Ambalaj sektöründen 6,5 milyar dolar ihracat
Üretim, ihracat ve istihdam odaklı çalışan ambalaj sektörü Türkiye’nin toplam ihracatına verdiği katkıyı aralıksız sürdürüyor.
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), 2021 yılı ihracat rakamları raporunu yayınladı. Sektör, geçen yılı yüzde 26 değer artışı ile 6,5 milyar dolar ihracatla kapattı. En fazla ihracat yapılan ilk üç ülke sırasıyla Birleşik Krallık, Almanya ve Irak oldu. Bu ülkeleri ABD, İsrail, İtalya, Fransa, Hollanda, Mısır ve İran takip etti. Plastik ambalaj grubu 2021 ihracatının yüzde 66'sını oluşturdu. Kağıt/karton ambalajlar yüzde 23 pay sahibi olurken, metal ambalaj grubu yüzde 7, cam ambalaj yüzde 3, ahşap ambalaj yüzde 1 pay sahibi oldu.
İhracat rakamlarını değerlendiren ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, "Sektörümüz 2021 yılında 6,5 milyar dolarlık ihracat yapmış ve 2,7 milyar dolar dış ticaret fazlası vererek, cari açığa yaptığı pozitif katkısını artırmıştır. Ambalaj sektörü olarak her geçen gün daha çok ihracat yapmayı hedefleyerek Türkiye’de ürettiğimiz ambalajların en az yarısını ihraç edebilmek amacıyla çalışıyoruz" dedi.
Üretim maliyetleri 3 kat arttı, ambalajda da KDV indirimi gelmeli
Enerji ve üretim maliyetlerinin ortalama 3 kat arttığına dikkati çeken Zeki Sarıbekir, "Arzda sıkıntılar yaşanıyor. Bölgemizde yaşanan sorunlar, Rusya-Ukrayna savaşı, ham madde sıkıntısı ve konteyner sorunu ihracatımızı ciddi anlamda olumsuz etkileyen faktörlerin başında geliyor. Emtia fiyatlarında çok ciddi artışlar var. Diğer yandan gıdada KDV oranı düşürüldü. Ambalaj sektörü de gıda sektörüne hizmet eden bir sanayi kolu. Bu bağlamda sektörümüz için de bir KDV düzenlemesinin yapılabileceğine inanıyorum. KDV oranı yüzde 18'den yüzde 8'e inmeli" ifadelerini kullandı.
İthalatın ikamesine odaklanmalıyız
ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, ambalaj sektörünün 5 farklı ihracatçı birliğinden ihracat gerçekleştirdiğini vurguladı ve şöyle devam etti: "Ürünlerimizin dünya pazarında rekabetini artırmak istiyorsak enerjiye harcadığımız sermayeyi en aza indirgememiz gerekiyor. İhracatçı birlikleri ithalatla değil ihracatla uğraşmalı. Türkiye’ye gelen ithal ürünlerin ikame olarak Türkiye’de üretilmesi çok önemli. İthalatları açmaya değil, ikamesine odaklanmamız gerekiyor. Daha katma değerli üretim ve daha fazla ihracat için bunu sağlamamız gerekiyor. Yeni Serbest Ticaret Anlaşmaları için ter dökmeli, yeni pazarların peşinden koşmalıyız.”
Sürdürülebilirlik konusu ertelenemez
Atık ithalatına karşı olmadıklarını ancak bunun kademeli olarak indirilip yok olması gerektiğini söyleyen Zeki Sarıbekir, "Atık malzemenin geri dönüşüme kazandırılmasının çok önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Kendi atığımızı gömerken başkasının ayrıştırdığı atığı satın alıyoruz. Çin’in yaptığı gibi kendi atığımızı kullanmayı teşvik etmemiz gerekiyor. Çin geri dönüşüm sanayisini geliştirmek için dünyanın plastik atığını satın alıp sanayisini geliştirip yavaşça sıfıra getirdi. Bunun için biz de ülkemizdeki toplamayı ve geri dönüşümü geliştirecek sistemlerle uğraşmalıyız. Yeşil OSB konusunu destekliyoruz. Buralarda üretilen ürünlerin de önü açık olacak. ISO 9000 ilk çıktığında ISO 9000 belgesi olmayanlar ihracat yapamıyordu. Gelecekte aynı şekilde karbon karnesi kötü olan ihracatçılar ihracat yapamayacak hale gelecek. İhracatın artmasıyla bu durum birinci derecede paralel ilerliyor. Sanayi OSB’lere toplanıp şehirlerden çıkartılabilir. Bunları her zaman destekliyoruz. ASD olarak da bunun gündemde tutulması gerektiğine inanıyoruz. Sürdürülebilirlik, çevreci üretim Türkiye’nin geleceği. Çevresel sürdürülebilirliği birinci önceliğe aldığımız zaman hem lojistik hem üretim kalitesi hem de rekabet gücümüz gelişecek. Yeni bir döneme giriyoruz ve buna uyum sağlayamayanlar ayakta kalamayacak" ifadelerini kullandı.