Sunday, Dec 22nd

Last updateFri, 13 Dec 2024 12pm

You are here: Home Products Makale Metalize Filmlerin Üretimi ve Kullanım Alanları

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Metalize Filmlerin Üretimi ve Kullanım Alanları

Özet

Vakum ortamında polimerik film üzerine metalik malzemenin biriktirilmesi ile üretilen metalize filmler, ambalaj endüstrisinden uzay endüstrisine kadar geniş bir yelpazede kullanılmaktadır. Kullanım şartlarına bağlı olarak birçok polimerin kaplanması sonucu oluşan bu filmlerin en önemli özellikleri estetik görünüşleri, bariyer özellikleri ve ısıl izolasyon yetenekleridir. Genellikle alüminyum metali ile üretilen bu filmler alüminyum folyolara kıyasla daha esnek ve daha hafiftirler. Ayrıca alüminyum folyolara kıyasla daha yüksek dayanıma sahiplerdir ve kolayca yırtılmazlar. Bariyer özellikleri alüminyum folyolar kadar yüksek olmasa da polimerik filmlere kıyasla oldukça yüksektir. Bu derlemede metalize filmlerin üretimi, özellikleri ve kullanım alanları ele alınmıştır.

1.Giriş

Endüstrinin plastik ve kompozit malzemelerin üzerine metal biriktirilmesi ile üretilen metalize ambalajlara olan ilgisi artmaktadır. Metalize filmler, alüminyum folyoların ve/veya plastik kaplı alüminyum laminasyonların yerine alternatif olarak kullanıma sunulmaktadır. Alüminyum folyo parlaklığı daha az bir metal kullanarak elde edilmektedir (Şekil1). Bunun yanında daha hafif ve bariyer özelliklerinin iyi olması bu filmlerin diğer önemli avantajlarıdır. Bu ambalaj filmleri yüksek bariyer özelliklere sahip oldukları için gıda ambalaj endüstrisinde, dekoratif kaplamalarda, elektromanyetik kalkanlama ve aşınmalara karşı koruyucu kaplamalarında kullanılabilmektedir. Bunun yanında yansıtma özellikleri iyi olduğu için ısı izolasyonu uygulamalarında da kullanılmaktadır [1, 2].

Malzemelerin, özellikle metallerin farklı yüzeyler üzerinde buhar birikmesi çok çeşitli teknolojik durumlarda kullanılmaktadır. Hem bilimsel çalışmalarda hem de endüstriyel alanda metalize filmlerle ilgili geniş çaplı çalışmalar yapılmaktadır. Metalize polimer filmler dekoratif, yüksek bariyer özelliklerine sahip ve kapasitör yapımına uygun oldukları için ambalaj uygulamalarında kullanıma uygundurlar. Metalize filmler, üretiminde yüksek enerji gerektiren alüminyum folyoların yerini almaktadır. Ticari olarak kullanılan çoğu metalize film, film üzerine nanometrik kalınlıkta alüminyum biriktirilmesi işlemini temel almaktadır. Polimerik filmler polietilen teraftalat, polivinilklorür, polietilen, polipropilen, selüloz, farklı polimer karışımlarından veya geri dönüştürülmüş polimerlerden oluşabilmektedir [2-4].Yüzeyin kaplandığı bu çok ince alüminyum tabaka, estetik ve parlak görünümünün yanında, optik ve elektriksel özellikleri, gaz geçirgenliklerini ve dolayısıyla ürünün raf ömrünü etkilemektedir. İki eksende oryante edilmiş polyester filmlerin gaz bariyer özellikleri iyi olduğu halde metalizasyon işlemi ile bariyer performansları daha da iyileştirilebilmektedir [2, 3, 5].

2.Metalize Film Üretimi

Temel metalizasyon prosesi, vakum ortamında bir yüzey üzerine metalik malzemenin biriktirilmesi temeline dayanmaktadır. Bu işlem için metalik bir besleme kaynağı, biriktirme alanı, sarım alanı ve vakum haznesi gerekmektedir. Metalizasyon kaynağı olarak genellikle alüminyum bazen nikel, krom, bakır gibi metaller de kullanılabilmektedir. Şekil 2’de gösterildiği gibi, alüminyum sisteme makaralarla beslenmekte, ısıtma bölgesinde yüksek sıcaklık altında eriyik bir metal havuzu oluşturulmaktadır. Eriyen metalik kaynak buharlaşarak yüzeyi kaplamaktadır. İşlemin vakum altında gerçekleşmesi ile patlama riski ortadan kaldırılmaktadır. Ayrıca buharlaşan metalin kaplanacak yüzeyde yoğunlaşırken yüzeye zarar vermemesi için soğutucu silindir kullanılmaktadır. Bu kaplama nanometre veya submikron düzeyinde yapılabilmektedir. Metalizasyon işlemi yarı kesikli bir işlemdir. Yani kapalı bir istemde roll to roll olarak bilinen yöntem esas alınarak üretim yapılmaktadır [2, 5, 7, 8].

Termal metal buharı biriktirmenin yanında elektron demetiyle fiziksel buhar biriktirme prosesi ile de birçok farklı malzeme buharlaştırılabilmektedir. Bu yöntemde elektron demetinin enerjisi, kaynak olarak kullanılan filamentin ısıtılması için kullanılmaktadır ve bu kaynaktan oluşan elektronlar hızlandırılabilir, bükülebilir veya kaplanacak ürün üzerine odaklandırılabilmektedir. Isıtılan filamentin kaplanacak ürün üzerinde yoğunlaşması ile kaplama işlemi tamamlanmaktadır [2, 7].

Bu yöntemde kullanılan elektron kaynağı, 1.25 m genişliğinde bir filmi kaplayabilecek kadar büyük (Şekil 3) seçilebileceği gibi aynı genişlik birden fazla elektron kaynağı (Şekil 4) kullanarak da kaplanabilir. Elektron demetiyle fiziksel buhar biriktirme prosesi dirençli ısıtıcılarda yapılması zor olan silika gibi şeffaf bariyer malzemelerinde kullanılmaktadır [7].

Plazma destekli kimyasal buhar biriktirme (PECVD), şeffaf bariyer kaplama yöntemlerinden bir diğeridir. Gaz veya sıvı haldeki kimyasal malzeme vakum haznesi içerisine beslenerek plazma ortamı oluşturarak yüzeyi kaplamaktadır [7]. Bu kaplama yöntemi için gerekli olan başlangıç malzemesinin fiyatı, elektron demeti ve indüksiyon ısıtmalı kaplama malzemelerine kıyasla daha ucuzdur. Elektron demetiyle fiziksel buhar biriktirme yöntemi ve plazma destekli kimyasal buhar biriktirme yönteminde silika esaslı bariyer kaplamaları daha ucuz yapmak adına farklı parametrelerle oynanabilmektedir. Elektron demeti yöntemi için gerekli olan yatırım maliyetlerinin plazma destekli kimyasal buhar biriktirme yönteminden daha pahalı olmasına rağmen kaplama hızı daha yüksektir. Plazma yönteminde kullanılan biriktirme kaynağı artırılarak bu sorunun önüne geçilebilir ancak bu durumda yatırım maliyeti ve sistem karmaşıklığı gibi sorunlarla karşılaşılacaktır. Çoğu kaplama proseslerinde sisteme giren yüzeyin kalitesi ve herhangi bir ön işlem uygulanıp uygulanmamış olması son ürünün kaplama kalitesini etkilemektedir. Vakum altında yapılan kaplamalarda karşılaşılan yapışma problemlerin çoğu polimerik film yüzeylerdeki dolgu malzemeleri, katkılar ve polimerizasyon reaksiyonları sonucu kalan yan ürünlerden kaynaklanabilmektedir. Yüzeydeki bu kirlilikler, yüzey enerjisinin düşmesine neden olarak kaplama ile yüzey arasında zayıf ara yüzey oluşumuna sebep olmaktadır. Kaplanacak malzemeye alev püskürtme, korona, atmosferik plazma veya vakum plazma gibi yüzey işlemleri uygulanabilmektedir. Yüzey işleminin başarılı olup olmadığı ara yüzey özellikleri incelenerek anlaşılabilmektedir. Yapılan ön işlemin bir dezavantajı bulunmaktadır. Atmosferik yüzey işlemleri ile filmlerin yüzey enerjileri artırılmasından sonra işlemin diğer adımında bu filmler sarılarak depolanırlar. Film sarımı sırasında, işlem gören yüzeyin işlem görmeyen yüzeye değmesi sonucunda işlemsiz yüzeyden düşük molekül ağırlıklı polimerik yapıların sonucu verim düşebilmektedir. Yüzey işlemi için gereken güce karşılık yüzey enerjisi grafiği çizildiğinde yüzey enerjisinin artacak ve sonrasında platoya ulaşacaktır. Bununla birlikte, adezyona karşı yüzey işlemi için gereken güç grafiği çizilirse bir plato görülmemekle birlikte adezyon artarak maksimuma ulaşacak ardından da düşüşe geçecektir. Bu yüzden, proses optimizasyonu yapılarak adezyon derecesi kontrol edilebilmektedir. İşlem yapılan polimerik hammaddelerin farklı olduğu ve farklı tedarikçilerden temin edildiği için her film için yüzey işlemi parametrelerinin optimize edilmesi tekrar edilebilirlik açısından önem arz etmektedir [2, 7]. 

Adezyon gibi özelliklerin düşmesi yüzey işleminin gereğinden fazla yapıldığını gösterirken bu fazlalık yüzeydeki polimer zincirlerine zarar vererek zincir kırılmalarının yaşanmasına ve hatta yüzeyin karbonize olmasına sebep olabilmektedir. Yani gereğinden fazla uygulanan yüzey işlemlerinde yüzey gerilimi çok değişmeyerek yüksek seviyelerde kalacaktır bu durum da bir sonraki işlem etkinliğini olumsuz şekilde etkileyecektir [7].

Buhar biriktirme yöntemi kullanılarak üretilen bariyer kaplamaların performansını etkileyen birçok faktör vardır. Şekil 5'de sol tarafta teorik olarak yüzeyinde hiçbir kusur olmayan bir kaplama gösterilirken sağ tarafta ise genel olarak bariyer kaplamalarda gözlemlenen problemler gösterilmiştir. Yapılan kaplama kalınlığı 10-50 nanometre arasında kabul edildiğinde yüzeyde bulunan kirliliklerin çaplarının mikron veya kaplama kalınlığından daha büyük olması durumunda, metalizasyon sonrası kirliliğin uzaklaştırılmasının kolay olduğu gibi yüzeyde boşluklar oluşturabilir ve yüzeyin çizilmesini kolaylaştırabilmektedir [7].

Şekil 5’de genellikle polimerik film, yüzey işlemi ve kaplama prosesi ile ilgili olan metal tabakadaki partikül sınırları ve kanal gibi kusurlar gösterilmektedir. Alt tabakanın yüzey enerjisinin düşük olması, yüzeyde birikecek olan metalin yüzeyi ıslatmasını zorlaştırarak kaplama etkinliğini düşürecektir. Alt tabakanın yüzey enerjisinin yüksek olması durumunda ise ıslatılabilirlik artarak yüzey kolaylıkla kaplanabilmektedir [7]. 

Islatabilirliği artmış bir yüzey, düşük kaplama kalınlığında dahi sürekli bir yapı oluşumunu sağlayabilmektedir (Şekil 6). Ayrıca kaplama yüzeyindeki boşluk oluşumunu da azaltarak bariyer özelliklerinin artmasını sağlamaktadır. Bariyer özelliklerini direk olarak etkileyen potansiyel hatalardan biri olan gözenekli yapıları minimize etmek için, kaplama işlemi yapılmadan önce alt yüzeydeki kirlilikler temizlenmelidir. İkinci olarak, yüzey enerjisi ıslanabilirliği sağlayacak kadar yüksek olmalıdır böylece adezyon artacak ve kristaller arası boşluklar azalarak delik oluşumunun önüne geçilebilecektir. Ayrıca kaplama yoğunluğunun artırılması ile de bariyer özellikler artırılabilmektedir. Son olarak, daha iyi bariyer özellik sağlayabilecek başka bir alt yüzey malzemesi kullanılabilir. Yapıdaki gözenekler yüzeydeki kirliliklerin temizlenmesi ile kontrol altına alınabilmektedir. Plazma yöntemi ile moleküler seviyede yüzey temizlenme işlemi yapılırken işlem sırasında yüzeye zarar vermeyecek fiziksel temizleme yöntemleri de kullanılabilmektedir. Yüzey ile temas halinde olan bir yapışkan silindir ile yüzeydeki kirlilikler uzaklaştırılabilir [9] veya ultrasonik gaz, elektrostatik nötralizasyon ve ardından vakum işlemi ile parçacıklar uzaklaştırılabilir. Bilinen bariyer kaplamaların performans olarak yetersiz kaldığı ve gıda ambalajlamadaki gibi yüksek bariyer özellik gerektiren uygulamalarda, yalnızca alt yüzeyin temizlenmesi ile değil ayrıca kaplama işleminden önce vakum sistemi içerisinde polimer ile kaplanmış küçük kirlilikler, çukur veya çökmelerde temizlenmelidir [7].

Bariyer özelliğin artırılarak yüksek teknoloji uygulamalarında kullanılabilmesi için metal veya şeffaf seramik bariyer tabaka üzerine yeni bir kaplama yapılabilmektedir. Böylece polimer tüm boşlukları kapatarak difüzyon oranı azaltılmakta, bariyer özellikler artırılmaktadır. İstenilen bariyer özelliklerin elde edilememesi durumunda ekstra polimer veya inorganik malzemelerle yeni tabakalar eklenebilmektedir. Tabakalı yapılar elde edilmesi, kusurların oluşumuna engel olmasa da film kesti boyunca gaz veya sıvıların akışını sağlayan kıvrımlı yol uzunluğunu artırmaktadır. Film kaplaması sırasında, gözenek oluşumunun önüne geçmek oldukça pahalı ve zordur. Bu yüzden gözeneklerin sebep olduğu problemleri minimize etmek amacıyla alt tabakanın iki tarafı da metalize edilebilmektedir. Kaplanan iki yüzeyde yine gözenek oluşumu meydana gelmesine rağmen yüzeyde rastgele dağıldıkları bariyer özellikler artmaktadır [7].

Metalizasyon işleminde alt tabaka olarak kullanılan bir diğer malzeme ise kâğıttır (Şekil 7). Metalize kâğıtlar özellikle çikolata ve sigara ambalajlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Yaklaşık olarak kâğıtların %66'sı etiketleme amacıyla kullanılmaktadır. Hidrofilik yapısından dolayı kâğıt metalizasyonu polimer filmlerinkinden farklılık göstermektedir çünkü uzun süre yüksek nem altında bekletildiğinde yapısındaki nem miktarı %20’lere çıkabilmektedir. Yapısındaki bu su nedeniyle kâğıdın metalizasyonu sırasında vakum sistemi içerisindeki suyu yapıdan uzaklaştırmak için kriyojenik pompalar kullanılarak kâğıttaki su oranı %5 seviyelerine kadar düşürülebilmektedir. Kâğıdın nem oranı belli bir seviyede tutulmalı aksi halde kırılgan bir hale gelerek yırtılmalara sebep olacaktır. Polimer film metalizasyonuna benzer olarak, kaplama işlemi sonrası nem almasını önlemek için kâğıt ambalaj sarıma gönderilmektedir. Sarım işleminin yapılmaması durumunda nem çeken kâğıt şişecektir [7].

Kâğıdın yüzey özellikleri ve kalitesi metal yansıtabilirliğini etkilemektedir. Kâğıt metalizasyonu için öncesinde kaplama işlemine yüzeyi hazırlamak için genellikle polimer kaplama yapılmaktadır. Ayrıca kaplama öncesi kalenderleme işlemi yapılarak kâğıt fiberlere baskı uygulanarak yüzey cilalama işlemi de uygulanabilmektedir [7].

3.Metalize Filmlerin Kullanım Alanları

Metalize filmler birçok alanda kullanılsa da temel kullanım alanları, dekoratif uygulamalar, izolasyon uygulamaları, bariyer ambalajlardır. Bunların yanında Tablo 1’de verildiği gibi optik ve elektrik alanında da uygulamaları mevcuttur.

Paketleme işlemleri için dekoratif kaplamaların kullanılması metalik görüntü sağlamak amacıyla polimer filmlerin ve kâğıtların metalizasyonu ile başlamıştır. Metalizasyon ile geleneksel kaplamanın yanında, farklı efektler de elde edilebilmektedir. Üç boyutlu efektler, derinlik efektleri, animasyon efektleri, dinamik efektler, kinetik efektler, gizli kodlar, gizli görüntüler, hologramlar bunlardan bazılarıdır. Parlak metalik gümüş yansıtıcı malzeme yerine renklendirilmiş/boyanmış alt yüzeyler kullanarak veya metalik kaplama üzerine renkli vernik sürülerek renkli metalik filmler üretilebilmektedir. Sonrasında, kabartmalı hologram alt malzemeler üzerine gümüş ve renkli metalik kaplamalar yapılması oldukça önemli gelişmeler arasındadır. Hologramlı kaplamalar diğerlerine kıyasla daha parlak ve dikkat çekicidir. Bu dekoratif filmler duvar, masa veya herhangi bir ürünün kaplanmasında kullanılmaktadır (Şekil 8) [2, 7].

3.2Isıl İzolasyon

Metalize filmlerin bir diğer kullanım alanı da ısıl izolasyon uygulamalarıdır. Parlak yüzeyin radyasyon yansıtma yeteneğinden faydalanarak birçok yalıtım uygulamasında yaygın bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Metalize PET filmler, NASA’nın uzay kıyafetlerinde veya uyduların dış yüzeylerinde radyasyon dayanımını artırmak için kullanmıştır. Ayrıca itfaiyeci kıyafetlerinde özellikle radyasyon ile transfer olan ısıyı yansıtmak amacıyla kullanılmaktadır. Metalize filmlerden üretilen izolasyon battaniyeleri de bir diğer uygulamadır. Bu örneklerden de anlaşılabileceği gibi, izolasyon gereksinimi olan her yerde çok rahat bir şekilde kullanılabilmektedir. Ortam koşullarına bağlı olarak PP, PET, poliimid gibi farklı metalize filmler kullanılabilmektedir. Şekil 9’da bu uygulamalardan bazıları görülmektedir [2, 13].  

3.3Bariyer Özellik Gösteren Ambalajlar

Bariyer kaplamalar, ışık, oksijen, su buharı ve diğer gaz geçirgenlikleri olarak geniş bir aralıkta sınıflandırılabilir. 

Nem Bariyeri: Gıdaya su absorpsiyonu veya gıdadan su kaybı yaşanması durumunda bayatlama gibi görünüşünde ve dokusunda değişiklikler meydana gelmektedir. Buna örnek olarak patates cipsleri verilebilir. Kuru ve gevrek olması beklenen patates cipslerinin nem ile etkileşime geçmesi durumunda bu özelliklerini kaybedecekleri için metalize ambalajlarla paketlenmeleri gerekmektedir. Ek olarak, peynir gibi su içermesi gereken gıda ürünlerinde ise suyun yapıdan uzaklaşmaması için metalize filmler kullanılmaktadır. Yapıdaki nem dengesinin bozulması ürünlerin raf ömürlerini kısaltmaktadır. OLED ve güneş hücreleri, oksijene ek olarak nemden de etkilendikleri için uygun bariyer ambalajlar ile paketlenmeleri gerekmektedir [7].

Oksijen Bariyeri: Oksijen, gıdalarda vitamin ve yağların bozunma hızını artırarak etkinliklerini düşürebilmektedir. Oksidasyon yalnızca gıda ürünlerinde değil OLED ve Bakır İndiyum Galyum Selenit güneş hücreleri (CIGS) bazı yüksek teknolojiye sahip cihazlara da zarar verebildiği için bariyer özellik gerektirebilmektedir [7]. 

Işık Bariyeri: Çoğu gıda ürünü ışığın fotokatalitik reaksiyonları sonucu renk, tat, yağ, vitamin vb gibi özelliklerde bozulmaya neden olabilmektedir. Gıda ürünlerinin raf ömrünün artırmak amacıyla metalize filmler kullanılarak bunların önüne geçilebilmektedir [7].

Gaz Bariyeri: Gıdanın özelliklerini uzun süre koruyabilmesi için ambalaj içerisindeki atmosferik gaz yerine alternatif olarak farklı bir gaz kullanılabilmektedir. Buradaki amaç ise ambalaj içerisine doldurulan gazın bariyer özelliğinden faydalanarak havanın ve nemin gıda ile temasını kesmektir. Bu işlem ayrıca modifiye atmosfer paketleme olarak da bilinmektedir. Bariyer kaplamalar ile sıvı veya gaz halindeki maddelerin malzemeye olan difüzyon hızı yavaşlatılmaktadır. Dış ortam ile ambalaj paketi arasında ısı ve konstrasyon dengesi oluşuncaya kadar geçiş devam edecektir. Polimerlerin gaz, nem ve kimyasallara karşı olan dayanımları değişmektedir. Cam ve metal malzemeler ise bariyer özelliklerinin iyi olması sebebiyle polimerler üzerine ince tabakalar halinde kaplanmaları durumunda polimerlerin de bariyer özelliklerini artırabilmektedirler. Cam ve metal inceltilerek polimer için bir destek görevi görebilir ancak beklenen bariyer özellikleri elde edilememektedir [7, 15]. Kırılgan bir yapıya sahip olan cam, çok ince kullanıldığında esnek kaplamalar elde edilebilmektedir. Metal kaplamalar ise cam ve seramik kaplamalardan daha esnek olmasına rağmen beklenen performansı sağlayamamaktadır. Gaz bariyer özellikleri açısından temel problem yapıdaki gözenekli yapılardır [3, 7, 9, 16]. Bu gözenekli yapılar metalizasyon sırasında polimer yüzeyinde olan toz ve kirliklerin varlığı sebebiyle oluşarak yüzeyde kaplanmamış alanlar oluşturmaktadırlar. Yüzeyde oluşan gözeneklerin bir diğer sebebi de yüksek sarım hızları ve metalize olmayan yüzeydeki lekeler metal tabaka ile zayıf adezyona sebep olarak metalik yüzeyden kaplama yapılmayan yüzeye geçişi sebebi ile olabilmektedir [7]. Gözenekli yapıların bulunduğu yapılarda bariyer özellik etkin değildir. Bu mikro çıkıntılar film hareketi sırasında tabakaların birbirine sürtmesine ve film yüzeyinde çiziklerin oluşmasına sebep olmaktadır. Bariyer kaplamalar şeffaf ve opak olmak üzere sınıflandırılabilir. Opak yapıdaki bariyer malzemeleri, polimer filmlerin alüminyum ile metalizasyonu ile üretilmektedir. Bariyer kaplamalarda kalınlık, opaklık ile birlikte gaz ve bariyer özelliklerini de etkilemektedir. Şeffaf bariyer kaplamalarda oksijen ve nem bariyeri sağlayabilmektedir ancak metalize filmlere göre iki ya da üç kat daha pahalılardır. Fiyat özelliklerini değiştirmek için hem teknik hem de malzemeler ile ilgili farklı çalışmalar yapılarak şeffaf bariyer kaplamalar üretilmeye çalışılmaktadır [7, 17-20]. Şekil 10’da bariyer ambalaj uygulamalarından bazıları görülmektedir.  

4.Sonuç

Son yıllarda gerek estetik gerekse bariyer özellikleri yüzünden birçok sektörde yaygın bir şekilde kullanılan metalize filmlerin üretimi her geçen gün artmaktadır. Farklı teknikler ve farklı malzemeler kullanılarak üretilen bu filmlerde teknoloji minimum malzeme kullanımı ve maksimum bariyer özelliklerini elde etmek üzerine yoğunlaşmıştır. Özellikle hologramların yaygınlaşması ve çeşitlenmesi metalize filmlerdeki son zamanlarda gözlenen en önemli gelişmelerdendir.

Kaynaklar 

1. De Bruyn, K., et al., Study of Pretreatment Methods for Vacuum Metallization of Plastics. Surface And Coatings Technology, 2003. 163: p. 710-715.

2. Athavale, S.P., Hand Book of Printing, Packaging and Lamination: Packaging Technology Vol. 1st Edition. 2018: Notion Press, Inc.

3. Jamieson, E. and A. Windle, Structure and oxygen-barrier properties of metallized polymer film. Journal of Materials Science, 1983. 18(1): p. 64-80.

4. Anderson, L. and B. Kemp. Metallised Packaging Films in the US Market. in 3rd ICI European Metallising Symposium, Venice. 1978.

5. Harper, C.A., Handbook of plastic processes. 2006: John Wiley & Sons.

6. Available from: https://www.cagdasambalaj.net/renkli-varak-yaldiz/.

7. Bishop, C.A. and E.M. Mount III, Vacuum metallizing for flexible packaging, in Multilayer Flexible Packaging. 2010, Elsevier. p. 185-202.

8. Bishop, C., Vacuum deposition onto webs, films and foils. 2011: William Andrew.

9. Bishop, C.A. Polymer web surface cleanliness. in Proceedıngs of The Annual Technıcal Conference-Socıety of Vacuum Coaters. 2002.

10. Available from:https://www.indiamart.com/gampaalcoatsbidar/gold-metallized-paper.html.

11. Anetsberger, I. and K. Mittal, Metallized Plastics 1: Fundamental and Applied Aspects. KL Mittal, JR Susko (Eds.), Plenum Press, New York, 1989: p. 29.

12. Available from: https://www.archiexpo.com/prod/homapal-gmbh/product-59228-1889399.html.

13. Available from: https://www.dunmore.com/industries/aerospace.html.

14. Available from: http://www.celplast.com/.

15. Decker, W. and B. Henry, Basic principles of thin-film barrier coatings. Converting Magazine, 2002. 20(12): p. 38-38.

16. Bishop, C. How items such as dust, oligomers & slip agents can affect the polymer film surface quality and be potential problems in high-tech roll-to-roll vacuum deposition applications. in Society of Vacuum Coaters 49 th Annual Technical Conference Proceedings. 2006.

17. Fayet, P. Commercialisation of plasma deposited barrier coatings for liquid food packaging. in Society of Vacuum Coaters, 38th Ann. Tech. Conf. Proc. 1995. 1995.

18. Smith, A., Et Al. Pecvd Of Siox Barrier Films. ın Proceedıngs Of The Annual Technıcal Conference-Socıety Of Vacuum Coaters. 2002.

19. Krug, T. Transparent barriers for food packaging. in 33rd Annual Technical Conference Proceedings. 1990. Society of Vacuum Coaters.

20. Kelly, R. Transparent barrier coatings for films. in Proc. AWA Conf. Metallized papers & Films–Europe. 2002.

21. Available from: https://www.flexpackmag.com/articles/87418-cosmo-films-offers-high-barrier-metallized-film.

22. Available from: http://m.filmzt.com/packaging-materials/food-packaging-film/metallized-food-packaging-film.html.

Ayşe TURGUT*, M. Şevval ÇETİN*, Hatice Aylin KARAHAN TOPRAKÇI*

*Yalova Üniversitesi Polimer Mühendisliği Bölümü