Firmalar haksız ardiye maliyetleriyle karşılaşıyor
Uzun yıllardır devam eden liman uygulamaları neticesinde firmaların haksız ardiye maliyetleriyle karşılaştığını dile getiren Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, “Bu uygulamalar, ardiye işletmesine ödenecek haksız ilave ücretlerin yanı sıra ürünlerin kullanılamaması sebebiyle ortaya çıkan ek maliyetlere de sebep olmaktadır. Bir an önce sanayici üzerinde yük oluşturan konteyner bekleme ve gecikme uygulamalarının kötüye kullanımının engellenmesi yolunda adımlar atılmasını talep ediyoruz” dedi.
Üretim önündeki engeller kaldırılmalı
Ham madde ithalatında liman işlemlerinin uzatılması sebebiyle sanayi kuruluşlarının mağdur olduğunu belirten Gülsün, “Ülkemizin ithalat kompozisyonunu yakından incelediğimizde 2022 yılı itibariyle toplam ithalatımızın %13,8’inin yatırım mallarının, %75,8’inin ise ham madde mallarının oluşturduğunu görüyoruz. Yani üretim için gerekli malların ithalatı toplam ithalatımızın yaklaşık %90’ını oluşturuyor. Üstelik bu durum 2022 yılına özgü de değil 2021 yılında %90’ı da aşan bir oran söz konusuydu. Esasen bu tablo çok önemli bir verinin de ispatı niteliğinde; ülkemizde sanayi üretiminin gerçekleşmesi ithal girdiye bağlı. Bu kapsamda liman işletmelerinin kârlarını arttırmak adına konteyner bekleme ve gecikme uygulamalarını kötüye kullanarak ardiye sürelerini uzatması işletmelerimizin üretiminde durmalara ve aksamalara sebep olmaktadır. Oysaki takip sistemi ile ambar verilerinin eşgüdümlenmesi ve benzeri hızlandırıcı uygulamaların hayata geçirilmesi halinde söz konusu bekleme sürelerinin kısalması ve sanayi üretiminde meydana gelen nakdi kayıpların ve zaman kayıplarının asgari düzeye çekilmesi mümkün olacaktır” dedi.
Sanayi tesislerinin kâr marjı eriyor
Son yıllarda gerek girdi maliyetlerinde yaşanan sert artış, gerek iç pazarımızın daralmasına bağlı olarak sanayi tesislerinin kâr marjlarının hızla gerilediği bir süreçten geçildiğini ifade eden Gülsün, “Uzun bir süredir ÜFE ile TÜFE arasındaki makas açılmış ve rekor seviyelere gelmiş durumda. Üretici girdi maliyetlerinde yaşanan sert artışları, daralan iç pazar alım gücü sebebiyle fiyatlara yansıtamıyor ve bu durumun kaçınılmaz bir neticesi olarak sanayi tesislerinin kârlılığı düşüyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayınlanan verileri incelediğimizde 2021 yılında plastik mamul üretimi sektöründe kârlılığın %10 gerilediğini görüyoruz. Diğer imalat sanayi kollarında ise sektörümüze nazaran çok daha sert düşüşlerin olduğunu da dile getirmekte fayda var. 2022 yılı verileri ise henüz yayımlanmamış olsa da enerji fiyatlarında yaşanan sert artışların da etkisiyle kâr marjının daha da daraldığını öngörebiliriz. Tüm bu olumsuz şartlara rağmen ülke ekonomimiz için üreten sanayi tesislerimizin bir de bu tarz uygunsuz liman uygulamalarıyla haksız kazanç etme kapısı haline getirilmiş olması çok üzücü. Bu kapsamda liman işlemlerinin hızlandırılması adına bir an önce harekete geçilmeli” dedi.
Deprem alanlarında altyapı güçlendirilmeli
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çok sayıda ilimizi etkileyen depremlerin, ülkemiz hakkında önemli bir gerçekliği tekrar gün yüzüne çıkardığını dile getiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Uzmanlar ülkemizin birçok farklı yerinde de yıkıcı depremler bekliyorlar. Özellikle İstanbul gerek nüfus yoğunluğu gerek ülke ekonomisi açısından önemi sebebiyle kritik bir yere sahip. Bu kapsamda uzmanların işaret ettiği bölgeler öncelik alınarak deprem alanlarında altyapımızın güçlendirilmesi ve can kayıplarının önüne geçilmesi için gerekli adımların atılması gerekiyor” dedi.
Deprem bölgesine yardımlar devam etmeli
Deprem bölgesine yardımların devam etmesi gerektiğine değinen Karadeniz, “Çok geniş bir coğrafyanın etkilendiği, oldukça yıkıcı bir deprem sonrasında Türk halkının tüm fertleriyle, tüm sivil toplum kuruluşlarıyla ve tüm kurumlarıyla halkın yarasını bir nebze olsun sarabilmek adına seferber olduklarını gördük. Bu durum bir yanıyla çok mutluluk verici olsa da yardımların kısa bir zaman dilimi içine yayılması rehavete de sebep olabilmekte. Ne yazık ki etkilenen nüfus ve bölge çok büyük ve önümüzdeki süreçte de bölgeye yardımların devam etmesi kritik öneme sahip. Bu süreçte özellikle iş insanlarımız sivil toplum kuruluşları marifetiyle çok ciddi desteklerde bulundular. Söz konusu yardım ve desteklerin gelecek süreçte de devam etmesi gerektiği ile ilgili olarak Federasyon olarak gerek üye derneklerimizi gerek sektör mensuplarımızı düzenli olarak bilgilendirerek bu konudaki farkındalığı arttırmaya çalışıyoruz” dedi.
Uzmanların yıkıcı deprem beklediği alanlarda can ve mal kaybını asgari düzeye indirecek önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini belirten Karadeniz, “Bilhassa İstanbul’da gerçekleşecek büyük bir deprem bölgedeki yoğun nüfus yerleşimi ve bölgenin ulaştığı ekonomik büyüklük sebebiyle büyük bir tehdit oluşturuyor. Hızlı bir şekilde önlemler hayata geçirilmez ve ciddi bir yıkım gerçekleşirse ülkemizin altından kalkmasının çok ama çok zor olduğu bir sürece girilebilir. Başta yaşlı binalar olmak üzere hızlı bir tarama gerçekleşmesi ve bu yapıların gerek güçlendirme gerek yenileme sürecine girerek can kaybını azaltmanın yolları aranmalıdır. Diğer yandan İstanbul ve hinterlandının ülke ekonomisinden neredeyse %50 pay aldığı göz önünde bulundurulursa bu bölgede gerçekleşecek yıkıcı bir depreme ülkenin geri kalanının desteğinin de kısıtlı olacağı önümüzde duran bir gerçektir. Bu gerekçeyle her türlü senaryoya yönelik eylem planlarının oluşturulması, afet eğitimlerinin yaygınlaştırılması da büyük bir toplumsal fayda doğuracaktır” dedi.
Şubat ayında kimya ihracatı 2,25 milyar dolar oldu
Kimya sektörü şubat ayında 2,25 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Sektörün bu yıl ilk iki aylık ihracatı ise 4,55 milyar dolar oldu. Bu yıl Ocak-Şubat döneminde yüzde 0,52’lik ihracat daralması gerçekleşti. Sektör şubat ayında gerçekleştirdiği ihracat ile ülke ihracatından yüzde 13,6 pay aldı.
Kimya sektörünün Şubat ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Şubat ayında büyük bir felaket yaşadık. Bu üzücü sürecin hepimizi derinden etkilediği bir gerçek. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve ülkemize baş sağlığı diliyorum. Depremden etkilenen bölgelerde acil ihtiyaçları karşılamak üzere sektör üretici ve ihracatçılarımız ilk günden itibaren destek sağladı ve sağlamaya devam ediyor. Yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen bu büyük acının yaralarını hep birlikte sarmaya çalışıyoruz. Şubat ayında ülke ihracatımız 18,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kimya sektörümüzün ihracatı ise 2,25 milyar dolar oldu. Depremden etkilenen bölgelerdeki ekonomiyi, üretimi tekrar canlandırabilmenin en önemli desteklerinden birinin ihracat olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan ihracatçılar olarak üzerimize düşen sorumluluk bilinciyle daha fazla çalışacağız. Şubat ayında Ambiente 2023 fuarına katıldık, ECRM Fransa Ticaret Heyeti ve Cosmeet Afrika Ticaret Heyetini gerçekleştirdik. Suudi Arabistan’da düzenlenen The Big 5 Saudi fuarı ve Rusya’da düzenlenen Interlakokraska fuarına info stand katılımını gerçekleştirdik. İngiltere’de düzenlenen White Label World Expo 2023 fuarının milli katılım organizasyonu gerçekleştirerek bu yıl ilk kez katılım sağladık. Önümüzdeki dönemde yurt dışı etkinliklerimize yoğun olarak devam edeceğiz. Ekonomik kalkınmaya en önemli katkıyı veren ve 27 sektöre dokunan bir sektör olarak ülkemizin yaralarını sarmak için devletimiz ve kurumlarımız ile birlikte hareket ederek bu zorlu süreci aşacağımıza inanıyorum. Hem İKMİB olarak hem de ihracatçılarımızın çatı kuruluşu TİM olarak her türlü desteği vermeye devam edeceğiz” dedi.
Şubat ayında en çok “plastikler ve mamulleri” ihracatı gerçekleştirildi
Şubat ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı, 715 milyon 819 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 515 milyon 426 bin dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünler yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 249 milyon 612 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘muhtelif kimyasal maddeler’, ‘organik kimyasallar’ ve ‘yıkama müstahzarları’ oldu.
Epsan’ın otomotiv sektöründeki satış hedefi yüzde 50
Şirket, mühendislik plastikleri kompaund üretimiyle yüksek katma değerli sektörlerin çözüm ortağı olarak büyümeye devam ediyor.
Otomotiv başta olmak üzere; elektrik elektronik, beyaz eşya, inşaat, tarım ve mobilya gibi hayatın içinde yer bulan ve katma değeri yüksek olan tüm endüstrilere yönelik çözümlerini 50 ülkeye ulaştıran Epsan, hem iç pazarda hem de dış pazarda büyümesini sürdürüyor. Geçtiğimiz yılı yüzde 30 büyümeyle geride bırakan şirket, yeni yatırımlarla birlikte üretim kapasitesini artırarak ihracatta yeni pazarları hedefliyor.
2022 yılında ihracatının yüzde 35’ini otomotiv, yüzde 15’ini ise elektrik ve elektronik alanında gerçekleştiren Epsan, 2023 yılında ihracata katkı sağlayacak yeni yatırımlara hazırlanıyor. Yeni kurulacak üretim hattıyla kapasitelerini 10 bin ton artırarak büyümesini sürdürmeyi planlıyor.
Avrupa’nın ağırlık kazandığı 50 ülkeye ürünlerini ulaştırdıklarını ve cirolarının yüzde 65’ini ihracattan karşıladıklarını belirten Epsan Yönetim Kurulu Üyesi Bora Efe, “Almanya, Fransa İtalya ve İspanya’daki satışlarımızda artış var. Otomotiv sektörüne satışlarımız bir önceki yıla kıyasla yüzde 35 artarken, elektrik elektronik ve inşaat sektörlerinde ise yaklaşık yüzde 25 artış gösterdi. Üretim kapasitesi ve pazar payında Türkiye’de lider konumdayız. 2023 ve 2024 yılında üretim sahamıza yeni ekstruder makineleri ekleyeceğiz. Bu sayede makine parkurumuzu ve kapasitemizi geliştireceğiz. Hâlihazırda kullandığımız paketleme ve ham madde taşıma otomasyon sistemlerinin yanı sıra, ham madde yükleme ve mamul taşıma için yeni robotlar devreye alacağız. Yeni adımlarımızla birlikte otomotiv sektöründeki satışlarımızı yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca beyaz eşya ve elektrik elektronik sektöründe de daha aktif olmayı planlıyoruz” diye konuştu.
Sıfır emisyon araç üretimine katkı sağlayarak pazar payının artması hedefleniyor
Yeni regülasyonlara uygun sürdürülebilir, yüksek teknoloji çözümleriyle ana sanayinin sıfır emisyon araç üretimine de önemli bir katkı sağlamayı hedeflediklerini dile getiren Efe, “Elektrikli araçlarda, elektrik elektronik sektöründe kullanılan Avrupa standartlarıyla uyumlu poliamid pazarında da büyümeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki yıllarda elektrik ve elektronik sektöründe sayısı artan UL sertifikalı alev geciktiricili ürün portföyümüzle pazar payımızı hızla artırmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.
WITTMANN Grup geleceğe iyimserlikle bakıyor
2022 mali yılında satış rakamlarını bir önceki yılın seviyesinde tutmayı başaran şirket, 2023 yılı için ise yaklaşık %10'luk bir artış bekliyor.
WITTMANN Grup, şirketin mevcut durumuna ilişkin bilgilerin yer aldığı bir basın açıklaması yayınladı. Basın açıklamasında yer alan bilgilere göre, WITTMANN Grubu için 2022 mali yılı; bir yandan özellikle yılın ilk yarısında ortalamanın çok üzerinde olan yüksek sipariş alımıyla karakterize edildi. Öte yandan başta elektronik komponentler olmak üzere satın alınan parçaların tedariğindeki sıkıntılı durum, geçen yıla göre satış artışının gerçekleşmesine engel oldu. 2022 yılı için 376 milyon €'luk toplam satış rakamı, bir önceki yıl ile yaklaşık aynı seviyedeydi.
Bununla birlikte, WITTMANN Grup çok sayıda yatırım ve inşaat projesinde önemli ilerlemeler sağladı. Üç farklı üretim tesisinde, ultra modern makine işleme merkezlerine yapılan yeni yatırımların yanı sıra, Kottingbrunn/A'daki WITTMANN BATTENFELD ve WITTMANN Robottechnikai Kft. Mosonmagyarovar/Macaristandaki tesisler 2022 yılında tamamlandı. Şu anda mevcut olan ek üretim alanları, öncelikle plastik enjeksiyon makinelerinin üretim kapasitesini artırmaya hizmet edecek. Macaristan tesisinin genişletilmesi, Tempro model sıcaklık kontrol cihazlarının ve R9 kontrol sistemleriyle donatılmış yeni seri robotların üretiminde de artış sağladı.
Guzman Polymers Türkiye’den otomotiv sektörüne yönelik seminer
Guzman Polymers Türkiye, günümüzde çok ilgi çekici konulardan biri olan ve yeni araçlarda talep gören Elektrikli Bataryalar konusunu gündeme taşıyarak; SABIC SHPP işbirliği ile “TECHDAY- EV BATTERY/Elektrikli Araçlar için Elektrikli Bataryalar” teknik seminerini 8 Mart 2023 tarihinde Workinn Hotel-Gebze’de gerçekleştirdi.
Etkinliğe 13 otomotiv ve motorlu taşıt firmasından toplam 30 kişi katılım sağladı. Etkinlik Guzman Polymers Türkiye Genel Müdürü Yeşim Kangal’ın açılış konuşması ile başladı. Sunumu SABIC SHPP’den Emrah Uzun gerçekleştirdi.
Sunumda başlıca şu konular ele alındı;
•EV Global Regülasyonları
•Uygulamalar ve Malzeme Çözümleri
•UL Kart Okuma ve Değerlendirme
Etkinlik Yeşim Kangal’ın Emrah Uzun’a takdim ettiği plaketin ardından, katılımcılar için hazırlanan öğle yemeği ile son buldu.
Guzman Polymers Türkiye Hakkında
Guzman Polymers Hammadde Ticaret Ltd. Şti. kuruluş tarihi 1939’lara dayanan Guzman Global İspanya firmasının 2013 yılında Türkiye’de kurduğu bir aile şirketidir. Guzman Global/İspanya firmasının Guzman Polymers adı ile kayıtlı tüm iştirakleri 2022 yılının Mart ayında Avrupa’da teknik plastik hammadde distribütörlüğünün önde gelen ve 23 ülkede faaliyet gösteren HROMATKA GROUP tarafından satın alınmış olup, faaliyetlerine günden güne daha da güçlenerek devam etmektedir. Uluslararası tanınmış hammadde üreticilerini İspanya, İtalya ve Türkiye’de temsil edip; birçok değişik endüstrideki müşterisinin ihtiyaçlarına göre portföyündeki çok geniş yelpazedeki teknik plastik, hammadde ve levha/film ürünlerinin tanıtımını, dağıtımını ve teknik desteğini yürütmektedir.
SEYAD 2022 Yılı Mali Genel Kurulu gerçekleştirildi
Alanında ilk ve tek olma özelliğiyle sektörel yayıncılık alanında faaliyet gösteren firmaları tek bir çatı altında toplayan Sektörel Yayıncılar Derneği’nin (SEYAD) 2022 Yılı Mali Genel Kurulu, 28 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirildi.
SEYAD Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Kul’un açılış konuşmasıyla başlayan, ardından yoklama ve saygı duruşu ile devam eden Genel Kurul’da, SEYAD’ın Kongre Başkanlık Divanı seçimi gerçekleştirildi. 2000 yılında kurulan ve üyelerinin yayımladığı 65 sektör dergisiyle Türkiye’de faaliyet gösteren yayıncıların yaklaşık yüzde 60’ını temsil eden derneğin Genel Kurul’unda, gündem hakkındaki değişikliklerin görüşülmesinin ardından önceki dönem faaliyet raporu ve gelir-gider bilançosu beyan edilerek onandı. Geçmiş dönem denetim kurulu raporlarının okunmasıyla devam eden Genel Kurul’da, tahmini bütçe de görüşülerek onaylandı.
2022 yılında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un sektörel yayıncılar üzerindeki etkilerinin de gündeme getirildiği Genel Kurul’da, sektörü ilgilendiren birçok konu masaya yatırıldı.
Metro Türkiye’den, depozito toplama projesi ile geri dönüşüme destek
1990 yılından bu yana sürdürülebilirliği tüm işlerinin merkezine koyan ve bu alanda öncü projeler geliştiren Metro Türkiye, geri dönüşüm ve atık azaltımı alanında yeni bir çalışmasını daha hayata geçirdi. Şirket, Kozyatağı mağazasındaki Depozito Toplama Projesi ile Türkiye’de bir ilk olarak hem makine ile hem de manuel olarak depozito toplamaya ve şişelerin geri dönüşümüne iş ortakları ile birlikte katkı sağlamaya başladı.
Cam, alüminyum ve pet şişelerin manuel ve makine yolu ile toplandığı projede ilk etapta bir yıl içerisinde yaklaşık 3,5 milyon şişenin geri dönüşüme kazandırılması hedefleniyor. Bu proje ile ambalaj atıklarının doğaya kazandırılmasının yanında toplumdaki geri dönüşüm bilincinin artırılması da amaçlanıyor. Depozito Toplama Projesi ile 2024 yılında Çevre Ajansı tarafından yürürlüğe girecek olan Depozito Yönetim Sistemi’nin ön hazırlığını yapan ve bu projesi ile sektöre yön gösteren Metro Türkiye, aynı zamanda geri dönüşüme gönderilen her 10 şişe için 2 TL değerinde tüm mağazalarında geçerli kupon sunduğu bir kampanya da başlattı.
Prysmian Group, Global Sürdürülebilirlik Akademisi'ni hayata geçirdi
Grup bünyesinde sürdürülebilirlik kültürünün ve yetkinliklerinin güçlenmesini hedefleyen akademi, çalışanlara da gelişim fırsatı sunacak.
Prysmian Group, 50'den fazla ülkede 29.000 çalışanı kapsayacak bir Küresel Sürdürülebilirlik Akademisi’ni kurdu. Bu girişim ile sürdürülebilirlik kültürünün dünya genelindeki tüm şirket çalışanlarına anlatılması, grubun iklim ve sosyal hedeflerine yönelik çalışmalarını güçlendirmesi amaçlanıyor.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu MEAT Bölgesine dahil olan Umman’da kurulan Sürdürülebilirlik Akademisi, uluslararası düzeyde en etkili işletme fakültelerinin eğitim programlarını sunacak. Akademi ayrıca, ticari rekabet edebilirliğin stratejik itici güçlerinden olan sürdürülebilirlik kültürünün ve yetkinliklerinin çalışanlar tarafından daha iyi benimsenmesini sağlayacak.
2023 yılı boyunca derslerin verileceği program, hedef kitleye göre oluşturulan Farkındalık, Bilgi, Etki, Liderlik ve KPI'lar olmak üzere beş modülden oluşuyor. İlk modül olan “Etki” dünyanın dört bir yanından 30 yöneticinin katılımıyla üç gün boyunca "organizasyonlarda sürdürülebilirlikle ilgili ne gibi inovasyonların yapılabileceği ve sürdürülebilirliğin nasıl yaygınlaştırılabileceği" konusunu ele aldı. Modül sunumları hibrit bir yöntemle, fiziksel katılım veya online katılım ya da podcastler aracılığıyla tüm şirket çalışanlarına ulaşmaya devam edecek.
Kimya sektörü ihracatını Ocak ayında yüzde 8 artırdı
Kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında plastikler ve mamulleri ihracatı, 731 milyon 985 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı Ocak ayında geçen yıl aynı döneme göre yüzde 10,4 artışla 19,4 milyar dolar oldu. Kimya sektörü ise Ocak ayında yüzde 7,94 artışla 2,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. 2022 yılını ihracat şampiyonu olarak tamamlayan kimya sektörü, bu yıl da lider olma hedefini sürdürüyor.
Kimya sektörünün Ocak ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Kimya sektörümüz pandemi sonrası hızlı bir büyüme gerçekleştirerek 2022 yılında zirveye oturdu ve ilk defa ihracat şampiyonu oldu. Kimyevi maddeler ve mamuller ihracında miktar bazında yüzde 4,2 büyürken, sektörümüzün kilogram başı ihracat bedeli ise 1 dolar sınırını aşarak yüzde 27’lik artış ile 1,16 dolara yükseldi. Ülke ihracatından yüzde 13,2 pay aldık. Bu yıl Ocak ayında ise yüzde 8 artış ile 2,31 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu yıl küresel büyümede yavaşlama ve daralma beklentileri bulunuyor. AB ve ABD’de 2022 yılının son çeyreğinde başlayan durgunluğun 2023 yılının ilk yarısı devam edeceğini öngörüyoruz. Kimya sektörümüz açısından 2023 yılının ilk yarısı hem iç hem de dış pazar ile ilgili bir yavaşlama olabilir ancak yılın ikinci yarısının daha pozitif olacağına inanıyorum. İKMİB olarak üye ihracatçılarımızı desteklemek adına bu yıl 21 farklı ülkede 21 fuar milli katılımı, 6 info stand ve 6 ticaret heyeti düzenleyeceğiz. 24-27 Ocak 2023 tarihleri arasında Rusya’da Ruplastica/Upakexpo/Recycling Solutions fuar info stand katılımını, 30 Ocak-2 Şubat tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nde Arab Health 2023 fuar milli katılımını ve ABD Las Vegas’ta NAHB IBS 2023 Fuarı info stand katılımını gerçekleştirdik. Şubat ayı içinde fuar milli katılımı, ticaret heyeti, info stand katılımı olmak üzere 7 farklı etkinliğimiz olacak. İhracatımızı istikrarlı bir şekilde artırmak için durmadan çalışmaya devam edeceğiz” dedi.