Ambalaj Sanayicileri Derneği’nden açıkta satılan gıdalarla ilgili önemli uyarı
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), gıda ve içecek ürünlerinin mutlaka ambalajlı satılması gereğine dikkat çekerken, açıkta satılan ürünlere karşı tüketicileri uyardı.
Tüketicilerin sağlıklı gıdaya ulaşması amacıyla 27 yıldır faaliyet gösteren Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), bakliyat, et, peynir, tavuk, ayran, meyve suyu ve süt gibi sofralarda en çok tüketilen gıda ve içecek maddelerindeki tercihlerden dolayı ortaya çıkabilecek tehlikelere dikkat çekti.
ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, Türkiye'de halen pek çok gıda maddesinin ambalajlı satılmadığını, buna karşılık gelişmiş ülkelerde ise neredeyse ambalajsız ürün bulmanın mümkün olmadığını belirtti. İsrafın önlenmesi ve hijyenin sağlanması için açıkta satılan gıda maddelerinin mutlaka ambalajlı satılması gerektiğine işaret eden Zeki Sarıbekir, "Gıda güvenliğini ve hijyeni hiçe sayan ortamlarda üretimi yapılıp, açıkta satılan gıdalar ciddi tehlikeler yaratıyor. Doğru ambalajlar aynı zamanda tüketicilere verilen değerin bir göstergesi. Bir gıda veya içeceği katkısız piyasaya sürmenin tek yolu, rijit veya çok katlı esnek ambalajlarla mümkündür" dedi.
Ambalajlı gıdalar insan ömrü ortalamasını uzattı
Gıda ambalajı üretiminde hijyenin esas olduğunu belirten Zeki Sarıbekir, ambalajlı gıda ve içeceklerin tüketiciye “el değmeden” hijyenik ortamda hazırlanıp ulaştırıldığını belirtti. Zeki Sarıbekir, ambalajların yaş meyve-sebzelerin de tarladan sofraya güvenilir gıda zinciriyle taşınmasını sağlayarak bu sektörde israfın önlendiğinin altını çizdi.
"İnsan ömrü ortalamasındaki artış, ambalajlı gıda tüketimdeki artışa paralel gelişiyor." diyen Zeki Sarıbekir, sözlerine şöyle devam etti:
"Bundan 150 yıl önce insanlar temiz su, içecek, gıda, ilaç ve temel ihtiyaç maddelerine kolay ulaşamıyordu. ASD olarak geçen süre içerisinde gıda ve içeceklerin ambalaja girmesiyle insan ömrü ortalamasının uzamış olduğuna inanıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi satın aldığınız ürünün ambalajı, onun güvencesidir ve her ürün ambalaja girmeli. Ambalajın üzerindeki etikette içerdiği ürünün besin değeri, ürünün miktarı, son tüketim tarihi, üretici adres bilgileri; yani ürünün muhteviyatı ve nerede ve kim tarafından üretildiğini içeren tüm bilgiler bulunur. Sağlık için etiketinde doğru bilgiler olan ambalajlı gıda ve içecekler tercih edilmelidir. Tüketicilerimizin bu konuda duyarlı ve bilinçli olması gerekiyor” dedi.
Ambalaj ürün maliyetini artırmaz, düşürür
Zeki Sarıbekir hızlı tüketim ürünlerinde ambalajın toplam maliyet içerisindeki payının yüzde 3 ila 5 arasında değiştiğini belirterek, “Ambalaj kullanıcılarından bazıları ambalajı önemli bir maliyet unsuru olarak görüyor. Oysaki ambalaj ürün kaybını en aza indirdiği için maliyetten tasarrufu sağlıyor. Ambalaj ürünün maliyetini artırmaz, düşürür” ifadelerini kullandı.
Çevreyi ambalaj kirletmez, insan kirletir
Ambalajın çevreyi kirlettiği yönündeki yanlış algıya da değinen Zeki Sarıbekir, "Çevreyi ambalaj kirletmez, çevreyi insan kirletir. Türkiye'de geri dönüşümün ileri seviyelere çıkarılması ve modern ülkelerde olduğu gibi tüketicileri bilgilendirmek ve onların geri dönüşüme katkıda bulunmalarını sağlamak için hedeflerimizi yüksek tutmamız gerekiyor. Ambalaj olmadan ürün satılamaz, sevk edilemez. Ambalajların yarattığı katma değerle sektörümüz ülkemizin cari açığına pozitif katkıda bulunan ender sektörler arasında yer alıyor. Ülkemizin büyüyen ekonomisine önemli katkı yapan sektörlerden birisi de ambalaj sektörü. Tüm ambalajlar geri dönüştürülebilir ve ambalaj atığının geri dönüşümüyle de ülkemiz ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Bu sebeple geri dönüşümün iyileştirilerek artırılmasına yönelik yeni hedeflerle geleceğimizi planlamalıyız. Türkiye Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yılını kutlayacağımız 2023 yılı ihracat hedefimiz ile dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alma ülke hedefimize ancak böyle ulaşabiliriz” dedi.