TOMRA Sorting Geri Dönüşüm Türkiye ve Ortadoğu Satış Müdürü Serkan Orhan
“Yapay zekâ, derin öğrenme gibi teknolojileri geri dönüşüm sektöründeki günlük kullanıma uygun hale getirdik”
TOMRA Sorting Geri Dönüşüm, küresel geri dönüşüm ve atık yönetimi endüstrisi için sensör tabanlı ayıklama teknolojileri üretiyor. Geri dönüşüm sektöründe atık sınıflandırma uygulamaları için dünyanın ilk yüksek kapasiteli yakın kızılötesi (NIR) sensörünü geliştiren şirketin patentli teknolojileri sayesinde işletme maliyetleri azalıyor ve son ürün kalitesi artırılarak müşterilerin maksimum kazanca ulaşması sağlanıyor. Şirket olarak sürdürülebilirliğe ve döngüsel ekonomiye büyük katkı sunduklarını belirten TOMRA Sorting Geri Dönüşüm Türkiye ve Ortadoğu Satış Müdürü Sayın Serkan Orhan ile firmalarının yeni nesil teknolojileri ile ilgili gerçekleştirdiğimiz röportajımızla sizleri baş başa bırakıyoruz.
TOMRA Geri Dönüşüm hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
TOMRA olarak sensör bazlı ayıklama çözümlerimiz ile geri dönüşüm alanında öncüyüz. Atık ve metal geri kazanımı sektörlerine yönelik sensör tabanlı ayıklama çözümleri sunuyoruz. TOMRA ayıklama makinelerimiz, geri dönüşümün birçok alanında kullanılıyor. Temel olarak atık ve metal geri dönüşümü şeklinde ikiye ayırabiliriz. Atık sektöründe evsel katı atık tesisleri, ambalaj atığı, kâğıt ayıklama ve PET, PE, PP gibi plastik grubu geri dönüşüm tesislerinde ve diğer bazı özel uygulamaları olan birçok alanda ayıklama makinelerimiz kullanılıyor.
Geri dönüşümü, çevre, doğal kaynaklar ve ekonomik açılarından değerlendirir misiniz? Ne gibi katkılar sağlıyor?
Gerek kaynakların etkili kullanılması ve ekonomik boyutu gerekse çevreye katkısı nedeniyle geri dönüşüm alanı, bugün ve gelecek için büyük bir öneme sahip. Daha fazla sürdürülebilirlik için sınırlı olan kaynaklarımızın en iyi şekilde kullanma yollarının tanımlanması her şeyden önemli. Sürdürülebilirliği sağlamak adına kaynakların değerlerini ve kalitelerini korumalıyız. Bu noktada geri dönüşümün katkısı büyük.
Doğa ve çevre açısından ise geri dönüşümün zorunlu olduğunu söyleyebiliriz. Her yıl, üretilen tüm plastik ambalajların % 32'si doğaya atılıyor. Sadece Avrupa'da her yıl yaklaşık 25,8 milyon ton plastik atık oluşuyor. Mevcut uygulamalara devam edilmesi durumunda 2050 yılına kadar okyanusta balıklardan daha fazla plastik olacağı öngörülüyor. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Bu rakamlara baktığımızda geri dönüşümün sadece çevre için bile zorunlu olduğunu anlayabiliyoruz.
Ekonomik açıdan baktığımızda ise aslında yine aynı tablo ile karşılaşıyoruz. Gelişmiş geri dönüşüm teknolojileri ile orijinal ham madde kalitesinde ürün üretmek mümkün. Hatta geri dönüştürülmüş plastiklerin, yerel ve uluslararası endüstriler için giderek daha değerli bir ham madde haline geldiğini söyleyebiliriz. Çok küçük bir örnek vermek gerekirse bir teneke kutunun geri dönüşümü, işlenmemiş malzemelerden üretilmesine kıyasla % 95 daha az enerji ve su gerektiriyor. Birincil bakır üretimi ise bakırın geri dönüşümünden % 80-90 daha fazla enerji tüketimine neden oluyor. Yani gelişmiş teknoloji ile hem orijinal ham madde fiyatından daha uygun maliyetlerle üretim yapmak, hem de atığı azaltıp aynı zamanda çok daha az enerji tüketimi ile döngüsel ekonomiye katkı sağlamak mümkün. Eskiden geri dönüştürülmüş ham madde, kalitesi düşük, ikinci sınıf olarak görülürken bugün dünyanın önde gelen ambalaj üretici firmaları, tekstil firmaları, marka sahipleri kendilerine geri dönüşüm ham madde kullanma hedefleri koyuyorlar.
Sizce Türkiye, geri dönüşüm alanında nerede duruyor? Avrupa ve yakın coğrafyalar ile karşılaştırdığınızda Türkiye’deki geri dönüşüm sektörü için değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Türkiye’de geri dönüşüm hızla ilerleyen bir sektör. Bizim zaten ülke olarak bir geri dönüşüm kültürümüz olduğu kanaatindeyim. Kâğıt ve metal geri dönüşümü uzun süredir devam eden sektörler. Son 20 yıldır plastik geri dönüşümü ve evsel katı atık (çöp) tesisleri daha ön planda. Örneğin PET geri dönüşümünde aylık yaklaşık 50.000 ton kapasitemiz var. Bu rakam HDPE, PP ve LDPE’de çok daha fazla. Evsel atık üretimi, kişi başı yaklaşık 1,1 kg. Yıllık evsel atık üretimi, yaklaşık 33-35 milyon ton oluyor. Bu atıkların içerisinde yaklaşık yüzde 20 oranında geri dönüştürülebilir malzeme bulunuyor. Evsel Atık ayıklama tesislerinde otomatik olarak ayıklanan kapasite ise henüz yüzde 10’dan daha düşük seviyelerde. Dolayısıyla Türkiye’de her atık sahasında kurulacak otomatik ayıklama tesisleri, ciddi bir potansiyel taşıyor.
Türkiye’de geri dönüşüm alanındaki otomasyon yatırımlarının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
Dünya ile kıyasladığımızda çok kötü bir noktada değiliz ama gidilecek çok yolumuz var. Hayatımızın her alanında otomasyonun önemi artıyor. Çok değil 10 sene öncesine bile kıyasla hayatımızda çok farklı dinamikler var. Bunların birçoğu otomasyon ile ilgili. Geri dönüşüm sektöründe de otomasyonun hızla artacağına inanıyoruz. Özellikle atık ayıklamada ağır çalışma şartlarının makineler için daha uygun olacağını, aynı zamanda gelişen yapay zekâ ile envanter oluşturma konusuna çok daha hızlı yol kat edebileceğimizi düşünüyoruz.
Öte yandan geri dönüştürülebilir malzemeler, tüm dünya pazarlarında ilgi görüyor. Buradaki en önemli konu, son ürün kalitesinin üst düzeyde ve sürdürülebilir olması. Bu noktada otomasyon, bizlere yardımcı oluyor. Değişken giriş malzemelerinde ve en yüksek kapasitelerde bile oluşabilecek son ürün değişkenliklerinin önüne geçilip standart kalitede ürün çıkması sağlanıyor. Bazı konularda ise insan gücü ile asla ulaşılamayacak kalite standartları yakalanıyor. Örneğin plastik çapak ayıklama makinelerimiz, 2-12 mm arasındaki malzemeleri hem renk hem de polimer cinsine göre ayıklıyor. Bu kadar küçük malzemeleri, yüksek kapasitelerde elle ayırmak mümkün değil.
TOMRA’nın ayıklama makineleri, sektörün gelişimine ve katma değerli ürün sunulmasına nasıl bir katkı sağlıyor?
Atık ayıklamanın her alanında, üretilen kapasite, düşük fire, son ürün kalitesi ve emre amadelik önemlidir. Bazı sektörlerde sadece geleneksel ayıklama tekniklerine bağlı kalmak işin gelişmesinin önünde bir set oluşturuyor. TOMRA ayıklama makineleri, hem çok uzun çalışma saatlerinde, zor şartlarda ve yüksek kapasitelerde çalışabiliyor hem de son ürün kalitesini güvence altına alıyor.
TOMRA, teknoloji liderliği ile daha önce çözümü olmayan konularda en son trendlerin yakalanmasına yardımcı oluyor. Böylece tesislerin dünyada çok hızlı ilerleyen trendlere uyum sağlamasını mümkün kılıyor. Patentli teknolojileri sayesinde işletme maliyetlerini azaltıyor ve son ürün kalitesini arttırarak müşterilerinin maksimum kazanca ulaşmasını sağlıyor.
Genel olarak baktığımızda pandemi dönemi, geri dönüşüm sektörünü nasıl etkiledi?
Covid 19 pandemisi, tüm alanlarda olduğu gibi geri dönüşüm sektörüne de etki etti ve edecek. Kısa vadede geri dönüşüm sektöründeki birçok alan çalışmalarına devam edebildi. Evsel katı atığa bağlı bazı sektörlerde ham madde, sokak toplayıcılarına fazla bağımlı olduğu için sıkıntılar yaşandı. Bu durum da bizim için geri dönüştürülebilir ham maddelerin tedarik zinciri konusunda daha çok düşünmemiz gerektiğini hatırlattı.
Uzun vade de ise her türlü ambalaj ve tek kullanımlık plastik tüketiminin daha da artacağı gözüküyor. Bu noktada geri dönüşüm sektörünün her alanına çok büyük iş düşüyor. Çünkü artan ambalaj, bize sadece atık olarak geri dönerse zaten büyük olan küresel atık sorunu katlanarak içinden çıkılmaz bir hal alacak. Diğer taraftan bu durumu, geri dönüşüm oranlarımızı arttırarak lehimize çevirmekte mümkün. Dolayısıyla aslında pandemi döneminde edinilen farkındalığın, geri dönüşüm sektörüne yatırım olarak döneceğini ön görebiliriz.
Pandemi dönemi boyunca tek kullanımlık plastik kullanımı arttı. Bu durum eş zamanlı olarak geri dönüşüm hacminin artması gerektiğini mi gösteriyor? Sizce bu durum geçici mi yoksa bundan sonraki süreçte geri dönüşüm sektörünün önemi daha da mı artacak?
Herhangi bir ürünün geri dönüşüm hacminin artması için öncelikle uygun bir şekilde toplanması, ayıklanması ve ilgili geri dönüşüm tesisine ulaştırılması gerekiyor. Maalesef sadece kullanım oranı arttığı için geri dönüşüm oranı da aynı oranda artmıyor. Tek kullanımlık plastikler, iyi düşünülmesi gereken bir konu. Bir taraftan hızlı tüketim sürecinin önemli bir parçasını oluşturuyor ve atık oranlarının artmasında ciddi bir payı var. Diğer taraftan ise hijyenik olarak güvenilen bir ürün. Burada yine sorunun plastiğin kendisinden ziyade ona nasıl davrandığımız olduğunu görüyoruz. Örnekteki tek kullanımlık plastikleri hızlı bir şekilde geri dönüştürebilirsek hem doğayı kirletmemiş oluruz hem de hijyen standartlarımızı düşürmeyiz.
Pandeminin bir diğer yansıması ise sürdürülebilirliğe olan talebin artışı oldu. Sizin ürün ve çalışmalarınız ile sürdürülebilirliğe nasıl bir katkınız oluyor?
TOMRA Grup olarak iş kollarımızın hepsi sürdürülebilirliğe ve döngüsel ekonomiye büyük katkı sunuyor. TOMRA Grup, bu konuda tüm Dünya’da öncü olmaya çalışan bir firma. TOMRA, ambalaj ve ürünlerinin geri dönüştürülebilirliğini artırmak için değer zincirindeki global oyuncularla birlikte çalışıyor. Döngüsel ekonominin gelişmesine ve Kaynak Devrimine Önderlik etme misyonumuza olan güçlü bağlılığımız, yeni teknolojiler geliştirmede önemli bir oyuncu olmamızı sağlıyor, örneğin HolyGrail2.0 projesine katılıyoruz. Ayrıca geri dönüşüm sektörünün oluşacak hacim büyümesine de uyum sağlaması gerekiyor. TOMRA olarak hem sektöre yön verme hem de yüksek kapasiteleri rekabetçi kalarak sağlayabilme kapasitemizi kullanıyoruz.
COVID-19 sürecinin ortaya koyduğu en önemli konulardan biri teknolojinin ve dijitalizasyonun önemi oldu. TOMRA’nın ürettiği makineler ve teknolojiler, sektörün teknolojik atılımına nasıl bir katkı sağlıyor?
Makinelerimiz, birçok alanda tesislerin daha profesyonel çalışması için olanak sağlıyor. Rekabet her alanda hızlı bir şekilde artıyor. Rekabetçi kalabilmenin ise ilk şartı, kaliteden ödün vermeden yüksek kapasiteli üretim yapabilmek. TOMRA makineleri, yüksek kapasiteleri ve emre amadelik oranları ile global rekabette avantaj sağlıyor. Ayrıca her geçen gün daha gelişen yapay zekâ ve makine öğrenme teknolojileri sayesinde yapılan işin envanterini geliştirme konusunda daha ileriye gidiyoruz.
Geri dönüşüm için kullandığınız teknolojilerin detayları ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Yapay zekâ ve makinelerinizin teknolojik özellikleri hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Geri dönüşüm sektöründe en yaygın olarak yakın kızıl ötesi – near infra red (NIR) sensörlerimizi kullanıyoruz. Bu teknoloji, ışık spektrumunda insan gözüyle görülemeyen bir alanı tarayarak malzemelerin ham madde yapısını anlamamızı sağlıyor. Kâğıt ile plastik arasındaki farkı gözle görmek kolay fakat şeffaf bir PET şişe ile PVC şişe arasındaki farkı gözle tespit etmek çok zor olmasına rağmen NIR sensörü için oldukça kolay. Kullandığımız diğer yaygın teknolojiler ise VIS sensörü, kamera, X-Ray, lazer ve elektromanyetik sensörler olarak sayılabilir. Burada önemli olan konu, ayıklanacak malzemeyi en iyi algılamamızı sağlayacak sensör kombinasyonunun doğru oluşturulması oluyor.
Yakın zamanda yeni makinelerinizi pazara sundunuz. Yeni ürünleriniz ve teknolojileri ile ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?
Yeni nesil AUTOSORT® ve bazı yardımcı ünitelerin tanıtımını gerçekleştirdik. Bu süreçte hali hazırda kullandığımız teknolojileri, daha verimli hale getirmek ve yeni nesil teknolojileri makinelerimize adapte etmek için çalışmalar yaptık. Yapay zekâ, derin öğrenme gibi teknolojilerini geri dönüşüm sektöründeki günlük kullanıma uygun hale getirdik.
TOMRA’nın patentli FLYING BEAM® teknolojisini en verimli haline taşıyarak ayıklama kalitesini mükemmel seviyeye çıkardık. Bunu yaparken piyasadaki en düşük işletme maliyeti sunan tasarımdan ödün vermedik. SHARP EYE® teknolojisini ise artık bir opsiyon olarak değil tüm yeni nesil AUTOSORT® makinelerinde standart olarak sunuyoruz. Böylece birbirine çok benzeyen malzemeler arasındaki farkı, standart makinelerle görebilmemiz mümkün. Sisteme entegre edilebilen DEEP LAISER teknolojisi sayesinde daha önce tanımlanamayan siyah malzemeleri ayıklama şansımız var. Ayrıca yeni Akıllı Nesne Tanıma (IOR) sistemimiz sayesinde malzemeleri boyut ve şekillerine göre de sınıflandırma olanağımız bulunuyor. Tüm bunların birleşimi, bize daha önce çözümü olmayan malzemeler için birçok yeni imkân sunuyor.
Bu ürünler, geri dönüşüm sektörüne nasıl yeni katma değerler sunacak?
Yeni ürünlerimizde hem kapasite artırımı hem de daha küçük malzemeleri daha kaliteli bir biçimde ayıklamaya yönelik geliştirmeler uyguladık. Aynı zamanda verimlilik ve enerji tüketimi konularında zaten en üst düzeyde olan makinelerimizi daha da geliştirdik. Dolayısıyla yeni ürünlerimiz sektörde en optimum çözümleri sunuyor.
Yeni TOMRA AUTOSORT makinenizin de lansmanını gerçekleştirdiniz. Bir önceki versiyon ile karşılaştırdığınızda bu makineniz nasıl bir fark sunuyor?
Yeni nesil AUTOSORT, hem geliştirilmiş FLYING BEAM® teknolojisi hem de artık opsiyon olarak değil entegre gelen SHARP EYE® teknolojisi sayesinde malzeme algılama konusunda birbirine en yakın özellikleri sergileyen ürünlerde bile büyük başarı sağlıyor. Örneğin PET şişeler ile PET termoform malzemelerin kızıl ötesi sinyalleri neredeyse birbirinin aynı olmasına rağmen yeni nesil AUTOSORT için ayıklanması hiç zor değil. Yeni nesil FLYING BEAM®, tüm bant genişliğinde aynı performansı sergiliyor ve kayıpları en aza indirgiyor. Enerji verimliliğinden ödün vermeden arttırılan ışık kalitesi ile ayıklama performansında yeni seviyeyi bir üst düzeye taşıyor. Uygulamalara bağlı olarak yüzde 5’e varan verim artışları sağlanabiliyor.
Ayrıca yeni nesil DEEP LAISER teknolojimiz sayesinde daha önce NIR sensörleri tarafından algılanamayan siyah malzemeler gibi ürünlerin de tanımlanması mümkün hale geliyor. DEEP LAISER, Akıllı Nesne Tanıma (IOR) ile birlikte malzemeleri şekillerine göre de sınıflandırabiliyor. Örnek olarak HDPE silikon, kartuşlar içerisinde kalan silikon ürünü yüzünden geri dönüşüm malzemenin kalitesini kötü yönde etkiliyor. GAIN ve IOR teknolojileri sayesinde NIR sinyali HDPE olsa bile bu ürünleri farklı olarak tanımlayıp ayıklamak mümkün.
TOMRA AUTOSORT makineniniz geri dönüşümde hangi uygulamalar için kullanılacak?
Evsel katı atık, ambalaj atığı, plastik geri dönüşümü, kâğıt geri dönüşümü gibi birçok alanda AUTOSORT® kullanmak mümkün. Örneğin Almanya'da bulunan Koppitz Entsorgungs GmbH’nin kâğıt ayıklama tesisi, yakın zamanda yedi adet yeni AUTOSORT® makinesinin kurulumunu gerçekleştirdi. Böylece tesis kapasitesini ve geri kazanılan kâğıdın saflık seviyelerini önemli ölçüde artırabilecek.
TOMRA AUTOSORT® SPEEDAIR de yeni sunduğunuz bir makine. Bu makine hangi alanlarda kullanılabiliyor?
TOMRA AUTOSORT® SPEEDAIR sayesinde ayıklama bandımızın hızını 6 metre/saniyeye kadar çıkarmamız mümkün. Daha önceki uygulamalarda bant hızı, 2,5-3,5 m/s hızla çalıştırılabiliyordu. LDPE (naylon) film veya kâğıt gibi bazı hafif malzemelerin hızlı bant üzerinde stabil halde kalamaması, ayıklama performansını negatif olarak etkiliyordu. Yeni AUTOSORT® SPEEDAIR sayesinde, malzemeleri hızlı bant üzerinde baskılayarak sabit kalmalarını sağlıyoruz. Böylece hem kapasite hem de ayıklama performansını arttırıyoruz.
LDPE geri dönüşümü en yüksek potansiyele sahip ürünlerden biri. Yeni AUTOSORT® SPEEDAIR teknolojisi sayesinde sektörün en büyük zorluklarından biri olan kapasite sorununa çözüm getiriyor. Aynı ayak izi olan tesisin kapasitesi yüzde 80’e kadar attırılabiliyor. Konveyör bant üzerinin açık olması sayesinde blokaj riski minimuma indirgenip tesis performansını düzenli olarak kontrol etme imkânı sağlanıyor. Bunları yaparken kontrollü hava sirkülasyonu sayesinde hava tüketimini minimumda tutuyor.
AUTOSORT® SPEEDAIR ile sektöre sunduğunuz yenilikler neler olacak?
Yeni nesil AUTOSORT® ve AUTOSORT® SPEEDAIR teknolojilerini beraber düşündüğümüz zaman özellikle film bazlı plastiklerin geri dönüşümünü bir sonraki aşamaya taşıyacağını söyleyebiliriz. Örneğin LDPE filmler içerisindeki yabancı malzemelerin olabildiğince azaltılması ve bunun yüksek kapasitelerde yapılabilmesi sektördeki ölçek sorununa yeni bir çözüm üretiyor. AUTOSORT® SPEEDAIR, müşterilerimize hem daha fazla kapasite hem de daha yüksek katma değerli ürün çıkışında fayda sağlıyor.
Öte yandan plastik tüketimi, dolayısıyla film bazlı plastiklerin hacmi artıyor. Bu nedenle geri dönüşüm oranlarının da yasalara bağlı olarak artması gerekiyor. Plastik ambalaj, PE ve PP'nin çoğunluğunu oluşturduğu plastik alanında büyük bir sektör. Dolayısıyla piyasadaki daha fazla plastik, daha fazla malzemenin geri dönüştürülmesini gerektiriyor. Bu da örneğin AUTOSORT® SPEEDAIR gibi yüksek üretim oranlarıyla ve bir müşterinin ayak izini artırmadan (tesis düzeni, daha küçük veya daha az makine) çalışan uygun teknolojilere gereksinim yaratıyor.
TOMRA Sorting Geri Dönüşüm Türkiye ve Ortadoğu Satış Müdürü Sayın Serkan Orhan