Sanayiciler EYT konusunda destek bekliyor
Uzun yıllardır talep edilen EYT konusunda yaş sınırlaması olmaksızın hak tanınmasının imalat sanayine etkilerini değerlendiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “EYT ile emekli olacak vatandaşlarımız, sanayi kuruluşlarımızda görev alan en nitelikli personellerden. Böylesi toplu bir emeklilik dalgası yaşanması neticesinde verimlilikte düşüşler yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Diğer taraftan ise EYT sebebiyle işverenlerin bir anda karşı karşıya kalacakları kıdem tazminatı ödemeleri büyük tedirginliklere yol açmakta. Hali hazırda işletme sermayesi sıkıntısı çeken imalat sanayinin daha fazla sorun yaşamaması adına kamunun kredi desteği vermesi büyük önem arz ediyor” dedi.
Nitelikli işgücü kaybını telafi etmek zor olacak
Plastik sektörü olarak personel konusunda büyük sıkıntılar yaşadıklarının altını çizen Karadeniz, “Ülkemizde nitelikli ara eleman konusunda genel bir sıkıntı olduğu hepimizin malumu lakin plastik sektörü gibi 300.000’in üzerinde istihdam sağlayan bir sektöre personel yetiştiren meslek liselerinin sayısının iki elin parmağı kadar olması orta ve uzun vadede sorunun çözüleceği konusundaki umutlarımızı azaltmakta. Mevcut sorunun üstüne bir de EYT dolayısıyla kısa bir zaman aralığında işgücünden çekilecek olan nitelikli ve genç personel dolayısıyla kısa vadede yaşanacak sıkıntıları da eklediğimizde daha karamsar bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. Emeklilik hakkının kademeli olarak tanınması ve bu süre zarfında işbaşı eğitim programlarıyla ihtiyaç duyulan sektörlerde personel yetiştirilmesi mümkün olacaktır. Bu sayede sanayi üretimimizin ve rekabet gücümüzün düşmesi olasılığı da azalacaktır” dedi.
Dijital raflardaki taht savaşını ambalajı iyi olan kazanıyor
Pazarlama dünyasındaki baş döndürücü değişim, ürünü koruyan ve muhafaza eden ambalaj anlayışı yerine ürünü satan ve duygusal bağ kuran ambalaj anlayışını getirdi. 21. yüzyılın rekabet düzeninde ambalajda öne çıkan markalar fiziksel ve dijital rafta da öne çıkarken bu durum sadece satın alma eğilimini teşvik etmekle kalmıyor aynı zamanda prestijli bir algı oluşturma ve tüketicilerin markayla bağ kurma refleksini de beraberinde getiriyor. Farklı estetik perspektifte tasarlanan ambalajlar, ürünün raf mücadelesindeki başarısında belirleyici bir rol üstlenirken müşteriyi etkileyen kritik ilk 7 saniyede diğer alternatifleri elemesinde de görev alıyor. Bu noktada markanın kurumsal değerlerini ve mesajını yansıtan ambalajların birçok açıdan değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli; tüketici eğilimlerine doğru noktada temas eden, sadece rafta değil dijital vitrinde de güzel duran ve karar verme mekanizmasında kıvılcım uyandıran ambalaj tasarımlarının rafların yıldızı olacağını belirtti.
İleri dönüşüm ambalaj tasarımında öne çıkıyor
Yeniden kullanılabilir, dönüştürülebilir ve sürdürülebilir ambalajlar, eski bir kavram olsa da hala popülerliğini koruyor. Küresel çapta artan ambalaj atıkları, çevre tahribatı ve iklim değişikliği gibi faktörler, tüketicilerin duyarlılığını artırdıkça sürdürülebilirlik faaliyetlerine talep ve markaların ilgisi de artıyor. Ambalajların sürdürülebilirliği için kullanılan temel yöntemlerden biri olsa da geri dönüşümün tek seçenek olmadığını belirten Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Geri dönüşüm temelde atıkların yeniden kullanımıyla ilgili tüm faaliyetleri kapsayan geniş bir kavram. Geri dönüşümün sık kullanılan birkaç yönteminden bahsedebiliriz. Eğer dönüştürülen ürünün kalitesi, değeri ve kullanılabilirliği orijinalinden daha düşükse geri dönüşüm, tam tersi yeni ürünün değeri orijinaliyle aynı ya da daha yüksek seviyedeyse ileri dönüşümdür. Bir örnek ile açıklarsak, cam bir şişenin eritilerek benzer bir cam şişeye dönüştürülmesi geri, bu cam şişenin yıkandıktan sonra benzer amaçlarla doldurularak kullanılması yeniden kullanım ve aynı cam şişeye ampul vb. malzemeler eklenerek, boyanarak bir lambaya dönüştürülmesi ise ileri dönüşümdür. Aynı zamanda ömrünü tamamlayan ürün herhangi bir kimyasal ya da biyolojik işleme uğramadan tüketici tarafından değerlendiriliyorsa bu da yeniden kullanımdır. Tüm bu yöntemler birçok farklı biçimde ambalaj tasarımlarına uygulanabilir ancak tüketici bilinci çok önemli bir nokta” vurgusu yapıyor.
Nulogy, CEVA Logistics’in iş ortağı oldu
Dijital tedarik zinciri çözümleri sağlayıcılarından Nulogy, esnek bulut tabanlı yazılımının CEVA Logistics’in Avustralya’daki Melbourne tesisindeki sözleşmeli otomotiv yedek parça paketleme faaliyetleri için yeni platform olarak seçildiğini duyurdu.
Nulogy’nin paketleme yazılımı, otomotiv parçalarının elleçlenmesine yönelik artan ihtiyaçların karşılanması amacıyla mevcut çözümün yerini aldı. Şirket, tesisteki faaliyetleri dijitalleştirerek gelişmiş bir görünürlük ve gerçek zamanlı izleme sağlamanın yanı sıra hem şirket hem de müşterileri için malzeme ve envanter yönetimini de geliştirecek.
Şirket ayrıca, sunduğu çözümün aralarında Hollanda, Polonya, Fransa, Türkiye ve Birleşik Krallık’ın da bulunduğu dünyanın çeşitli noktalarındaki CEVA sözleşmeli paketleme tesislerinde uygulamaya konmasını da destekliyor. Yazılımın Avustralya’daki bu yeni uygulaması paketleme yazılımının kullanımını hızlı tüketim ürünleri sektöründeki müşterilerden otomotiv sektörüne genişletiyor.
CEVA Logistics Küresel Sözleşmeli Lojistik Lideri Bart Beeks konu hakkında şunları söylüyor: “CEVA Logistics olarak müşterilerimize eksiksiz, hızlı ve verimli bir depolama çözümü sunmaya odaklanıyoruz. Bu ilkemiz en gelişmiş sözleşmeli paketleme hizmetlerinin sunulmasını da içeriyor ve Nulogy’le olan güçlü iş ortaklığımız başta büyümekte olduğumuz pazarlar olmak üzere tüm dünyadaki faaliyetlerimizi daha da dijitalleştirecek.”
ASAŞ’ın BATEG programına TÜBİTAK’tan destek
Şirket, konsorsiyumunda yer aldığı Elektrikli Taşıtlar İçin Batarya Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Platformu (BATEG) programıyla, TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destekleme Programı kapsamında fonlanmaya hak kazandı.
ASAŞ, sektöründeki uzmanlığını ve bilgi birikimini Türkiye’nin hizmetine sunmaya devam ediyor. Şirket, bu çerçevede yerli elektrikli araçlar için yenilikçi batarya paketi tasarımı ve prototip imalatı gerçekleştirilecek “Elektrikli Taşıtlar İçin Batarya Teknolojileri Araştırma ve Geliştirme Platformu (BATEG)” programının konsorsiyumunda yer aldığını duyurdu. Ocak 2022 tarihinden bu yana üzerinde çalışılan BATEG ise TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destekleme Programı kapsamında fonlanmaya hak kazanan ilk programlardan biri oldu.
ASAŞ Ar-Ge Merkezi, 4 yıl sürecek BATEG kapsamında sürtünme karıştırma kaynağı yöntemiyle birleştirilme kabiliyetine sahip alüminyum alaşım geliştirecek. Proje çerçevesinde ASAŞ Ar-Ge Merkezi’nde farklı proses parametrelerine göre çalışmalar yapılacak. Alüminyum Profil, Kompozit Panel, PVC Ar-Ge Müdürü Görkem Özçelik yürütücülüğünde proses ve alaşım tasarım çalışmalarında Z.Tutku Özen, alaşım geliştirme çalışmalarında İ.Artunç Sarı ve A.Kağan Kınacı, proses geliştirme çalışmalarında Alptuğ Tanses ve ürün tasarımı çalışmalarında Tolgahan Çalı görev alacak. Yenilikçi batarya teknolojileri için referans niteliği taşıyacak proje kapsamında enerji depolama ve yönetimi, ulaşım teknolojileri konusunda Türkiye’de bulunmayan teknik bilgiler de elde edilecek.
Tüm dünyada bataryalı elektrikli araçlarda artan taleple birlikte otomotiv sektöründe yüksek teknoloji kullanımı önem kazanıyor. Özel sektör ve yükseköğretim kurumları araştırma altyapılarının işbirliği ile geliştirilen ürün/teknolojilerin özel sektöre transferiyle yüksek teknoloji platformlarının oluşturulması hedefleniyor.
Bursa Uludağ Üniversitesi’nin koordinatör olduğu BATEG konsorsiyumunda, ASAŞ’ın yanı sıra Coşkunöz Metal Form, Coşkunöz Kalıp Makine, TÜBİTAK RUTE, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi gibi özel sektör, kamu kuruluşu ve üniversitelerden paydaşlar yer alıyor. Projede tüm paydaşların ilgili bölümlerinden toplam 104 kişi görev yapacak.
Günsan Elektrik, sürdürülebilirlik faaliyetlerini çalışanlarının katkısıyla devam ettiriyor
Günsan Elektrik, sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında yaptığı çalışmalara yenilerini eklemeye devam ediyor. Son olarak Günsan Elektrik çalışanlarının bu hedefe yönelik geliştirdiği projeler şirket içinde gerçekleştirilen yarışmada oylanarak uygulamaya koyuldu, projeleri geliştiren isimler ise ödüllendirildi. Özgünlük, sürdürülebilirlik, maliyet ve yatırımın geri dönüşü kriterlerine göre değerlendirilen projeler arasından ‘Modül Hurda Rework İşlemi’ni geliştiren ekip birincilik, ‘Paketleme Proses İyileştirme’ projesinin sahibi olan ekip ikincilik, ‘Günsan Kraft Koli-Kutu Geçişi’ projesine imza atan ekip ise üçüncülük ödülüne layık görüldü.
Plastik tüketimi ve zararlı maddelerin kullanımı sınırlandırılacak
Günsan çalışanları tarafından geliştirilen ve şirket içerisinde uygulamaya konan projeler ile hem çevresel sürdürülebilirlik hem de şirket açısından maliyet avantajı elde edilmesi hedefleniyor. Şirket içerisinde seçilerek dereceye giren çalışmalardan biri olan ‘Modül Hurda Rework İşlemi’ projesiyle üretim esnasında hurdaya ayrılan modüllerin birleşenlerine ayrılıp, sağlam parçaların yeniden üretime kazandırılması amaçlanıyor. Uygulamaya konan ‘Paketleme Proses İyileştirme’ projesi ile paketleme makinelerinde ambalaj boyunun kısaltılarak plastik tüketimini azaltılması, bu yöntemle maliyet avantajı sağlamanın yanı sıra çevresel etkilerin azaltılması hedefleniyor. ‘Günsan Kraft Koli-Kutu Geçişi’ projesiyle ise kutu üzerindeki kimyasal ve zararlı maddelerin kullanımının azaltılması, çevreye olan olumsuz etkinin sınırlandırılması, bu sayede şirketin sürdürülebilirlik politikalarına katkı sağlanmasını amaçlanıyor.
FANUC Akademi’de her düzey ve ihtiyaca uygun eğitim fırsatı
2012 yılında başlayan Akademi, 2022 yılında 300’den fazla personele eğitim verirken yakın zamanda Robomachine alanında da eğitimler sunacak.
FANUC, Türkiye’de her geçen gün daha da gelişen fabrika otomasyon sistemleri konusundaki verimlilik ve sürdürülebilir başarıya sunduğu eğitimlerle destek oluyor. Standart format ve müşterilerin talebine uygun özel içeriklerle sahadaki kalifiye iş gücünü geliştirici eğitimler sunan FANUC Akademi, robotik sistemlerin çalışma kabiliyetinin anlaşılmasına olanak tanıyor.
Günümüzde makine veya robotları kullanabilmeleri için fabrikadaki çalışanların belirli bir beceri seviyesine sahip olmalarının gerekliliğine dikkat çeken FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Müşterilerimizin talepleri değişim gösterdiğinden fabrika üretiminin yeni parçalar için gelişmiş teknolojiler ve üretim yöntemleri doğrultusunda uyarlanması gerekiyor. Biz de bunu FANUC Akademi aracılığıyla sunduğumuz farklı eğitim seçenekleriyle gerçekleştiriyoruz. Avrupa’daki FANUC akademilerimizde yılda 10 binden fazla kişiye makine ve robot kullanımı ile programlaması üzerine eğitimler verirken 2012 yılından bu yana da Türkiye’de eğitim sunuyoruz. 2022 yılında ise toplam 300’den fazla kişiye eğitim sunduk. Deneyimli eğitmenlerle küçük gruplara verdiğimiz eğitim sayesinde kişiselleştirilmiş, hızlı ve etkili öğrenmeyi teşvik ediyor, her zaman ulaşılabilir olmaya ve ihtiyaçlara özen gösteriyoruz. Eğitimlerimiz tüm düzeyleri kapsıyor ve yeni başlayanlar için giriş kurslarından, daha deneyimli kişilerin özel uygulamalarını ve gereksinimlerini karşılamak için kişiye özel kurslara kadar geniş bir perspektifimiz yer alıyor. Böylelikle teknik mühendisler tarafından verilen eğitim sayesinde programlama hataları veya yanlış kullanım riskini önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olarak verimliliği artırıyoruz” dedi.
Makine alım ve satımında yeni soluk: MachineTotal
MachineTotal Türkiye’nin ilk kurumsal B2B makine alım satım platformu olarak faaliyet gösteriyor. Yeni ve ikinci el makinelerin/ekipmanların alınıp satılabildiği online pazar yeri platformu birçok ayrıntıyı göz önünde bulundurarak inşa edildi.
İlk etapta metal, plastik, paketleme/ambalaj makineleri, ağaç/ahşap karton/kağıt, yedek parça ve komponent, fabrika ekipmanları, laboratuvar ve ölçüm cihazları, robot otomasyon kategorilerinde işlem yapılabiliyor. Yakın gelecekte ise daha fazla kategori ile sanayinin tüm endüstriyel alanlarına hizmet verecek.
Uzman ekiplerce yönetiliyor
Bir teknoloji şirketi bünyesinde hayata geçirilen MachineTotal, projeye özel istihdam ettiği 10 kişilik yazılım ekibi ve 15 kişilik satış ekibi tarafından yönetiliyor. Her bir kategori için çalışan yetkin mühendis kadrosu ile yazılım ve pazarlama ekibine saha destek departmanını da entegre edilerek; İstanbul, Ankara, Gaziantep ve Konya bölgelerinde faaliyet gösteren müşteri temsilcileri ile yerinde ilan ve üyelik desteği de sağlanıyor.
Kimya sektörünün hedefi kalıcı birincilik
2019 yılında ihracatta ikinci sıraya yükselmesinin ardından liderliğe odaklanan kimya sektörü, 2022 yılında gerçekleştirdiği 33,6 milyar dolarlık rekor ihracat ile Türkiye’nin en fazla ihracat yapan sektörü olmayı başararak zirveye yükseldi.
Son 5 yılda ihracatta yüzde 92 büyüme başarısı gösteren ve 2022 yılında gerçekleştirdiği 33,6 milyar dolarlık rekor ihracat ile zirveye yerleşen kimya sektörü, Türkiye’nin ihracattaki yükselen yıldızı olmaya devam ediyor. 2022 yılını ihracat şampiyonu olmayı başararak gözünü kalıcı birinciliğe çeviren kimya sektörü, kimyevi maddeler ve mamuller ihracında miktar bazında yüzde 4,2 büyürken, sektörün kilogram başı ihracat bedeli ise 1 dolar sınırını aşarak yüzde 30’luk artış ile 1,16 dolara yükseldi.
2022 yılı verilerine göre sektörler bazında da 232 ülke ve bölge ile en fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren sektör kimya olurken; kimya ihracatında ilk 10 sırayı Hollanda, ABD, İtalya, Romanya, Lübnan, Rusya, Almanya, İspanya, Irak ve Güney Afrika ülkeleri aldı. Sektörün toplam ihracatının yüzde 40’ı AB ülkelerine gerçekleşirken, Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamındaki Güney Afrika’ya yapılan ihracat oranı yüzde 270 oranında artarak rekor seviyeye ulaştı.
‘Ambalajın Yıldızları’na uluslararası ödül
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları Yarışması’nda dereceye giren ambalaj tasarımlarından 14’ü Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından her yıl düzenlenen WorldStar 2023’de ödüle değer görüldü.
Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen WorldStar 2023 yarışması sonuçlandı. 41 ülkeden 488 başvuru yapılan yarışmada, Türkiye en çok ödül alan ilk 5 ülke arasında yer aldı. Yarışmada Japonya 26 ödülle birinci, Avustralya ve Yeni Zelanda 19 ödülle ikinci, Hindistan ve Almanya 18 ödülle üçüncü, Türkiye 14 ödülle dördüncü, Avusturya da 13 ödülle beşinci oldu. Kazananlar, 6 Mayıs’ta, Interpack 2023 Fuarı sırasında (4-10 Mayıs), Almanya’nın Düsseldorf şehrinde düzenlenecek gala gecesiyle ödüllerini alacak.
WorldStar yarışmasına katılmak için bir ambalajın kendi ülkesinde WPO tarafından tanınan bir yarışmada ödüle layık bulunmuş olması gerektiğini belirten Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “Üretimde tüm dünyada artık çevresel performans ön plana çıkıyor. WorldStar’da kazanan tasarımlar yenilikçi ve sürdürülebilir ambalajların dikkat çektiğini gösteriyor. Sorumlu üretim ve tüketim Türkiye ambalaj sektörü için önceliklidir. Dünyada en çok ödül alan ilk beş ülke arasında olmamız yaptığımız işlerin kalitesini ön plana çıkartan önemli bir başarıdır” dedi.