Wednesday, Feb 05th

Last updateTue, 04 Feb 2025 1pm

You are here: Home Interview Ürünler

Burpol, Romanya’dan sonra Fas’ta da şirket kurdu

Plastik atıkları yüksek teknoloji ve yenilikçi yöntemlerle doğaya zarar vermeden dönüştürerek ham madde olarak yeniden üretime kazandıran Burpol Polimer Plastik, alanında dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. 2024’ün ilk aylarında Romanya’da Burpol Europe SRL firmasını faaliyete geçiren şirket, şimdi de Kuzey Afrika ülkesi Fas’ta Burpol Africa’yı kurarak globalleşme yolunda önemli bir adım daha attı.

Bükreş’te kurdukları Burpol Europe SRL firmasıyla Avrupa’nın önde gelen otomotiv, beyaz eşya ve diğer sektör firmalarına uluslararası standartlara sahip ham madde sunduklarını, bu sayede ihracatlarının arttığını söyleyen Burpol Polimer Plastik Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü İlkay Yıldırım, globalleşme kapsamında ikinci şirketleri olan Burpol Africa’nın da Fas’ta faaliyete geçtiğini bildirdi.

Yatırımcılara sunduğu avantajlarla Fas'ın son dönemde büyük ilgi gördüğünü dile getiren Yıldırım, ülkenin ABD ve AB dahil geniş bir Serbest Ticaret Anlaşması ağına sahip olması nedeniyle yurtdışındaki ikinci şirketlerini Fas’ta açtıklarını kaydetti.

SEM Plastik, çevreci ürünlerle büyüyecek

İstanbul Silivri ve Selimpaşa’da toplamda yaklaşık 30 bin metrekarelik kapalı alanda faaliyetlerini yürüten SEM Plastik, Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı'nda yurt içi ve yurt dışından gelen çok sayıda nitelikli ve kurumsal misafirini ağırladı. 

Son yıllarda sürdürülebilir ve geri dönüştürülebilir ürünlere yatırım yapan şirket, THY'nin de küresel kabin içi ikram kaplarını üretiyor. Sürdürülebilirlik önde tutularak tasarlanan SEM ürünleri, bağımsız sertifikasyon kuruluşları tarafından denetlenerek güven altına alınıyor.

Yeni çevreci ürün alternatiflerini fuarda müşterileri ile buluşturan SEM Plastik, çoklu kullanıma uygun yıkanabilir kahve bardakları (Refill Cups) ile Kahve ve Fast-Food sektörleri için geliştirilmiş olan yeni ürün alternatiflerini de misafirleri ile buluşturdu.

ALPLA, Güney Afrika’da son teknoloji geri dönüşüm tesisi açtı

2025 yılından itibaren, ALPLArecycling birimi yılda 35.000 ton geri dönüştürülmüş PET (rPET) üretecek

ALPLA, Güney Afrika PET geri dönüşüm pazarına giriş yaptı. Yaklaşık bir buçuk yıl süren inşaat sürecinin ardından, ambalaj ve geri dönüşüm uzmanı ALPLA, Ballito’daki modern tesisinin açılışını gerçekleştirdi. Şirket, KwaZulu-Natal eyaletinde yer alan bu yeni tesis için 60 milyon euro yatırım yaptı.

2025 yılından itibaren, ALPLArecycling birimi yılda 35.000 ton geri dönüştürülmüş PET (rPET) üretecek. Bu yüksek kaliteli malzeme, ALPLA’nın Lanseria’daki üretim tesisinde güvenli, uygun maliyetli ve sürdürülebilir plastik ambalajlara dönüştürülecek. 90.000 metrekarelik bir alanda kurulu bu tesis, şirketin Güney Afrika’daki büyümesini hızlandırırken, aynı zamanda yoğun nüfuslu KwaZulu-Natal eyaletine ve iLembe bölgesine ekonomik katkı sağlayacak.

31 Ekim’de düzenlenen açılış töreninde ALPLA Yönetim Kurulu Başkanı Günther Lehner, ALPLArecycling Genel Müdürü Dietmar Marin ve Tesis Müdürü Gerhard Meyringer, Güney Afrika Ticaret, Sanayi ve Rekabet Bakanlığı ile Ormancılık, Balıkçılık ve Çevre Bakanlığı temsilcilerinin yanı sıra, KwaZulu-Natal eyaleti, eThekwini Metropoliten Belediyesi ve iLembe Bölge Belediyesi yetkililerinden oluşan yaklaşık 180 iş ve siyaset dünyası temsilcisini ağırladı. Törene ayrıca Avusturya Büyükelçisi Romana Königsbrun da katıldı.

Yeni nesil hareket kontrolörü

Hareket kontrol ve otomasyon sistemlerinde faaliyet gösteren Kollmorgen, yeni PCMM2G programlanabilir hareket kontrolörünü piyasaya sürdüğünü duyurdu. Şirket tarafından son derece ölçeklenebilir olarak tanımlanan kontrolör, Kollmorgen Automation Suite tabanlı sistemlerin yanı sıra üçüncü taraf cihazlara da basit entegrasyon sunuyor. Ayrıca bağımsız makinelerden karmaşık modüler otomasyon sistemlerine kadar her şeye yeni yetenekler ve büyük ölçüde artırılmış performans sağlayabiliyor.

Şirketin önceki nesil kontrolleri ile uyumlu olan PCMM2G’nin, daha fazla esneklik ve 1,5-3,5 kat daha hızlı fieldbus döngü hızı sayesinde basit bir geçiş yolu sunduğu belirtiliyor. Ayrıca, performansı ve kullanım kolaylığını artırırken çoğu üçüncü taraf otomasyon sistemini de desteklediği ifade ediliyor.

Şirketin yeni kontrolörü, yüksek döngü süreleri sağlayan 1,5 GHz dört çekirdekli işlemciye dayanıyor. Küçük, basit makine modüllerinden, S-eğrisi ve diğer karmaşık hareketler de dâhil olmak üzere 64 eksene kadar senkronize yol hareketine sahip yüksek karmaşıklıktaki otomasyon ortamlarını desteklediği verilen diğer bilgiler arasında yer alıyor.

PCMM2G kontrolör ayrıca 16 GB dahili flash bellek, altı dijital giriş, iki dijital çıkış, entegre fonksiyonel güvenlik modülleri ve yerleşik bir insan-makine arayüz paneli içeriyor.

Sorunsuz entegrasyon

100BASE-T bağlantısı, çoğu sistemle hızlı entegrasyon için UDP, HTTP, Modbus®, Ethernet/IP ve PROFINET®'i destekliyor. Çift Ethernet portu, endüstriyel bir ağa bağlıyken sistem yapılandırmasına izin veriyor. Pil yedeklemeli kesintisiz bir gerçek zamanlı saat ve ağ zaman protokolü (NTP) aracılığıyla harici bir zaman tutma sunucusu desteği, tüm eksenlerde hassas zamanlama ve senkronizasyon sağlıyor.

Ürün Yönetimi Kıdemli Direktörü Chris Cooper, "İster Kollmorgen Automation Suite müşterisi olun, ister üçüncü taraf hareket bileşenlerinin performansını en üst düzeye çıkarmak istiyor olun, yeni nesil PCMM2G sizin için tasarlandı. Son derece hızlı ve güçlü. Tam özellikli ve çok yönlüdür. Ayrıca, küçük basit makinelerden, büyük ve son derece karmaşık ortamlara kadar hemen her endüstriyel uygulamaya gelişmiş otomasyon yetenekleri kazandırmanın kolay bir yoludur" açıklamalarında bulunuyor.

TPE, geri dönüştürülmüş içerik ile buluşuyor

Lightweight serisinin genişletilmesiyle KRAIBURG TPE, yapı sektörü için hafif malzeme geliştirmede yeni bir dönüm noktasına ulaştı

2010'ların sonlarında KRAIBURG TPE, uygulamaya özgü çok hafif termoplastik elastomerler üretmeyi mümkün kılan bir teknoloji geliştirdi. Bu teknoloji, belirgin şekilde düşük genel malzeme yoğunluğuna sahip olan, yüksek esneklik ve yumuşaklık ile karakterize edilen plastik uyumlu bileşenlerin üretilmesini sağlayan 3M™ Glass Bubbles'ın kullanımına dayanıyordu. 2020 ilkbaharında piyasaya sürülen ve yeni geliştirilen Lightweight serisi TPE'ler başarılı olduklarını kanıtladılar. Bunun başlıca nedeni, bu bileşiklerin otomotiv üreticilerinin yanı sıra havacılık ve elektrikli aletler veya spor ve eğlence endüstrisi gibi diğer sektörlerdeki üreticilerin etkili hafif çözümlere yönelik mevcut talebini kapsamlı bir şekilde karşılamasıydı.

Yeni geliştirilen THERMOLAST® R bileşikleri, mevcut seriyle neredeyse aynı malzeme özelliklerine sahip ve bu özellikleri %10 ila %60 oranında geri dönüştürülmüş içerikle birleştiriyor. TPE'lerin bu avantajları, tüketici sonrası kaynaklardan elde edilen kaynak tasarrufu sağlayan geri dönüştürülmüş ham maddelerle destekleniyor. Bu durum, bileşiklerin ürün karbon ayak izinin (PCF) azaltılmasını sağlıyor ve dolayısıyla plastik işleme şirketlerinin sürdürülebilirlik ve iklim hedefleri üzerinde olumlu bir etki yaratabiliyor.

BASF yeni Elastollan® 1400 TPU serisini tanıtıyor

BASF, yeni bir eter bazlı termoplastik poliüretan olan Elastollan® 1400'ü piyasaya sürüyor. Bu yeni TPU serisinin, hidroliz ve mikrop direnci özellikleri sayesinde istikrarlı işleme davranışını iyi sıkıştırma seti özellikleriyle birleştirdiği belirtiliyor. Malzeme, göze çarpan patlama basıncı performansı sunuyor, ekstrüzyon ve enjeksiyon kalıplama ile işlenebiliyor. Yapılan açıklamada ayrıca yeni malzemenin yaşlanma stabilitesinin, uzun süreli performans sağlayarak çeşitli uygulamalar için çok yönlü bir seçenek sunacağı ifade ediliyor.

Üstün mekanik özelliklere sahip gelişmiş malzeme teknolojisi

Hidroliz direnci ve üstün mekanik özellikler gibi temel avantajlar, Elastollan® 1400'ü ulaşım, endüstriyel üretim ve ayakkabı gibi çeşitli endüstriler için ideal bir seçim haline getiriyor. Ray pedleri, kablo kaplamaları, borular ve hortumlar, profiller, dişli çarklar veya ayakkabı tabanları gibi uygulamalarda, yeni sınıflar güvenilirlik ve uzun süreli performans sunuyor.

Ayakkabı endüstrisi için üstün ıslak kayma direnci, artırılmış güvenlik ve konfor sağladığı için önemli bir avantaj sağlıyor. 1400 serisi, ayrı bir cam geçiş sıcaklığından (Tg) ve genişletilmiş bir viskoelastik düzeyden kaynaklanan dinamik özellikler sunuyor. Bu özelliklerin ise, geliştirilmiş boyutsal stabilite ve geniş bir termal uygulama aralığına katkıda bulunulacağı belirtiliyor.

Kolayca geri dönüştürülebilen şeffaf kaplar

SK Chemicals, Sürdürülebilir Ambalaj Çözümü (SPS) ürün serisini güçlendiriyor

Kimya ve yaşam bilimleri alanında faaliyet gösteren Güney Kore merkezli SK Chemicals, geri dönüştürülebilirliği ve kalıplama/işleme çok yönlülüğünü artıran bir kopolyester olan 'ECOTRIA CLARO 300'ün piyasaya sürüldüğünü duyurdu.

Yeni tanıtılan ECOTRIA CLARO 300, şeffaflık ve kimyasal direnç gibi kopolyesterin doğal özelliklerini taşıyan, aynı zamanda geri dönüştürülebilir ve Ekstrüzyon Şişirme Kalıplama (EBM) için uygun bir malzeme olarak tanımlanıyor. Şirket, bu malzemenin mevcut kopoliyester ürünlerine göre yüksek sıcaklık kalıplama koşullarında bile daha yüksek bir viskoziteye sahip olduğunu ve bu nedenle EBM kalıplama için uygun olduğunu açıklıyor.

EBM yöntemi büyük boyutlu kapların kalıplanması için uygundur. Ekstrüde edilmiş plastik tüpleri ısıtarak ve hava ile şişirerek, sakızla balon şişirmeye benzer şekilde istenilen kap şekillerini oluşturur. Bu nedenle, üretimde yüksek sıcaklıktaki kalıplama işlemi sırasında erimeden şeklini koruyan yüksek viskoziteli bir malzeme gerektirir.

Gelecek için sürdürülebilir ambalaj çözümleri

Südpack Medica, yenilikçi ürünü PharmaGuard®'ın piyasaya sürülmesinden bu yana sürdürülebilirlik kategorisinde 2023 Alman Ambalaj Ödülü ve 2024 World Star Küresel Ambalaj Ödülü’nü kazanmasının ardından, kısa süre önce de 2025 Alman Sürdürülebilirlik Ödülü için aday gösterildiğini duyurdu.

Polipropilen (PP) bazlı geri dönüştürülebilir blister konsepti, sert farmasötik ürünler veya nutrasötikler için uygulanabiliyor. Sphera tarafından yürütülen bir LCA'ya göre, PharmaGuard ayrıca diğer popüler PVC/PVdC ve alüminyumdan oluşan blister çözümleriyle karşılaştırıldığında, daha düşük enerji ve su tüketiminin yanı sıra %47'ye varan oranda azaltılmış iklim etkisi (CO2-eq cinsinden) ile de ilişkilendiriliyor.

PharmaGuard serisi, sektörde yeni standartlar belirliyor

Şirket tarafından yapılan açıklamada, yüksek şeffaflık, üstün su buharı bariyeri, kararlı büzülme davranışı ve geleneksel polipropilenden daha geniş bir kapama aralığı özellikleri ambalaj konseptinin termoform filminin öne çıkan yönleri olarak sıralanıyor. Bir diğer avantajının ise ek bir kaplama gerektirmeyen basit ve güvenli kapama sağlaması olduğu belirtiliyor. 

Ayrıca, çeşitli paketleme sistemleriyle uyumlu olan ve önemli yatırımlar yapmadan mevcut makinelerde işlenebilen PP filmin, üstün işleme özellikleri sayesinde termoformlama sırasında eşit kalınlık dağılımı, tüm alt ağ üzerinde tutarlı bir bariyer ve dolayısıyla yüksek ürün koruması sağladığı iddia ediliyor. 

Tamamen geri dönüştürülebilir mono çözümü geliştirirken, çocukların açamayacağı ancak yaşlı kullanıcılar için de kullanıcı dostu bir ambalaj sunmaya özen gösterdiklerini belirten Südpack Medica Genel Müdürü Thomas Freis, "Tıpkı geleneksel ambalaj çözümlerinde olduğu gibi, PP bazlı üst ve alt ağlara sahip bir blister konsepti, boyutları, şekilleri ve türleri ne olursa olsun tabletlerin veya kapsüllerin kolayca çıkarılmasını sağlamalıdır. Ayrıca hedef kullanıcı grubunu da dikkate almalıdır. Bu, yalnızca büyük bir uygulama uzmanlığı ve deneyimiyle başarılabilir. Burada kullanılan mono-malzeme aynı zamanda ftalat, vinil, PFAS ve halojen içermediğinden insan sağlığı için de güvenli. İlaç şirketlerinin PharmaGuard'ı tercih etmelerinin bir diğer nedeni de nitrozamin içermemesidir” açıklamalarında bulunuyor.

Avient, geri dönüştürülmüş TPE portföyünü genişletiyor

Şirket, geri dönüştürülmüş TPE portföyünü %60'a varan geri dönüştürülmüş içerik içeren sınıflarla genişleterek küresel müşterilerini destekliyor

Avient Corporation, reSound™ REC Geri Dönüştürülmüş İçerikli Termoplastik Elastomer (TPE) portföyünü yeni, küresel olarak üretilen GP 7820 sınıflarıyla genişlettiğini duyurdu. Genel amaçlı uygulamalarının sürdürülebilirliğini artırmak isteyen müşteriler için özel olarak geliştirilen sınıflar, tüketici elektroniğinde renkli kalıplanmış bileşenler, gıda dışı uygulamalar için kapaklar ve aparatlar, tıraş bıçakları ve kişisel bakım ürünleri için ürün tutma yerleri, bisiklet ve elektrikli aletler için kulplar ve diğer üst kalıplama uygulamaları için kullanılabiliyor.

Yeni reSound REC GP 7820 TPE sınıfları, bölgesel bulunabilirliğe bağlı olarak tüketim sonrası geri dönüştürülmüş (PCR) akışlarından veya PCR ve endüstri sonrası geri dönüştürülmüş (PIR) ham maddelerin bir kombinasyonundan %60'a kadar geri dönüştürülmüş içerik içeriyor. Bu sınıflar, %100 işlenmemiş eşdeğerlerine benzer performans sağlayarak, ürünün karbon ayak izini (PCF) azaltmaya yardımcı olabiliyor. İsteğe bağlı olarak, Avient’in ISO 14067 standardına göre TÜV Rheinland tarafından sertifikalandırılan PCF Hesaplayıcısı kullanılarak PCF miktarı da hesaplanabiliyor.

Avient Özel Mühendislik Malzemeleri Küresel Pazarlama Direktörü Matt Mitchell, yeni ürünlerine ilişkin düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Müşteri OEM ihtiyaçlarını karşılamak ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'da üretilen ve saf TPE sınıflarına daha sürdürülebilir bir alternatif sunan yeni bir küresel ürün serisi geliştirdik. Tasarım mühendisleriyle dünya genelinde iş birliği yapabilir ve ürünlerinin üretimine ihtiyaç duydukları yerde destek verebiliriz. Bu küresel ürünler, sağlam tedarik zincirleri kullanarak yüksek geri dönüştürülmüş içerik sunarken, düşük ürün karbon ayak izi değerlerini destekliyor ve tüm bunlar Avient'in bilindiği aynı yüksek kaliteli performansı da sağlıyor.”

Kolayca renklendirilebilir, enjeksiyon kalıplama ve polipropilen (PP) yüzeyler üzerine kalıplama işlemleri için uygun olan bu yeni malzemeler, 40-80 Shore A aralığında değişen sertlik seçenekleriyle dünya genelinde sunuluyor.

Karton içecek paketlemede yeni nesil bir deneyim ile tanışın

Tetra Pak, Türkiye, İran,Kafkaslar ve Orta Asya Pazarlama Direktörü Gaye AtakanTetra Brik® Aseptic Edge ve Ultra Edge Türkiye’de!

Tetra Pak; yenilikçi, akıllı ve çevre dostu yeni ambalajları Tetra Brik® Aseptic Edge ve Ultra Edge ile karton içecek paketlemede standartları yeniden belirliyor. Tetra Pak’ın yeni ultra akıllı ve sürdürülebilir ambalajları işlevsellik ve tüketici deneyimi konusunda dünyada birçok alanda başarısını kanıtlarken Türkiye’deki üreticilerin de bir numaralı tercihi olmaya başladı.

Dünyanın lider gıda işleme ve paketleme çözümleri şirketi olarak insanı ve gezegeni korumaya yönelik yaklaşımı doğrultusunda Tetra Brik® Aseptic Edge ve Ultra Edge ambalajlarımızı Türkiye pazarına sunuyoruz. Kullanıcı dostu ve akıllı bir tasarıma sahip olan Tetra Brik® Aseptic Edge ve Ultra Edge ambalajlarımız tüketicilerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran birçok pratik özellik sunuyor. Yapılan değerlendirmelerde kullanıcı ve tüketici tercihleri açısından olumlu geri bildirimler alan ambalajlarımız sunduğu güvenlik ve kullanım kolaylığı ile öne çıkıyor.

Lojistik açısından elverişli, tutuş ve dökme yönünden kullanışlı, rafta duruşlarıyla şık ve sürdürülebilirlik özellikleriyle geliştirdiğimiz Tetra Brik® Aseptic Edge ve Ultra Edge ile müşterilerimize süt, meyve suyu ve bitki bazlı içecek paketlerinin ortam sıcaklığında dağıtımı için en ideal çözümü sunuyoruz.

 

Optimizasyonlu 3D baskı yedek parçalar

Krones, bira fabrikalarından içecek üreticilerine ve gıda sektörüne kadar geniş bir yelpazeye hitap eden, tam donanımlı sistemler üretiyor. Bu üretim hatları, paketleme, etiketleme ve kalite kontrol süreçlerini en verimli şekilde yürütmeye yardımcı oluyor.

Cam şişe, kutu ve PET kap işleyen üretim çözümleriyle tanınan şirket, UltiMaker 3D baskı teknolojisinden yararlanarak operasyonel verimliliğini önemli ölçüde artırdığını ve müşterileri için yedek parça üretimini iyileştirdiğini basın açıklaması ile duyurdu.

İçecek üretiminin yüksek hızlı dünyasında, makinenin her saniyesinin durması potansiyel gelir kaybı anlamına geliyor. Bu sebeple şirket, müşterilerinin makinelerini daha uzun süre kesintisiz çalıştırabilmek, parçaları daha hızlı geliştirmek ve acil yedek parça üretimini kolaylaştırmak için 3D baskı teknolojisini kullanmaya başladı. UltiMaker 3D yazıcılar sayesinde üretilen prototiplerin bir günde, hatta bazı durumlarda birkaç saat içinde üretilebildiği belirtildi. Bu hızlı prototipleme süreci, Krones’in tasarımlarını daha hızlı test etmesine ve geliştirmesine olanak tanıyarak yeni parçaların daha dayanıklı ve performanslı olmasını sağladı. Şirkete göre bu sayede, müşterilerin daha güvenilir makineler, daha fazla çalışma süresi ve daha küçük bir çevresel etki avantajı elde ettiği bilgisi paylaşıldı.

Geri dönüştürülebilir PP ve PE bariyer filmler

Klöckner Pentaplast (kp), iki yeni geri dönüştürülebilir sürekli sarma bariyer filmi olan kp FlexiFlow® EH 155 R ve kp FlexiFlow® PH 255 R'nin piyasaya sürüldüğünü duyurdu. Yapılan açıklamada, tamamen geri dönüştürülebilir olan bu ikilinin, ambalaj ağırlığını alternatif çözümlere kıyasla %75'e kadar azaltarak sürdürülebilir gıda ambalajı tasarımında önemli bir gelişmeyi temsil edeceği belirtiliyor.

Polipropilen bazlı (PP) bir film olan kp FlexiFlow® PH 255 R, geri dönüştürülebilirlik açısından mevcut ambalaj yönergelerinin özelliklerini aşarak %93'ten fazla PP içeriyor. Polietilen (PE) olan eşdeğeri kp FlexiFlow® EH 155 R’nin ise, %95'in üzerindeki PE içeriğiyle çıtayı daha da yükselterek geri dönüştürülebilir bariyer filmleri için heyecan verici yeni bir ölçüt belirleyeceği ifade ediliyor.

Her iki film de ürün korumasından ödün vermeden, alternatif ambalaj çözümlerine kıyasla plastik atığı %75'e kadar azaltmayı hedefliyor. Filmlerin raftaki görsel çekiciliğini artırmak için her biri güçlü estetik özellikler ve buğu önleyici teknoloji sunuyor; çok yönlülüklerinin ise taze etler, peynirler, işlenmiş gıdalar ve ürünlere kadar geniş bir uygulama yelpazesi için uygun olduğu belirtiliyor. Ayrıca filmlerin yüksek hızlı mevcut üretim hatlarına sorunsuz bir şekilde entegre edilmesi planlanıyor ve kp FlexiFlow PH 255 R'nin dakikada 120 pakete kadar hıza ulaşması bekleniyor.

Kp Fleksıbıl Kıdemli Ticaret ve Pazarlama Direktörü Francisco Quesada yeni ürünleri ile ilgili olarak, "Ürünlerimizi sürdürülebilirlik odaklı tasarlayarak, gıda üreticilerinin kalite veya verimlilikten ödün vermeden artan tüketici ve düzenleyici taleplerini karşılamalarına yardımcı oluyoruz. kp'deki uzmanlığımız, bunu bu kadar etkili bir şekilde yapabilmemizin nedenidir. Yasal düzenlemeler ve kurumsal sürdürülebilirlik girişimleri dünya genelinde gelişmeye devam ederken, bu yeni bariyer filmleri geri dönüştürülebilir ambalaj inovasyonunun ön saflarındaki konumumuzu daha da sağlamlaştırıyor. Hem PE hem de PP seçenekleri sunarak, müşterilerimizin kendi özel ürün gereksinimlerine ve faaliyet gösterdikleri pazarların geri dönüşüm altyapısına en uygun malzemeyi seçebilmelerini sağlıyoruz. Sadece mevcut standartları karşılamakla kalmıyoruz; gelecekteki ihtiyaçları öngörerek, sektörü ileriye taşıyacak çözümler sunuyoruz" açıklamalarında bulunuyor.

Hava geçirmez ambalaj

Henkel, kuru gıdalar için sürdürülebilir ambalaj sağlamak amacıyla Panverta ile iş birliği yapıyor

Un, pirinç veya makarna havaya, ışığa veya neme maruz kaldığında hızla bozulabilir veya lezzetini kaybedebilir. Bu nedenle kuru gıdaların ambalajı hava, ışık ve nem geçirmez olmalıdır. Tüm bu gereklilikleri karşılayan yüksek kaliteli ambalaj çözümleri genellikle farklı malzemelerden oluşan birkaç katmandan oluşur. Bu kompozit malzemeler kolayca ayrıştırılamadıkları için geri dönüştürülmeleri genellikle zordur. Henkel'in Endonezya'nın önde gelen film üreticilerinden biri olan PT. Panverta Cakrakencana ile iş birliği, metalize cast polipropilenin (CPP) oksijen bariyer performansını 0,5 cc/m²/gün ve alüminyum oksit kaplamalı (AIOx) CPP filmlerin ise 8 cc/m²/gün altına düşürmek için başarılı bir çözüm sağladı. Ortaklaşa geliştirilen bu yenilik sayesinde, çok malzemeli tasarımlardan tek malzemeli polipropilene (PP) geçerken kuru gıda ambalajları için bu önemli oksijen bariyeri özelliklerinin elde edilebilmesini sağlıyor.

Panverta Satış Müdürü Marcus Hengky, iş birliğinin önemine ilişkin düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Henkel, ilk denemelerden devam eden üretime kadar tüm süreç boyunca bize destek oldu. Henkel ile yaptığımız bu iş birliği sayesinde ürün portföyümüzün katma değerini artırabildik ve artık geleneksel çok katmanlı ambalajları tek bir malzemeden yapılmış daha ince ve daha verimli çözümlerle değiştirmek isteyen marka sahiplerine de hitap edebiliyoruz. Bu şekilde, sürdürülebilir bir ambalaj endüstrisi açısından döngüsel ekonomiye değerli bir katkı sunuyoruz.”

Loctite Liofol BC Serisi ile yeni pazar fırsatları

Henkel'in iş birliğine katkısı olan geri dönüştürülebilir Loctite Liofol ürün yelpazesi, hem hat dışı hem de hat içi kaplama seçenekleriyle film ve ambalaj üreticilerine önemli avantajlar sunuyor. Üstün oksijen bariyer özellikleri sayesinde kaplama, sadece tek bir malzeme kullanarak yeni bir ambalaj tasarımına olanak sağlıyor. Bununla birlikte, kalite ve bütünlükten ödün vermeden gıda ambalajında kullanılan malzeme miktarını azaltıyor. Yapılan açıklamada ayrıca yeni çözümün cyclos-HTP tarafından geri dönüştürülebilir olarak sertifikalandırıldığı ve Plastik Geri Dönüşümcüler Derneği (APR) tarafından PE filmler ve esnek ambalajlar için Kritik Rehberlik Protokolünü karşıladığının kabul edildiği bilgisi de paylaşılıyor. Tek malzemeli ambalajların farklı bileşenlere ayrılması gerekmediğinden, geri dönüşüm kalitesi artarken geri dönüşümün çabası ve maliyetinin de azaldığı belirtiliyor. Oksijen bariyer katmanı, hem flekso hem de gravür baskı işlemlerinde dakikada 150 ila 200 metreyi aşan yüksek makine hızlarında ve 1 g/m²'nin altında bir ağırlıkla OPP ve PE filmlere uygulanabiliyor.

Esnek ambalaj sektörüne sürdürülebilir çözümler

İspak Ambalaj, müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerine yönelik katma değerli, optimum raf ömrü olan, gıda güvenliği gereklerine uygun, maliyet avantajlı, kullanım kolaylığı sağlayan yaratıcı ambalaj çözümleri sunuyor. Bilgi birikimi, çalışma ilkeleri ve dinamik çalışanlarıyla sürdürülebilirliği tüm işlerinin merkezine alan şirket, “Daha İyisi için Her Zaman ileri” sloganı ile yeni ürün ve üretim teknolojileri geliştirmeye devam ediyor.

İspak Satış Direktörü Bilge Bostancı, şirketlerinin çözümleri ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veriyor: “50 yıllık tecrübemiz ve yenilikçi ekibimizle, işlenmiş gıda, şekerleme, çikolata, süt ve süt ürünleri, ilaç, kozmetik, içecek, beyaz eşya, izolasyon ve iklimlendirme sektörlerine yönelik geniş bir yelpazede hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara katma değer sağlamak amacıyla, her geçen gün sürdürebilirliği göz önünde tutarak ambalaj çözümleri geliştirmeye devam ediyoruz. Hedefimiz, müşterilerimizin pazardaki rekabet gücünü artırmak ve onları bir adım öne taşımaktır.”

Sürdürülebilirlik konusunda da öncü olduklarını belirten Bostancı, “İspak Ambalaj olarak, solvent geri kazanım tesisimiz ve atık yönetimi gibi çevre dostu uygulamalarımızla çevresel etkileri en aza indirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca geri dönüştürülebilir ve kompostlanabilir ambalaj malzemeleri geliştirerek, sürdürülebilirlik ve inovasyonu iş yapış şeklimizin merkezine koyuyoruz. Üretim süreçlerimizde çevresel etkimizi azaltırken, müşterilerimize daha sürdürülebilir çözümler sunmak için çalışıyoruz" açıklamalarında bulunuyor.

Gıda sektöründe birçok kategoriyle çalışan İspak, çikolata ve şekerleme gibi hassas gıdalar için yüksek bariyer özellikleri olan, dış etkenlerden kaynaklanan nem ve oksijenin ürünlere zarar vermesini önleyen ambalajlar üretiyor. Ayrıca ambalajın İspak tarafından sağlanan yüksek baskı kalitesi, görsel çekiciliği artırarak, markaların raflarda dikkat çekmesine yardımcı oluyor.

Şirketin Ar-Ge çalışmaları sonrasında geliştirdiği ve sektörde 30 yıldır öncü olduğu bardak su üst folyoları, su sektöründe hijyen ve güvenlik standartlarına uygun, dayanıklı ve kaliteli kapama sağlıyor.

Evcil hayvan mamaları için, tazelik ve besin değerini koruyan, dayanıklı ve fonksiyonel ambalaj çözümleri sunabilen İspak, bu kategoride de, yüksek nem ve hava geçirmez özelliklere sahip, raf ömrünü uzatan, çevre dostu, geri dönüştürülebilir malzemeler kullanarak, sürdürülebilirliğe olan bağlılığını pekiştiriyor.

Şirketin teknik folyo ürünlerinden de bahseden Bostancı: “Esnek ambalaj sektörünün öncü firması olan şirketimiz, aynı zamanda buzdolabı, iklimlendirme ve izolasyon gibi alanlarda kullanılan teknik folyolar konusunda da önemli bir üretici.  Bu folyolar, enerji tasarrufu ve yalıtımda verimliliği artıran özelliklere sahip olup, farklı sektörlerdeki müşterilerimizin ihtiyaçlarına geniş bir yelpazede cevap veriyor” diyor.

Bostancı, İspak’ın geçmişten gelen köklü yapısı ve yenilikçi bakış açısıyla, sektörde birçok ilki hayata geçirerek geleceğe yön vermeye devam edeceğini vurguluyor. 

Sürdürülebilir ambalajlarda yenilikçi materyaller yükselişe geçiyor

Günümüz dünyasında, tüketicilerin satın alma kararında çevre hassasiyetinin de önemli bir rol oynadığının bilincinde olan birçok marka, sürdürülebilirlik ve çevre bilinci üzerinde çalışmalar gerçekleştiriyor. Çevresel kirliliği minimuma düşürerek doğal kaynakların korunmasına katkı sağlamayı hedefleyen markalar, çevresel sürdürülebilirlik ve teknolojik gelişim açısından yenilikçi ambalajlara yönelmeye başladı. Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, yenilikçi materyaller ile tasarlanan ambalajların marka imajını olumlu yönde etkilediğini dile getiriyor.

Sürdürülebilir üretim anlayışını benimseyen birçok işletme ambalaj endüstrisine de yön veriyor. Yenilikçi materyaller bu değişimin merkezinde yer alarak ambalaj üretimine yeni bir boyut ve yükseliş katıyor. Yenilikçi materyallerin atık miktarında önemli bir düşüşe sebep olması ve daha az enerjiyle üretilip karbon ayak izini azaltmaya katkı sağlaması, tüketici gözünde markayı daha değerli kılıyor. Aynı zamanda bu materyallerin kullanılması tüketicilere daha sürdürülebilir ve şeffaf ürünler sunma imkânını da doğuruyor. Yenilikçi materyallerin kullanımının tüketici beklentilerini karşılayarak uzun vadede başarı sağlamada büyük etkisi olduğunu ifade eden Musa Çelik, sürdürülebilir ambalaj tasarımlarında yenilikçi materyal kullanımının daha fazla yer edinmesiyle ambalaj endüstrisinin daha sürdürülebilir ve çevre dostu bir yapıya dönüşmesine zemin hazırlayacağını ifade ediyor. Bu dönüşümün yeni fırsatlar sunarak rekabet üstünlüğü sağlayacağına ve yenilikçi materyallerin sürdürülebilir geleceğe olan katkısına değinirken, marka özgünlüğü yaratacağına ve yeni pazar segmentlerinin oluşabileceğinin de altını çiziyor. 

 

Korozo Grup, geri dönüşüme hazır esnek ambalajları hayata geçiriyor

Korozo, şirketin tescilli KoroRCY filmi kullanarak üretilen ve paketin Dijital Ürün Pasaportlarına (DDP) bağlanan bir QR kodu içeren, prototip kapaklı esnek ambalaj torbalarını piyasaya sürmek için R-Cycle ile ortaklık kurdu.

Bağlantı aracılığıyla, malzeme türü ve bileşimi; ağırlık, yoğunluk ve boyutlar; PCR içeriği ve geri dönüştürülebilirlik gibi bilgilere kolayca erişim sağlanabiliyor. Bu bilgiler, ambalajın üretim aşamasından kullanım ömrünün sonuna kadar sorumlu bir şekilde işlenmesini sağlamak için kullanılabiliyor.

R-Cycle, ambalaj endüstrisiyle birlikte DPP'lerin döngüsel bir ekonomi yaratma potansiyelini gerçekleştirmek için çalışıyor. Sürdürülebilir plastik ürünler ve ambalajlar için GS1'in açık bir izlenebilirlik standardı olarak R-Cycle, ambalaj üretimi ve dolumu sırasında otomatik olarak kaydedilen ilgili bilgileri tüm değer zincirine sunuyor ve erişilebilir hale getiriyor.

Bunu yapmak için R-Cycle, ERP sistemleri ile entegre olarak ilgili verileri çıkarıyor ve DPP oluşturuyor. Bilgiler GS1'den alınan açık bir standarda dayandığından, diğer sistemlerle birlikte çalışabiliyor ve böylece ambalaj için dijital veri değişiminin otomasyonunu hızlandırıyor.

Bu yaklaşım, Avrupa Komisyonu'nun kıtayı döngüsel bir ekonomiye doğru taşıma çabasının bir parçası olarak, münferit parçaların onarımı, geri dönüşümü ve bertarafına - ve aradaki tüm ilgili adımlara - kadar menşei ve bileşimi hakkında bilgi sağlamayı amaçlayan DPP'lerin uygulamaya alınmasını destekliyor.

Korozo Group Tüketici Ambalajları Teknik Hesap Yöneticisi Fatih Imre, yeni ürünlerine ilişkin düşüncelerini şöyle ifade ediyor: “Markaların ambalajlarının sürdürülebilir olmasını sağlamak ve tüketicilere sorumlu seçimler yapma imkânı vermenin yollarını aradığını biliyoruz. DPP'ler esnek ambalaj endüstrisinin döngüsel geleceğine bir adım daha yaklaşmamızı sağlıyor. Geri dönüşüme hazır tek malzemeli esnek ambalajlarımız şimdiden sektörü bu yönde değiştirdi. Ambalajları DPP'lerin yetenekleriyle birlikte sergilemek sektöre güçlü bir mesajdır. Tamamen döngüsel bir esnek ambalaj endüstrisi sadece başarılabilir değil, aynı zamanda gerçeğe dönüşme noktasındadır.”

Yeniden kullanılabilir PET şişe, plastik döngüsünü destekliyor

ALPLA ve zerooo kozmetik ürünleri için yeniden kullanılabilir PET şişe üretiyor

zerooo, kozmetik sektöründe döngüsel ekonomiyi destekleyen yeniden kullanılabilir ambalajı temsil ediyor. Start-up SEA ME GmbH tarafından sunulan sistem, marka üreticilerine cam şişelere ek olarak, güvenli, uygun maliyetli ve sürdürülebilir PET şişeler de sunuyor. Şirket, on marka ortağı ve ambalaj ve geri dönüşüm uzmanı ALPLA ile birlikte tamamen geri dönüştürülebilir bir çözüm geliştirdi. 300 mililitre hacminde olan yeniden kullanılabilir PET şişe, şeffaf, süt beyazı ve kahverengi seçenekleriyle sunuluyor. Tüm kapaklarla uyumlu olan bu şişe, ayrıca duşta kullanmak üzere kırılmaz bir alternatif olarak da değerlendirilebiliyor. Gelecekte farklı formatların da piyasaya sürülmesi planlanıyor.

Eylül ayından itibaren Almanya'daki ilk üreticiler, zerooo yeniden kullanılabilir sisteminde PET kaplarda kozmetik ve bakım ürünleri sunmaya başlayacak. Ekim ayında ise Avusturya da bu uygulamayı devreye alacak. SEA ME'nin kendi markasının yanı sıra, başka markalar da bu sisteme dahil olacak. Boş şişeler, zerooo'nun yaklaşık bin toplama noktasına €0,50 depozito karşılığında iade edilebilecek.

Mondi, Ambalaj Ay Yıldızları yarışmasında 11 ödülün sahibi oldu

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından düzenlenen yarışma, küresel ambalaj sektöründeki yenilikleri öne çıkarıyor

Mondi, bu yıl Türkiye'de düzenlenen Ambalaj Ay Yıldızları yarışmasında birçok ödüle layık görüldü. Şirketin ödüllü ürünleri arasında Plate Protector (Mondi Eschenbach), Eco Cage Kağıt Sepeti (Mondi Bupak), BeerCoolBox (Mondi Varşova) ve Koala Teşhir Standı (Mondi Adana) yer aldı.

Mondi Oluklu Ambalaj CEO'su Markus Gärtner ödüllerle ilgili şunları ifade etti: "Ekibimizin başarılarından ve Ambalaj Ay Yıldızları 2024'te aldığımız takdirden inanılmaz derecede gurur duyuyoruz. Bu ödüller, durmak bilmeyen mükemmellik arayışımızın ve müşterilerimizin beklentilerini karşılamakla kalmayıp aynı zamanda sürdürülebilir, yenilikçi ambalaj çözümleri sunma taahhüdümüzün bir kanıtıdır" 

Mondi Oluklu Mukavva Çözümleri COO'su Armand Schoonbrood ise; "Ödüllü ürünlerimizin her biri, müşteri geri bildirimlerini tasarım sürecimize entegre etme stratejimizi yansıtıyor ve müşterilerimizin karşılaştığı hem pratik hem de çevresel zorluklara getirdiğimiz çözümleri sergiliyor. Bu ödüllerle aldığımız takdir, daha sürdürülebilir ve etkili ambalaj çözümlerine yönelik yenilik yapmaya ve sektöre öncülük etmeye devam etme isteğimizi körüklüyor" diyerek görüşlerini ekledi.

Bu yıl içinde İstanbul'da düzenlenmesi beklenen Ambalaj Ay Yıldızları 2024 ödül töreni ve gala gecesinde kazananlara altın, gümüş ve bronz ödüller takdim edilecek.

 

Plastik endüstrisi için yeniden kullanılabilir paletler

PRS Palet İade Sistemi, Avrupa'nın en köklü döngüsel ekonomi sistemlerinden birini yönetiyor ve plastik endüstrisine yeniden kullanılabilir paletler sağlıyor

Sürdürülebilir kaynak kullanımı ve geniş geri kazanım ağıyla, atıkları ve karbon emisyonlarını azaltarak verimli bir yeniden kullanım sistemi sunan PRS, müşterilerinin maliyetlerini düşürerek plastik endüstrisinin operasyonel ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmayı hedefliyor.

Şirket tarafından verilen bilgiye göre, hemen hemen tüm Avrupa polimer üreticileri 1997’den bu yana çevresel etkilerini azaltmak ve ürün ambalajlama aşamasında ahşap kullanımını minimize etmek için PRS döngüsel palet iade sistemine güveniyor.

Tüm ortaklarının katkılarıyla çevre dostu üreticiler, dönüştürücüler, nakliyeciler, depolar, tüccarlar ve dağıtıcılar arasında sürdürülebilir bir ağ oluşturan şirket, paletlerini polimer üreticilerine kiralıyor; onlar da ürünlerini bu paletler üzerinde paketleyip, plastik dönüştürücülere sevk ediyor. Boş ve uygun olduğunda dönüştürücülerden ücretsiz olarak toplanan ve tamir edilen paletler tekrar kiraya veriliyor.

Tedarikçilerin satış belgeleri (CMR/Fatura/Satış Koşulları), paletlerin üzerindeki yeşil kenarlar ve "PROPERTY PRS" ibaresi, paletlerin PRS mülkiyetinde olduğunu ve iade edilmesi gerektiğini belirtiyor. 

Polimer ambalajının çevresel etkisini azaltarak PRS paletlerinin geri kazanımını ve yeniden kullanımını maksimize etmek için Green Label sertifika sistemi oluşturan şirket, her 7 PRS paletin iadesiyle bir ağaç kurtaran, bu sayede sektördeki sürdürülebilirliği geliştirmeye katkıda bulunan tüm ortaklarına bu resmi sertifikayı gönderiyor.

Türkiye dahil Avrupa’da 35 ülkede geniş hizmet ağı, 25 dilde hizmet veren müşteri temsilcileri, sertifikalı ahşaptan üretilmiş yüksek kalite standartlarına uygun paletleriyle PRS Palet İade Sistemleri hizmet ve güvenilirliği birleştirirken, pazarın artan sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunuyor. PRS Palet Türkiye Ofisi'nden sistem hakkında daha detaylı bilgi alınabiliyor.

PRS PALET

İlaç endüstrisi için sürdürülebilir seçenekler sunan yenilik

Aluflexpack şirketi, ambalajlama sektörü için öncelikli olarak ilaç endüstrisinde kullanılacak ancak kendisine de daha geniş bir kapsamda uygulama alanı bulabilecek yeni farmasötik bir blister ambalaj geliştirdiğini duyurdu.  

Şirket tarafından yapılan açıklamada, tamamen lake alüminyum kullanılarak üretilen 4∞ Form ürününün, öncelik olarak ilaç endüstrisinde kullanılmak üzere tasarlandığı ve bu endüstride tablet, kapsül ve benzeri ürünlerin ambalajlanmasında kullanılan OPA/AL/PVC (cold form) veya PVC/PVDC (thermoform) gibi mevcut çözümlerin yerini alabileceği belirtiliyor. Şirkete göre burada öne çıkan nokta, yenilikçi Aluflexpack ambalajının tamamen lake alüminyumdan yapılmış olması. Ürün adının da atıfta bulunduğu alüminyum, şirket tarafından ambalaj endüstrisinde ürün güvenliği ve kalitesinin korunması ile ilgili olan son derece önemli özellikleri kaybetmeden sınırsız veya sonsuz geri dönüştürülebilen bir malzeme olarak tanımlanıyor. 

Şirkete göre, ayrıca alüminyum son derece hafif olmasının yanı sıra hem yüksek hem de düşük sıcaklıklara karşı dayanıklı olabiliyor. Nem, ışık, oksijen ve diğer gazlarla birlikte bakteri ve mikroorganizmalara karşı %100 koruma sağlayabiliyor. Bu nedenle esnek alüminyum ambalaj içindeki ürünler çok daha uzun bir raf ömrü sunabiliyor.

Otomotiv parçaları için simülasyon aracı

THERMOFIP iş akışı aracı, su ve glikol bazlı soğutucu sıvıların tüm kullanım ömrü boyunca otomotiv parçaları üzerindeki etkilerini tahmin ediyor

Domo Chemicals; Toyota (TME), Renault, SOGEFI, Hexagon Manufacturing Intelligence ve Arobas Technologies ile ortak bir projenin parçası olarak su ve soğutma sıvısıyla temas eden poliamid parçalar için geliştirilen yeni bir simülasyon aracını tanıttı. THERMOFIP iş akışı aracı, eskime sonrası parça direnci gelişiminin tahmin edilmesini sağlıyor ve tasarımcıları çok sayıda teste gerek kalmadan yeni parçalar için doğru geometrileri şekillendirme konusunda destekliyor. 

Otomotiv alanındaki poliamid 66 cam elyaf bileşikleri için temel uygulama örnekleri, soğutma sıvısı ile temas eden kaput altı parçalarıdır. Bu durum sadece içten yanmalı motorlu araçlar için değil, aynı zamanda akülü elektrikli ve hibrit araçlar, hatta yakıt hücreli araçlar için de geçerlidir. CO2 emisyonlarını azaltma ihtiyacına ve bunun sonucunda motor mimarisinde ortaya çıkan değişikliklere yanıt olarak, doğru tahmine dayalı simülasyon teknolojisi, plastik endüstrisinde gereklilik haline geliyor.

Bileşiğin ana malzemeleri (poliamid ve dolgu maddesi) ile soğutma sıvısının ana bileşenleri olan su ve etilen glikol arasındaki etkileşimler karmaşıktır. Bunlar, bileşiğin camsı geçiş sıcaklığını ve dolayısıyla standart çalışma koşullarındaki mekanik özelliklerini önemli ölçüde azaltan plastikleştirmeyi içerir. Ayrıca, poliamid zincirlerinin hidrolizi yoluyla kimyasal bozunmayı ve parçanın bir tarafından diğer tarafına değişebilen soğutma sıvısı konsantrasyonu da içerir. Bu, parça geometrisinin farklı noktalarında ve zaman içinde malzemenin farklı mekanik performans seviyelerine neden olur.