Sunday, Nov 24th

Last updateWed, 13 Nov 2024 8am

You are here: Home Technology Haberler

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Güneş enerjisi sektöründe kararlı büyüme fırsatları

Güneş enerjisi piyasası, özellikle son altı ayda gözlemlenen panel fiyatlarındaki önemli düşüşle yatırımcılar için cazip bir döneme girmiş bulunuyor. Bu düşüş ise, yatırımcılara daha düşük başlangıç maliyetleriyle projelerini hayata geçirme olanağı sağlıyor. 2022 ve 2023 yılı başlarında gözlenen yüksek elektrik fiyatlarına kıyasla bugünkü fiyatlar önemli ölçüde düşmüş olsa da, yatırım maliyetlerindeki düşüş, güneş enerjisi santrallerini hala avantajlı bir yatırım fırsatı olarak ön plana çıkarıyor. Özellikle çatı GES projeleri için, yatırımcıların karşılaştığı geri dönüş süreleri ortalama olarak üç yıla yakın bir zaman diliminde korunmakta, bu da sektördeki dalgalanmalara rağmen güneş enerjisi yatırımlarının cazibesini sürdürdüğünü gösteriyor.

2013 yılından bu yana Türkiye’de güneş enerjisi sektörünün içinde yer aldıklarını ve piyasa dinamiklerini yakından izlediklerini söyleyen Energy Nova AŞ. Yönetici Ortağı Mehmet Uğur: “Sektörün önündeki en büyük engellerden biri finansmanın erişilebilirliğidir. Yenilenebilir enerji projelerinin finansmanında yaşanan zorluklar, hem girişimcilerin hem de yatırımcıların önündeki en büyük engellerden birini oluşturmaktadır. Bu durum, cari açığın kapatılması açısından hayati önem taşıyan GES projelerinin gelişimini kısıtlamaktadır. Finansmana erişimdeki bu zorlukların aşılması, sektörün sağlıklı büyümesi için elzemdir” ifadeleri ile konunun önemini vurguluyor. 

Müşterilerine finansman süreçlerinde rehberlik ettiklerinin ve destek olduklarının altını çizen Mehmet Uğur projelerinin işleyişi hakkında şu açıklamalarda bulunuyor; 

“Energy Nova olarak, Türkiye’nin önde gelen finans kuruluşlarından Turkcell iştiraki olan Financell ile iş birliği yapmaktayız. Bu partnerlik sayesinde, müşterierimize özel finansman paketleri sunarak, projelerinin gerçekleşmesine olanak tanıyoruz. Yatırımcılarımızın yalnızca teknik anlamda değil, finansal anlamda da yanında olduğumuzu gösteriyoruz. Sektördeki güncel trendler ve yatırım imkânları hakkında daha fazla bilgi almak isteyen yatırımcılarımızı, firmamızla iletişime geçmeye davet ediyoruz. Yatırımlarınızı en iyi şekilde değerlendirmek ve enerji dönüşümünüzde sizinle yürümek için bize ulaşın. Güneş enerjisi yatırımları hem finansal getiri hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından değerlendirildiğinde, geleceğin enerji ihtiyaçlarını karşılamada kilit bir role sahiptir. Bu fırsat penceresini değerlendirmek ve güneşin sınırsız potansiyelinden faydalanmak için, Energy Nova olarak yanınızdayız.”

Kimya sektörü Ekim ayında ihracatını yüzde 3,1 artırdı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı Ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 artışla 22,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren kimya sektörü ise Ekim ayında en çok ihracat yapan ikinci sektör oldu. İlk on ayda 25 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektör, ülke ihracatından yüzde 11,9 pay aldı.

Kimya sektörünün Ekim ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Ekim ayında kimya sektörümüz yüzde 3,1 artışla 2,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi ve ülkemiz ihracatından yüzde 11,8 pay aldı. Ülkemizin ekonomisine ve büyümesine en fazla katkıyı sağlayan sektörlerin başında geliyoruz. Ocak-Ekim olarak on aylık dönemde ihracatımız 25 milyar dolar oldu. Finansmana ulaşım, enflasyon, enerji maliyetleri, yakın coğrafyamızdaki gelişmeler gibi zorlu koşullara rağmen Türkiye’nin en çok ihracat yapan ikinci sektörü olarak ihracatımızı artırmayı başardık. Büyük bir coşku ile kutladığımız Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, sektör ihracatımızı 30 milyar doların üzerine çıkarmak için çaba sarf ediyoruz. 2000 yılında yıllık 1 milyar 864 milyon dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı yaparken bugün aylık olarak 2 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında refah seviyesi yüksek, güçlü ve gelişmiş bir Türkiye için tüm ihracatçılarımız ile birlik ve beraberlik içinde emin adımlarla yürüyoruz. Bu bilinçle, kimya sektörü olarak 2030 vizyonumuz doğrultusunda hedeflerimizi gerçekleştirmek için durmadan üretmeye, ihracata ve çalışmaya devam edeceğiz” dedi. 

Ekim ayında en çok “mineral yakıtlar ve ürünler” ihracatı gerçekleştirildi

Ekim ayında kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında mineral yakıtlar ve ürünler ihracatı, 813 milyon 579 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 784 milyon 152 bin dolarlık ihracatla plastikler ve mamulleri yer alırken, anorganik kimyasallar ihracatı 236 milyon 735 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk onda yer alan diğer sektörler ise; ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, ‘kauçuk, kauçuk eşya’, ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, ‘eczacılık ürünleri’, ‘muhtelif kimyasal maddeler’, ‘yıkama müstahzarları’ ve ‘organik kimyasallar’ oldu. 

Hollanda en çok ihracat yapılan ülke oldu Ekim ayında en çok ihracat yapılan ilk on ülke Hollanda, Rusya, İtalya, ABD, Irak, Almanya, Romanya, Lübnan, İngiltere ve Güney Afrika oldu. Ekim ayında ilk 10 ülke arasında en çok artış yüzde 785,18 ile Güney Afrika’da oldu. 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde en çok kimya ihracatı yapılan ülkeler ise sırasıyla Hollanda, Rusya, İtalya, Romanya, Almanya, İspanya, ABD, Irak, Belçika ve İngiltere olarak ilk onda yer aldı.

Plastik sektörü İSO İkinci 500'de güç kaybetti

Plastik Sanayicileri Derneği’nin (PAGDER), İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından yayınlanan “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” 2022 yılı listesine ilişkin yaptığı değerlendirmeye göre ikinci 500 büyük arasında plastik sektörü güç kaybetti. NACE koduna göre plastik sektöründe faaliyet gösteren işletme sayısı 27’den 24’e geriledi.

Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesini plastik sektörü açısından değerlendiren PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün, “NACE koduna göre plastik sektöründe faaliyet gösteren ve ikinci 500 listesinde yer alan plastik sanayisi kuruluşlarının tüm verilerinde artış görünüyor olsa da 2021 yılı ortalama döviz kuru ile 2022 yılı ortalama döviz kuru arasında %86 artış olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda bu artışların gerçeği yansıtmadığını görüyoruz” dedi.

İhracattan aldığı pay geriledi!

Sözlerine devam eden Gülsün: “Verilerini şeffaf olarak paylaşan sektör mensuplarımız üzerinden yaptığımız analizlerde ihracatın 2021 yılına kıyasla %1,9 üzerinde daraldığını görüyoruz. Aynı süreçte plastik sektörünün toplam ihracatının %16 oranında arttığını göz önünde bulundurduğumuzda İSO İkinci 500 listesinde yer alan plastik sanayisi kuruluşlarının ihracattan aldığı payın gerilediğini söyleyebiliriz. Bu ikili durumun başlıca sebeplerinden birisi 2022 yılında başlayan Ukrayna-Rusya savaşı ve bu savaşa bağlı olarak artış gösteren enerji fiyatlarının geleneksel ihracat pazarlarımızın başında gelen Avrupa’da resesyon korkusunu tetikleyerek bu ülkelere ihracatımızın yavaşlamasıdır. Zira 2022 yılında plastik sektöründe ihracat artışı hızlı artış gösteren pazarlardan gelmiştir. Bu hızlı büyüyen pazarlarda daha dinamik ve daha agresif giriş yapma imkanı bulan KOBİ’ler ihracatlarını arttırırken büyük ölçekli firmalar aynı fırsatları yakalayamamışlardır. Yine, hem 2021 hem 2022 yılında listede yer alan ve verilerini paylaşan sektör mensuplarımızın üretimden satışları %96,9 net satışları ise %93,6 artış göstermiştir. Her ne kadar bu artış önemli bir oranda olsa da ortalama kurlardaki %86’lık artışı göz önünde bulundurarak üretimden satışları dolar bazında değerlendirdiğimizde %5,9 oranında çok daha mütevazi bir büyüme yaşandığını gözlemliyoruz” dedi.

Ambalaj sektörü üretimden satışlarını yüzde 145 artırdı

Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşu arasında ambalaj sektöründen 62 firma yer aldı

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan ‘İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2022’ ve ‘İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2022’ Türkiye’nin ilk 1000 büyük sanayi kuruluşu arasında 2022 yılında 39’u Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) üyesi olmak üzere toplam 62 ambalaj sektörü firması yer aldı. ASD’den yapılan açıklamaya göre ambalaj sektörünün yıllık değişimine bakıldığında İSO ilk 1000’de yer alan firmaların sayısı 65’ten 62’ye düşerken, bu 62 firmanın gerçekleştirdiği üretimden satışlar yüzde 145,45 arttı. Çalışan sayısı da yüzde 3,58 yükseldi. Söz konusu araştırmada yer alan firmaların ihracatı ise yüzde 5,43 azaldı. 2022 İSO Birinci 500 ve 2022 İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmalarında ambalaj sektöründeki firmalar üretimden satışlardan yüzde 3,5, ihracattan yüzde 1,3 pay aldı. İlk 1000 firma arasında çalışan sayılarının yüzde 1,9’unu da ambalaj sanayi oluşturdu.   

Dünya bir dönüşümden geçiyor

Avrupa’da orman alanları günde 1.500 futbol sahası büyüklüğünde artıyor

Yenilenebilen kaynaklardan elde edilen ve defalarca tekrar geri dönüştürülme imkanı sunan karton ambalajlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Çevre bilincinin artmasıyla birlikte ambalaj sektörü dünyada en çok gelişen sektörler arasında yer alıyor. Sadece üretilen ürünlerin değil işletmelerin de sürdürülebilir yapıya büründüğüne değinen Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alican Duran, “Karton ambalaj üreticileri üretim hatlarına ve fabrikalarına yaptıkları yatırımlarla üretim sürecinde doğaya verilen zararı da minimuma indiriyor. Sektörümüz doğa dostu bir sektör. Eurostat 2022’ye göre; Avrupa’da kağıt-karton ambalaj geri dönüşüm oranı yüzde 85,8 değerinde ve bu değerin 2030 yılında yüzde 90’a çıkması hedefleniyor. Türkiye Selüloz ve Kâğıt Sanayi Vakfı (SKSV) 2022 verilerine göre ise bu oran 2022 yılı için ülkemizde yüzde 75 seviyelerinde ve kağıt-karton geri dönüşümüne dayalı sektörlerin hızla gelişmesi ile bu oran da gittikçe artmaktadır. Diğer taraftan karton ambalaj kendi başına 25 kez geri dönüştürülebilir bir malzeme olup, bu ve diğer üstün özellikleri ile dünyanın geleceği için büyük önem taşıyor” dedi.

Kusursuz geri dönüşüm ile üretimde Türkiye ilk 5’te

Dünyada karton ambalaj üretiminin ana ham maddesini yüzde 60 oranında geri dönüştürülmüş kağıtlardan üretilen kartonlar oluştururken, kalan yüzde 40’lık kısmı ise Bristol karton olarak da adlandırılan ve ormanlardan elde edilen birincil elyaf kartonlar oluşturuyor. Ülkemizde üretimi yapılmayan bu kartonlar dünyada neredeyse tamamı yönetilen endüstriyel ormanlardan elde ediliyor. Avrupa’da son 15 yılda Belçika’nın yüzölçümü kadar orman alanlarının arttığına değinen Duran, “Endüstriyel ormanlar gerçek manasıyla yenilenebilir kaynaklar. Buğday gibi hasat edilip, yeniden dikilip yetiştirilen sonsuz bir ham madde kaynağı sunuyorlar. Avrupa’da özellikle kağıt-karton üretimi nedeniyle bu orman alanları her geçen gün artıyor. TU Graz araştırmasına göre kağıt-kartonun 25 defa geri dönüştürülebilir olması da sektörümüzü cazibe merkezi haline getiriyor. Baktığınız zaman her karton ambalaj üretim tesisi hem kullandığı ham maddeler hem de üretim süreçleri gereği bu ham maddelerden çıkan kenar ıskarta ve fire ile bir geri dönüşüm ham madde kaynağı sunuyor. Bu noktada her geçen gün yapılan yatırımlarla gelişen ve büyüyen Türkiye karton ambalaj sektörü de Avrupa’nın en fazla üretim yapan ülkeleri arasında ilk beşte bulunuyor” dedi. 

Üreticiler çevre atık yönetimi konusunda hassas

Yerli karton ambalaj üreticisi firmalar, üretim sırasında oluşan yüzde 10 ila 20 arasındaki fireleri çeşitli geri dönüşüm firmalarına emanet ederek, sınıflarına göre tasnif edildikten sonra kağıt-karton üretim tesislerine ham madde olarak kullanılmak üzere gönderilmesini sağlıyor. Üreticilerin çevreye atık bırakmadıklarına değinen Duran, “Yapılan üretim gereği zaten oluşan üretim fireleri de ham madde olan kâğıt-karton üretimi için değerli bir malzeme. Bu nedenle üreticiler en ufak miktarına kadar biriktiriyor ve çevreye atık bırakmamış oluyorlar. Karton ambalajlar doğaya bırakıldıklarında kompost edilebilir özelliğiyle haftalar içerisinde biyolojik olarak çözünerek doğada çevre kirliliğine neden olmuyor. Ancak biz yine de insanların geri dönüşüm kutularına atmalarını teşvik ediyoruz, çünkü bu sayede tekrar üretime kazandırabiliyoruz. 

Ambalaj tasarımı da çok önemli. Yani her şey tasarım aşamasından başlıyor. Tasarım yapılırken kolay geri dönüştürülebilir olmasına dikkat edilmeli, aşırı ambalaj kullanımının azaltılarak atığının da azaltılması önemli. İyi tasarlanmış ürün ve üretim süreçleri hem ambalajın hem de içindeki ürünün çevresel etkilerini en aza indirirken, ürün ve tüketicinin taleplerini de karşılaması gerekiyor. Karton ambalajın sürdürülebilir olması için yalnız ana ham maddeler olan kağıt ve kartonun sürdürülebilir olması yeterli değildir. Karton ambalaj üretiminde kullanılan mürekkep, lak, tutkal diğer malzemelerin de bu şartı sağlamaları gerekmektedir. Bu konuda baskı mürekkep tedarikçileri de güzel çalışmalar yürütmektedir.

Ayrıca birçok üretici firmamız yenilenebilir enerji kullanımına geçip, GES yatırımları yaparak fabrikalarında kullandıkları elektriği de sürdürülebilir yöntemlerle elde ediyorlar. Karbon ayak izinin azaltılması için biz de örnek uygulamaları üreticilerimizle paylaşıp teşvik etmeye çalışıyoruz” dedi.

Plastik sektörünün aktörleri Plast Eurasia İstanbul’da buluşuyor

Plastik endüstrisinin her yıl düzenlenen en büyük fuarlarından biri olan Plast Eurasia İstanbul Fuarı 22-25 Kasım 2023 tarihleri arasında sektörün aktörlerini buluşturmaya hazırlanıyor. Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde 32. kez bir araya gelecek olan sektör temsilcileri, plastik endüstrisine dair son teknolojileri, gelişmeleri tek çatı altında görme imkanı bulacak. 

Plastikler hayatımızın her alanında yer alıyor

Bugün 10 milyon tonu geçen toplam üretimi, 50 milyar doları aşan cirosu, 8 milyar doları aşan direkt mamul ihracatı ve son 10 yılda GSMH büyümesini aşan yıllık büyümesi ile Türkiye ekonomisinin en önemli aktörlerinden biri olan plastik endüstrisinin ülke ekonomisine katkısı giderek artıyor. Türkiye plastik endüstrisinde Avrupa’da ikinci, dünya genelinde ise altıncı sırada yer alıyor. Bugün, ambalajdan yapı ve inşaata, ulaşımdan tarıma, elektrik elektronikten sağlık sektörüne hatta spora, tasarıma, hobilerimize kadar pek çok alanda plastik hayatımızın içinde yer alıyor. 

Teknoloji ve yeniliğin merkezi Plast Eurasia İstanbul Fuarı 

Sektörün geleceğini şekillendiren, hayatımıza yön veren teknolojilerin ve yeniliklerin sergileneceği fuarda, 1.000’in üzerinde katılımcı firmanın 65.000’den fazla sektör profesyoneli ile bir araya gelmesi bekleniyor. Plastik endüstrisinin önde gelen markalarının sergileyeceği binlerce ürünü bir arada inceleme fırsatı yakalayacak olan ziyaretçiler, makine ve ham madde ana başlıkları altında en yeni ürün ve hizmetleri fuarda bulabilecekler. 

Plastik makineleri, makine ekipmanları ve yan sanayi, kalıp, geri dönüşüm, ısı ve kontrol cihazları, otomasyon, soğutma sistemleri, ham madde ve kimyasalları, yarı mamul ürünlerinin sergilendiği geniş bir kapsama sahip olan fuar 2023 yılında da büyümesini sürdürüyor. Etkinliğe yaklaşık 2 ay kala satışların tamamlandığı fuarda, 2023 yılında bir yeni salon daha ziyarete açıldı. Dünyanın dört bir yanından ürünlerini sergilemeye gelecek olan katılımcılar Almanya, İngiltere, Polonya, Hollanda, İspanya gibi ülkelerin yanı sıra Hindistan, İran gibi sektörde önde gelen diğer ülkelerden de ziyaretçiler ile buluşacak. 

Yoğun ilginin sürdüğü fuarın online bilet ücretlerinde avantajlı dönem devam ediyor. Online biletini erken alan ziyaretçiler fuarı, indirimli bilet ile ziyaret edebilecek. Fuar, üç gün boyunca 10.00-19.00 saatleri arasında, son gün 10.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Avantajlı online bilet fiyatından yararlanmak isteyen ziyaretçiler fuarın web sitesinden biletlerini alabilecekler.

Made in Italy endüstrisi ile ilgili birkaç sayısal veri

Ambalaj ve paketleme makineleri endüstrisi, gerek ciro gerekse firma sayısı bazında İtalyan makine sektörünün ana taşıyıcılarından birini teşkil ediyor. 

ITA Ajans tarafından verilen bilgiye göre, sektörde faaliyet gösteren toplam 633 firma, 36.350’i aşkın kişiye istihdam sağlıyor. Ayrıca 2021 yılında %78,4’ü uluslararası pazarlarda olmak üzere, 8,2 milyar Euro’yu aşkın (2019 yılına göre +% 2.4) ciro elde edildiği belirtiliyor. Dünya pazarındaki %21’lik pazar payı ile İtalya, sektördeki en büyük tedarikçi ülkeler arasında yer alıyor. Büyükten küçüğe doğru sıralandığında İtalya’nın ihracat pazarları arasında; AB, Asya ve Kuzey Amerika, AB dışı ülkeler, Güney Amerika ve Afrika ülkeleri yer alıyor.

ITA Ajans; neden Made in Italy sorusunun yanıtlarını ve sektörün başlıca trendlerini şu başlıklar altında sıralıyor;

Sürdürülebilirlik: Endüstri, atıkların azaltılmasına ve daha genel olarak daha fazla çevresel sürdürülebilirliğe doğru geçişin desteklenmesinde temel bir role sahiptir. Teknolojinin zorlukları, daha az malzeme (su şişelerindeki plastiği veya ambalaj paletlerini düşünün) veya alternatif malzemeler (plastik yerine kağıt) kullanarak ürünün korumasını sağlayan çözümler tasarlamaktan ibarettir. Ambalajla ilgili son Avrupa mevzuatı, sektördeki Made in Italy şirketlerinin araştırma ve yenilik açısından zaten güçlü bir katma değere sahip olduğu teknolojik çözümleri gerekli kılmıştır. AB Komisyonu tarafından da teşvik edilen, yeniden kullanımın geri dönüşüme göre ayrıcalığı, yalnızca yeni makineler üretmekle kalmayıp aynı zamanda mevcut makinelerin uyarlanmasına olanak tanıyan çözümler de tasarlamak zorunda bırakacaktır.

E-ticaret: Ambalajların giderek artması ile, e-ticaret bu sektör için önemli bir imkan sağlamaktadır. Made in Italy teknolojileri uluslararası pazarlarda aynı anda daha fazla koruma, kişiselleştirme ve uluslararası nakliyat maliyetleri de göz önünde bulundurulduğunda daha az materyal kullanımına ilişkin çözümler sunmaktadır.  

Yan sanayi: Yan sanayi pazarı sektör cirosunun %19,4’ünü teşkil etmektedir. Rekabetçi kalabilmek için uluslararası pazarlarda, Endüstri 4.0 ve IoT'nin sunduğu çözümlerden yararlanan destek ve yardım çözümleri aracılığıyla müşterilere sadece basit bakım hizmetleri değil, aynı zamanda makine kullanılabilirliği ve öngörücü bakım hizmeti de sunmak gerekiyor.

ITA Ajans Hakkında

ITA Ajans, UCIMA (İtalyan Paketleme ve Ambalaj Makineleri Üreticileri Birliği) işbirliği ile sektördeki firmaların hedef pazarlarda gerçekleşen önemli uluslararası fuarlarda resmi ülke stantları organize ediyor.

Aynı zamanda sektördeki en önemli İtalyan Fuarı Ipack-Ima'yı da destekleyerek, giderek artan uluslararasılaşmayı teşvik etmeye yönelik çalışmalar yürütüyor.

Berat Güzelel EBSO Meclisi’nde

Son yıllarda farklı sektörlerde gerçekleştirdiği yatırımlarla dikkat çeken BTP Grubu, iş dünyası örgütlerinde de ağırlığını hissettiriyor. Grubun amiral gemisi konumunda olan Batı Polimer AŞ’nin Genel Müdürü Berat Güzelel, geçen Şubat ayında BTP Grubu’na katılan As İp Halat AŞ’yi temsilen Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclisi’nde görev yapacak. 

Yeni görevi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Güzelel, EBSO Meclisi’nde ve Yönetim Kurulu’nda uzun yıllardır görev yapan Erdoğan Çiçekçi’nin yerine As İp Halat AŞ’yi temsilen Meclis Üyeliği’ne seçilmenin kendisi için gurur verici olduğunu söyledi.

24’üncü Plastik Ambalaj Sanayii Meslek Komitesi’nin Başkanı Şener Gençer ile Ege Plastik Sanayicileri Derneği’nde de uzun yıllardır Yönetim Kurulu’nda görev yaptıklarını hatırlatan Güzelel, “İzmir sanayisinin kalbi konumunda olan ve 70 yıldır bu ağırlığını iş hayatımızın her zerresinde hissettiren Ege Bölgesi Sanayi Odamızın Meclis Üyesi olmak, yaşamımdaki en büyük gurur kaynaklarından biridir. Komite Başkanımız Sayın Şener Gençer’in liderliğinde sektörümüze hizmet etmeye devam edeceğiz. Sektörümüzün duayeni, bizlerin de çok kıymetli bir büyüğü olan Erdoğan Çiçekçi ağabeyimizin engin tecrübelerinden ve birikimlerinden yararlanmayı sürdüreceğiz. Kendisine sektörümüze verdiği emekler için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. 

EBSO Meclis Üyesi Berat Güzelel, plastik sektörünün ithalat bağımlılığı ve üretim maliyetlerinin yüksekliği başta olmak üzere pek çok sorunla baş etmek zorunda kaldığını, 24’üncü Plastik Ambalaj Sanayii Meslek Komitesi’nin sanayicilerin sorunlarını EBSO gündemine sistematik şekilde taşımaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Anar Mammadov Petkim Yönetim Kurulu Başkanı seçildi

28 Temmuz 2023 tarihinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından SOCAR Başkan Yardımcılığı görevine atanan Anar Mammadov, aynı zamanda SOCAR Turkey Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve SOCAR Türkiye grup şirketi Petkim Petrokimya Holding A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı seçildi.

SOCAR Turkey Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve SOCAR Türkiye grup şirketi Petkim Petrokimya Holding A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Anar Mammadov, 1971 yılında Bakü’de doğdu. Azerbaycan Tıp Üniversitesi’nde tıp eğitimini tamamladı. Ardından Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk Bölümü’nden mezun oldu. İngiltere’de College of Petroleum Studies’de petrol tedariki, lojistik ve ticaret üzerine doktora, TRIUM Global Executive MBA kapsamında İşletme yüksek lisansı yaptı.

1995-1998 yılları arasında kurucusu olduğu Avista şirketini yönetti. 1998-2007 yılları arasında Milio International’da bölge direktörü olarak çalıştı. 2007 – 2009 yılları arasında Arxiel Carbonexis şirketinde, 2009 – 2014 yılları arasında SOCAR Gürcistan’da, 2014 – 2016 yılları arasında SOCAR Yunanistan’da CEO olarak görev aldı. 2016 yılında Petkim Genel Müdürlüğü görevine geldikten sonra, Kasım 2019’da SOCAR Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi Başkanı olarak atandı.

2018’de Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı tarafından Taraggi (İlerleme) Madalyası’na layık görülen Mammadov petrol ve enerji sektöründe 15 yılı aşkın tecrübeye sahip. Bunun yanı sıra iyi derecede İngilizce, Rusça ve Yunanca biliyor.

Ambalaj sektörü ‘Ambalaj Sanayinin Sürdürülebilirlik Yol Haritası’ teması ile bir araya geliyor

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) pandemiden önce 2019 yılında ilk kez düzenlediği “Sürdürülebilir Ambalaj & Döngüsel Ekonomi” temalı kongrenin ardından, 7-8 Aralık tarihlerinde İstanbul’da ‘ASD Ambalaj Kongresi 2023 - II. Uluslararası Ambalaj Sanayi Kongresi’ni düzenlemeye hazırlanıyor. Ambalaj sanayi ve sektörünü destekleyen üretim dallarını, araştırmacıları, öğrencileri, kamu kurumlarını, marka sahiplerini, perakendecileri, sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirmesi hedeflenen kongrenin teması ise ‘Ambalaj Sanayinin Sürdürülebilirlik Yol Haritası’ olarak belirlendi. 

2019’da düzenlenen kongrenin bir hayli başarılı geçtiğini ifade eden ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, “İki gün süren kongremize 13 ülkeden 45 konuşmacı ve 1000 kişi katılmıştı. Bu yıl düzenleyeceğimiz kongrenin benzer şekilde sektörümüz tarafından yoğun ilgiyle karşılanacağını biliyoruz. Bu çerçevede de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sürekli gelişme içerisinde olan ambalaj sektörü için büyük önem taşıyan kongremizin dünyadaki tüm sanayiler için ortak alan olan ambalaj sektörünün ve ilgili endüstrilerin gelişmesine katkı sağlamasını hedefliyoruz” dedi.  

Güçlü bir konumdayız

Ambalaj sektörünün sürekli bir gelişim içinde olduğunun altını çizen Zeki Sarıbekir, “Sektörümüzde sürekli bir yenilik, sürekli bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Gelen talepler farklılaşıyor ve bunlara ayak uydurulması gerekiyor. Biz de yaşanan değişim ve dönüşümü yakından takip ediyor, bu değişim ve dönüşümü tüm sektörümüzün yakalayabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ASD olarak, dünyadaki tüm sanayiler için ortak alan olan ambalaj sektörünün ve ilgili endüstrilerin gelişmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Ülke olarak ambalaj sektöründe dünya çapında çok güçlü bir konumdayız. Mevcut şartlar göz önüne alındığında, ülkemizin üretim kapasitesi, nitelikli insan gücü ve rekabetçi yapımız da eklendiğinde çok daha büyük potansiyele sahip olduğumuzu görüyoruz” diye konuştu. 

Sektörümüzü geleceğe hazırlıyoruz

Değişen dünya düzeninde gelecek için kaygıların arttığına dikkat çeken Zeki Sarıbekir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kaygıları yakından takip ediyor, ambalaj sektörü olarak bu kaygıları minimum seviyelere indirmeyi hedefliyoruz. İşte bu yüzden kongremizin ana temasını da ‘Ambalaj Sanayinin Sürdürülebilirlik Yol Haritası’ olarak belirledik. Yaşanılan bu dönemde iklim değişikliğinin etkileri en derin şekilde hissediliyor. Yükselen nüfusla birlikte ihtiyaçlar da çeşitlenirken, gıdadan temizlik ürünlerine kadar hayatın her noktasında yer alan ambalaja olan ihtiyaç da artıyor. İşte bu noktada biz üreticiler olarak üretim şekillerimizi değiştiriyor, gelişen ihtiyacı karşılarken çevreyle daha uyumlu üretim modelleri geliştiriyoruz. Şu anda iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması başta olmak üzere öncelikli konular arasında; sorumlu üretim, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, döngüsel ekonomi, geri dönüşüm, sera gazı hesaplama-azaltım ve Avrupa Yeşil Mutabakatı yer alıyor. Birçok ülke sürdürülebilir üretim modellerine geçiş yapamayan ülkelerden ya da şirketlerden alım yapmayı azaltıyor, sonlandırıyor. Sektör olarak biz de böyle bir durumla karşılaşmamak için yeni yatırımlar yapıyor, üretim hatlarımızı revize ediyoruz. Döngüsel ekonomi dahilinde hedeflenen üretim ve ticaret süreçlerini yakından takip ediyoruz. Düzenleyeceğimiz ASD Ambalaj Kongresi 2023’te yaşanan gelişmeleri tüm sektör paydaşları ile birlikte ele alacağız. ‘Ambalaj Sanayinin Sürdürülebilirlik Yol Haritası’ temasıyla 2 gün sürecek kongremizle sektörümüzü geleceğe hazırlamak istiyoruz.”

Kongredeki konu başlıkları şu şekilde sıralanıyor:

•Döngüsel Ekonomi ve Geri Dönüşüm 

•Ambalaj Malzemeleri ve Sürdürülebilir Üretim 

•Güncel Geri Dönüşüm Teknolojileri

•Ambalaj Baskı Teknolojileri

•Türkiye'de ve Dünyada Ambalaj Sektörü

•Ambalajda Kalite ve Yeni Mevzuat

•Gıda Ambalajlarında Yenilikler

•Ambalaj Tasarımı ve Yaratıcı Düşünme 

•Ambalaj Sektöründe Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji 

•Endüstri 4.0 ve Dijitalleşme

Kimya sektöründen 2,6 milyar dolarlık ihracat

Ağustos ayında plastikler ve mamulleri ihracatı, 801 milyon 426 bin dolarla kimya ihracatında ilk sırada yer aldı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 artışla 21,6 milyar dolar oldu. Ağustos ayında 2,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren kimya sektörü ise ülke ihracatına en çok katkı veren ikinci sektör oldu.

Kimya sektörünün Ağustos ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Ülkemizin ihracatına en büyük katkı veren sektörlerin başında geliyoruz. Ağustos ayında kimya sektörümüz 2,6 milyar dolarlık ihracat ile en çok ihracat yapan ikinci sektör oldu ve ülke ihracatından yüzde 14,4 pay aldı. Geçen yıl Ağustos ayına göre ihracatımızda yüzde 8,8’lik bir gerileme oldu. Ocak-Ağustos döneminde ise ihracatımız 19,5 milyar dolara ulaşırken son on iki aylık dönemde ihracatımız 30 milyar doları aştı. Elbette küresel ekonomideki durgunluk ve yavaşlama, özellikle en çok ihracat yaptığımız Avrupa pazarının resesyona girmesi, Rusya-Ukrayna savaşı yanı sıra Şubat ayında yaşadığımız yıkıcı deprem felaketi gibi gelişmeler ihracatımıza olumsuz etki yapıyor. Dolayısıyla ilk yarı ciddi zorlanmalar yaşadık. Buna rağmen ülkemiz 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 3,9 büyüdükten sonra ikinci çeyrekte yüzde 3,8 büyüdü. İkinci yarıdan beklentimiz daha pozitif. Açıklarımızı, eksiklerimizi telafi etmek için uğraşıyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ihracatçı firmalarımızın yararlanması adına 11 bankamızla beraber 1 milyar dolar hacminde yeni kredi protokolü imzaladıklarını duyurdu. Protokol çerçevesinde firmalarımız 5 milyon dolar veya 100 milyon TL'ye kadar uygun maliyetli ihracat kredisi kullanabilecek. Bununla birlikte Kredi Garanti Fonu'ndan yararlanacakların kefalet limitleri artırıldı ve KOBİ’ler için 100 milyon liradan 150 milyon liraya, KOBİ dışı yararlanıcılar için 350 milyon liradan 500 milyon liraya çıkarıldı. Bu gelişmeler, özellikle bu dönemde sermayeye daha fazla ihtiyaç duyan firmalarımız için finansmana ulaşım açısından büyük önem taşıyor. Bu desteklerin ve kredi limitlerinin artarak devam etmesini bekliyoruz. Bu ay açıklanması beklenen OVP’nin de üretim, ihracat ve istihdamı destekleyen politikaları içereceğine inanıyoruz. Stratejik öneme sahip kimya sektörünün ihracatta çatı kuruluşu İKMİB olarak, hedeflerimize ulaşmak için faaliyetlerimizi sürdürmeye ve ihracatçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz” dedi. 

ISK – SODEX 2023'ün ana gündemi sürdürülebilirlik

Dünyanın her yerinden konusunda uzman katılımcıları ve ziyaretçileri ile 26 yıldır düzenlenen ve iklimlendirme sektörünün en güçlü fuarlarından biri olan ISK – SODEX Uluslararası HVAC&R, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su arıtma, Yangın, Havuz ve Güneş Enerjisi sistemleri fuarı, önemli markalara ev sahipliği yaparken her fuar sonrası gerçekleşen iş birlikleriyle de iklimlendirme sektörünün ticaret hacmine katkı sunmayı hedefliyor. Bu yıl, 25-28 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek fuarda; dört gün boyunca 25 sektörel forum ve panel gerçekleşirken, 90 bin profesyonel ziyaretçinin fuarı ziyaret etmesi bekleniyor. 80 ülkeden 500 VIP satın alma profesyonelini ağırlamaya hazırlanan fuar, FUAR 1.000’i aşkın firmaya da ev sahipliği yapmayı hedefliyor. Her yıl iklimlendirme sektöründeki yeniliklere ev sahipliği yapan fuarın bu yılki organizasyonunda düşük maliyetli, çevreci ve enerji verimliliği yüksek olmak üzere; çatı tipi klimalar, veri merkezleri için hassas kontrollü klimalar, kumanda panelleri ve sensörler, havalandırma sistemleri ve ısı pompaları ile birlikte hijyenik ısıtma ve soğutma sistemleri sergilenecek.

Sürdürülebilirlik ön planda olacak İlk organize edildiği 1997 yılından bu yana her geçen gün daha fazla imalatçı ve sektör profesyoneline ulaşarak Türkiye’nin ihracat hacmine önemli katkısı bulunan ve iklimlendirme sektörüne yön veren ISK SODEX’in 2023 organizasyonunda katılımcı firmalar geliştirdikleri enerji verimliliği yüksek çözümlerini fuarda ziyaretçilerin beğenisine sunacak. Günümüzde işletmelerin, konutların ve kurumların hem ekonomik hem de hijyenik ısıtma ve soğutma sistemleri taleplerine karşın çözümler üretmeye çalışan iklimlendirme sektörü temsilcileri; yapılarda enerji tüketimini optimize ederek maksimum verim sunan sistemleri, binaların CO2 emisyonlarını düşürmek için ürettikleri cihazları, duman ve ısı tahliyesini hızla gerçekleştiren havalandırma ünitelerini sektör profesyonellerine sunarken diğer yandan da yeni iş anlaşmaları için görüşmeler yapacak.

Plast Eurasia 2023 Fuarı hazırlıkları başladı

Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından PAGEV iş birliğinde düzenlenen Plast Eurasia İstanbul 2023 fuarı, 22-25 Kasım 2023 tarihleri arasında 32’inci kez sektör profesyonellerini bir araya getirmeye hazırlanıyor.

Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı, plastik makine ve ham madde sanayine özgü ürün ve üretim uygulamaları başta olmak üzere sektöre ait çeşitli makine, ham madde ve ekipmanı tek çatı altında inceleme fırsatı sunuyor.

Sektörün tercihi Plast Eurasia İstanbul Fuarı

Plast Eurasia İstanbul 2022 yılında; 13 sergi salonunda 1.087 katılımcı ve 64.047 ziyaretçi ile bir kez daha sektörün tercihi oldu. Fuarda dünyanın beş kıtasından katılımcılar en yeni ürün ve hizmetlerini ziyaretçilerine sundu. Sektörün öncü firmalarının yer aldığı fuarda, katılımcı sayısı bir önceki yıla oranla %27 arttı.

Katılımcı ve ziyaretçilerinden tam not aldı

Katılımcıların %94’ü 2023 yılında da katılımcı olarak fuarda yerlerini alacağını belirtirken ziyaretçilerin %90’ı fuardan memnun ayrıldığını ifade etti. Katılımcılar, fuara katılma amaçları olan şirket imajını güçlendirmek, yeni ürün/hizmet tanıtmak, ulusal ve uluslararası pazardan müşteri kazanmak, mevcut iş bağlantılarını güçlendirmek ve yeni iş bağlantıları kurmak, rekabetten geri kalmamak gibi konularda fuarın beklentilerini fazlasıyla karşıladığını belirtti.

İhracatınızı artırmak için harekete geçin

Fuarda ihracatın en çok yapıldığı ülkelerden gelen ziyaretçiler dikkat çekti. Fuar, başta Almanya, İtalya, İspanya, Fransa, Polonya, İngiltere gibi ihracat rakamlarının yüksek olduğu ülkelerden 10.227 uluslararası ziyaretçi toplamda 64.047 profesyonel ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. 

Hedeflerinizi bu fuarda yakalayın

Katılımcıların uluslararası ziyaretçilerle bir araya gelerek, ürün ve hizmetlerini sunma, yeni iş birlikleri kurma fırsatı yakaladığı fuarda, ziyaretçiler son teknoloji ürün ve uygulamalar hakkında birebir bilgi alarak sektördeki yenilikleri yakından görme fırsatı yakalayacak. Kalite ve çeşitlilik açısından alanında rakipsiz olan fuarda, yerli ve yabancı sektör profesyonelleri bir araya gelerek yeni ticari bağlantılar kurma fırsatı yakalayacak. 4 gün sürecek olan fuarda 1000’in üzerinde firma ile görüşmek isteyen ziyaretçiler giriş biletlerini fuar web sitesinden alabiliyorlar.

DyDo Drinco Türkiye, atık sorunu için harekete geçti

Sürdürülebilir kaynaklar elde edebilmek ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakabilmek için geri dönüşüm büyük bir önem taşıyor. Tüketimi en aza indirerek malzemelerin yeniden kullanılabilir hale gelmesini sağlayan geri dönüşüm, sürdürülebilir bir dünyanın anahtarını oluşturuyor. Değerleri doğrultusunda sürdürülebilirliği odağına alan çalışmalar gerçekleştiren DyDo Drinco Türkiye, bu çerçevede hayata geçirdiği “Crush Your Bottle” projesi ile plastik şişe atıkları sorununu ele alıyor. Günlük hayata kolayca entegre edilebilen proje, plastik atıkların geri dönüşümü için pratik bir çözüm sunuyor.

Gençlere ve çocuklara daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için harekete geçti

Her yıl milyonlarca plastik şişe çöplere atılıyor, düzensiz çöp atımı ise atık fazlalığına sebep oluyor ve zararlı sera gazlarını havaya salıyor. Bu çerçevede harekete geçen DyDo Drinco Türkiye, boş plastik şişelerin çöp kutusuna atılmadan önce ‘şişeyi ezme’ uygulamasını benimseyerek bir farkındalık projesine imza attı. Küçük bir adımla büyük bir etki yaratmayı amaçlayan şirket, Saka Su markasıyla hayata geçirdiği “Crush Your Bottle” projesi ile plastik şişe kullanan herkesin bu şişeleri ezerek çöp kutusuna atmaya davet ediyor. 

DyDo Drinco Türkiye, yeni projesi ile çöp kutularında daha fazla alan yaratmayı, atık toplama sıklığının ve CO2 emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.

3 bin ton ambalaj atığı ekonomiye kazandırılıyor

Eyüpsultan Sıfır Atık Merkezi’nde, İlçe Sıfır Atık Yönetim Planı kapsamında ambalaj, cam, yağ, pil, elektronik ve tekstil atıkları kaynağında ayrı olarak toplanarak ayrıştırılıyor.

İstanbul Avrupa yakasının ilk otomatik ambalaj atığı ayrıştırma tesisi olma özelliğini taşıyan Eyüpsultan Sıfır Atık Merkezi'nde aylık 3 bin ton ambalaj atığı ekonomiye kazandırılıyor. Tesis içerisinde poşet açıcı, ön ayrıştırma kabini, balistik seperatör, magnet, disk elek, ayrıştırma bandı ve saatte 15 ton ambalaj atığını sıkıştırabilen balya-press makinesi gibi otomatik ayrıştırma sistemleri bulunuyor.

Toplam 4.168 m² alana sahip, 13 tür atığın kabulünün sağlandığı Eyüpsultan Sıfır Atık Merkezi’nde; 1.030 m²'lik 1. Sınıf Atık Getirme Merkezi inşa edildi. Merkezde 93 m² Geçici Tehlikesiz Atık Depolama binası, 32 m² Geçici Tehlikeli Atık Depolama Binası, 905 m² asfalt zeminli açık alan imalatları tamamlandı. Ambalaj atıkları 10 hidrolik sıkıştırmalı araç ve 1 mini araç olmak üzere toplam 11 araç ile tüm mahalellerden toplanıyor.

Otomatik ambalaj ayrıştırma tesisi nasıl çalışıyor?

Toplanan ambalaj atıkları Alibeyköy Şantiyesinde bulunan Eyüpsultan Sıfır Atık Merkezi'ne getirildikten sonra besleme bandına bırakılarak disk elek kısmına geliyor.

Disk elek; karton, plastik bidon, teneke gibi malzemeleri ayrıştırma bandına gönderirken, elekten geçen diğer küçük malzemeler diğer ayrıştırma bandına gidiyor. Küçük olan parçalar daha sonra boyutlarına göre ayrıştırılması için Balistik Seperatöre geliyor.

Malzemeler iki ve üç boyut olarak ayrıştırılıyor

İki ve üç boyut olarak ayrılan malzemeler tekrar ayrı ayrı ayrıştırma bandına gelerek türlerine göre haznelere atılıyor. Metal olan parçalar üç boyut ayrıştırma bandında bulunan magnet vasıtasıyla el değmeden ayrıştırılırken, ayrıştırılan malzemeler haznelerde dolduktan sonra pres makinesine gitmek üzere ayrı bir banda dökülerek presleniyor.

EKOMAT Projesi ile 1 yılda 1,6 milyon atık

BİRCAM Vakfı, GCA ve Park Cam iş birliği ile oluşturulan “EKOMAT” Projesi’nin, 1 yıllık sonuçları duyuruldu. Üye sayısı 11 bine yakın kişiye ulaşan projede 1 yılda 1,6 milyon adet içecek ambalajı kaynağında ayrılarak Ekomat’lar üzerinden toplandı. Ekomat’lar boşaltılırken çoğunlukla elektrikli toplama aracı tercih edilerek; alıcı ortama daha az kirletici gazlar verildi. Geri kazanılan ürünler ile belediyenin düzenli depolama tesisine 45 çöp kamyonu kadar atık gönderilmeyerek alandan tasarruf sağlandı. 

“Geri dönüşüm hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip”

İş ortağı oldukları EKOMAT Projesi’nin şu ana kadarki sonuçlarından dolayı mutluluk duyduklarını belirten GCA Genel Müdürü Dr. Abdullah Gayret, “GCA olarak, teknolojik gelişmeleri takip ederek çevresel kirlenmeyi önlemeye, atıkları mümkün olduğu kadar geri kazanma, geri kazanımı olmayan atıkları çevreye zarar vermeden bertaraf etme misyonuyla hareket ediyoruz. Çünkü geri dönüşüm sadece sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da büyük bir öneme sahip. Bu nedenle her yönüyle çevreyi koruyan, halkın sürdürülebilirlik konusunda bilinçlenmesi ve geri dönüşümü günlük hayatının bir parçası olarak uygulamasını hedefleyen bu projeyi hayata geçirdik. Cam, plastik ve metal içecek ambalajlarının depozito iade makineleri ile yüzde 100 geri dönüşümünü sağlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz projemiz kapsamında Yalova’nın 15 farklı noktasına 34 adet EKOMAT depozito iade cihazı konumlandırdık. Vatandaşların cam, metal ve plastikleri geri dönüşüme kazandırarak mobil uygulama üzerinden para değerinde puanlar kazandığı proje; hem ekonomiye katkı sağlıyor hem de karbon ayak izinin azaltılmasına destek oluyor. Ambalaj malzemelerini geri dönüşüme kazandırmak üzere tüketicide bilinci artırmayı hedefleyen EKOMAT projemizle örnek model oluşturduk. Yerel yazılımı sayesinde verileri anında izleyebilme özelliğiyle “geri dönüşümün dijital dönüşümü” niteliğindeki bu projemizdeki amacımız, ülkemize ambalajın geri dönüşüm kültürünü kazandırmak” ifadelerini kullandı. 

Metal ambalaj ihracat birincisi Sarten oldu

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), başarılı ihracatçılarını düzenlenen törenle ödüllendirdi. ‘İhracatın Metalik Yıldızları’nda toplam 82 firma ödül alırken, ‘Metal Ambalaj’ kategorisinin birincisi Sarten Ambalaj oldu. Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar’ın da katıldığı törende ödülü, Sarten Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir aldı. 

Türkiye’de Adana, Balıkesir, Çorlu, Kocaeli, Bursa, Manisa, İstanbul, Çerkezköy, yurt dışında ise Bulgaristan, Rusya ve Hollanda’da olmak üzere toplam 21 fabrika ile hizmet veren Sarten’in toplam cirosunun 800 milyon dolara ulaştığını ifade eden Zekir Sarıbekir, ödül töreni sonrası değerlendirmelerde bulundu. 2025 yılında 1 milyar dolar ciroya ulaşmayı hedeflediklerinin altını çizen Zekir Sarıbekir, “2030 yılında ise 30 fabrikaya ulaşma hedefimiz var. Bunun için de çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. 100'e yakın ülkeye yılda 220 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. Sarten Ambalaj olarak dünyada ilk 10 metal ambalaj üreticisi, Avrupa’da ise ilk 3 içerisinde yer alıyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana hedefimiz üretim, yenilik ve büyüme odaklı Türkiye ekonomisine kesintisiz katkı sunmak” diye konuştu.  

Genç zihinler sürdürülebilir dünya için yarışıyor

ÇEVKO Vakfı Yeşil Nokta Ödülleri kapsamında bu yıl ikinci kez düzenlenen, Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri için son başvuru tarihi, gelen talepler üzerine 13 Ekim 2023 tarihine uzatıldı.

ÇEVKO Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı, gelenekselleşen Yeşil Nokta Ödülleri kapsamında, Sanayi ve Basın ödülleri sonrasında başlattığı Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri’ni bu yıl ikinci kez düzenliyor. Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri, üniversite öğrencilerinin ambalaj tasarımı, atık yönetimi ve sosyal sorumluluk alanında özgün çevre dostu ürün, uygulama ve proje geliştirmelerinin teşvik edilmesi, üniversite-sanayi iş birliğinin sağlanmasını hedefliyor. Her kategoride ilk 3’e giren projelere para ödülü ve ayrıca teşvik para ödülleri de veriliyor.

Ambalaj Eko-tasarımı, Atık Yönetim Sistemi ve Uygulamaları, Çevre Konulu Sosyal Sorumluluk Uygulamaları olmak üzere üç farklı kategoride ödüller aşağıdaki gibi veriliyor.

Ödüller

1.lik Ödülü 10.000 TL 

2.lik Ödülü 5.000 TL 

3.lük Ödülü 3.000TL 

Teşvik Ödülü 2.000 TL

ÇEVKO Vakfı’nın, Türkiye’deki tek temsilcisi olduğu ve çoğunluğu AB üyesi 31 ülkede, 540 milyon tüketiciyi kapsayan “Yeşil Nokta” markasının, genişletilmiş üretici sorumluluğu modelinin en başarılı uygulama örnekleri arasında yer aldığını belirten ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “Yeşil Nokta, sorumlu üreticiyi ve tüketicinin sorumluluğa gösterdiği saygı ve beğeniyi simgeliyor. Yetkin sanayi inisiyatifi ve sivil toplum kuruluşu kimliklerini bir araya getiren ÇEVKO Vakfı, 10 yıldır düzenlediği Yeşil Nokta Ödülleri ile çevre ile ilgili sürdürülebilir geri kazanım çalışmalarında belirlenen kriterleri en yüksek oranda sağlayan sanayi kuruluşlarını, toplumu çevre ve geri dönüşüm konusunda bilinçlendirmeye, bilgilendirmeye yönelik duyarlılık gösteren basın-yayın kuruluşlarını, habercileri ve toplumun takdirini kazanmış kişileri ödüllendiriyor. Bunun yanı sıra, üniversite öğrencilerinin ambalaj tasarımı, atık yönetimi ve çevre konulu sosyal sorumluluk alanlarında, özgün çevre dostu ürün, uygulama ve proje geliştirmelerinin teşvik edilmesi ve üniversite-sanayi iş birliğinin sağlanması hedefiyle Yeşil Nokta Öğrenci Ödüllerini başlattık ve bu yıl ikinci kez düzenliyoruz. Yeşil Nokta Öğrenci Ödülleri, gençliğin enerjisinin sürdürülebilirliğe ivme katması ve üniversite-sanayi iş birliğinin sağlanması yolunda çok önemli bir adımdır” dedi.

Sürdürülebilirlik konulu tüm çalışmalara gençlerin ve akademik kurumların aktif katılımının önemine vurgu yapan Mete İmer, “Gençlerin iklim krizi konusundaki farkındalığı çok yüksek. Bu konuda sorumlulukları az ama etkilerini yaşayacak olanlar onlar. Onun için birlikte çözüm üretmek ve bu konuyu sahiplenmesi gereken gençliği desteklemekten mutluluk duyuyoruz. Dünya bir değişim içinde, Yeşil dönüşüm hızla gerçekleşiyor. Ülke olarak iklim krizi riskinin ve yeşil dönüşüm ivmesinin gerisinde kalmamak için üniversitelerin ve gençliğin enerjisine ihtiyacımız var. Hep birlikte bir sonraki kuşaklar için bunu yapmak, bu konuda başarılı olmak zorundayız. Yeşil Nokta Öğrenci Ödüllerimizin yanı sıra, ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu'muz ve Küresel Isınma Kurultayı Komitesi iş birliğiyle 3 yıldır sürdürdüğümüz ÇEVKO Vakfı Söyleşilerimize üniversitelerin ve öğrencilerin aktif konuşmacı olarak katılımını sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

KASAD Karton Ambalaj Semineri’nde verimlilik konuşuldu

Avrupa’nın en önemli karton ambalaj üreticileri arasında yer alan Türkiye karton ambalaj sektörü, düzenlenen etkinlik ve organizasyonlarla bir yandan sektör sorunlarına çözüm ararken diğer yandan da bilgilerini güncel tutarak geleceğe emin adımlarla ilerliyor. KASAD’ın öncülüğü, Sekamsan Kağıt & Karton firmasının sponsorluğunda bu yıl 4. kez gerçekleşen, sektör firmalarının çalışanlarına yönelik Karton Ambalaj Semineri’nde sektör ‘Hataların Önlenmesi ve Verimlilik’ teması etrafında yeniliklere ve geleceğe odaklandı. Seminerin açılışında konuşan KASAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Görsel Sanatlar Matbaacılık ve Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Altuğ Ulu, “Derneğimizin yaptığı pek çok etkinlik yanında sektörel eğitim seminerleri ile de çalışanların gelişimine önem veriyor ve desteklemeye devam ediyoruz. Sektörümüzde yaşadığımız problemleri, çözümleri, fırsatları paylaşarak sinerjimizi arttırıyoruz, arttırmaya da devam edeceğiz. Birlikte daha güçlüyüz” dedi. Sonrasında Sekamsan Yönetim Kurulu Melih Erdoğan ve arkadaşları da firmaları ile ilgili bilgiler verdiler.  

Seminerin ilk konuşmacısı KASAD Genel Sekreteri Erol Gül, karton türleriyle ilgili terminoloji ve en sık rastlanan karton hataları ve çözüm önerileri, KASAD Genel Sekreter Yardımcısı Nihal Yılmaz ise sürdürülebilirlik konusunda sunumlar yaparak katılımcılara bilgi verirken, katılımcı firmalar da uzmanlık alanlarında sunumlarla seminere renk kattılar. 

“Daha az fire ile çalışmamız gerekiyor”

Seminerde gerçekleştirdiği konuşmasında; verimlilik çalışmalarının amacının minimum girdi ile en kısa zamanda, mümkün olabilecek maksimum çıktıyı elde etmek olduğuna değinen KASAD Genel Sekreteri Erol Gül, “Verimli bir işletmede birim karton kutu üretmek için daha az karton, daha az mürekkep ve kimyasal kullanımı, daha az enerji, daha az su tüketimi, daha az zaman kaybı ve daha az fire ile çalışmamız gerekmektedir. Diğer taraftan birim iş gücü ile en fazla üretimi yapmak, makine performanslarında optimum hızlara çıkarken, yapacağımız planlı bakımlarla arızalar nedeniyle olan duruş sürelerini ve hatalarımızı en aza indirmek bir işletmenin verimliliği için olmazsa olmazdır. Verimlilik artık sürdürülebilir bir işletme için olduğu kadar dünyamız için de önemli olmakta, karbon salınımımızı azaltarak küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadele etmemizi, karbon ayak izimizi, su ayak izimizi düşürmemizi de sağlamaktadır” şeklinde konuştu.

“Kağıt karton ambalaj döngüsel sürdürülebilir bir ekonomi”

“Sürdürülebilirlik ve Sürdürülebilirlik Çerçevesinden Karton Ambalaj” başlıklı konuşmasında sürdürülebilirlikte 5 önemli sorumluluğa değinen KASAD Genel Sekreter Yardımcısı Nihal Yılmaz, Avrupa karton ve karton ambalaj endüstrisi verilerini anlatarak, “2018'den bu yana iyileşen karbon ayak izi ve diğer göstergeleri ile, karton ambalajın yalnızca biyo-temelli ve döngüsel bir ekonominin taleplerini karşılamadığını, aynı zamanda düşük karbon ekonomisine geçişte kilit bir role sahip olduğunu gösterdiğini, kağıt-karton ambalajın yenilenebilir kaynaktan gelen, %100 geri dönüştürülebilir, biyobozunur ve kompost edilebilir özelliğinden dolayı sürdürülebilir bir ekonominin en güzel örneği olduğu vurgulamıştır” dedi.

Seminerde; KalDer Kalite Derneği’nden Emin Direkçi “Şirketlerin üretim faaliyetlerinde hatalarını azaltıp verimliliklerini arttırabilmeleri kalite sistemlerinde neler yapılması gerektiği”, Heidelberg Türkiye’den Kutay Ercan “Ofset baskı prosesinde”, Bobst İstanbul Ambalaj’dan Arda Zambak “Kalıplı kesim prosesinde” ve Koenig & Bauer Duran’dan Eren Şentürk “Katlama yapıştırma prosesinde” en fazla görülen sorunları, çözüm önerilerini ve verimli çalışma için neler yapılması gerektiğini uygulamadan örnekler vererek anlattılar. Toyo Matbaa Mürekkepleri’nden Müjde Özdemir ise “Ofset baskıda karton ve mürekkep ilişkisini” anlatarak, diğer konuşmacılar gibi karton ambalaj üretimi sırasında görülen sorunları, çözüm önerilerini izleyicilerle paylaştı. Son konuşmacı olan Duran Doğan Ambalaj’dan Levon Karabosyan “Karton ambalaj sektörünün tarihsel gelişimi ve karşılaşılan zorluklar” başlıkları etrafında ilgiyle izlenen sunum ve konuşmalarını gerçekleştirdi.

Kimya Teknoloji Merkezi faaliyete geçmek için son hazırlıklarını tamamlıyor

İKMİB tarafından yüksek teknolojili ve katma değerli yerli ürün geliştirme vizyonu ile hayata geçirilen ve Türkiye’de bir ilk olacak Kimya Teknoloji Merkezi (KATİM A.Ş), sektörün ihracatını artırmak ve dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla teknoloji, inovasyon ve sürdürülebilirlik temellerinde faaliyet gösterecek. KATİM A.Ş’nin faaliyete geçmesi için hazırlıklar devam ediyor. 

İhracatçılarımızın ihtiyacı olan ve uluslararası geçerliliğe sahip sertifikaların verileceği, gelişmiş bir Ar-Ge merkezi görevi üstlenecek Kimya Teknoloji Merkezi, Türkiye’nin en büyük tematik teknoparkı Bilişim Vadisi’nde 4 katlı bir binada, bin 700 metrekaresi girişimcilere özel alt yapı ile hazırlanmış bir girişimcilik ve kuluçka merkezi olmak üzere yaklaşık 4 bin metrekarelik alanda, akredite edilmiş test ve analiz laboratuvarları, dijital kütüphanesi ile kimya ve bağlantılı sektörlerdeki tüm start-up ekosisteminin faydalanacağı bir buluşma noktası olarak hizmet verecek. 

Adil Pelister: “Kimya Teknoloji Merkezi ile yıllık minimum 7,2 milyon dolar tasarruf edeceğiz”

İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Türkiye’de bir ilk olacak Kimya Teknoloji Merkezi projesi ile yüksek teknoloji ve yüksek katma değer odaklı yeni bir ekosistem kurmayı amaçlıyoruz. Böylece küresel ticarette Türk kimya sektörünü ön plana çıkaracak işlere imza atma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Kimya Teknoloji Merkezi, kimya sanayimize ve ihracatımıza eşik atlatacak bir teknoloji üssü vazifesi görecek. Kimya Teknoloji Merkezi projemiz için şirket kurulumumuzu tamamladık. Bilişim Vadisi’nde merkez binamızın yer tahsisini gerçekleştirdik ve Ticaret Bakanlığımızdan yatırım bedeli için bütçe onayımızı aldık. KATİM A.Ş’nin faaliyete geçmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Merkezi 2024’ün ilk yarısında faaliyete geçirmek üzere son hazırlıklarımızı tamamlıyoruz” dedi.

Kimya Teknoloji Merkezi’nin bünyesinde toplam 175 farklı test uygulanacağını ve 83 testten akredite olunacağını belirten Pelister, “Halihazırda yurtdışında yapılan 38 test KATİM A.Ş sayesinde milli imkânlar ile yapılacak. Merkezimizin tam randımanda faaliyete geçmesi ile yıllık 1 milyon 201 bin 883 test toplam kapasite ile hizmet vermesini planlıyoruz. KATİM A.Ş’de uygulanacak uluslararası akreditasyona haiz test ve analiz laboratuvarları ile her sene milyonlarca doları yurt içinde tutmuş olacağız. Böylece test ve analiz hizmeti kapsamında optimum kapasitede yıllık minimum 7,2 milyon dolar tasarruf sağlanmasını bekliyoruz. Diğer yandan Sürdürülebilirlik Merkezimiz vasıtasıyla KOBİ’lerimiz başta olmak üzere kimya sektörümüzün yeşil ekonomiye geçiş ve uyum süreçlerinde de çok büyük rol alacak. Yine dijital kütüphanemizi kurarak sektörel bütün bilimsel yayınları kullanıcılarımıza ve bilim dünyamıza açacağız. Girişimcilik kuluçka merkezimiz vasıtasıyla da özellikle sanayi üniversite iş birliği kapsamında genç bilim insanlarımız ve akademisyenlerimizin kimya alanındaki yeni buluş ve teknolojilerini hayata geçirmelerine katkıda bulunacağız. İhracatçı firmalarımızın Kimya Teknoloji Merkezimizi büyük gururla faydalanacakları bir komplex olarak göreceklerinden eminiz” dedi.

Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda dereceye girenler belli oldu

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkıları ve RX TÜYAP iş birliğiyle 19'uncu kez düzenlenen Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda katılanlar arasından finale kalanlar belli oldu. 11-14 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek Avrasya Ambalaj Fuarı'nın ilk gününde dereceye girenler açıklanacak. Yarışmanın iki gün süren Seçici Kurul toplantısı 11-12 Temmuz tarihlerinde çevrim içi olarak gerçekleşti. 103 öğrenci projesi arasından 18’inin finale kaldığını ifade eden Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “Bu yılki yarışmada geçen yıllarda düzenlenen yarışmalara göre çok farklı üniversitelerden başvurular geldi. Artan ilgi sektörümüz adına umut verici bir gelişme oldu. Ayrıca yurtdışından gelen ve ülkemizde eğitim gören öğrencilerin de artan ilgisini görüyoruz. Bu yarışmada dereceye giren tasarımlar yurtdışında da yarışmaya katılıyor. Yurtdışında da ülkemizi ve sektörümüzü onurlandıran ciddi başarılar elde ediyoruz. Yükselen başarı grafiği yarışmamıza olan ilgiliyi de artırıyor” dedi. 

“En çok ödül alan ülkeler arasındayız”

Ambalajda tasarımın önemini her platformda vurguladıklarını dile getiren Zeki Sarıbekir, “Tasarım eğitimi alan öğrencileri bu alana çekmek istiyoruz. 2022’deki 18. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda birinci olan İstanbul Medipol Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi Zeynep Özel, ‘WorldStar Student’ yarışmasında da Altın Ödül’ü aldı ve dünya birincisi oldu. Öğrencimiz projesiyle aynı yarışmada Pazarlama Kategorisinde de Gümüş Ödül’ü kazandı. Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen WorldStar 2022 yarışmasına ise 41 ülkeden 488 başvuru yapıldı. Türkiye en çok ödül alan ilk 5 ülke arasında yer aldı. Böylelikle ödül töreninde Türkiye olarak öğrencilerimizle 16, firmalarımızla ise 14 ödül almış olduk. Geçtiğimiz yıl diğer önemli bir yarışma olan AsiaStar Öğrenci Kategorisi'nde ise Türkiye 11 ödül aldı. Hem ödül alan öğrencilerimizle hem de firmalarımızla gurur duyduk. Bu başarılarımızın bu yıl dereceye giren öğrencilerimizle aynen devam edeceğine yönelik inancımız tam” ifadelerini kullandı.