Thursday, Mar 28th

Last updateThu, 28 Mar 2024 9am

You are here: Home Article Hayvanlar ülkesinin kralı da hayvandır!

Hayvanlar ülkesinin kralı da hayvandır!

Ülkesi “cüz kesesinden” mezun olanların yönettiği garip bir durum ile karşı karşıyadır millet. Bu durum  ülkemizin muhtemel en kötü durumunun hakikat” olarak tanımıdır.

Bir monolog ile silinen hafızayı tasvir edelim istiyorum.

Hınzıryedi din adamlarının köşe başında tefsir okuyup, hadis indirdikleri “eşkinci millet” haline geldi halk. Okuması iyi sesi gür bir zat çıkar ortaya; sahaflarda bini bir para etmez kitapların sayfalarını sumturuklu dualarla açarak yüksek sesle okuyor, sedire bağdaş kurmuş, kıyı köşe halılara çömelmiş ehli keyif, dinlediğini anlayacak idrakten mahrum kalabalık dinliyor; cüz kesesinden atan belagat kahramanını.

Dinleyenler; Timur’un fillerini ürkütecek vasıfsızlıkta Hımkıme Kitayî’yi salavat getirerek, ellerini sol döşlerinin üzerine vurarak cehaleti defalarca yüklenir.  Bunların yerine Battal Gazi’nin, Hz. Ali’nin, Genç Osman’ın hikâyelerini dinleseler kıymet bulacaklar bulmasına da başa geçirdikleri Hınzıryedi; kendisinden daha cahil eşkinci sürüyü çoban edasıyla güdüyor.

Ne yazık ki insanımızın korktuğu tek şey öğrenmektir.  Oysa “dünyanın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu bilse” milleti, efendi olacak olmasına da, güdülmek hoşuna gidiyor herhalde.. İşin garibi ve daha beteri, güdülen eşkinci halk da güdülmek üzere para veriyor hınzıryedi’ye ara sıra.

Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek sanki onların uykularını kaçırıyor. Bu yüzden daha da rahat  rahat oturaklar, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlar.  Oysa her insan şu yada bu şekilde dünyayı okumalıdır. “Kur’an’ın kendisi peygamberin dünyayı nasıl okuduğunun bir örneği değil mi?

Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, “macera insanoğlu için büyük bir nimettir”. Bu Hınzıryedi din adamlarının tuttukları köşe başlarında sumturuklu tefsir okuyup hadis indirdikleri yerlere çoğalan zavallılar; oralara gitmekle ayaklarına Kabe sevabı yazılır diye Allah’ın ilmine muhalefet ederek dilenci duasına çıkıyorlar.

Oralara gitmekle, Allah onları yavuz dilden, kem nazardan saklar sanıyorlar. Hakk Teala; bu tür yavuz, yüzsüz, utanmaz, avrat kazasına müptela olmuş kişileri ilme muhalif olduğu için saklamaz. Oralara; gitmekle yollarının Hicaz olacağına, el kazana sen yiyesin denip, mutluluk yağmuru altında kaftansız kalacağına, Allah’ın kendisini karı şerrinden azat edeceğine, oralara gitmekle; üç otuz yaş daha alacağına inananların ömürleri ah edip vah işitmekle geçer. Onların burunları sümüklerine bereket olur. Mekânlarında baykuşlar banlanır. Giydikleri gömlek alev olur, alev alır. Her parçası bir kurtağzında kalır. Allah oralarda ömür törpületenlere uyuz verir kaşınacak tırnak vermez. Kendileri göremeyecekleri için kefenleri kara bezden olur. İki gözleri bir delikten bakar, Sûr üflendiğinde hiçbirisi duymazlar bu Hınzıryedilerin dualarına amin diyenler.

Buralara gidenler; kör, kötürüm, inmeli, aksak, dilsiz, düztaban, damlalı, çolak, paytak, sağır, topal, şaşı, yatalak, kolsuz, çalıklar, şehlalar dır. Oralarda yenen haram lokmaların biri nefes borunuza kaçacaktır birgün.

Dostlarım “bilgi tehlike ile ölçülür”. Çünkü bilgi doğru olmak demektir.  Muhittin Arabi diyor ki. Cahilin söyleyeceği o kadar harf vardır ki. Alime harf gerekmez.

Milletin doğru düşünmemesi için dinin yerine bir sürü şart koyarlar Hınzıryediler. Oysa doğru düşünmek için yeterince şart oluşması gerekir.

İşte bu yüzden Hınzıryedi baştakilerin hata yaptıklarına inanmaz cahil cühela takımı. Bunların hata yaptıklarına inananların fikirlerine güvenmezler.

Unutma milletim. Malın, canın tehlikede.  Malın canın sevdiklerin tehlikede olduğu için doğru düşünmek mecburiyetindesin.

Doğrunun düşmanı; sustalı divitler (keskin kalemler), zehirli ve panzehirli yüzükler (antenlerinin apıç arasında faal olmaları), odalarında gizli gizli konuşmalar, sahte fermanlar, mazbatalar, şahadetnameler,  hüsnühal kağıtları, gothik, italik, sülüs ve kûfi tarzda yazı, tuğra ve imzalar, taklit edilmiş hattatlar.. Bir sürü şehir efsaneleri, bir sürü kurt masallarıdır.

Ah insanlık uyanın artık uyanın soyuluyorsunuz, maneviyatınızı soyan bu düzenbaz şaklabanlar sizleri çırılçıplak cehenneme götürüyorlar. Bunlar şeytanların tayfalarıdır.

İlme sarılın, bilime sarılın. Allah size kurtuluşu ve zenginliği muhakkak verecektir. Kişi için kutsal şey varsa o da bilgidir. Gerek bu dünyanın, gerekse ahretin bilgisi. Bu yüzden öğrendiklerinizi akıl terazinizde tartın ve doğru olup olmadıklarına bakın.

Kişinin koruyucusu; en büyük sermaye olan bilgidir.

Dostlar siz hiç boşluğa tapan insanı gördünüz mü? Hınzıryediler size boşluğu gösteriyor, boşluğa götürüyor.

Şahin DUMAN / İşlt.Yük.Müh.