Friday, Apr 19th

Last updateMon, 15 Apr 2024 8am

You are here: Home Article Teknoloji

Tepro Makine, Plast Eurasia Fuarı’nda yeniliği ve kaliteyi temsil edecek

Şirket, plastik üreticileri ve işleyicileri için rekabet avantajı sağlayan çözümlerini sunarak sektörün geleceğini şekillendirmeye devam ediyor.

lastik endüstrisinin heyecanla beklediği bir etkinlik olan Plast Eurasia Fuarı’na katılım gerçekleştiren firmalar, son teknoloji ürünlerini ve yenilikçi çözümlerini sergileyerek sektör profesyonellerine ilham veriyor.

30 yılı aşkın bir süredir plastik sektörüne yönelik makine tedariki ve üretimi alanında faaliyet gösteren Tepro Makine’de, Plast Eurasia’da her zamanki yerinde 8'inci salon 809 numaralı standında yer alarak plastik endüstrisinin dönüşümüne katkıda bulunacak.

Tepro Makine, plastik endüstrisinin köklü firmalarından biri olarak, uzun yıllara dayanan deneyimi ve üstün performanslı ürün portföyü ile fuarın dikkat çeken katılımcıları arasında yer alacak. Şirket, Plast Eurasia’daki standında plastik üretimi ve işleme süreçlerini daha verimli, sürdürülebilir ve rekabetçi hale getiren son teknoloji ekipmanlarını fuar ziyaretçileri ile buluşturacak. Fuar ziyaretçileri Krauss Maffei elektrikli enjeksiyon makinesinin hızını, Sepro markasının ise Success 11 ve 22 model robotlarını çalışır vaziyette yakından inceleme fırsatına sahip olacaklar. Plastik sektörüne yönelik kapsamlı çözümleriyle sektörün önde gelen firmalarından biri olan Tepro Makine’nin standında ayrıca; en son teknolojiye sahip T-MAX yan ekipmanları, özel tasarlanmış ekipmanlar ve otomasyon çözümlerine kadar birçok ürün ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. 

Wittmann, verimli enerji kullanımı ve sürdürülebilir teknolojileriyle Plast Eurasia’da yerini alıyor

Wittmann Group, uzun yıllardan beri grubun Türkiye ofisi olarak ülkemizde hizmet veren Wittmann Battenfeld Plastik Makineleri şirketi ile Plast Eurasia İstanbul fuarına katılım gerçekleştiriyor. Şirket, fuarda 8’inci holde yer alan 823 numaralı standında, ultra-modern enjeksiyon kalıplama teknolojilerini, otomasyon çözümlerini ve son teknoloji ürünü çevresel yardımcı ekipmanlarını uygulamalarla ziyaretçilere sunacak.

Şirketin fuardaki standında sergileyeceği enjeksiyon kalıplama makinelerden birisi servo elektrikli EcoPower 110/350 olacak. Wittmann tarafından geliştirilen yeni nesil UNILOG B8X kontrol sistemi ile donatılan bu makine, dahili geri-dönüşüm sistemi ile alternatif bir ham madde prosesi işleyecek. Makinede Bioblo-Avusturya tarafından tedarik edilen 8 kaviteli kalıp ile Fasal’dan üretilen bio-blok üretimi yapılacak. Fasal olarak tanımlanan ham madde, bio-alternatif bir ham madde olup, Avusturya-Fasal Wood GmbH tarafından üretiliyor. Fasal; odun talaşı ve endüstriyel polipropilenin belirli oranlarda karışımından oluşuyor.

Makinede çalışacak olan ekipmanlar, dahili bir üretim hücresi olarak tasarlandı; W918 WITTMANN robot ve WITTMANN S-Max 3 eleksiz kırma makinesi, konveyör ve koruma kafesi olmak üzere, tüm unsurları ile birlikte üretim sistemine entegre edildi ve makine tarafından on-line olarak sürekli denetlenebiliyor.

Dozajlama prosesinde hassasiyet ve teknolojik bütünlük

Plast Eurasia Fuarı'na katılım gerçekleştiren Moretto, 8'inci salonda yer alan 827 numaralı standında sergileyeceği yenilikçi teknolojilerini ziyaretçilerle buluşturacak.

Plastik ham maddenin işlenmesinde, tasarım özelliklerine uygun bir ürün elde etmek için dozajlama önemli bir aşamadır. Bu nedenle, kullanıcıların yapacakları üretime uygun ekipmana sahip olmaları önemlidir. Moretto dozajlama sistemleri, herhangi bir dozaj talebini karşılayabilecek en geniş ve en eksiksiz ürün gamını temsil ediyor. Şirketin çözümleri arasında, doğrudan makine boğazına monte edilebilmesini mümkün kılan VIS (Titreşim Bağışıklık Sistemi) özelliği sayesinde üretim esnekliği, en yüksek dozlama doğruluğu ve hassasiyeti sağlayan batch tipi gravimetrik dozlama ünitesi DGM Gravix yer alıyor. Modbus RS485, USB ve Ethernet bağlantıları sayesinde malzeme tüketiminin izlenebilirliği ve reçete sertifikasyonu sağlıyor. 

Kompakt bir model olan ve loss-in-weight (ağırlık kaybına göre dozajlama) prensibine göre çalışan mikro dozlama için özel olarak geliştirilen DPK’nın ise, içindeki boya seviyesini anlık olarak görünür kılan, şeffaf ve darbeye dayanıklı haznesi ile kendine özgü karakteristik bir yapısı bulunuyor.

FANUC, inovatif plastik enjeksiyon çözümleriyle Plast Eurasia Fuarı’nda

Fuarda fabrika otomasyonuna dair yenilikçi teknolojilerle donattığı çözümlerini ziyaretçileriyle buluşturacak olan şirket, ROBOSHOT S100iB ve ROBOSHOT S150iB plastik enjeksiyon makinelerini tanıtacak.

Japonya merkezli CNC, robot ve makine üreticisi FANUC, 22-25 Kasım 2023 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Plast Eurasia İstanbul Fuarı’nda, Salon 11 - Stant 1113 numaralı alanda ziyaretçilerini ağırlayacak. Plastik makinelerinden makine yan ve ara sanayi ürünlerine, ham madde ve kimyasallardan ısı kontrol cihazlarına kadar plastiğin alanına giren en yeni ürün ve teknolojilerin sergileneceği fuarda şirket, dünya çapında rakipsiz enerji tüketimi ile öne çıkan ROBOSHOT S100iB ile ROBOSHOT S150iB %100 elektrikli plastik enjeksiyon makinesini tanıtacak. 

%70’e varan enerji tasarrufu sağlayan ROBOSHOT Plast Eurasia katılımcılarının huzurunda

Dinamik ve istikrarlı yapısı ile uluslararası kimliği ön planda olan ve her geçen yıl büyümesini sürdüren Plast Eurasia İstanbul’da yer almanın gururunu yaşadıklarını ifade eden FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Sektördeki en son bilgi ve teknolojiyi bir araya getirmesi açısından fuarın varlığı çok değerli. Biz de FANUC olarak her yıl katıldığımız Plast Eurasia’da geniş katılımcı profiliyle tanışıp yeni iş fırsatları yakalama, yeni iş birlikleri kurma imkanı buluyoruz. Bu yıl da fuarda tanıtacağımız çözümlerimiz arasında en dikkat çekenler arasında düşük karbon ayak izi ile öne çıkan plastik enjeksiyon makinemiz ROBOSHOT S100iB yer alıyor. ROBOSHOT SiB serisinin en yeni özelliklerini keşfetmek isteyen katılımcıları teknolojilerimiz hakkında bilgilendirmek istiyoruz. Sergileyeceğimiz bir diğer makinemiz olan ROBOSHOT S150iB’de ise otomotiv sektörüne yönelik lens üretimini gerçekleştireceğiz. Sergilediğimiz tüm %100 elektrikli plastik enjeksiyon makinelerimiz dünya çapında en düşük toplam sahip olma maliyeti, en düşük enerji tüketimi gibi özellikleri ile müşterilerimizin tercihi oluyor” dedi.

Favori Grup’tan yerli ve milli makine hamlesi

TrIMM, Plast Eurasia’da görücüye çıkıyor

Yerlilik adına önemli bir yatırım gerçekleştirerek plastik enjeksiyon makinesi üretimine başlayan Favori Grup, yeni markasını ve makinesini Plast Eurasia fuarında 8’inci salon 824 numaralı standında ziyaretçilerle buluşturuyor. 

2021 yılı sonlarına doğru Ar-Ge ve yatırım çalışmaları Favori Grup bünyesinde başlayan TrIMM plastik enjeksiyon makinesinin, detaylı bir çalışmanın sonucu olarak 2023 yılı itibariyle tüm testleri tamamlanarak seri üretimine başlandı.

Türkiye plastik sektörünün ülke ekonomisi için öneminin her geçen gün daha da arttığı bir dönemde TrIMM markası ile global firmalardan biri olmayı hedefleyen şirket, ihracat odaklı satış ve servis stratejisinin yanı sıra hem dışa bağımlılığı azaltma hem de cari açığı kapatma doğrultusunda ekonomiye katkı sağlamayı hedefliyor.

Sektörel tüm makine ve donanım gereksinimlerini karşılamak amacı ile kurulan Favori Grup, verim odaklı hizmet anlayışıyla Türk plastik sanayicisinin güncel ve ileride oluşabilecek ihtiyaçlarını doğru ve hızlı bir şekilde analiz ederek 25 yıllık deneyimi ile kalıcı çözümler sunuyor.

İstanbul merkezinde 2500 m², İstanbul-Esenyurt antreposunda 4500 m², Manisa ofisinde 200 m² ve Bulgaristan Burgaz ofisinde 200 m² olmak üzere dört farklı lokasyonunda, alanında uzman 50 çalışanıyla Türkiye ve komşu ülkelere satış, servis, yedek parça hizmeti veren şirket, Türkiye ekonomisine ve sanayicisine katkı sağlamayı sürdürüyor.

Favori Grup ayrıca, plastik enjeksiyon makinelerinde Alman tasarımcılar tarafından geliştirilmiş ve sektörün önde gelen markalarından biri olan BOLE’nin Türkiye’deki tek distribütörü olarak yer alıyor. Şirket aynı zamanda, kritik öneme sahip olan plastik yardımcı ekipmanlarında oldukça iddialı Rhong ve Plastic Systems, plastik şişirme makinelerinde Tayvanlı üretici Parker markalarının Türkiye distribütörlüğünü de yönetiyor. Soğutma grubunda ise, 2021 yılı itibariyle ülkemizde üretilen FG Chiller markası ile soğutma ünitelerinin satış ve servis hizmetini de başarılı bir şekilde sürdürmeye devam ediyor.

Türkiye’de Starlinger teknolojisi ile geri dönüşümden üretilen bigbag’ler

Gaziantep merkezli Prof Sentetik, geri dönüştürülmüş polipropilen ile bigbag üretiyor. Starlinger'in bant ekstrüzyon hattına monte edilen eqoCLEAN eriyik filtresi, eriyiğin saflığını sağlayarak bigbag kumaşları için yüksek gereksinimlerin karşılanmasını mümkün kılıyor.

FIBC olarak da adlandırılan bigbag'ler, serbest akışlı dökme mallar için hafif ve uygun maliyetli bir ambalaj türü olarak lojistikte her alanda kullanılıyor. Ağırlıklı olarak polipropilenden (PP) üretilen bu çuvallar, taşınan malların 1.000 litresi başına, varil veya oktabin gibi sert konteynerlerin çok altında bir CO2 ayak izine sahip. Türk bigbag üreticisi Prof Sentetik, farklı tipteki bigbag'lerin üretiminde endüstriyel atıklar ve tüketici atıklarından geri dönüştürülmüş polipropilen kullanarak bunları daha da sürdürülebilir hale getiriyor. Şirket yakın zamanda dokuma PP çuval ve bigbag üretimi için tesisine Starlinger makinelerini kurdu ve bu makineler içinde geri dönüştürülmüş granüllerin işlenmesi için yeni eqoCLEAN filtre sistemi ile donatılmış bir PP bant ekstrüzyon hattı da bulunuyor. Bu sayede Prof Sentetik, FIBC kumaşlar için ağır hizmet ambalajlarına yönelik tüm özellikleri karşılayan geri dönüştürülmüş polipropilen (rPP) bantlar üretiyor.

SaytekPET, Türkiye geri dönüşüm sektöründe yerini aldı

Şirket, tüketim sonrası PET şişe atıklarından elde edilen ham çapaklardan yüksek kalitede rPET çapak üretmek için TOMRA’nın optik ayıklama makinelerini tercih etti

Sağlık ve maden alanlarında faaliyet gösteren Saytek Grup, geri dönüşüm sektöründeki fırsatları değerlendirmek üzere yeni bir yatırım yaptı. Bu doğrultuda yapılanan yeni şirketleri SaytekPET, yüksek kalite gereksinimi duyan PET levha, elyaf ve rPET granül üretimlerine ham madde olarak şeffaf, şeffaf & açık mavi ve karışık renkli rPET flake sunuyor. Tesis, çapak ayıklama süreçlerinde renk, polimer ve metal sensörleri bulunan TOMRA AUTOSORT™ FLAKE ve renk kamerası bulunan INNOSORT™ FLAKE makinelerinin teknolojilerinden faydalanıyor.

Düzce, Gümüşova Organize Sanayi Bölgesi’nde 200 milyon TL değerinde ilk faz yatırımları ile 2023 yılında faaliyete başlayan şirket, 20 bin m2  alanda kurulu tesisinde şu anda 3 ton/saat kapasite ile üretim yapıyor. Yılda yaklaşık 18 bin ton rPET çapak işleme kapasitesine sahip tesis için ilk yılın ardından 2024’te 200 milyon TL’lik ikinci faz yatırımın yapılması planlanıyor. Bu yatırımın tamamlanması ile 6 ton/saat üretim kapasitesi doğrultusunda yılda 36 bin ton üretim hedefleniyor.  Bu noktada tesis, 50 bin ton atık pet şişeyi tekrar üretime kazandıracak. 

Nem alma ve kurutma sistemlerindeki tercihler üretimdeki verimliliği doğrudan etkiliyor

Favori Grup, yardımcı ekipman ürün portföyünde satış ve servisini yürüttüğü Plastic Systems ile plastik sektörünün ihtiyaçlarına kalıcı çözümler sunuyor.

Pastic Systems, plastik ham madde proses makinelerinin tasarımı, üretimi ve satışında sektörün önde gelen uluslararası şirketleri arasında yer alıyor. 2024 yılında kuruşunun 30. yılını kutlayacak olan İtalyan şirket; 500’ün üzerinde çalışan, 4.500’ün üzerinde makine modeli ve alanında 100’den fazla patent ile 100’ün üzerinde ülkede senelik 18.000’i aşkın sistem satışı gerçekleştiriyor.

Plastic Systems; besleme ve taşıma, nem alma ve kurutma, dozajlama, depolama, karıştırma sistemleri, kristalizatörler ve müşterilerine göre özelleştirilmiş sistemler gibi sahip olduğu geniş ürün yelpazesiyle plastik sektörünün ihtiyaçlarına Türkiye’deki temsilcisi Favori Grup ile cevap veriyor. Geniş kapsamlı ve çeşitlendirilmiş üretim ağına sahip olan marka, tasarım ve üretiminde son teknolojiyi kullanıyor.

Plastik malzemelerin geri dönüşümü ve yenilenmesi için özelleştirilmiş çözümler

Andrea Burini  Gamma Meccanica S.p.A. Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye’de Asal Teknik tarafından temsilciliği yürütülen İtalyan şirketi Gamma Meccanica, PET geri dönüşüm tesislerindeki uzmanlığını yeni DUV teknolojisi ile gösteriyor.

Gamma Meccanica S.p.A., sektördeki 45 yıllık tecrübesi ile plastiklerin yenilenmesi için tesislerin yapımında yer alan özelliştirilmiş çözümleriyle kendisini uluslararası pazardaki ana oyunculardan biri olarak konumlandırıyor.

Plastik malzemelerin yenilenmesi, ürünlerin yaşam döngüsünün yönetiminde ve çevreye saygıda önemli bir unsurdur. Çevre üzerindeki etkiyi azaltabilmek sektördeki birçok şirketin olduğu gibi, Gamma Meccanica'nın da öncelikli hedefleri arasında yer alıyor. Plastiklerin geri dönüşümü çevreye önemli faydalar sağlaması ile birlikte, yeni ve yüksek kaliteli geri dönüştürülmüş plastik ürünler yaratmayı da mümkün kılıyor. Bu durum ise mevcut ham madde talebininin azaltılmasına, üretim sürecinde daha az enerji kullanımına ve çöp sahasına giden plastik miktarınının düşürülmesine yardımcı oluyor.

PET, Zero Waste Europe ve Eunomia Research & Consulting tarafından hazırlanan rapora göre, diğer plastik türlerine göre birçok avantajı nedeniyle en çok geri dönüştürülen plastik malzemeler arasında yer alıyor. İçecek şişeleri gibi tek kullanımlık ambalajların ve tekstil üretiminde polyester elyaf  olarak yaygın bir şekilde kullanılan bir polimer olan PET, aynı zamanda en çok toplanan plastik türü. PP (Polipropilen) ve PE (düşük ve yüksek yoğunluklu polietilen) sırasıyla LDPE ve HDPE ile birlikte gıda ambalajı için idealdir. Çünkü çok inert bir polimer olduğu için, temas ettiği şeyle etkileşime girmiyor. 

FANUC’dan gıda israfına “dur” diyen yeni cobot: Bakisto

Yapay zekâsı ile gün içinde ne kadar ekmek, kruvasan ve hamur işinin talep göreceğini hesaplayan cobot, ardından unlu mamulleri hazırlayıp doğru zamanda fırından çıkarıyor.

Endüstriden gelseler de robotlar artık günümüzde çamaşırhanelerde, çiftliklerde, tarlalarda kullanılırken şimdi de fırın ve pastanelerde görev almaya başlıyor. Artan dünya nüfusuyla birlikte daha yüksek seviyelere ulaşan gıda israfına karşı güçlerini birleştiren FANUC, fırın üreticisi WIESHEU ve perakende uzmanı Wanzl ortaklığıyla otomatik iş birlikçi robot Bakisto’yu geliştirdi. Fırınların yer aldığı süpermarket ve pastane gibi yerlerde pişirme sürecine daha yüksek düzeyde güvenilirlik getiren Bakisto, verimliliği sayesinde de gıda israfını azaltıyor. 

Bakisto ile çalışanların üstündeki iş yükü hafifliyor

Kalifiye işçi sıkıntısının giderek yükselmesinin imalat sektörü dışında da robotlara olan ilgiyi artırdığını vurgulayan FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Robotlar bugüne kadar iş adımlarını manuel olarak gerçekleştirme geleneğinin olduğu perakende veya ticaret gibi sektörlerde gözle görülür bir rahatlama sağladı. Geliştirdiğimiz Bakisto da bu anlamda fırıncılık ortamına dahil edilmesiyle birlikte daha cazip çalışma saatleri ile çalışanlara birçok açıdan fayda sağlayacak. Uygun şekilde programlandığı takdirde sabahın erken saatlerinde kendi başına pişirmeye başlayarak çalışanların daha uzun süre uyumasına olanak tanıyıp onların gün içindeki verim ve motivasyonunu da yükseltecek” dedi.

Bakisto, gıda israfını yapay zekâya sahip sistemiyle önlüyor

Geliştirilen cobotun verimlilik dışında gıdâa israfıyla mücadelede de işletmelere yardımcı olduğuna dikkat çeken Yiğit, sözlerine şöyle devam etti: “Bakisto, yapay zek kullanarak gün içinde ne kadar ekmek, kruvasan ve hamur işinin talep göreceğini hesaplıyor, ardından unlu mamulleri hazırlıyor ve doğru zamanda fırından çıkarıyor. Birbirine bağlı üç sistemden oluşan cobot, yapay zekâ sayesinde geçmiş verilere ve mevcut stoklara dayanarak, unlu mamuller için günlük miktar gereksinimlerini ve talebi karşılamak için en yoğun pişirme işleminin ne zaman yapılması gerektiğini tahmin ediyor. Bu bilgiler sisteme girildikten sonra cobot, dondurulmuş unlu mamullerle yüklü fırın tepsilerini soğutma ünitesinden alıyor ve önceden ısıtılmış fırının önünde raylar üzerinde ilerleyen taşıma arabasına itiyor. TrayMotion yükleme sistemi ise pişirme işleminin başlayabilmesi için yüklü tepsileri içeri çekiyor. Pişirme işleminden sonra sistem, fırın tepsilerini yan tarafa hareket eden taşıma arabasına geri iterek fırınlanmış ürünlerin soğumasını sağlarken sonraki üretim için de yer açıyor. Cobot daha sonra BakeOff’un önceden tanımlanmış bölmelerini bitmiş ve soğutulmuş unlu mamullerle dolduruyor. Yapay zekâ kısmı da yeni verilerin aktarılması sürecini sürekli olarak optimize ediyor.”

İnan Makine, geri dönüşüm endüstrisine 62 yıllık tecrübesiyle yenilik getirmeye devam ediyor

Şirket, 15 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikasında 90 kişilik uzman ekibi ile 5 kıtada 67 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

1962 yılında Levent sanayisinde küçük bir atölyede ilk üretimine başlayan İnan Makine, yarım asrı aşan tecrübesi ile geri dönüşüm endüstrisine yenilik getirmeye devam ediyor. Şirket, 15.000 m2 kapalı alana sahip fabrikasında, ulusal-global plastik üreticileri ve geri dönüşüm firmalarının ihtiyaç duyduğu plastik boyut küçültme makineleri ve geri dönüşüm yıkama, kurutma, ekstrüzyon sistemlerini üreten Türkiye ve dünyanın sayılı üreticileri arasında yer alıyor.

İnan Makine, müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı ile müşterilerinin değişken ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak adına çağdaş ve teknolojik çözümler bulması, sorunlara zamanında müdahale, satış sonrası sağladığı eğitim ve teknik servis hizmetlerinin yanı sıra vermiş olduğu garanti ve güven ile sektörde önemli bir konumda bulunuyor.

Söz konusu geri dönüşüm makineleri üretiminde 62 yılı geride bırakmanın gururuyla, sektörde iddialı bir isim haline gelen İnan Makine; uzman kadrosu, imalat gücü, makine parkuru, üretim teknolojileri ile kalite ve ilkelerinden ödün vermeden plastik sektörünün ihtiyacı olan çözümlerini müşterilerinin hizmetine sunuyor.

Üretimi Yapılan Makine ve Sistemler

•Mikronize Makineleri

•Kırma Makineleri

•Shredder Parçalayıcılar

•Yıkama Sistemleri

•Kurutma Sistemleri

•Granül Ekstrüzyon Sistemleri

•Taşıma ve Depolama Sistemleri 

Geri Dönüşüm Sistemleri

•PET/PET-E Şişe ve Deşe Kırma, Yıkama, Kurutma, Eleme ve Depolama Hattı

•HDPE/PP Kırma, Yıkama, Kurutma, Depolama ve Granül Hattı (Şişe, Kapak, Bidon, Varil, 3 Boyutlu Sert Plastikler)

•LDPE/LLDPE/PP Parçalama, Yıkama, Sıkma, Depolama ve Granül Hattı (Naylon, Streç, Film, BigBag, Çuval, 2 Boyutlu Yumuşak Plastikler)

Faaliyet Alanları

•Büyük hacimli endüstriyel atıklar

•Plastik variller, kasalar, paletler

•Plastik ekstruder fireleri, takozlar, kenarbantlar, yolluklar

•Plastik naylon ve streç filmler

•BigBag çuvallar

•Plastik boru ve profiller

•Bakır kablo ve elektronik hurdaları

•Tekstil ürünleri

•Kağıt ve karton

•Ahşap

•Alüminyum

Esnek ambalaj geri dönüşümünde hava ve su soğutmalı makineler

Esnek ambalajlar plastik üretiminde ve tüketiminde önemli bir yer tutar. Tüketici sonrası esnek ambalaj atıkları kadar, fabrika üretim firelerinin de geri dönüştürülmesi elzemdir. POLYSTAR esnek ambalaj geri dönüşümü için iki farklı makine modeli önermekte: Su soğutmalı Repro-Flex ve hava soğutmalı Repro-Air. 

Bu iki farklı geri dönüşüm makine modelinin benzer özelliği HDPE, LDPE ve LLDPE film, poşet, atlet poşet fire ve kenar kırpıkları gibi sanayi sonrası plastik filmleri işleyebilmeleridir. Bununla birlikte, Repro-Air daha çok esnek ambalaj üretim fireleri için idealken; Repro-Flex fabrika firesi ve yıkanmış kurutulmuş tüketici sonrası ambalaj atıklarını (PE, PP, PS, PA, ABS, vb. dahil olmak üzere) rahatlıkla işleyebilir. Bu yazımızda hangi modelin size daha uygun olduğuna karar vermenizi kolaylaştıracak ipuçlarına değineceğiz.

1.Hava Soğutmalı Plastik Granül Makinesi

Repro-Air; HDPE, LDPE ve LLDPE esnek ambalaj üretim firelerini işleyebilen bir hava soğutmalı plastik granül makinesidir. Örneğin plastik film ve poşet üreticilerinin defolu PE film ve poşet atıkları, kenar kırpıkları ve atlet poşet fireleri gibi fabrika üretim atıklarını geri dönüştürmeleri için uygundur.

Yapay zekâ ve cobot'lardan iş birliği

Universal Robots’un Strateji ve İnovasyon Başkan Yardımcısı Anders Billesø Beck, yapay zekânın günümüzde endüstriyel otomasyonu nasıl etkilediğini ve çeşitli görevleri otomatikleştirmeyi her zamankinden daha kolay hale getirdiğini vurguladı. Tüm dünyadaki üreticilere nasıl fayda sağlayabileceğine yönelik dört alanı işaret eden Beck, yapay zekâ ve cobot'lar arasındaki bu yeni iş birliğinin avantajlarına değindi. İşgücü sıkıntısı, çalışanların refahının iyileştirilmesi, kalite veya üretkenliğin artırılması noktasında önemli gelişmeler yaşandığını kaydederek; iş zorluklarının üstesinden gelmek için cobot otomasyonuna başvuran üreticilerin artık son derece karmaşık görevleri çözebildiğini ifade etti.  

İşbirlikçi robotlara ‘insan benzeri algı’ desteği sunuyor

Yapay zekânın insan benzeri bir algıyla ve önceden öğretme veya programlama olmadan varyasyonların ele alınması ile fark yarattığını söyleyen Anders Billesø Beck, “Bu konuda Apera AI'nin işbirlikçi robotlara ‘insan benzeri algı’ sağlayarak, var olan duruma meydan okuyan '4D Vision' teknolojisi oldukça yol gösterici. Çöp toplama konusunda; tarayıcılar ve kameraların kullanımıyla, ‘4D Vision’ ‘en çok toplanabilecek’ nesneleri belirleyebiliyor. Cobot'a bunları işlemek için en hızlı ve en güvenli yolu bildirebiliyor. Cobot'a poz tahmini ve yol planlama verileri sağlanarak robotun hedefine ulaşmak için güvenli bir yol izlemesi sağlanıyor. Bir diğer kazanım olan önceden öğretme veya programlama olmadan varyasyonların ele alınmasında ise; robotu öğretmek veya programlamak için zaman harcamak zorunda kalmayan müşteriler daha da fazla esneklik kazanıyor ve yeniden programlama için zaman harcamadan işlenen nesneleri değiştirebiliyor” şeklinde konuştu. 

Otomasyonda Al’ın en önemli avantajı: Sürekli gelişim

Yapay zekânın endüstriyel robotların konum, şekil veya hareket farklılıklarıyla başa çıkmasını sağladığını aktaran Beck, konuşmasına şöyle devam etti: “Önceden programlanmış belirli ölçümlere bağımlı olmak yerine, robot hareketlerini gerçek zamanlı olarak üretebilmektedir. Yapay zekâ, robotlara dokunma duyusu kazandırmak için de kullanılabilir. Örneğin; AICA'nın AI kontrol yazılımı, görev her seferinde değişse bile robotun dişlilerin montajı gibi hassas görevleri öğrenmesini sağlıyor. Endüstriyel otomasyonda yapay zekânın bir diğer önemli avantajı da sürekli olarak otomatik olarak gelişmesi. Bu kendi kendine öğrenme seviyesi, bir müşteri olarak, otomasyon çözümünüzün her geçen gün gelişeceği anlamına geliyor. Aynı zamanda, yapay zekâ ürünleri üreticilere öngörülemeyen düzeyde esneklik ve kolaylık sunmanın yanı sıra kalite ve güvenilirliği de artırıyor.”

CSR Plastik, TOMRA teknolojisi ile yüksek kalitede rLDPE üretiyor

Türkiye’de tüketim sonrası alçak yoğunluklu polietilen atıklardan (LDPE) ara şeffaf, bal köpüğü ve siyah renkte LDPE granül üreten şirket, yüksek kapasitede sunduğu kaliteli ürünler ile Avrupa’da sayılı tesisler arasında yer alıyor.

CSR Plastik, 2020 yılında Arifiye, Sakarya’da kurulan ilk tesisi ile geri dönüşüm sektörüne adım atmıştı. Manuel ayıklama, kırma ve yıkama granül üretim hatları bulunan bu ilk tesislerinde LDPE geri dönüşümünü deneyimleyen şirket, bu alandaki yüksek potansiyeli ve otomasyon gerekliliğini de gördü. 2022 yılında Akyazı, Sakarya’da bir tesis daha satın alan CSR Plastik, yaklaşık 40 milyon Euro’luk bir yatırım hedefleyerek makine hatlarında en son teknolojileri tercih etti. 

Yeni yatırımları ile ilgili bilgi veren CSR Plastik Pazarlama ve Tedarik Zinciri Müdürü Sabri Cem Bingöl; “Türkiye, yakın gelecekte geri dönüşüm habı olmaya aday bir ülke. Bu doğrultuda güzel yatırımlar yapılıyor. CSR Plastik de bu yatırımlardan biri. Çalıştığımız geri dönüşüm alanı, döngüsel ekonominin en zorlandığı, en eksik kaldığı noktayı tamamlıyor. Alçak yoğunluklu polietilen bir malzeme olan LDPE, dünyada en yüksek talep gören plastik türü olmasına rağmen endüstriyel atıklardan kazanımı dışında geri dönüşümü kısıtlıydı. On yıl öncesine kadar tüketim sonrası LDPE malzemeler, atık alanlarında hacimsel olarak çok yer kaplayan ve genelde kirletici malzeme olarak görülerek yakılan malzemelerdi. Günümüzde ise döngüsel ekonominin gerekliliği, bu durumu değiştirdi. Öte yandan tüketim sonrası LDPE, malzeme girdisi ve işleme süreçleri açısından yüksek kalitede geri dönüştürülmesi en zor malzemelerden biri. Sert plastik söz konusu olduğunda süreçler daha kolay ancak LDPE geri dönüşümünde iş zorlaşıyor. Müşterileriniz farklı kullanım amaçları için farklı granül ürünleri talep ediyor. İşlenmesi gereken girdi malzemeler farklılık gösterdiği gibi, çok hafif ama hacimsel olarak yer kaplayan malzemeler. Konu tüketim sonrası LDPE malzemelerin yüksek kalitede geri kazanılması olduğunda Türkiye’de geçmişi en fazla beş seneye dayandığı gibi dünyada da örnekleri az bulunuyor. Özellikle ayıklama süreçleri otomatik olan örnekleri çok daha az. Bu anlamda TOMRA ile tüm süreçleri birlikte geliştirdiğimiz ve örneklerinden farklı tasarladığımız makine parkurumuz ile sektörde önemli bir adım attığımıza inanıyoruz” diye belirtiyor.

Depart, yeni bir anlaşmaya daha imza attı

Şirket, ISG Pack ile imzaladığı temsilcilik anlaşmasıyla ürün yelpazesine yeni paketleme makineleri ekledi

Değirmen yedek parça satışı, inovatif çözümler ve satış-sonrası hizmetleri, makarna yedek parçaları, teleskopik konveyör sistemleri, ayrıştırma-pirinç makineleri ve birçok paketleme çözümleri alanlarında tanınan Alapala Holding’in grup şirketi Depart; paketleme endüstrisi alanında bir anlaşmaya daha imza attığını duyurdu.

ISG Pack ile yaptığı anlaşma ile birlikte Depart, artık streçleme, shrinkleme ve vakum makineleri alanlarında da faaliyet gösterecek. Dikey-yatay birincil paketleme ve hat sonu paketleme sistemleri alanlarında birçok ülkede aktif olan şirket, paketleme pazarının tüm ihtiyaçlarını karşılayan çözüm merkezi konumuna ulaşmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Modern paketleme teknolojilerini yakından takip eden şirket, değirmencilik alanında olduğu gibi tüm müşterilerinin kusursuz üretim yapmasını hedefliyor. Satış ekibi, Depart güvencesiyle müşterilerine A’dan Z’ye güvenilir, kişiselleştirilebilir çözümler sunuyor.

İmzalanan temsilcilik anlaşmasının ardından Depart, ISG Pack’in dünyanın birçok ülkesindeki satış ve pazarlamasını yönetecek. Şirket, dünya çapındaki dağıtım ağı, satış sonrası hizmetleri ve yüksek müşteri memnuniyeti ile ambalaj alanında hızla ilerleyerek “Depart Ambalaj Çözümleri” adı altında ambalaj kullanan tüm sektörlerin ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmeyi hedefliyor.

Zirai film geri dönüşümüne iki kademeli POLYSTAR çözümü

Tarım endüstrisi dünya çapında gelişmeye devam ettikçe, tarımda kullanılan zirai film çeşidinde ve miktarında da önemli bir artış gözlenmekte. Bu filmler zirai ürünleri soğuktan ve böceklerden korurken; toprağı nemli tutma ve su tasarrufu gibi konularda da oldukça etkilidir.

Öte yandan geri dönüştürülmesi zor olan bu sera filmi, malç filmi ve silaj filmi gibi zirai film atıkları giderek çevresel bir sorun haline gelmekte. Çözüm, bu film atıklarını doğru ekipman yatırımı ile yeniden kullanılabilirliği yüksek plastik granüllere dönüştürerek bunları döngüsel ekonomiye dahil etmekten geçiyor.

Malzeme özelliklerinden dolayı, geri dönüştürülmeleri plastik gıda ambalajları kadar basit olmayan bu zirai filmlerde en yaygın kullanılan malzeme bileşenleri şöyle sıralanabilir:

•Yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE)

•Düşük yoğunluklu polietilen (LDPE)

•Polipropilen (PP)

•Böcek ilacı

•Biopolimerler ve diğer katkı malzemeleri

FANUC, tüm ürün gruplarıyla EMO Hannover 2023’e katılacak

FANUC’un yeni fuar durağı 18-23 Eylül 2023 tarihleri arasında sanayi ve üretim teknolojileri arasındaki en önemli bağlantılardan biri olmaya devam eden EMO Hannover 2023 olacak. “Yenilikçi Üretim” başlığı altında ziyaretçilerine teknoloji, strateji ve organizasyondaki en son trendleri sunacak fuara fabrika üretim sürecine değer katan CNC odaklı geniş ürün gamıyla katılım gösterecek olan şirket, mevcut pazar hakimiyetini daha da ileri taşıyacak yeni iş birlikleri de geliştirmeyi amaçlıyor.

EMO Hannover’in kalabalık misafiri FANUC

EMO Hannover’in önde gelen üretim teknolojilerini bir araya getiren en büyük fuarlardan biri olduğunu ifade eden FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, “Üretim ve buna bağlı teknolojilerin her anlamda büyük gelişme kaydettiği günümüzde her yeni gelişmeye kolayca ulaşabilsek de fuarların varlığı önemini koruyor. EMO Hannover de ’İş Dünyasının Geleceği’, ‘Bağlanabilirliğin Geleceği’ ve ‘Üretimde Sürdürülebilirliğin Geleceği’ odak temaları etrafında üretim ekosistemini bir araya getirmesi bakımından büyük değere sahip. FANUC global de bunun öneminin farkında olacak bir şekilde fuarda geniş bir ürün gamıyla yer alacak. Bunlar arasında makine tasarımı ve programlamasında yeni olanaklar sağlayan son jenerasyon CNC serisi, FANUC Enerji Tasarrufu ve Karbon Nötrlüğü, IoT ve yeni IoT veri sağlayıcısı kullanan çözümler, Dijital İkiz, CRX modelleri (CRX-5iA, CRX-10iA, CRX-10iA/L, CRX-20iA/L, CRX-25İa) ile birlikte birçok farklı robot modeli kullanılarak farklı sektörlere özel hazırlanan robotlu projeler sergileniyor olacak. Tüm bunların yanında standımızda ROBODRILL, ROBOCUT, ROBOSHOT dahil olmak üzere ROBOMACHINE grubumuzdaki yüksek performanslı makinelerde bulunuyor” dedi.

Şirket, fuarda Salon 9 - Stant A50 numaralı alanda ziyaretçilerini ağırlayacak

Çok yönlü ve gelişmiş UV baskı çözümleri

swissQprint yeni Kudu modeli ve cam baskı seçeneği ile iki EDP Ödülü’ne birden layık görüldü

Türk baskı ve reklamcılık endüstrisinde Pigment Reklam tarafından temsil edilen UV baskı teknolojileri uzmanı swissQprint, geliştirdiği çözümlerle hem küresel pazarda büyük beğeni kazanıyor hem de endüstrinin saygın ödüllerini elde ediyor. Baskı ve reklamcılık endüstrisinin buluşma noktası FESPA Global Print Expo 2023 fuarı sırasında dağıtılan prestijli EDP Ödülleri’nin ikisi bu yıl da swissQprint ürünlerine verildi. 

Avrupa Dijital Basın Birliği (EDP- European Digital Press Association) tarafından verilen prestijli ödüllerde birçok önemli teknik kriter göz önünde tutuluyor. Her yıl yenilikleriyle bu ödüllere ulaşan swissQprint, birçok yeni özellik barındıran Kudu flatbed baskı makinesi ve cam baskı opsiyonu ile iki adet EDP Ödülü’ne layık görüldü.

Kudu çok yönlülüğü ve gücü ile öne çıkıyor

Şirketin en yeni flatbed UV baskı makinesi Kudu, EDP Ödülleri’nde “250m2/saat hızından büyük flatbed/hibrit baskı makinesi” kategorisinde birinci oldu. Jürinin kararında; “Baskı makinesi, yeni uygulamalar ve baskı malzemeleri tarafından yönlendirilen çok yönlülüğün kritik olduğu, çok olgun bir pazara hitap ediyor” ifadeleri yer aldı. 

Serbestçe yapılandırılabilen 10 renk kanalına sahip olan model şirkete göre, kendi kategorisinde pazarın en gelişmiş geniş format baskı makinesi olarak kabul ediliyor. Makinede ayrıca beyaz için otomatik bir besleme ve bakım sistemi de bulunuyor. Kudu, 30 adet yüksek çözünürlüklü baskı kafası ile, baskı servisi sağlayıcılarına farklı uygulamalar için renk paletlerini özgürce oluşturma fırsatı sunuyor. Buna ek olarak saatte 304 m2’ye kadar baskı hızları ile üstün bir performansa imza atıyor.

3.2x2 m baskı genişliği ile 1350 dpi maksimum çözünürlük sunan makine, rulodan ruloya ve çift rulo opsiyonları ile uygulama alanını genişletiyor. Droptix özelliği ile 3D efektli baskılar üretebilen makine, LED kürleme teknolojisiyle ısıya hassas malzemelere baskıyı mümkün kılıyor. 

Cam Opsiyonu EDP Ödülü ile değerini kanıtladı

Çok yönlü ve gelişmiş UV baskı çözümleri geliştiren swissQprint, baskı profesyonellerinin farklı uygulamalara dönük talepleri için farklı opsiyonlar ile baskı makinelerini güçlendirmeyi sürdürüyor. Son yıllarda cam baskı katma değeri yüksek işler için tercih edilmeye başlandı. Bu konuda başarısını pazarda da gösteren cam seçeneği, EDP Ödüllerinde “Endüstriyel Çözümler” kategorisinde Cam/Seramik Üretimi başlığında ödüle değer görüldü.

Baskı servisi sağlayıcılarının uygulama alanını genişleten cam seçeneği şirketin Nyala, Impala ve Oryx flatbed baskı makinelerinde bulunuyor. EDP jürisi ödüle değer gördüğü çözüm için şu değerlendirmede bulundu; “Önceden kesilmiş cam paneller için swissQprint’in tam sayfa baskı seçeneği, yeni iş fırsatlarının kapılarını aralıyor. Bu çözüm, mevcut yatırımları korurken yeni uygulamalara olanak sağlıyor.” Birden fazla üretim için doğru kayıt ve kullanıcıyı baskı yatağını temizlemekten kurtaran koruyucu kağıt, bu özelliği gerçek bir kullanıcı dostu çözüme dönüştürüyor.

Cam opsiyonunda her biri basılacak formatlara göre ayarlanmış, kademesiz olarak kullanılabilen beş yatay durdurucuya sahip döner bir hizalama kenarı bulunuyor. Hava geçiren koruyucu kağıt, boyayı tutarken vakumun işini yapmasını mümkün kılıyor. Vakum tablasını temizlemek yerine, her işten sonra kağıdın ilerletilmesi yeterli oluyor. Dolayısıyla her baskı sonrasında makine temiz ve bir sonraki iş için hazır durumda bulunuyor. Mekanik olarak hizalama mekanizması ve koruyucu kağıt özelliklerinin yanı sıra, şirket cam baskı için optimize edilmiş bir boya seti de sunuyor. Böylece baskı profesyonelleri eksiksiz bir cam baskı sistemine sahip oluyor.

Tandem fonksiyonu ile iş verimliliğini ikiye katlayan makinelere, cam seçeneği sonradan da takılabiliyor. Uzun süre kesintisiz çalışma ve yeni uygulamalar için esneklik, teknolojilerin temel özellikleri arasında öne çıkıyor.

Kaynak: Pigment Reklam

Yaygın plastik geri dönüşüm operasyon sorunlarına 7 çözüm

Her plastik türünün farklı özelliklere sahip olması, geri dönüşüm operasyonlarını zaman zaman zorlayıcı hale getirebilir. Çoğu durumda, operasyondaki değişikliklere uyum sağlayabilen kullanıcı dostu makinelere sahipseniz birçok yaygın sorunu minimum çabayla çözebilirsiniz. Burada 7 yaygın plastik geri dönüşüm operasyon sorununu ve olası çözümlerini sizin için listeledik.

1.Malzeme besleme kararsızlığı

Atık malzemelerin plastik geri dönüşüm makinelerine beslenmesi, makine duruş süresini azaltmak ve maksimum verimlilik elde etmek için kararlı olmalıdır. Aşırı besleme veya yetersiz besleme genellikle düşük üretim verimliliğine neden olur. 

Çözüm:

Plastik granül makinesi ile senkronize çalışan bantlı konveyör, vidalı konveyör veya tutucu merdaneli besleyicilere sahip otomatik malzeme besleme sistemleri, kararlı malzeme besleme avantajı sağlar. Bu POLYSTAR malzeme besleme sistemleri, granül makinesinin yüküne bağlı olarak duraklar veya çalışır, bu da maksimum besleme verimliliği sağlar.

2.Kirli plastik malzeme

Gıda atıkları, kir, yağ ve diğer kirleticilerinin yanı sıra, farklı plastik türlerinin karıştırılması, geri dönüşüm granülleri kirletebilir, bunların kalitesinde ve yeniden kullanılabilirliğinde bir düşüşe neden olabilir. Kontaminasyon aynı zamanda geri dönüşüm verimini azaltır, maliyetleri yükseltir ve daha fazla malzeme firesine sebep olur.

Çözüm:

En etkili çözüm, atık plastiklerin geri dönüşüm makinelerine beslenmeden önce temizlenmesini ve türlerine göre ayrıştırılmasını sağlamaktır. Kirli tüketici sonrası plastik atıklar, geri dönüşüm işleminden önce yıkanmalı ve kurutulmalıdır.

 

Cobot’lar, farklı alanlarda yüzlerce şekilde kullanılabiliyor

Küçük şirketler için uygun maliyetli, güvenli ve esnek otomasyonu hiç olmadığı kadar kolay hale getiriyor. Klasik üretim yöntemlerini değiştiren cobot’lar, dünyanın her köşesinde farklı alanlarda yüzlerce şekilde kullanılabiliyor. Üretim ve lojistik dünyasında KOBİ’ler için çok fazla değer yaratarak rekabet gücü, esneklik, kalite, sürdürülebilir üretim ve maliyet kontrolü imkânı sunuyor.

Sanayileşmede öncü ülkelerde yer alan uluslararası holdingler ve büyük şirketler, sahip oldukları avantajlarla küresel pazarda rekabet etmekte zorlanmıyor ve faaliyetlerinde bir adım önde bulunuyorlar. Buna karşın, küçük yerel şirketler ile benzer zorluklarla karşılaşan işletmeler, cobot’ları kullanarak dezavantajlarını avantaja çeviriyor. Üstelik yerel pazarlara yakınlıkları günün trendlerine kolayca uyum sağlamalarına da olanak tanıyor.

“Rekabette engelleri aşmak imkânsız değil”

Küçük şirketler için büyük oyuncularla rekabet etme noktasında engelleri aşmanın imkânsız olmadığını ifade eden Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, “İçinde bulundukları sektörü, pazarı ve teknolojiyi çok yakından takip ederek, değişikliklere hızlı tepki vererek, çok çalışarak, daha akıllı yöntemler kullanarak ve teknolojiye yatırım yaparak pazarın büyük oyuncularıyla rekabet etme noktasında engelleri aşmanın imkânsız olmadığını görüyoruz” dedi. Küçük şirketlerin pazarda rekabet edebilmelerini sağlayan teknolojilerin başında cobot’ların geldiğini belirten Gök “Yüksek maliyetli geleneksel endüstriyel robotlar, pazardaki KOBİ’ler için erişilmesi güç iken uygun maliyet, esnek üretim imkânı, dar alanda çalışabilme gibi sayısız avantaj sağlayan kolaboratif robotlar, kompakt yapısı ve bakım-kurulum-programlama-güvenlik bariyeri gibi ek maliyetler olmaksızın iş süreçlerine kolayca entegre edilebiliyor. Universal Robots olarak iddia ettiğimiz ve önemle üzerinde durduğumuz konulardan biri, cobot’ların hangi büyüklükte olursa olsun ve lokasyonu ne olursa olsun bir şirketi, benzer işi yapan büyük ve uluslararası şirketlerle rekabet edebilir duruma getirebilmesidir” diye konuştu. 

“Paletleme sistemi otomasyonun en hızlı yolu”

Üretim ve lojistik dünyasında otomatik paletleme sistemlerinin, KOBİ'ler için çok fazla değer yarattığını kaydeden Gök, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Paletleme, saatlerce yapıldığından iş yerinde yaralanma olasılığını artıran, fiziksel olarak zorlu ve tekrarlayan bir iştir. Ağır yüklerin taşınması için kolaboratif (cobot) robotun kullanılması, iyi uygulanmış bir KOBİ otomasyon çözümünün işletmeler için nasıl olumlu etkileri olabileceğinin bir örneğidir. Küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) destekleme konusundaki deneyimimize göre iş süreçlerini robotik otomasyona geçirenler hızlı kazançlar sağlıyor. Robot tabanlı paletleme sistemleri, küçük işletme otomasyonunu sağlamanın ve hızlı bir şekilde yararlanmaya başlamanın nispeten basit bir yolu olarak kabul ediliyor”

Kaynak: Universal Robots

40 bar basınca tek seferde ulaşabiliyor

İlk pistonlu kompresörü 1904 yılında tanıttığı günden beri teknolojisini sürekli olarak geliştirerek sektöre öncülük eden Atlas Copco Kompresör Tekniği, 40 bar'a kadar basınç sağlayabilen yeni bir orta basınç modeli olan LB Serisi'ni tanıttı. Şirket, ileri teknolojiler ve yeni kompresör blok tasarımıyla, pistonlu kompresör serisini genişleterek; müşterilerine daha fazla esneklik, geliştirilmiş performans, güvenilirlik ve verimlilik sunmayı amaçlıyor.

Özel performans ve kanıtlanmış dayanıklılık sunan üst düzey hava ve azot basınçlandırma çözümü olan booster kompresörleri, işletmeler ve operatörlere optimize edilmiş bir kurulumla büyük ölçüde artırılmış verimlilik sağlıyor. Kayış kasnak aktarma sistemi ile tahrik edilen yeni seri; PET şişeleme, muhtelif testler (özellikle borularda kaçak testleri) ve lazer kesim gibi çeşitli amaçlar için kullanılan azot uygulamaları da dahil olmak üzere geniş bir uygulama yelpazesinde güvenilirlik ve esneklik sunuyor. Ayrıca, geniş güç aralığı ve basınç seviyeleri sayesinde, 500 m³/saat'e kadar yüksek akış hızları elde edilebiliyor. Bu özellikler, nispeten yüksek basınç gerektiren her uygulama için uygun bir çözüm sunuyor.

LB Serisi ile Atlas Copco’nun kompresör portföyü genişledi

40 bar maksimum çalışma basıncına sahip LB40 serisi ve 300 bar maksimum çalışma basıncına sahip LB300 serisi ile müşterilerine çözüm sunan Atlas Copco, LB40 Serisi’nin tasarımı geliştirilmiş yeni serisi ile müşterilerine ihtiyaçlarına uygun bir şekilde daha geniş bir ürün gamı sunma taahhüdünü yeniden teyit ediyor. Önceki 2 ve 3 kademeli 40 bar ve 300 bar versiyonlarının aksine, yeni tasarlanmış modeller tek kademeli yağlanmış hava/azot booster'i olarak karşımıza çıkıyor ve maksimum 40 bar (580 psi) basınca sahip. Yeni ürün hakkında görüşlerini paylaşan Atlas Copco Endüstriyel Hava Bölümü Global Ürün Müdürü Anne Wouters; “Müşterilerimize değer katmanın en iyi yolu, yüksek kaliteli üretim ve düşük maliyetler için onların bireysel gereksinimlerine uygun ekipman sağlamak. Yeni booster serisi, çeşitli uygulama alanları ve çevreler için geniş bir yüksek basınç seçeneği sunarak müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı” açıklamasında bulundu.