“Küçük tonajlı makinelerden büyük tonajlı makinelere “
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
Â
2008 yılında Türkiye ÅŸubesini kurarak müşterilerine ENGEL AUSTRIA GmbH güvencesiyle daha yakından hizmet vermeye baÅŸlayan Engel Türkiye, 1989 yılından bu yana Türk plastik sektörüne hizmet vermektedir. Engel Türkiye Genel Müdürü Sayın Kadir Topuçar ile Engel Türkiye’nin Türk Plastik sektöründeki ve dünya genelindeki yerini konuÅŸtuk. SorduÄŸumuz hemen her soruya rakamlara dayanarak cevap veren Topuçar, verdiÄŸi yüzdelerle sektörün geldiÄŸi noktayı net bir ÅŸekilde görmemizi saÄŸladı. Sizleri bu sohbetimizle baÅŸ baÅŸa bırakıyoruz.Â
Engel Plastik enjeksiyon makinesi üretiminde dünya çapında lider firmalardan Türkiye’de şubesinin açılmasının beşinci yılında ne gibi gelişmeler yaşandı?
Engel Türkiye kuruluÅŸ tarihi olarak Türkiye’de ÅŸansız bir döneme rast gelmiÅŸ. 2008-2009 yıllarına baktığımız zaman tam olarak kriz dönemlerinin yaÅŸandığı tarihler. Özellikle otomotiv sektörünü en kuvvetli vuran kriz olduÄŸu için bizim de ağırlıklı olarak müşteri portföyümüzde otomotiv firmalarının bulunmasından dolayı firmamızı da oldukça sarstı. Ä°ster istemez Engel Türkiye ÅŸubesini de sarsmış. Sancılı bir geçiÅŸ döneminden sonra 2010 K Fuarının ardından bir sihirli deÄŸnek deÄŸmiÅŸ gibi sadece Engel deÄŸil bütün sektörde önemli bir artış yaÅŸandı. Biz o dönemlerde özellikle Engel Türkiye olarak da Engel Global olarak da 2010 yılından sonra rekorlar kırarak devam ettik. Engel Türkiye’nin da katkısı Engel Global olarak baktığımız zaman son derece iyi. Makine cirosunun % 5’ini Türkiye’de yapıyor. Bizim birçok ülkede ÅŸubelerimiz olduÄŸu için merkez odaklı çalışan bir ÅŸubeyiz. Yani merkezi Türkiye’de olup yurtdışında ÅŸubesi olan firmalara Türkiye’den satış yapıyoruz ancak makine yurtdışına gidiyor ancak bu satışın cirosu Türkiye’de görünüyor. Ancak tam tersi de bir Alman ÅŸirketinin Türkiye’de ÅŸubesi varsa da Almanya’dan yapılan satışın cirosu Almanya cirosunda görünüyor. Böyle bir komplike sistemle çalışıyoruz. Türkiye’ye gelen makine adedine baktığımız zaman %5 ile %8 arasında oynayan bir katkımız var. Biz her zaman yaptığımız gibi 23 Mayıs tarihinde Gebze’de Sabancı Ãœniversitesi’nde bir teknoloji günü gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Bütün sektörü bilgilendirmek amacıyla bir teknoloji günü düzenliyoruz. Tabi ki bunun yanında da Engel firmasını tanıtacağız. Plastik Enjeksiyon Teknolojisinin nereye gittiÄŸi konusu ağırlıklı birçok özel teknolojilerin de tanıtımını gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Neden Sabancı Ãœniversitesi diye soracak olursanız biz Engel olarak dünya çapında birçok üniversiteyi destekliyoruz. Hem teknoloji liderliÄŸimizi devam ettirebilmemiz için bir çok üniversite ile çok sıkı çalışıyoruz aynı zamanda da kalifiye çalışanlara ihtiyacımız var. Öğrencilere yönelik çalışmalar yaparak kendi tanıtımımızı en iyi ÅŸekilde yaptığımızı düşünüyorum. Sabancı Ãœniversitesinde eÄŸitime katkı saÄŸlamak amacıyla bir makinemiz var. Aynı ÅŸekilde Yalova üniversitesini de destekliyoruz. Okulların bünyesinde Polimer mühendisliÄŸi olan bütün üniversiteleri desteklemeye çalışıyoruz.Â
Dünya çapında Engel hangi kıtalara satış yapıyor?
Dünyanın her yerine makine satıyoruz diyebiliriz. Bizim makinemizin olmadığı bir bölge yok. Satış anlamında en kuvvetli ülke Almanya, Almanya’dan sonra Amerika geliyor. Ardından diÄŸer ülkeler geliyor. Türkiye bu satışlarda ortalarda bir yerde duruyor.Â
Engel Türkiye’nin de ihracat yaptığı ülkeler mevcut mu? Mevcutsa hangi ülkelere satış yapılıyor?
Engel Türkiye olarak biz direk makine satmıyoruz. Zaman zaman müşterilerimizin özel isteÄŸi üzerine bunu da yapıyoruz ancak biz müşterilerimizle Engel firmasını bir araya getiriyoruz yani müşteri ithalatını kendisi gerçekleÅŸtiriyor. Ä°hracat olarak da Türkiye’deki ÅŸirketin yurt dışında bir fabrikası varsa bizimle pazarlığını yapıyor daha sonra satış gerçekleÅŸtiÄŸinde bu satışın cirosu Engel Türkiye’de görünüyor ancak makine yurt dışına gidiyor. Engel Türkiye elbette kendi başına bir kurum ancak Engel Türkiye’nin sahipleri Engel Avusturya. OrtadoÄŸu’da mümessilliklerimiz var. Amacımız birçok Avrupa ÅŸirketi gibi Türkiye’yi bir üst olarak kullanmak. Türkiye üzerinden OrtadoÄŸu, Türki Cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika’yı içine alan bir organizasyon yaratmak istiyoruz. Bu hedeflerimizden biridir. O coÄŸrafyadaki siyasi geliÅŸmeler bunu gösterecek. Bunun için de iyi bir yapılanma içersindeyiz. 15 kiÅŸilik çalışanımızla bütün iÅŸlerimizi kurumsal olarak gerçekleÅŸtiriyoruz ve tamamen elektronik bir sistemle çalışıyoruz. Â
Bir dünya markası olarak plastik enjeksiyon sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünyaya hâkim bir firmayız ve aynı zamanda Euromap üyesiyiz. Euromap Avrupa Plastik Enjeksiyon makineleri üreticilerinin buluÅŸtuÄŸu bir kuruluÅŸ. Avrupa’da satışlar Türkiye’deki gibi gizli kapaklı yapılmaz. Tüm üye olan ülkeler de üye olan makineciler de nereye ne sattığını oraya bildirir. Örnek verecek olursak 2011–2012 senesini kıyaslarsak Avrupa’daki makinecilerin dünya çapında sattığı makine sayısında yaklaşık %12’lik bir azalma olmuÅŸ. Avrupa’ya baktığımızda bu oran %20. Bu oran Avrupa’da %20 ise geliÅŸmekte olan ülkelerde yani OrtadoÄŸu’da Rest of Europe diye belirlediÄŸimiz ülkeler Türkiye’de bu ülkelerin arasında yer alır, o ülkelerde daralma çok daha az. Bu makine ihtiyacının azaldığını gösteriyor. Ãœretici artık büyük tonajlı makineleri tercih ediyor. Ä°ki makinede yaptığı iÅŸi daha büyük bir makinede daha büyük kalıplarla verimliliÄŸi artırıyor. Ciro bazında çok büyük kayıplar yok. Küçük tonajlı makinelerden büyük tonajlı makinelere bir yöneliÅŸ söz konusu.Â
GeliÅŸmekte olan ülkelerdeki Avrupa makinelerinin adetinin artmasını da sektördeki önemli deÄŸiÅŸiklikler arasında sayabiliriz. Yani kaliteli iÅŸin Avrupa’dan OrtadoÄŸu’ya ve geliÅŸmekte olan Avrupa ülkelerine kaydığını net bir ÅŸekilde görüyoruz. Bizim makine ya da pazar payı yüzdemiz giderek çoÄŸalıyor. Teknolojik olarak sektörün hiçbir zaman arkasında kalmamamız gerekiyor.Â
Birkaç örnek verecek olursak artık plastik sadece plastik olarak üretilmiyor. Sensitive surface dediÄŸimiz hassas yüzeyler yani plastiÄŸin arkasına artık bir çip yerleÅŸtirip düğmeyle deÄŸil sadece dokunmayla aç kapa yapabiliyoruz. Birçok beyaz eÅŸya üreticisi artık düğme istemiyor. Artık birçok teknolojik üründe bu kullanılıyor. Teknolojiyi de takip etmemiz gerekiyor. Otomotiv sektöründe özellikle oldukça fazla kullanılan bir teknoloji.Â
Avrupa’da yaşanan kriz sizi nasıl etkiledi?
Ben kriz söyleminin kriz getirdiÄŸini düşünüyorum. Kriz söylemi olduÄŸu zaman da bir takım ÅŸirketlerin bunu kullandığını düşünüyorum. Özellikle imajı zedelenecek ÅŸirketler kriz adı altında eleman çıkartma, yatırımlarını daraltmaya gidiyorlar. Durup dururken daralmaya gidecek olursanız birbir olarak borsada hissediliyor ancak kriz adı altında bu iÅŸlemleri yaptığınız zaman borsada hissedilmiyor. Krize ben çok inanmıyorum zaman zaman bu söylemleri birileri çıkartıyor. Bazı durumlarda da olmayan paraları harcadığımız zaman krizle karşı karşıya kalıyoruz. Bunun en iyi örneÄŸi 2009 krizidir. Amerika’da birçok evler satıldı. Satılan evlerin birçoÄŸu kredilendi inanılmaz olmayan parayla dönen bir piyasa vardı. Engel 2012 senesinde pazar payını arttırmayı baÅŸarmıştır. Yani biz Engel olarak herhangi bir kriz yaÅŸamadık. Önemli yatırımlarla Avusturya ve Çin’deki fabrikalarımızı geniÅŸlettik. Avrupa’da satılan 4 makineden bir tanesi Engel makinesidir. Rest of Europe ülkelerinde pazar payımız %35.Â
2012 mali yılını 834 milyon Euro ciro ile kapattık. Bu Engel adında ÅŸimdiye kadar yaptığı en yüksek ciro idi. 2013 yılına ait mali yılda ise henüz resmi rakamların açıklanmamasına raÄŸmen önünde 9 olan bir rakam bekliyoruz. Engel olarak her yıl yaklaşık 100’ün üzerinde Türkiye’ye makine satıyoruz.Â
Türkiye pazarı plastik enjeksiyon anlamında ne kadar büyük bir pazardır?
Türkiye’de plastik enjeksiyon makine ihtiyacı oldukça fazla. Bunu da zaten ithalat rakamlarımıza baktığımız zaman görüyoruz. 2012 yılında Türkiye’ye giren plastik enjeksiyon makinelerinin toplam deÄŸeri 170 milyon dolar. Bu pazarda ucuz makinelerin adeti çok fazla. 2011 de yaklaşık %60’larda olan oran, 2012’de %50’lere çekilmiÅŸ. Yani kalitesiz ucuz makineden kaliteli makineye talep giderek artıyor. Türkiye pazarı inanılmaz derecede büyük. GeçtiÄŸimiz yıllarda ucuz makineler Türkiye pazarında daha fazla yer alıyordu. 2011 yılı ile 2012 yılını kıyasladığımızda da Türkiye pazarında bir daralma var. Ama Avrupalı makine üreticileri için pazar payı azalmadı. Yani daralan pazarda aynı pazar payıyla devam ediyoruz. Bu da UzakdoÄŸu’dan bir kaçış olduÄŸunu gösteriyor.Â
Ayrıca makinelerin hata yapması kaçınılmazdır. Önemli olan makinelerin hata yaptıkları anda en hızlı biçimde müdahale edebilmektir. Bu durum artık Türk üreticiler için önem kazanıyor.Â
Müşteriler neden Engel makinelerini tercih etmeli? Makinelerinizin avantajları nelerdir?
Avrupa’da azalan talep ve daralan bir pazar varken Engel Global firmasının rakamları büyümeye devam ediyor. En başında da söylediÄŸim gibi rekor kırarak büyüyoruz. Bu teknoloji liderliÄŸinin önemini gösteriyor. Bu satışlardaki en büyük etkenimiz enerji tasarruflu makinede yaptığımız yeniliklerdir. Ben plastik enjeksiyon sektöründe artık hidrolik makinelerin en kısa zamanda piyasadan kalkacağını düşünüyorum. Bunun yerini servo hidrolik dediÄŸimiz veya hibrit makineler alacak. Hidrolik makinelerde inanılmaz bir yaÄŸ kullanmanız gerekiyor. Bu yağın makinenin bütün aksamlarında dolaÅŸması için de inanılmaz bir güç harcamanız gerekiyor bu güç harcanırken de makinemiz çok fazla ısınıyor ve ısınan makineyi soÄŸutmak için yine enerji harcamanız gerekiyor. Bir plastik enjeksiyon makinesinde en önemli gösterge ne kadar enerji harcadığı yağın ısısıdır. Bu örneÄŸe istinaden Engel artık küçük tonajlı makinelerinde yaÄŸ soÄŸutma eÅŸanjörünü kaldırdı. Ancak Türkiye gibi sıcak iklim olan ülkelerde her ihtimale karşın bir eÅŸanjör kullanılıyor. Bir de bizim K 2010 Fuarından önce geliÅŸtirdiÄŸimiz Ecodrive adını verdiÄŸimiz sistem ve tabiki kolonsuz makinelerimiz sayesinde gerçekleÅŸti. Krizde bütün rakiplerimiz yatırımlarını çekerken Engel bir aile ÅŸirketi olmasından dolayı yatırım yaparak krizi fırsata çevirmeyi baÅŸarmışdır. Özellikle Ecodrive’da ve full elektrikli mekinelerde inanılmaz yol aldık. Yağın da makineden çıkmasıyla beraber artık plastik enjeksiyon makineleri çok rahat bir ÅŸekilde temiz odalarda da kullanılabilecek. Temiz odaya en çok medikal sektöründe ihtiyaç duyuyoruz. Medikal sektöründe sıfır yaÄŸ olan bir makine çok rahat bir ÅŸekilde kullanılacaktır.Â
Türkiye’de üretim fabrikası kurulabilir mi? Böyle bir plan söz konusu mu?
Bunu zaman zaman düşünmüyor deÄŸiliz. Ama her seferinde korkarak yapmıyoruz. Çünkü Türkiye’deki hukuk maalesef çok yavaÅŸ iÅŸliyor. Haklı olduÄŸunuz bir çok konuda senelerce bekleyebiliyorsunuz hakkınızı alamayabiliyorsunuz. Bunun dışında kayıt dışı ekonomi oldukça fazla. Çünkü biz dünya standartlarında olması gereken bütün prosedürleri uyguluyoruz. Engel olarak baktığımız zaman Türkiye’deki pazar payımız oldukça yüksek olduÄŸu zaman yatırım yapabiliriz. Ancak Türkiye konum itibari ile ÅŸuan halihazırda bulunan üretim yerlerimizin tam ortasında bulunuyor. Türki Cumhuriyetleri ve çevre ülkelerdeki Pazar payının artması gerekir ki Engel Türkiye’ye bir yatırım yapsın. Ancak bugünkü göstergelerde öyle bir plan yok.Â
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Türk plastik enjeksiyon sektörünün normal büyüme oranlarından daha da hızlı büyüdüğünü düşünüyorum. Ancak kaliteden ödün vermememiz gerekiyor. Büyümekle, Avrupa’nın ikinci büyük plastik ülkesi olmakla gurur duyarken plastik cenneti olalım, plastik çöplüğü olmayalım diyorum. Bu cümleyi de açıklamak istiyorum. PlastiÄŸin çevre için zararlı olduÄŸunu kesinlikle düşünmüyorum. Tam tersi birçok konuda plastik çevreyi destekleyen, hammaddesi tekrar takrar ve en kolay ÅŸekilde kullanabilen tek hammaddedir. Elbette doÄŸru hammadde kullanmak ÅŸart. Katma deÄŸeri yüksek parçaları Türkiye’ye getirmekten bahsediyorum, plastik cenneti olalım derken. Katma deÄŸeri yüksek olan parçalar birinci sınıf arabalara takılan parçalardır. Biz Engel olarak katma deÄŸeri yüksek olan parçalar üreten üreticilerin iÅŸlerine talibiz.Â
Ä°kinci ve en önemli diÄŸer konu da kurumsallaÅŸma. Lütfen iÅŸin uzmanı olmayan iÅŸverenler yerini alanında uzman kiÅŸilere bıraksınlar. Tabiî ki burada da yanlış anlaşılmak istemiyorum. Patronlar son kararı verecek kiÅŸilerdir. Kafalarına yatmayan yatırımı yapmayacaklar. Ä°lk kuruluÅŸ aÅŸamasında elbette patronlar her iÅŸi yapacaktır ancak zamanla alt kadronuzu geliÅŸtirmezseniz saÄŸlıklı ÅŸekilde büyüyemezsiniz. Bunun için de yavaÅŸ yavaÅŸ alt kadro çalışanlarınızı eÄŸiterek hazırlamanız gerekir. Kısaca alttan yönetici yetiÅŸtirmek gerekmektedir. Bu da bir süreçtir. YavaÅŸ yavaÅŸ eÄŸitimlerle geliÅŸecektir.Â