Thursday, Nov 14th

Last updateWed, 13 Nov 2024 8am

You are here: Home Examples of the Reader Röportaj

RTS Robotics Firma Sahibi Tayfun Kesimoğlu

“Ülkemizde 400 adetten fazla endüstriyel robotun satış ve kurulumu ile ilgili hizmet sağlamış bulunmaktayız”

Deneyimli mühendisler tarafından 2010 yılında İstanbul’da kurulan RTS Robotics endüstriyel robotik uygulamaları alanında faaliyet gösteriyor. Müşterilerinin nezdinde güvenilir ortak olmaya büyük önem veren şirket yürüttüğü projeleri sadece Türkiye’de değil aynı zamanda yurtdışı pazarlarda da gerçekleştirmek istiyor. Firmaları hakkında bilgiler aldığımız RTS Robotics Firma Sahibi Sayın Tayfun Kesimoğlu: “Yakın gelecekte, sistem entegrasyonu yanında kendi özgün ürünlerimizle de pazarda rekabet etmeyi hedefliyoruz” diyor.

Öncelikle okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

1979 İstanbul doğumluyum. Kırıkkale Üniversitesi Mekatronik bölümünü bitirdikten sonra iş hayatımın başında iki sene elektronik tasarım ile ilgili çalıştım. Daha sonra robotik sektörüne yöneldim. 2011 yılından beri kendi firmamda robotlu otomasyon sistemleri entegrasyon işlerini yürütmekteyim.

RTS Robotics ’in kuruluş aşamaları ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Firmamız, faaliyetine robot ve bağlı birimlerin bakım, servis ve kurulum işlerini yapmak amacı ile kurulmuştur. İlerleyen süreçlerde müşteri talepleri ve piyasa şartlarından dolayı robot satış ve anahtar teslim proje koluna yönelmiştir. Şu anda ülkemizde 400 adetten fazla endüstriyel robotun satış veya kurulumu ile ilgili hizmet sağlamış bulunmaktayız.

Read more...

FANUC Türkiye RM (Robomachine) Satış Müdürü Osman Özgür BAĞ

“FANUC, ROBOSHOT ile sektördeki farkını ortaya koyuyor”

Dünya çapında 7 kıtada 650 bini aşkın robot ve 25 milyonun üzerinde toplam ürün kurulumu ile kapsamlı çözümler sunan FANUC, tüm ana bileşenleri kendi bünyesinde geliştiren ve üreten bir firma olarak sektörde öne çıkıyor. 264’den fazla şubede 7000’den fazla personeli ile otomasyon sistemlerinin gelişimi, kullanım kolaylığı ve üretim kalitesinin artması adına hizmet verdiklerini belirten FANUC Türkiye RM (Robomachine) Satış Müdürü Sayın Osman Özgür BAĞ “Müşterilerimize satış, teknik destek, Ar-Ge ve müşteri hizmetleri alanlarında 360 derece hizmet ağı sağlıyoruz” diyor.

Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

1979 İstanbul doğumluyum. 2003 yılında Cumhuriyet Üniversitesi İİBF fakultesinden mezun olarak Yapı Kredi Bankası’nın çeşitli iştiraklerinde çalıştım. Sektöre CNC İleri Teknoloji firmasında finans danışmanı olarak girdim. Sonrasında çeşitli firmalarda sahada satış temsilcisi, bölge müdürü, ürün müdürü vb. pozisyonlarda çalıştım. Robocut ve Roboshot ürünlerinin faaliyetlerinin yürütüldüğü makina bölümünden sorumluyum.

FANUC Türkiye’nin kuruluş aşamaları ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

FANUC olarak 1993 yılında Türkiye’de müşterilerimize hizmet vermeye başladığımız günlerden bugünlere kadar faaliyet alanlarımızda etkili biçimde rol almaya devam ettik. Müşterilerimize satış, teknik destek, Ar-Ge ve müşteri hizmetleri alanlarında 360 derece hizmet ağı sağlıyoruz. FANUC üretim merkezinde 72 saat insan müdahalesi olmadan kesintisiz bir üretim kapasitesiyle ürün kullanıcıların beklentilerini karşılayabilmek ve daha fazla talebe cevap verebilmek adına sürekli olarak yeni robot modelleri geliştiriyoruz. 

FANUC, Avrupa’daki hizmet ağını daha da güçlendirmek üzere Türkiye’de çalışmalarına ve yatırımlarına büyük önem veriyor. 2020 yılı Şubat ayı itibarıyla müşterilere hizmet vermeye başlayan FANUC Tamir Merkezi de Avrupa’daki ikinci merkez olmasıyla Türkiye’ye biçilen değerin önemli bir göstergesi. 

FANUC’un plastik sektörüne yönelik enjeksiyon makinesi Roboshot’un teknik özellikleri, avantajları ve farklıları hakkında neler söylersiniz?

FANUC ROBOSHOT, 60 yıllık sürekli gelişimin bir sonucu olarak dünyanın en güvenilir CNC kontrol ünitesi, tüm standart ara yüzleri içeren kapsamı,  hızlı işlem süreleri ve tutarlı parça kalitesiyle kullanıcı dostu bir yapı sunuyor. ROBOSHOT’un eksen hareketleri tamamen FANUC tarafından tasarlanıp üretilen CNC kontrolör ve servo sürücüler tarafından kontrol ediliyor. Bu sayede piyasadaki en hızlı ivmelenme, sıra dışı güvenilirlik için yüksek hassasiyette eksen hareketleri, pozisyonlama ve basınç kontrolü sağlanıyor.

Gaz tahliyesi, enjeksiyon süresi ve hacmi gibi sorunları engellemek üzere özel tasarlanan fonksiyonlarıyla büyük ölçekli parçaların üretiminde ideal çözüm olan ROBOSHOT; parça ve yüzeyindeki gaz  oluşumu, düzgün olmayan enjeksiyon süreci ve süresi, parçanın ağırlığındaki gravimetrik değişimleri ortadan kaldırmak için optimum düzeyde çevrim süresi sunarken üründen beklenen kalite beklentisini üst düzeye çıkarıp kullanıcısına minimum bakım maliyeti oluşturuyor.

150 kN’den 4500 kN’ye kadar kilitleme kuvveti uygulayabilen modelleriyle FANUC ROBOSHOT, çeşitli basit enjeksiyon görevlerinin yanı sıra komplike görevler için de ideal bir çözüm oluyor. Yüksek seviyede çok yönlülük sağlayan ROBOSHOT, fotoğraf makinesi mercekleri gibi son derece hassas ürünlerden pil kutuları üretmek için yüksek düzeyde zorlayıcı güç gerektiren ürünlere kadar, tek bir makine kullanarak neredeyse her şeyin üretilebilmesini mümkün kılıyor. Yüksek teknik özellikleri sayesinde, standart ROBOSHOT makineleri; mikro bileşenler, muhafazalar ve hatta metal ve seramik parçalar gibi özel ürünler üretmek için de kullanılabiliyor.  Yeni ara yüzler, entegre sıcak yolluk ve kalıp sıcaklık kontrolleri gibi akıllı işlevler, FANUC ROBOSHOT’un mevcut üretim sistemlerine esnek entegrasyonunu kolaylaştırıyor. Kendi türündeki diğer makinelerin aksine, FANUC ROBOSHOT, en yaygın enjeksiyon kalıplama uygulamaları için kapsamlı bir işlevler paketi içeriyor.

Elektrikli makineler içerisinden FANUC Roboshot’u özel kılan nedir?

FANUC’un üstün servo teknolojisi ve akıllı enerji geri kazanımı, ROBOSHOT’un enerji tüketimini, hidrolik makinelerle karşılaştırıldığında yüzde 50-70 oranında ve diğer üreticilerin elektrikli makinelerine kıyasla ise yüzde 10-15 oranında azaltıyor. Çok düşük bakım maliyetleri, uzun çalışma süreleri, daha az yedek parça değişimi ve daha az aşınma göz önüne alındığında FANUC ROBOSHOT, piyasadaki en düşük toplam sahip olma maliyeti ile elektrikli makineler içeresinde en az enerji tüketen makine konumunda yer alıyor.

Roboshot’un Endüstri 4.0 uygulamaları konusundaki yeterliliği ne düzeydedir?

Fanuc’un ürünleri, birbirini tamalayan ve tam olarak Endüstri 4.0 uygulamalarına hizmet edecek bir akış ile planlanmıştır. Bizde olmayan bir makinaya beyin ve kaslar dediğimiz kontrol sistemi ve servo motorlar ile hayat veririz, kalıplarını yapar, plastik aksamlarını Roboshot ile basarız. Yani hepsi mantıklı bir akış içerisinde birbirine bağlı, veri alınabilir ve bu veriler işlenerek geliştirmeye açık sistemler, üretim hatları yaratmaya yöneliktir. Kullandığımız birçok verimlilik, alan kontrol ve yönetim programları da tamamlayıcı unsur olarak yine tamamen bizim tarafımızdan geliştirilmektedir.

Satış, servis ve yedek parça konusunda müşterilerinizle iş süreçleriniz nasıl ilerliyor?

FANUC; müşterilerinin satış, destek ve servis beklentilerine Avrupa'da güçlü bir büyüme gerçekleştirerek karşılamayı hedefliyor. Bu doğrultuda FANUC olarak Zero Downtime (ZDT) ile duruş maliyetlerini sıfıra indirmeyi garanti ediyoruz. Bu teknoloji sayesinde her robotun mekanik yapısını, bakımını ve üretim sürecinin sağlığını kesintisiz bir biçimde gerçek zamanlı olarak izliyoruz. Proaktif olarak potansiyel robot, kontrolör ve süreç problemlerini beklenmeyen bir duruş öncesi tespit eden teknoloji, aynı zamanda robot konfigürasyonu seçimi gibi çevre için en uygun konfigürasyonun seçimini de mümkün kılıyor. Ekipman faydasını optimize etmek için yüksek analiz ve raporlama kullanımı da sağlayan ZDT, akıllı bakım bilgilendirmeleri ile ekipman ömrünü uzatmak, bakım maliyetlerini düşürmek, robot ömrünü uzatmak, cycle-time süresini ve enerji tüketimini azaltmak gibi gerekli aksiyon önerileri de sunarak sistem verimliliğini optimize ediyor.

Otomasyonun uygulandığı tüm alanlarda hizmet verebilen FIELD isimli sistemimiz ise robotların birbiriyle haberleşmesine olanak sağlayarak kullanıcılarına otomasyon verimliliği sağlıyor. Kendi tasarladığımız arayüz sayesinde makine ve robotlar bu sisteme entegre edildiğinde ne kadar parça üretildiğini, ne kadar duruş gerçekleştirildiğini, cihazların hangi arızaları verdiğini veya robot verimliliği gibi proseslerin verileri elde edilebiliyor.

Diğer bir önemli hizmetimiz ise FAR (Fanuc Assisted Reality) teknolojisi. Koronavirüs salgının hayatımıza etki etmesiyle birlikte FAR teknolojisi üzerinden müşterilerimize uzaktan servis ve teknik destek hizmeti sağlamaya başladık. Bu teknoloji sayesinde özel bir ekipmana ihtiyaç duymadan uzaktan yardım hattımız üzerinden  akıllı telefon veya tabletle video görüşmesi yapabiliyor ve video üzerinde işaretlemeler yaparak müşterilerimizin kontrol etmesi gereken noktaları kendilerine gösterebiliyoruz. Ayrıca ekran üzerinden yapabildiğimiz anlık resim ve doküman paylaşımları ile hızlı bilgi akışı sağlayabiliyoruz. Böylelikle arızaların hızlı şekilde çözümlenmesi ve ön analizlerinin yapılması konusunda ciddi zaman kazancı oluşturuyoruz. Başka bir deyimle üretimin kesintisiz olarak ilerlemesini destekliyoruz.

Satış sonrasındaki kalitemiz bizi rakiplerden ayıran en önemli noktalardan biri. Güçlü yedek parça stoğumuz ve deneyimli servis personellerimiz ile müşterilerimize satış sonrasında en hızlı ve uygun çözümleri sunuyoruz. 

Özellikle üzerinde durduğunuz sektörler hangileridir?

Fanuc robotlar, beyaz eşya sektöründeki ana ve yan sanayi firmalarda yaygın olarak kullanılıyor. Öte yandan otomotiv üretiminde cobot kullanımı gittikçe artıyor. Yine robot kullanımında otomotiv, metal endüstrisi, gıda, ilaç ve kimya gibi geniş bir alan üzerine yoğunlaşarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Pazar payınızı artırma adına yurtiçinde yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir?

FANUC Global, Avrupa hedefleri doğrultusunda ülkemizde merkez ofis inşa etmek üzere yatırımlarına başladı. 2020 yılı içerisinde İstanbul Sancaktepe’de 15 milyon euro yatırımla 10 bin metrekarelik bir alana FANUC Türkiye’nin yeni akıllı bina yatırımı gerçekleştirilecek. FANUC’un Türkiye’deki partnerleri ve çözüm sağlayıcılarının da ürünlerini sergileyebileceği teknolojik bir showroom alanı, öğrencilerin ürünlere rahatça erişip yeni projeler gerçekleştirebilecekleri çalışma alanları, teknolojik eğitim salonları ve seminer organizasyonları için bir konferans salonu içeren yeşil bina konsepti planlanlıyoruz. Bu doğrultuda FANUC Global ile Türkiye pazarı arasındaki gelişmelere katkı sağlayarak karşılıklı ortak fayda yaratabileceğimiz projeler ortaya çıkarıyoruz. Bu kapsamda yeni akıllı binamıza en geç 2022 yılında geçmeyi hedefliyoruz.

Önümüzdeki dönemde hedef ve beklentileriniz nelerdir? Sırada yeni ürün, yatırım veya projeleriniz var mı?

2021 yılından oldukça umutluyuz, çünkü otomasyon sistemleri ve robotize olmuş süreçler artık bir ihtiyaçtan ziyade zorunluluk haline geldi. Firmalar döneme uyum sağlamak, rekabetçi konumunu korumak ve yarıştan kopmamak için otomasyon yatırımlarını hızlandırdı.  Türkiye’de var olan fabrikaların ve iş yeri sahiplerinin de bu konuyu sağlıklı bir biçimde analiz ettiğini düşünüyorum. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde yeni üretim teknolojilerine yapılacak yatırımların hızlanacağını ve otomasyona olan talebin hiçbir dönemde olmadığı kadar yoğun olacağını öngörüyoruz. Biz de bu doğrultuda pazarın ihtiyacına uygun yeni yatırımlar gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Geçen yıl 10 kg taşıma kapasitesi ve 2 farklı erişime sahip CRX Serisi Light Weight Kolobratif robotları pazara sunmuştuk. Bu yıl ise CRX Serisi’ne yeni modelleri ekleyeceğiz. CRX Serisi piyasaya çıktığı ilk andan itibaren kolay kullanım ve hızlı devreye alma özellikleriyle dikkat çekti. Bu arayüzü sağlayan Tablet Pendant özelliği müşterilerimiz tarafından çok sevildi ve hiç robot kullanmayı bilmeyen bir kişiye bile birkaç saat içinde robot programlayabilme imkânı sağladı. FANUC bu geri bildirimlerden yola çıkarak Tablet Pendant’ı tüm modellerde yıl içinde kullanıma sunuyor olacak.

Firmanızın sürdürülebilirlik çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

FANUC, kurulduğu günden bu yana sürdürülebilirliğe ve ekolojik dengeye yönelik hassasiyetini koruyor. FANUC ürünlerinin tüm üretim süreçlerinde, enerji tüketimini ve atıkları azaltmaya, yenilenebilir enerji kullanımına, geri dönüşümü öne çıkarmaya ve kimyasal madde kontrol süreçlerini sürekli geliştirmeye odaklanılıyor. Mevcut arızalı ürünlerin Tamir Merkezi’nde onarılarak yeniden hayata kazandırılması için inşa ettiğimiz ayrıştırma tesislerimiz de yine aynı bilincin ürünü olarak dikkat çekiyor. FANUC’un her kademesindeki çalışanlarına bu bilinci yaymak ve yerleştirmek şirket kültürümüzün merkezinde yer alıyor. ISO 14001 akreditasyonuna sahip olan FANUC, dünya çapında en düşük enerji tüketimiyle çalışma kabiliyetine sahip olan ROBOSHOT ile sektördeki farkını da ortaya koyuyor.

2020 yılını firmanız ve sektör açısından değerlendirirseniz neler söylemek isterseniz?

Yukarıda değindiğim üzere firmalar2020 yılı içerisinde gerekli yatırımları zamanında yapamadıkları durumda küresel yarıştan kopma, yanlış yatırım yaptıklarında ise rekabetçiliklerini kaybetme riskini yakından hissetti. Bu durum geçtiğimiz yıl otomasyon sektörünün oldukça hareketli geçmesine olanak sağladı. Dolayısıyla pandeminin, beklenenin aksine otomasyon yatırımlarına olan ilgiyi artırdığını gördük. FANUC olarak 2020 yılında müşteri kapasitemizde bir artış yaşandı. Yeni müşteri portföyümüz bir önceki yıla göre yüzde 30 arttı. FANUC, ürün gamı dolayısıyla fabrika otomasyonunun farklı alanlarına dokunarak yine farklı ürün gruplarını ortak bir sistem üzerinden buluşturabiliyor. Bu avantajımızı sektördeki hareketlilikle birleştirerek yılı hedeflerimizin oldukça üzerinde kapattık. Sipariş anlamında yüzde 187, satış anlamında ise yüzde 167 oranında artış yakaladık.

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Üretim merkezimizde karanlık fabrika otomasyonuna yapmış olduğumuz yatırımlar sayesinde ileri teknolojili robotların yeni robotların üretimini yapabildiği, yani robotların hem robotları hem de makineleri üretebildiği gelişmiş bir fabrika sistemi içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 264’den fazla şubede 7000’den fazla personel hizmetimizle otomasyon sistemlerinin gelişimi, kullanım kolaylığı ve üretim kalitesinin artması adına hizmet veriyoruz.

Dünya çapında 7 kıtada 650 bini aşkın robot ve 25 milyonun üzerinde toplam ürün kurulumumuzla kapsamlı bir çözüm sunan FANUC, tüm ana bileşenleri kendi bünyesinde geliştiren ve üreten tek şirket olarak sektörde öne çıkıyor. Tüm FANUC ürünleri aynı dili konuşarak ortak bir servo ve kontrol platformunu paylaşıyor. Bu sayede kesintisiz bağlanabilirlik vasıtasıyla tüm otomasyon süreçleri daha basit hale kavuşuyor.

Öte yandan özellikle yakın gelecekte Endüstri 5.0 ile birlikte gelişen ileri teknolojilere hayatımızın her alanında rastlayacağız. İnsan-robot etkileşimini içeren akıllı teknolojileri üretim hatlarına entegre ederek verimliliği artırmak günümüzde ihtiyaçtan ziyade bir zorunluluk haline geldi. Dolayısıyla üretim teknolojileri anlamında bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını rahatlıkla belirtebiliriz. 

FANUC Türkiye RM (Robomachine) Satış Müdürü Osman Özgür BAĞ

Erensoy Gıda ve Ambalaj Makinaları Yönetici Ortağı Erol Erensoy

“Şu an Türkiye’de ve hatta çevre ülkelerde kullanılan damacanaların %95’i ASB makinelerinde üretilmektedir”

Şişirme makineleri satışındaki 25 yıllık uzmanlık ile Erensoy Ltd, Balkanlardan Orta Asya’ya kadar yayılmış geniş bir coğrafyada, başlıca iki imalatçısının (Nissei ASB ve Kai-Mei) distribütörlük faaliyetlerini 50 yılı aşan tecrübesiyle yürütüyor. Ambalaj üretimi yapan ve kâr etmek isteyen müşterilerine düşük fire oranları, yüksek verimlilik ve farklı ambalajları entegre kalıplar ile üretme kolaylığı ile çözüm sunan Erensoy’un Yönetici Ortağı Sayın Erol Erensoy “Ambalajın her adımı üzerindeki bilgi birikimimiz, makine ve kalıbın bir bütün halinde sunulması sayesinde, bu zamana kadar herhangi bir başarısız projenin parçası olmadığımızı gururla söyleyebiliriz” diyor.

Öncelikle okurlarımıza kendinizden bahsedebilir misiniz?

Dış ticarette ailenin 3. kuşağını temsil ediyorum. 1984’te Saint-Joseph Fransız Lisesini bitirip İ.T.Ü. İşletme Mühendisliği Bölümünü kazandığımı öğrendiğimden beri aile mesleğini devam ettirme arzusu ile, 2020 yılında vefat eden, babam Nuri Erensoy ile beraber çalışmaya başladım. 

Erensoy’un kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? 

Erensoy’un hikâyesi 1926 yılında Ragıp Erensoy’un mühendislik gereçlerinin dış ticareti ile başlamıştır ve bu hikâye üç nesildir acentelik ve distribütörlük olarak devam etmektedir. 1964- 1990 yılları arasında yoğun bir şekilde pamuk çırçırlama ve bitkisel yağlı tohum kırma, presleme ve ekstraksiyon tesisleri imal eden firmaların temsilciliği yapılmıştır. Son dönemlerde bu tesislerin kurulumu, azalan iş hacmine rağmen devam ettirilmektedir. 90’lı yılların başından beri Erensoy Ltd, ortağımız Sn.Yusuf Sayah ile birlikte, yoğunlukla plastik şişirme makineleri ve çevre ekipmanlarının satış faaliyetini sürdürmektedir. Pazarlama, satış ve proje olarak hizmet veren şirketimizi iki uzman teknisyen desteklemektedir. Şişirme makineleri satışındaki 25 yıllık uzmanlık ile Erensoy Ltd, Balkanlardan Orta Asya’ya kadar yayılmış geniş bir coğrafyada, başlıca iki imalatçısının (Nissei ASB ve Kai-Mei) distribütörlük faaliyetlerini yürütmektedir. Plastik şişirme makinelerinin yanı sıra, müşterilerimizin çözüm bulamadığı bazı otomasyon projelerinde, müşterilerimize destek sunuyoruz. Sektördeki gıda işleme, dolum, etiketleme, paketleme vb konulardaki geçmiş projelerimize ek olarak, plastik kulp takma, teşhir paleti, dizme, cips torbalarına çoklu ambalajlama makineleri destek verdiğimiz otomasyon projeleri arasında sayılabilir. 

Read more...

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu

“Üretici elindeki parayla dün 100 kilo aldığı hammaddeden bugün 50 kilo bile alamıyor”

Plastik sektöründe üretim, istihdam ve ihracatı zorlayan hammadde fiyatlarındaki yüzde 150’ye varan artışlar gündem maddesi olmaya devam ediyor. Mart ayında gerçekleştirilen PAGEV Genel Kurulu’nda “Hammadde Güç Birliği Platformu” oluşturularak zamlara karşı üretici firmaların oy birliği ile hammadde alımını durdurma kararı alınmıştı. Haziran ayına kadar boykot kararını devam ettireceklerini belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu Mart’ın ikinci yarısı sonrası hammadde fiyatlarının kısa sürede ortalama %15 gerilediğine dikkat çekti. Konunun başından beri takipçisi olarak sektörün sorununa yönelik çözüm önerilerini dile getiren Yavuz Eroğlu astronomik artışların plastik üreticilerine etkileri ve sonuçları ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Plastik hammadde de ortalama yüzde 150’ye varan astronomik artışın nedenleri nelerdir?

OPEC’teki kartel yapıya benzer şekilde hareket eden petrokimya şirketlerinin, çeşitli bahaneleri gerekçe göstererek üretimlerini kısmaları sonucunda hammadde fiyatları dolar bazında ortalama yüzde 150 oranında zamlandı. Astronomik fiyat artışlarının perde arkasındaki asıl sebep birilerinin iddia ettiği gibi navlun fiyatlarındaki artış değil tam olarak petrokimya kartelinin, çeşitli bahanelerle arzı kısmasıdır. Bazı tesislerini tamamen kapatarak hammadde arzını kısan ve neticede piyasadaki malın azalmasına, böylece hammadde fiyatlarının rekor seviyelere çıkmasına yol açan petrokimya şirketleri bu zamların müsebbibidir.

 

Read more...

BHRT Sıcak Yolluk Sistemleri İş Geliştirme Müdürü Zeki Başakar

"Ürün standardizasyonuna çok önem veriyoruz"

BHRT Sıcak Yolluk Sistemleri, plastik enjeksiyon kalıpları için sıcak yolluk sistemleri ve bu sistemleri kontrol eden gelişmiş kontrol ekipmanlarının satış ve satış sonrası destek hizmetleri ile yıllardır başarılı bir şekilde faaliyet gösteriyor. 4 farklı lokasyonu ile sektörde en çok noktadan çözüm üreten firma olarak gelişimlerine devam ettiklerini belirten İş Geliştirme Müdürü Sayın Zeki Başakar ile BHRT’nin inovatif çözümleri ve farklılıkları hakkında gerçekleştirdiğimiz röportajımızla sizleri baş başa bırakıyoruz.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

BHRT Sıcak Yolluk Sistemleri firmasında 2014 yılından beri İş Geliştirme Müdürü olarak görev yapmaktayım. Makine Yüksek Mühendisiyim, aynı zamanda Doktora eğitimime de devam ediyorum. 10 yıldır plastik enjeksiyon ve enjeksiyonla kalıplama sektörünün içindeyim. Diğer bir yandan da akademik alanda özellikle bilgisayar destekli sonlu eleman simülasyonları üzerine çalışmalar yapıyorum. Aynı zamanda benzer sektörlerde faaliyet gösteren BNC Teknoloji firmasının da İş Geliştirme Müdürlüğü görevini yürütüyorum.

Read more...

Ekin Makina Dış Ticaret Müdürü Latife Karabulut

“Türkiye’de 3900, yurtdışında 850 adet aktif şekilde plastik enjeksiyon makinamız bulunuyor”

Üretim hayatına başladığı 1994 yılından beri sürekli büyüme ve Ar-Ge’yi firma hedefi haline getiren Ekin Makina, günün tüm modernizasyonunu bünyesinde bulunduran yeni fabrikasında faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Plastik enjeksiyon makinaları sektöründe Türkiye’nin önde gelen yerli üreticileri arasında yer alan şirketin Dış Ticaret Müdürü Latife Karabulut LSR silikon enjeksiyon makinalarını da çok yakında müşterilerinin kullanımına sunacaklarını belirtiyor.

Latife hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Kocaeli Üniversitesinden mezun olduktan sonra Ekin Makina’da çalışmaya başladım. Aslında hep çalışıyordum, hep buradaydım çocukluğumdan beri. Abdullah Karabulut’un kızı olmam vesilesiyle çocukluğum makinalar arasında geçti. Şu anda firmanın Dış Ticaret Müdürüyüm ve bu sektörde bir kadın olarak bulunmaktan son derece mutluyum. Yaptığım işi çok seviyorum, işimin bana kattıklarını seviyorum. Dünyanın birçok yerinde makinalarımız var, buralarda makinaların kullanım eğitimlerini veriyoruz. Böylelikle birçok coğrafyadan insanlarla tanışma fırsatım oluyor. Firmanın fuar organizasyonlarıyla da ilgileniyorum. Son zamanlarda çok ciddi fuarlarda katılım gösterdik. Ve bu işin bir parçası olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Read more...

Almak Ateş Makine Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ateş

"Türkiye’nin ilk ve tek entegre vida kovan tesisi olduk”

Plastik sektörüne 1968 yılında adım atan, çalışkanlığı, azmi, sabrı ve girişimciliğiyle sektörün duayen isimlerinden Almak Ateş Makine Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ateş, yarım asrı geride bırakan şirketinin geçmişten günümüze başarılarla dolu hikâyesini bizlerle paylaştı. Çalışma hayatı boyunca yaşanan ekonomik krizlerden en az hasarla, hatta çoğu zaman büyüyerek çıktıklarına dikkat çeken Ali Ateş, “Hayatım boyunca bir daire, bir dükkân daha alayım diye düşünmedim, elimde avucumda ne varsa işime fabrikama harcadım ve gelişmeye devam ettim” diyor.

Ali Bey öncelikle bize biraz kendinizi anlatır mısınız?

1951 yılında Elazığ’ın 20 km yakınında merkez Dereboğazı köyünde dünyaya geldim. İlkokuldan sonra, 13 yaşında babam Elazığ’da küçük bir torna atölyesine beni çırak olarak verdi. Tabi o dönemlerde bir meslek öğrenmek için çıraklık yaparak para kazanmanız söz konusu değildi. Babam ayrıca ustamıza bir şeyler verirdi ki biz meslek sahibi olalım diye. 16 yaşında İstanbul’a çalışmak için memleketten ayrılarak yola çıktım. İstanbul’a gelir gelmez bir yakınım vasıtası ile bugün de iş hayatına devam eden İnci Plastik Jüt A.Ş. firmasında işe girdim. Plastik sektörü ile tanışmam 1968 yılında oldu. Patronum; Allah uzun ömürler versin Taki Vatandost’un yanında kendi atölyemi kurana kadar; yani 1974 yılına kadar çalıştım. Kendi atölyemde yoğun bir çalışma temposuna girdim. Gündüz piyasayı gezip iş bakarken, akşamları atölyede çalışmaya devam ettim. O dönemlerde iş seçme olanağımız pek yoktu üretimimiz farklı plastik makinaları ve yedek parça imalatı ile devam ediyordu. 1974 yılında Topkapı’da 60 m2 bir alanda başlayan üretim alanımız; şu anda Esenyurt’ta 10.000 m2’lik bir alanda devam ediyor. 

Read more...

ARGE Robotik Satış Mühendisi Oğuz Canavar

“Temel odağımız plastik enjeksiyon robotları ve otomasyon sistem çözümleridir”

ARGE Robotik kendi öz sermayesi ile kurulmuş bir mühendislik firması olarak faaliyetlerini 2007 yılından bu yana başarılı bir şekilde sürdürüyor. Firma, Güney Kore menşei YUDO plastik enjeksiyon robotlarının Türkiye’de satış ve servis konusunda yetkili distribütörü olmasının yanı sıra, plastik ambalaj sektörüne yönelik tasarlamış olduğu yerli ATAK ve YAMAN IML robotlarının da üretimini kendi tesislerinde gerçekleştiriyor. Bu zamana kadar 20’den fazla ülkeye yapmış olduğu anahtar teslim projeler ile müşterilerinin çözüm ortağı olmanın haklı gururunu yaşadıklarını belirten ARGE Robotik Satış Mühendisi Oğuz Canavar firmalarının ürün yelpazesi, çözümleri ve hedefleri ile ilgili sorularımızı yanıtladı. 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Oğuz Canavar, 31 yaşındayım ve Elektrik-Elektronik mühendisiyim. Plastik sektörü ile 10 yaşında, halen faaliyetini sürdüren ve aile firmamız olan Akcan Plastik ve Ambalaj sayesinde tanıştım. Bu süreçte geri dönüşümden, üretime ve kullanıcıya teslim edilmesine kadarki geçen sürecin tamamını öğrenmeye ve uygulamaya çalıştım. Geçen sürede hem üretimde hem de satış ve pazarlama süreçlerinde bulundum. Daha sonra kendime bir kariyer planı yaparak, yaklaşık 3 sene TOYO-MITSUBISHI Full Elektrikli Enjeksiyon Makinesi ve Harmo Robot’larının satış mühendisliğini yaptım. Şu anda ise oluşumuna ve altyapısına çok inandığım ARGE Robotik bünyesinde YUDO Robotları Satış Mühendisi olarak görevime devam ediyorum.

Read more...

Net Plasmak A.Ş. Dış Ticaret Satış Müdürü İsmail Pınarlı

“Firmamız ürettiği makinaların %60’ından fazlasını 30’a yakın ülkeye ihraç etmektedir”

Plastik geri dönüşüm makinalarının ilk üreticilerinden olan Net Plasmak 20 yılı aşkın süredir faaliyetlerini sürdüren sektörün önemli firmalarından biri. İlk ihracatını 1992 yılında gerçekleştiren firma ileri teknoloji kullanarak uluslararası standartlarda makina üretiyor. Net Plasmak Dış Ticaret Satış Müdürü Sayın İsmail Pınarlı ile firmaları hakkında kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.

Net Plasmak’ın kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Semih Ulusan tarafından kurulan Net Plasmak, 1980 yılından bu yana plastik sektöründe faaliyet gösteriyor. Geri dönüşüm makinaları üretimi yapan firmamız,70’i aşkın kaliteli uzman kadrosuyla İstanbul- Hadımköy’deki 12,500 m²’lik fabrikasında hizmet vermektedir. Firmamızın başarısının özünde daima kaliteyi ön planda tutan üretim anlayışı ve ürettiği makinaları müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda tasarlaması yatıyor.

Read more...

DTR Turkey Makine Satış Sorumlusu Mustafa ERGİN

DTR Turkey Makine Satış Sorumlusu Mustafa ERGİN“Üstün teknolojili makinelerimiz ile müşterilerimizin en kaliteli malzemeyi elde etmelerini sağlıyoruz”

2015 yılında Almanya’dan Türkiye’ye ofisini taşıyan DTR Turkey Makine dünyaca ünlü ve yüksek teknolojiye sahip olan 13 farklı Alman şirketinin temsilciliği ile faaliyet gösteriyor. Şirket ağırlıklı olarak geri dönüşüm, yapı endüstrisi, maden, plastik, enerji ve demir-çelik sektörlerine hizmet veriyor. DTR Turkey Makine Satış Sorumlusu Sayın Mustafa Ergin firmalarının kuruluş aşamaları, ürün grupları, hedefleri ve temsilciliğini üstlendikleri Herbold Meckesheim makineleri hakkında sorularımızı yanıtladı.

Öncelikle firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz? DTR Turkey Makine’nin kuruluş aşamaları, yapılanması ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz?

DTR Turkey Makine, 2009 yılında Almanya’da kurulmuş sonrasında 2015 yılında Almanya’dan Türkiye’ye ofisini taşımış bir firmadır. Firmamız temelde teknolojiyi ve özelde Alman teknolojilerini takip etmekte olup, teknoloji transferi yapmaktadır. Türkiye’de yer alan lokal firmaların, teknolojik anlamda yetersiz kaldıkları noktaları tespit edip, lokal firmalara rakip olmadan ve firmaları olumsuz etkilemeksizin bayilik anlaşmaları yapmaktadır. Örneğin, müşteri beklentilerini karşılamakta yetersiz kalan lokal firmaların benzer makinelerini, teknolojik anlamda çok daha ileride olmaları şartıyla Almanya’dan getirmektedir. Ağırlıklı olarak geri dönüşüm, yapı endüstrisi, maden, plastik, enerji ve demir-çelik sektörlerine hizmet veriyoruz. Merkez ofisimiz İstanbul Kurtköy’de bulunmaktadır. 13 farklı Alman firmasının Türkiye distribütörlüğünü yapmaktayız.

Read more...