Thursday, Mar 28th

Last updateThu, 28 Mar 2024 9am

You are here: Home Article Türk kadını

Türk kadını

Dünyada tarih boyunca dört ana kültür gelişmiştir. Bu kültürler; Latin, Çin, Sami ve Türk kültürleridir. Bu dört yapılanma kadınına dört farklı değer üreterek oluşumlarını egemen kılmışlardır. 

Latin kültürü; kadını yalnızlığı ile özgür bırakmış ve yalnız kadın rolünü ortaya çıkarmıştır. Çin kültürü; kadını küçümsemiş böylece değersiz kadın ortaya çıkmıştır. 

Sami kültürü; çok eşliliğe izin vermiş kadınını gurursuz bırakmıştır. 

Türk kültürü; erkeğiyle kadını kader arkadaşı yapmış, tek eşlilik üzerine değerli kadın olgusunu yaratmıştır.

Bu oluşlar içinde kadın hayatı paylaşan duruşu ile çalışmayı ve aileyi yöneten tavrı ile varlığın temeli olmayı başarmıştır.

Türk kültürünün temel öğesi olan “ana rolü” kadının özveri ve varlığının ışığıdır. Bu ışık mutluluk ve hayat ateşi veren bütün değerlerin özünü teşkil eder.

Türkiye Türk kadını yapısını Latin ve Sami kadın kültürleriyle Yakın Çağın zorluklarına karşı oluşum perspektifinde yorumlamaya çalışan bir süreci yaşamaktadır. Bu sürecin yarattığı duyarlılıklar içinde ana öğeler;

 Kadının aile sorumluluk bilincinin önemi,

 Kadının dünya görüşü ve sosyalitesi,

 Kadının çalışkanlığı ve özverisi,

 Kadının ekonomik hayata katkısı şeklinde sıralanmaktadır.

Türk öğelerinde; kadının aile sorumluluk bilinci söyle yorumlanır..

1- Kadın evinin temel direğidir,

2- Kadın eşinin başarılı olması için ana destek unsurudur,

3- Kadın çocuklarının geleceği ve mutluluğu için özverili ve cefakardır.

4- Kadın evinin yöneticisi ve kültür duvarıdır.

Bu saydığımız özellikle vazgeçilmez değerler Türk Kadın anlayışının resmidir.

Bilim ve akıl insanlığın rehberi olarak görülse de son ve mükemmel din olan İslamiyet’i Atatürk ilke ve inkılaplarının anlaşılırlığında rehber olarak yaşamayı ve bunu benimsemeyi önemsiyoruz.

Atatürk kadını insanlığın geleceğini yaratan ana unsur olarak görmüş ve kadının sosyalitesi için gerekli her türlü hukuki zemini hazırlamıştır. Türk kadınının duruş kimliğini önemseyen bu yorumlamayı Türk insanına yanlış gösteren Sami çığırtkanlarına ve kadını yalnızlığa iten Latin çığırtkanlarına sesleniyorum;

 Türklük bilincini bozmaktan vazgeçin,

 Biz Türklüğün kadına verdiği önemi biliyoruz,

 Şeklen ve vasfen bizi özümüzden uzaklaştırmaya çalışan bu densizlere karşı birlik olalım ve Türk kadınının nitelikleri üzerine geleceği yönlendirelim.

Ey kadını aşağılayan etimologlar. Tarihin Türkü ne hale getirdiğini gör ve bunun nedenlerini iyi anla.. Dış güçler Türkün yücelmesini ve özelleşmesini istemez. Bunu iyi bil.

İnsanlık tarihi Türkün kültür olgularının temel dayanışması üzerine inşa edilmiştir. Batının zenginlik göstergeleriyle kendini aldatma.. Allahın Türk’e verdiği temizlik, nicelik ve mutluluk öğelerini iyi öğren ve bunlardan vazgeçme..

Ey Türk kadını! Tarih belki seni zengin yaratmadı ama vaat edilen zenginliği kendi şuurunun yaratacağından emin ol ve çalış ve inan. Türk kendine güvenen ve varlığını hayatı gören anlayışından alan özellikler taşır. Bunlardan vazgeçme ve geleceğin mutluluk getireceğine emin ol ve umutlan.

“Gelecektir sana vaat edilen günler Hakkın” 

Mısrasındaki mutluluk öğesini her zaman iyi niyet ve pozitif bakışla kullan. 

Dünya insanlığının daha anlaşılır ve tutarlı olmaya yöneldiği bugünlerde hayatın ve zenginliğin tüm dünyaya aktarılmakta olduğunu görünüz.

Türk Milleti; olarak dinimize ve ilahi kudret Hazreti Allaha inancımızı bireysel direncimizin aydınlığı olarak görüyor ve geleceği mutluluğa dönüştürecek zamanı yaratmaya çalışıyoruz.

Netice olarak Türk kadını özverisiyle canlılığını taşıdığı tarihsel Türk duruşunun sembolü ve varlığıdır. Bu niteliklere güvenerek diyoruz ki 

“Ne Mutlu Türküm Diyene”. 

Şahin DUMAN / İşlt.Yük.Müh. - e-mail: sahinbey1@mynet.com