Mısır nişastasından tabak, bardak üretildi
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Dünyayı korumak, gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak hepimizin görevi. Çoğu zaman bunu nasıl yapacağımız konusunda kafamız karışsa, hatta bazen karamsarlığa da düşsek aslında yapabileceğimiz pek çok şey var. Bilinçli birer tüketici olmak ve ambalajlarımızı geri dönüşüme kazandırmakla işe başlayabiliriz.
Geri dönüşüm sisteminin kurulduğu ve atıkların kaynağında ayrıştırıldığı ülkelerde, hem çevre korunuyor hem de atıklar ekonomiye kazandırılıyor. Peki, geri dönüşümün yaygın olmadığı ve kaynakta ayrıştırmanın yapılmadığı ülkelerde ne olacak?
SEM Plastik “Mısırplast”ı üretti
İşte, plastik gıda ambalajı üreticisi SEM Plastik’in yeni ürünü MISIRPLAST, tam da bu sorunun yanıtını veriyor ve bu gibi durumlarda çevrenin korunması adına yeni bir alternatif sunuyor. SEM Plastik’in mısır nişastasından ürettiği plastik tabak, bardak, çatal ve kaşıklar, 6-8 hafta içinde tamamen toprağa karışabiliyor. Biyobozunur MISIRPLAST, geri dönüştürülebilme özelliğine de sahip. SEM Plastik, Türkiye’de PLA yani mısır nişastasından bardak, tabak gibi gıda ambalajı üretimi yapan ilk ve tek şirket olması nedeniyle sektörde öncü bir role sahip.
Sert ve kırılmaya dayanıklı
Mısır gibi tamamen doğal ve yenilebilir kaynaklardan elde edilen PLA hammaddesinden yapılan ve MISIRPLAST adını taşıyan ürünler, petrol yerine bitkilerde fotosentezle elde edilen şekerle üretiliyor. Buğday başağı rengiyle doğallığı vurgulanan biyobozunur MISIRPLAST serisi, yüksek şeffaflık ve parlaklığa sahip. Ayrıca sert ve kırılmaya dayanıklı. İçine konulan gıdaların kokusu ve aromasını da koruyor.
Çevreyi koruyor
Diğer plastiklerle aynı görünüme sahip olan ve mısır nişastasından üretilen MISIRPLAST, plastik atıkların kaynağında ayrıştırılmadığı ve doğaya bırakıldıkları durumlarda çevreyi hem görsel hem de biyolojik yönden koruyor. Bu ürünler yiyecek atıkları ile birlikte gittikleri katı atık istasyonlarında veya doğada çözünerek, doğal maddelere ayrışıyorlar.
Petrol gibi tükenebilir ve kıt fosil kaynakların kullanımı, çevresel ve ekonomik etkileri ile günümüzde büyük bir endişe kaynağı yaratıyor. Ülkeler hem ekonomilerini hem de bağımsızlıklarını garantilemek için petrol dışı kaynakların araştırılması, geliştirilmesi ve uygulanması için yoğun bir çaba harcıyor. 1970’lerdeki petrol krizi ile başlayan bu çalışmalar meyvelerini verdi ve günümüzde pek çok alternatif biyomalzeme keşfedildi, keşfedilmeye devam ediyor. İşte bu malzemelerin en önemliliklerinden biri PLA. PLA, fosil kaynakları yüzde 20 – 50 daha az tüketiyor ve çevreyi koruyor.
Ürünler tamamen geri dönüştürülebilir
SEM Plastik Genel Müdürü Yavuz Eroğlu, son dönemde çevre dostu ürünlere olan tüketici talebinin artmasıyla birlikte birçok firma ile ortak projeler yürüttüklerini, yeni ürünleri biyobozunur MISIRPLAST serisinin de temizlik ve hijyen malzemeleri üreticisi Kimberly Clark için geliştirildiğini söyledi. Eroğlu, MISIRPLAST’ın öncelikle talebin yoğun olduğu ihracat pazarlarına sunulduğunu, özellikle ABD ve İsrail’e ihraç ettikleri ürünlerin, bu pazarlarda çevre duyarlılığı yüksek tüketiciler tarafından tercih edildiğini belirtti.
Yavuz Eroğlu, asıl olanın geri dönüşüm olduğunu vurgulayarak, “Ürettiğimiz ürünlerin tamamını geri dönüştürebilir, doğaya ve çevreye zarar vermeden birçok kez kullanabilir ve ekonomik değer sağlayabiliriz. Asıl olan geri dönüşümdür. Biyobozunur plastik ürünler ise plastiklerin doğaya bırakıldığı ve doğru bir şekilde geri dönüştürülmediği durumlarda çevrenin korunması için çok önemli bir alternatiftir.” diye konuştu.
Biyobozunur plastik nedir?
Plastiklerin ana hammaddesi petroldür. Biyobozunur plastikler ise fosil yakıtlar yerine mısır gibi yenilebilir bitkilerden elde edilir.
Mısır’ın PLA’ya dönüşümünün hikayesi…
PLA, mısır yapraklarından elde edilen mısır nişastasından üretilir. Karbondioksit bitkinin yapraklarındaki küçük delikçiklerden bitkinin yapraklarına girer. Yaprağın damarları yaprak hücrelerine su sağlar. Güneş enerjisi yaprakta ‘Kloroplast’ denilen küçük diskler içinde tutulur. Kloroplast içindeki hücre, şeker ve oksijen üretir. Bitkiler şekeri kendileri için gerekli yakıt olarak kullanır. Kullanılmayan şeker, çekirdeklerde depolanır. Çiftçiler mısır hasatı yaptıktan sonra mısırı değirmenlere satar. Değirmenler mısırı pişirir, bu işlem sonrası mısır yumuşar. Mısır, 30 - 40 saat boyunca 122 Fahrenheit derecede pişirilir. Atık su, üretimin diğer aşamalarında kullanılır veya havyan yemi üretimi için saklanır. Makineler mısırı öğütür ve bu karışımı filtreden geçirerek nişastayı ayırır. Nişasta ise şekere dönüştürülür. Mikroorganizmalar bu şekeri daha sonra fermentasyonla, laktik aside dönüştürür. Laktik asit molekülleri birleşerek, Laktid Monomerleri denilen halkaları oluşturur. Laktid Halkaları daha sonra açılarak ve birbiriyle birleşerek Polylaktid polimerlerini oluşturur. Bu işleme Polimerizasyon denilir. Madde daha sonra plastik endüstrisinin rahatlıkla kullanabileceği form olan pirinç büyüklüğünde taneler (granül) şekline getirilir. Daha sonra bu granüller, özel makine, ekipman ve bilgi ile işlenerek bardak, tabak, kutu, kap ve kapak gibi ürünlere dönüşür.