Raceplast Kurucusu ve CEO’su Süleyman Ceyran: “Yüksek kaliteli mühendislik plastik ürünlerinde güvenilir ortağınızız!”
Raceplast müşterilerine başta otomotiv, havacılık ve uzay sanayi olmak üzere pek çok sektör için çeşitli formatlarda, renklerde ve sac kalınlıklarında termoplastiklerden yapılmış çok çeşitli yarı mamul ürünleri sunuyor.
Şirket Almanya Legden'deki üretim merkezinden, dünyanın her yerindeki müşterileri için çalışıyor ve ihtiyaçlarına göre uyarlanmış her türden plastik parçalar üretiyor. Müşteriler, teknik olarak yüksek düzeyde bireysel danışmanlık hizmetlerinden ve tüm sektör için özel olarak hazırlanmış çözümlerden yararlanabiliyor. Bununla beraber Raceplast güvenilirliğe, zamanında teslimata ve mümkün olan en iyi hizmete büyük önem veriyor.
Üretim sahalarında her zaman en uygun sonuca ulaşmak için çok çeşitli plastik malzemelerle çalıştıklarını söyleyen Raceplast Kurucusu ve CEO’su Süleyman Ceyran: “En modern makineler ve deneyimli çalışanlarımızla, daha sonraki işlemler için müşterilerimizin ihtiyacı olan bitmiş parçalar, tornalanmış parçalar, yuvarlak çubuklar ve yarı mamul ürünler üretiyoruz. Mühendislik plastiklerinde modern makine parkı, uygun fiyat, güvenilir çalışma, zamanında teslimat, yüksek kaliteli plastik, özel çözümler ve güvene dayalı işbirliği stratejimiz ile Alman kalitesini tüm dünyaya ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu.
Mühendislik plastikleri endüstrinin tüm kilit alanlarında gerçek bir yenilik öncüsü
Ana iş kolu olan mühendislik plastiklerinde başta otomotiv olmak üzere pek çok sektör için çeşitli avantajlar sunduklarını ifade eden Süleyman Ceyran açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Bu inovatif ürünlerin önümüzdeki dönemde etkin kullanımı ile metallerin veya seramiklerin yerini alması bekleniyor. Ayrıca söz konusu olağan dışı teknik uygulamalar olduğunda, mühendislik plastiği bileşenleri genellikle tek alternatiftir diyebiliriz. Bu durum mühendislik plastiklerini endüstrinin tüm kilit alanlarında gerçek bir yenilik öncüsü haline getiriyor. PE1000, PE500, POM, PA, PEEK gibi yaygın kullanılan ticari ambalaj plastiklerine kıyasla mühendislik plastiklerinin, mekanik dayanım veya ısı direnci gereksinimleri daha yüksektir. Malzeme karışımları ve modifikasyonları, ürün özelliklerinin farklı uygulamalara uyacak şekilde geniş bir yelpazede optimize edilmesine imkân veriyor. Mühendislik plastikleri dayanıklı yapısı, kusursuz işlenebilirliği, güçlü kimyasal ve aşınma direnci ile endüstride tercih sebebi olmaya devam ediyor.”
Abdi İbrahim’den sürdürülebilirlikte yeni bir adım
Şirket, tüketici sağlığı ürünlerinin birincil ambalajlarında kullanılmak üzere daha sürdürülebilir ve döngüsel bir ambalaj türü olan biyobozunur polimerler geliştirilmesi için anlaşma imzaladı.
Abdi İbrahim ve Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde biyobozunur ambalajların geliştirmesi, prototip üretimi ve üretilen prototip ambalajın tüketici sağlığı ürünlerinin mevcut ambalajları için aranan tüm yasal ve teknik başarı kriterlerini sağladığının test edilmesini içeren süreçlerin 27 ayda tamamlanması hedefleniyor. Proje sonunda üretilecek biyobozunur polimer ambalajlar, Abdi İbrahim’in mevcut tüketici sağlığı ürünleri portföyünde yer alan ürünlerde kullanılacak. Proje ile Türkiye’de tüketici sağlığı ürünleri sektöründe ilk kez biyobozunur ambalaj kullanılmış olacak.
“Küresel rekabette yeni eksen düşük karbonlu ekonomi”
Abdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Dr. M. Oğuzcan Bülbül, Abdi İbrahim’in HEAL2030 sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında belirlediği hedefler doğrultusunda pek çok çalışma yürüttüklerini söyledi. “Çevresel başlık altındaki en önemli çatı hedefimiz 2030 yılına kadar karbon nötr bir şirket olmak” diyen Dr. M. Oğuzcan Bülbül, şöyle devam etti:
Gıda artıklarından üretilen biyolojik ambalaj
Avrupa Birliği destekli ‘USABLE’ projesi biyolojik atıklardan, doğada çözülebilir ambalajlar üretmeyi hedefliyor.
Sürdürülebilir ve biyolojik olarak doğada çözülebilir ambalaj geliştirme fikriyle ortaya çıkan USABLE* projesi, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 11 ülkeden 25 ortakla araştırmalarını sürdürüyor. Gıdada kullanılan yan ürünleri ham madde olarak kullanarak, plastik ambalajlara karşı yüksek performanslı biyo-alternatifler geliştirmeyi hedefleyen projede ürün hedefine ulaşıldı.
USABLE projesinin geliştirdiği biyolojik kökenli, doğada çözünen ambalajı ülkemizde ilk kez kullanacak olan Koruma Klor Alkali, gıda atıklarının geri dönüşümüne katkıda bulunacak, karbon ayak izini düşürecek ve ambalajlarının çözünmesine olanak sağlayacak.
Makarna üretiminde kullanılan yan ürünlerden mukavemetli ambalaj
Koruma Şirketler Grubu’nun alt şirketi Koruma Klor Alkali’nin nihai kullanıcı olarak yer aldığı proje, gıda kalıntıları, biyojenik CO2 gibi düşük maliyetli ve yaygın olarak bulunan gıda endüstrisinin yan ürünleri olan ham maddeleri mikrobiyal kültürler kullanarak polihidroksialkanoat (PHA) yani biyo-plastiğe dönüştürecek. Yüksek mukavemete sahip biyo-plastik ambalajlamada kullanılabilecek.
Epson, yosundan biyoplastik üretimi için düğmeye bastı
Şirket, insan ve gezegen odaklı Ar-Ge çalışmalarını artırma kararı aldı. İlk hedef yosundan elde edilen biyoplastik ve hurda metal tozundan 3 boyutlu yazıcıyla üretim yapmak.
Epson, çevresel etkiyi azaltmaya yönelik yeni malzeme ve teknolojilerin geliştirilmesine odaklandı. Şirket, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanında yaptığı 100 milyar Japon yeni büyüklüğündeki yatırımın duyurulmasından sonra insan ve gezegen odaklı Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vereceğini açıkladı. Bu hedefle bu ürün ve malzemelerin gelişmesine fon sağlayacak. İlk hedef doğadan gelen ve doğada çözünebilen plastik ve geri dönüşümlü metaller kullanmak olacak.
İsrafı azaltmayı hedefliyor
Epson bu konuda başarıya ulaşmak ve küresel rekabet gücünü arttırmak üzere, fikir üretmeye ve fikirleri pazara sunmaya yönelik izlediği yöntemleri, yeni inovasyon ve girişim sermayesi fonlarıyla desteklenen bir modelle ele alıyor. Her türlü inovasyonun, kaynakların kullanımının en aza indirgenmesinden israfın azaltılmasına kadar toplumsal sorunlara çözüm üretmeyi temel alması hedefleniyor. Bu amaçla çalışanlar her şeyden önce sürdürülebilir çözümlere odaklanan bir yaklaşım içerisinde paylaşmaya ve yeni fikirler üzerinde iş birliği yapmaya daha fazla teşvik edilecek. Şirket, gelirlerde aşırı büyüme amacı gütmeden adil kâr elde etmeyi, sahip olduğu tescilli teknolojiler, ürünler ve hizmetlerden yararlanan açık ortaklıklar ve işbirlikleri yoluyla sürdürülebilir bir toplumu desteklemeyi taahhüt ediyor.
Poşet fiyatı 25 kuruşta kaldı marketlerin aldığı pay sıfırlandı
2019 yılında başlayan “Ücretli Poşet” uygulamasında 2022 yılı için 25 kuruşluk ücrete zam yapılmaması, bunun yerine 25 kuruş içinde Zincir Marketlere verilen payın sıfırlanması çağrısında bulunan PAGEV’in önerisi karşılık buldu. 2022 yılında poşet fiyatına zam yapılmayacağını açıklayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2020 ve 2021 yılında aynı fiyatla devam eden plastik poşet ücretlerinin, 2022 senesi için de geçerli aynı ücretten devam etmesine karar verildiğini açıkladı. Buna göre 2022 Aralık sonuna kadar plastik poşet ücreti 25 kuruşta sabit kalacak.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2022 yılında uygulanacak poşet fiyatlarını görüşmek üzere konunun tarafları ile 29 Kasım Pazartesi günü toplantı düzenleyip, görüş almıştı. Poşet üreticilerini temsilen PAGEV’in davet edildiği toplantıya TOBB, Sivil Toplum Örgütü Yetkilileri ile Zincir Market Temsilcileri katılmıştı. Hararetli tartışmalara sahne olan toplantıda Bakanlık yetkilileri, tüm tarafları dinlemişti. Türkiye’de 2019 yılı itibariyle başlayan ücretli poşet uygulamasıyla birlikte 25 kuruşa satılmaya başlanan plastik poşette fiyatın 2022 yılı için 50 kuruşa çıkarılmasını talep eden Zincir Marketler, yüzde 100’e varan zam talep etmişlerdi.