Burpol Polimer Genel Müdürü İlkay Yıldırım
- JACOM_CONTENT_CREATED_DATE_ON
- JACOM_CONTENT_WRITTEN_BY
“Türkiye'nin lider yüksek performanslı recycle plastik ham madde üreticisi Burpol Polimer”
Burpol Polimer Genel Müdürü İlkay Yıldırım ile gerçekleştirdiğimiz röportajda şirketlerinin geri dönüşüm sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerine değindik.
İlkay Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Okurlarımıza kısaca kendinizden ve profesyonel öz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Yalova’da dünyaya geldim. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden ekonomist olarak mezun olduktan sonra Londra’da UCL MBA yaptım. Aynı dönemde Londra’da Turkish Bank’ta çalışarak, bankacılık tecrübesi edindim. 2000 yılında Türkiye’ye döndüm ve bir petrokimya firmasında çalıştım. Kariyer basamaklarını tırmanarak bu firmada üst düzey yönetici oldum. 2014 yılında, Burpol Polimer’i kurdum ve girişimcilik yolculuğum başladı. Evliyim ve Çınar adında bir oğlum var.
Burpol Polimer’in kuruluş hikâyesini ve günümüzdeki yapısını bizlerle paylaşabilir misiniz?
2000’li yılların başlarında Avrupa’da bir fuara katılmıştım. Orada yüksek performansta plastik geri dönüşüm yapan birkaç firmayı ve üreticiyi ziyaret etme şansımız oldu. Ben ülke olarak değerlerimize son derece bağlıyım. Ülkemizin çok geniş bir ülke olduğunu, çok zengin bir ülke olduğunu ve bir ulus devleti olarak da birçok güce muktedir olduğumuzu düşünüyorum. Fuar gözlemlerin neticesinde ülkemizde geri dönüşümlü ürünlerden performanslı plastik ham madde üretip üretemeyeceğimizi düşündüm. Bugün ülkemizde 6.000.000 tondan fazla plastik atık çıkıyor. Bu atıkları değerlendirerek ana sanayiye ham madde olarak geri kazandırmak benim en önemli hedefim oldu. Bu sebeple Burpol Polimer’i kurduk. Burpol Polimer, bilindik, sıradan geri dönüşümcü firmalardan biri değil. Atıklardan yüksek performanslı plastik ham madde üreten, otomotiv, beyaz eşya, tarım, inşaat ve elektrik gibi önemli sektörlere ham madde üreten, kuvvetli bir Ar-Ge laboratuvar ve insan kaynağı yatırımı olan, alanında Türkiye’nin önemli firmalarından biridir. Yola çıkarken de hedefimiz buydu. Ben yola çıkarken ülkemizdeki atıkları yüksek performanslı plastik ham maddeye dönüştürmek amacıyla yola çıktım. Ben ve ekip arkadaşlarım çok çalışarak, çok inanarak yatırımlarımızı hayata geçirmeye başladık ve başardık.
Burpol Polimer, müşterilerine ne tür çözümler sunuyor? Ürün yelpazeniz ve uygulama alanları hakkında bilgi alabilir miyiz?
Burpol Polimer, atık malzemeleri Türkiye’den ve dünyadan çeşitli merkezlerden büyük tonajlarda toplar, bunları kendi tesisinde ayrıştırır, test eder ve üreteceği plastik ham maddelerin reçetelerinde kullanmak üzere birer ham madde girdisi haline getirir. Daha sonra sahip olduğu teknolojik ekstruder makineleri yardımıyla birebir orijinal malzemenin alternatifi olarak kullanılabilecek yüksek performanslı plastik ham maddeleri üretir. Bu ham maddeler özellikle otomotiv sektöründe görünen ya da görünmeyen parçalarda kapı paneli, tampon tutucular, ön konsol ya da bulaşık makinesinin tutucu parçaları, görünen ve görünmeyen plastik aksamları, buzdolabının görünen ve görünmeyen plastik aksamları, elektrik sektöründe çeşitli parçalarda kullanılan ham madde olarak ana sanayi tarafından kullanılır. Biz ürün grubu alarak PP, PA, PC/ABS dolgulu ve dolgusuz PP compoundları grubunda müşterilerimize hizmet veriyoruz.
Ürünlerinizin plastik sektöründeki rolü ile birlikte öne çıkan özellikleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ürünlerimizin plastik sektöründeki en önemli önemli rolü son dönemde sıfır karbon hedefleri ile çalışan, 2025 ve 2030 hedefleri olan OEM’lerin ihtiyaçlarına cevap veriyor olmasıdır. Biz tüketimden gelen atıkları değerlendirerek büyük üreticilere ham madde tedarik ediyoruz. Ürettiğimiz ham maddeler otomotiv ve beyaz eşya sektöründeki ve diğer sektörlerdeki üreticilerin özellikle karbon salınımlarını düşürme konusundaki hedeflerine yardımcı oluyor. Müşterilerimiz orijinal malzeme almak yerine aynı özelliklerde ve aynı kalitede geri dönüşümden üretilen bizim ürünlerimizi kullanarak doğaya saldıkları karbon salınımını azaltıyorlar, bu konudaki Avrupa Birliği ve Yeşil Mutabakat hedeflerine ulaşmak konusunda fayda sağlıyorlar. Buna ilave olarak; ülkemize de büyük bir faydamız var, çünkü biz ülke olarak çok yüksek miktarda plastik ham madde ithal eden bir ülkeyiz. Bu sebeple ithal malzemeye ikame olarak üretilen geri dönüşümlü ürünler cari açığımızın kapanması konusunda da ülkemize son derece büyük faydalarda bulunuyor.
Bizlere üretim teknolojilerinizden ve Ar-Ge çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Şirketimizde, çevre dostu üretim teknolojilerini benimseyerek, geri dönüşümden yüksek kaliteli plastik ham maddeler üretmekteyiz. Sürecimiz, ileri seviye mekanik ve kimyasal geri dönüşüm tekniklerini içeriyor. Atık plastikleri önce ayrıştırıyor, temizliyor ve ardından endüstriyel kullanıma uygun ham maddelere dönüştürüyoruz. Kullandığımız teknolojiler, enerji verimliliğini artırmaya ve karbon ayak izini en aza indirmeye odaklıdır. Bu şekilde hem çevreye duyarlı üretim yapıyor hem de döngüsel ekonomiye katkı sağlıyoruz.
Ar-Ge ekibimiz, plastik geri dönüşüm sürecini daha verimli hale getirmek ve yenilikçi ürünler geliştirmek için sürekli çalışıyor. Özellikle geri dönüşüm sırasında malzeme kalitesini artırmaya yönelik yeni yöntemler geliştiriyor ve ileri analiz teknolojileriyle ürün performansını optimize ediyoruz. Ayrıca biyoplastiklerin geri dönüşümü, kimyasal dönüşüm teknikleri ve sürdürülebilir katkı maddeleri gibi yenilikçi projeler üzerinde yoğunlaşıyoruz. Bu çalışmalarımız sayesinde hem müşterilerimize özel çözümler sunuyor, hem de sektörde öncü bir rol oynuyoruz.
Amacımız, teknolojik inovasyonlarla geri dönüşüm sektörünü daha ileriye taşımak ve plastik atıkları “Sıfır Atık” hedefine uygun bir şekilde ekonomiye yeniden kazandırmaktır. Hem ulusal hem de uluslararası projelerle bu hedefi büyütmeyi planlıyor ve endüstriye liderlik etmeye devam ediyoruz.
Müşterilerinizle iş süreçleriniz nasıl ilerliyor? Satış öncesi ve sonrası hizmetleriniz hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Şirketimiz, geri dönüşümden elde edilen yüksek performanslı plastik ham maddeleri, müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun şekilde sunmak için güçlü bir iş süreci yönetimine sahiptir.
Satış öncesi süreçlerimizde; müşterilerimizin sektörüne ve üretim hedeflerine uygun malzeme ihtiyaçlarını analiz ediyoruz. Ürünlerimizin kalite ve performansını göstermek için numune sağlıyor, teknik testlerde destek veriyoruz. Üretim süreçlerine uygun ham madde özelliklerini belirliyor ve kişiselleştirilmiş formasyonlar sunuyoruz.
Satış sonrası süreçlerimizde ise; ürünlerimizin kullanımıyla ilgili teknik rehberlik sağlıyoruz. Geri dönüşüm süreçlerinin optimizasyonu ve çevre dostu üretim hedefleri konusunda iş ortaklarımıza rehberlik ediyoruz. Tedarik süreçlerinin sürekliliği ve herhangi bir sorunun hızlıca çözümü için her zaman ulaşılabiliriz.
Müşterilerimizle uzun vadeli ve güvene dayalı iş ortaklıkları kurmayı önceliklendiriyor, üretim ve hizmet kalitemizi sürekli geliştiriyoruz.
İhracatınız en çok hangi ülkelere oluyor? Pazar yayılımı için hedefleriniz neler?
Şirketimiz, yüksek performanslı geri dönüşümlü plastik ham madde üretimiyle, sürdürülebilirlik odaklı büyüyen pazarlarda güçlü bir konuma sahiptir. Hem yerel hem de küresel düzeyde büyümeyi hedefleyerek, çevre dostu çözümlerimizi dünya çapında yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Şu anda Fas, Romanya ve çeşitli Avrupa ülkelerine aktif olarak ihracat yapıyoruz. Hedefimiz, bu ihracat ağını Asya-Pasifik ve Kuzey Amerika bölgelerine kadar genişleterek, küresel pazarda tanınan bir marka haline gelmek.
Türkiye genelinde özellikle hangi bölge ve sektörlere ağırlıklı satışlarınız var? Türkiye’de şu an sizin elde ettiğiniz pazar oranı ve hedefleriniz neler?
Türkiye genelinde özellikle otomotiv, beyaz eşya ve elektrik sektörlerine satışımız var. Bölge olarak Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde satış yaptığımızı söyleyebiliriz. Otomotiv sektörünün genel ihtiyaçları 2025 yılı için yaklaşık 200.000 ton civarında. Biz şu anda bunun yüzde %10’luk bir payına hizmet ediyoruz. Fakat otomotiv sektörü şu anda ihtiyaç duyduğu bu miktarı karşılayabilecek firmalar bulmakta güçlük çekiyor. Amacımız kapasitemizi artırarak 2030 yılına kadar pazarın en az %50’sine hitap edebilmek.
Üretim tesisiniz, üretim kapasiteniz ve sahip olduğunuz kalite belgeleri ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
Burpol olarak; yüksek performanslı geri dönüşüm ham maddeleri üreten sektörün lider “Geri Dönüşüm Compounder” firmasıyız. Otomotiv ve beyaz eşya OEM firmaları (Renault, Stellantis/Tofaş, Ford, Dacia, Arçelik, Vestel) tarafından onaylı olup, birçok farklı lokomotif sektöre hizmet vermekteyiz. Ürünlerimiz görsel kısımlarda dahi kullanılmakta olup %100 PCR, PIR ve ELV Recycle kaynakları ile üretilmektedir. Kaynak yönetimi ve hakimiyetine, yetkin personel altyapısına, geri dönüşüme özel tasarlanmış proses hattına ve geri dönüştürülmüş kaynaklarla malzeme geliştirip üretebilecek güçlü bir laboratuvar yatırımına sahibiz. Yıllık ham madde üretim kapasitemiz 25.000 tondur. Ham maddelerimiz ve firmamız sektöre öncü olacak tüm lisans, sertifika ve beyanlara sahiptir.
Geri dönüşüm giderek artan bir talebe sahip, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler açısından yakın ve uzak döneme ilişkin hedefleriniz neler? Sırada yeni ürün, yatırım veya projeleriniz var mı?
Geri dönüşüm sektörü, hem çevresel hem de ekonomik açıdan giderek artan bir öneme sahip. Biz de bu kapsamda, özellikle gelişmekte olan ülkeler için sürdürülebilir çözümler sunma hedefiyle büyümeye devam ediyoruz. Yakın ve uzak dönem hedeflerimiz, bu büyümeyi daha ileri taşımayı amaçlıyor.
Fas ve Romanya’da kurduğumuz şirketler ve yeni satın alacağımız modern makineler sayesinde geri dönüşümden plastik ham madde üretim kapasitemizi önemli ölçüde artırmayı hedefliyoruz. Bu yatırımlar, hem iç pazarda hem de ihracatta daha güçlü bir konum elde etmemizi sağlayacak. Ayrıca bu ülkelerde kurduğumuz tesislerle, yerel pazarların ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunarken, bölgesel iş birliklerini de güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Orta ve uzun vadede, geri dönüşüm sektöründe sürdürülebilirlik ve yüksek performanslı ürünlerle tanınan bir küresel lider olmayı amaçlıyoruz. Üretim süreçlerimizi döngüsel ekonomiye tam uyumlu hale getirerek, atıkların tamamen yeniden kullanılabilir hale gelmesini hedefliyoruz. Hem mevcut hem de yeni tesislerimizde karbon nötr üretim hedefleri doğrultusunda enerji verimliliğini artırmayı ve yenilenebilir enerji kaynaklarını entegre etmeyi planlıyoruz.
Her sektörde olduğu gibi sizin sektörünüzde de başarıyı sürdürülebilir kılmak büyük önem taşıyor. Buradan geriye doğru baktığınızda çıtayı yükselten ve başarıyı sürdürülür kılan temel yaklaşımlarınız sizce nelerdir?
Başarıyı sürdürülebilir kılmak için en önemli unsurlardan biri inovasyon ve Ar-Ge’ye yatırımdır. Ar-Ge çalışmalarımıza sürekli yatırım yaparak daha çevre dostu, daha verimli ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel ürünler geliştiriyoruz. Özellikle bio katkılı ham maddeler ve düşük karbon ayak izine sahip ürünler gibi yenilikçi projelerimizle sektörde fark yaratıyoruz.
Diğer temel yaklaşımlarımızı sürekli öğrenme ve gelişim, iş birlikleri ve güven, sürdürülebilirlik odaklılık, kalite ve müşteri memnuniyeti olarak sıralayabilirim.
Ayrıca bir kadın olarak bu sektörde varlık göstermek, cesaret ve azimle mümkün oldu. Çıtayı yükseltmek için kadın girişimcileri desteklemeyi, sektöre daha fazla kadının katılımını teşvik etmeyi ve onların ilham alacağı bir örnek olmayı da önemsiyorum.
Bu yaklaşımlar, sadece başarıyı sürdürülebilir kılmakla kalmaz, aynı zamanda sektörde öncü olmanızı sağlar ve sizi daha da ileriye taşır.
Sizce Türkiye, geri dönüşüm alanında nerede duruyor? Avrupa ve yakın coğrafyalar ile karşılaştırdığınızda Türkiye’deki geri dönüşüm sektörü için değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Türkiye’de geri dönüşüm sektörünün durumu ve Avrupa ile karşılaştırmak istersem eğer; Türkiye geri dönüşümde önemli bir potansiyele sahip olsa da, Avrupa’ya kıyasla gelişim sürecindedir. Türkiye’nin plastik atık geri dönüşüm oranı %20-25 civarındayken, AB ülkelerinde bu oran %40-50 seviyelerine ulaşmaktadır. Almanya gibi lider ülkelerde ise %65’lere kadar çıkmaktadır. Türkiye yılda yaklaşık 6 milyon ton plastik atık üretiyor, ancak bunun sadece 1,5 milyon tonu geri dönüştürülüyor. Avrupa’ya ihracatta güçlü bir konuma sahip olan Türkiye, düşük üretim maliyetleri ve coğrafi avantajı ile sektör için cazip bir merkezdir. Avrupa’da geri dönüşüm süreçleri daha sistematik ve otomasyon tabanlıdır. Türkiye’de ise bu süreç hâlâ büyük ölçüde manuel yöntemlere dayanmaktadır. Avrupa’da bireysel geri dönüşüm alışkanlığı oldukça yüksekken, Türkiye’de bu kültür henüz oturma aşamasındadır.
Gelişim için önerilerim ise; Modern ayrıştırma ve geri dönüşüm tesislerine geçiş yapılmalı. Plastik atık ithalatına bağımlılığı azaltarak yerel atıkların geri dönüştürülmesi teşvik edilmeli. Toplumda geri dönüşüm bilincini artırmaya yönelik projeler yaygınlaştırılmalı. Geri dönüşüm ürünlerinin kalitesini artıracak yenilikçi projeler desteklenmeli.
Türkiye, Avrupa’ya kıyasla geri dönüşüm sektöründe gelişim aşamasında olsa da, coğrafi avantajı, ihracat kapasitesi ve genç iş gücüyle lider bir oyuncu olma potansiyeline sahiptir. Modern teknolojilere geçiş ve sürdürülebilir yatırımlarla bu farkı kapatmak mümkündür. Benim inancım çözümün çöp kutularında saklı olduğu ve Türkiye’nin gelecekte geri dönüşümde, özellikle plastik geri dönüşüm konusunda Avrupa’nın merkezi olabileceği, lideri olabileceği yönündedir.
Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek hepimizin elinde.
Bir iş insanı olarak geri dönüşüm sektöründe çalışmak, benim için sadece bir iş değil, aynı zamanda geleceğe olan sorumluluğumun bir parçası. Plastik atıkların geri dönüşümü, hem çevremizi korumak hem de kaynaklarımızı verimli kullanmak için büyük bir fırsat sunuyor. Her bireyin küçük bir katkısı bile bu büyük dönüşüme güç katabilir.
Geri dönüşüm sadece bir sektör değil; sürdürülebilir bir yaşam tarzıdır. Hepimizin, atıklarımızı daha bilinçli bir şekilde yöneterek ve geri dönüşüm süreçlerine destek vererek, çevremize katkıda bulunabileceğimizi unutmayalım.
Benim yolculuğum, küçük adımlarla büyük hayallere ulaşmanın mümkün olduğunu gösterdi. Siz de hangi alanda olursanız olun, hayallerinizden vazgeçmeyin ve bulunduğunuz yerden dünyayı değiştirebileceğinize inanın. Çünkü her adım, bir fark yaratır. Geleceği korumak için hep birlikte hareket edelim.