelik adımlar atılması ve kilogram başına 3 doların altına inmiş birim ihraç fiyatlarını gelişmiş ülkeler ortalamasına çıkaracak tedbirler alınması gerekiyor” diye konuştu.

Dünya ve Türkiye ekonomisinde bazı olumlu gelişmeler görülmesine rağmen 2018 yılında da risk unsurlarının devam edeceğini söyleyen Eroğlu, “Başta Irak ve Suriye olmak üzere ihraç pazarlarındaki sorunlar, jeopolitik gelişmeler ve finansal piyasalarda meydana gelebilecek dalgalanmalar başlıca risk unsurları olmayı sürdürüyor. Belirsizliğin genelde riskten kaçışa ve temkinli bir kaynak kullanımına yol açacağı tahmin ediliyor. Türkiye, Orta Vadeli Program’da daha yüksek üretim ve daha düşük enflasyon hedeflenmişse de 2017 yılında olduğu gibi 2018’de de kırılganlık riski taşıyan ekonomilerin başında gelmektedir. Yüksek cari açık, enflasyonun düşürülememesi ve artan finansman ihtiyacı, Türkiye ekonomisinin 2018 yılında da karşılaşacağı başlıca riskler arasında görülmektedir” dedi.

Hükümet tarafından açıklanan Orta Vadeli Program’da hedeflenen yüzde 5’lik ekonomik büyümenin gerçekleşmesi halinde 2018 yılında plastik sektöründe de en az yüzde 5’lik büyüme beklediklerini belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “2018 yılında plastik üretimimizin miktarda 10 milyon tona, değerde 39 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Ekonomiye en az 15 milyar dolarlık katma değer sağlayabileceğiz. Sektörümüzün 2018’de mamul ve hammadde olarak direkt ihracatının ise en az 5,6 milyar dolara ulaşacağını, dolaylı ve dolaysız ihracat toplamının 16 milyar doları geçeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.