Sunday, Sep 08th

Last updateFri, 06 Sep 2024 8am

You are here: Home E-Magazine TEKNOLOJİ / TECHNOLOGY Haber6

FU CHUN SHIN (FCS) - PLASTİK ENJEKSİYON MAKİNELERİ

Dahili gaz basıncı enjeksiyon teknolojisi

Ekonomik, esnek ve sürdürülebilir

Airmould, enjeksiyon kalıplama çalışmalarında içi boşluklu bir parça oluşturmak için kaviteye gaz enjekte edilmesi teknolojisidir. Bu yöntem, enjeksiyon kalıplama prosesinde kalıp gözüne (kaviteye) kısmen dolum veya tamamen dolum aşamalarından herhangi birinde kalıp kavitesini dolduran plastik materyalin içinde boşluk oluşturmak için Nitrojen gazının enjekte edilmesi prosesini tanımlar. Yöntemin avantajları arasında, yüksek yüzey kalitesi elde edilmesi (özellikle çökmelerin eleminasyonu) ve bununla birlikte çok ciddi miktarda ham madde tasarrufu sağlanması gösterilebilir ve CO2 emisyonuna pozitif katkı söz konusudur. Nitrojen gazı, ütüleme basıncının sağladığına benzer bir etkiyi, tamamen ters yönde üreterek, parçanın içinde oluşturduğu boşluktan kalıp cidarına doğru bir ters basınç üretir. Bu sayede parçanın içe çökmesi veya büzülmesinin önüne geçer ve böylece son derece kalın cidarlı parçaların dahi yüzeylerinde yer alan çukurlaşma, çökme veya çarpılmaların önüne geçer.

Tipik uygulama konseptinde Airmould teknolojisinin verimliliği parça geometrisi ile ilişkilidir, bir tarafından dar ve diğer kenarından uzun ‘’oblong veya dikdörtgenimsi’’ geometriye sahip parçaların imalatında hafiflik ve maliyet verimliliği bağlamında faydalıdır, realize edilmiş örnek olarak, motorlu araçlarda kulplar ve kapı kolları, spor malzemeleri, içecek kasaları gösterilebilirken aynı zamanda küçük ebatlı borular ve enerji besleme hatları da uygulama örnekleri arasında yer almaktadır. Airmould teknolojisi aynı zamanda küçük parçalarda da işlevseldir ve uygulanması ile bu tip parçaların imalatı realize edilebilir olmaktadır. 

WITTMANN Grup verimlilik ve sürdürülebilirlik temasıyla, 14-16 Mayıs tarihleri arasında Almanya'da düzenlenecek Kuteno 24 fuarında ilgili teknolojiyi sergileyeceğini duyurdu. WITTMANN tarafından geliştirilen Airmould üniteleri çok çeşitli enjeksiyon kalıplama makinesi marka ve modelleri ile uyumlu çalışabiliyor. Şirket, bunun için gerekli olan tek şeyin sahip olunan enjeksiyon kalıplama makinesinde Euromap 62 haberleşme arayüzünün gerektiğini belirtiyor.

Sergilenecek ürünlerin, yenilikçi bir tasarıma sahip polipropilen materyalden imal edilen elbise mandalları olduğunu bildiren şirket, Airmould kullanılarak geleneksel enjeksiyon kalıplamaya kıyasla yüzde 26,3 oranında ağırlık azalma ile materyal tasarrufu sağlandığını vurguluyor.

Sistem tüm marka enjeksiyon makineleriyle çalışıyor 

Airmould'un geliştirilmesinde, gaz besleme ve gaz enjeksiyon ünitelerinin kolay çalıştırılmasına, kompakt tasarımına ve esnek kullanımına özel önem verildiği bildiriliyor. Öte yandan, Airmould sistemi modüler bir tasarıma sahip ve çok çeşitli enjeksiyon kalıplama makinesi modelleri ve markalarına düşük alan gereksinimleriyle entegre edilebiliyor.

Airmould sistem bileşenleri, bağlantı noktası olarak merkezi bir ünite, gazın kalıba enjekte edileceği noktaya yakın konumlu pozisyonlanmış basınç kontrol modülü ve tüm sistemin kontrol ve kumandası için bir manuel kontrol ünitesinden oluşuyor.

Merkezi ünite EUROMAP 62 haberleşme arayüzü ile donatılmış. WITTMANN enjeksiyon kalıplama makinesiyle birlikte Airmould, makinelerin kontrol arayüzü UNILOG B8X makine kontrol sistemine entegre edilmiş ve ayrı bir kontrol ünitesi gerektirmeksizin UNILOG B8X kontrol sistemi üzerinde standartlaştırılmış bir arayüz ile çalıştırılabiliyor.

WITTMANN, Airmould teknolojisi için optimize edilmiş parça tasarımına yönelik ilk simülasyonlardan nihai çalışacak sisteme kadar genişletilmiş hizmet paketleri ve danışmanlık hizmetleri yoluyla sahip olduğu know-how’ı müşterilerine aktarmaya hazır bir alt yapıya sahip olduğunu iletmekte.

Üretim sırasında nitrojen gazının ucuz ve sürdürülebilir bir biçimde sağlanabilmesi WITTMANN tarafından geliştirilmiş N2easy gaz jeneratörü ile sistemin kurulu bulunduğu ortamın havasının işlenmesi sayesinde elde ediliyor. Nitrojen gazının işlenmesinde Nitrojen Jeneratörü ve üretilen gazın prosese uygun şekilde kullanımı için sıkıştırılması ise Basınç Jeneratörü ile sağlanıyor, her iki jeneratör entegre bir kompakt yapı oluşturacak şekilde birleştirilebilir şekilde üretiliyor.

Proseste kullanım aşamasında nitrojen jeneratörünün ortam havasından üretip sağladığı nitrojen gazı basınç jeneratörü ile sıkıştırılarak enjeksiyon kalıplama makinesine besleme sağlayabilmekte. Sistem birden fazla makineye gaz tedariği sağlanması gerekmesi halinde ise değişken boyutlarda ve farklı kapasitelerde merkezi bir gaz besleme hattı olarak ta tasarlanıp çalıştırılabilir şekilde sağlanabiliyor. 

Nitrojen gazının tüplerle veya sıvılaştırılmış gaz tankları ile sağlanması halinde yalnızca basınç jeneratörü kullanılarak sistemin çalıştırılması mümkün, fakat bu tipte bir gaz tedariğinin önemli ölçüde yüksek maliyetleri olacağından şirket daha sürdürülebilir, daha verimli ve daha ekonomik çözümün nitrojen gazının havadan üretilmesi olduğunu belirtiliyor.

N2easy ile nitrojen üretimi yalnızca küçük miktarlarda enerji gerektirir ve lojistik masraflardan tamamıyla muaf olur. Diğer bir avantaj ise kompakt, ses yalıtımlı mobil cihazların hareketli olması ve dolayısıyla kullanımda esnek olmasıdır. N2easy yalnızca standart bir takılabilir elektrik prizine ihtiyaç duyuyor. N2easy ile kurum içi nitrojen üretimi, günlük gaz tüpü tüketiminin 1 adeti aşması halinde çok kısa sürede yatırım maliyetlerini amorti edebiliyor.

Kollmorgen, yeni servo sürücünün çok yönlülüğünü artırıyor

Güncellenen AKD2G servo sürücü, üçüncü taraf kontrolörlerle daha kolay entegrasyonu destekleyen yeni iletişim protokollerine sahip.

Hareket kontrol sistemlerinde faaliyet gösteren Kollmorgen, AKD2G servo sürücüsünün en son güncellemesini duyurdu. Bu yeni özelliklerin sunulmasıyla şirket, CANopen®*, EtherCAT®* ve FSoE zaman senkronize iletişim protokollerinin yanı sıra CIP Sync ile PROFINET IRT ve Ethernet/IP'yi de destekleyecek şekilde tekliflerini genişletti. Her protokol çeşitli hareket kontrol cihazlarıyla titizlikle test edildi ve endüstri standartları kuruluşları tarafından onaylandı.

AKD2G servo sürücü güncellemesi, çok çeşitli kontrol mimarileri kullanan birden fazla sürücü arasında senkronize hareket sağlayabiliyor. Esnekliği ve yüksek performansı sayesinde, birden fazla hareket ekseninde son derece hassas koordinasyon gerektiren uygulamalarda kullanım için ideal performans sergiliyor.

Sürücünün kompakt bir pakette sunulan bir ve iki eksenli varyantları ile montajının kolay olması sayesinde mühendisler, tek kablolu Akıllı Geri Besleme Cihazı (SFD) veya HIPERFACE®* DSL bağlantılarından yararlanabiliyor veya çok çeşitli diğer geri besleme cihazları arasından seçim yapabiliyor. 

Son olarak, sürücü, fonksiyonel güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak ve daha geniş bir uygulama yelpazesi sağlamak için SIL3/PLe güvenlik seviyesine sahip isteğe bağlı bir SafeMotion®™ Monitor (SMM) ürün yazılımına da sahip.

AKM2G motorlarla eşleştirilmiş AKD2G, en üst düzeyde kurulum kolaylığı ve daha yüksek performans için birlikte çalışmak üzere tasarlanmış bir hareket ürünleri paketi olan 2G Hareket Sisteminin bir parçası. Mühendisler ayrıca sürücünün daha geniş bir kontrolör ve geri besleme cihazı yelpazesiyle ya da gerektiğinde diğer motorlarla uyumluluğundan faydalanabiliyor.

Kollmorgen Kıdemli Başkan Yardımcısı/GM James Davison, "AKD2G servo sürücü, tasarımlarını aktif olarak optimize eden otomasyon tasarımcıları ve OEM'ler için ideal bir seçenektir - daha yüksek performans, daha küçük bir ayak izi ve daha fazla tasarım esnekliği sunar. Otomasyon mühendisliğini daha kolay, daha verimli ve daha güçlü hale getirmek için müşterilerimiz düşünülerek tasarlanmış bir sistem” açıklamalarında bulunuyor.

Tanrıkulu, PET şişeden şişeye pazarına giriyor

Genel merkezi Kocaeli’nde bulunan plastik geri dönüşüm şirketi Tanrıkulu, Starlinger recoSTAR PET 215 iV+ şişeden şişeye geri dönüşüm sistemini 2023'ün son çeyreğinde devreye aldı. Yeni PET şişeden şişeye hattı, şirketin kurduğu Starlinger markalı ikinci plastik geri dönüşüm sistemi oldu. 

Tanrıkulu şirketinin Sakarya Akyazı’daki tüketici atığı PET’leri işleme tesisinde devreye alınan yeni geri dönüşüm hattı, PET şişe parçalarını saatte 2,4 ton üretim kapasitesi ile işleyebiliyor. Şirket, yeni PET şişelerde kullanılabilen rPET granüllerini Türkiye ve yurt dışındaki müşterilerine tedarik ediyor.

Üretim firesini azaltan özel bir kartuş filtresi ile donatılan recoSTAR PET 215 iV+ geri dönüşüm hattı, bu sayede üretim verimini artırarak yüksek düzeyde saflaştırılmış eriyik elde edilmesine olanak sağlıyor. DPC 4000 olarak adlandırılan geri yıkama eriyik filtre sistemi, iki adet göz taşıyan piston ve dört eriyik gözü ile sürekli olarak çalışabiliyor. Yaklaşık toplam 4000 cm²'lik filtrasyon alanı, standart filtrelere göre 2,4 kat daha büyük ve 56 μm seviyesinde eriyik filtrelenebiliyor. Diğer başka bir avantaj da, süzgeç değişimi ve geri yıkama sırasında filtrasyon prosesinde filtrasyon alanının %75'i kullanılabilir olduğundan yüksek proses dengesi görülüyor. DPC 4000 kartuş filtresi, geri yıkama sırasında eriyik kaybını ciddi seviyede azaltarak, sistem performansını da iyileştiriyor.

Tanrıkulu Şirketler Grubu Genel Müdürü İzzet Tanrıkulu konu ile ilgili olarak, “PET geri dönüşümü ile ilgili devam eden bu yatırımlarımız ile gelecek nesiller için ambalaj döngüsünü kısaltarak sosyal, kültürel ve doğal ortamımızı korumayı hedefliyoruz. Atılan her PET şişesi tekrar yeni bir PET şişesi olmalıdır. Starlinger, PET şişeden şişeye geri dönüşüm alanında öncü teknoloji tedarikçilerinden birisidir. Şirketin geri dönüşüm prosesi, gıda ve meşrubat sektöründeki uluslararası marka sahipleri ve ayrıca FDA ve EFSA gibi önemli resmî makamlar tarafından onaylanmıştır. Geri dönüşüm alanındaki derin tecrübemizi en yeni geri dönüşüm teknolojisi ile bir araya getirerek, plastik atığı ve kaynak tüketimini azaltarak plastik ambalajın çevreye verdiği etkiyi düşürmeye çalışıyoruz" açıklamalarında bulunuyor.