KASAD Yönetim Kurulu Başkanı Alican Duran
“Üretim ve ihracatta yakaladığımız istikrarı 2023’te de sürdürmeyi hedefliyoruz”
Karton ambalaj sanayisinin gelişimine destek olarak üreticileri ulusal ve uluslararası arenada temsil eden Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), 2023 yılının ilk üye tanıtım toplantısını gerçekleştirdi. Yeni yılın ilk toplantısında karton ambalaj sanayisinin geçmiş yıl rakamları ve gelecek planları üzerine değerlendirmelerde bulunan KASAD Başkanı Alican Duran, “Yeni yıl yeni başlangıçlar da demek. Geçtiğimiz yıl resesyondan enerji krizine, enflasyonist baskıdan lojistik sıkıntılara kadar birçok sektörü zorlayan bir dönem oldu ancak karton ambalaj sanayisi olarak yüksek enerjimiz ve üretim gücümüz sayesinde tüm sıkıntıları aşmayı başardık. Kağıt-Karton Ambalaj sektörü olarak bir önceki yıla göre ihracatımızı yüzde 14,3 artırdık ve 1,2 milyar dolarlık ihracata ulaştık” dedi.
“Zorlu süreçleri en az hasarla atlatmak istiyoruz”
Karton ambalajda ise yüzde 38 büyüme kaydettiklerinin altını çizen Alican Duran, “2023 yılı dünya ticaretinde zorlu bir yıl olacak. Bizim ülkemiz içinde zor olacak. Ancak Rusya-Ukrayna savaşının etkileri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri ile geliştirdiğimiz pozitif ilişkiler sektöre olumlu yansıyacak. Bununla birlikte ihracatımızı büyütecek yatırımları da sürdüreceğiz. Ur-Ge projemiz kapsamında ABD pazarına çıkarma yapacağız ve gelecek 5 yılda 500 milyon dolarlık bir ticaret hacmi hedefliyoruz. Zorlu süreçleri en az hasarla atlatmak istiyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük bir enerji ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürerek hedeflediğimiz noktalara ulaşacağız” diye konuştu.
Üye ve sektör temsilcilerinin katıldığı toplantıda REBA Kağıt Ürünleri kurucusu Recep Orhan, firmanın ürün yelpazesi ve başarı yolculuğu üzerine sunum gerçekleştirdi. Toplantının ikinci oturumunda ise KOSGEB İmes Bölge Müdürlüğünden Uzman Mehmet Anıl Aygün, KOSGEB hizmetleri, destekleri ve iş birlikleri ile ilgili sunum yaptı. Ayrıca toplantıda COFACE Türkiye Genel Müdürü Ali Gençtürk ve Ekonomist Seltem İyigün "2023 yılında küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentiler" konulu bir sunum gerçekleştirirken katılımcılardan gelen sorulara da yanıt verdi.
FANUC’tan yerli makine üreticisine güç katacak bir proje
Tüm ürün gamında uygulanabilir sürekli iyileştirmeler yapmayı sürdüren FANUC, imza attığı projelerle de ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Türkiye’de son yıllarda hızla büyüyen makine imalatının globaldeki rekabeti için “FANUC Yerli Makine Üreticisinin Yanında” projesini hayata geçiren firma, dünyanın önde gelen CNC üreticisi olarak sahip olduğu bilgi birikimini ve teknolojiyi Türkiye’deki makine imalatçılarıyla paylaşacak. Yerli makine üreticisinin dünya sanayisindeki paylarını artırmalarına fayda sağlayacak proje, uzun süreli gerçekleştirilecek anlaşmalarla imalat sürecini sürdürülebilir ve verimli hale getirecek. Proje doğrultusunda son yıllarda hızla gelişen Türkiye’nin 2023 yılı makine üretiminde, FANUC’un desteği sayesinde büyümeye yüzde 7-8 oranında katkı sağlaması bekleniyor.
Atık yönetimi güçlendirilmeli
Depozito sisteminin hayata geçirilmesinin ülkemiz açısından büyük önem taşıdığını dile getiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Öte yandan, sağlıklı bir atık yönetimi açısından kaynağında ayrıştırma projeleri de bir an önce hayata geçirilmeli. Sadece merkezi ve yerel kamu otoritelerinin yapacağı altyapı yatırımları değil bilinçlendirme faaliyetleri de projelendirilmeli. Unutulmamalı ki bugün çalışılmaya başlansa dahi kaynağında ayrıştırmanın kabul edilebilir bir seviyeye çekilmesi uzun yıllar alacaktır. Bu sebeple hiç zaman kaybetmeden bu yola girmek gerekiyor” dedi.
Sıfır atık projesi hızlandırılmalı
Sıfır atık projesinin ülkemiz için önemine değinen Karadeniz, “Katı atık depolama yerine geri dönüşümü öne çıkararak çevresel sorunların önüne geçmek mümkün. Bu kapsamda ilk adımları atılan sıfır atık projesinin hızlandırılması büyük önem taşıyor. Bilhassa konunun muhatabı olan yerel yönetimlerin yatırımlarını hızlandırması gerekiyor. Ayrıca bu yatırımların eğitimlerle ve kamu spotlarıyla desteklenmesi de kritik önemi haiz. Hemen hemen tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de atığın kaynağında ayrıştırılması neticesinde çevresel sorunların asgari düzeye çekilmesi mümkün olacaktır. Ayrıca kaynağında ayrıştırma yöntemi sayesinde temiz şekilde toplanan atıkların geri dönüştürülmesi ekonomik açıdan da önemli bir kazanç sağlayacaktır. Plastik sektörü özelinde baktığımızda hammaddede %85’in üzerinde ithalata bağımlı bir yapımız olduğu bir gerçek. Eğer yurtiçinde etkin bir kaynağında ayrıştırma sistemi kurup piyasaya sürülen plastikleri geri dönüştürebilirsek sektörümüzün ithalat ihtiyacı çok daha azalacak ve bu katma değer ülkemizde kalacaktır. Benzer bir durum kağıt, metal vb. ürün grupları için de geçerlidir” dedi.
Projelerin finansmanı desteklenmeli
Yerel yönetimlerin kaynağında ayrıştırma projelerine finansman desteği sağlanması ve toplama ayrıştırma sektörünün sübvanse edilmesi gerektiğini belirten Karadeniz, “Avrupa’da olduğu gibi ambalajı piyasaya sürenler üzerinden toplanan kaynaklar, proje finansmanına ve sistemin işlemesi için gerekli sübvansiyonlara aktarılmalı. Zira bu sektörler kâr marjı yaratamadıkları için verimsiz çalışmaya her daim meyilliler. Ayrıca unutulmaması gereken bir diğer husus ise depozito sisteminin hayata geçmesinin akabinde ülkemizdeki atıkların en değerli kısmını oluşturan PET ve alüminyum ambalaj atıklarının toplama-ayrıştırma sisteminin dışına çıkacağı ve bu tesislerin kârlılığını daha da düşüreceğidir. Bu sebeple ciddi bir sübvansiyon sistemi mutlaka hayata geçirilmelidir. Zaten hali hazırda toplanmakta olan GEKAP’ın kaynak olarak bu sisteme aktarılması dünyadaki diğer iyi örnek uygulamaları ile de paralellik arz etmektedir” dedi.
Geri dönüşümün önemi artacak
Önümüzdeki yıllarda geri dönüşüm malzemenin öneminin artmaya devam edeceğinin altını çizen Karadeniz, “İngiltere’nin ardından İspanya’da da birincil hammaddeden üretilen ürünlere ilave vergiler getirilerek geri dönüşüm malzeme kullanımı özendiriliyor. Önümüzdeki süreçte diğer ülkelerin de bu trendi paylaşacağını öngörebiliriz. Bu kapsamda gelecek süreçte daha fazla miktarda ve daha yüksek nitelikte geri dönüşüm malzemeye ihtiyaç duyacak olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ülkemiz eğer bu paradigma değişikliğini doğru okuyamayıp sağlıklı bir kaynağında ayrıştırma sistemi kurarak ikincil hammadde kaynağımızı güvence altına alamazsa bugün en büyük ihracat pazarımız konumunda bulunan Avrupa’da ve diğer ihracat pazarlarımızda ciddi pazar kayıpları yaşamamız işten bile değil” dedi.
PAGEV Başkanlığına oy birliğiyle yeniden Yavuz Eroğlu seçildi
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Genel Kurulu’nda Başkanlığa oy birliği ile yeniden Yavuz Eroğlu seçildi. Küçükçekmece PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilen Genel Kurul’da oyların tamamını alan Eroğlu, tarihi seviyede geniş katılımla gerçekleştirilen seçimde güven tazeledi. Gaziantep’ten İstanbul’a, İzmir’den Kayseri’ye, Adana’dan Konya’ya kadar Türkiye’nin dört bir yanından Genel Kurul’a katılan tüm sektör mensuplarına gösterdikleri yoğun teveccüh için teşekkür eden Eroğlu, bugüne kadar ortaya koydukları faaliyetlerde olduğu gibi bundan sonraki süreçte de mücadeleci, etkin ve değer üreten çalışmalara imza atmayı sürdüreceklerinin altını çizdi. Sektörel sorunlara çözüm odaklı yaklaşımlar ürettiği için marka değeri yükselen PAGEV’in, ülkemizdeki önemli sivil toplum kuruluşlarından biri haline dönüştüğüne vurgu yapan Eroğlu, “İnşası devam eden PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi, yeni dönemde hayata geçirmeyi hedeflediğimiz en önemli projelerimizden biri olacak. Türk plastik sektörünü, dünyadaki önemli üretim üslerinden biri haline dönüştürmeyi amaçlayan PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezimiz, 3 Etap ve 11 binadan oluşacak. Teknoloji üssü olacak merkezimiz tamamlandığında sektörümüzdeki katma değerin artmasına katkı sağlayacak. Ar-Ge faaliyetlerinin yanı sıra Test, Laboratuvar, Belgelendirme, Sertifikasyon, Prototip Üretim ve Danışmanlık hizmetleri sunacak merkezimiz ile sektörümüz adına ilk olacak önemli bir ekosistem sistemi kurmayı hedefliyoruz” dedi.
Türk öğrencilerin ambalaj tasarım projelerine uluslararası ödül
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından her yıl düzenlenen ve 2022’deki 18. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda dereceye giren 15 öğrenci projesi, Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen WorldStar Student’ta yarıştı. 30 ülkeden 272 projenin yer aldığı uluslararası yarışmada, Türkiye’den 16 tasarım ödüllendirildi. Türkiye’den İstanbul Medipol Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü’nde eğitim gören Zeynep Özel, projesiyle ‘WorldStar Student’ yarışmasında birinci oldu ve Altın Ödül almaya hak kazandı. Zeynep Özel aynı yarışmada Pazarlama kategorisinde de Gümüş Ödül aldı. Türkiye’yi ikincilik ödülüyle ABD, üçüncülük ödülüyle ise Çin takip etti. Kategori ve Sertifika ödülleriyle birlikte Türkiye’den ödül alan proje sayısı ise toplamda 16 oldu.
WorldStar Student 2006 yılından bu yana Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından yalnızca öğrencilerin katılımına açık olarak organize ediliyor. WorldStar Student Yarışması'na ülkemizden öğrencilerin katılımını sağlayan tek yarışma olan Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması ise Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkısıyla, Reed TÜYAP iş birliğinde her yıl düzenleniyor.
GF Hakan Plastik Yurt İçi Satışlar Grup Müdürü Ozan Hatipoğlu
“İnovasyon yarışı, kazan kazan stratejisi ile pazarı ve sektörü çok farklı bir noktaya taşıyacaktır”
GF Hakan Plastik Yurt İçi Satışlar Grup Müdürü Ozan Hatipoğlu, 2023 yılı için yaptığı değerlendirmede sektör sorunlarına değinirken, inovasyonun fark yaratan değer olacağının altını çizdi. Üst yapı, alt yapı ve endüstriyel segmentlerindeki geniş ürün yelpazeleri ile iş ortaklarını gözetmeye ve geliştirmeye 2023 yılında da devam edeceklerini belirten Ozan Hatipoğlu şu açıklamalarda bulundu:
“İnşaat sektörünün GSMH içindeki doğrudan payı her ne kadar ~5% olarak hesaplansa da, bu sektöre bağlı 200'den fazla alt sektör üzerindeki direkt ve dolaylı etkisi ile ekonomi içindeki payı %30’lara ulaşmaktadır. Ancak ülkemiz ekonomisinin lokomotifi konumundaki inşaat sektörü, çeyrek bazlı bakıldığında, 2018 yılından bu yana düşüşünü sürdürmektedir.
Özellikle pandemiyle başlayan süreçte uluslararası pazarda yaşanan ham madde tedariği problemleri ve paralelinde başlayan lojistik kriz, kur etkisi ile harmanlanarak 2021 sonuna dek girdi maliyetlerindeki artış sorununu tetiklemiştir. 2022 yılında dünya ekonomisinde yaşanan istikrarsızlık ve bunun Türkiye üzerindeki etkisi ile finansmana erişimdeki zorluklar, enflasyon ve enerji maliyetlerindeki artış ön plana çıkmış durumdadır. 2023 yılında ise yurt içi pazarda inşaat sektörünün rotasını, seçim öncesi ve sonrası uygulanacak olası destekleyici ve genişletici politikaların belirliyor olması muhtemeldir.
GF Hakan Plastik olarak bu son 5 yıllık süreçte, tüm negatif koşullara rağmen, stratejik hedeflerimize uygun ilerlemeye ve gelişmeye devam ettik. Bir GF şirketi olmanın verdiği güven ve ayrıcalıkla, katma değerli projelerle büyümeye, müşteri yakınlığını artırmaya, Georg Fischer Global ile olan iş birliğimizi artırmaya ve üst yapı, alt yapı ve endüstriyel segmentlerindeki geniş ürün yelpazemizle iş ortaklarımızı gözetmeye ve geliştirmeye 2023 yılında da devam ediyor olacağız.
2022 yılında Çerkezköy tesisimizde %100 Yeşil Enerji kullanılmaya başlanmış olması, enerji verimliliği açısından tesislerimizde elektrik ve su tasarrufu odaklı projelere yapılan yatırımlar hem kaynakların verimli kullanılması, hem de sürdürülebilir bir dünya adına atılmış önemli adımlar oldu. 2022 yılında çeşitli ödüller almamıza vesile olan, doğayla dost, karbon ayak izi düşük ürünlerimiz Aquayststem PP-RCT boru sistemimiz, bina güvenliğini ve yaşam konforunu artırmaya yönelik geliştirilmiş PP bazlı halojen içermeyen Silenta Extreme boru sistemimiz, enerji tasarrufu için Cool Fit, su hijyeni ve enerji tasarrufu için Hycleen Otomasyon Sistemi gibi pek çok inovatif ürünümüzle de müşterilerimize ihtiyaçları doğrultusunda en doğru çözümleri sunmaya devam etmekteyiz. Ayrıca 2023 yılında PVC ürün gamımızın tamamını doğaya duyarlı, kurşunsuz olarak piyasaya sunuyor olacağız.
Dünyada enerji tasarrufu sağlayan, doğaya dost, karbon ayak izi hesabı yapılan yeşil binaların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu projelerde kullanılacak inovatif ürünlere ve üreticilerine sağlanacak çeşitli devlet teşvikleri, sektörü bu konuda daha da motive edecektir. Böylece firmalar tasarruf odaklı ve katma değerli ürünlere yönelerek ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır. İnovasyon konusundaki bu yarışın, kazan kazan stratejisi ile pazarı ve sektörü çok farklı bir noktaya taşıması kaçınılmazdır.”
Depremzede minikler için “Çocuksu Mutluluk” kampanyası
Türkiye’yi derinden etkileyen depremin ardından yaraları sarmak için harekete geçen Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), marka sivil toplum örgütü olmanın gereği aksiyon almayı sürdürüyor. AFAD ve Kızılay iş birliğiyle depremzedelere yardım elini uzatan PAGEV, “Acil Eylem Planını” devreye almıştı. Nakdi Yardımlar direkt AFAD banka hesabı üzerinden koordine edilirken, üyeler ve sektör mensuplarından gelen Ayni Yardımlar Kızılay üzerinden depremzedelere ulaştırılıyor. PAGEV, yaraların sarılması için etkin çalışmalar yürüterek; tek kullanımlık ambalaj ürünlerinden deprem bölgesinde mutfak kurulumlarına, battaniyeden kışlık montlara, bebek-kadın hijyen kitlerinden ısıtıcılara, konteynerden çadıra ve gıda kolilerine kadar ihtiyaç duyulan yaşam malzemelerini deprem bölgesine TIR’lar ile göndermeye devam ediyor. Öte yandan bakanlıkça talep edilen acil ihtiyaçlar, direkt fabrikalardan bölgeye yollanıyor. Ayrıca İstanbul Küçükçekmece’deki PAGEV Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde, öğretmen ve öğrencilerin ürettiği tek kullanımlık ambalaj ürünleri de yine depremzedelere gönderiliyor.
PAGEV şimdi de çadırkentlerde yaşayan çocukları mutlu etmek için Oyuncaklarla dolu TIR’larını bölgeye sevk ediyor. Çocuklara birbirinden güzel oyuncaklar hediye ederek, minik kalpleri sevindirmeyi istediklerini söyleyen PAGEV Oyuncak Komitesi Başkanı ve aynı zamanda PİLSAN Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oğuzcan Çetinalp, “Çocuksu Mutluluk” kampanyasını başlattıklarını açıkladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile koordineli yürütülen kampanyaya ilk desteği Pilsan markası üzerinden vermekten mutluluk duyduğunu söyleyen Çetinalp, Hatay, Adıyaman ve Malatya illerindeki deprem çadırlarında yaşayan çocuklara oyuncak gönderme kararı aldıklarını söyledi. Çetinalp, PAGEV-Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğiyle bölgedeki çeşitli yaş gurubundaki miniklere dağıtılacak oyuncaklarla deprem travmasını bir nebze olsun hafifletmeye çalışacaklarına vurgu yaptı.
“Çocuksu Mutluluk” kampanyasını hazırlarken pedagog, psikolog ve sosyolog görüşlerini de dikkate aldıklarını dile getiren Çetinalp, depremi hatırlatabilecek puzzle ve yap-boz gibi oyuncaklar hariç değişik yaş gruplarına yönelik oyuncakları bölgeye ulaştırdıklarını söyledi. Dünyadaki en saf sevginin çocukların kalbinde saklı olduğunu anımsatan Çetinalp, “Yaşanan bu zor günlerde yavrularımızı mutlu etmek ve onların gözlerindeki sonsuz pozitif enerjiden yararlanmak adına sektörümüzün bütün oyuncularına sesleniyorum; gelin birlikte PAGEV Oyuncak Komitesi’nin, Çocuksu Mutluluk kampanyasına destek verelim. Bu mutluluğa hepimiz ortak olalım” çağrısında bulundu.
Plastik sektörü büyük yıkıma karşı tek yürek
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve çok sayıda şehrimizi etkileyen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar dileyerek sözlerine başlayan Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, “Sektör mensupları olarak ilk andan itibaren hızla aksiyon aldık ve AFAD’ın öncelikle ihtiyaç listesinde yer alan ürünlerin teminine başladık. Bu kapsamda derneğimizin Genişletilmiş Yönetim Kurulu üyeleri hem dernek kanalıyla hem bireysel olarak büyük bir çabanın içine girdiler” dedi.
İlk andan itibaren girişimde bulunduk
Yönetim organlarında yer aldıkları Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) gibi çatı kuruluşlar vasıtasıyla da yardım sürecini sürdürdüklerini belirten Gülsün, “İlk etapta bebek maması, gıda, battaniye, tek kullanımlık plastik ürünler ve jeneratör gibi daha elzem ihtiyaçlara yöneldik. Öte yandan, Yönetim Kurulumuzda yer alan firmalar deprem bölgesine ekskavatör ve diğer gerekli iş makinelerinin gönderiminin yanı sıra makine tamirine yönelik teknik personel görevlendirmesi de yaptı. Tüm Türkiye’nin tek yürek olduğu bir süreçten geçiyoruz. Herkes elinden geldiğince yaptığı yardımlarla depremzedelerin yaralarını sarmaya çalışıyor. Tabi önemli bir mevzu da yardımların önümüzdeki aylar boyunca da sürmesi zira karşı karşıya olduğumuz yıkımın boyutu çok büyük ve bölge insanlarının ihtiyaçları devam edecek” dedi.
Diğer STK’larla iş birliği yapıyoruz
Plastik sektörü olarak özellikle yönetiminde yer aldıkları ihracatçı birlikleri marifetiyle diğer öncelikli ihtiyaçlara yönelik olarak çalışmalar yaptıklarını dile getiren Gülsün, “İlk etapta deprem bölgesinde ihtiyaç duyulan ilaçların temini için İKMİB Yönetim Kurulu’nda yer alan plastik sektörü temsilcileri olarak katkıda bulunduk. Deprem bölgesinde havaların soğuk olması sebebiyle çadırların kurulmaya başlaması ile birlikte çadır altına yalıtım malzemesi konulması ihtiyacı ortaya çıktı. Plastik sektörü olarak bu noktada da inisiyatif alıp girişimlerimizi başlattık. Son olarak ise deprem bölgesindeki çocuklara yönelik olarak oyuncak temini için girişimde bulunduk. S.S Toptan Oyuncakçılar Birlikteliği Toplu İş Yeri Yapı Kooperatifi (Toy-Koop) vasıtasıyla bu alanda da bir yardımı organize ediyoruz. Yardımların daha etkin olması ve belli ürün gruplarına yığılmaması adına diğer STK’larla da yakın temasımızı sürdürüyoruz” dedi.
Yardımlar gelecek aylarda da devam etmeli
Gelecek aylar boyunca da yapacakları yardımları planlamaya başladıklarını ifade eden PAGDER Başkanı, “Büyük bir yıkım ve insanlık dramıyla karşı karşıyayız. Çok sayıda bina içinde oturulamayacak düzeyde hasar görmüş durumda bu sebeple tüm insanlarımızın ikamet edebileceği evlerin inşa edilmesi uzun bir süre alabilir. Önümüzdeki aylar boyunca da bu bölgemize yardım ulaşması elzem. Biz de gerek PAGDER gerek plastik sektörü olarak gelecek süreçteki yardımlarımızı planlıyoruz” dedi.
Atık piller fidana dönüşüyor
Doğaya karşı sorumluluklarının bilinciyle hareket eden VARTA, çevreyi koruma ve sürdürülebilirlik kapsamındaki faaliyetlerini genişletiyor.
2017 yılından bugüne üretim tesislerine yaptıkları yatırımlarla üretimini sürdürülebilirlik çerçevesinde devam ettiren firma, 2021 yılında karton ambalaj kullanımına geçti. Firmanın, pil ürünlerinin ambalajları, %100 geri dönüştürülebiliyor ve ‘FSC’ sertifikalı karton malzemeden üretiliyor.
Daha da yüksek geri dönüşüm oranlarına ulaşmak ve yenilikçi, akıllı ambalaj çözümleri geliştirmek için geri dönüştürülebilir ambalaj projelerinde sürekli iyileştirmeler yapan firma, yenilenen ambalajları sayesinde, 2021 yılının son çeyreğinde 94 tonun üzerinde plastik tasarrufuna ulaşmış oldu.
Üretim tesislerinde ihtiyaç duyulan elektriğin %92’sini yenilenebilir enerjilerden karşılayan VARTA’nın vizyonu, 2027 yılına kadar PAS-2060'a göre CO2 nötr üretime ulaşmak.
Suyu geri dönüştüren su dostu fabrika
Dünyada ve Türkiye’de su tasarrufu konusunda acilen harekete geçilmesi gerektiğini savunan L’Oréal Türkiye, ülkemizin güzellik pazarında bir ilke daha imza atıyor ve İstanbul’daki üretim tesisini “Suyu Geri Dönüştüren Su Dostu Fabrika”ya dönüştürüyor. Her yıl 51 milyon adet şampuan ve saç kremi üreten L’Oréal Türkiye İstanbul Tesisi, üretim aşamasındaki endüstriyel suyun %100’ünü, kapalı devre bir sistem içerisinde geri dönüştürerek yeniden kullanacak.
L'Oréal Türkiye, toplam 40 fabrikası bulunan L'Oréal Grup’un suyu geri dönüştüren su dostu fabrikaya dönüşümü tamamlanan 7’inci ülkesi oldu. Meksika, İspanya, Rusya, İtalya, Belçika, Çin ve son olarak Türkiye’den sonra L'Oréal Grup fabrikalarının %100’ü, 2030 yılına kadar suyu geri dönüştüren su dostu fabrika haline getirilecek.