Kimpur, Düzce'de üretim faaliyetlerine başladı
Şirket, Pekintaş AŞ. ile ortaklaşa kurulan bu modern tesiste yıllık 65 bin ton kapasiteyle çalışmayı hedefliyor
Türkiye'nin önde gelen kimya sanayi şirketlerinden biri olan Kimpur, sürdürülebilir büyümesine devam ediyor. Gümüşova Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) gerçekleştirilen yatırımla şirket, yeni üretim tesisine modern bir başlangıç yaparak sektördeki konumunu pekiştirmeyi hedefliyor. Toplam maliyeti yaklaşık 400 milyon TL seviyesinde olan yatırımda; ilk faz olarak yaklaşık 30 bin ton poliüretan sistemleri üretiminin yapılmasını mümkün kılan alt yapı çalışmaları tamamlandı ve üretim bu tesisten başlatıldı.
Kimpur, Gebze’deki mevcut üretim tesisinin büyüme planlarına artık cevap veremeyecek olması nedeni ile Düzce'de Türkiye’deki ikinci üretim tesisini kurma kararı aldı ve bu önemli projede Pekintaş AŞ ile iş birliği içinde çalıştı. Yıllık 65 bin ton kapasiteye ulaşması hedeflenen yeni yatırım, 50 bin tonluk mevcut ürün grubu olan poliüretan sistemleri, 5 bin tonluk yeşil ürün gamı kapsamında PET artıklarından sentezlenerek üretilen polyester poliol için geri dönüşüm tesisini ve 10 bin tonluk ek ‘eva granül ham madde’ kapasitesini kapsıyor. Hedef, bu kapasitelere 2022-2024 döneminde ulaşmak.
Şirket ayrıca, güneş enerjisi sistemleri yatırımıyla üretimde enerji maliyetlerini azaltmayı ve ihracat ile iç pazarlarda rekabetçi bir yapı oluşturma hedeflerine odaklanıyor. Bu yeni yatırım, toplam elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 55'ini karşılamayı ve yılda yaklaşık 679 ton karbondioksit salınımını azaltmayı amaçlıyor.
"Sürdürülebilir büyüme ve hedeflerimiz"
Yönetim Kurulu Başkanı Leon Mizrahi, poliüretan sektöründe öncü bir şirket olarak sürdürülebilir büyümeye ve çevre dostu çözümlere olan önemlerini vurguladı. ISO 500'de 314. sırada yer almanın yanı sıra Türkiye’nin ‘İlk 1000 İhracatçısı’ listesinde de ilk 500 içinde yer aldıklarını belirten Mizrahi, Türkiye ve dünya genelinde üst sıralara yükselmeyi hedeflediklerini belirtti. Hedeflerine ulaşmak için mevcut kapasitelerini yurt dışı ve Düzce yatırımlarıyla 200 bin tona çıkarmayı ve dünya sıralamasında ilk 10'a girmeyi planladıklarını ifade etti. Kimpur olarak Türkiye'nin geleceğine güvenle yatırımlara devam edeceklerine ve Düzce için önemli bir sanayi kuruluşu olacaklarına inandıklarını belirten Mizrahi, gelecek hedeflerini de paylaştı.
"Kapasite artışı ve ihracat üssü hedefi"
Kimpur CEO’su Cavidan Karaca ise Türkiye'deki ikinci üretim tesislerini Düzce'de hayata geçirerek, kapasite kullanım oranlarını artırmayı ve çevreci ürün gamını genişletmeyi amaçladıklarını belirtti. Karaca ayrıca, üretime başlamalarıyla birlikte iç pazara destek sağlamanın yanı sıra ihracat pazarları için de önemli bir üretim üssü olacaklarını ifade etti.
ISRA VISION yeni bir kurumsal tasarım ile karşımıza geliyor
Yapay Görme Sistemleri konusunda dünyanın önde gelen firmalarından biri olan ISRA VISION GmbH, yeniden tasarlanmış bir kurumsal kimlik yapısını hayata geçiriyor. Yeni Kurumsal Tasarım ile ISRA VISION, şirketin sürekli gelişimi ve Atlas Copco Grubu ile her geçen gün yoğunlaşan entegrasyonu için bir örnek oluşturuyor. Şirket, ilerleyen dönemde Yapay Görme Çözümleri bölümünün kapsayıcı markası olarak hareket etmeyi hedefliyor. Perceptron, QUISS, Parsytec ve GP Solar gibi markaların ise grup bünyesinde ürün markaları olarak kalmaya devam edeceği bilgisi veriliyor.
Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan ISRA VISION GmbH Genel Müdürü Tomas Lundin açıklamasında şu ifadelere yer veriyor; "35 yılı aşkın bir süre önce, Almanya/Darmstadt Teknik Üniversitesi bünyesinde kurulan ISRA VISION, kuruluşundan bugüne, yapay görme sistemleri alanında sürekli gelişerek konusunda lider bir noktaya ulaşmıştır. Yeni Kurumsal Tasarım ile Atlas Copco Grubu’nun doğrudan bir parçası olmamızın, açık ve yapıcı kurum kültürümüzün ve teknolojik bilgi birikimimizi sürekli geliştirme iddiamızın altını çiziyoruz."
Yeni Kurumsal Tasarım, şirkete göre müşteriler ve çalışanlar için benzersiz faydaları vurguluyor. Bu vesile ile müşteriler, Atlas Copco Grubu'nun geniş küresel ağından faydalanırken, çalışanların ise, grup içinde çok çeşitli gelişim fırsatlarına sahip olabileceği belirtiliyor. Yeni Kurumsal Tasarımın bir parçası olarak ISRA VISION, ayrıca yeni bir kurumsal web sitesini de hayata geçirmiş bulunuyor.
Ultra polimerlerle 3 boyutlu baskı
3dörtgen, miniFactory markasının Türkiye’deki yetkili satış ve servis distribütörlüğü konusunda iki firma arasında anlaşma sağlandığını duyurdu.
Finlandiya merkezli 3D yazıcı üreticisi olan miniFactory’nin FormNext 2022 fuarında ilk defa sergilediği yeni Ultra 2 cihazı ile PEEK, ULTEM, PPSU veya TPI gibi ultra polimerlerle 3 boyutlu baskı yapılabiliyor.
Firma geliştirdiği endüstriyel üç boyutlu yazıcı ile metal kadar sağlam, daha uzun ömürlü ve hafif ürünleri konvansiyonel üretim yöntemlerinden bir adım ileri götürerek kullanıcıların eklemeli imalat ile tasarımda özgürlüğün tadını çıkarmasına imkan sağlıyor. Bu malzemeleri miniFactory firmasının en son ürünü olan Ultra 2 ile ürettiğinizde birçok kimyasal veya zorlu koşullardaki korozyona karşı dayanıklılık ile yüksek güç ve ısı dayanımı elde edilebileceği iddia ediliyor. Ultra 2 ile basılan ürünler ısıya karşı dayanıklılık, havacılık veya gıda temas gibi birçok uluslararası standartlara uygunluk gösteriyor. Ayrıca kendinden yağlama yapabilen ve elektrik yalıtımı veya tekrar eden sterilizasyon işlemlerine karşı dayanıklı malzemelerle de üretim yapabileceği belirtiliyor.
Aynı zamanda firmanın geliştirmiş olduğu Aarni teknolojisi ile üretilmek istenen parçanın baskısı esnasında baskı kabini, baskı tablası, filament kabini ve baskı uçlarının sıcaklıklarındaki katmanlar arası değişimler raporlanabiliyor ve parçaların kalite kontrolü için beraberinde muhafaza edilebiliyor. Bununla beraber 500C dereceye kadar dayanıklı baskı ucu ile üretilen parçalar baskı sonrası kontrollü soğutma veya yarı kristalize malzemelerle baskı yapıldığında tavlama gibi işlemleri otomatize bir şekilde tamamlanabileceği verilen bilgiler arasında yer alıyor.
3dörtgen Kurucu Ortağı M. Vehbi Yavuz bu yeni gelişmeyle ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer veriyor: “Firmamız yıllardır müşterilerine satış öncesi ve satış sonrası müşteri memnuniyetini temel ilke olarak benimsemiş ve Türkiye’de 3 boyutlu yazıcı ve tarayıcı ürünleri denince ilk akla gelen firması olmuştur. Şirketimiz şimdiye kadar UltiMaker, Raise3D, Shining3D ve BCN3D markaları gibi profesyonel segmentteki ürünleri Türkiye’de üretimden mimariye veya eğitimden medikale varan birçok sektöre ulaşılabilir hale getirmiştir. Ürün çeşitliliğimizi bir adım daha ilerleterek müşterilerimizin endüstriyel ihtiyaçlarını da karşılamak maksadıyla özellikle yüksek performanslı ultra polimer baskısı konusunda en iyi üreticilerden olan miniFactory ürünlerini de çözümlerimiz arasına eklediğimizi duyurmak istiyoruz. miniFactory’nin üstün kalite, güvenilirlik ve performans açısından çok güçlü olan Ultra2 cihazını İstanbul-Kısıklı’daki deneyim merkezimize kurduk ve müşterilerimizin özelleştirilmiş ihtiyaçlarını karşılamak için hizmete başladık.”
miniFactory Güney ve Doğu Avrupa Satış Müdürü Ilian Ivanov ise açıklamasında: “miniFactory olarak 3dörtgen Türkiye ile yeni stratejik ortaklığımızı duyurmaktan mutluluk duyarız. 3dörtgen, sektördeki 10 yılı aşkın deneyimiyle katmanlı üretim alanında güvenilir ve kendini işine adamış şirketlerden biridir. Ortak hedefler doğrultusunda 3dörtgen, değerli fikirler üzerinde çalışmak ve gelecekteki bilişsel iş birliği teklifleri aracılığıyla müşteriler için yenilikçi çözümler sunmak için çaba gösterecektir. miniFactory ailesine hoş geldin 3dörtgen” ifadelerine yer verdi.
Ambalaj endüstrisi İstanbul’da buluşmaya hazırlanıyor
Geleceğin çözüm odaklı firmaları, yaratıcı ambalaj çözümlerini ve en son teknolojilerini 28. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda sergilemek üzere 11-14 Ekim 2023 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde bir araya gelecek. 2022 yılında Türkiye dahil 122 ülkeden olmak üzere toplamda 72 bin 652 ziyaretçiyi ağırlayan fuar, 2023 yılında yerli üreticileri sadece Türkiye’den değil, dünya genelinden 120’nin üzerinde ülkeden gelen alıcılarla yeniden buluşturmak için gün saymaya başladı. Sektörün gücünü, yenilikçi yönünü ve sürdürülebilirliğe bakışını yerli ve yabancı ziyaretçilere gösteren etkin bir ticaret platformu olan fuar, ambalaj endüstrisinin 2030 yılına yönelik 50 milyar dolarlık sektör büyüklüğü hedefine ve 20 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmasına önemli bir katkı sağlıyor.
Fuar her geçen yıl daha da büyüyor
28. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, RX Tüyap tarafından Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) iş birliğinde, Ambalaj Makinecileri Derneği (AMD), Etiket Sanayicileri Derneği (ESD), Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği (FASD), Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD), Metal Ambalaj Sanayicileri Derneği (MASD), Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) ve Sert Plastik Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin (SEPA) destekleriyle düzenleniyor. Avrasya coğrafyasında her yıl düzenlenen en kapsamlı ve en büyük ticaret platformu olan fuar, ilk düzenlendiği yıldan bugüne kadar büyümesini ve gelişmesini sürdürüyor. Ekim ayındaki fuar toplam 14 salonda 120.000 metrekare alanda 1200’ün üzerinde firma ve firma temsilciliğine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Doğtaş’tan geri dönüşüme katkı
5 Haziran Dünya Çevre gününü kutlayan Doğtaş, geri dönüşümlü kumaşları sayesinde doğaya katkı sağlamaya devam ediyor.
Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakabilmek ve sürdürülebilir kaynaklar elde edebilmek için geri dönüşüme özen gösterilmesi gerekiyor. Tüketimi en aza indirerek malzemelerin tekrar kullanılabilir hale getirilmesi doğada denge oluşturmak için oldukça önemli.
Doğtaş, sürdürülebilirlik alanında çalışmalar yaparak toprak ve suda mikroplastik kirliliğine neden olan plastiklerin geri dönüşümüne katkı sağlıyor. Recycle koltuklar sayesinde çevreye duyarlı üretim yapan şirket, bir koltukta kullanılan 25 metre kumaş için 1000 adet Pet şişeyi geri dönüştürüyor.
Koltuk kumaşları geri dönüştürülmüş şişelerden oluşuyor
Sosyal sorumluluk bilinci ve çevreye olan duyarlılığı ile ön plana çıkan Doğtaş, dönüşümlü malzemeleri ürünlerinde kullanmaya devam ediyor. Dönüşüm alanlarının sadece kumaşla sınırlı kalmayacaklarını belirten Doğtaş Marka ve Ürün Direktörü Çağrı Öztürk, ‘’Doğanın kendini yenileme süreci, insanın tüketme ve kirletme hızına yetişemiyor. Doğanın dönüştürmekte zorlandığı, yüzlerce yıl doğada kalabilen plastik maddeler için en etkili yol geri dönüşüm. Böylelikle çevrenin kirlenmesinin önüne geçmek, ham maddeyi korumak ve enerji ihtiyacını azaltmak mümkün. Sadece koltuk kumaşıyla kalmayıp koltuklarda mobilya sektörü için yetiştirilen ormanlardaki ağaçlardan elde edilen ahşapları kullanıyoruz. İlerleyen süreçte ev aksesuarları gibi daha küçük objelerde farklı materyalleri dönüştürerek üretim yapma hedeflerimiz mevcut’’ dedi.
Farklı materyallerden de geri dönüşüm sağlanıyor
Gelişen teknoloji ile birlikte tasarımlarında farklı ürünleri kullanmaya ve Ar-Ge çalışmalarına devam edeceklerini vurgulayan Çağrı Öztürk, “İlk etapta bu koleksiyonumuz köşe gruplarında, ardından tüm oturma gruplarımızda kullanılmaya başlayacak. Sosyal sorumluluk projelerinin yanı sıra doğaya ve çevreye de duyarlı olan şirketimiz, sürdürülebilirlik çalışmalarına devam edecek’’ diyerek sözlerini noktaladı.