Plast Eurasia İstanbul 30. kez dünya plastik endüstrisini buluşturdu
Tüyap, plastik endüstrisinin bölgedeki en önemli fuarı olan Plast Eurasia İstanbul ile 30. kez dünya plastik endüstrisini buluşturdu. Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve PAGEV iş birliğiyle 1 Aralık tarihinde kapılarını açan fuar, 4 gün boyunca plastik sektörü için verimli iş birliklerine sahne olacak. 120 bin metrekarelik alanda 854 katılımcı firma ile 120’nin üzerinde ülkeden 60 binin üzerinde ziyaretçiyi bir araya getirecek olan fuar, 4 Aralık tarihine kadar devam edecek. Almanya, Azerbaycan, Bahreyn, Belarus, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Fas, Filistin, Finlandiya, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Irak, İran, İspanya, İsrail, İsveç, İtalya, Kosova, Libya, Lübnan, Makedonya, Mısır, Moritanya, Özbekistan, Pakistan, Polonya, Romanya, Rusya, Sırbistan, Şili, Tacikistan, Tunus, Ukrayna, Umman, Ürdün, Yemen, Yunanistan’dan olmak üzere 39 ülkeden 900’ün üzerinde alım heyeti fuardaki yerini aldı. Katılımcı firmaların ticari faaliyetlerine büyük bir açılım getirmesi beklenen fuar, bu yönüyle de ihracat faaliyetlerine kalıcı bir değer kazandıracak.
Bareks yeni MDO hattı ile çevreye duyarlı yatırımlarına yenisini ekledi
İzmir Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ve İzmir Serbest Bölgesi’nde faaliyetlerini yürüten Bakioğlu Holding şirketlerinden polietilen film üreticisi Bareks, yeni fabrika ve çevreci MDO PE hat yatırımlarını tamamlayarak üretim kapasitesini arttırdı.
Yürüttüğü sürdürülebilirlik ve çevre politikaları ile karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen şirket; %100 geri dönüştürülebilir ve daha az kaynak tüketen ambalaj çözümleri konusunda devam eden çalışmaları kapsamında önemli bir adım atarak; MDO (Machine Direction Orientation- Makine Yönü Oryantasyonu) özellikli “blown film” hattı yatırımını devreye aldı.
Yeni üretim hattında makine yönünde esnetilen filmler, standart çok katlı polietilen esnek ambalaj üretiminden farklı olarak; ısıl dayanım, çekme dayanımı, delinme direnci, sertlik ve makine yönünde uzama kontrolü gibi gelişmiş mekanik özellikler kazanıyor.
MDO’lu hatta üretilen filmler bu üstün mekanik özelliklere ilaveten yüksek şeffaflık ve parlaklık, düşük veya yüksek pusluluk ve ışık polarizasyonu gibi özel gereksinimleri karşılayacak birçok önemli optik özelliğe de sahip oluyor.
Bareks’te devreye alınan MDO teknolojisi sayesinde daha gelişmiş özelliklere daha az kaynak kullanımı ile ulaşarak; karbon ayak izi azaltılıp, %100 geri dönüştürülebilir esnek ambalaj üretimi mümkün oluyor. Bu işlemin üretim esnasında makine üzerinde yapılıyor olması, haricen yapılmasına kıyasla daha düşük enerji tüketimi ve daha az fire oluşumu sağlıyor.
Tamamen polietilenden üretilen çok katlı esnek ambalajların geri dönüştürülebilir olması, döngüsel ekonomi adına ciddi fırsatlar sunuyor. Yakarak bertaraf edilmek ya da atık toplama sahalarında kaderine terk edilmek yerine geri dönüştürülerek tekrar kullanılacak olan plastik atıklar sürdürülebilirliğin temelini oluşturuyor.
Raceplast’tan yüzde 80’lik sipariş artışı
Gerekli personel ve altyapı hazırlıklarının ardından Türkiye’de ofis açmayı planlayan şirket, 2023’te gıda, içecek, otomotiv ve savunma sanayine hizmetlerini sunmayı hedefliyor.
Süleyman Ceyran’ın 2007’de kurduğu Raceplast firması, Almanya’da hızla büyümeye devam ediyor. Geçen aylarda Türkiye pazarında da yer alacağı açıklanan firma mühendislik plastiklerindeki uzmanlığını kullanarak kalite ve hizmeti aynı anda sunmak için çalışmalarını sürdürüyor. Genç girişimci Ceyran 2021’de siparişlerin yüzde 80 arttığı bilgisini paylaşırken, 2022 yılı için büyüme beklentilerinin ise en az yüzde 20 olduğunu söylüyor. Bu yıl 500 bin euro makine yatırımı yaptıklarını ifade eden Ceyran, 2021 performansları ile gelecek seneki hedeflerini şu sözlerle değerlendiriyor:
“Salgına rağmen büyümeyi sürdürdük”
2007’de kalite ve hizmeti birleştirmek için kurduğum Raceplast, salgın dönemi etkilerinin yoğun olarak görüldüğü 2020 ve 2021’de de büyümeyi sürdürdü. Bundan ötürü gurur duyuyorum. Verilerimiz incelediğinde pandemi koşullarının çok ağır olduğu 2020’de bile sipariş sayımızın yüzde 10 arttığını görüyoruz. 2021’de ise bu oran yüzde 80’i geride bırakmış durumda. Bu ciddi artışların da verdiği güçle ilk satış ofisimizi Eylül ayında Hollanda’da kurduk. Şimdi Fransa, Belçika ve Türkiye’de satış ofislerimiz için hazırlıklarımız tüm hızıyla sürüyor.
“2022’de en az yüzde 20 büyümeyi hedefliyoruz”
Salgın döneminde birçok küçük, orta ve büyük ölçekli firma ne yazık ki küçülmek zorunda kaldı. Bizimse 2020 ve 2021 yılları ciromuz her sene için yüzde 30’luk bir gelişme gösterdi. Bununla birlikte bu yıl içinde yeni makine yatırımları için yaptığımız 500 bin euroluk yatırımı ile 2022’deki üretim kapasitemizi de büyük oranda artırmış olacağız. Sadece makine yatırımları değil, otomasyon sistemlerimizi de güçlendirmeyi hedefliyoruz. Gelişmiş sanayi robotlarının fabrikalarımızda yerini alması için görüşmelerimiz sürerken, Türkiye’de kurmak istediğimiz fabrika projemizi de ilerletmek istiyoruz. Almanya’da başarı elde etmiş bir firma olarak, amacımız sadece burada sınırlı kalmak değil. İhracat bizim için çok önemli bir alan. 2020’de ihracat oranımız yüzde 8’ken, bu sene yüzde 12’ye çıkardık. 2022 için büyüme hedefimiz şu an için yüzde 20 ve bu oranın çok daha üstüne çıkma hedefiyle ben ve tüm arkadaşlarım çalışmayı sürdürüyoruz.
“2022’de Türkiye’ye daha çok odaklanacağız”
Türkiye’yi yaklaşık 15 yıldır takip ediyorum ve buradaki pazarda çok büyük potansiyel görüyorum. Türkiye genç bir nüfusa sahip ve kalite konusunda da çok büyük adımlar atıldı. Bu konuda Türkiye’deki şirketlere kaliteli alternatifler sunabileceğimize eminim. 2022’de Türkiye bir ofis açmayı planlıyoruz. Gerekli personel ve altyapı hazırlıklarının ardından 2023’te Türkiye’de gıda, içecek, otomotiv ve savunma sanayisine hizmetlerimizi sunmayı hedefliyoruz.
“Sürdürülebilir ve iklim dostu büyüyeceğiz”
Salgınla birlikte tüm dünyayı etkileyen büyük bir iklim krizinin yaşandığının da farkındayız. Geçtiğimiz Ağustos ayında yayımlanan Birleşmiş Milletler’e bağlı Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) raporu dünya için kırmızı alarm verdi. Biz de Raceplast olarak tesislerimizde çevre dostu olmaya son derece özen gösteriyoruz. Geri dönüşüm bizim için çok önemli. Kullandığımız malzemelerin artıkları plastik üreticilerine geri dönüşüm olarak geri gidiyor. Elektriğimizin büyük bir kısmını güneş enerjisinden tedarik ediyoruz. Bununla birlikte şirket araçlarımızı da elektrikli olanlarla değiştirmeyi planlıyoruz. Özetle, sürdürülebilir ve iklim dostu büyümeyi önceliklerimiz arasında sayıyoruz.
Meltem Kimya’nın geri dönüşüm projesine 30 milyon dolarlık kredi
Şirket, kimyasal depolimerizasyon yöntemiyle kullanılmış PET şişeleri yapıtaşlarına ayırarak ürettiği rPET resin hammaddesiyle PET şişelerin sonsuz kez geri dönüştürülmesine imkân sağlayacak.
Yenilikçi finansman modelleriyle Türkiye’nin sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümesine katkı sağlayan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), döngüsel ekonomi alanında dünya çapında önemli bir ilki gerçekleştiren geri dönüşüm projesine 30 milyon dolar tutarında 8 yıl vadeli finansman desteği sağlıyor. TSKB ile Meltem Kimya arasında imzalanan kredi anlaşması, TSKB Genel Müdürü Ece Börü ve Meltem Kimya CEO’su Turan Şahin’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Meltem Kimya’nın Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan tesislerinde gerçekleştirilen imza töreninde TSKB Genel Müdürü Ece Börü, “Pet şişelerin doğada yok olması 400 yılı buluyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı tahminlerine göre plastik atıkların 2050 yılında 12 milyar tonu bulacağı ön görülüyor. İklim krizi riskinin kritik boyutlara ulaştığı günümüzde doğayı ve geleceğimizi koruyan iş birlikleri son derece büyük önem taşıyor. TSKB olarak kredi sunduğumuz Meltem Kimya, dünyada ilk kez kullanılacak kimyasal ayrıştırma yöntemi ile pet şişelerin sonsuz kez geri dönüştürülebilmesini sağlayacak. Bu yöntem aynı zamanda geri dönüşüm işleminin düşük karbon salımı ile gerçekleşmesine olanak tanıyacak. Döngüsel ekonomi açısından böylesine önemli bir projeye finansman sağlamaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
Hopan Plastik Plast Eurasia Fuarı’na katılıyor
Plastik ve ambalaj sektörüne ithalat-ihracat kaynaklı olarak hammadde satış ve pazarlama hizmeti ile çözümler sunan Hopan Plastik, 1-4 Aralık tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Plast Eurasia İstanbul 2021 Fuarı’na katılım gerçekleştiriyor. Şirket ürün yelpazesi içinde yer alan Polietilen (PE), Polipropilen (PP), Polistren (PS), Polivinilklorür (PVC) ve Polietilen Tereftalat (PET) hammaddeleri ile fuardaki standında ziyaretçilerini ağırlayacak.
Fuara katılım amaçları ile ilgili bilgiler veren Hopan Plastik kurucu ortaklarından Fatih Mete; “Firmamız yetkililerinin ve grup firmalarımızın uzun yıllar süren başarılı çalışmaları ve bağlantıları sayesinde plastik ambalaj sektöründe dünya çapında tanınan bir firmayız. Yine pazardaki mevcut müşterilerimizle bir araya gelebilmek ve yeni potansiyel müşteriler ile tanışma imkânı bulabilmek amacıyla sektör fuarlarına katılmaktayız” dedi.
Hem ülkemizdeki hem de dünya pazarındaki mevcut plastik üreticilerine kaliteli ve hızlı hammadde hizmeti sunduklarına işaret eden Fatih Mete, “Dünya çapındaki hammadde üretici fabrikaları ile kurduğumuz bağlantılarımız sayesinde ithal etiğimiz plastik hammaddeleri sektörümüzdeki yerli üreticilerimizin hizmetine sunuyor ve aynı zamanda yurtdışına ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye genelinde ve dünyanın 70’den fazla ülkesinde potansiyel müşteri portföyüne sahibiz.”
Müşteri profilinin büyük bölümünü plastik poşet, film ve ambalaj ürünleri üreticilerinden oluşturan şirket, aynı zamanda diğer plastik üreticilerine de hammadde tedarik hizmeti sağlayabiliyor.
Ülkemizin bulunmuş olduğu konumdan dolayı dünya üzerindeki birçok ülkeye hızlı lojistik avantajı ile hizmet sunduklarına da değinen Fatih Mete; “Depolarımızda hazır bulunan veya yüklemeye hazır ürünlerimizin yüklenmesinden başlayan gümrük işlemlerinin yapılması, depolanması, müşterilerimize ulaştırılmak üzere gönderilmesi ile devam eden tüm lojistik hizmet süreci firmamız tarafından sağlanmaktadır. Lojistik süreçleri en hızlı şekilde tamamlayarak, üreticilerimizin hammadde ihtiyacını en hızlı şekilde ve doğru zamanda karşılamak için tüm gücümüzle çalışmaktayız. Teslimatı yapılan ürünlerin kullanılmasında yine tecrübe ettiğimiz teknik bilgileri deneyimli teknik ekibimiz sayesinde müşterilerimize aktararak daha verimli ve kaliteli bir üretim süreci olmasına yardımcı oluyoruz” cümleleri ile açıklıyor.