Türkiye’de mesleki teknik eğitimde hidrolik-pnömatik teknolojileri
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
*Sanayinin verimli çalışmasını sağlayacak nitelikli teknik elemanlar nasıl yetiştirilir?
*İstihdam sorunu nasıl çözülür?
*Mesleki teknik eğitim mezunları mesleklerini icra edebilecekleri işleri nasıl bulabilirler?
3 sorunun cevabı da aynı çözüme çıkıyor. Nasıl mı?
Ülkemizde sanayinin ihtiyaçlarını doğru anlayan ve güncel teknolojiyi yakalayabilen mesleki teknik eğitimin bir ihtiyaç olduğu, sanayide ara-teknik eleman konusu gündeme geldiğinde bir kere daha vurgulanır. Ancak bu vurguyu söylemden çözüm önerilerine ve pratik hayatın değişmesine dönüştürmek ise bu konuda öncelikle bilgi, sonrasında ise bu bilgiye dair detaylı bir analize sahip olduğumuz takdirde mümkündür.
Entek Teknoloji ve Eğitim olarak hidrolik ve pnömatik alanında endüstride iş yapan 7.000’in üzerinde irili ufaklı firma ile eğitim bazlı çalışmış olmamızın verdiği tecrübe; hem de mesleki teknik eğitim merkezlerinde kurduğumuz laboratuvarlar sayesinde teknik eğitimin içinde bulunduğu durumu yakından sürekli takip edebilmemiz imkanıyla sorunu doğru analiz etmemizi sağlayacak verilere sahip olduğumuzu düşünüyoruz.
Son sözü baştan söylemek gerekirse mesleki teknik eğitim veren gerek devlet, gerekse özel kurumların sanayi ile diyalog içerisinde olmaması, yani iletişimsizlik ve paylaşım eksikliği başta tarif ettiğimiz sorunun en temel nedeni diye özetleyebiliriz. Aslında devlet ölçeğinde bakıldığında bu sorun bir istihdam sorunu olarak karşımıza çıkarken, sanayi gözü ile baktığımızda nitelikli insan kaynağı eksikliğinden kaynaklanan verimsiz çalışma halini alıyor. Eğitim merkezleri gözünden baktığımızda ise mezunlarının iş bulup bulamaması ya da iyi iş yerlerinde mesleklerini icra edip edememeleri olarak da gözüküyor aynı sorun.
Esas çözüm, bu 3 farklı kurumun ihtiyaçlarını birbirleri ile kazan-kazan ilişkisinde giderecek bir modeli sunacak ve koordine edecek hem iletişim sorunlarını gideren hem de ihtiyaç analizlerine istinaden doğru çözüm önerilerini sunacak kurumların varlığıdır. Firmamız kendi misyonunu devlet, endüstri ve mesleki eğitim merkezleri arasındaki üçlü diyaloğu kurabilen, istihdam odaklı, mesleki eğitim merkezleri için sanayinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek gelişen ve değişen teknolojiyi yakından takip eden laboratuvar projeleri hazırlayabilen ve hayata geçirebilen bir merkez olarak tanımlamaktadır.
Bu misyon ölçeğinde ise birçok başarılı projeye imza atmıştır. Bunu yaparken izlediğimiz yöntemi aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.
1. Istihdam ve verim odaklı çözüm: Firmamız öncelikli olarak eğitim müfredatlarının ve araç gereçlerinin belirlenmesinde sıkça yapılan bir hatayı bertaraf etmiş ve eğitimleri sanayiyi referans olarak tasarlamıştır. Oysa bir çok eğitim merkezi çıktısı olacak insan kaynaklarının istihdam edileceği sanayideki ihtiyaçları analiz etmeden çoğu zaman teknoloji odaklı müfredatlar hazırlamakta ve beceri odaklı bir müfredat ve laboratuvar kuramamaktadır.
2. Sanayiyi referans alan eğitim sistemi: Sanayide asıl olarak hidrolik ve pnömatik teknolojilerinde hangi becerilere ihtiyaç duyulduğunu analiz eden 200’ün üzerinde farklı sektördeki firmanın orta-üst düzey yöneticileri ile yapılan mülakatlar sonucu vardığımız araştırma bize beceri odaklı bir yapı kurma şansı tanımıştır.
3. Yetkinlik odakli eğitim: Özellikle ara teknik elemanların bilgi ile beceriyi bir araya getirmedikçe yani yetkinlik diye tarif edilen bu iki özelliğe aynı anda sahip olmadıkça verimli olamadıklarını tespit ettik. Yani sadece pnömatik teknolojisini bilmek, akışkanlar mekaniğini öğrenmiş olmak bir işe yaramadığı gibi tek başına pnömatik bir devreyi çizip devreye almak becerisi de bir işe yaramıyor. Dolayısıyla hem bilginin hem de becerinin eş zamanlı geliştiği yetkinlik odaklı eğitim müfredatları ve eğitim materyalleri tasarladık.
4. Sanayideki öğrenci ile eğitim kurumundaki öğrencinin farki: Bu eğitim sistemlerini hem sanayide hali hazırda çalışan insan kaynaklarına hem de bir meslek lisesinde veya meslek yüksek okulunda eğitim gören öğrencilere uyguladık. Bu iki deneyde temel fark sanayideki çalışanın gündelik problemlerinden kaynaklı bir çok soruya sahip olması ve sonuç odaklı eğitim istemesi öte yandan da çözüm ihtiyacı gereği eğitim motivasyonun yüksek olması önde giderken, eğitim kurumundaki öğrencilerin henüz sahada bir tecrübeleri olmamaları nedeniyle eğitimin önemine inançsız olmaları ve gerekli bilgi/beceri gelişimini hızlı yaşayamamaları oldu.
5. Proje bazlı öğrenme: Bu durumu aşmak için “yetkinlik odaklı eğitim” yaklaşımını bir perde öteye taşımak yani müfredat bazlı öğrenme yerine “proje bazlı öğrenme” metodunu devreye sokmak gerekti. Özetle öğrencilerin bir sanayi problemini çözerken teknolojileri öğrendikleri bu yöntemle, öğrencilerde tıpkı sanayide çalışıyorlarmışcasına motivasyon ve öğrenme hızı yaratılabildi.
Bu sistem sayesinde öğrencilerin ister sanayide isterse eğitim kurumlarında olsun yukarıda sorulan sorulara cevap verebildiği bir eğitim sistemine daha çok yaklaşmış olduk. Ancak hiçbir zaman unutmuyoruz ki eğitim sistemleri de öğrenen süreçlere sahip ve ideal eğitim sisteminin oluşması hiçbir zaman mümkün değildir. Bu nedenle sürekli gelişme şartını başına koymadığımız her türlü proje veya laboratuvar bir gün atıl kalmaya ve işlev görmemeye mahkumdur.
Bu tür bir sistemi kurmak ise çok da olay değil. Bu sistemin çok önemli 3 sac ayağı var:
1. Sanayi ihtiyaçlarına ve sanayide kullanılan teknolojiye cevap veren eğitim müfredatı ve donanımları
2. Sanayi tecrübesi olan, konusuna hakim ve kendisini sürekli geliştiren eğitmenler,
3. Standart eğitim kalitesini ve denetimini sağlayacak eğitim yönetim sistemi
Bu üç sac ayağı düzgün kurgulanmaz, akredite edilmez ve sürekli gelişimi sağlanmaz ise yukarıdaki yöntemleri uygulayacak araçlara sahip olamayız ve başarı sağlamak mümkün olmaz.
Entek Teknoloji ve Eğitim, geçmişteki tecrübesiyle yılda 2.500’ün üzerinde eğitim verdiği sanayiden öğrendikleri, çeşitli mesleki eğitim merkezlerinde kurduğu laboratuvar ile ve hepsinden önemlisi sadece bu konuya odaklanmış insan kaynakları ve firma misyonu ile ülkemizde mesleki teknik eğitimin sanayi ile buluşması konusunda çalışmalarını her geçen gün büyük bir kararlılıkla sürdürmekte ve olumlu sonuçlar almaktadır.
Entek Eğitim Teknolojileri